Valla cicim 5 kuruş için kıçını yırtmaya değdimi



Yüklə 1,3 Mb.
səhifə14/31
tarix27.07.2018
ölçüsü1,3 Mb.
#59855
növüYazı
1   ...   10   11   12   13   14   15   16   17   ...   31

KENDİNDE OLMAYANI                                         
Bektaşi, camide namazdan sonra dua etmiş : 
-Ey ulu Tanrım, bana bir rakı parası ver!  
Yanında namazını bitiren softa da, ellerini kaldırmış : 
-Rabbim, bana iman ver!  
İki duayı da işiten hoca, Bektaşiye : 
-Bak, herkes ne isitiyor Tanrı'dan, sen rakı parası. Utanmıyor musun?, demiş. 
Bektaşi usulca : 
-Ne yapalım hoca efendi, herkes kendisinde olmayanı ister, demiş. 

 

NASIL BECERDİN  


Bektaşi, evinde misafir olduğu için, karpuzcuya uğramış : 
-İyi karpuzun var mı? 
-Kurabiye gibi baba, güven bana! 
-Peki öyleyse iyi bir tane ver bakalım. 
Karpuzcu birini seçip vermiş.Baba erenler, almış ve eve gitmiş. 
Bektaşi, yemekten sonra, konuklarının önünde karpuza gururla bıçağı vurmuş.Fakat o ne?İlk bıçak darbesinden sonra etrafı koku salmış.Karpuz ikiye ayrılınca, foş diye çürüyen içi masaya yayılmış.Tabii her taraf berbat, Bektaşi ise mahçup olmuş. 
Baba, sabahı zor etmiş ve soluğu karpuzcuda almış : 
-Erenler, seni tebrik ederim? 
Karpuzcu şaşırmış : 
-Hayrola baba, beni niye tebrik ediyorsun? 
Bektaşi : 
-Ulan kesmeden, delmeden o karpuzun içine nasıl sıçtın, doğrusu şaşıp kaldım.Seni onun için tebrik ediyorum.

 

NE DÜŞÜNÜYORMUŞ?                                                


Bir Bektaşi, merkebine odun yükleyip şehre gelirken karşıdan tüccar kılıklı iki adam peyda olarak : 
-Şu zındıkla alay edelim, diye Bektaşiye yanaşıp selam verince Bektaşi de durur, merkebi de. 
Tüccarlar işaretle : 
-Bu eşeğin ne düşünüyor?  
-Odun tasımaktan yorgun düştü de, artık kasabada ticaret etmeyi düsünüyor! 

 

NERESİ OLACAK MEYHANE 


Bektaşiyi, rica minnet camiye götürmüşler.Hoca başlamış anlatmaya : 
-Bir yer vardır ki orada, zengin fakir ayrımı yoktur.Dertli giren neşeli olur.Oraya giren herkesin gönlü ferahtır.Bilin bakalım, burası neresidir? 
Bektaşi yanıt vermiş : 
-Neresi olacak, meyhane... 

 

ORUÇ GİTTİ AMA... 


Oruç tutan Bektaşinin biri pek fena susamış.Vakit geçirmek için kırda giderken bakmış gürül gürül akan bir çeşme...Adeta kendinden geçmiş bir halde ağzını dayayıp lıkır lıkır içmeye başlamış.Bu sırada oradan geçen biri görüp : 
-Aman erenler ne yaptın?Oruç gitti, diye seslenmiş. 
Bektaşi, ağzının iki yanından süzülen sular bağrına doğru inerken cevap vermiş : 
-Oruç gitti, ama fakire de can geldi! 

 

PEŞİN NAMAZ 


Bektaşi ile bir hoca birlikte yola çıkmışlar, bir süre sonra hoca : 
-Namaz saati! demiş, başlamış kılmaya... 
Rekat üstüne rekat, selam üstüne selam... 
Bektaşinin beklemekten canı sıkılmış, hoca namazı bitirince sormuş : 
-Yahu bu ne uzun namaz böyle? 
-Kazaya kalmış namazlarım vardı, onları eda eyledim! 
Bektaşi : 
-Eh ben de bir namaz kılayım! demiş ve başlamış namaza... 
Ama ne namaz, bitmiyor, sonunda hoca dayanamamış : 
-Erenler, senin namaz da uzun sürdü! 
-Önümüzdeki haftanın namazını kıldım! 
Hoca şaşırmış : 
-Yahu olur mu böyle şey? 
Bektaşi gülmüş : 
-Yukarıdaki senin veresiyeni kabul ediyor da, benim peşinimi niye kabul etmesin? 

                                     



RAKI                                                              
-Rakı helal midir, haram mı? diye sorulunca, Bektaşi şöyle yanıt vermiş : 
-Ağıza göre değişir! 

 

SON NEFESİNİ 


Bektaşiye sormuşlar : 
-Babaerenler, hangi nefesi seversin? 
-Sigaranın ilk nefesiyle, kaynanamın son nefesini, demiş....

 

SENİNKİ PAMUK GİBİ  


Paşanın biri, tanıdığı bir Bektaşi ile konuşurken sorar : 
-Baba, geçen gün bir kadınla gidiyordun, kimdi o? 
-Hanımım olurlar efendim... 
-Peki ama, pek pasaklı ve çirkin biriydi.Onun koynuna nasıl giriyorsun? 
Buna fena halde bozulan Bektaşi, lafı yapıştırır : 
-Sizin pamuk gibi karınızın koynuna herkes girer.Marifet bizim o pasaklı  karının koynuna girmekte, paşam!

 

SENİN MELEĞİN BENİM GİBİ OLUR  


Softa, namazını bitirmiş, selam vererken, komşusu olan ve onu yaptığı kötülüklerden iyi tanıyan, Bektaşi yanına iyice sokulup, "Aleykümselam" demiş.Softanın canı fena halde sıkılmış : 
-Be adam! Sen de nereden çıktın? Namazımı berbat ettin. 
-Selam verdin, ben de aldım. 
-Yahu ben sana değil, meleklere selam verdim. 
-Erenler, ben de meleğim. 
-Ulan defol git şuradan!...Senden melek mi olur? 
-Kızma birader!...Senin gibi Müslümanın benim gibi meleği olur...


ŞEYTANA UYMUŞ  
Canlardan biri, mahkeme reisliği yapıyordu.Bir gün, genç bir kıza tecavüz suçlamasıyla, orta yaşlı birini mahkemeye getirdiler. 
Hakim Bektaşi sordu : 
-Ne diye bu haltı işledin? 
Adam yanıt verdi : 
-Benim kabahatim yok.Şeytana uydum!Kafama girdi ve o işi yapmama sebep oldu. 
Bektaşi yargıç, biraz düşündükten sonra şöyle dedi : 
-Behey açıkgöz!Hazret-i Adem'e secde etmemek için, cennetten kovulmayı göze alan şeytanın işi yok da, sana pezevenklik mi yapacak?

 

ŞİŞEYİ ATTIM  


Hoca, camide içkinin kötülüğünden bahsediyormuş.Cemaat arasında bulunan Bektaşinin fena halde canı sıkılmış.Gitmek üzere kalkayım derken, koynundaki şarap şişesi kayıp yere düşmüş.Baba hiç istifini bozmadan şöyle konuşmuş : 
-Kör olasıcayı işte kaldırıp attım.Sizde varsa, tam zamanı, siz de  atın! 

                                          



UĞURSUZLUK                                                         
Avcı Sultan Mehmet bir gün adamlarıyla beraber akşama kadar bir keklik bile vuramaz. Bunun sebebini de, sabahleyin gördüğü bir dervişin uğursuzluğuna bağlar.Solaklara seslenir.Saraydan cıkarken, şu şu tipte, sivri külahlı, sırtı kambur birinin önünden geçtiğini ve hemen bu adamı bulmaları emrini verir. Tarife göre Bektaşi babalarından ayyaş Hamza Babayı yaka paça huzura getirirler. 
Sultan : 
-Bre uğursuz, nabekar!... Bugün sabahleyin karşıma çıktın. Bu yüzden akşama kadar bir ava rastlayamadım. Bu ne uğursuzluktur.Vurun kellesini...  
Bektaşi bakar ki kelle elden gidiyor. Son bir dileğini açıklamak için söz alır : 
-A devletlum siz beni gördünüz bir keklik vuramadınız. Ama insaf ediniz, benim de bugün ilk gördüğüm sizdiniz ve kellemi kaybediyorum.Söyleyin, uğursuzluk hangimizde!... 

 

ÜZÜM SUYU                                                              


Sultan Abdülmecid bir gün Boğaziçi'nde büyük bir bağın tam ortasındaki köşkünde oturan bir Bektaşi babasını ziyarete gitmiş. Bektaşi, o gün komşu bağdaki bir arkadasını ziyarete gitmiş.O dönünceye kadar padişah bağın hertarafını dolaşmış. Bektaşi dönünce karşılıklı konusmaya baslamislar. 
-Erenler bağın maşallah çok büyük.Üzümünü ne yapıyorsun?  
-Müritlerle ve canlarla birlikte yeriz Sultanım.  
-Buradaki üzüm yemekle biter mi?  
-Yemediğimizi de sıkıp fıçılara basar, suyunu içeriz.  
-Peki ama, sıkılmış üzüm şarap olmaz mı?   
-Vallahi Sultanım, biz üzümü sıkıp fıçılara basarız. Allah ne isterse o olur. Üst tarafina karışmak haddimize mi? 

 

VIZIR VIZIR                                                              


Softalar, Bektaşi'ye, Tanrı'nin büyüklüğünü öğretmeye calışıp duruyorlar.Anlatıp, anlatıp, sonunda da diyorlar ki : 
-Tanri isterse iğne deliğinden deve bile geçirir! 
Bektaşi : 
-Elbette, diyor. 
-Nasıl elbette?, diyor softalar. Bektaşi çözüyor düğümü : 
-Tabii ya! Onun yapamayacağı şey mi var? Canı ister, iğne deliğini büyütür veya canı ister, develeri küçültür, vızır vızır geçirir. 

 

VURMA ZAVALLIYA O HAYVANDIR 


Başıboş bir eşek nasılsa bir camiye girmiş, hoca eşeği döverek dışarıya çıkarmaya uğraşırken, oradan geçen bir Bektaşi babası bu hali görerek hocaya sormuş : 
-Eşeği niçin dövüyorsun be hoca efendi? 
Hoca hışımla cevap vermiş : 
-Gelmiş camiye girmiş. 
Bektaşi teskin etmek için şöyle demiş : 
-Canım hoca efendi, onun aklı erer mi?Hayvan olduğu için yapmış bir yanlışlık, girmiş camiye, bak ben giriyormuyum hiç?..

 
 


 YUKARDAKİ İLE ARAMIZ AÇIKTA                                     
Bektaşinin yolu bir köye düşmüş. Bakmiş ki ortalıkta hiç erkek yok. Köylü kadınlara sormuş :  
-Köydeki erkekler nereye gitti?  
-Yagmur duasina gittiler. 15 keredir gidiyorlar hala yağmur yağmadı, demiş kadınlar.  
Bu arada Bektaşi, gömleğini ırmak kenarında yıkamış ve bir dala asmış. İste tam bu sırada gök gürleyip şimşek çakınca Bektasi, kadınlara dönüp :  
-Bu aralar yukaridakiyle aramız açık da, demiş. 

FLOZOF


FLOZOF'un biri bir gün
flozof temel'e;
-temel fizik biliyormusun?demiş.
temel;
-bilmiyem.demiş.
flozof;
-senin hayatının 4'de 1'i gitti.demiş.yine sormuş.
-temel kimya biliyormusun?demiş.
temel;
bilmiyem.demiş. yine sormuş.
-temel matematik biliyormusun ?demiş.
temel;
bilmiyem.demiş
neyse balık tutmuş dönüyormuşlar ki gemileri alabora olmuş.
temel flozof'a;
flozof bey yüzme biliymisun?demiş.
flozof;
bilmiyorum.demiş
temel;
o zaman senin hayatinun tamami gitti.demiş.HAHAHAHAHAHAHA:)

FİZİK DERSİ VE TEMEL

idris dursun ve temel fizik dersindeyken ögretmen idrisi kaldırıp sormus araba kullanıyorsun ve hava cok sıcak oldu ne yaparsın ?
-camı acarım hocam
-peki o camdan içeri giren rüzgarın ivmesi nedir?
idris bilemedim der ve 0 alıp oturur.Ogretmen dursunu kaldırır ve aynı soruyu sorar dursun
-ceketimi çıkarırım
-daha sıcak olursa
-camı acarım hocam
-heh işte o camdan içeri giren rüzgarın ivmesi nedir ?
dursun bilemedim der ve 0 alıp oturduktan sonra ogretmen temeli kaldırır
-araba kullanıyorsun ve cok sıcak oldu ne yaparsın?
-ceketimi çıkarırım
-daha sıcak oldu
-gömleğimi çıkarırım
-daha sıcak oldu
-pantalonumu çıkarırım
-daha sıcak oldu
-iç çamaşırlarımı çıkarırım
-çok daha sıcak oldu
-hocam,anamı .....ler açmam o camı..

FUTBOL


Bir gün Adanasporla Erzurumspor maç yapıyorlarmış.Sahanın yakınlarından bir tren geçmiş .Erzurumsporlular bu tren sesini hakem maçı bitirdi sanıp sahayı terketmişlerdi.Sahadaki Adanasporlu oyuncular maçı sürdürmüşlerdi.Adanasporlu oyuncular boş kalaya gol atamadığı için maç sıfır sıfır berabere bitmişti.

KKURNAZ GAZETECI

genç bir gazeteci bir trafik kazası haberi alır hemen olay yerine gider ahali kazazedenin başına toplanmıştır bir kaç fotağraf çekmek istemektedir fakat bu ahaliden dolayı kazazedenin başına gitmesi olnaksızdır.en sonunda aklına kurnazca bir fikir gelir.yüksek sesle ağlıyarak ve bağırarak:ÇEKİLİN ÇEKİLİN O BENİM BABAMDI O BENİM HAYATTA EN SEVDİĞİM KİŞİ İDİ demeye başlar tabiki halk bu -zavallı- çocuğa yol verir bu sırada gazeteci çocuk ne kadar akıllı olduğunu düşünmektedir.en sonunda kazazedenin başına gider fotoğraf makinesini hazırlar vee YERDE ÖLÜ BİR ŞEKİLDE YATAN EŞEĞİ GÖRÜR!!!

GEYIK FİKRA

akıl hastanesinin birinde delinin biri hasta bakıcıya çabuk bana 5 şişe kola getir demiş.hasta bakıcı çoksinirlenmiş ve deliye 5 tokat atmış.derken aradan zaman geçmiş deli hasta bakıcıyı yanına çağırmış ve ona 5 tokat atmış.hasta bakıcı ona niye vurduğunu sorunca oda boşları getirdim abi demiş.

GİZLİ SERVİSLER SINAVI

Bill Clinton tüm ülkelerin gizli servislerini Amerikaya çağırmış.
-şimdi ormana birkaç maymun salacam.hanginiz yakaladığı maymunu daha çabuk getirirse Monikayı kırk gün kırk gece devirecek.demiş;bütün servisler süratle ormana dalmış,aradan birkaç saat geçmiş,KGB,MOSSAD ve diğer ülkelerin gizli servisleri elleri boş dönmüşler.Ormanda CIA ve bizimkiler kalmış.Az sonra CIA Ve BİZİMKİLER aynı anda ortaya çıkmış,CIA nın yanında bir maymun bizimkilerde ise ağzı burnu dayaktan kan revan içinde kalmış bir zürafa.Jüri CIA yı birinci ilan edince Bizimkiler itiraz etmiş,zürafayı iterek jürinin önüne getirmişler,Bizimkilerin lideri zürafaya
-konuş lan,o.... çocuğu kimsin sen? zürafa bitkin ve ağlamaklı bir sesle:
-vallahi de maymunum,billahi de maymunum abi.demiş.

GÜMRÜK


temel bir gün almanyaya gidicek gümrükten geçmesi lazım ama yanında keçisi var geçemiyor..
gümrük memuru:
-beyfendi keçi ile gümrükten geçemezsiniz
temel:
-ula bu keçi değilku köpek
gümrük memuru:
hayır beyfendi keçi işte boynuzları var
temel:teesüf ederim memur bey köpeğimin özel yaşamından size ne...

HEM KEL HEM TOPAL

Birgun bir adamin karsisina bir cin cikmis, "benden uc dilek dile.." demis.
Adam:"Biktim bu karimdan, artik onu gormek istemiyorum" deyince cin bir anda adamin gozlerini oyuvermis.
Adam aci icinde kivranarak:"Ne yaptin yahu" deyince
Cin:"Eee, sen artik karimi gormek istemiyorum demedin mi? Artik gormeyeceksin" demis. "Simdi soyle bakalim ikinci istegin nedir?"
Adam: "Madem bu boyle oldu, ama hiç olmazsa aletim bacaklarimin boyunda olsun ki teselli bulayim" deyince cin sak diye adamin bacaklarini keserek aletiyle ayni boya getirmis.
Adam yine aci icinde "ne yaptin ulan" deyince...
Cin:"Artik aletin ve ayaklarin oyni boyda istedigin oldu" demis ve eklemis "Sira son isteginde"
Adam:"Yahu senin hic yaptigin iyi bir sey yok mu? Iyilik olarak ne yapabiliyorsan bana onu yap" deyince cin adamin arkasina gecmis ve adami bir guzel becermis.
Adam yine bagirarak:"Ne yapiyorsun ulan, bu nasil iyilik" deyince
Cin cevap vermis:"Bu sana en iyi iyiliktir, hem korsun hem topalsin, baska kim becerir seni !!!.."

HE-MAN


he-man bi gün bankaya hesap açtırmaya gitmiş.görevli:hesabı kimin adına açtıracaksınız efendim :gölgelerin gücü adına

HEPSINI YAPMİŞ OLUYOZ O ZAMAN..

İki arkadaş barda konuşuyorlar.
Biri digerine:
"abiii biliyomusun bu şehirde bi annem bide kız kardeşim hariç bütün kadınları düzdüm."
Diğeri:
"Yapma yaaaa, benim duzduklerimide eklersen bütün şehri düzmüşüz o zaman!!!"

HİÇ DEĞİŞMEMİŞSİN

Köyün hocası bir gün Temelin yanına gelir
. -Temel sana öldükten sonra ne olacağını söyliyeyimmi der
Temel merakla
-Söyle hocam der
hoca başlar anlatmaya
-Sen öleceksin, biz seni gömeceğiz sonra etlerin çürücek ot olacak, bizim inek gelip o otları yiyecek sonrada sindirip bi kenara yediklerini sıçacak, ben gelip o boka bakıp 'Ula Temel ne idin ne oldun' diyeceğim. Hiç bozuntuya vermeyen Temel
-Hoca bende sana öldükten sonra ne olacağını anlatayımmı der
hoca
-anlat bakalım, Temel
-Hoca sen öleceksin seni gömeceğiz etlerin çürüyecek ot olacak bizim inek o otları yiyecek ve bi kenara sıçacak sonra ben o boka bakıp 'ULA HOCA HİÇ DEĞİŞMEMİŞSİN' diyeceğim...

HİRSİZ ADAM

Bir gün birf adam hırsızlık yapmaya gitmiş. bakmışki günah olmuş ALLAHIM şeytana uydum affet birdaha yapmıycam demiş.Yine hırsızlık yapmış yinegünah oldu demiş ALLAHIM demiş. affet şeytana uydum demiş. Tekrar hırsızlık yapmış. Yine günah oldu demiş . ALLAHIM affet şeytana uydum demiş. sonra şeytan gelmiş ne biçim adamsın sen çalıyon çalıyon benim üstüme ne atıyon.

HIRSIZ


2 sabıkalı hırsız bir eve girer,biri acaba evden çıkarken kapıyı kapatım mı belki bir münasebetsiz girebilir.

HITLER


hitler bir gün falcıya gider ve sorar falcı benim ne zaman öleceğimi biliyormusun der falcı: ise bunu bildiğini söyler hitler sorar ne zaman ölecekmişim der falcı: yahudi bayramında der hitler hemen sorar sen benim ne zaman öleceğimi nerden biliyorsun diye sorar falcı ise çünki sen öldüğünde yahudiler bayram edecek diye cevaplar İLKER YILDIRIM

10 dolar 10 dolardır
Yaşlı bir çift her yıl yılda bir gelen festivale giderlermiş. Her sene yaşlı adam gezi başına 10 dolara biletle katılınan bir uçak gezintisine katılmak ister, her sene de karısı itiraz eder ve şöyle dermiş:
- 10 dolar 10 dolardır.
Üç yıl beş yıl "10 dolar 10 dolardır" derken, en sonunda yaşlı adam demiş ki;"- Bak, artık 71 yaşındayım, bu uçağa bu sene binmezsem bir daha hiç şansım olmayabilir." Fakat karısı tınmamış ve şöyle demiş;"- 10 dolar 10 dolardır...". Ama bu sırada uçağın pilotu bunları duymuş ve ikisine bir pazarlık önermiş. İkisi de uçağa binecekler, eğer uçuşun başından sonuna ses çıkarmadan dururlarsa bedava. Ama eğer çıt çıkarırlarsa, 10 dolar ödeyecekler...Yaşlı çift kabul etmiş. Ve uçağa binmişler. Pilot da bahis söz konusu olunca başlamış acayip manevralar yapmaya...Taklalar atmış, uçağı kendi ekseninde döndürmüş, ani duruşlar,dönüşler,dalışlar yapmış. Ama arkadan ses yok ! En sonunda pes etmiş ve uçağı indirmiş. Yaşlı adama dönmüş;
- Bildiğim her numarayı denedim. İyi dayandınız. İkiniz de çıt çıkarmadınız...Yaşlı adam cevap vermiş:
- Karım uçaktan düşünce aklımdan söylemek geldi ama, 10 dolar 10 dolardır...

Değmez
Viagra kullanımının yasak olduğu Mısır'da bir mısırlı pazarda gezerken yanına bir yabancı kaçakçı yaklaşmış. "Beyefendi" demiş, "Viagra almak istemez misiniz. Sadece 100 Mısır lirası"
- Değmez...
- 50 Mısır lirasına ne dersiniz?
- Değmez...
- Peki ya 20?
- Hayır değmez...
- Peki ya 10 Mısır Lirası?
- Değmez...
- Bakın, bu hapların her bir tanesi 10 Mısır Lirasına maloluyor. Nasıl olur da "Değmez" dersiniz !
- Yo yo, Haplara değer. Ama karım buna değmez..

Balon
Küçük çocuk, annesinin kendisini yıkadığı bir anda annesinin göğüslerini göstererek sorar,
"-Anne bunlar ne?" Ne diyeceğini bilemeyen annesi, unutacağını düşünerek
"-Yarın kahvaltıda babana sorarsın! Diyerek geçiştirir. Ertesi gün kahvaltıda çocuk soruyu bu kez de babasına sorar. Baba
"-Oğlum onlar birer balon, annen öldüğü zaman onları şişireceğiz ve annen de cennete uçacak!" diye cevap verir. Aradan uzun bir süre geçtikten sonra, birgün eve erken gelen baba, küçük çocuğu gözyaşları içinde bulur:
-Baba koş, annem ölüyor.
-Nereden anladın yavrum?
-İçerideki amca annemin balonlarını şişiriyor ve annem de "Tanrım, geliyorum" diye bağırıyor.

Şifre kısa
Bir bayan eleman yeni bir erkek müşterinin bilgisayarlarının ayarlarını yapmasına yardım ediyormuş. Sırası gelince, adama internet şifresi olarak hangi kelimeyi kullanmak istediğini sormuş. Kadını utandırmak isteyen adam "Penis !" demiş. Kadın kılını bile kıpırdatmadan dönmüş, şifreyi girmiş ve bilgisayar cevap vermiş:
- Şifre reddedildi - Çok Kısa..

Ruj İzi
Bir kız yurdunda şöyle bir sorun yaşanmaktadır: Kızlar, sabah dudaklarına ruj sürdükten sonra aynayı öperek dudak izi bırakmaktadırlar, bunların temizlenmesi sorun olmaktadır. Yurdun müdürü birgün yurtta kalan kızları ve tuvaletleri temizleyen hademeyi tuvalete toplar. Kızlara yönelik şöyle bir konuşma yapar:
"Bazılarınız dudaklarına ruj sürdükten sonra aynaları öperek dudak izi bırakıyorlar. Hadememiz bunları temizlerken çok zorlanıyor. Şimdi ne kadar zorlandığını hep beraber izleyelim." Der. Bir işareti ile hademe fırçasını klozetlerden birine daldırıp aynayı temizlemeye başlar. O günden sonra aynalarda bir daha dudak izine rastlanmaz.

Kimmiş
'Çok acayip bir şey oldu,' diye adam arkadaşına anlatır:
'Dün gece kapıyı çaldım, karanlıkta açanı hizmetçi kız zannedip öptüm.. Meğer karım değil miymiş?'
'Eee, ne olmuş yani?' der beriki.
'Daha ne olsun be adam? Karımı öperken karım, dikkat et sevgilim, kocam aniden gelebilir, diye fısıldamaz mı?'

Topu Elinden Kaçırmış
Hasta doktoruna dert yandı: 'Sormayın doktor bey... Gece gündüz, kendimi hep kaleci olarak düşünüyorum, ha bire topu tutmak için sağa sola atlıyorum. Geceleri uykum kalmadı, gündüzleri iş yapamaz hale geldim.' 'Canım kaleci olduğunuzu düşünmeyi bıraksan da biraz da güzel kızları düşünsen olmuyor mu yani?' 'Ah doktor bey... bir kaç defa kızları düşünmeye çalıştım her seferinde topu elimden kaçırdım, gol yedim...'

Yanlış Ev
Hizmetçi: Aloo?
Adam: Kızım benim, hanımı çağırıver sen bana
H: Bir dakika efendim
H: Alo
A: Ne oldu kızım, hanım nerede?
H: Ay beyfendi nasıl söylesem, hanımefendi yatak odasında biriyle beraber.
A: Ne, bir adamla mı?
H: Maalesef, beyfendi.
A: Ne?!, hem de benim evimde ha! Bana bak kızım, git benim çalışma odama, aç masamın çekmecesini ordaki tabancayı al, ikisini öldür, emrediyorum sana!
H: Beyfendi, ben nasıl yaparım öyle şeyi?
A: Yaparsın, bak telefonda bekliyorum, yürü haydi
İki el silah sesi duyulur..
H: Alo, beyfendi
A: Ne yaptın kızım?
H: Söylediğiniz gibi silahı aldım, ikisini de öldürdüm efendim. Sonra da silahı havuza attım.
A: Ne havuzu?
H: Bahçedeki yüzme havuzuna beyfendi, nereye olacak?
A: Ulan bizim villada yüzme havuzu yok ki, orası neresi Alooo?

Kadınları anlamak
Adam yolda yürürken yerdeki çaydanlığa tekme atmış. İçinden çıkan cin biraz kızgın bir eda ile
: - Senle uğraşacak çok vaktim yok basit bir şey iste hemen yapayım işim var...
Adam düşünmüş :
- Ömrüm boyunca Hawai'yi görmek isterdim ama uçağa binmeye korktuğum için hiç gidip göremedim, bana öyle bir yol yap ki oradan Hawai'ye gideyim...
Cin : Ooo zor iş daha basit birşey iste deyince...Adam düşünmüş Kadınlarla olan ilişkilerinde hiç başarılı olamadığını hatırlamış ve Cin'e :
- Bana öyle bir kabiliyet verki herhangi bir kadınla karşılaştığımda ne istediğini ilk bakışta anlayayım demiş...

Cin :
- Hawai'ye yapılacak yol üç şeritmi olsun, dört şeritmi...



