K A R A R
Davacı : H. Ö.
Vekili : Av. Y. P.
Davalı : Yenikent Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı
O L A Y : Davacı vekili, davacının davalıya ait iş yerinde 6.5.1996 tarihinden itibaren 8933688 sigorta sicil numarası ile iş akdinin haksız olarak fesh edildiği 3.6.2004 tarihine kadar ara vermeden çalıştığını, davacının çalıştığı sürece iş yerinin tabi olduğu Çiftçi Mallarının Korunması Hakkında Kanun hükümlerine uygun olarak 08.00-17.30 çalışma saatlerine uygun çalıştığını, hatta bazen gece saat 24.00'e kadar çalıştığı zamanların olduğunu, hiçbir şekilde işini aksatmadığını, Cumartesi, Pazar, resmi ve dini bayram günleri çalıştığını, ancak ücret almadığını, davacının bu şekilde çalışmakta iken 1998 yılında gelen yazı sonucu Yenikent garaj bekçiliğine nakil edilerek ek görev verildiğini, gündüz 17.30'dan sonra garajda bekçilik yaptırılmak suretiyle iki işin birden verildiğini, günde 24 saat çalışır duruma geldiğini, davacının Koruma Derneğinin yasa dışı bu işçi çalıştırma işlemine itiraz etmeden çalıştığını, ancak bu özverili çalışmasının karşılığında ihbar tazminatı, 2004 yılı Şubat, Mart, Nisan, Mayıs ve Haziran aylarına ait maaşları dahi ödenmeden haksız olarak iş akdinin fesh edildiğini, bu nedenlerle, fazlaya ilişkin hakları ve faiz talepleri saklı kalmak kaydıyla, tahmini: a) 1.000.-YTL Kıdem tazminatı, b) 300.-YTL Kötü niyet tazminatı, c) Asgari ücret üzerinden 1.500.-YTL maaş alacağı, d) 200.-YTL Haksız ihbar tazminatı, e) 500.-YTL fazla mesai, dini, resmi bayram, Cumartesi, Pazar günleri çalışma ücreti, yıllık ücretli izin alacağı olmak üzere 3.500.-YTL tahmini alacağın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, kıdem tazminatı için akdin fesh edildiği tarihten itibaren bankalarca uygulanan en yüksek banka mevduatı faizi ile diğer alacaklar için akdin fesh edildiği ve hak kazanıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.
BERGAMA ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ; 29.9.2005 gün ve E:2004/803, K:2005/561 sayı ile, davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait iş yerinde 6.5.1996 tarihinden itibaren iş akdinin haksız olarak fesh edildiği 3.6.2004 tarihine kadar ara vermeden çalıştığını, çalıştığı süre içersinde mesaiye uygun çalıştığı gibi bazen gece saat 24.00'e kadar da çalıştığını, hiçbir şekilde işini aksatmadığını, Cumartesi, Pazar, resmi ve dini bayram günleri de çalıştığını, 1998 yılında garaj bekçiliğine nakledilerek ek görev verildiğinden 24 saat çalışır duruma geldiğini, buna rağmen ihbar tazminatı ile 2004 yılı Şubat, Mart, Nisan, Mayıs ve Haziran aylarına ait maaşları dahi ödenmeden haksız olarak iş akdinin fesh edildiğini beyanla fazlaya ilişkin hakları ve faiz talepleri saklı kalmak kaydıyla tahmini 1.000.000.000.-TL’sı kıdem tazminatı, 300.000.000.-TL’sı kötü niyet tazminatı, asgari ücret üzerinden 1.500.000.000.-TL’sı maaş alacağı, 200.000.000.-TL’sı haksız ihbar tazminatı ve 500.000.000-TL’sı da fazla mesai, dini, resmi bayram, Cumartesi, Pazar günleri çalışma ücreti olmak üzere toplam 3.500.000.000.-TL alacağın kıdem tazminatı için akdin feshi tarihinden itibaren bankalarca uygulanan en yüksek banka mevduat faizi ile diğer alacakları için yine akdin feshi tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği, davalıya meşruhatlı davetiye tebliğine rağmen herhangi bir beyanda bulunmadığı, yargılamanın ilk oturumunda avukat Zekai Uğraş’ın da davalı vekili sıfatıyla vekaletnamesini sunmak ve davaya karşı beyanda bulunmak üzere süre istediği ve kendisine de bu süre verildiği halde vekaletnamesini sunmadığı, davaya karşı da herhangi bir beyanda bulunmadığı, yargılama sırasında davacıya ait SSK ve iş yeri dosyalarının getirtildiği, davacı tanıkları Süleyman Özyıldız, Dalyan Akçınar ve Ramazan Kaçman’ın dinlendikleri, dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, bilirkişi iş hukuku uzmanı Av.H.Olcay Altıntaş'tan 20.2.2005 tarihli rapor alındığı, toplanan delillere özellikle bilirkişi raporu ile ekinde sunulan yüksek Yargıtay 9. HD’nin 1.4.2002 tarihli, 2002/6607 E, 5609 K sayılı kararına göre, davacının davalı iş yerinde 6.5.1996 tarihinden itibaren çalışmaya başladığı, ancak 4081 sayılı Çiftçi Mallarını Koruma Kanunu’na göre mülki makamlarca atanmak suretiyle, 506 sayılı Yasa’ya tabi sigortalı kır bekçisi olarak çalıştığı, 3.6.2004 tarihinde iş yerinden çıkışının yapıldığı, 506 sayılı Yasa’nın özel hükmü uyarınca 506 sayılı Yasa kapsamına alınarak sigortalı olarak çalıştırılmış ise de; 1475 sayılı ve 4857 sayılı İş Yasaları açısından atama tasarrufu ile işe alınıp çalıştırıldığından ve İş Kanunu açısından taraflar arasında hizmet akdi bulunmadığından, uyuşmazlığın çözüm yerinin 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. maddesine göre iş mahkemesine ait olmadığının anlaşıldığı, bu durumda atama tasarrufu ile göreve getirilmiş olan ve işine haksız olarak son verildiği iddiasında bulunan davacı ile davalı Yenikent Çiftçi Mallarını Koruma Başkanlığı arasında çıkan uyuşmazlığın çözüm yerinin 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. maddesine göre iş mahkemeleri, dolayısıyla adli yargı olmayıp, idari yargı olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar kesinleşmiştir.
Davacı vekili, bu kez, aynı istemle idari yargı yerinde dava açmıştır.
İZMİR 1. İDARE MAHKEMESİ; 26.9.2007 gün ve E:2006/643 sayı ile, Hasan Ören vekili tarafından iş akdinin feshi sonucu ödenmeyen kıdem tazminatı, kötü niyet tazminatı, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran-2004 maaş alacakları, haksız fesih nedeniyle ihbar tazminatı, fazla mesai, dini-resmi bayram, Cumartesi, Pazar günleri çalışma ücreti, yıllık ücretli izin alacağı olmak üzere toplam 3.500.-YTL alacaklarının iş akdinin feshedildiği ve hak kazanıldığı tarihten itibaren yasal faiziyle tahsili istemiyle Yenikent Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı’na karşı dava açıldığı, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun değişik 2. maddesinden söz ederek, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 134. maddesinde, "Bu kanunun uygulanmasından doğan uzlaşmazlıklar, yetkili iş mahkemelerinde veya bu davalara bakmakla görevli mahkemelerde görülür" hükmünün yer aldığı, 4857 sayılı İş Kanunu’nun "İşverenin Haklı Nedenle Derhal Fesih Hakkı" başlığını taşıyan 25. maddesinde, süresi belirli olsun veya olmasın işverenin maddede yazılı hallerde iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebileceğinin belirtildiği, 1475 sayılı İş Kanunu’nun yürürlükte olan 14. maddesinde, kıdem tazminatına hak kazanmanın şartları ve hesaplanmasındaki esaslar, 4857 sayılı Yasa’nın Üçüncü Bölümünde, ücretin ödeme koşulları, 41. maddesinde, "fazla çalışma ücreti", 44. maddesinde, "ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma", 46. maddesinde "hafta tatili ücreti", 57. maddesinde "yıllık izin ücretinin ödeme ve hesaplanmasındaki esasların gösterildiği, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. maddesinde de, İş Kanunu’na göre işçi sayılan kimselerle (o kanunun değiştirilen ikinci maddesinin Ç, D ve E fıkralarında istisna edilen işlerde çalışanlar hariç) işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanunu’na dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesinde İş Mahkemelerinin görevli olduğunun kurala bağlandığı, dosyanın incelenmesinden, Yenikent Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı’nda 6.5.1996 tarihinden 3.6.2004 tarihine kadar çalıştığını ve 3.6.2004 tarihinde iş akdinin feshedildiğini ileri süren davacı tarafından, iş akdinin feshi sonucu ödenmeyen kıdem tazminatı, kötü niyet tazminatı, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran-2004 maaş alacakları, haksız fesih nedeniyle ihbar tazminatı, fazla mesai, dini-resmi bayram, Cumartesi, Pazar günleri çalışma ücreti, yıllık ücretli izin alacağı olmak üzere toplam 3.500.-YTL alacaklarının tazmini istemiyle 8.10.2004 tarihinde Bergama Asliye Hukuk Mahkemesi’nin E:2004/803 sayısında açılan davada, 29.9.2005 tarih ve K:2005/561 sayılı kararı ile davanın görev yönünden reddine karar verildiği, adli yargı yerince verilen görevsizlik kararı üzerine 8.3.2006 tarihinde Mahkemelerinde bu davanın açıldığının anlaşıldığı, dava dosyasına davalı idarece savunma verilmediğinden ve ara kararı ile istenilen bilgi ve belgeler de gönderilmediğinden, Mahkemelerinin 25.7.2007 tarihli ara kararı ile Bergama Asliye Hukuk Mahkemesi’nden istenilen anılan Mahkemenin E:2004/803 sayılı dosyasındaki bilgi ve belgelerden, davacının Yenikent Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı'nda 6.5.1996-3.6.2004 tarihleri arasında 4081 sayılı Yasa uyarınca bekçi olarak 506 sayılı Yasa kapsamında 8933688 sigorta sicil no'su ile sigortalı olarak çalıştığı, Yenikent Çiftçi Malları Koruma Meclisi’nin 17.5.2004 tarihli kararı ile, kararda belirtilen nedenlerle işine son verilmesine ve 4857 sayılı Yasa’nın 25. maddesine göre tazminat ödenmemesine karar verildiği anlaşılmakta olup, bu davanın konusu olan tazminat isteminin dayanaklarının da, davacıya iş akdinin feshi sonucu ödenmeyen kıdem tazminatı, kötü niyet tazminatı, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran-2004 maaş alacakları, haksız fesih nedeniyle ihbar tazminatı, fazla mesai, dini-resmi bayram, Cumartesi, Pazar günleri çalışma ücreti, yıllık ücretli izin alacağı gibi İş Kanunu kapsamında bulunan ve ödeme koşul ve kuralları anılan Yasada düzenlenen ödemeler olduğu, her ne kadar davacı, bir kamu kurumu olan Çiftçi Mallarını Koruma Başkanlığı’nda atama ile görev almış bulunmakta ve görevine son verilmesine ilişkin işlem de bir idari işlem niteliğinde ise de; bu davanın konusu, görevine son verilmesine ilişkin işlem ya da bu işlemin haksız ve hukuka aykırı olduğundan söz edilerek, bu nedene dayalı bir tazminat istemi olmayıp, davacının işine son verilmesine ilişkin kararda da açıkça belirtildiği gibi, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25. maddesi dayanak gösterilerek ödenmeyen kıdem tazminatı ve diğer özlük haklarının tazmini istemi olduğu, davanın bu niteliği dikkate alındığında, uyuşmazlık, davacıya İş Kanunu hükümlerine göre kıdem tazminatı ve diğer özlük haklarının ödenip ödenmeyeceğine ilişkin olup, davanın çözümünde davacının statüsü değil, tazminat isteminin ve alacağın niteliğinin önem taşıdığı, bu durumda, davacının tazminat isteminin dayanağı olan alacakların niteliği ve uyuşmazlığın çözümünde uygulanması gereken Yasa hükümleri dikkate alındığında, davanın görülüp çözümlenmesi görevinin adli yargı yerine ait olduğu sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dava dosyasının Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderilmesine, görev konusunda Uyuşmazlık Mahkemesi’nce bir karar verilinceye kadar yargılamanın ertelenmesine karar vermiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Ahmet AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler: Mustafa KICALIOĞLU, Erdoğan BUYURGAN, Habibe ÜNAL, Ayper GÖKTUNA, Muhittin KARATOPRAK ve Gürbüz GÜMÜŞAY’ın katılımlarıyla yapılan 2.6.2008 günlü toplantısında;
I-İLK İNCELEME : Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; İdare Mahkemesince anılan Yasanın 19. maddesinde öngörülen şekilde başvurulduğu ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, adli ve idari yargı yerleri arasında doğan görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.
II-ESASIN İNCELENMESİ : Raportör-Hakim Nurdane TOPUZ’un, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ayla SONGÖR ile Danıştay Savcısı Gülen AYDINOĞLU’nun, davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, 4081 sayılı Çiftçi Mallarının Korunması Hakkında Kanun uyarınca faaliyet gösteren Yenikent Çiftçi Mallarını Koruma Başkanlığı’nda 6.5.1996–3.6.2004 tarihleri arasında 4081 sayılı Kanun’un 12 vd. maddeleri uyarınca bekçi olarak çalışan davacının, Yenikent Çiftçi Malları Koruma Meclisi’nin 17.5.2004 günlü kararı ile, işine son verilmesine, 4857 sayılı Kanun’un 25. maddesine göre tazminat ödenmemesine karar verilmesi üzerine, kıdem tazminatı, kötü niyet tazminatı, asgari ücret üzerinden maaş alacağı, haksız ihbar tazminatı, fazla mesai, dini, resmi bayram, Cumartesi, Pazar günleri çalışma ücreti, yıllık ücretli izin alacağının faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
Davacı, her ne kadar 4081 sayılı Yasa’nın 7. maddesine göre mahalli mülki amirin atama tasarrufu ile işe alınan kamu görevlisi ise de; anlaşmazlık, davacıya İş Kanunu hükümlerine göre istediği tazminat ve alacaklarının ödenip ödenmeyeceğine ilişkindir.
Anlaşmazlığın esasının çözümünde davacının statüsü değil, alacağın niteliği önem taşımakta olup, istenilen tazminat ve alacağa yönelik ihtilafın, İş Kanunu çerçevesinde çözümü gerekmektedir.
Kaldı ki; 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. maddesinde, İş Kanunu’na dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesinde iş mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiştir.
Açıklanan nedenlerle, İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile Asliye Hukuk(İş) Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.
SONUÇ : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle İzmir 1. İdare Mahkemesi’nin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Bergama Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi’nin 29.9.2005 gün ve E:2004/803, K:2005/561 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 2.6.2008 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.
* * *
Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığından:
ESAS NO : 2007/504
KARAR NO: 2007/452
KARAR TR : 26.12.2007
(Hukuk Bölümü)
Ö Z E T : 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan başvurunun, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca REDDİ gerektiği hk.
Dostları ilə paylaş: |