Vatansiz 100 ŞİİR



Yüklə 226,67 Kb.
səhifə3/3
tarix06.09.2018
ölçüsü226,67 Kb.
#78556
1   2   3

Bir kamışa


tutunup
politikacı
general
ve polis
oluşturdum

Şişirilmiş


rengarenk
parıldadılar
ancak
patladılar hemen
dokunulduğunda

Kendisine dokunmadan


anlattığım
bir polis
dokunduğunda bana
copuyla
ben patladım

              


 

 

 






Ülkedeki Suçsuzlar*

Ulrike Meinhof’a ölüm getirmeyenler


Benno Ohnesorg’u öldürmeyenlerdir
ve işkence yapmayanlar tutuklulara
ve Günther Routier ile Iain MacLeod’dan haberi
                             olmayanlardır onlar

Onlar, Üçüncü Reich’taki Roland Freisler’in yaptığı gibi


sanık ve avukatların haklarını kırmayanlardır
ve başka düşünenleri mesleklerinde
çalışmak isteyenleri men etmek istemeyenlerdir

Ulrike Meinhof’a ölümü getirmeyenler


bürokrat ve merhametsiz olmayanlardır
ve tehlikeye düşürmeyecek olanlardır
Almanya Federal Cumhuriyeti’ndeki demokrasiyi

_______


* Ulrike Meinhof'un ölümünden hemen sonra, daha intihar açıklamalarına inandığım bir zamanda, aslında bu şiirin 1. ve 3. bölümün ilk mısrası şöyleydi "... ölüme sürüklemeyenlerdir." Olaydaki tıbbi saptamalar, intihara inanmamaya götürdü beni.   -  Erich Fried
 

              


 

 


Mahkum Ediş

                   Ulrike Meinhof’a



1
Siyasi
çılgınlığa
sürüklendi
siyasi
normaller
ve normlarınca

2
Eğer hala yazabilseydi
nihai raporu
kendi ölümüne ilişkin
kendisi yazmak

ve intihar


delillerini
inceleyip tek tek
değerlendirmek

ve bu intiharı


kimin
gerçekleştirmiş olduğunu
söylemeliydi

              


 





                                                      _____________ Yoldaşlar Arasında


 




Kış Kampı

Ve o neşeli ateşler


nerelere gitti?
Soranlar üşüyerek
ikişerli üçerli otururlar ve
parıldar soğuk

Kollarımı göğsüme dolarım


göğsümü yüreğime
yüreğimi korkuma dolarım
Kabuk üstüne kabuk üstüne kabuk
ve neler var içinde
kimbilir?

Eziyet çekerek kışı geçiren bir soğan


ve onu soğuk keser ve ağlamak zorunda kalır
Akıllılar inatla acı yemeği çiğner
Ve nerelere gitti
o neşeli ateşler?

              


 



Saklanan

Daha iyi saklanmayı öğrenmeliyim


izleyenlerden
ve iki misli
tehlikeye düşerim

Belki yeterince saklanmadan


onlardan henüz
saklanmışım bile
kendimden fazlasıyla

              


 



 



Öğrenme Süreci

Bir hiçim ben


en sıradan biri
devrimimizde
diye bağırdı
büyülenmiş bir sanatçı

Ardısıra yinelediler


Sen bir hiçsin
en sıradan biri
devrimimizde
Düşkırıklığına uğradı o zaman

              


 



Aç Olan Kılıca Sarılır

Ne yazık ki


inceliklere ayıracak
zamanımız yok bugün
diye söyledi

yıllardır


hödüğün teki olarak
tanıdığım biri

              


 

 




Vuruş Gücünün Korunmasına İlişkin Kılavuz

                                               
Çok düşman, çok onur!

Düşmanlar


çok uzakta
ve genellikle
çok iyi saklanmış

Onun için


düşman ilan et dostları
ve dağıt
suratlarını

Düşmanlaştırmayı


başardığında
onları
şöyle övünebilirsin:

İlk ben oldum


ayaklanan
ve dövüşen
onlara karşı kavgada

              


 


 




Mirasçıların Kavgası

Benim Marxım senin Marxının


sakalını yolar

Benim Engelsim senin Engelsinin


dişlerini döktürür

Benim Leninim senin Lenininin


kemiklerini kırar

Bizim Stalinimiz sizin Stalininizi


ensesinden vurur

Bizim Troçkimiz sizin Troçkinizin


kafasını yarar

Bizim Maomuz sizin Maonuzu


Yangtze Nehrinde boğar

Kapatmasın diye bundan böyle


zaferin yolunu

              


 



Korku ve Kuşku

Kuşkulanmana


gerek yok
korktuğunu
söyleyenden

ancak kork


kuşku
bilmediğini
söyleyenden

              


 

 


Küçükburjuva Zaafları

Bazen
yalnız hissetmek


kendimi
yoldaşlar arasında
utandırıcı
ancak
yasak değil doğallıkla

Bunu
yasaklamak


isteyen yoldaşlar
tanısam da
Yalnız hissederim
kendimi
onların arasında

              


 

 

 





Düzeltimden Sonra

                         Ernst Fischer’e




Seni rahatsız eden herşeyden
arındırılmış olarak
düşün Sosyalizmi

Ondan sonra


sor kendine
kimin gocunacağını

İşte ondan öte hiçkimse


gerçekten düşmanın değil
ve olamaz

              


 



Verim

Umut toplamak


çözülebilecek sorunlardan
olanaklardan
birşey vadeden
herşeyden

Gücü
saklamak


gerçekten
yapılması
gerekene

Böylelikle büyür


sessizce
kullanılmayan
çaresizlik
birikimi

              


 

 

 






Yan Düşmanlar Arasında

Baş düşmanla


uğraşırken
yan düşman tarafından
vuruldum

baş düşmanlarının iddia ettikleri gibi


arkadan ve pusuda değil
tersine yalnızca
uzun zamandır bulunduğu yandan

ve bana önemsiz


geldiğinden fazlaca
açıkça belirttiği
amacına uygun olarak

Bundandır ki ölümüm de


karıştırmadı kafamı
Yalnızca baş düşmana karşı
savaşmakla uğraşırım daha

              


 




Pratik İş

Konuşmayı


öğretmek için
kekemelere
onlardan
biri
olarak

öğrendim akıcı kekelemeyi

Niye
dövüyorlar ki
beni?

              


 

 

 






Aydınlatma Uğraşı

Kanıtlamak


istedi
yapması gerekeni
yapabileceğini

Becerdi
oysa şimdi


çok geç oldu
yapmak için bunu

              


 

 



Arındırılan

Ellerinin


temiz
olmamasını
severek bağışlayacağım
birini tanırdım
ancak o
açıkça yıkanıp
baştan ayağa
ve sonra eziyetle fırçalayıp
pembeleştirdiği parmağını
inatla uzatırdı
başkalarına

Göremez oldum


onda bense
sürekli yıkanmaktan
çatlamış kurumuş
yerlerden
başka birşey

              


 

 



Yaklaşılmaz

                   Herbert Marcuse’ye

Alışkın olmadığınız


bir yandan
yaklaşır özgürlüğe

Özgürlüğe


beğenmediğimiz bir biçimde
yaklaşır

Özgürlüğe


asılır
Ne isterse ondan

Uzak dur ha


bir adım daha atarsan
vururuz

Özgürlüğü koruruz biz


kendine fazla
yaklaşanlardan

              


 

 



Yatırım

Örümcek susar


ağında türkü söyler rüzgar

hala sinek ve arı tutarlar


iskeletine onun

Hafiflediği oranda


ağır besleyici

stok kalır ağda


açlıktan ölenin dokuduğu

              


 

 




                                                      _____________  Neredeyse Sevimli

 




Yapıcı Özeleştiri

Zaafım
üstün


görmemdi
kendimi

Bunu
aştım


mükemmel
oldum artık

              


 

 



Büyük Örneklerden Kurtuluş

Leonardo da Vinci’ydi


bize
öğreten
»Sürekli alıntı yapan otoriterlerden
belleğini kullanır
aklını
değil«

Ezberleyin artık bunu:


Haydi kurtulalım otoriterlerden
Leonardo’yla!

              


 


 





İnsandan Yolaçıkan Bir Tarih Anlayışı

Franco büyük bir adamdı bir dolu yanlışıyla beraber


ve temelde bir insandı başkaları gibi
Hitler büyük bir adamdı bir dolu yanlışıyla beraber
ve temelde bir insandı başkaları gibi
Stalin büyük bir adamdı bir dolu yanlışıyla beraber
ve temelde bir insandı başkaları gibi
Churchill büyük bir adamdı bir dolu yanlışıyla beraber
ve temelde bir insandı başkaları gibi
Napoleon büyük bir adamdı bir dolu yanlışıyla beraber
ve temelde bir insandı başkaları gibi
Torquemada* büyük bir adamdı bir dolu yanlışıyla beraber
ve temelde bir insandı başkaları gibi
Luther büyük bir adamdı bir dolu yanlışıyla beraber
ve temelde bir insandı başkaları gibi
Cengiz Han büyük bir adamdı bir dolu yanlışıyla beraber
ve temelde bir insandı başkaları gibi
Muhammed büyük bir adamdı bir dolu yanlışıyla beraber
ve temelde bir insandı başkaları gibi
Neron büyük bir adamdı bir dolu yanlışıyla beraber
ve temelde bir insandı başkaları gibi
Sezar büyük bir adamdı bir dolu yanlışıyla beraber
ve temelde bir insandı başkaları gibi
İskender büyük bir adamdı bir dolu yanlışıyla beraber
ve temelde bir insandı başkaları gibi
Musa büyük bir adamdı bir dolu yanlışıyla beraber
ve temelde bir insandı başkaları gibi

Ne kadar da renkli ve değişken görünür


dünya tarihinin figürleri
onların yerine koyarak kendimizi
önyargısız ve oldukları gibi görsek onları

_______


* Tomas de Torquemada: Adı engizisyon vahşetiyle özdeşleşmiş olan, 1420-1498 yılları arasında yaşayan İspanya'nın ilk başengizitörü. Kendisi de Yahudi kökenli olmasına karşın, vaftiz olmayı reddeden yüz yetmiş bin Yahudinin İspanya'dan sürülmesini sağladı. (çn)

              


 




Girit’te Pazar

Özgürlük tutkunuydu


köle tüccarı
ekonomik açıdan
düşünülebilen çerçevede

ve hoşgörü doluydu çoğu zaman


korsanlardan toptan satınaldığı
insanlara karşı
ve derdi ki onlara:

»Siz ve ben


aynı ipi çekeriz
Birimiz olmadan
yaşayamaz birimiz

fırlatır atardı korsanlar


sizi denize
olmasaydı benim işimi
yapanlar eğer

Benim de size


teşekkür etmem gerek
gelir sağlayan
kamu yararına mesleğimden dolayı

Onun için hem bana


hem kendinize yardımcı olun
ve söyleyin özgürce becerilerinizi
ve de kime satılmak istediğinizi

Herkes yeteneğine göre!


Böylelikle siz en iyi sahipleri bulur
bense karşılığında
en yüksek ederi alırım«

Aegina yolculuğu sırasında


korsanların eline düşen
Diogenes
şöyle karşılık vermişti:

»Hayırsever beyim


insanlara
hükmetmekten başka
bir iş gelmez elimden

Bundan dolayı emreden birine


gereksinimi olana sat beni
Korkma
Bulursun öyle birini«

Bu sözcüklerden


cesaret alan köle tüccarı
Diogenes’e teşekkür edip
sattı onu

Korintli Xeniades’e


ki onun gerçekten
emreden birine gereksinimi vardı
iki oğlu için

Öğretti onlara Diogenes


Zenginlik ve şanın önemsizliği
köleliğinse ne denli bağdaştığını
iç özgürlükle

              


 

 


Klasik Karar Verme Özgürlüğü

Kültürümüzün kökeni


Akdeniz’de
özgür bir seçim oldu
Scylla ile
Charybdis arasında

Aslında gizliden gizli


birleştiği söyleniyordu ikisinin
ancak çoğu
ya birini
ya ötekini seçti

Tuhaftır ki


Odysseus’tan başka
hayatta kalmadı
kimse
O ise onaylamadı bile seçimi

              


 

 

 






Carla M, Doğum Tarihi: 5 Mayıs 1818

Karl Marx’ın


gerçekte
Friedrich Engels’le
kendi açısından
oldukça özgürleşmiş ilişkisinde
belirleyici olan
bir kadın olduğunun
anlaşılmasından bu yana
kadın hareketinin tutumu
yeniden anlayış ve canlı ilgiyle oldu
Marxizme karşı

Tam zamanında geldi


Carla Marx vakasındaki
açıklama
korumak için kadınları
dar görüşlü
tek yanlılığa saplanmalardan

* * *


»İyi verip veriştirdin«
dedi eski bir yoldaş
»Yalnız bir yana bırak
dar görüşlü tek yanlılığı

Yoksa koşarak gelip kadınlar
nitelendirirler bizim taraflılığımızı da
tek yanlı ya da
dar görüşlü olarak

Ve taraflılık olmadan


demokratik merkeziyetçilik olmaz -
Ama kadınlara da
iyi gösterdin hani«

              


 

 




Pervazsız Sanatçı Kişiliği

Çevresinde


hoş karşılanır insanın
hoş karşılanmayan
birşey yapması

Bundandır ki o


hoş karşılanmayan şeylerin
yalnızca kendi çevresinde
hoş karşılananlarını yapar

              


 

 

 



Silah Olarak Oğlancılık

Sinemada buluştuğu oğlanlara


sevişme gecesinden sonra
yatakta ya da ertesi sabah
şöyle itirafta bulunurdu André Gide:

Ünlü bir adamla


bir yazarla yattığını
anlatabilirsin arkadaşlarına
Adım François Mauriac

              


 

 



Akıl Sayımı

Anayasa örgütü


varlıklıları korur
resmi makamlarca
dik kafalı komplocu olarak tanınanlardan
çünkü üretim şartlarının değiştirilmesi yoluyla
yaşam şartlarının değiştirilmesini isterler

İyi donatılmış bir memur kadrosu


kendi eleştirel düşüncelerinden vazgeçerler
ancak hükümdarlar
danışma toplantıları yapıp
hükmedilenlerin kendilerini sıkıntılı
ve yaşamdan mahrum edilmiş hissetmelerini
nasıl önleyebileceklerini düşünürler
Bir ahmaklaştıran ordusu
onlara kendine hakim olmayı öğretmek ister
ve bu amaçla
sıradan tüketicileri
yatıştırmalar ile
boş vaatlerle ikna etmeye çalışırlar

Ama tutukluları görün


ve silahlı bekçilerini
ve önüne getirildikleri
mahkemelerin neyi saçmaladıklarını
Şu delil davalarını görün
tutuklama emirlerini
ve temel hak ihlallerini
sapıtmalar ve kaçamaklı kararları
sonra duruşmaları
ve neşeli raporcuları
ve sonunda mahkumları
ve affedilen baştanıklarını

Ne kadar aldatma


ne kadar gizli onaylama
değiştirilir rolleri
veya terfi vaatleri
veya yalnızca devletin hizmetçileri olarak sadıklıkları
tarafından rüşvet yemiş
sözümona güvenilir insanların ahlaksızlıkları

İnsan emeğinin


piyasaya sunuluşunu görün
devlet organlarının
sürekli yeni alanlardaki
içiçeliğini
İnsan onurunun hakarete uğramasını görün
ve sonra kendinize sorun
evet mı diyeceğinizi buna
yoksa red mi ettiğinizi

              


 

 

 






Eski Bir Anı Üzerine

»Nasıl becerdin


tek başına
altmışını birden tutuklamayı?«

Güldü:
»Oldukça basit


çembere aldım onları«

Ben de öyle


almak isterim
o altmış yalanı çembere

ve altı yüz almış altı


adiliği
bizi yöneten

Nasıl mı
bilmiyorum henüz


ama sonuçta

çok kolay olacak


çünkü başkası zaten olanaksız
ve o zaman ben güleceğim

              

 




                                                 _____________  Ağlar Arasından


Sorular

                                Ivan Diviš için

Ne denli büyük yaşamın?


Ne kadar derin?
Neye malolur sana?
Daha ne kadar ödeyeceksin?
Kaç kapısı var?
Kaç kez
başladın bir yenisine?

Kurtarmak için onu


koşmak zorunda kaldın mı hiç?
Evetse
bir daire çizerek mi etrafında
yoksa girintilerini de
arşınladın mı
ve neydi düşündüğün koşarken?

Nerden anladın


turu tamamladığını?
Birkaç kez mi turladın?
ikincisi gibi miydi
üçüncü kez?

O yolu koşmak yerine


bir taşıtla mı gitmek isterdin?
yoksa seni götürmesini mi başkasının
hangi yöne?
ve kim tarafından?

              


 





Artırışlar

Yükselişten düşüş


gelden git olur
evetten hayır olur
iyiden kötü
Gece daha derin
geceden
ışık daha soluk
ışıktan

Yol daha uzak


yoldan
cesaret
cesaretten daha küçük
Korku daha büyük
korkudan
ölüm
ölümden daha yakın

              

 



Nihai Zaferin Sezilişi

Sisyphos
tozlu


ve doygun
taşının
unundan
korkar:
Aşınır diye taş

Anlamsızlık


işinin
edebi
lanetli
anlamı
kendisi lanetlenmiş

Daha küçük


ufalan taş gibi
kendine
güçsüzlüğe güç katan
gölgelerin merhameti

Birazdan
yalnızca bir çakıltaşı yuvarlanır


harap olmuş yokuş yukarı
Ne kalır geride?

Azaptan öte birşey değil


hayatta kalmış olmanın
azabından

              


 


Tuhaf Çocuk


Saçının yılanlardan oluştuğunu


söylüyordu kıvırcık saçlı kız
başkaları için görünmez
ancak görünür ateş
püskürtebilirmiş
yakacakmış gibi herşeyi

Taş kesilmeyip


insanlar ona
gerçeklik ilacı verdi
bu ilaç ki hemen her zaman
gerçeği söylemesini sağlar
hastanın

Söylendiğine göre taviz vermemiş


Yanmış hastane

              


 

 



Dünyayı Dolaşanlar

Kulaklarındaki uzak kıyıların sesleri


yalnız liman bağrışmaları
ve çapa zincirlerinin gıcırtıları
trenlerin titremesi
ağır dekovil vagonlarının harekete geçmesi
dövülen karıların cıyaklaması
ve böğürmesi
gemi düdüklerinin
Hıristiyan gemiciliğin kızgınlık döneminde

Ve burunlarındaki yabancı ülkelerin kokusu


ter ve tozdur
ve yarı islenmiş baharatlar
ve nemli hanlardaki çocuk sidiği
ve ucuz şarap
ve yaz yağmuru sonrası şehir tozu
ve sıcak duvarlar akşamleyin
ve cila ve makine yağı
ve ucuz fahişe parfümü

Ve kendilerine göz eden


şehirlerin rengi sandıkları
yoksullukların kör rengidir yalnızca
tüm şehirlerdeki
ve uzak yolculuklarıyla
hava atmaları
şu anlama gelir
yalnızca:
Dolaşıp durduk sefaletimiz içinde

              


 

 



Ne Var ki Zor Değil Düzeltmek

Karanlıkta bile


olanaksız duymamak
dolu boşluğu
güney yolculuklarının
doygunluğundan

ve skampi ve peynir ve dondurmadan sonra


dördüncü olarak yenen
çıplak kadınlardan
kıskanan
boş boşluğun sesleri

Boş boşluğun


dolu boşluğun
renkli
dia koleksiyonunun
dişlediği nefretin sesi

Bunun için yoksul sanatçılar


resmi makamlarca
izlenmeli
Onların bayat kıskançlıkları
o denli rahatsız edici

Şükür ki iyileştirilir o


onurlandırmalar ve ödüllendirmelerle
ve sarı kızlarla
kahverengi oğlanlardan
oluşan banyoyla

Boşluk doldurulabilir


içine saman tıkılabilir boşluğun
Ancak çifte gerdanla
edebi ve müşfik
olur sesler

              


 




Atla Gidiş

Cennet kokusu


dörtnala gelir
uygun rüzgarda
bize doğru
O zaman soluklanabiliriz
hedefe varmadan çok önce

Ama arkamızdan eserse


eğer rüzgar
leş kokusu gelir peşimizden
çiğ ile kaplar
atlılarımızın
riyakarlık halelerini

              

 



Yeni Öznellik

Esaslıkların


arasına düşen
ve toz tutamlarının
altında kalanları
daha iyi
görmek için
daraltmak ufku

Daha da netleştirmek


ta ki sözcüğün
keskin yanı
fazla uzun gelene dek
görme alanı için
ve bir sıra dağ olana dek
yalnızca iki ya da üç dişi
eşyaları
içine alan en son resimden
vazgeçmenin karşı ışığında

Böylece
giderek


daha küçük bir alanda
giderek daha azın
daha çoğunu görmek
ve sonunda
bütününü görmek hiçin

Ve yine de


ufuklarını genişletmeyi
Ve birbirine karıştığında ayrıntılar
hiç değilse
kaba hatlarını anlamayı uman
giderek daha fazla
ta ki artık görmeyene dek
herşeyin hiçbirşeyini
eski tip olanlar karşısında
omuz sallamak

              


 


 



Arife Gecesi

Ağaçlarının altında gecenin


günlerin kırık çakıltaşları
Ama başıboş dolaşıp bağırır
uzayan akşamının zavallı hayvanları
Okşamak isterim onları
ancak ürkekler

Ölümle yaşam aynı kefelerde sallanırlar


Yaşlanmak terazide bir rüzgar
yorgun bir sinek
güneyin ağlarından:
»Hesabını yap
yararsız zamandan yararlan

Kuruyan dilini ıslat ağzında


Üç adım geri çekil
kararını bekle terazinin dilinin«
diye vızıldar
Yalnızca yararsız sinekler
vızıldar ve uçar

yalnızca akşamın hayvanları bağırıp


başıboş dolaşırlar gece ağaçlarının altında
günlerin çakıltaşları yanında
yaşamla ölüm arasındaki
terazi üstünde

              


 

 



Dilini Yutmuş

Neden
şiir yazarsın


hala bu yöntemle
yalnızca
bir azınlığa
ulaşmana karşın
diye sorarlar

yöntemleriyle


yalnızca azınlıklara
ulaşabildiklerinden dolayı
sabırsızlanan
arkadaşlar

benimse
yanıtım yok


onlara verecek

              

 

٭٭٭٭٭

Sonsöz

Erich Fried çevirisine başladığımızda bu denli bir ayrıntıyı düşünmemiştik aslında. Daha önce yayımlanan »Seçmeler« adlı ilk kitaptan sonra, belki yeni bir seçki daha yapılabilir diye geçiyordu kafamızdan. Ancak giderek, Fried’i bir iki kitapta aktarmanın, olanaksız değilse bile zor olduğunu gördük. Bu da, yeniden seçki yerine tüm kitap çevirmeye yöneltti bizi.
Daha önce yayımlanan şiirleri olduğu gibi almak yerine üzerlerinde yeniden çalışmayı denedik. Bazı o anlık duyguyla, bazı da sözcükleri yeniden yerleştirerek elinizdeki biçime vardık. Yıllar sonra aynı şiirleri bir kez daha çevirirsek herhalde özde değilse bile yine değişik şeyler ortaya çıkar.
Sözcüklerle oynayarak ilginç biçimler üreten Fried’i çevirmek pek kolay değil. Almancada önekler çok yaygın olarak kullanılır ve iki ya da üç harfli bu önekler sözcüğün anlamını tümüyle değiştirir. Bazı şiirler yalnızca bu önekleri değiştirme üzerine kurulduğundan doğrudan çevirmek olası değil. Çünkü bu önekler, anlamları değiştirdiği gibi hiçbir anlamı olmayan sözcükler de yaratabilmektedir. Özellikle bazı şiirlerde yalnızca bu yöntem kullanıldığından, sözcükler gerçekte anlamsız olmalarına karşın dolaylı olarak başka şeyleri çağrıştırmakta, alaycı ve eleştirel biçimde algılanmalarını sağlamaktadır.
Özellikle böyle sözcük oyunları üzerine kurulu birçok şiirin öteki çevirmenler tarafından hiç ele alınmadığını görmek Fried çevirisi açısından üzücü, bizim için sevindiricidir. Çünkü hiçbir sözcüğü atlamadan sonuca ulaşmış olmanın duygusunu tatmaktayız.
Çevirilerde sayfa, satır düzeni ve görünüşüne özen göstererek aslına bağlı kaldık.
Bazı zorunlu dipnotlar dışında başkaca açıklamayı gerekli görmedik. Erich Fried’e ait olanların dışındaki dipnotları »çn« olarak belirttik.


U. & B. Karadeniz

٭٭٭٭٭

Kaynakça


Şiirlerin alındığı kaynaklar ve kısaltmalar:

V: ve Vietnam ve. Kırk Bir Şiir. Tarihsel Sıralama. Berlin (Wagenbach) 1966
K: Karşı Çıkışlar. Elli Şiir. Berlin (Wagenbach) 1967
B: Büyük Yalanların Bacakları. Elli Bir Şiir. Berlin (Wagenbach) 1969
Y: Yan Düşmanlar Arasında. Elli Şiir. Berlin (Wagenbach) 1970
Ö: Ağzını Açma Özgürlüğü. Kırk Sekiz Şiir. Berlin (Wagenbach) 1972
P: Panzehir. Kırk Dokuz Şiir ve Bir Çevrim. Berlin (Wagenbach) 1974
A: Almanlara Böyle Karıştım. Şiirler. (Association) 1974
R: Renkli Kalabalık. Yetmiş Şiir. Berlin (Wagenbach) 1977
E: Elyazmaları. İlk kez yayımlanıyor

Birinci Tekil Kişi

Mutfak Masası Sohbeti (R), Buzda (E), Tıraş Olurken (E), Dünya Hanım (R), Nostalji (P), Med (K), Dönüşüm (K), Kenar (E), Maddenin Korunması (K), Kibritsiz Biri (E), Koleksiyoncu (E), Neden Yapıldığı (E), Sıkışma (R), Navigare necesse est (R), Yaşam Nedir (E), Hemen Herşey (P)


Egemen Olan Kim?

İçimdeki Özgürlük Üzerine (B), İsyancı Fransız Askerleri, 1917 (E), Nedenler (V), Planlanmış Oyuncak (V), Sıralama (Y), Geçerse Eğer (V), Dinle İsrail (K), Unutmaya Çağrı (E), Belki Allende (P), Basın Kulübü (V), Geri Dönüş (Ö), Stalin’in Prag Yolculuğu 1977 (E), Ağzını Açma Özgürlüğü (Ö), Başkentte (Y), İlk Yardım (E), O (B), Geri Bakış (R), Büyük Temizlik (R), Ilımlı (E), Bilirkişiler (E)


P2

Bir Doğa Tasviri (K), Türkü Söyler (V), Büyük Konuşanlar (Ö), Şairce Dokundurma (E), Peygamber (E), Auschwitz’den Beri Şiir Sorunsalı (E), Kadın Uzmanı (R), Ezgili Filomel (K), Biz Almanlar İçin Orman Ne Demektir (B), İyi Niyet (R), Gayretli Şiir (Ö), Gayretli Bir Şairin Soruları (P), Şiirin Yeniden Doğuşu (B), Deniz Kenarında (E), Uyum (V), Hölderlin’den Sinclair’e (R)


Almanlara Böyle Karıştım

Bin Yıllık İmparatorluk (A), Bağıran İki Kişi (A), Sorular ve Yanıtlar (E), Friba Frabi’de Dostluk Sınavı (R), Bilinir (A), Daha Güçsüz (K), Hayvan Pazarı/Alım (Y), Soru (A), Yas Tutma Tüzüğü (E), Sabun Köpüğü (R), Ülkedeki Suçsuzlar (A), Mahkum Ediş (R)


Yoldaşlar Arasında

Kış Kampı (P), Saklanan (E), Öğrenme Süreci (Ö), Aç Olan Kılıca Sarılır (Ö), Vuruş Gücünün Korunmasına İlişkin Kılavuz (B), Mirasçıların Kavgası (Y), Korku ve Kuşku (P), Küçükburjuva Zaafları (Ö), Düzeltimden Sonra (B), Verim (K), Yan Düşmanlar Arasında (Y), Pratik İş (Y), Aydınlatma Uğraşı (E), Arındırılan (R), Yaklaşılmaz (B), Yatırım (B)


Neredeyse Sevimli

Yapıcı Özeleştiri (P), Büyük Örneklerden Kurtuluş (Ö), İnsandan Yolaçıkan Bir Tarih Anlayışı (E), Girit’te Pazar (Ö), Klasik Karar Verme Özgürlüğü (Y), Carla M., Doğum Tarihi: 5 Mayıs 1818 (E), Pervazsız Sanatçı Kişiliği (E), Silah Olarak Oğlancılık (Y), Akıl Saptaması (R), Eski Bir Anı Üzerine (P)


Ağlar Arasından

Sorular (K), Artırışlar (K), Nihai Zaferin Sezilişi (K), Özel Çocuk (E), Dünyayı Dolaşanlar (Ö), Ne Var ki Zor Değil Düzeltmek (B), Atla Gidiş (R), Yeni Öznellik (E), Arife Gecesi (R), Dilini Yutmuş (Ö)
Yüklə 226,67 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin