Üst Akıl İngiliz Derin Devletinin İçyüzü Cilt



Yüklə 2,09 Mb.
səhifə50/215
tarix09.01.2022
ölçüsü2,09 Mb.
#94361
1   ...   46   47   48   49   50   51   52   53   ...   215
Planlı Bengal Kıtlığı

İngiliz derin devleti, İngiliz yönetimine itiraz seslerini yükselten Hindistan halkını cezalandırmak ve diz çöktürmek için kasıtlı kıtlık meydana getirmiştir. Bunun sonucunda milyonlarca Hintli hayatını kaybetmiştir.

Kıtlıklar, kötü doğa koşullarında yeterli ürün sağlanamaması durumunda yaşanır. Ancak Hindistan'da yaşanan kıtlıkların sebebi doğa koşulları değildi. Burada yaşanan kıtlıktan, genellikle İngiliz Doğu Hindistan Şirketi sorumlu olmuştur. Nobel ödülünü kazanan Hintli Ekonomist Amartya Sen, 18. yüzyılın öncesinde Hindistan'da herhangi bir kıtlığa rastlanmadığını ve Hindistan'da "insan yapımı bir kıtlık" yaşandığını belirtmiştir.176

Bölgede arazilerin kontrolü Doğu Hindistan Şirketi'nin denetimi altına girdiğinde, tarımsal alanda toplanan vergi %10'dan %50'ye çıkarılmıştır.177 Verginin nakit olarak değil, ürün olarak da toplanması köylülerin yeterli gıda stoklamasına engel olmuştur. Ayrıca pirincin depolanması da yasaklandığı için, halk verimsiz geçen sezonları stok ile telafi edememiş ve milyonlarca kişinin ölümüne neden olan kıtlık kendisini göstermiştir.178

İngilizler gelmeden önce geçimlik ve ihtiyaca yönelik olan üretim, zorla ihraç amaçlı üretim halini alarak, Hindistan nüfusu, ürünleri, dünya pazarı için üretmek durumunda bırakılmıştır. Bu aşamadan sonra üretim, İngiliz derin devletinin planladığı şekle dönüştürülmüştür.

İngiliz Doğu Hindistan Şirketi bölgede pirinç yerine haşhaş ve kumaş boyası yapımında kullanılan "indigo" adlı bitkilerin ekilebilmesini istemiştir. Bunun için Bengal'deki pirinç ekilen tarım alanları tümüyle imha edilmiş, bu da Hintlilerin erzak stoklarını yok etmiş ve kıtlığa neden olmuştur.179

Çin'e uyuşturucu ticareti İngiliz derin devletine çok büyük karlar getirdiği için, İngiliz tüccarlar Hindistan'da yetiştirdikleri kenevir ve diğer bitkilerden elde edilen uyuşturucuyu Çin'e ihraç etmişlerdir.

Bu durum, 1769-1773 yıllarında yaşanan ve yaklaşık on milyon insanın –yani bölge nüfusunun üçte birinin– ölümüne neden olan Bengal Kıtlığı'nı doğurmuştur.180 Milyonlarca insanı etkileyen benzer kıtlıklar daha sonra da tekrarlanmıştır.

Akademisyen Yücel Bulut, söz konusu felaketin İngiliz derin devleti eliyle gerçekleştiğini şöyle açıklamıştır.

İngilizlerin her ne pahasına olursa olsun mümkün olan en kısa sürede en fazla servet birikimi yapma doğrultusunda vahşi bir sömürü güdüsüyle hareket ederek Hindistan'ın tüm üretim, ticaret ve paylaşım sistemini darmadağın eden siyasetleri 1769-1770 yıllarındaki meşhur Bengal kıtlığını doğurmuştu.181

Şirket, yaşanan kıtlık hakkında detaylı raporlara ulaştığı halde, bu durumu telafi etmeye yönelik hiçbir girişimde bulunmamıştır. Kıtlık ile ilgili İngiliz yönetimine gelen raporlar dehşet verici durumu açıkça ortaya koymuştur:



Bu sabah, Lapwing Packet'in amiri Yüzbaşı Gardner, bahsi geçen paketin Bengal'den Falmouth'a güvenle ulaştığı haberi ile Doğu Hindistan Parlamentosu'na geldi. Bengal yerlileri arasında korkunç yıkımlar yapan büyük kıtlık ile ilgili rapor getirdi; yaklaşık iki milyon kişi ölmüş; bu nedenle ölüleri gömmeye yetecek kadar insan kalmamıştı.182

Bu raporun gelmesinden ve iki milyon kişinin ölümünden hemen sonraki yıllarda kıtlık daha da artış göstermiş ve ölü sayısı on milyona çıkmıştır.

Ancak yaşanan kıtlıktan haberdar olmasına rağmen İngiliz Doğu Hindistan Şirketi'nin tek ilgilendiği şey, Hindistan üzerinden sağladığı kârını arttırmaktı. Kıtlığın yaşandığı yıl boyunca tarımdan sağlanan gelir %14 azaldıysa da sonraki senelerde vergiler daha da arttırılarak gelir yükseltildi. Yaşanan kıtlığa rağmen Şirket tarafından kazanılan gelir 1771'de 1768'den yüksekti.183 Küresel olarak, şirketin kârı 1765 yılında 15 milyon Rupiden 1777'de 30 milyona yükseldi.184

1900'lü yıllardan sonra da Hindistan'da kıtlıklar yaşanmaya devam etmiştir. 19. yüzyılın sonunda Hindistan'da bir verimsiz sezon daha yaşanmış, tahmini olarak 15 milyon kişinin hayatını kaybettiği geniş çaplı kıtlıklar meydana gelmiştir. 1873-1874 yıllarında Bihar'da yaşanan kıtlıktan 21.5 milyon insan etkilenmiş,185 Madras'ta 1876-1878 yıllarında yaşanan kıtlıkta ise 5.5 milyon insan açlıktan yaşamını yitirmiştir.186

Madras kıtlığında, İngiliz asıllı Hindistan Valisi Lord Lytton'un emri ile rekor sayılacak miktarda buğday ihraç edilmesi (320 bin ton) ölümlerin fazla olmasının başlıca sebebidir.187 Hindistan'da her sezonun aynı verimlilikte geçmediğini bilen halk, buğday ve pirincini stok yaparak kıtlıktan korunurdu. Ancak daha fazla ihracat yapabilmek için tarım alanlarının hatalı kullanılması ve halkın stok yapmasına izin verilmemesi kıtlıkları kaçınılmaz kılmıştır.

Tüm bu kar odaklı ekonomi ve tarım politikaları ile İngiliz derin devleti bilerek ve isteyerek Hintlileri açlığa ve ölüme terk etmiştir. Çünkü İngiliz derin devleti için, Hintli halkın bir değeri yoktur; bu mafyavari zihniyet, ihraç edilecek ürünün gelirini, oradaki insanlardan daha kıymetli görmektedir.

1943 yılında İngiliz derin devletinin etkisi ile Bengal'de yeni büyük bir kıtlık afeti daha yaşanmıştır. Bu kıtlıkta 1.5 ila 4 milyon kişi, yetersiz ya da kötü beslenmeden ötürü yaşamını yitirmiştir.188 Yaşanan açlık, aynı zamanda, büyük ekonomik ve sosyal bozulmaya neden olmuş ve milyonlarca aileyi mahvetmiştir.189

Yapılacak dış yardımlarla kıtlığın durdurulması ve insanların kurtarılması mümkün olabilecekken, İngiliz derin devleti bunu gerçekleştirmemiştir. Hatta aksine yardımları engellemiştir. Nitekim dönemin İngiltere Başbakanı Churchill, 1943 yılında Hindistan'a gemilerle yiyecek götürülmesine izin vermemiştir.190 Zaten Churchill Ocak 1943'te, İngiltere'ye yiyecek ve hammadde stoklamak için Hint Okyanusu'nda faaliyet gösteren ticari gemilerin çoğunu Atlantik'e taşımıştır; bu nedenle Hindistan'a nakliye yapılamamıştır.191 Amerikan ve Kanada Hükümetlerinin gıda yardımı teklifleri de İngiliz Hükümetince reddedilmiştir.192

2010 yılında Scientific American'ın eski editörü Madhusree Mukerjee, Churchill's Secret War (Churchill'in Gizli Savaşı) isimli kitabında, kıtlığın planlı olduğunu ve milyonların ölümünün Churchill tarafından kasıtlı olarak tasarlandığını çeşitli belgelerle ortaya koymuştur. Mukerjee'nin kitabında geçen Churchill'in kıtlıktaki rolü, "10 Evil Crimes of British Empire" (İngiliz İmparatorluğu'nun 10 Korkunç Suçu) isimli makalede şöyle derlenmiştir:

Churchill, savaş koşullarının buna müsaade etmediğini söyleyerek, bolca malzemesi bulunan İngiliz birliklerinden malzemelerin aktarılmasını reddetti. Sadece bundan ibaret olsaydı çok tahrip edici olmazdı; ama aynı zamanda, iddiaya göre Kanada ve Amerika'nın Hindistan'a yardım gemilerini de engelledi. Hindistanlıların kendi başlarının çaresine bakmalarına da müsaade etmedi: Sömürge hükümeti, açlıktan kıvranan kitlelere yardım amacıyla ülkenin kendi gemilerinin ya da döviz rezervlerinin kullanılmasını yasakladı. Bu sırada Londra, son derece şişirilmiş alımları ile tahıl fiyatlarını, muhtaç ve ölmekte olan insanların satın alamayacağı kadar yukarı itti. İnsanın kanını en donduran şey; Delhi hükümeti kendisine telgrafla insanların ölmekte olduğunu haber verdiğinde, iddiaya göre Churchill sadece Gandi'nin neden hala ölmediğini sordu.

Tüm bunlar doğruysa –ki belgelerle destekleniyor– "Nazilerin karşısında duran İngiliz savaş kahramanı" Winston Churchill, Stalin'in Ukrayna'da yaptığı soykırım gibi çok sayıda masum insanın açlıktan ölmesine neden oldu.193

Bu acımasız uygulamalar, İngiliz derin devletinin sömürgesi altındaki ülkelere yönelik insanlık dışı davranışlarının ne noktaya varabileceğini göstermesi bakımından ibret vericidir. Sömürgesi altındaki ülkelerin halkına değer vermeyen, yalnızca ekonomik kâr odaklı düşünen ve hatta vahşet uygulamaktan zevk alan İngiliz derin devleti, yüzyıllar boyunca dünyanın dört bir yanında acıların yaşanmasına neden olmuştur.

İngiliz derin devletinin etkisindeki yazarlardan Türk düşmanı Charles Dickens, Barones Burdett Coutts'a yazdığı 4 Ekim 1857 tarihli mektupta, İngiliz derin devletinin ırkçı zihniyetini şu sözleriyle itiraf etmiştir:

Keşke Hindistan'da ben yetkili olsaydım ... Bu ırkı ortadan kaldırmak için elimden geleni yapardım.194

İngiliz derin devletinin hakimiyeti altına girmiş siyasetçilerden Hindistan'ın ilk Başbakanı Cevahirlal Nehru'nun şu sözleri, derin devletin planlı bir strateji izlediğinin ve yönetimi kendi destekçilerine bıraktığının açık kanıtıdır:



"…birey olarak, İngilizlere karşı hiçbir kötü duygu beslemiyordum. Hatta benliğimin derinliklerinde, bu ırka hayrandım bile ... Britanya Majestelerine karşı tam bir bağlılık duygusuyla, onun ayakkabı bağcıklarını dahi çözmeye kendimizi layık görmüyorduk."195

Hintliler, İngilizler tarafından yalnız Hindistan'da değil Afrika'da da köle gibi çalıştırılmıştır. Tarihçi Eric Williams'a göre 1833 ve 1917 yılları arasında İngilizler Trinidad'a 145 bin, Guyana'ya 238 bin, Guadeloupe'a 39 bin Hintliyi çalıştırmak için getirmişlerdir.196




Yüklə 2,09 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   46   47   48   49   50   51   52   53   ...   215




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin