Üyelere yapılan sosyal yardım aldığımız bilgilere göre olan bir meslektaşımızın bürosunun yanması neticesinde uğradığı zararı telafi etmeye yöneliktir

Sayın .......... eleştirilerine katılmamak mümkün değil. Fakat daha önce odamızın yapmış olduğu sayın Özer şahsıyla birlikte konuşmamızda Haziran ayı içerisinde odalar birliği faaliyetine katılan 188 delegemizin katılımıyla bir bilanço çıkartılması, faaliyetin bilançosu çıkartılması odalar birliğinde neler yapıldı, neler yapılmadı ve neler yapılması gerekiyor biçiminde bir değerlendirme tartışma toplantısını önerdik, kendileri de kabul buyurdular. Onun için o yöndeki eleştirilere burada girmek istemiyorum, öylesi bir platformda tartışmak daha uygun olur diye düşünüyorum. Bir diğeri eleştirilerde yalnız insan hududunu aşan biçimi var. O insan hududunu aşan biçimi odalar birliğinin sorunudur. Örneğin ücret tarifelerinin zamanında çıkması sorunu ücret tarifelerini birliğin tespit etmesi sorununda odamıza yöneltilmesi gereken eleştiri olduğu kanaatinde değilim. Her ne kadar 5. bültendeki dil eleştirilse de, dili eleştirebiliriz arkadaşlar üslubu eleştirebiliriz, şiddetle kınayabiliriz de benim kişi olarak buna bir itirazım yok. Ama orada esas olan neydi, gözden kaçırılmaması gereken neydi? Zamanında verilmedi mi diye sordu bir arkadaş. Verilmeden önce odalar birliği yönetim kurulu katılımcılık esasına uygun olarak biz yönetmeliklerin hazırlanmasında iki, ücret tarifelerinin çıkarılmasında yüzlerce üyemizi seferber etmiştir odalar kanalıyla. Bu yüzlerce üyemizin katılımıyla bir tarife hazırladık. Biz bunu yasal süresi, 3568’e göre yasal süresi içerisinde bakanlığa takdim ettik. Sayın bakanla da bu konuda zamanında çıkartılması konusunda taahhüt de aldık. Fakat Aralık ayı geçti. Aralık ayı geçtikten sonra Ocak ayının yarısı da geçti, ve üyelerimizden odalar birliğine tarifemiz ne zaman çıkacak, niye çıkmıyor, müşterilerimizle sözleşme yapmak istiyoruz gibi eleştirilerin ve yakınmaların arttığını gördük ve bu konuda da Maliye Bakanlığının ayrı bir ücret tarifesi hazırlamaya çalıştığını gördük. Eleştirirken hissi olarak da bakanlık tarifesi niye uygulanmıyor gibi vesayet mantığını içeren hatalara düşmemek gerekiyor. 1 Ocak 1991 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan ücretler esas .... yönetmelik madde 5’e göre birlik tarifi ilan eder. Bakanlığın niteliği burada sadece onaylamaktır. Bakanlığın görevi yeni bir tarife yapmak değildir ve biz birlik olarak uygun makul süreyi bekledik. Birlik yönetim kurulu olarak saatlerce tartışmadan sonra bu tarifeyi ilan etme kararı aldık, bütün sorumluluğuyla aldık bunu ve bugün gelindiği yerde odalar birliği yönetin kurulu olarak mutluluk duyuyoruz, ülke düzeyinde yaygın bir biçimde uygulanmaktadır bu tarife arkadaşlarım. Bu dirayetli tutumumuz olmasaydı, çıkartmasaydık geçen sene olduğu gibi, Maliye Bakanlığı ve geçici kurulun çıkardığı tarifenin kaç kez delindiğini hepimiz biliyoruz. İşte Haziran ayına geldik, o kadar politik baskıya rağmen, yoğun baskıya rağmen ki esnaf dernekleriyle benzeri kuruluşlarla çeşitli görüşmeler yapıldı odalar düzeyinde de yapıldı. Fakat onlar da kendi açılarında bazı yönleriyle bu işe farklı yaklaştılar. Gönül ister ki arkadaşlarımızın talepleri gibi odalar birliği olarak ileride biz de bu anlamda baskılarımızı hissettirebilelim. Şimdilik o aşamaya gelemedik. Aslında divana yardımcı olmak açısından da sözlerime burada son veriyor, bu coşkun katılımcı, sayıca az olmasına rağmen nitelikli ve bugünlerde de niteliğe ihtiyacı olan bir örgütlenmeye, böylesine güzel bir kurula saygılar sunuyorum.

- Sayın Koyuncu’ya teşekkür ediyoruz. Sayın arkadaşlarımız eleştiriler burada bitmiştir. Yanıt olarak oda yönetiminin eleştirilere yanıtlarına geçilecektir. Buyurun sayın yöneticiler.

-Teşekkür ederim sayın başkan. İkinci olağan genel kurulumuzun değerli üyeleri. Gerçekten yönetim adına çok mutlu ve sevinçli bir gün yaşıyoruz. Burada sabahtan beri gördük ki eleştiri ihtiyacı duyan buraya katılıp bu platformda bir şeyler üretilmesine katkıda bulunan ve herhalde divan başkanı biraz ikaz etmese geceye kadar sürecek olan bir arzu ve istekle yönetime yol gösterme amacında bulunan böyle bir meslektaş topluluğun oluşturduğu genel kurul gerçekten çok görkemli bir genel kurul. Müteşebbis heyette de ben görev yapmaya çalışmış ve genel kurula geldiğimizde o kadar değişik bir görüntüyle karşılaşmıştık ki gözle görülür çok açık hatalarımıza rağmen üyelerimiz çok büyük hassasiyet göstermiş, bu hatalarımız yüzümüze vurmamaya çalışmışlardı. Ama şimdiki genel kurulda tabii ki olay farklı. O yüzden arkadaşlarımızın eleştirisini yıkıcı olarak kesinlikle kabul etmiyorum. Ancak bazı yanılgılar olabilir ve bu eleştirilerin içinde tabii ki daha kongrenin açılışında oda başkanımızın da belirttiği gibi haklı eleştiriler çok açık, onları bizler faaliyet çalışma programını okurken de açıkladık. Ancak bir şey çok uzun süreden beri gerçekten bizim kafamızı kurcalıyor. Burada gruplar adına konuşan arkadaşlarımız hemen hemen tamamının işaret ettiği bir olay. Tamamı işaret edince de insanda bir kuşku beliriyor. Demek ki ben burada haklı olmayabilirim, bu kadar insan da yanılmış olamaz diye bir kuşku beliriyor ama bu kuşkuya rağmen bu konuyu açmak istiyorum. 5 No’lu bülten. Arkadaşlar, yola ilk çıktığımız günde hepimizin en büyük sıkıntısı yetkisiz çalışanlar ve bana göre bunlara eş değer olan haksız rekabeti körükleyen meslek mensupları olduğunu hepimiz biliyorduk ve bu ücret konusunda geçen sene çok enteresan bir olay yaşadık. İşte o olayı bize yaşatanlardan biri olan ve burada ismini vermek istiyorum, geçici kurul üyelerinden sayın Burhan Özfatura buradaki tenkitlerin paralelinde sözler ettiği için dikkatimizi çekiyor. Bu meslektaşımın geçen yıl 80 bin lira olarak bakanlık tarafından belirlenen tarifenin 17 gün içinde politik baskılarla ve eminim ki onun çok yakını olduğu bakana yapılan baskılarla 17 gün sonra 27 bin liraya düşen tarifenin paralelinde hareket etmesi gayet doğaldır ve Türkiye gerçeklerinden bahsedildi ikinci tarife çıktığı zaman. Bir tekrar oluyor ama, demek ki 17 günde Türkiye’nin gerçekleri değişti, 80 bin liradan tarife 27 bin liraya indirildi. Şimdi bu paralelde tenkitler aldığımız zaman gerçekten üzülüyoruz. Ama diyeceksiniz ki biz özüne karşı değiliz, üslupta karşıyız. Üslupta karşı onların bu üslubu tenkit ederken kabalık diyeceklerini tahmin etmiyorum, Abdülhamit Sofrası diyeceklerini tahmin edemiyorum. Demek konu sadece üslupta değilmiş. Bir değerli arkadaşımız çoluk çocuğumuzun rızkını korsanlara yedirmeyin diye bitirdi sözlerini veyahutta sözlerinin arasında bahsetti. Evet çoluk çocuğumuzun rızkını korsanlara yedirmemekle, çoluk çocuğumuzun rızkını haksız rekabet edenlere yedirmemek bizce eş değerdir arkadaşlar. Yarası olan gocunur prensibinden hareket ederek neden oda tarifesinin uygulanmasını ısrarla savunanların, odanın bülteninde bu tarifeye uyulmazsa cezai sonuçlarla karşılaşacaksınız sözünün kabalık olduğunu söylediklerini bir türlü anlayamıyorum. Bir değerli ağabeyimiz de bir başkaları söz konusu olduğu zaman karşı çıkıyorsunuz onu hemen kısaca geçeceğim . Örneğin 5’e 4’e karşı çıkıyorsunuz, ama 3’e 2’ye karşı çıkmıyorsunuz gibi ona da hemen kısaca cevap vermek istiyorum. Şu anda odalar birliğinin öncülüğünde kurulan komisyonlarda hazırlanan yeni yönetmeliklerde şu anda burada iki üyesi de var benim haricimde sayın Kafaoğlu sayın San. Bu yönetmelikte 3’te 2 olayı diye bir şey kalmamıştır. Ama yönetmelik şu anda genel kuruldan ve bakanlık onayından geçmediği için bizim kitabımızda da eski yönetmeliğin aynen yer alması zorunlu olduğundan dolayı o şekilde duruyor, yoksa bizim düşüncelerimizden dolayı değil.

Yine bir değerli arkadaşımız serbest muhasebecilerin yanında staj konusunu halledemediler, serbest muhasebecilerin kazanılmış hakları alındı ellerinden işyeri açmaya, bilir kişilik gibi. Burada ben uzatmak istemiyorum 1 No’lu yayın organımız herhalde benim kaleme aldığım yönetmelikle ilgili bir konu vardı. Bu yönetmelik konusunu serbest muhasebecilerin kazanılmış haklarını elinden almalarına razı değil, bununla ilgili yönetmelik taslağında gerekli düzeltmeyi yaptık ve bu yayın organında bahsedildi. Ama serbest muhasebecilerin yanında staj konusunu yanlış anlaşılmasın topu atmak istemiyoruz, bizim gücümüzün dışında bir olay. Mecliste o yok dediğiniz diyalogların sağlanarak çıkmasını düzelmesini sağlayacağız hep birlikte. Aslında tekrar ediyorum çok güzel eleştiriler geldi, çok derli toplu eleştiriler geldi, bunun yanında biraz grupların deşifre olmasına yönelik eleştiriler de geldi. Gayet doğaldır bunları saygı ile karşılıyoruz. Bu eleştirilerin hesap kitap konusuna kaba tabiriyle sayın saymanımızın cevap vermesini istiyorum, o konuda o sizleri aydınlatmaya çalışacaktır. Yalnız bazı şeylerden daha bahsetmekte yarar var. Bilgisayar program anlaşması değişti, pazarlık mı var gibi çok güzel eleştiriler getiren arkadaşımızın talihsiz eleştirisine kısaca cevap vermek istiyorum. Biz müteşebbis heyet döneminde tekrar oluyor, ama odaya bir firmadan bilgisayar sistemi apar topar kurdurduk bir an önce kayıtlarımızı gerçekleştirelim diye. Bu arkadaşlarımız da haliyle bizim meslektaşlarımıza yönelik bir çevre edinmek açısından aşırı ilgi gösterdi, elinden geldiğinden fazlasını yapmaya çalıştı ve bunun karşılığında da görevini iyi yapmıştır, işte odamıza yardımcı olmuştur diye başkanımızın imzasıyla bir yazı aldık. Bunun dışında biz hiçbir firma ve kuruluşla başka bir gün biriyle bir gün diğeriyle diye bir anlaşma, pazarlık yapmış değiliz. Aynen çalışma raporumuzda belirttiğimiz gibi bir program, bir de bilgisayar firmasıyla protokol çerçevesinde anlaşma yapıp sizlere bildirdik. Olay bu kadar basit ve onun dışında bir yanlış anlama olduğunu zannediyorum. Yine bu arkadaşım gayet güzel olumlu bulduğumuz bir eleştiri getirdi. Temsilcilerimiz neden seçimle gelmiyor, müteşebbis heyet bile geçici kurulun öncülüğünde seçimle geldi bu bir çelişki değil mi dedi. Temelde bu fikre katılıyoruz. İşte bu yüzden temsilciliklerimizi de bir müessese haline getirmek için bir yönetmelik önerisi sunduk ve bu müessese haline gelen temsilciliklerimizin seçimle gelmesi için gereken yapılacaktır. Aksi halde pratikte bu temsilciliklerimize görev yaptırıp işlemimiz artıramazdık. Yönetim ne kadar katkı istiyor, bizden katkı istemedi anlamında bir eleştiri. Evet bu eleştirilerde yönetim belki katkı isteklerini anlatamamıştır ve sizin katkılarınız sağlanmasında yönetim olarak belki başarılı olamamıştır. İşte bu amaçla temsilcilerin gruplaşması, danışma meclisi gibi yeni tavsiye nitelikteki kurumların hayata geçirilmesini arzulamaktayız. Yine balodan bahsedildi ve bu baloya maalesef 150-200 kişinin katıldığı, bir diğer arkadaşımız tarafından da sadece protokolün katıldığı söylendi. Ama görüyorum ki diğer taraftan da protokolün bizim etkinliklerimize katılmasını istiyoruz. Balo bizim çok büyük arzumuzdu kısmen de olsa o arzumuzu gerçekleştirdik. Ama balonun 600 civarında katılımla gerçekleştiğini de söylemek istiyorum. Tabii ki bunlar hakkında şu şöyle yani doyurucu cevaplar değil, ben de bunun farkındayım, ama temelde bir yanlış anlama diye bunları belirtmek istiyorum. Yine bir arkadaşım, kimseye borçlu kalmak istemem, ailelerini terketmelerini istemem dedi. Gerçekten çok güzel bir söz. Ailesini terk ederek burada bizimle oturan insanın başarılı olacağını, katkılı olacağını biz de düşünemiyoruz. Ama bu maalesef ilk başlangıçta organizasyonumuzu tam kuramamaktan dolayı oldu ve çalışmamızla, mesaimizle programlı üretimimiz olmadığını bizler de biliyoruz. Ama şunu bilin ki programımızı sizlere 2 yıllık sunduk. Bu 2 yılda açıkların kapanacağını ve program hedeflerine ulaşılacağına inanmaktayız. Bu program hedefleri içinde haksız rekabet ve yetkisiz çalışanlar, bir konuşmacı arkadaşım onların durumunu da ben burada açıklayayım o pek açıklamadı, meslekte birlik adına konuşan arkadaşımızda programımızdan cümleler vererek işte yetkisiz çalışanlar dediler, onlarla mücadele edeceğiz haksız rekabetle mücadele edeceğiz bunları gerçekleştiremediler. Yani onlarla mücadele etmemiz gereğine inanıyorlar, ondan sonra da böyle kabalıklar yapmayın, bültenlerde bu şekilde bizlere hücum etmeyin diyorlar. Biz aslında meslektaşlara hücum etmiyoruz, meslektaşlara tavır koymuyoruz. Tekrar ediyorum, meslektaşlara ihanet etmek isteyenlere tavır koyuyoruz, mesleğe ihanet etmek isteyenlere tavır koyuyoruz. Değerli üyeler, gerçekten söylenecek çok söz var. Bir önceki konuşmacının da sayın İhsan San’ın da söylediği gibi eleştiri öz eleştiri mekanizması her platformda çalışırsa daha iyiye, daha güzele varacağımıza inanıyoruz.

Genel kurulun çok uzun süreye yayılmasından dolayı sözü mali konulara getirmekte yarar var. Çok güzel bir detaylı tenkit aldım, aldık daha doğrusu Demokratik Birlik Grubu üyesi arkadaşlarımızdan. Gerçekten bu konularda da bilgilenmesi gerekir ve bu bilgilenmeyi sizlere arkadaşlarımız yapmak üzere gelecektir. Ben hepinize bu verimli çalışmanızdan dolayı, bizlere önerilerinizden dolayı çok teşekkür ediyorum ve sizlere daha çok layık olmaya çalışacağımıza söz veriyorum. Hepinize çok teşekkür ederim.

- Sayın divan, sayın konuklar, değerli genel kurlun değerli üyeleri. Saat 4’te eleştiriler bitti. Aşağı yukarı 5,5 saat arkadaşlar konuştu, 4 saat 10 dakika vaktim var demektir, eleştirilere cevap vermek için. Sayın üyeler yönetim kurulu uzmanına, mesleğimiz adına, bu mesleğe gönül veren insanlar adına yaptığınız eleştirilere, gösterdiğiniz doğru yollara mesleğimiz adına teşekkürü bir borç biliriz. Konuşmama şöyle başlamak istiyorum, Sayın Kadir üstadım, ... benim elimden gelen budur, dedi. Ben bilirim ki o yaptığı her işin doğru olduğuna inanır ve onu savunur, benim tanıdığım Kadir budur ve ben en doğrusunu da yaptığına inanıyorum onun inandığı gibi.

Sayın arkadaşlarım, sayın üyeler şimdi çok güzel eleştiriler var da 24 Haziran tarihinde diyorsunuz ki, arkadaş al bu parayı harca yetki veriyorsunuz ve ben de bu parayı harcıyorum. Ondan sonra çıkıp tak tak tokatlıyorsunuz. Sizden rica ediyorum, bundan sonraki yönetimden böyle bir bütçe hazırlarken deyin ki arkadaş eleştirmemek için bize de bağlayın, 10 lira pul parası harca, 20 liraya temsil et, 30 liraya çünkü bana yetki verdiniz mi onu ben kendi görüş ve düşüncemde bu bütçeyi yönetim kurulunun doğrultusunda harcamak mecburiyetindeyim. Bu nedenle eleştirinize katılmıyor değil, kesin olarak katılıyorum. Şimdi biz yönetim kurulu olarak ilk olmanın verdiği zorluklar ile bir takım kararları vermek zorundayız. Bir, hepimiz muhasebeciyiz. Bilançonun, kar zararın, gelir giderin ne olduğunu herkesten çok iyi bilen insanlarız. Yani bir esnaf derneklerinde sorulan bilanço esnaf dernekleri üyeleri tarafından anlaşılamayacağı için onlara belki posta pulu parası çay parası gibi ayrı ayrı yazmak lazım. Ama şu anda bilanço, kar zarar, gelir giderler burada anlamayan insan yok. Tabii eleştiriler doğal olarak olacak.

Şimdi bilanço kalemlerine ve gelir gider kalemlerine gelelim. Arkadaşlar biz de işletmenin ticari bilançosu gibi bilanço hazırlamak düşüncesindeydik. Yalnız orada gelir gider hesabıyla çalışan yani dernekler gibi .............. ettiği paraları harcamak konumunda olan bir kurul. O nedenle bu bilançoya bilanço gözüyle lütfen bakmayalım. Şu anda odalar birliğimizin hazırlamış olduğu yeni bilanço tipleri ve şu anda ............ olduğunuz bütçe odalar birliğimizin yönetmelik hükümleri ve mali yönetmeliğindeki bütçe kapsamına uygun olarak hazırlanan bütçe kapsamıyla bundan sonra bütün Türkiye genelinde zannediyorum tek düzen bilanço kalemi olacak. Bizleri eleştiriden kurtaracak, eleştiriyi odalar birliği alacak bilanço kalemleri az ile.

Sayın arkadaşlar ben bilanço kalemlerinin eleştiri bölümüne geçmek istiyorum. Odalar birliği ödentisini bilançonu niye borçlu kısmında gösterdiniz dediler. Haklısınız, ticari bilanço kafasıyla bilançoyu hazırlamadığımız için odalar birliği ödentisi gider kalemi olarak geçmiş dönemde kalmasını istemedik. Çünkü 30 Nisan itibarıyla bu kalemden artırılacak yeni bütçe dönemine bu kalemi burada görelim odalar birliğine ne ödendiği belli olsun dedik. Yaptığımız yanlış olabilir buna kesin katılıyorum. Bir teknik hatadır.

- Biliyorsun da,

- Söylemek işime gelmiyor. Şimdi bir arkadaş dedi ki reklam paraları nerede? Şu anda herkes İstanbul’un üyesi, odalar birliğimiz de burada bunu vermek istemiyorum. Odalar birliği burada görülen gelir kalemlerinden % 15 istiyor. Biz o reklam gelirlerini dergi giderlerinden düşüyoruz onlar bizden sabah akşam telefonda para istiyorlar. Bu kalem böyle gider.

- Gayet iyi gidiyorsunuz vallahi, harika.

- Eğitim gideri yine aynı bazda 4 milyon 800 bin liraya geliyor. Eğer eğitim giderlerini bir tarafta, eğitim giderlerini bir tarafta gösterirsek odalar birliği ver bakalım gelirden % 15’i mi diyecek? Biz onu ona mahsup ediyoruz 4 milyon 800bin lira kar çıkıyor, para alamıyorlar bizden.

Temsil giderlerine geliyoruz, sabahtan beri bizi temsil etmediniz diye bağırıyorsunuz, bir yığın eleştiri getiriyorsunuz, sonra temsile para harcadınız diyorsunuz. Şimdi arkadaşlar personel giderlerine geliyorum. Bir arkadaşımız personel giderlerini çok kabarık bulduğunu beyan etti. 266 milyon lira personel gideri var toplu kalem. Sosyal sigortalar, tasarruf fonu, konut fonu, mesailer, ikramiyeler içinde dahil olmak üzere. Odamızda 13 personel çalışmakta, 10 aylık dönemde işlem gördüler. Aylık personel başına, mesaisi, ikramiyesi hepsi fazla mesaisi de dahil olmak üzere .......... rakama, bu para herhalde çok büyük bir para değil çalışanlar için.

Tarifeden alacaklar konusuna gelelim. Bütçemizin alacaklar bölümünde, tarifeden alacaklarımız, 3 bin 489 tane arkadaşımızın tarife parasını ödemediğini, karşılığında 50 bin liradan buradaki 171 milyon 950 bin lira olduğunu göreceksiniz. Tarife belli. Geçen dönem alacaklarımızın içinde. Bir arkadaşım dedi ki niye bizden % 7 ........ alıyorsunuz? Biz yönetim kurulu olarak ödeyen ile ödemeyeni bir tutamayız arkadaşlar. Ödeyen arkadaşımızın cezası % 7 ......... ......... göre ödemeyenlerden de % 7 cezasını almak zorundayız. Bunun tartışması bile olmaz.

Huzur hakları konusunda bir eleştiri geldi. 36 milyon lira. 57 milyon bu dönem harcanmıştı. Huzur haklarını sonuna kadar alacak değiliz, herhangi bir hazırlık yapmadık. Ayda 2 toplantı bundan sonraki dönemde baz alarak 5 yönetim kurulu üyesi 300 bin lira geçen dönem bütçeye konan huzur hakkı bazında 36 milyon 100 lira yapıyor. Bu nedenle 5 toplantı sınırımız vardı, 5 toplantı yapmak mecburiyetimiz olmadığı için o rakamı oraya koyup olmayacak gerçekleşmeyecek bir şeye veya da gerçekleşmesi sonradan olacak bir işe de tamamını para olarak koyamadık.

Özkaynakların kullanımı konusunda soru geldi. Sayın arkadaşlar İstanbul odası olarak 7 bin, 8 bin, 9 bin, 10 bin üyelere cevap verecek bir meslek odası olarak, bir daire, bir buçuk daire, iki daire gibi alma varsayımı yönetim kurulumuzda günlerce tartışıldı. Bugün merkezi yerlerde, ulaşımın kolay olduğu yerlerde daire fiyatlarının hepiniz farkındasınız. 1 milyar lira gelirimiz var bu bütçede ve ne kadar gelir alacağımızı ne para toplayacağımızı tahmin edebilmenin imkanı yok. Yani üyeler ne zaman para ödemek isterlerse bize o zaman para veriyorlar ve inanıyorum ki bir sonraki genel kurulda biz üyelerimize icra kanalıyla para tahsis etmeye gitsek, kendilerine ödeme emriyle gitsek, o genel kurulda da niye bana icra gönderdin diye eleştiriler alacağız. Şimdi 350-400-500 milyon, 600 milyon liraya varan daire paralarıyla İstanbul’da bir daire almamızı bize öneriyorsunuz. Biz 1 milyar lira para topluyoruz, şu anda odamızın aylık gideri, dergisi, bülteni, personel harcaması 100 milyon 125 milyon arasında ve odamızı acze düşürmek korkusuyla böyle bir yatırıma girişemezdik. Biz oda yönetim kurulu olarak hatalı veya doğru olabilir tartışmıyorum, verdiğimiz karar İstanbul odasına ister dünyanın 3. büyük odası olarak tesisleriyle, hizmet binalarıyla, salonlarıyla bir yer yapmak üzere bundan sonraki tasarruflarımızı tüm paramızı oraya aktarmaya karar verdik. Böyle bir yatırıma girmek şu anda gücümüzü acze düşürürdü. O nedenle ondan vazgeçtik, bunu da belirtmek istiyorum. Ankara odası böyle bir binayı aldı. Biz Türkiye’deki tüm odaların yardımlaşması yanındayız. İstanbul odası olarak Ankara odasına bina alması için para gönderilmiştir ve Ankara odası da bu parayı faizi ile birlikte odamıza ödemektedir arkadaşlar. Oda gelirlerinin azaldığından söz etti arkadaşımız. Öyle bir kayıt yok çünkü odanın para gelirleri harcanmak için geliyor. Parayı harcamaya kalkmasak da tasarrufta kullanmaya kalksak hiçbir iş yapamayız. Bu nedenle günlük dönüyoruz. Bütçe konusuna herhalde bütçe aynı madde olarak konuşulacak. Bu konuda açıklamalarım bu kadar. Sayın divana teşekkürler.

- 99 ne olacak?

- Evet 99 milyon lira muhtelif gider. Açayım arkadaşlar, denetim kurulumuz da burada. Her ay sonu bu giderler önümüze geldiğinde bizde şöyle bir geriye dönüyoruz, bu giderler ne diye bakıyoruz. Bir arkadaş bir gün odaya gelirse 38 sayfa olan o giderleri kendisine gösteririz. O 3’er 5’er bin liralar her gün odaya gelen 150-200 kişinin içtiği çay, kahvedir. Ufak tefek paraların bu meblağa geldiğini hep beraber görürsünüz. Ondan sonra yönetime gelecek arkadaşlar da bunu görecekler. Eğer ki onları burada tek tek tespit etmek durumuna girsek şu gider kalemleri 70’e 80’e varacak. Çünkü teferruatını detaylarını toparlayamadığım harcamalar. Hepsinin tek tek belgesi vardır. Denetim Kurulu bu konuda her ay görevini yapmış, tek tek de hepsini de tutanak etmiş durumdadır. Hepimiz muhasebeciyiz arkadaşlar, bu göreve biz gelirken lütfen bazı şeyleri söylerken dikkatli olalım. Şu anda denetim bu konuda bitmiştir. Genel kuruldan ibra olsak dahi, Sayıştay ve devlet, maliye Bakanlığı denetimindeyiz. O nedenle ben toparlıyorum, hepinize saygılar sunuyor, genel kurulun mesleğimize hayırlı olmasını diliyorum. Teşekkür ederim.

- Sayın arkadaşlarımız iki gündeme .......... olarak ........ iddiaya geçiyoruz. Yönetim kurulu’nun bu konuda söz konusu değil değil mi ?

- Değil.

- Gündemimizin 6. ve 7. maddesi bir arada görüşüldü. Yönetim kurulu’nun raporlar, kesin hesap raporları, denetim raporları denetim kurulu raporları ile ilgili olarak aklanma maddesinde bu raporları kabul edenler? Tekrar arz ediyorum, yönetim kurulunun çalışma raporunu kabul edenler? Kabul etmeyenler? Oy çokluğu ile kabul edilmiştir. Kesin hesap

raporlarını kabul edenler? Kabul etmeyenler? Oy çokluğu ile kabul edilmiştir. Denetim kurulu raporunu kabul edenler? Kabul etmeyenler? Oy çokluğu ile kabul edilmiştir. Genel kurul gündemimizin 8. maddesi gereği.

- Yahya Arıkan

Değerli meslektaşlarım, hatası ile, eksiği ile fazlalığı ile bize destek veren destek vermeyen tüm arkadaşlarıma yönetim olarak teşekkür ediyor saygılar sunuyoruz.

- Sayın arkadaşlar gündemimizin 8. maddesi yıllık nispi aidat oda giriş aidatlarının tespiti. Bu konuda arkadaşlarımızdan önerge bekliyoruz. Yıllık nispi aidat ve oda giriş aidatlarının tespiti ile ilgili arkadaşlarımızdan önerge bekliyoruz. Arkadaşlar genel kurulumuz devam ediyor lütfen sessizliğe özen göstermeye devam edin.

- Değerli arkadaşlar, gündemimizin bu maddesinde aidatlarla ilgili öneriler alınmaktadır. Ben bu konuda sözlü olarak sizlere şunu öneriyorum. Oda giriş aidatı aynen kalmalıdır. Çünkü odaya yeni girecek kişi çoğunlukla işe mesleğe yeni başlayacak arkadaştır. Bu bakımdan artırılmamasını öneriyorum. Nispi aidatlar zaten yasada belirlenmişti, çalışanlar konu ile aynı. Netice itibarıyla şu ana kadar sayın divan aidatlarının aynen eski rakamlarda kalmasını öneriyorum. Teşekkür ediyorum.

-Sözlü önergelerden biri yıllık maktu ve oda giriş aidatlarının aynı kalmasıdır. Yazılı önergeleri okuyorum. Maktu aidatların 150 bin liraya çıkarılmasının kabul edilmesi. Turgut Arı, Mehmet Hatip, Mustafa Yeniözgen, Mustafa ......, Cenap Gündüz, İbrahim Çalışkan, Ekrem Akbulut.

Bir diğer önerge var. Divan başkanlığına, Yıllık maktu aidat ve oda giriş aidatları hakkındaki önergemizdir. Söz konusu aidatların artırılmayıp yönetmelikte belirtilen en düşük taban katsayısında bırakılmasını öneriyoruz. Adem ........ , Erhan Akyüz, Dursun Yılmaz, Mustafa ......... İbrahim Peköz, Bahattin Gültekin, Ergül Akdeniz.

Bir sözlü iki yazılı önerge. Sayın Ali İhsan Bey çok az vaktimiz var.

- Değerli arkadaşlar, genel kurulun görevleri belirtilen maddede odamız genel kurulun görevleri belirtilen maddede nispi aidat üzerinde herhangi bir hüküm kaydetmiyor. Bunun dışında eğer nispi aidat alınmasını gerektiren bir madde var da ben yanılıyorsam özür dilerim. Bu durumunda dikkate alınmasını ve bu bakımdan nispi aidat tespitinin yapılmasını teklif ediyorum.