Karlı oyun
New York`tan Los Angeles`e giden uçakta cingöz bir avukat ile sarışın aptal görünüşlü bir hanım yanyana oturuyorlar. Avukat hem hanımla yakınlaşmak hem de hoşca vakit geçirmek için bir oyun teklif ediyor. Kabul görünce oyunu anlatıyor: -Size bir soru soracağım, cevabı bilemezseniz bana 5 dolar vereceksiniz,sonra siz soracaksınız bilemezsem ben size 50 dolar vereceğim.Ve ilk soruyu soruyor:
-Ay ile dünya arasındaki uzaklık ne kadardır?
Kadın tek söz soylemeden çantasından 5 dolar çıkarıp adama uzatmış. Soru sorma sırasi sarışına gelmiş:
-Tepeye 3 ayakla tırmanıp 4 ayakla aşağı inen sey nedir? Adam dakikalarca düşünmüş... Yanıtı bulamamış... Cüzdanından 50 dolar çıkarıp kadına uzatmış. Kadin parayı kibarca alıp çantasına koyarken avukat merakla sormuş:
-Cevap ne?
-Kadın tek kelime etmeden çantasını acmış ve 5 dolar çıkarıp adama uzatmış....

Tren bileti
Üç bayan ve üç erkeğin iş icabı trenle bir seyahate çıkmaları gerekir. Tren garına giderler. Üç bayan 3 bilet aldığı halde erkekler tek bilet alır. Bayanlar bunun sebebini sorduklarında erkekler 'bekleyin ve görün' derler. Trene binerler ve tren hareket ettikten bir süre sonra üç erkek kalkıp hep beraber trenin tuvaletine girerler. Biraz sonra kondüktör gelir ve üç bayandan üç bileti alır. Tuvaletin önünden geçerken kapıyı tıklatıp,'bilet lütfen,' der. Kapı açılır ve bir el bileti uzatır. Bayanlar bunu görürler. Taktiği kapmışlardır. Dönüş yolculuğu için yine gara giderler. Bayanlar bu sefer tek bilet almışlardır. Erkekler ise hiç bilet almaz. Bayanlar yine şaşırıp sebebini sorduklarında Erkekler yine bekleyip görmelerini söylerler. Bir sure sonra yolculuk başlar. Önce bayanlar kalkıp tuvalete girer. Ardından da erkekler karşısındaki tuvalete. Kondüktörün gelmesine yakın bir erkek çıkıp karşı kapıyı tıklar ve 'bilet lütfen,' der. Açılan kapıdan bir el bileti uzatir. Bileti alan erkek diğer tuvalete geri girer!..

Kulaklarına inanamazsın
Cindy Crawford ve Asim bir gemi kazasi neticesinde issiz adaya duşerler. Ne yapsinlar can sıkıntısından sabah akşam birlikte olurlar. Ancak bir sure sonra Asim durumdan zevk almamaya başlar. Cindy çildirir. Asim'a ne oldugunu sorar, ne isterse yapabilecegini soyler. Her turlu fantaziyle ve herşeyiyle emrine âmade oldugunu, nerede hata yaptiysa duzeltmeye çalişacagini anlatir. Asim inatla Cindy'ye 'istedigim şeyi yapabilmen mumkun degil' der. Cindy çaresizlik içinde israr eder ve herşeyi goze aldigini soyler. Asim en sonunda 'Bir denemeye' karar verir. Önce Cindy'nin saçlarini kisacik keser. Sonra üstünü ortecek biçimde ceketini giydirir. Kestigi saçlardan biyik yapar. Cindy, ne oldugunu anlamaya çalişirken Asim onu mumkun oldugu kadar erkege benzettikten sonra akşam olunca sahile gelmesini soyler. Akşam olur ve Cindy erkek kiliginda sahile gelir bakar ki Asim mukellef bir raki sofrasi hazirlamiş ve masayi mezelerle doldurmuştur. Asim ve Cindy masaya otu-rurlar ve Asim elini kanka modunda Cind'nin omzuna koyar ve şoyle der: 'Ulan Kazim bir aydir ki-minle sevişiyorum soylesem inanmazsin'

Yüklə 1,3 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   10   11   12   13   14   15   16   17   ...   31




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin