Anglosakson Irkçılığı ve Sözde Bilimsel Kılıfı
Irkçılık, geçmiş tarihlerden beri var olmuş ve genellikle ülkeler ve milletler üzerinde hegemonya arayışındaki kesimler tarafından bir araç olarak kullanılmış sahte bir inanç biçimidir.
Kaynağı ise, yine sahte ve çok eski bir inanç olan evrim teorisidir. Sümerler döneminden beri var olan bu sahte bilim, temelinde, insanların sözde hayvanlardan türediği ve bazılarının çok, bazılarının ise az geliştiği gibi basit, bir o kadar da sahte iddiaya dayanır.
Evrim düşüncesinin ürünü olan insanın güya "gelişmekte olan bir hayvan" olduğu iddiası yaygınlaşınca insan hayatı değersizleştirilmiş, "bazı insanların diğerlerinden daha fazla geliştiği" iddiasıyla da, bir kısım hastalıklı beyinlerde, çeşitli ırklar üzerinde hakimiyet arzusu pekişmiştir.
Sümerlerden bu yana var olan evrim inancı, eski Mısır'da da kendini göstermiştir. Hz. Musa (as) ile mücadele içinde olan Firavun (II. Ramses) bu sebeple kendisini ilahlaştırmış ve İsrailoğullarına karşı üstünlük iddia etmiştir. Firavun'un bu üstünlük iddiası, Kuran'da şu şekilde tarif edilmiştir:
Firavun, kendi kavmi içinde bağırdı; dedi ki: "Ey kavmim, Mısır'ın mülkü ve şu altımda akmakta olan nehirler benim değil mi? Yine de görmeyecek misiniz? Yoksa ben, şundan daha hayırlı değil miyim ki o, aşağı (sınıftan) bir zavallı ve neredeyse (sözü) açıklamadan yoksun olan (biri)dir." (Zuhruf Suresi, 51-52)
Dostları ilə paylaş: |