Sapkın İdeolojilere Karşı İyilerin İttifakı
Yeni ideolojiler geliştirmek ve bu ideolojileri kullanarak insanlar, toplumlar, hatta ülkeler üzerinde hegemonya kurmak, İngiliz derin devletinin yeni dünya düzenindeki mücadele metodudur. Ne acıdır ki, şu anda dünyada pek çok insan, bilinçaltı uygulamalarla bu ideolojilerin bağımlısı olduklarının, doğru sandıkları pek çok şeye aslında telkinle inandırıldıklarının, çoğu zaman sadece kendilerine aşılanmış bir fikri savunduklarının farkında bile değildirler.
Oysa bu bilinçaltı çalışması, onları kitlesel şiddet hareketlerine kolaylıkla yönlendirmekte, öfkeye daha meyilli yapmakta, dejenerasyona daha eğilimli hale getirmektedir. Bunun daha da vahim sonucu, bazı insanların bu sahte felsefeler uğruna birbirleriyle savaşacak kadar kitle psikolojisinin esiri olmalarıdır. Arap Baharı hareketleri, ülkeler arasında dinmeyen mezhep savaşları hep bu vebanın bir sonucudur.
Oysa, burada genel hatlarıyla izah ettiğimiz söz konusu zihin yönlendirmenin detaylarına biraz bile dikkat vermek, insanların zihnini açacaktır. İngiliz derin devletinin oyunları, genellikle oldukça tipik ve aleni gelişir. Derin devlet, beyinleri uyuşturmayı kolaylıkla başardığından şimdiye dek dikkat çekmemiş olabilir; fakat artık durum değişmiştir.
Unutulmamalıdır; İngiliz derin devletinin kullanacağı sapkın ideolojiler, hemen her zaman benzer içerik taşıyacaktır. Dolayısıyla, onları teşhis etmek kolaydır. Derin devletin, her zaman toplumların zayıf noktalarına vurmak isteyeceği, özellikle onları güçlü kılan milli ve manevi değerleri hedefleyen stratejiler izleyeceği akılda tutulmalıdır. Eğer toplumları isyana, saldırganlığa ve başkaldırmaya itecek bir unsur devredeyse, orada mutlaka İngiliz derin devletinin oyunu vardır.
Kötülük, hiçbir zaman kendi kendine gelişmez. Deccal, mutlaka kötülüklerin gelişmesi ve yaygınlaşmasında görev başındadır. Eğer bir yerde kötülük hakimiyeti varsa, eğer bir ortam savaş ve çatışmaya hazırlanıyorsa, eğer sosyal dünyada nefret üslubu hakim olmuşsa, o zaman Deccal, bildiği tüm oyunları oynuyor demektir.
Buna tedbir almak mümkündür. Bunun için önce, saldırganlığın, özellikle sosyal medya yoluyla yaygınlaştırılan nefret üslubunun, dejenerasyon ve sapkınlıklara yönelik meşrulaştırma politikasının hain bir plan olduğuna inanmak gerekmektedir. Nefret, düşmanlık ve diğer negatif duyguların tümü, insan bünyesinin reddettiği kavramlardır. Unutulmamalıdır ki, aklen, ahlaken ve vicdanen doğru olmadığı açık olan her eylem, deccali bir oyundur.
İttifak, Deccal oyunlarına karşı kuvvetli bir direnç sağlar. Örneğin, Darwinizm'le mücadele konusunda ilmi olarak ittifak etmiş bir kitle, İngiliz derin devletine köklü bir darbedir. Moda haline getirilen sapkınlıklara karşı manevi, ahlaki, ailevi değerlerini ön plana çıkaran bir kitle, İngiliz derin devletini ciddi şekilde susturacaktır. İsyanı teşvik eden toplumsal olaylara karşı birlik ve beraberliği destekleyen bir kitle mutlaka galip olacaktır. Milli değerleri korumanın, İngiliz derin devletinin gösterdiği gibi Sorosçu isyanlarla değil, milletin ittifakıyla sağlanacağını gören toplumlar, İngiliz derin devletine büyük bir ders vermiş olacaklardır.
Örneğin, 15 Temmuz direnişi, İngiliz derin devletine verilen böyle bir derstir. Mücadelenin kime karşı yapıldığını iyi bilmek ve ülkemizdeki bu ittifakı genişletmek gerekmektedir. Bu ittifaka her partiden her kişi katılmalı, vatanın bütünlüğünün desteklendiği unutulmamalı, mücadelenin partiler arası değil, İngiliz derin devletine karşı verildiği mutlaka akılda tutmalıdırlar. Bu, artık herkesin milli mücadelesidir.
İngiliz derin devletinin oyunlarına karşı özellikle Türk Milleti olarak bir arada ve tetikte olmamız şarttır. Çünkü, Allah'ın izniyle, İngiliz derin devletinin hain pusularının etki edemediği tek ülke Türkiye'dir. Türkiye, bu gücünü perçinleyip mazlumların da korumasını eline aldığında, Deccal Komitesi'nin sesi büyük ölçüde kısılmış olacaktır. Görevimiz de, ülkümüz de büyüktür. Mustafa Kemal Atatürk'ün iradesi ile İngiliz derin devletine yem olmamış olan bu vatan, Atatürk'ün izinden giden akıllı, imanlı ve güçlü Türk Milleti tarafından da hiçbir zaman İngiliz derin devletinin hakimiyetine verilmeyecektir. Atatürk'ün şu sözü, bunun garantisidir:
Yetişecek çocuklarımıza ve gençlerimize tahsilin hududu ne olursa olsun, en evvel, her şeyden evvel Türkiye'nin istiklaline, kendi benliğine, milli geleneklerine düşman olan unsurlarla mücadele etmek lüzumu öğretilmelidir. (1 Mart 1922 TBMM açılış konuşmasından)561
Büyük Önderimiz, "düşman"ı ise şöyle tarif eder:
Biz kimsenin düşmanı değiliz. Yalnız insanlığın düşmanı olanların düşmanıyız. (1936)562
Dostları ilə paylaş: |