ÜSTÜn yetenekli Çocuklar



Yüklə 2,52 Mb.
səhifə27/43
tarix15.01.2018
ölçüsü2,52 Mb.
#37978
1   ...   23   24   25   26   27   28   29   30   ...   43

Yaratıcı çocukların eğitim ve öğretimlerinde başarılı olmak için öncelikle aşağıdaki hususların gerçekleştirilmesi uygun olacaktır.

1. Öncelikle her düzeydeki okul (ilk, orta, ortameslek, yüksek) programlarında esneklik sağlanmalı ve öğrencilerin ihtiyaçlarına uydurulmuş değişikliğe her zaman açık programlar hazırlamalıyız.

2. Sınıflardaki öğrenci sayılarını çağdaş eğitim kurallarının kabul ettiği normal sayıya getirmeliyiz. Kalabalık sınıflarda çocukların bireysel farklarına uygun eğitim yapılması olanak dışıdır.

3. Okul ve sınıfda çeşitli ve eğitim programlarının gerektirdiği eğitim araç ve gereçleri sağlamalıyız. Özellikle yaratıcı çocuklara yetenekli oldukları alanlarda çeşitli eğitim araçları sağlamak yaratıcılığın gelişmesi, çocukların kendi kendine etkin deneyler yapması için ilk şarttır.

4. Eğitim sisteminde gerekli değişiklikler yapmalıyız. Çünkü halen yürürlükteki eğitim sistemimiz çocuklarda yaratıcılık niteliklerinin geliştirilmesine olanak vermemektedir.

5. Yaratıcı çocuklarımızın ve gençlerimizin bu güçlerinin geliştirilmesinde en büyük sorumlulukları yüklenen öğretmenlerimize bu çocukları tanımak, onların gelişmeleri için gerekli yardımları yapma, yeni eğitim öğretim yöntemlerini yeterli düzeyde tanıtmak için hizmet içi eğitim vermeliyiz.

Bu suretle yaratıcı çocuklarımızın yaratıcı güçlerini ürüne dönüştürerek her alanda toplumumuzun çağdaş düzeye erişmesini sağlayabiliriz. Çünkü ulusların en büyük gelişme potansiyeli o ulusu oluşturan insanların yaratıcı güçleridir. Bu gücü toplumun kalkınmasında kullanmak onun erken teşhis ve tabiatına uygun eğitim sağlamakla mümkün olabilir.
Çağdaş Eğitim Dergisi,
Cilt 1, sayı 9, s. 16-24

KAYNAKLAR

1. Clayton, Thomas E., Teaching and Learning. N. J. Prentice Hall, Inc. Englewood Cliffs, 1965.

2. Miel, Alice, Creativity in Teaching. Teachirs College Columbia Üniversity, Wadsworth Publishing Company, Inc. Belmont. 1965.

3. Peroival, M. Symonds. What Eduvation Has To I Learn From Psychology. Teachers College Columbia Üniversity. New York, 1964.

4. Samuel Ball. Readings in Psychological Poundations of Education Teachers Colloge Columbia University, New York, 1965.

5. Torrance, Paul. E. Education and The Craetivity Potential. The Üniversity of Minesota Presst Minneopolis: 1963

Ü. Y. Ç. Eğitim İhtiyaçlarının Karşılanmasında Yaratıcı Dramanın Yeri

Esra ÖMEROĞLU*

ÇÇocuk doğduğu andan itibaren çeşitli uyarıcılarla karşılaşır. Hareketleri taklit eder. Çocuk büyürken taklit oyuna dönüşmeye başlar. Yaratıcı drama da çocuğun kendini ifade edebileceği en önemli oyun etkinliğidir. Yaratıcı dramaya katılım yoluyla çocuk dil ve iletişim becerilerini, problem çözme becerisini ve yaratıcılığını geliştirir ve özellikle üstün yetenekli çocuklar için çok gerekli olan kendini ifade etme, olumlu benlik tasarımı sosyal açıklık oluşur. Çevresindeki değer ve tutumları anlayabilir. Yaratıcı dramada yazılı bir metin olmadığı için çocuk hayal gücünü çok fazla kullanır, fikirlerini ve duygularını daha kolay ifade eder. Bu çalışmada da ülkemizde henüz çok yeni bir konu olan yaratıcı drama yoluyla üstün yetenekli çocukların eğitim ihtiyaçlarının karşılanması üzerinde durulacak ve somut örnekler verilecektir.

Günümüzde birçok bilim adamı toplumların uygarlık düzeyini insanlarına ve insangücü kaynaklarına verdiği önemle ölçüleceğini söylemektedir. Eğer toplumlar insangücü kaynaklarını eğitimle geliştirmeye yönelirlerse endüstrileşme ve teknolojik gelişme daha da hızlanacaktır. Kısacası üstün insan gücü toplumları çağdaş uygarlıklar seviyesine çıkaracaktır. Bu noktada üstün insan kavramı üzerinde durmakta yarar vardır.

Üstün insan kimdir? Nasıl yetiştirilir? Üstün insanı tanımlamak için pekçok değişik terimler kullanılmaktadır. Normal üstü, üstün zekâlı, müstesna, özel yetenekli, üstün yetenekli, kabiliyetli vb. gibi terimler üstün insanı ve bu gücü oluşturacak çocuklar için de kullanılan sözcüklerdir. (Özsoy, Özyürek, Eripek, 1988).

Üstün yetenekli çocuklar için pekçok tanım önerilmiş ve tartışılmıştır. Fakat konunun karmaşık ve çok yönlü olması nedeniyle, son biçimini almış, kesin olan bir tanıma ulaşmak oldukça zordur. Günümüzde çok boyutlu tanımlara daha çok yer verilmektedir. A.B.D. Eğitim Komisyonu’nun tanımında “Seçkin yeteneklerinden dolayı yüksek seviyeli iş yapmaya yeterli olduğu, bu alanda, profesyonel olarak bilinen kimseler tarafından belirlenmiş çocuk, üstün yetenekli çocuktur” denmektedir. (B.Ö.E.K, 1991).

Yapılan çalışmalar üstün yetenekli çocukların, birbiriyle etkileşim halinde olan üç özellik kümesine sahip olduklarını göstermektedir. Bu kümelerden birincisi genel ve özel yetenek düzeyidir. Bunlar, yüksek düzeyde soyut düşünebilme, sözel ve sayısal usa vurma, bellek, sözcük akıcılığıdır. Özel yetenekler ise genel yeteneklerin çeşitli birleşimlerini özel bilgi alanlarına veya sanat, liderlik, yönetim gibi alanlara uygulayabilme kapasitesidir.

İkinci küme, yeni düşünceler oluşturup bunları yeni problemlerin çözümünde kullanabilme kapasitesi olan yaratıcılıktır. Yaratıcılıkta düşüncelerin akıcı ve esnek ve orjinal olması, yeniliklere, keşiflere ve deneyime karşı açık olma ayrıca ayrıntıya ve estetiğe önem verme gibi özellikler bulunmaktadır.

Üçüncü küme ise, zihinsel olmayan yeteneklerdir. Belirli bir probleme veya çalışma alanına karşı yüksek düzeyde ilgi, hayranlık, sebatkar, azim, sabır, kararlı olma, çok çalışabilme kendini bir işe adayabilme kapasitesi, şevk kalite ve mükemmelliği arama gibi özellikler ise bu kümenin özellikleridir. (B.Ö.E.K., 1991).


ÜSTÜN YETENEKLİ ÇOCUKLARDA
OKULÖNCESİ DÖNEM

Üstün yetenekli çocuklar üzerinde yapılan incelemelerin büyük bir kısmı altı yaş ve daha yukarısında bulunan çocuklar üzerinde yapılmıştır. Bunun nedenlerinin başında 0-6 yaş çocuklarının yeteneklerini herhangi bir araç veya testle ortaya çıkarma zorluğu gelmektedir. Fakat bilinen bir gerçek de erken teşhisle eğitim programlarına bir an evvel başlanmasının ne kadar önemli olduğudur. Okulöncesi dönem zihinsel, sosyal, dil gelişiminin en hızlı olduğu dönemdir. Bu nedenle çocuğun doğuştan getirdiği üstün yetenek potansiyelinin gerçekleşmesi ve gelişmesini sağlayacak uyarıcıların ilk aylardan itibaren verilmesine başlanmalıdır. Bu tür çocukları öğrenmeye teşvik etmek için öğrendiklerinin ne yönden yararlı olduklarını fark etmelerine yardımcı olunmalıdır. (Enç, 1979)

EĞİTİM PROGRAMLARI

Eğitim etkinliklerinin amacı bireyin potansiyelini maksimum düzeye çıkarmaktır. Böylece birey kendini gerçekleştirebilir. Üstün yetenekli bireyler ise kendilerine sunulanları olduğu gibi kabul etmeyip inceleyen ve sorunlara yeni çözüm yolları bulan kişilerdir. Eğitim programlarının düzenlenmesi bu noktada çok önemlidir. Yeni eğitim yöntemlerinin denenmesi ve yaratıcılığa dönük programlar hazırlanması erken çocukluk döneminde üstün yetenekli çocukların farklı deneyimler geçirmesine yardımcı olur. Sözü edilen eğitim yöntemlerinden biri, sürece ve keşfedici düzeye yönelik öğrenmeyi gerçekleştiren ve okulöncesi tüm çocukların eğitiminde de kullanılan yaratıcı dramadır. (Enç, 1979 ve Özsoy, Özyürek, Eripek, 1988).


YARATICI DRAMA

Dünyada uzun bir süreden beri bir eğitim modeli olarak kullanılan drama doğal olan, yaşantıya ve deneyime dayanan yapılandırılmadan oynanan ve çocuk gözüyle oyun diye nitelendirilebilen bir modeldir. Yaratıcı dramanın bir öğrenme yolu olarak en önemli varlığı, zihinsel, sosyal ve psikomotor yeteneklerle bütünleşmiş olmasıdır. Her öğrenme şeklinde bulunan pekçok beceri yaratıcı dramaya katılım yoluyla elde edilir. Yaratıcı drama etkinliklerinde çocuk diğerleriyle birlikte düşünür, hisseder ve hareket eder. (Rosenberg, 1987).

Yaratıcı dramada oyun diye isimlendirilebilen hayali veya imgelem gücüne dayanan yapının oluşması söz konusudur. Bu oyun çocuğun kendi yaşantılarından yaratılabileceği gibi çocuk hikayeleri de kullanılabilir. Yaratıcı drama hem zihinsel hem de kişilik özelliklerinin oluşturulmasında temel eğitim modeli olarak karşımıza çıkmaktadır. Drama yoluyla çocuk kendi yaşantılarından yola çıkarak daha büyük keşifler yapar. Drama etkinliklerine aktif olarak katılarak yeni ve farklı öğrenme yolları bulur. Amerika Çocuk Tiyatrosu Derneği’nin belirttiği gibi “Yaratıcı dramaya katılım yoluyla çocuk dil ve iletişim becerilerini, problem çözme becerisini ve yaratıcılığını geliştirir, olumlu benlik tasarımı, sosyal açıklık, sempati oluşur, değer ve tutumları anlayabilir. (Heinig, 1981).

Bilindiği gibi kendini ifade etme çocuğun doğasında olan doğuştan getirilen bir potansiyeldir. Bazı duygusal uyarımlarla çocuk hislerini gülme, ağlama, bağırma ve oynama gibi yollarla ifade eder. Fakat üzerinde durulması gereken nokta çocuğun kendini yaratıcı olarak ifade etmesidir. Yaratıcı drama ortamı böyle bir ortamdır. Böyle bir ortamda üstün yetenekli çocuk dener, risklere girer, yaşantılar geçirir, keşfeder. Yaratıcı drama yoluyla çevresel uyarıcılara karşı duyarlı olur ve fikirlerle oynayabilir. (Heinig, 1981).

Yaratıcı dramada kullanılan temel öğelerden biri de hayal gücüdür. Hayal gücü aynı zamanda yaratıcılık sürecinde de yer almaktadır. Yaratıcı drama etkinliklerinde üstün yetenekli çocuk çevreyle etkileşim içine girerek var olan hayal gücünü daha da geliştirir, yaşantılarından elde ettiği sonuçlar yoluyla eski imgelemelerini, seçerek, düzenleyerek yenileriyle birleştirir. Bilindiği gibi üstün yetenekli çocuğun doğasında estetik vardır. Bu yüzden estetik yaşantının ortaya çıkarılması çok önemlidir. Çünkü biliş, karar verme ve harekete geçme estetik yaşantıya bağlıdır. Estetik yaşantı yoluyla çocuk fikirler, kavramlar ve yaşanacak bir dünya için malzemeleri temin eder. (Siks, 1983).
YARATICI DRAMA ETKİNLİKLERİ

Yaratıcı drama etkinliklerinin özüne bakıldığında değişik oyun biçimleri olduğu görülmektedir. Fakat önemli olan bu oyunları üstün yetenekli çocukların eğitim amaçlarına uygun düzenleyebilmektir.

Hareket Çalışmaları: Erken yaşlarda çocuk kendi yaşantıları ve hareketleriyle öğrenir. Bu öğrenme yolu da çocuğun vücudunu tanıması ve vücut parçalarının görevlerini ve işlevlerini keşfetmesiyle mümkün olur. Çocuğun hareketleri sık sık tekrarlaması, yaparak öğrenmesi bakımından gereklidir.

Böylelikle çocuk sözel olmayan yaratıcı ifade biçimlerini de hareket çalışmalarıyla öğrenmiş olur. (Curtis, 1982).

Pandomim Çalışmaları: Çocukların sözcük kullanmadan fikirlerini hareketler, mimikler ve bazende sesler ilave ederek ifade etmesi gözlem yeteneklerinin artmasına ve çevresindeki kişilerin hareketlerine daha duyarlı olmalarına imkan verir. Ayrıca pandomim ortamı içinde geçmiş yaşantılarını hatırlamak için dikkatlerini yoğunlaştırırlar, gördükleri bilgiyi anımsamaya çalışırlar ve zihinsel olarak bütün bunları resimleyip şekillendirirler. (Heinig, 1981).

Rol Oynama ve Doğaçlama Çalışmaları: Bu tip bir çalışmada üstün yetenekli çocuk içinde yaşadığı toplumu ve o toplumu oluşturan bireylerin rollerini tanır. Karakterlerin farklı özelliklerini ortaya çıkarır ve onları canlandırır, olaya bazen mizah katar. Zaten şakacılık çocuğun yapısında olan bir özelliktir ve bu tip çalışmalarla kendiliğinden bu ortaya çıkar. (Mc Caslin, 1987).

Dramatizasyon Çalışmaları: Dramatizasyonda çocuk bir hikaye içinde sunulan olay ve durumları oynar. Oynarken de hikayenin nasıl gelişeceğine veya biteceğine kendileri karar verirler. Böylece her seferinde değişik bir gelişme ve sondan söz edilebilir. Kuklalarla yapılan dramatizasyon çalışmaları ise çocukların hayal gücünü kullanmalarını sağlar, dinleme ve iletişim becerilerini geliştirir. (Mc Gaslin, 1987).

ÖNERİLER


Görüldüğü gibi yaratıcı drama gerçekten üstün yetenekli okulöncesi çocukların eğitim programlarında yeri tartışılamayacak kadar önemli bir eğitim modelidir. Fakat sadece bir modele bağlı kalmak her zaman doğru değildir. Çünkü üstün yeteneklilerin eğitimi henüz deney aşamasındadır ve bir eğitim modelini ötekilere tercih edebilmek söz konusu değildir.

Esasen bazı gerçeklerde bir ülkede yalnız bir eğitim modelinin değil özel durum ve koşullara göre birkaç yöntemin bir arada denenip uygulanması gerektiğini de göstermektedir.

Bu arada fiziki ortamın düzenlenmesi, sürece yönelik öğrenmenin desteklenmesi, keşfedici ortamda nitelikli personelle sürdürülen eğitim sonucunda ülkemizde henüz çok yeni olarak üzerinde durulmaya başlanılan üstün yetenekli çocukların erken çocukluk dönemi diye de adlandırılan okulöncesi dönemde üstün insan gücünün temellerini oluşturmuş ve 0-18 yaş nüfusunun % 2’sini oluşturan bu çocuklar için dev bir adım atmış oluruz.
YA-PA, I. Ulusal Özel Eğitim Kongresi, Ankara (11-12 Kasım 1992)
KAYNAKLAR

1. ———, (991). Birinci Özel Eğitim Konseyi Raporu, Milli Eğitim Bakanlığı, 13-15 Mayıs, Ankara.

2. Curtis, R. S., (1982) The Joy of Movement, Teachers College Press, London.

3. Enç, M., (1979) Üstün Beyin Gücü, Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Yayınları, No: 35, Ankara.


Üstün Zekâlı Çocukların Eğitim Modelleri

Doğan ÇAĞLAR*

Bu tebliğimizde üstün zekâlı çocuk kimdir, özel eğitim ve öğretimlerinin gereği ve önemi ile bu çocukların eğitim ve öğretimlerinde uygulanan eğitim modelleri açıklanacaktır.

Üstün Zekâlı Çocuk Kimdir?

Öncelikle ve kısaca üstün zekâlı çocuk kimdir sorusunun cevabını vermek uygun olacaktır. Bu soruya çok çeşitli cevaplar verilmiştir. Konu çok önemli ve duyarlı bir konu olduğu için 1977 yılında A. B. D.nde toplanan yetkili kimselerden oluşan bir komisyon üstün zekâlı çocuğu şöyle tanımlamıştır. “Seçkin yeteneklerinden dolayı yüksek seviyeli iş yapmaya yeterli olduğu, bu alanda, PROFESYONEL olarak bilinen kimseler tarafından belirlenmiş çocuk ÜSTÜN ZEKÂLI ÇOCUKTUR.” (Ü.Z.Ç.)

Bu tanım A.B.D. Eğitim Bakanlığı’nca kabul edilmiş ve A.B.D Kongresine sunulmuştur. Zekâ bölümleri (Z.B) ölçüt veya dayanak alınarak yapılan sınıflamada Z.B.leri 130 ve daha yüksek olan çocuklar Ü.Z.Ç. olarak kabul edilmektedir. Diğer bir açıklama ile ortalaması 100, standart kayması 15 olan zekâ testleri dağılımında ortalamanın 2 standart kayma sağında bulunanlar üstün zekâlı sayılmaktadır.

Akranları ile kıyaslama ölçüt olarak alındığında ise, güvenilir ve geçerli zekâ testlerinde akranlarının % 98 nin üstünde başarılı olan üst % 2 grup içinde bulunan çocuklar üstün zekâlı sayılmaktadır.

Ü.Z.Ç.lar aşağıda belirlenen 6 alanda veya bunların birinde yahut bu 6 alanın birkaçının birleşiminden oluşan bir bütünde üstün başarı gösterirler.

Bu 6 yetenek alanları şunlardır:

1. Genel zihin yeteneği,

2. Özel Akademik yetenek,

3. Yaratıcı ve üretici düşünme yeteneği,

4. Liderlik yeteneği,

5. Görsel ve sanat yapma yeteneği,

6. Psiko-devimsel (motor) yetenek.

Temel tanım dikkate alındığında bir çocuğun üstün zekâlı olarak kabul edilebilmesi için Ü.Z.Ç.ların bu yeteneklerinin üstün zekâlılar alanında profesyonel düzeyde bilgi ve beceriye sahip kimseler tarafından saptanmış olması gerekir. Diğer bir deyimle, bilimsel unvanı ne olursa olsun, üstün zekâlılar alanında yeterli bilgi ve beceriye, sahip olmayan kimse ve kimselerin bir kimseyi üstün zekâlı olarak belirlemesi bir anlam taşımaz.

Üstün zekâlı olduğu saptanan çocuklar, kendilerini gerçekleştirmek ve mensup oldukları topluma gerekli yardımları yapabilmek için rutin okul programlarının sağladığı hizmetlerin ötesinde hizmetleri ve konuları kapsayan farklı eğitim programlarının yapılmasını isterler.


ÜSTÜN ZEKÂLI ÇOCUKLARININ
ÖZEL EĞİTMELERİNİN GEREĞİ VE ÖNEMÎ

Bu kısımda, Ü.Z.Ç.lar için niçin özel eğitim gereklidir sorusuna cevap vermeye çalışalım. Bunun açıklığa çıkması için bu çocukların ortak belirgin bazı öğrenim özelliklerini sıralamakta yarar vardır.


Üstün Zekâlı Çocuklar,

1. Mutad dışı bir zihni enerjiye sahiptirler. Zihnen daima faal olmayı şiddetle arzu ederler.

2. Bilgi kazanmak için doymak bilmez bir iştaha sahip olup sürekli açlık duyarlar.

3. Kendilerini ifade etmek ve kuvvetli öğrenme arzularını doyurmak için çeşitli alanlara ihtiyaç duyarlar.

4. Herşey hakkında derinliğine bir görüş kazanmaya çaba harcarlar. Bilginin nedenlerini ve ayrıntılarını öğrenmeye kuvvetli bir istek duyarlar.

5. Çok komplex algılar ve kavramlar kazanmaya istek duyarlar ve bunlardan özel bir haz duyarlar.

6. Okumaya karşı çok fazla ilgi duyarlar, erken yaşlarda okurlar ve çeşitli alanlarda okumaya karşı ilgi duyarlar.

7. Soyut düşüncelerden, karışık problemler çözmekten hoşlanırlar.

8. Çeşitli alanlarda sorumluluk almaktan ve bunları yerine getirmekten hoşlanırlar.

9. Uzun vadeli amaçlara yönelirler ve onlara ulaşmak için gereken çabayı gösterirler.

10. Profesyonel mesleklere ilgi duyarlar. Bu mesleklere girebilmek için uygun hazırlıklarda bulunurlar. Hedeflerine ulaşmak için olumlu ve fonksiyonel yaklaşım yaparlar.

11. Üstün liderlik özelliklerine sahiptirler. Bu yeteneklerini uygun bir şekilde kullanmaya can atarlar.

12. Kolay,çabuk ve sağlam öğrenirler.

Yukarda sayılan 12 çok belirgin ve sayılmayan 100 üstün özelliklerinden dolayı üstün zekâlı çocukların özel eğitimleri gereklidir.


ÜSTÜN ZEKÂLI ÇOCUKLARIN ÖZEL EĞİTİMLERÎNÎN ÖNEMİ

Ü.Z.Ç.lar mensup oldukları toplumun en üst seviyede beyin ve öğrenme gücüne sahip olan en kıymetli varlıklardır. Bunlar her toplumun her alanda gelişmesini sağlayacak beyin gücü hazinesi ve potansiyelidir. Bu hazineden yararlanmanın tek sırlı yolu onlara sağlanacak özel eğitimdir. Üstün zekâlı çocuklarımızı durumları belli olduğu andan itibaren yetenekleri, ilgileri ve istekleri yönünde geliştirmek suretile beyin gücü fonksiyonel hale gelir, bireyleri doygunluğa kavuşturur ve ülkenin yararına sunulur. U.Z.Ç.ların özel eğitimleri bu çocukları mutlu etmek, her yaşta, onların üstün beyin, öğrenme ve yaratma gücünden yararlanmak için önemlidir. Toplumun ve ülkenin her alanda gelişmesi üstün zekâlıların zamanında uygun eğitim almalarına bağlıdır. Öyle ise U.Z.Ç.ların özel eğitimi o ülkenin her alanda en üst düzeye çıkarılması geliştirilmesi için önemlidir. Dünya da gelişmiş ülkelerin gelişmişliğin temeli üstün zekâlıların uygun eğitimlerine ve yetiştikleri, üstün oldukları alanlarda sorumluluk almasındadır. Bu nedenle gelişmiş ülkeler gelişme yollarını ararken üstün beyin gücüne sahip çocukları nasıl bir eğitime tabi tutarsak hem onları mutlu eder, hemde onların en üst düzeyde başarılı olmasını sağlayabiliriz sorusuna cevap aramışlardır. U.Z.Ç.ların eğitimleri için birçok modeller bulunmuş, denenmiş ve bu modellerin yararlı ve sakıncalı yönleri saptanarak en uygun eğitim modeli bulunmaya çalışılmış ve çalışılmaktadır. Tebliğimizin bundan sonraki kısmında bu modeller anahatları ile açıklanmaya çalışılacaktır.

ÜSTÜN ZEKÂLI ÇOCUKLARIN EĞİTİM MODELLERİ

U.Z.Ç.ların normal akranlarından farklı olan öğrenim gereksinmelerini doyurmak ve onların üstün beyin gücünden yararlanmak için çeşitli eğitim modelleri uygulanmıştır. Bunlar uygulanarak, denenerek ve değerlendirilerek yararlı ve sakıncalı yönleri saptanmıştır. Bugüne kadar uygulanmış ve uygulanmakta olan eğitim modellerini 7 hususta görmek mümkündür. Bu modeller aşağıda sıralanmıştır.

1. Özel Okulda Eğitim Modeli

2. Özel Sınıflarda Eğitim Modeli

3. Okula Erken Başlatma Modeli

4. Hızlandırma Eğitim Modeli

5. Türdeş Gruplarda Eğitim Modeli

6. Program Zenginleştirme Modeli

7. Bireysel Eğitim Modeli

Tebliğimin bundan sonraki kısmında bu modellerin tanımı, yararlı ve sakıncalı yönleri tartışılacaktır.


1. Özel Okulda Eğitim Modeli

U.Z.Ç.ların eğitimlerinde ilk kullanılan model “Özel Okulda Eğitim Modeli” olmuştur. Bu model Osmanlılar Devrinde uygulamaya konmuş ve başarılı olmuş bir eğitim modelidir. İftiharla ve öğünerek söyleyebiliriz ki U.Z.Ç.ların eğitimini özel okulda ilk başlatan devlet Osmanlı İmparatorluğu olmuştur.

Kısa bir tarihçesine değinmek gerekirse kesin olmamakla beraber tarihçilere göre bu okulun nüvesi I. Murat tarafından Bursa’da Saray da kurulmuştur (1360-1389). Fakat Osmanlı İmparatorlarından II. Murat bu nüveyi geliştirmiş Edirne’de Saray da “SARAY -ŞEHZADE- OKULU”nu açmıştır. II. MEHMET bu okulun ilk öğrencilerinden biridir. Edirne “Saray Şehzade Okulu” ENDERUN OKULU’nun çekirdeğini oluşturmuştur. Eğitimi ve eğitimciyi baştacı eden büyük devlet adamı Fatih Sultan Mehmet Enderun Okulu’nun kurucusu olmuştur.

ENDERUN Okuluna Osmanlı İmparatorluğunun orduları tarafından fethedilen çeşitli ülkelerden her alanda üstün zekâlı ve üstün özel yetenekli olduğu yetkililerce belirlenen çocuklar ve gençler aday öğrenci olarak alınmıştır. Aday öğrenciler okulda seçkin öğretmenler tarafından ciddi bir incelemeye tabi tutulmuşlardır. Bu öğrenciler, yetenekli, istekli, ilgili ve başarılı oldukları yönde en üst düzeyde gelişmelerini sağlayacak özel bir eğitim almışlardır.

Öğrencilerin eğitimlerinde yönetim liderlik, askerlik, kumandanlık, saray hizmetleri, güzel sanatlardan resim, müzik ve edebiyat ve çeşitli sanat dallarında yetişmelerine öncelik ve ağırlık verilmiştir. Buna ek olarak çeşitli dersler ve el becerileri ile zenginleştirilmiş eğitim programları uygulanmıştır.

Bu okulda görevlendirilecek öğretmen ve eğitim personeli ciddi şekilde üstün insan seçecek şekilde planlanmıştır. Bu plana göre zamanında ün yapmış seçkin, özel yeteneklere sahip öğretmenler ile alanında kendilerini yetiştirmiş ünlü öğreticiler seçilmiş ve üstün nitelikli bir eğitim öğretim kadrosu görev yapmıştır.

Okulda amaç, araç, gereç, yöntem, personel açısından üstün bir eğitim programı uygulanmış, eğitim sırasında işe vuruk bir değerlendirmeye önem verilmiştir. Okulda sıkı denetim, alanında kendini yetiştirmiş ünlü kimselerden eğitim ve öğretimde yararlanılması ilkesi uygulanmıştır.

Okulda zamanın en zengin kitaplığı kurulmuştur. Okul üstün zekâlıların öğrenme açlığını doyuracak nicelik ve nitelikteki etkinliklere yer vererek her öğrencinin her zaman severek yapacağı iş bulacak şekilde zengin bir programa sahip olmuştur.

Üstün zekâlıların üstün eğitim yöntemleri ile istenilen düzeyde geliştirilmesi Osmanlı İmparatorluğu’nun her alanda yükselmesinin temel dayanaklarından biri olmuştur. Bu husus, ENDERUN OKULU’nu inceleyen dünya tarihçileri tarafından takdir ve hayranlıkla yapıtlarında açıkça belirtilmiştir. Bu uygulama bize ulusların her alanda gelişiminin, üstün beyin gücüne sahip bireylerin erken teşhis edilerek, seçkin eğitim ve öğretim kadrosunun görev aldığı zengin bir eğitim ortamında sürdürülen eğitim aracılığı ile geliştirilmesine bağlı olduğunu kanıtlamaktadır.

U.Z.Ç.ların eğitimlerinde özel okul eğitiminin ilki “ENDERUN OKULU” olduğu için kısa bir tarihçesi ile özet bir işleyişi verilmiştir.

Özel Okul’un kısaca tanımını yapacak olursak, “zekâ bölümleri 130 ve daha üstün düzeyde bulunan ve üstün zekâlı olarak nitelenen çocukların devam ettikleri okul özel okuldur.”
Yararlı Yönleri:

Özel okulların eğitimde sağlayacağı yararları aşağıdaki şekilde sıralamak mümkündür. Özel okullarda üstün zekâlı çocukların

1. Çeşitli alanlarda geniş ve derin öğrenme gereksinmelerini doyuracak, zengin kitaplık, laboratuar, çeşitli etkinlikler için gerekli olanaklar, araç ve gereçler sağlanabilir.

2. Eğitim ve öğretiminde görev alacak seçkin, üstün yetenekli öğretmenler seçilip özel eğitim görmeleri ve görevlendirilmelerine imkân verir.

3. Gereksinim duydukları eğitim ve öğretimin en önemli desteği rehberlik ve psikolojik hizmetler en iyi bir şekilde sağlanabilir.

4. Yetenekleri yönünde ve düzeyinde gelişimleri sağlanabilir.

5. Çağdaş öğrenim gereksinmeleri hemen sağlanarak eğitim ve öğretimleri çağın gidişine ve gereklerine uydurulabilir.

6. Kırsal bölgelerde olanlar için en iyi bir eğitim ortamı sağlanabilir. Diğer bir deyimle tüm ülke çocuklarına hizmet veren bir kurum olabilir.

7. Genel yetenekleri yanında özel yeteneklerininde geliştirilmesi için uygun eğitim ortamı hazırlanabilir.

8. Ülkenin sorunlarının çözümü için erken yönlendirilme yapılabilir.


Özel okulda eğitimin bu üstünlükleri yanında sakıncalı yönleri de vardır. Bu sakıncalı yönlerini aşağıdaki hususlarda görmek mümkündür.

1. Ü.Z.Ç.ların normal akranlarından ayrılması sosyal bütünleşmeyi engeller.


Yüklə 2,52 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   23   24   25   26   27   28   29   30   ...   43




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin