TEMEL ASKERDE:
Yeni asker olan Temel'e komutanı sormuş:
Savaşta siperdesin, sağ taraftan düşman askeri geldiğini gördün. Peki ne yaparsın?
Temel heyecanla cevap vermiş:
-Hemen çevirir silahımı üzerlerine ateş açarım komutanım.
Komutan tekrar sormuş.
-Peki, karşıdan geliyorsa?
-Karşıya ateş açarım, komutanım.
-Arkadan geliyorsa ?
Temel dayanamamış;
-"Komutanım, bu ordunun benden başka askeri yok mu?" demiş.
HANGİSİ AÇIK?
Temel işhanında çay ocağı işletmektedir.
Üst kattaki işyerlerinden biri seslenir:
-Temel efendi, dört çay yap. Biri açık olsun.
Çaycı Temel cevap verir:
-Abi, hangisi açık olsun?!
HELE Bİ DÜŞ
Temel Ankara'da bir bakan tanıdığına gider ve kendisini bir işe koymasını ister...Bakan
-Nasıl bi iş isteysun?
-Hapushanede gardiyan olarak çalışmak isteyrum..
Bakan şaşirur, ama Temel'in işini de yapar...Temel bakanın yanından ayrılırken hiçbirşey demez...Bu durum karşısında fena halde bozulan bakan Temel'e:
-Ne biçim adamsun... der demez, Temel:
-Ey gidi bakanum, senun bana emeğın çoktur. Teşekkür da bişe midur? Sen hele içeri düş de ben sana gözüm gibi bakarum..
RAHATLIK
Temel dar bir ayakkabı almış, sıkışa sıkışa gidiyormuş. Dursun bu durumu görünce:
-Temel niye sıkışık ayakkabı aldın?
Temel bir sandalyeye oturup ayakkabılarını çıkarırken:
-Dursun bileysun, kız evlendi ev aldi. Borç bağa kaldi, oğlan araba aldi. Onun borci da bağa kaldi. Senun anlayacağın benim borcum gırtlağa dayandi. Ben da sıkışık ayakkabi aldım ki çıkarttığımda sanki borcum yokmuş gibi bir oh çekeyim.
TEMEL HASTALANIR
Kahvede dertli dertli oturan Temel'e candan arkadaşi olan İdris sorar:
-Ula Temel, sen hastamisun, nesun?
-Sorma İdris, hastayim . Ama doktora gidecek param yoktur.
-Sen Doktor Kadir Bey'e git, hem iyudur, hem de hesaplidur. Hem ikinci gidişte vizitenin yarısını alır.
Ertesi gün Temel doğru Doktor Kadir Bey'e gider:
-Merhaba doktorum, işte ben yine geldum.
TEMEL BABA OLUYOR
Temel karısını doğum için hastahaneye getirir. Ve heyecanla bekler. O sırada birisi sorar:
-Kaçıncı çocuğunuz efendim?
-Onuncu uşağım.
-Peki kaç yıllık evlisiniz?
Temel:
-Yeni evliyiz.
Arkadaş şaşırarak;
-Fakat nasul olur?
-Haçen niye anlamayusun? Hanım orda bir doğuruyu, ben de burda dokuz doğuruyum.
TRAFİK POLİSİ:
Temel Amerika'da trafik polisidir. Bisikletle yol trafiğini ihlal eden bir papazı durdurur:
-Dur, ceza yazacağım.
-Ceza mı? Yazamazsın.
-Haçan nedenmiş o?
Papaz gülerek cevap vermiş:
-Benim sağ kolumda İsa, sol kolumda Meryem var.
Temel hemen atılarak:
-Uy da, yazacuğum. Bisiklete üç kişi bineysun.
YAŞLILIKTAN YAŞLILIKTAN
İhtiyar Temel doktora gider, sol ayağı ağırmaktadır.
Doktor muayene eder:
-"Yaşlılıktan, yaşlılıktan!"
Temel doktorun teşhisini beğenmez!
-"Doktor bey, haçan sağ ayağum da aynı yaştadır, o niçun ağırmayi?"
KODLAMA
Maç haberini telefonla yazdıran Temel, hatlardaki arıza nedeniyle Trabzonspor sözcüğünü kodluyormuş:
-Trabzon'un T'di, Trabzon'un, R'si, Trabzon'un A'sı, Trabzon'un B'si...
-Temel, sen ne diyorsun? Ne biçim kodlama bu böyle?
-Trabzon'da ha bu harfler yok midur?
100 HAMSİ YEYRUM.
Temel ile Dursun teravih sonrası sohbet ederler. Temel sorar:
-Ula Dursun, sen oruçlu iken kaç hamsi yiyebilursun?
-100 tane.
-Hayır, yiyemesun.
-Niye yiyemeyecekmişum da?
Ula Dursun, birini yedun mi orucun bozulur. Kalan 99 hamsiyi oruçsuz olarak yersun.
YAŞ GÜNÜ
Temel'in çocuğu 18 yaşına basar. Temel oğluna güzel bir hediye alır.
Oğlu:
-Baba, sen 18 yaşına basmış olsaydın nasul bir hediye isterdun?
Temel:
-18 yaşıma tekrar dönebilseydim başka bir şey istemezdim.
MEMLEKET HAVASI
Temel bir gün İstanbul'da gezerken 61 plakalı bir araba görür.
Ve arabanın lastiğini bıcakla patladır. Sonra da karşısına geçio oturur.
Yoldan geçen biri:
-Kardeşim lastiği niye patlattın? Diye sorunca,
Temel:
-Dur ula, memleket havasi aliyrum.
SON NEFES
Temel'e sormuşlar:
-Hangi nefesleri çok seversin_
Temel cevap vermiş:
-Cigaramun ilk nefesiyle, kaynanamın son nefesini.
BEŞ KİŞİLİK
Temel tabanca almak için silahçı dükkanına girer ve sorar:
-Bana bir tabanca lazım.
Dükkancı sorar:
-Peki, nasil bişe istersun?
Temel:
-5 kişilik olsun
KİM DEYİ?
Trafik polisi Temel'i durdurur:
-Efendi, on dakika evvel kırmızı ışıkta geçtiniz
-Kim deyi?
-Beş kilometre ötede başkomiserimiz var, telsizle bildirdi
Temel sinirlenerek,
"Ula amma boşboğaz başkomiserin varmış ha! Ağzında pakla islanmayi.
HEYVAN DEDUM
Temel arkadaşına hakaret ettiği için yargılanıyomuş, mahkemede kendisini savunmuş:
-Yok hakim bey, ben kendusuna sadece hayvan dedim
-İyi ya, hayvan demek hakaret değil mi?
-Ne demek hakim bey... Yanlış anlaşılıyi... İnsan kurnaz bir dilkidur. Kurnazlıkta ileri gidersa kurttur, pek cesur ve heybetli olursa aslan, uysal olursa kuzi, korkak olursa tavşan, inatçi olursa eşek, güzel sesli olursa bülbül... velhasılı kelam, hakim bey, insan hiçbir zaman heyvanluktan kutulamaz.
KILÇIK YE AKILLAN
Temel İstanbul'da arkadaşıyla beraber hamsi yiyormuş. Temel yediği hamsilerin kılçıklarını bitarafa ayırıyormuş. Bunu üzerine arkadaşı Temel'e sormuş:
-Kılçıkları niye ayırıyorsun?
-Kılçıkları yiyince insanın kafasi daha çok çalişiyi, bunlari sonra yiyeceğum.
Bunun üzerine arkadaşı atılarak
-Ver onları bana, biraz da benim kafam çok çalışsın.
Temel demiş
-Uşağım, bunlar bedava olmaz, tanesini sana uygun bir fiyata yaparım.
Bunun üzerine Temel yediği hamsinin kılçıklarını arkadaşına satar. Kendisi hamsileri, arkadaşı kılçıkları yemeye başlar. Bir iki kılçık yiyen arkadaşı Temel'e sorar
-Temel, galiba sen beni kandırıyorsun,
Temel der ki
-Haçen niye
-Bende bir değişiklik olmuyor,
-Oldi oldi, bak kafan çalışmaya başladi ama biraz geç oldi.
DİL SORUNU
Temel İngiltere'ye gitmişti.
Arkadaşları Temel'e
-İngilizce bilmezdin İngiltere'de çok sıkıntı çektin mi demişler.
Temel:
-Hayır, sıkıntıyı asıl İncıluzlar çekti.
BENIMKILERDE ISIM ARAMAYIN.
Almanlar Berlin'i bombalamaya gelen Ingiliz Ucak Filosu'ndaki bir ucagi dusururler. Pilot yarali olarak kurtulur ve Almanlar tarafindan esir alinir. Hastaneye yatirilan pilotun durumu gittikce kotulesir ve Alman doktorlar pilotun kollarindan birinin kesilmesine karar verirler. Kolu kangren olmustur pilotun. Doktorlar kolunu kesmeden once pilota durumu anlatirlar ve izin verip vermedigini sorarlar. Pilot da ne yapsin 'Evet' der ve ekler, "Bir ricam olacak. Kolumu kestikten sonra onu, Londra'yi bombalamaya gittiginizde Ingiliz topraklarIna atar misiniz?" Doktorlar da kabul ederler ve pilotun istegini yerine getirirler. Aradan gunler gecer, bu kez pilotun diger kolu kotulesir. Almanlar pilota yine kolunu kesmek zorunda olduklarini ve izin verip vermedigini sorarlar. Pilot da kabul eder ve bir onceki gibi kolunun Ingiliz topraklarina atilmasini rica eder. Istegi kabul edilir ve yerine getirilir. Aradan bir sure daha gecer. Bu kez pilotun bacaklarindan biri kotulesir. Ayni sekilde doktorlar durumu pilota anlatirlar ve izin isterler. Pilot da izin verir ve ayni ricasini bacagi icin yineler. Bu kez doktorlar kabul etmezler. Pilot da "Ama neden? Kollarimi atmistiniz. Bacagimi niye atmiyorsunuz?" diye sorar. Almanlar da yanitlar: "Iyi de sen ufaktan ufaktan kacmaya calisiyorsun galiba!"
**********
adamin biri lokantaya gitmis, garsona -bana az pilav ustune de et. demi$, yanindaki de: -bana da az pilav ama ustune etme ...
*********
Temel askerdeyken, bolugundeki bir asker devamli temel'e kufrediyormus. Temel sonunda dayanamayip gitmis komutanIna: - KomtanIm askerin biri anama kufur etti. Komutan birsey olmaz deyip bashindan savmis. Ertesi gun Temel yine gelmis komutanIn yanIna: - Ya komtanIm, babama kufur etti bu sefer. Komutan yine birsey olmaz deyip savarken temel: - Anam da babam da sensin burda komtanIm.. deyince Komutan birden ayaga kalkmis: - Cagirin su pezevengi bana bakayIm!
**********
Amerikali bir turist Avustralya'yi gezmektedir ve kendine de bu amacla bir rehber bulmustur.Rehber ve Amerikali buyuk bir meraya gelirler ve Amerikali birden ilerde otlayan koyunlari farkederek rehber sorar : --Bunlar nedir? Rehber hemen: Onlar koyun der ve Amerikali da Yapma yahu, bizde koyunlar bunlarin iki uc mislidir diyerek alayli bir uslupla guler.Biraz daha ilerleyince otlayan inekleri gorurler ve yine Amerikali sorar : -Bunlar nedir? Rehber de :Oonlar inek. diyerek cevaplar, Amarikali da gulerek : --Vay be , Amerika'da inekler bunlarin en az iki mislidir diyerek guler.Bir muddet daha gittikten sonra onlerinden kangurular gecer ve Amerikali yine sorar: --Peki bunlar ne ?Rehber istifini bozmadan cevaplar:
--Ha, onlar mi?, cekirge.
**********
Adam ölüm döseginde yatmakta, karisi bas ucunda göz yasi dökmektedir. Adam zorlukla konusarak sunlari söyler: "Bak karicigim, ben ölmek üzereyim. Ölmeden önce sana bir itirafta bulunacagim. Seni aldattim, hem de bu evde senin yataginda." der. "Biliyorum" der kadin, "Yoksa seni niye zehirliyeyim?"
OTOBÜS
GÖRMEMİŞİN BİRİ BİR OTOBÜS SATIN ALIR
İLK YOLCULUKTADA BİRLİKTE SEYAHAT
EDER. DERKEN YOLCULUĞUN Bİ YERİNDE
OTOBÜS ARIZALANIR.
OTOBÜS SAHİBİ ŞOFÖRE DÖNEREK
SÖYLENİR. VİTES KOLUNU GÖSTEREREK
^BAŞINDAN BERİ ŞU ŞEYİ
KURCALIYORDUN BOZULACAĞI BELLİYDİ^^
Temel Teksasta
Temel teksastaki arkadasini ziyarete gitmis. Arkadasi onu havaalaninda 40 kapili bir limuzinle karsilamis. Temel saskinlik icinde "Yahu bu ne buyuk bir araba" demis. Rrkadasi kasilarak "Teksasta her sey buyuk olur" diye karsilik vermis.
Uzunca bir yolculuktan sonra arkadasinin ciflik kapisina ulasmislar. Ancak eve varmalari bir saatlerini almis. Temel "Yahu bu ne buyuk bir ciftlik" demis. Arkadasiysa "Teksasta her sey buyuk olur" demis ayni ses tonuyla.
Eve girmisler ve hemen aksam yemegine oturmuslar. Tabi 100 metrelik bir masanin bir ucunda temel diger ucunda ev sahibi. Temelden ayni hayret "Yahu bu ne buyuk bir masa" ve arkadasi "Teksasta her sey buyuk olur" .
Yemekten bir sure sonra temelin tuvalet ihtiyaci peyda etmis ve tuvaletin yerini sormus. Arkadasi "Koridorda sagdan 5. kapi" demis. Ancak temel yanlislikla soldan 5. kapidan girmis. Isigi ararken bir anda kendisini evin kapali havuzu icinde bulmus ve can havliyle bagirmaya baslamis:
"Sifonu cekmeyin! Sifonu cekmeyin!"
SINYAL VERIYOR....
Adamin biri koyun birinin yanindan gecerken bir koylu inegiyle beraber otostop cekiyorlarmis. Adam durmus almis koyluyu ama inegi ne yapacaklari mechul, Koylu: -"Arka tampona baglariz o pesimizden gelir", demis. Dusmusler yola, derken adam gaza asilmaya baslamis, 50 km... inekte tis yok. 70 km... inekte tis yok, koylu de: -"Benim inek iyi kosar",diye sisiyormus. Adam takmis besinci vitese... hiz 120 ve inek dilini sallamaya baslamis. Sofor senin inek kesildi, herhalde bak dili bir karis disarida demis. Köylü de: -"Sen yanlis anlamissin o seni sollayacak sinyal veriyor", demis.
**********
Yargic temele sormus : davaciya borcunu bir turlu odemiyorsun neden
Temel boynunu buker verecegum vermesinede bana uc ay muhlet ver diyorum vermiyor uc yildir beni oyaliyor.
FIKRA
Temel duş almaya girer Şampuanı kafasına boşaltıp ovalamaya başlar. Sırtını keselemeye gelen annesi - Olum kafanı ıslatmıyacakmısın der. - temel anne bu şampuan kuru saçlar için!!!
FIKRA
Temel ve arkadaslari cay bahcesinde oturuyorlar. Tesadufen orda iki amerikali Turist cay iciyolarmis. Arkadaslari Temel'e 'Lan Temel hani sen iyi ingilizce bilurdun, ispat et bakayim. Cagir onlari gelusnler bureya, saa bi meyva suyu ismarlayacaguk' Temel bildigi bir kac kelimeyle, 'Hey, come here' der. Ve Turistler gelir. Arkadaslari 'Tamam temel inandik senin ingilizce bildigine, soylede yerlerine gidip otursunlar' Temel kafayi kasir, bisii soyleyecek gibi olur, icinden cikamaz, kalkar Turistlerin oturdugu masaya gider ve 'Hey, come here!' hehehehehe cok komik olmasada komik gibi. dimi ama?
FIKRA
BİR GÜN TEMEL,FRANSİZ VE ALMAN Bİ UZAY YOLCULUĞUNA ÇIKIYORLARMIŞ YANLARİNDAKİ ADAM ONLARA BİR ONLARA : -HERKESİSTESİN İSTEKLERİNİZİ İNGİLİZ: -BEN BİR BİRA İSTİYORUM.demiş ALMAN: -BENDE BİR KIZ İSTİYORUM.demiş TEMEL: -BENDE 10 PAKET MALBORA İSTİYORUM DEMİŞ VE BÖYLECE UZAY YOLCULUĞU BAŞLAMIŞ VE UZAY MEKİĞİN DÜNYAYA İNECEĞİ ZAMAN GELMİŞ GAZETECİLER VE TV CİLER UZAY MEKİĞİN DEN İNENLERİ TEKER TEKER KONUŞTURU YORLERMIŞ İNGİLİZ: -YAW UZAYDA BİRA İÇMEK NE GÜZEL OLUYOR.demiş ALMAN: -YAW UZAYDA SEX YAPMAK NEĞÜZEL OLUYOR.demiş
VE TEMEL UZAY MEKİĞİN DEN PALDI KÜLDÜR İNMİŞ: -ATEŞİ OLAN YOKMU
FIKRA
Iki vampir sabaha karsi sohbet ediyorlarmis, birisi valla ben bu gece cok guzel karnimi doyurdum. Digeri 'yav ben uyuyakalmisim gun agarmakta, hemen gidip birseyler atistirayim' demis ve hizli bir sekilde disari cikip iceri girmesi bir olmus. Agzi kan icinde kalan vampire icerdeki sormus. Yav sen nasil bu kadar cabuk birini buldun? Digeri Gel gostereyim demis. Digerini kapinin yanina getirip, surdaki elektrik diregini goruyomusun? Digeri evet der. O da devam eder. 'ama ben gormemistim!' hehehehehe
FIKRA
akbulut hakındaki fıkraları toplayıp kitap yapan gazteciyi dava etmiş. Akbulut'un avukatları gazetecinin başbakana `saf` dediğini, aşaladığını ve cahil biri diye tanıttığını ileri sürerek cezalandırılmasını istemişler. Mahkeme ilk celsede gazetecinin ağır hapse ve para cezası ile cezalandırılmasına kara vermiş. Gazteci itiraz etmiş: -Başbakana saf demek bu kadar ceza gerektirir mi? yargıç cevap verri: -Sna verilen ceza hakaretten değil, devlet sırrını açıklamaktan verildi.
FIKRA
Bir TIR soforu kaza yapmis Temelin evinden icer girmis. -Yolumu sasirdum daa.. Rize`ye nasil cidecegum demis. Temel de, - Koridoru geceyisun, salondan saga sapayisun, tumduz cideyisun, diye cevap varmis.
FIKRA
-Temel bir gun bol miktarda hasere ilaci icer...Koma halinde hastaneye kaldirilir. -Komadan cikinca doktor: -Zorun neydi o kadar ilaci ictin...? -Temel heycanla inleyerek;Ben soforum yolda bir tabela gordum. -Icunuzdeki trafik canavarini oldurun yazayi....
FIKRA
Lazin biri istanbulda luks bir hotelde kaliyormus odasinda dusunuyormus,bara inince birsey isteyince laz oldugumu anliyacak nasil konussam demis,bana bir fisky ver desem olmaz anlar,bana bir pira ver desem olmaz gene anlar,ne desem buldum bana bir sarap ver tamam simdi artik anlamaz demis ve odasindan cikip assagi inmis sag tarafta bir sandalye bulup oturmus adami yanina cagirmis ve bana bir sarap getir demis. adam soyle bir bakmis demiski sen lazmisin,bizimki sasirmis ,hemen sormus sen benim laz oldugumu nerden bildin ,adam demis ya burasi danisma bar karsi tarafta.
FIKRA
1. Komşusu Hoca'dan eşeğini istemeye gelmiş.Adamı sevmeyen Hoca eşeği vermek istememiş.- Komşu eşeği çarşıya yolladık, demiş.Adam tam çıkıp gidiyormuş ki :Eşek başlamış anırmaya.Adam söylenmiş:- Hoca hani eşek yoktu ?Hoca öfkelenmiş:- Be adam, benim sözüme değil de eşeğe mi inanıyorsun?
2. Hoca, komşusu ile ağaç gölgesinde oturmuş, konuşuyorlarmış."- Bak şu Allahın işine!", demiş, Hoca.- Koca kabak, incecik ota bağlanmış. Küçücük elma, koskaca ağaca tutunmuş! Bu nasıl iştir?!Tam o sırada daldan bir elma kopmuş.Hoca'nın başına düşmüş.Hoca, şaşkın, ellerini göğe kaldırmış:"- Tövbe!, Bir daha işine karışmam!", demiş.
3. Hoca, balık tutmaya karar vermiş.Göle gidip oltasını atmış.Birkaç balık tutmuş.Haylaz çocuklar, onu görmüşler.Hoca balık tuttukça onlar çalmışlar.Akşam olmuş, Hoca sepetine bakmış kiHiç balık yok.Kaldırıp sepeti suya atmış."- Al bu da benden cabası.", demiş.
4. Hoca, bir gece gürültüyle uyanmış.Bakmış, bir hırsız eşyaları topluyor.Adamdan korkmuş.Sesini çıkartmamış.Ama peşine de düşmüş.Az sonra, durumu farkeden hırsız, kızgınlıkla sormuş:- Beni neden takipediyorsun bakayım?Hoca, sakin, pişkin yanıtlamış.- Taşıdığın evin sahibiyim de.
5. Nasreddin Hoca birgün eşeğine binmiş.Eşeğin inadı tutmuş.Bir türlü eşeğin başını gideceği yöne çevirememiş.Bunu gören komşusu:"- Nereye gidiyorsun Hocam ?", diye sormuş.Hoca'da:"-Eşeğin istediği yere.", demit.
6. Hoca, bir zengin konağına yemeğe davetliymiş.Kapıda bir uşak, herkesi saygı ile karşılıyormuş.Sıra Hoca'ya gelince, giyisilerini beğenmeyip içeri almamış.Buna fena içerleyen Hoca, evine koşup kürkünü giymiş.Döndüğünde, sofranın en güzel yerine kurulup, oturmuş.Herkesin şaşkın bakışları altında, kürkünü yemeklere sokup:"- Ye kürküm ye!", demiş."- Hoca, ne yapıyorsun!?", diye sormuşlar. Yanıt vermiş:- Eee! İkram bana değil kürke
7. Hoca canından bezmiş.Her ağaca çıktığında, ayakkabılarını kaçırıyorlarmış.Bir gün yine ağaca çıkması gerekmiş.Ama bu kez ayakkabılarını kuşağına sokmuş.Yoldan geçenler merak içinde sormuşlar:- Hoca! ayakkabı ile ağaca çıkıldığı görülmüş mü hiç?Hoca bilmiş bilmiş gülüp, cevabı yapıştırmış:- Eee evlat! belli mi olur? Belki ağaçtan öteye yol bulurum.
8. Hoca eşeğine binmiş.Alımlı, çalımlı dolaşıyormuş.Tam bir köylüsünün yanından geçiyormuş ki.Dengesini kaybedip düşmüş.Adam başlamış gülmeye.Çalımı bozulan Hoca fena öfkelenmiş.Ne gülersin be adam diye bağırmış.Düşmesem de inecektim zaten.
9. Hocanın tavuğu ölmüş.Civcivlerin de başı boş kalmış.Hoca kaybolmalarından korkmuş.Boyunlarına siyah bezler bağlamış.Sonra da içlerinden ip geçirip birbirlerine bağlamış.Meraklı bir komşusu sormuş:- Hoca o civcivlerin boynundaki de nedir?Komşusunun merakına içerleyen Hoca, cevabı yapıştırmış:- Anneleri öldü de yas tutuyorlar.
10. Hoca ardından gelen öğrencilerin şakalarından yılmış.Eşeğine ters binip gidip gelmeye başlamış okula.Bunu gören köylüler şaşırıp sormuşlar.Hoca nedir bu eşeğe ters binmek?Hoca yanıtlamış.Eğer eşeğe doğru binsem, öğrenciler ardımda kalırlardı.Onlar önden gitse, ben ardlarında kalacağım.En iyisi budur, demiş.
11. Hoca göl kenarında oturmuş.Elinde yoğurt kasesi.Göle maya çalıyormuş.Bunu gören komşusu şaşırıp sormuş:- Hoca Efendi hiç göl maya tutar mı ?- Tutmaz bilirim tutmaz. Ama! ya tutarsa !
12. Mahallenin bencil imamı, çaya düşmüş.Başlamış çırpınmaya.Hemen koşup köylüler."Elini ver, elini ver" diye bağırmışlar.Ama adam elini uzatmamış.Tam göz göre göre boğuluyormuş ki !Hoca seslenmiş:- Yahu! o vermeyi bilmez."Elimi al " diye bağırsanıza.
13. Hocanın kızı müthiş bir gümbürtü duyup seslenir:- Baba, bu ses nedir ?- Hiç kızım hiç, kavuk merdivenden yuvarlandı da.- A! baba, kavuktan bu kadar çok ses çıkar mı?- Çıkar kızım çıkar.Altında ben olursam çıkar.
14. Hoca yolda bir leylek bulmuş.Almış onu evine götürmüş.Daha önce hiç leylek görmemiş.Uzun gagası ve bacaklarını çok yadırgamış.Tutup bir güzel kesivermiş onları.Sonra da yüksekçe bir yere koymuş.Karşısına geçmiş.Yaptığı işten memnun, seslenmiş:- Bak şimdi kuşa benzedin.
15. Hoca ormana gitmiş.Oturmuş bir dalın üstüne, başlamış kesmeye.Aşağıdan geçen bir yolcu Hoca'ya seslenmiş:- Be adam! İnsan oturduğu dalı keser mi ? Şimdi düşeceksin.Hoca adama aldırmamış; işine devam etmiş.Az sonra dal kırılmış.Hoca, cumburlop düşmüş.Düştüğü yerden perişan seslenmiş:- Düşeceğimi bildin ne zaman öleceğimi de söyle bari.
16. Çok bilmiş komşusu Hocayı sınamaya kalkmış.- Hoca sen herşeyi bilirsin.- Söyle bana Dünya'nın merkezi neresidir?Hoca, adamın niyetini hemen anlamış:-Tam bulunduğun yerdir, diye yapıştırmış cevabı.- "Aman Hoca! Nasıl olur?" demiş adam.Hoca kızar gibi yapmış. Adam! Sordun, söyledik.İnanmazsan alır cetveli ölçersin.
17. Hoca, birgün yüzüğünü kaybetmiş.Aramış, aramış bulamamış.Canı sıkılmış, sokağa çıkmış.Oradada sağa sola bakınmaya başlamış.Yoladan geçen komşusu dudrp sormuş.- Ne arıyorsun Hocam.- Evde yüzüğümü kaybettim de.- İlahi hoca, öyleyse neden burda arıyorsun?!- Eee!! içersi pek karanlıkta.
18. Hoca, bir sabah fırtına sesi ile uyanmış.Pencereden dışarı bakmış, ne görsün ?!Kuruması için ipe astıkları gömlek düşmüyor mu?!Başlamış bağırmaya:"Hatun kalk kurban kesmemiz lazım."Sabahın körü neye uğradığını şaşıran kadın telaşla sormuş:- Kurban nereden çıktı efendi.- Gömleğim, gömleğim ipten düştü.- Gömlek düştü diye kurban kesildiği nerede görülmüş?! - Deme öyle hatun, ya içinde ben olsaydım !!
19. Hoca birgün pazara gitmek için yola koyulmuş.Az sonra çocuklar önünü kesmiş.Hoca, bize pazardan düdük al diye bağrışmışlar.İçlerinden biri çıkıp, parasını uzatmış.Pazar dönüşü aynı çocuklar yine hocayı çevirmişler.Hoca, para veren çocuğa düdüğü uzatmış, tam ayrılıyormuş ki!Bütün çocuklar bağırmış; "Hani bana, hani bana".Hoca çocuklara dönüp:"- Parayı veren düdüğü çalar", demiş.
20. Hoca sofraya oturmuş.Önüne gelen sıcak çorbadan bir kaşık almış.Çorba çok sıcakmış.Dudaklarından, midesine kadar ateşler içinde kalmış.Yerinden fırlayıp sokağa çıkmış.İçi tutuşuyormuş.Başlamış feryada:- Yetişin dostlar, karnımda yangın var.
FIKRA
Temel kirtasiye'ye girmis.Bilgic bilgic:
_Bana bir roman lazim.
Kirtasiye tezgahtari sormus:
_Efendim agir mi olsun hafif mi?
Temel: _Farketmez canim.Nasil olsa arabam disarida.
FIKRA
Temel sinemanin birinde calisiyor. Bir seyirci gelmis,
- Sigara icebilir miyum?
- Hayir, demis Temel.
- Ama herkes iciyor.
- Onlar sormatiler ci.
FIKRA
Temel dahiliyeciye gitmis. Doktor ona neyinin oldugunu sormus.
-Öksurayrum, demis Temel.
-Ne zamanlar öksürüyorsun?
-Tuvalette oturayurken kapiyu tiklattiklari zaman, demis Temel
FIKRA
Bir alman,bir ingiliz,bir fransiz,temel ve bir malezya li ucaga biniyorlar. temel Malezyaliya bakiyo:
"-Sen yenisin galiba"
FIKRA
ilk defa helikopter goren bi laz yanindaki arkadasina soruyo..
-bu ne lan ? diye yanindakide cevap veriyo..
-olsa olsa bin yasinda bi sinektir..
FIKRA
Temel colun ortasinda susuz kalmis. Birden cin gelmis uc dilekte bulunmasini istemis.
-Su.
-Bir sise buz gibi su gelmis. Cin,
-Bu sise hic bitmez. Bittikce kendiliginden dolar, obur dileklerin neydi?.
Temel, -Bu siseden iki tane daha.
FIKRA
Bir hayli yasli olan Fadime ve Temel'e basin mensuplari sormus:
-Kac yasindasiniz?!
-Seksen yedi, demis Fadime.. Yuz yasima kadar yasayacagim..
-Ben de seksen yedi, demis Temel.. Ben yuzbir yasima kadar yasayacagim.
-Neden bir yil fazla yasamak istiyorsunuz?.?
-Hic degilse bir yil kafami dinlerim.
FIKRA
Balikci Temel'e, bir musteri hamsinin fiyatini sormus.
Dostları ilə paylaş: |