Temel insan özgürlükleri ise;
Düşünce ve ifade özgürlüğü, Din ve vicdan özgürlüğü, Basın özgürlüğü, Haberleşme, yerleşme ve seyahat özgürlüğü, Toplantı yapma, dernek ve sendika kurma özgürlüğü, Bilim ve sanat özgürlüğüdür.Devlet temel hak ve özgürlükleri korumakla yükümlüdür. Hak ve özgürlüklerin en üst düzeyde korunduğu toplumlarda bireyler daha üretken ve yaratıcı olup kendi toplumunu ve tüm insanlığı mutlu eder.
İnsan haklarının korunduğu toplumlarda;
Yasa dışı davranışlar azalarak yasalar işler hale gelir. Devlete güven artar, yönetim kolay işler. Vatandaşlar daha bilinçli ve sorumlu olacakları için hizmetlere gönüllü katılırlar. Meclisler, devlet organları, sivil kuruluşlar görevlerini daha rahat yaparlar. İnsanların paylaşımları artarak barışçı bir ortam doğar.
İnsan haklarının işlevsel duruma getirilmesi, bilinçli ve duyarlı bireylerin yetişmesine bağlıdır. Bu da ancak eğitimle gerçekleşir. Eğitim ve öğretim sürecinin her aşamasında, öğrencinin etkin katılımını öngören eğitim anlayışı demokratik eğitimdir. Böyle eğitim alan insanlar olumsuz duygular yerine hoşgörü, dürüstlük ve yardımseverlik gibi değerleri oluştururlar. Bu değerlere sahip bireyler bir yandan “insan olmanın gurur ve saygınlığını” yaşarken diğer yandan “öteki insanların hak ve özgürlüklerine saygılı olma” bilincini geliştirirler.
İnsanlar tarih boyunca, hak ve özgürlüklerini elde edebilmek için mücadele etmişlerdir. Türk kurtuluş savaşı da bu mücadelenin en iyi örneklerinden biridir. Kurtuluş Savaşında Türk ulusuna önderlik eden Atatürk, birey ve ulus olarak Türklerin özgürlüğe verdiği önemi şu sözleri ile dile getirmiştir:
“Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir. Ben milletimin en büyük ve ecdadımın en değerli mirası olan bağımsızlık aşkı ile dolu bir adamım. Çocukluğumdan bu güne kadar ailevi, hususi ve resmi hayatımın her safhasını yakından bilenler bu aşkım malumdur. Bence bir millete şerefin, haysiyetin, namusun ve insanlığın vücut ve beka bulabilmesi mutlaka o milletin özgürlük ve bağımsızlığına sahip olmasıyla kaimdir. Ben şahsen bu saydığım vasıflara, çok ehemmiyet veririm. Ve bu vasıfların kendimde mevcut olduğunu iddia edebilmem için milletimin de aynı vasıfları taşımasını esas şart bilirim. Ben yaşayabilmek için mutlaka bağımsız bir milletin evladı kalmalıyım. Bu sebeple milli bağımsızlık bence bir hayat meselesidir. Millet ve memleketin menfaatleri icap ettirirse, insanlığı teşkil eden milletlerden her biriyle medeniyet icabı olan dostluk ve siyaset münasebetlerini büyük bir hassasiyetle takdir ederim. Ancak benim milletimi esir etmek isteyen herhangi bir milletin, bu arzusundan vazgeçinceye kadar amansız düşmanıyım.”
Dostları ilə paylaş: |