ÜSTÜn yetenekli Çocuklar biLDİRİler kitabi



Yüklə 2,17 Mb.
səhifə27/37
tarix27.10.2017
ölçüsü2,17 Mb.
#16665
1   ...   23   24   25   26   27   28   29   30   ...   37

Tablo 3: Lise Tür Değişkenine Göre Soyut Kavrama Yetenek Puan Ortalamaları ve Standart Sapma Değerleri

Lise tür değişkenine göre soyut kavrama yetenek puan ortalamaları incelendiği zaman ilk sırayı yine Anadolu Lisesi öğrencilerinin aldığı gözlenmektedir (64,96). Bunu 38,31’lik ortalama ile Süper Lise öğrencileri izlemiştir. Son sırada İmam Hatip Lisesi öğrencileri yer almıştır (22,56). İmam Hatip Lisesi grubu dışında tüm grubun soyut kavrama yetenek puan dağılımı birbirine eşit sayılabilir. Ancak İmam Hatip Lisesi grubu daha homojen bir dağılıma sahiptir.

ANOVA işlemi sonucunda elde edilen F değeri 42,110 ve istatistiksel açıdan 0,01 düzeyinde anlamlıdır. Puan ortalamaları istatistiksel açıdan farklılaşmaktadır.

Anadolu Lisesinde öğrenim görmekte olan öğrencilerin soyut kavrama yetenek puan ortalamaları, diğer öğrenci gruplarınınkinden anlamlı derecede daha yüksektir (p<0,01). Süper lise öğrencilerinin soyut kavrama yetenek ortalaması, normal lise dışındaki diğer gruplardan anlamlı derecede daha yüksektir. Diğer grupların soyut kavrama yetenek puan ortalamaları arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir farklılık elde edilmemiştir.


Tablo 4: Lise Tür Değişkenine Göre Mekanik Yetenek Puan Ortalamaları ve Standart Sapma Değerleri

Lise tür değişkenine göre mekanik yetenek ortalamaları incelendiğinde ilk sıranın Anadolu Lisesi öğrencilerine ait olduğu görülmektedir (57,917). İkinci sırada Endüstri Meslek Lisesi öğrencileri bulunmaktadır (38,488). Son sırada ise normal lise öğrencileri yer almıştır (31,68). Öğrenci grupları içinde en heterojen grup, Anadolu Lisesidir. Diğer grupların dağılımları arasında büyük farklılıklar bulunmamaktadır.

İstatistiksel açıdan 0,01 düzeyinde anlamlı bir farklılık bulunmuştur (F=9,905). Farklı orta öğretim programını izlemekte olan öğrencilerin, mekanik yetenekleri farklılık göstermektedir.

Anadolu Lisesi öğrencilerinin puan ortalamaları, diğer tüm grupların ortalamasından anlamlı derecede daha yüksektir (p<0,01). Anadolu Lisesi dışında kalan diğer grupların mekanik yetenek ortalamaları arasında anlamlı farklılıklar bulunamamıştır. Bu grupların mekanik yetenek düzeyleri birbirine eşittir.


Tablo 5: Lise Tür Değişkenine Göre Mekansal İlişkiler Yetenek Puan Ortalamaları ve Standart Sapma Değerleri

En yüksek ortalama 70,806 ile Anadolu Lisesi grubuna aittir. Bunu 45,762’lik ortalama ile Süper Lise öğrencileri izlemiştir. En son sırada Endüstri Meslek Lisesi öğrencileri yer almıştır (26,308).

İstatistiksel açıdan 0,01 düzeyinde anlamlı bir sonuç bulunmuştur (F=38,218). Öğrencilerin mekansal ilişkiler yetenekleri birbirlerinden farklılaşmaktadır.

Anadolu lisesinde öğrenim görmekte olan öğrencilerin mekansal ilişkiler yetenek puan ortalamaları, diğer öğrenci gruplarınınkinden anlamlı derecede daha yüksektir (p<0,01). Süper lise öğrencilerinin yetenek ortalaması, normal lise dışındaki diğer gruplardan anlamlı derecede daha yüksektir. Diğer grupların mekansal ilişkiler yetenek puan ortalamaları arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir farklılık elde edilmemiştir.


Tablo 6: Lise Tür Değişkenine Göre Genel Yetenek Puan Ortalamaları ve Standart Sapma Değerleri

Genel yetenek testi; Farklı yetenek testinin alt testlerinden Sayısal Yetenek Testi, Dil Yetenek Testi ve Soyut Yetenek Testlerinin Puanlarından oluşan test bataryasıdır.

Lise tür değişkenine göre genel yetenek ortalamaları incelendiğinde ilk sıranın Anadolu Lisesi öğrencilerine ait olduğu görülmektedir 63,58. İkinci sırada Süper Lise öğrencileri bulunmaktadır 33,75. Son sırada ise Endüstri Meslek Lisesi öğrencileri yer almıştır 16,24.

ANOVA’da F değeri 91,07 ve istatistiksel açıdan 0,01 düzeyinde anlamlı bir farklılık gözlenmiştir. Öğrencilerin genel yetenekleri birbirine göre farklılık göstermektedir.

Anadolu Lisesi öğrencilerinin genel yetenek düzeyleri, diğer tüm lise gruplarından anlamlı derecede daha yüksektir (p<0,01). Süper Lise öğrencilerinin genel yetenek düzeyleri, Normal Lise dışındaki gruplardan (Endüstri Meslek ve İmam Hatip Liseleri) anlamlı derecede daha yüksektir. Normal Lise öğrencilerinin genel yetenek düzeyleri; Endüstri Meslek Lisesinden yüksek, İmam Hatip Lisesi ile eşit düzeydedir. İmam Hatip Lisesi ile Endüstri Meslek Lisesi öğrencilerinin genel yetenek puan ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık bulunamamıştır.
Tablo 7: Lise Tür Değişkenine Göre Fizik Başarı Testi Puan Ortalamaları ve Standart Sapma Değerleri

Yetenek alanlarında olduğu gibi fizik başarı testinde de en yüksek ortalamayı Anadolu Lisesi grubu almıştır 66,90. Bunu 48,15’lik ortalama ile Süper Lise ve 40,50’lik ortalama ile İmam Hatip Lisesi izlemiştir. Son sırada ise Endüstri Meslek Lisesi grubu bulunmaktadır 31,60.

F değeri 48,45 ve istatistiksel açıdan 0,01 düzeyinde anlamlı bir farklılık bulunmuştur.

Farklı yetenek testlerinde olduğu gibi, fizik başarı testinde de Anadolu Lisesi grubunun puan ortalaması, diğer tüm gruplardan anlamlı derecede daha yüksektir (p<0,01). Süper Lise öğrencilerinin fizik başarı testi ortalaması; Normal Lise ile Endüstri Meslek Lisesi grubundan anlamlı derecede daha yüksek ancak İmam Hatip Lisesi ile eşit düzeydedir. Normal Lise öğrencilerinin fizik başarı puanları, Endüstri Meslek ve İmam Hatip Lisesinden farklı değildir. İmam Hatip Lisesi öğrencilerinin fizik başarı ortalaması, Endüstri Meslek Lisesi öğrencilerinden anlamlı derecede daha yüksektir.


TARTIŞMA ve ÖNERİLER

Farklı ortaöğretim kurumundaki öğretim görmekte olan öğrencilerin Genel-Farklı yetenekler ile fizik dersindeki akademik başarı arasındaki farklılıkları ortaya çıkarmaya dönük olarak yapılan bu araştırmadan elde edilen bulgular sonucunda, Lise Giriş Sınavı ile öğrenci alan Anadolu Lisesinde öğrenim gören öğrencilerin genel ve farklı yetenekleri ve fizik başarılarılarının diğer liselerin öğrencilerinden anlamlı derecede farklı olduğu görülmüştür. Anadolu Liselerinden sonra verilen testlerde en başarılı öğrenciler ise Süper Lise öğrencileridir. Elde edilen bulgular daha önce yapılmış çalışmalarla ve literatürle uyum içindedir. Elde edilen sonuçlar, genel ve farklı yetenek testlerinin öğrencilerin gelecekteki başarılarını yordamada ve üstün zekâlı öğrencilerin tespitinde kullanılabileceğini göstermektedir.


KAYNAKLAR

Aşkar, Petek. & Delialioğlu, Ömer. (1999) Contribution of Student’s Mathematical Skills and Spatial Ability To Achievement In Scondary School Physics. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayfa: 16-17

Benett, G.K.& Seashore, H.G.& Wesman, A.G. (1992) Manuel for The Differantial Aptitutude Tests . The Psychological Corporation . New York

Bennett, G. K. & Seashore, H. G., & Wesman, A. G. (1990). Differential Aptitude Tests, Levels 1 Forms C (5th ed.). San Antonio, TX: The Psychological Corporation.

Bloom, S. Benjamin. (1979). İnsan Nitelikleri ve Okulda Öğrenme, Çeviren: Durmuş Ali Özçelik, Milli Eğitim Basımevi, Ankara.

Ergün, Hayrettin.(2003). Deniz Lisesi ve Deniz Harp Okulu Öğrencilerin Genel ve Farklı Yetenekleri, Kişilik Özellikleri ile Fizik Dersi ve Okul Başarısı Arasındaki İlişkiler; Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstütüsü Yüksek Lisans Tezi İstanbul

Karamustafa, Mustafa. (2000). Lise 2’nci Sınıf Öğrencilerinin Alanlarına Göre, Kişilik Özellikleri, Mesleki İlgileri ve Akademik Başarılarının İncelenmesi. Marmara Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi

Kavaz, Sevim. & Eryılmaz, Ali. .(2003). Öğrencilerin Görsel Yetenekleri ile Fizik Başarıları Arasındaki ilişki. V. Ulusal Fen Bilimleri Kongresi

Savran, Canan.& Sert, I. & Uzun, Serhat. (1999) Lise Son Sınıf Öğrencilerin Öğrenci Seçme Sınavında Başarıları İle Çeşitli Bireysel Özellikleri Arasındaki İlişkiler Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Dergisi, Sayı: 11 Sayfa : 273-284 İstanbul

Özdamar, Kazım. (2002) Paket Programlar ile İstatistiksel Veri Analizi 1,2 Kaan Kitapevi, 4. Baskı , Eskişehir

Özdemir, Mustafa. (2003) Farklı Liselerde Öğrenim Gören Öğrencilerin Farklı ve Genel Yeteneklerin Fizik Başarıları Arasındaki İlişkiler; Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstütüsü Yüksek Lisans Tezi İstanbul

Topsever, Yurdal. (1992) Farklı ve Yetenek Testleri El Kitabı . İzmir

Wang, Lin,(1995). Differential aptitude tests (DAT). Measurement & Evaluation in Counseling & Development, Vol. 28 Issue 3, p168, 3p

İki Kere Farklı: Üstün Yetenekli Olan Çocuklarda Özel Öğrenme Güçlüğü Sorunları

Oya Güngörmüş ÖZKARDEŞ*

ÖZET


Üstünlük ve özel öğrenme güçlüğü kavramlarını bir arada düşünmek çok zor olmakla birlikte özel öğrenme güçlüğü nedeniyle kapasitelerini yeterince gösteremeyen üstün çocuk ya da yetişkin sayısı azımsanmayacak ölçüdedir. Bu çalışmada bu iki farklılığı bir arada taşıyan çocukların özellikleri ve bu çocuklara götürülebilecek eğitimsel ve psikolojik yardımlar gözden geçirilmiştir.
GİRİŞ

Bir çocuğun hem üstün olup hem de özel öğrenme güçlüğü olduğunu kabul etmek oldukça zordur. Ancak çevremizde ve okullarda bu iki tanımada uyan pek çok sayıda çocuk vardır. ÖÖG olan üstün çocuklar, öğrenci grubu ve toplum içinde en fazla yanlış değerlendirilen, yanlış anlaşılan ve ihmal edilen gruptur (Reis ve ark, 1997). Üstün yeteneklilik ve özel öğrenme güçlükleri ayrı ayrı incelenmiştir ancak bu iki özelliğin birlikte olduğu durumlarla ilgili çalışmalar oldukça sınırlıdır (Tannenbaum & Baldwin; 1983). Son yıllarda bu konuyla ilgili pek çok makale, kitap yazılmış olmasına karşın yapılan araştırma sayısının yeterince fazla olmadığı görülmektedir.

Amaç

Bu sunumun amacı hem üstün yetenekli olan hem de özel öğrenme güçlüğü sorunu olan çocukların özelliklerini, yaşadıkları sıkıntıları ve bu çocuklara götürülmesi gereken rehberlik hizmetlerini irdelemektir.


ÖÖG Olan Üstün Çocuklar Kimdir?

Üstün olan ve öğrenme güçlüğü olan çocukların tanınması oldukça zordur. Çünkü hem üstün olmanın hem de özel öğrenme güçlüklerinin bir çok farklı özellikleri vardır. Bu iki özelliğin kombinasyonu bir çocuktan diğerine de çok farklılık gösterebilir. Bu farklılığı tanımlamanın en büyük zorluklarından biri hem üstünlük hem de ÖÖG tanımlarında bir görüş birliği olmamasından da kaynaklanmaktadır. Öncelikli olarak hem üstün yetenek, hem ÖÖG tanımlarına ayrı ayrı bakmakta ve daha sonra bu ikisinin bir arada olduğu durumların tanımlarına bakmakta yarar vardır.


Jacob üstün yetenekliliği;

Zihinsel beceri, yaratıcılık, artistik alan ya da liderlik alanlarında ya da akademik alanlarda yüksek performans kapasitesi olması ve bu tip becerilerinin gelişebilmesi için özel yardım ve etkinliklerin okul tarafından veriliyor olması şeklinde tanımlamıştır (Fetzer, 2000).

Marland (1972) üstün ve yetenekli çocukları aşağıda verilen altı alandan birinde yüksek bir başarı ya da kapasite gösteren çocuk olarak tanımlamıştır. Bu alanlar genel zihinsel kapasite, spesifik bir akademik başarı, yaratıcı ya da üretici düşünme, liderlik becerisi, sanatsal etkinliklerde başarı ve psikomotor yetenekdir (Brody & Mills; 1997).

ÖÖG nün tanımı ise ABD Ulusal Öğrenme Güçlükleri Komitesi tarafından şu şekilde yapılmıştır:

ÖÖG, dili kazanma ve kullanma, okuma, yazma, sorgulama ya da matematik becerilerinde anlamlı güçlüklerle kendini gösteren heterojen bir grubu ifade etmektedir. Bu sorun santral sinir sisteminin bozukluğudur ve yaşam boyunca sürer. ÖÖG nedeniyle kişinin davranışlarında, sosyal algısında ve sosyal etkileşiminde sorunlar oluşabilir. Fakat bunların kendisi öğrenmede bir soruna yol açmaz. ÖÖG hernekadar başka sorun alanlarıyla birlikte ortaya çıkabilirse de (Örneğin görme ve işitme kusurları şeklindeki duysal bozukluklar, zekâ geriliği ve ciddi duygusal sorunlar ya da kültürel farklılıklar gibi) öğrenmedeki zorluklar bu koşullara bağlı olarak ortaya çıkmaz (Berk, 1983).

Baum ise ÖÖG olan üstün çocuklarla ilgili şu tanımı vermiştir;

ÖÖG olan ve üstün olan çocular bir alanda dikkat çekici bir yetenek ve güçlülük gösterirken diğer bir alanda engelleyici bir zorluk yaşayan çocuklardır (Fetzer, 2000).


Dole (2000) göre ise ÖÖG olan üstün çocuklar ;

Bir ya da daha fazla alanda sıra dışı bir yetenek veya beceri gösterirken işlem süreçlerindeki sorunlar nedeniyle spesifik akademik zorluklar yaşamaktadır. İşitsel ve görsel algı, hafıza alanlarında zorluk gibi işlem süreçlerindeki sorunlar ÖÖG olan üstün çocukları üstün olup başarısız olanlar, çoculardan ayırmak için önemli bir ayırt edicidir.


ÖÖG olan üstünleri iki gruba ayırmak olasıdır:

1. Bu çocuklardan bazıları tanılanır ve gereksinimleri karşılanır. Fakat bu grup azınlığı oluşturmaktadır.

2. ÖÖG olan ve Üstün olan çocukların çoğunluğu ise okul sistemi içinde tanılanamazlar.

Bir çok makalede tanılanmamış olan çocukların üç alt gruba ayrıldığı ifade edilmektedir (Brody & Mills; 1997; Gunderson ve ark, 1987; Baum, 1990).

• Birinci grup: Okulda güçlükleri olmasına rağmen üstün olarak tanımlanmış olan grup. Bu çocuklar çoğunlukla başarısız çocuklar olarak etiketlendirilirler. Başarısızlıklarının nedeni olarak motivasyon eksikliği, zayıf benlik algısı ya da tembellikleri gösterilir.

• İkinci grup: Bu gruptakiler ağır öğrenme sorunları nedeniyle tanılanmış olan gruptur. Üstünlükleri ise çoğu kez fark edilmez.

• Üçüncü grup: En büyük grubu bu çocuklar oluşturur. Üstünlükleri ve zorlukları birbirini maskelediğinden bu çocuklar ortalama becerisi olan çocuklar olarak değerlendirilirler. Kendi sınıf düzeylerine uygun bir performansları olması nedeniyle de çoğu kez gözden kaçarlar.
ÖÖG olan Üstün Çocukların Özellikleri

Üstünlüğün ve ÖÖG lerinin belirtilerine önce ayrı ayrı bakmak daha yararlı olabilir (Silverman, 2001b);


ÖÖG Olan Üstün Çocukların Özellikleri

İki kere farklı olan çocukların özelliklerini olumlu ve olumsuz olmak üzere iki başlık halinde toplayabiliriz; (Robinson, 1999; Gunderson ve ark, 1987; Fetzer, 2000; Beckley & Storrs, 2000; Maker & Udall, 1985; Tannenbaum & Baldwin, 1983).



Olumsuz Özellikler

• Kırıklık,gerginlik ve korkular

• Aşırı duyarlı(hipersensitif) olma

• Kendinden gerçekçi olmayan beklentilerinin olması

• Saldırgan, sabırsız olma

• Çoğunlukla başladığı işi yarım bırakma

• Sınıf ortamında sorun çıkartma

• Hafıza ve algısal beceri gerektiren işlerde zorluklar

• Zayıf akademik benlik kavramı ve benlik saygısı

• Kendilerini utangaç ve okulda etkisi az bireyler olarak algılama

• Çalışma becerilerinde zorluklar

• İşitsel işlem sorunları

• Dikkat eksikliği

• Ardışık sözel yönergeleri izlemekte zorluk

• Özellikle dil, uzaysal kavramlar, hafıza ile ilgili öğrenme sorunları

• Kötü el yazısı

• Gündüz rüyaları

• Dinlemek yerine karalamalar yapma

• Önce davranıp sonra düşünme

• Sınırlı testlerde başarısız olma

• İşlem yapmada zorluklar

• İşitsel yapılara / bilgilere iyi tepki verememe

• Ardışık hafızada zorluklar

• Zarar verici davranışlar gösterme

• Sosyal açıdan izole olma

• Baş ve karın ağrılarından şikayet etme

• Zayıf heceleme becerileri

• Zayıf organizasyon becerileri

• Ödevi tamamlamada zorluk

• Okul ödevlerini çok aptalca ya da çok kolay olduğu için yapmadıklarını söyleyerek öğrenme sorunlarını inkar etme


Olumlu Özellikler

• Yaratıcı etkinliklere karşı ilgi

• Üstün soyut düşünme ve problem çözme becerisi

• İlişkileri ve örüntüleri kolayca fark etme

• Güçlü bir imajinasyon

• Öğrenmeye karşı motive olma

• Matematiksel muhakemesinin iyi olması

• İyi iletişim becerileri

• Üretici olma

• Zihinsel merak

• Geniş ilgi alanları

• Yanlız çalışma becerisi

• Keskin görsel hafıza

• Artistik, mekanik yada müzikal beceri

• Metaforları, benzerlikleri, nükteleri yakalama

• Gözlem becerileri

• Gelişmiş kelime hazinesi

• İç görülü olma

• Mükemmelliyetçilik

• Karmaşık sistemleri anlama

• Belirli konularda çok bilgili olma ve tartışmaları yönlendirme
Tanılama

ÖÖG olan üstün çocukların tanılanması pek çok nedenden dolayı güç olabilmektedir.

• Ülkemizde devlet okullarında üstün olan çocukların devam edebileceği bir sınıf ya da program yoktur. Ancak özellikle ABD gibi ülkelerde bu çocuklar için açılmış olan programlar ya da sınıflar bulunmaktadır. Bu tip ülkelerde öğretmenler üstün çocuklar için olan programlara ÖÖG olan çocuklardan çok bu tip bir sorunu olmayan üstünleri yerleştirme eğilimindedirler (Brody & Mills; 1997; Minner, 1990).

• Öğrenme sorunlarını kamufle eden üstün öğrenciler davranış sorunları göstermedikçe öğrenme sorunları için rehberlik servislerine yönlendirilmemektedir (Brody & Mills; 1997).

• ÖÖG olan üstün çocuklar nadiren üstün başarı gösterirler ve çoğunlukla üstünlüklerinin farkında olunmaz

• Alanda yapılmış sayısız çalışmalar ÖÖG olan üstün çocuklarda WiscR kullanımının tanım için yararlı olduğunu söylemekle birlikte (Ferri & Gregg; 1997; Tannenbaum & Baldwin, 1983; bazı araştırmalarda sözel ve performans arasındaki anlamlı farkın öğrenme güçlüğünü belirlemek için tek gösterge olamayacağı (Fox & Brody, 1983; Beckley & Storrs, 2000) da belirtilmiştir.

Grubun heterojen bir grup olması nedeniyle değerlendirmede tek bir ölçeğin kullanımından çok, bir test bataryası kullanılması daha doğru olur. Literatürde önerilen araçlar şunlardır (Brody & Mills, 1997; Jones, 1986; Conover, 1996; Silverman, 2001; Suter & Wolf, 1987, Fetzer, 2000; Vaidya; 1993; Tannenbaum & Baldwin, 1983):
• Aile öyküsünü alma: Ailelerle görüşülürken ÖÖG’nün varlığını ortaya koyacak bilgiler alınmalıdır

1. Doğum travması

2. Kolit ya da orta kulak iltihabı

3. Gelişimsel kilometre taşlarına ulaşma

4. Ailede disleksi, dikkat eksikliği ya/ya da aşırı hareketlilik, görsel, işitsel ya da duysa motor bozukluğu olan bireylerin varlığı

5. Bazı alanlarda üstünlük

6. Çocuğun kolay uyarılıp uyarılmadığı, seslere, ışığa ya da dokunmaya karşı aşırı duyarlı olması

7. Sofistike soruları sorabilme becerisi

8. Herşeyi bilme isteği

9. İyi bir kelime hazinesi


• Öğrenciyle görüşme: Öğrenciyle görüşmelerin içinde çocuğun nasıl öğrendiği ve benlik kavramını nasıl algıladığı değerlendirilmelidir.

• Zihinsel değerlendirme: Öğrenmeyi etkileyen faktörler bilişsel, psikomotor, fiziksel, duysal, sosyal ve duygusal faktörlerdir. Zihinsel değerlendirme için özellikle WiscR’ın kullanılması çocuğun daha iyi ve zayıf olduğu alanları görmek açısından yararlı olabilir. Bu değerlendirmeler yapılırken çocuğun itemlerden 1 ya da 2 puan alması kadar verilen yanıtın içeriğine de bakılması gerektiği akıldan çıkartılmamalıdır.

• Başarı testleri: Başarı testlerinin kullanımı çocukların kapasiteleri ve gösterdikleri başarı arasındaki farkı vermesi açısından gereklidir. Ancak ülkemiz genelinde kullanılacak geçerlik ve güvenirlik çalışmaları yapılmış başarı testleri yoktur. Bu nedenle karne notları, okulun yaptığı genel değerlendirme sınavları başarısını görmek için kullanılabilecek ölçütler olabilir.

• Yaratıcılık testleri: Bu tip testler kullanılarak orijinalite, akıcılık ve düşünmede esneklik yetileri ölçülebilir.

• Üstün öğrencilerin davranışsal özelliklerini belirleyen testleri kullanma

• Portfolyo tipi değerlendirme kullanma: Çocuğun düşünceleri, projeleri, çalışmalarının taslakları incelenmelidir.

• Ebeveyn ve öğretmenden bilgi alma: Ebeveyn ve öğretmenin çocuk hakkındaki düşünceleri alınmalıdır. Çünkü çoğu kez ebeveyn ve öğretmenler çocukları daha sık görüp tanıdıklarından daha doğru değerlendiriyor olabilirler.

• Sıradışı bir yetenek yada becerinin varlığı: Hernekadar farklı alanlarda bir yeteneği gözlemenin ne kadar önemli olduğu bilinse de üstünlüğün ve ÖÖG’nün birbirini maskeleyebileceği de unutulmamalıdır.

• Beklenen ve gösterilen başarı arasındaki fark: Birçok ÖÖG tanımında beklenen ve gösterilen başarı arasındaki farklılığa dikkat çekilmektedir. Üstün ve ÖÖG olan çocukları tanımlarken bu kriter başka bilgilerle birlikte ele alınmalıdır

• İşlem sürecindeki bozukluğun varlığı: Üstün ve ÖÖG olan çocuklarda uygun yönlendirme yapabilmek için farklılaşmış bir tanılama yapmak gereklidir. Yapılan araştırmalarda ÖÖG olan üstün çocukların işlem süreçlerinde bu sorunu olmayan çocuklara oranla daha fazla sorun yaşadıkları bulunmuştur (Rigo ve ark, 1998; Suter & Wolf, 1987; Beckley & Storrs, 2000; Vaidya; 1993) Bu nedenle bu çocuklarda bilgiyi alma ve işleme süreçlerini incelemek gereklidir. İşitsel ve görsel algı (Girdi), organizasyon, sıralama (Entegrasyon), hafıza, dikkat ve motor beceriler (Çıktı) ayrıntılı olarak değerlendirilmelidir.


Sağaltım

Bu çocukların sağaltımında önerilen yöntemler şunlardır:

• Bireyselleştirilmiş Eğitim Programları: Bireyselleştirilmiş eğitim programları, özel eğitim uzmanı (öğrenme güçlükleri ve üstün çocuklar alanında uzmanlaşmış uzmanlar) sınıf ve branş öğretmenlerinden oluşan grup tarafından geliştirilmeli ve bu programda çocuğun güçlü yanlarını zenginleştirecek etkinlikler, zorluk yaşadığı alanlarla ilgili olarak tedavi edici eğitim ve zorluk yaşadığı alanlarla ilgili uyum sağlayıcı yönergeler yer almalıdır. Bu eğitsel programla ilgili olarak ayrıca öğrencinin de görüşü alınmalıdır (Brody & Mills; 1997).

• ÖÖG olan üstün çcuklar için özel sınıflar: Bu çocukların günün belli zamanlarında çocuğun sorunlarına duyarlı bir öğretmenle birlikte özel bir grup içinde eğitim almalarının yararlı olduğuna ilişkin görüş birliği vardır. Çocuğun öğrenme, düşünme ve işlem yapma stilinin anlaşılması çok önemlidir ve çocuğa etkili bir öğretme yapılabilmesi için gereklidir (Brody & Mills; 1997).

• Sınıfta Yönerge Verme: Bu çocukların normal çocuklarla birlikte okuması oldukça yararlıdır. Ancak sınıf öğretmeninin bireysel farklılıkları göz önünde bulundurması ve destekleyici bir program yürütmesi gerekmektedir.

• Bireysel Farklılıkları Dikkate Alan Sevgi Dolu Bir Ortam: Eğer bir birey kendini sosyal bir gruba ait hissederse kendi potansiyelini en iyi şekilde kullanabilmek için kendini geliştirir. Bu yüzden bireysel farklılıklara saygı duyulan ve kişisel büyüme ile ilgilenilen bir ortam yaratılması bu çocukların kendilerini ikinci sınıf insan olarak hissetmemelerine yardımcı olur.

• Başa Çıkma Stratejilerini Kulanmaları Konusunda Cesaretlendirmek: ÖÖG yaşam boyunca devam eden bir sorundur. Bu yüzden bu çocuklar kendi yetersizlikleri ile başa çıkacak yöntemler bulmalıdırlar. Bunlar:

1. Ziyaret, görüşme, görsel olarak verilen tarih seminerleri ya da deneyimler gibi etkinlikler bu çocukların bilgiyi alma yollarından biridir. Bunları kullanmaları konusunda onları desteklemek yararlı olur (Baum, 1990) .

2. Teknolojiyi kullanmaları konusunda desteklemek gerekir. Yazı yazma hesaplama yapma gibi sorunları olan çocukların bilgisayar, teyp, hesap makinesi gibi araçları kullanmaları desteklenmelidir (Maker & Udall, 1985; Baum, 1990)

3. Organize olmaları için destek sağlamak

4. Fikirlerini yalnızca yazarak değil, slaytlar, modeller, konuşmalar ve pandomim gibi başka yolları kullanarak paylaşmasına olanak sağlamak (Baum, 1990)

5. Hatırlamayı geliştirmek için yeni stratejiler öğretmek (Baum, 1990)

• Özel Öğretme Teknikleri: Bu tip çocuklara daha etkili öğretmek için farklı yollar bulmak gereklidir. Bunlardan bazıları aşağıda verilmiştir (Brody & Mills; 1997; Maker & Udall, 1985; Vaidya; 1993).
1. Bilgi verirken göz kontağı kurmak.

2. Bir seferde sınırlı bilgi vermek.

3. Yeni bir işe başlamadan önce diğerlerini gözlemesine olanak tanımak.

4. Farklı duyu kanallarını kullanmak.

5. Öğretmene yakın oturtmak.

6. Yönergeleri tahtaya yazmak.

7. Büyük görevleri ufak ünitelere bölmek.

8. Görevi anlamlı kılmak.

9. Ödüllendirmeyi, akran desteğini, işbirliğine dayalı etkinlikleri kullanmak.

10. Zorlukları olan başarılı yetişkinleri model almalarını sağlamak.

11. Farklı değerlendirme yöntemlerini kullanmak.


Yüklə 2,17 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   23   24   25   26   27   28   29   30   ...   37




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin