Wolf spirit radio 5 Mart 2017 Bilinçle Birleşim Programı Simon Parkes

2017-03-05_wolf_spirit_radio

5 Mart 2017 – Bilinçle Birleşim Programı – Simon Parkes

Reportaj : JayPee, Kurt Ruhu Radyo Programı

JP : İyi akşamlar bayanlar baylar. 5 Mart 2017, bunu buraya koydum. Studio 9 Jam'ü dinliyorsanız harika; Kurt Ruhu Radyo'yu dinliyorsanız harika; Eğer Ever Beyond Radyo'da dinliyorsanız, harika; HaggieShack Kozmik Gerçekliğini dinliyorsanız; YouTube'da dinlerken ve bu Studio 9 Jam veya Simon Parkes resmi yüklemesi değilse, o zaman Studio 9 Jam'e geri dönün; çünkü burası gerçek eylemin olduğu ve bu denli de reklamın olmadığı yer... Evet.. Korsanlığa karşı tutumum göz önünde tutulduğunda ortaya çıkan kişiliğim, bu benim işte... Simon Parkes, nasılsın iyi akşamlar

SP : İyi akşamlar JayPee, ben iyiyim. Son oyununu mu oynuyordun, son krediler bir saniye içinde alınacak?

JP : Evet, devam etti; Bu bir çalma listesi, bu yüzden ancak bir anlık duraksadı.

SP : Şimdiye kadar yaptığım en kısa radyo programı olduğunu düşündüm.

JP : Kesinlikle.. Artık eve gidebilirsin. (gülüyorlar)

SP : Evet gidebilirdim, ama gitmeyeceğim. İş bitene kadar eve gitmeyeceğim.

JP : Bu doğru.

SP : Eveet. Hemen konuya geçelim. Harika dinleyicilerle ve seninle tekrar birlikte olmak güzel ve bence oldukça önemli olan birkaç şeyden söz edeceğim. Bir kaç kişi bana e-postayla ve mesaj yolu ile radyo programımda bahsetmeye değer bazı şeyler ilettiler. Bazılarına söylediğim şu oldu, bekleyip radyo programını dinleyin, cevabınızı alacaksınız. Hepimiz de cevabı aynı anda alacağız öyle değil mi?

JP : Oldukça iyi fikir, haftada içinde herhangi bir sorunuz olursa onları toplayıp, burada cevaplamak için bize gönderebilirsiniz.

SP : Evet, tamamıyla hemfikirim, bunu söyleme gereğini düşündüm. Sorulardan biri, Antartika hakkında süregelen konu, hatırlayın, Noel tatili tatilinden hemen önce, Başkan Yardımcısı, çok popüler bir astronot ve Papa, hepsi ziyaret etti çünkü Antartika konusununun sonunda ortaya çıkacak her şey din, ekonomi ve siyasi durum açısından statükoyu değiştirecektir. Tabii ki Donald Trump seçildi ve eski yönetimle olan anlaşma ne ise, gerçeği yansıtmadı, bu yüzden ne olacağını görmek için biraz dans etmek zorunda kaldılar.

Şimdi ilginç olan, bundan faydalanan çok üst düzey bir tasarımcı-üretici ve askeri teknoloji için bir kurum olan Lockhead Martin’in, işçilere, taşeronlara, Antartika'ya gitmek için bir çağrı yapması. Şimdi bu gerçekten önemli çünkü buldukları her bir araç gereçleri parçalara ayırmaya başlamak istiyorlar ve Lockheed Martin firması, Antartika'daki uzay teknolojilerini alıp Amerika'ya geri getirme sözleşmesini imzaladı. Şimdi bu gerçekten önemli, çünkü Ruslar Amerikalıların bunu yapmasına izin vermişti. Ve bu yalnızca, Putin ve Trump'ın, en azından önceki yönetimle hiç yapamayacakları bir diyaloga girmek istemi. Lockheed Martin şirketi Antarctica'ya gitmek için müteahhitler arıyor. Bu gerçekten önemli bir nokta.

Şu anda “açığa çıkma” çabaları için ön plana çıkan Antartika ve İngiliz gazeteleri, Antartika hakkında "Bakın Antartika'da bulunan bu şeyin anlamı nedir?" başlıklı bir yazı yayınladı. Google Earth'te göründü, NASA resimlerini çekti. Büyük piramit gibi görüntüler ortaya çıktı; Bazı insanlar buna büyük bir disk diyor ve Daily Mail gazetesi, "Antartika'nın Altında Büyük Bir Şehir Var mı?" Adlı makaleyi gönülsüzce ya da yarım mizah tarzında dile getirdi. Bu yüzden bununla ilgili biraz arka plan bilgisi vermek istedim.
Çok uzun zaman önce çok büyük bir uzay aracı Antarktika'da zorla iniş yaptı. Oraya inmesinin nedeni, Antarktika'da kurulu olan teknoloji, bu uzay aracının zorla iniş yaptığı zamandan da eskiydi. Uzaylılar uzay aracını parçalara ayırmak zorundaydılar, çünkü uzay aracı tekrar kalkıp Dünya’dan ayrılamadı. Tam anlamı ile olmasa da, bu uzay aracı etrafında bir şehir inşa etmeye başladılar. Böylelikle, güç kaynağı ve donanım için Uzay Geminin çekirdeği kullanılıyordu, ama diğer tüm parçalar da etrafına yapılandırıldı. Aslında gösterilen şey buzun altında en az bir mil olmalı, ancak ortaya çıkan şey, orijinal uzay aracı ve aracın kısımlardır. İşte elimizde olan bu. Zor olan şey, aşağıya inip teknolojileri çıkartmaya başlamak ve Lockheed Martin şirketinin yaptığı sözleşme de budur. Lockheed Martin'de herkesin iş bulma olasılığı yoktur. Ordunun hali hazırda sözleşmeli olduğu kişiler işleri alacaklardır. Bu bir şey, konuştuğumuz diğer bir şey ise, her yerde olan şeyler. Amerika'nın bir kısmı Kaliforniya'daki Oroville Barajı'ndan dolayı sular altında kaldı. Allah aşkına Kaliforniya'nın yağmura ihtiyacı olduğunu nasıl biliyordunuz, baraj yıkıldığında büyük bir sel oluştu. Biliyormusunuz, Kaliforniya “Altına Hucum” edilen yer olarak bilinir ve selin oluşturduğu bu muazzam miktarda su, kayanın yüzeyindeki toprağı sıyırdı ve altında altın ortaya çıktı. Dolayısıyla şimdi California'da bir mini Altına Hucum dalgası var.

Çok iyi tanıdığım biri ile yaptığım sohbette, aslında onu nasıl telaffuz ettiğinize bağlı olarak, bu baraja Orville ya da Oroville Barajı denildiğini hatırlattı bana, Oroville Barajı ve orjinal olarak Oroville'ye Ophir Şehri deniyordu; Oprah Winfrey Show’unda olduğu gibi, dürüst olmak gerekirse kaybolan limanlardan birinin adıyla anılan Ophir Şehri, birden fazla ama asıl kayıp olan Süleyman’ın ana limanlarından biri. İki liman var, biri büyük gemileri barındıran büyük liman ve öbürü de İncil’deki El Dorado (hayali Altın Şehir), Ophir ülkesi’dir ve bu gerçekten ilginç bir eşzamanlılıktır. Dolayısıyla yeni El Dorado'da altın bulunmakta ve bunun gerçekten ilginç olduğunu düşünüyorum.

Gümüş büyük bir darbe aldı... Bunu hatırlamak için yazamam gerekiyordu... Evet, Gümüş ticarette alınıp satılmaktaydı, korkarım hesaplama Siterlin esas alınarak yapıldı, bu nedenle Amerikalı izleyiciler hesap makinelerini ellerinin altında bulundurmalılar. Gümüş fiyatı; 1 ounce 15 Sterling cıvarındaydı, bir saat içinde 1 ounce’u 14 Sterlin’e düştü. Kıymetli metalleri bilmeyenler, düşüşün sadece bir Sterlin olduğunu söyleyebilirler, ama aslında bu büyük bir düşüş. Oldukça büyük bir düşüş, bu nedenle gümüş muazzam bir düşüş gösterdi. Altın’ın bir ounce’su, yaklaşık 1000 Sterlin ve platin yaklaşık 800'dür. Afedersiniz, doğrusu 1 ounce’su yaklaşık 820-830 Sterlin.

Elbette gümüş zayıf metal olmasına rağmen, değer kaybetmesi çok belirgin, çünkü altın ve platin’nın değeri düşmedi. Gümüş’ün değeri düştü ve belki bu konuya biraz sonra döneriz. Ayrıca radyasyondan bahsetmek istiyorum. YouTube'de, Amerika'nın bir bölümünde Geiger sayaçlarıyla çok sayıda radyasyon yükselişi tespit eden çok sayıda bağımsız kişi var ve chemtrails'lerin radyasyon içerdiğinden endişeleniliyor. Durum böyle değil. İnsanlara bunları, farkında olduğum kadarıyla, kötülerin yapmadığına dair güvence vermek isterim. Bu, atmosferde iyot bazlı bir madde ve yağmurlar yağdığında..., bilgilerim İsveç sahillerinden birinde nükleer bir denizaltıda nükleer bir patlama olduğu veya buna benzer bir şeyin gerçekleştiği, yani bir nükleer kaza. Bu bir kazadır; sabotaj değil. Nükleer güce sahip bir denizaltında kaza oldu. Amerikan ya da Rus olup olmadığını bilmiyorum, ancak bu kaza bazı Amerikan şehirlerinde görülen yüksek radyasyonun sorumlusudur, bu nedenle kasıtlı olarak radyasyonla zehirlenmediniz. İşte bu, umarım bu biraz yardımcı olur.

Ben finansal durum hakkında da konuşmak isterim. Teamsters Amerika Birleşik Devletleri'nde çok büyük bir sendikadır. Onların en büyük fonu değer kaybetme eşiğindedir. Sendika ile ilişkisi olan herkes ne söylediğimi anlar. Para çekmenin sınırı günde sadece üç yüz dolardı. Nakit çektikleri makineler bozuldu. Gerçekten iflas ediyorlar. Bu çok ciddi. Ne olacağını göreceğiz.
Öte yandan bu çılgın dünyada, çocuklar telefonlarında Snapchat (SNAP) adı verilen bir uygulama kullanıyor, arkadaşlarınıza bir resim gönderiyorsunuz, resme grafik ve eşyaları ekleyerek özelleştirebiliyorsunuz ve henüz bir penny kar yok. Snapchat bir kuruş kar etmedi, ancak yirmi milyar dolar değerinde. Yaşadığımız gezegendeki deliliktir bu. Böylece Borsa'ya soktular ve kısa sürede üç yüz milyon kadar topladı. Ve hali hazırda, hala hiçbir şey satmayan bir üründür. Artık insanların psikolojisi ve zihinleri böyle çalışmakta. Hatta bir paket iskambil kartın bile peşinden körü körüne gidebilecek durumdalar ve bunlar bu gezegede büyük finansal kararları alan kişiler, bu çok yanlış.

Ve şu an için söylenmsi gerekenler, 15 Mart’ta Hollanda genel seçimler var. Sağ kanat adayı Geert Wilders, seçim kazanabilir gibi görünüyor. Geert Wilders Hollanda seçimini 15 Mart'ta kazanırsa ve bir hükümet kurabilirse -bu kilit nokta- bir hükümet kurabilirse, Hollanda'nın Avrupa Birliği'nden çıkacağını söyleyebilirim. Şimdi, Brexit ile yanılmadım; Donald Trump ile yanılmadım ve bu konuda da yanılmayacağım. Tek nokta, bir hükümet kurup kurmayacağıdır. Orantılı referandum sistemine sahip ülkelerde önemli olan, bir kişi gibi değil, bir oy değil. Çok karmaşık bir sistem, bazı ülkelerde uygulanılıyor, bazılarında uygulanmıyor. Ancak bu, en büyük parti olabilirsiniz, ancak bir hükümet kuramayabilirsiniz anlamına geldiği için, Geert Wilders'ın seçimlerde çok iyi sonuç alması, ancak bir hükümet kurmama konumunda olmaması çok olası. Demek istediğim, eğer bir hükümet kurabilirse, Hollanda'yı Avrupa Birliği'nden çıkarmaya çalışacaktır. Şimdi Hollanda sadece küçük bir ülke ve Hollanda'ya büyük saygım var ancak İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden ayrıldığı andaki sahip olduğu güç Hollanda’da yok. Ancak bu yıl Almanya ve Fransa'da da seçimlerimiz var, ve Hollandalılar birlikten çıkarsa Almanlara ve Fransızlara birlikten ayrılmaları için daha fazla baskı yapmaya başlarlar, bu yüzden gerçekten ısınma var. Birliğin tümüne yayılan bir ısınma var.

Haberimin sonuna geldim. Sorulara geçmeden önce bana yardım edenlere çok hızlı bir şekilde teşekkür etmek istiyorum. Bağış yapanların ne kadar bağış yaptığı önemli değil, ister bir Dolar ister 30 Dolar, bunun hiç önemi yok. Yapılan listenin en üst sırasından okumaya başlayacağım. Bana işime devam edebilmem için yardım etmekteler. bu yüzden yalnızca adlarını, adlarını hızlıca okuyacağım, kimseden taviz vermek istemiyorum:
Glen, Steven, Proctor, Michael, Christine, Missaun, Ursula, Saut, Şafak, Bill, Marcus, Sığınak, Lilibo, Ryan, Jamie, Shree, Joan, David, Bruno, Adele, Jackie,.. bunu beğendim.., Etsie, Charlene , Jay ve Jay çok yararlı bir bağıştı. Teşekkür ederim. Gerald, Ronald, Astrid ve sonunda Eva. Bu benim şukranım. şimdi hızlı bir şekilde konuyu bağlayacağım. Win Keech ve ben bir toplantıya katılmıştık. Çok çok önemli olan bu toplantıdan daha hiç bahsetmedim. İkimiz de o toplantıya katıldık ve maalesef o toplantının detaylarını kamuya açıklamamamız istendi. Biliyorum önemli bir toplantıydı çünkü o sabah gerçekten hasta hissettim kendimi. Görüşmeye giderken ki ben yolcu idim; beni alacakları yere gitmem için araba kullanmam gerekti. İki kez durup görüşmeyi iptal etmeyi düşündüm ve hayır dedim kendi kendime, bunu yapamazsın Simon dedim, çünkü sen bu görevi uzun süre yapacaksın; görüşmede bulunmak zorundasın, gerçekten iyi olmasan da bunu yapmak zorundasın. Hem Win, hem ben toplantıya katıldık, aslında kusmak için tuvalete koşmak zorunda kalıyordum, söylememde sakınca yok; Kan kusuyordum, ancak toplantıda olanları kaçırmamaya kararlı olduğumdan her defasında toplantıya geri döndüm. O toplantıda bulundum; çok harika adamla tanışma zevkini tattım, ve birbirimize çok ta iyi uyum sağladık, biliyor musun? Binadan ayrıldıktan iki dakika sonra iyileştim. Bu toplantıdaki saldırı tamamen bana yönelikti ve zarar vermelerine izin vermedim. Vazgeçmeyeceğim vede o toplantıyı yaptım, boyum eğmeyip vazgeçmediğimden gurur duyuyorum, fakat berbattı, korkunçtu, ama sorumlu olan o insanların beni dinlemek zorunda olduklarını biliyorsun. Gitmiyorum; durmuyorum.
Ayrıca hızlı bir şekilde söylemek istediğim diğer bir şey de, filmler yapan birinin bana yaklaştığı, hayır benim hakkımda film yapmak istemiyorlar, bununla ilgilenmem ama Matrix'e benzer bir şey yapmak için çok hevesliler, gişe rekoru kırıcı ve heyecan verici ama içinde çok gerçekçi şeyler olan; onlar gerçeği oraya çıkarmaya çalışıyorlar, bazı fikirlerin benden alınıp alınamayacağı ve gerçeklerle olan ilgilerini çok mütevazı bir şekilde bana sordular. Böylece planın ana hatları kabaca çizilecek, bu film sayesinde “İfşa” olayını gerçekleştirmek istiyorlar. Onlara yardımcı olup olamayacağımı bana soruyorlar ve buna evet dedim. Pekala.., bugün söyleyecek çok şey vardı. Zamanınızı aldığım için özür dilerim. Her neyse yine de çok teşekkür ederim, hadi sorular ile devam edelim.

JP : Evet kesinlikle.. Geçen hafta, soruları almakta biraz zorlandığımı hatırlıyorsun; Web sitesinde bazı şeyler.., söyleyeyim, kabızlı diyelim ve bu yüzden sorularınızı hazırlıyan mekanizmayı değiştirdim, böylece soru gönder düğmesini tıkladığınızda, eskisinden biraz farklı olarak, sizi Sohbet odası geri döndürüyor... Bu gayet normal; Sorun değil.., katılan herkese teşekkürler. Hop.. ekranda bir şeyler oldu; Bence dinleyici rapor sunucusu çöktü... Bu arada, her şey yolunda; Hiç bir problemimiz yok. Pekâlâ, Simon, bugün güzel bir yığın soru var; Demek istediğim, programa ilk başladığımız zamandan bu yana gördüğüm en çok soru, Almanya'dan Sonia ile sorulara erken başlayalım. Merhaba Simon ve JayPee. Manevi bir bakış açısıyla, tek yumurta ikizlerinin doğum nedeni nedir ve ruhlarının birbirleriyle olan ilişkisi nedir ve bir ikizin ölü doğupta diğer ikizin hayatta kalmasının nedeni ne olabilir. Teşekkür ederim.

SP : Evet... Bu sorunun son kısmı çok üzücü. İkiz alev veya ruh eşi karıştırılmaması gerekir, bir başka değişle, bir varlık aynı şeyleri iki ayrı Varlık olarak ayrı ayrı yaşamaya karar verirse, diğer bir deyişle, her durumda değil, ancak birçok durumda bir canlı Varlık erkek ya da kadın olmak isterse, eğer bölünmek istiyorsa ya da en azından iki kadın ya da iki erkek olarak bölünmek istiyorsa, çünkü bir şey yapmak için istek ya da niyet o kadar büyük ki ancak iki fiziksel Varlıkla bu istek yerine getirilebiliniyor. İki metot gerekiyor, bu yüzden ikizler genellikle bölünmüş durumda olan aynı ruhtur. Doktor’un sahip olduğu biyoloji bilgisine sahip değilim, ancak neden birbirine benzedikleri, her zaman olmasa da neden aynı davranışlar içinde oldukları, neden telepatik oldukları ve ne yazık ki kötü insanların niye ikizleri hedefledikleri bu yüzdendir ve MKUltra ve Masonlar Şeytanist yöntemler aracılığıyla daima ikizleri hedeflediler, çünkü ikizlerde olan şeyler diğerlerinde yok, birbirleri ile olan psikolojik bağlantı, küçük yaşlarda Psişik yetenekler geliştirirler, kaçırılarak askeri programlara alınırlar; psişik yetenekleri başka yerlerde kullandırılır. Zor olan soru, biri ölürken diğeri niye ölmez. Bu konuda herhangi bir istatistik görmedim, bir ikizin ölmünün canlı doğumlara göre oranının ne olduğunu bilmiyorum, yada birden fazla çocuğu olan ve ikiz olamayan annedeki ölüm oranını bilmiyorum. Bu yüzden normalden fazla veya normal daha az olup olmadığını bilmiyorum. Söyleyebileceğim, enerjiler sınırlar içinde bastırılıp tutulduğunda, bazen o kadar büyür ki bir şeyler ters gidebilir. Ayrıca eğer ruhlar belirli bir işi yapmak için gezegene enkarnasyon olacaksa, bir şeyler bir şeyleri uyararak, nasıl söyleyeyim, izlenecek bir yol veya olacak olan bir şeyler olur. Açıkçası, mantıksal bir neden, biyolojik bir hastalık olabileceği gibi, başka şeylerin yanlış gittiğinden dolayı anne bunu başaramaz. Bu nedenle ikizin kaybının ortalamanın üstünde mi yoksa ortalamanın altında olup olmadığını bilmiyorum çünkü istatistikleri görmedim, bu yüzden cevaplamam biraz zor olacak, ancak umarım cevabın ilk kısmı sizin için tatminkardı. Teşekkür ederim.

JP : Evet, gerçekten, Pam'den gelen soru. Sevgili Simon, WikiLeaks'i kontrol eden kim ve bize Julian Assange'ın nerede olduğunu söyler misiniz?

SP : Evet. Julian Assange değil, Ruslar değil, ne yazık ki ya da neyse ki, onu nasıl gördüğünüze bağlı olarak WikiLeaks'ten sorumlu olan Amerikan İstihbaratıdır. Amerikan İstihbarat ağı, ancak tuhaftır ki, elektronik olarak onu kontrol eden NSA ve CIA'in bir unsurudur. Unutmayın ki NSA, gezegende herhangi bir şeyi yapacak bilgi işlem gücüne sahiptir, bu yüzden NSA sizin arkanızda olmadığında ya da size destek olmadığında hiçbir şey yapamazsınız. Elektronik açıdan bakıldığında, bunu yapan NSA'dır. Kontrol düzeyinde farklılık gösterir. CIA'in bir kısmı, WikiLeaks'a karşıydı, çünkü Clinton'ın emirleri altında hareket ediyorlardı ve bir başka CIA grubu FBI'yı destekliyordu ve belki de duymamış olan dinleyiciler için, CIA'den bir üye ve FBI'dan bir üye, Her ikisi de Hiristiyanlık karşıtı olarak Hillary Clinton'ı suçladı. Bu bir gerçek. Bu, iyi bilinen, gazetelerde yayınlanan bir haber. Bu hem FBI hem de CIA'de, Clintonlara karşı olan büyük gruplar olduğu anlamına geliyor. Şimdi bunu NSA'nın elektronik yardımına eklediğinizde, WikiLeaks'ten çıkan sızıntıların Ruslarla hiçbir ilgisi olmadığını biliyoruz. Gerçekten Amerikan istihbarat ajansları Hillary Clinton'a karşı çalışıyorlardı çünkü onu Hiristiyan karşıtı olarak görüyorlardı. Biliyor musunuz, belkide Donald Trump'un en sevdiği yemek bu değil, ama o sırada masadaki başka şeylerle karşılaştırıldığında, Amerikalıların en kabul edilebilir sunulan yemeği, şükürler olsun, dolayısı ile, WikiLeaks, Amerikan İstihbaratıyla kontrol ediliyor. Teşekkür ederim. Güzel bir soru.

JP : Evet, gerçekten iyi bir soru. Öyleyse bir sonraki ilginç bir soru. Yine bugün doğum ve ruh hakkında oldukça fazla soru var. Çok ilginç... Rahatlayın bir bardak çay için.... İşte bir tane daha. Merhaba JayPee ve Simon, Awake Me'den bir soru. .. Benim sorum Colcs'ten... Sorum şu: doğumdan önce her ruhun tarandığını söyledin. Ünlüler kendi çocuklarını yapmak yerine dünyanın her yerinden evlat edinmeyi tercih ediyorlar. Merak ediyordum, hepsi de kirliliğin kurbanı mıdır, bu nedenle onlar üreyemezler mi veya bu çocuklara kimsenin bilmediği bilgileri mi veriyorlar. Örneğin, onların kan bağının öneminden dolayı, belki daha yüksek güçler bu çocukları kukla ünlülerin gözetiminde güvende tutarak, büyüyüp kullanılmaya başlanıncaya kadar onları toplumdan uzak tutmaya çalışıyorlar. Ayrıca, sizin gibi, insanların kaderini okuyan birini söyleyebilir misiniz? Okuma seansına ihtiyacım var ve meşgul olduğunuzu bliyorum ve daha önce bir kez sizden okuma seansı da aldım, başkalarının da yardımına ihtiyacı olduğunu biliyorum. Saldırıya uğradım ve güvenilir yardıma ihtiyacım olduğunu hissediyorum, sevgin için teşekürler Simon. Ne zaman moralim bozuk olduğunda ki sıkça oluyor, elimden tutup moralimi düzelttin. Hepinize, Sevgi, Işık ve Enerji hepinizle olsun. Ünlü çocuklar Simon, neler söyleyeceksin.

SP : Teşekkür ederim, söylenebilecek ne kadar nazik şeyler ve teşekkürler. En azından bir okuma seansı elde etmişsiniz. Hiç almayan insanlar var. Ama olumlu tarafta, bekleme listesine girebilmek için çok sayıda kişi bekliyor. İnsanların kaderlerini gerçekten okuyorum ve sistemim çalışıyor. İlerleme var. [Arka planda gürültü] Çok sessiz bir tezahürat mıydı?
JP : Bu çok hızlı bir tezahürattı.

SP : Tamam.., bu harika. . Tamam, genel olarak bu durum hakkında çok endişelenirim, Hollywood yıldızlarının özel çocukları evlat edinmesi. Bu konuda çok endişe ediyorum çünkü çocukların sonunda Lady Gaga'nın yaptığı filmleri yapmalarını gerçekten istemiyorum, dolayısı ile bir an bile olsa Hollywood yıldızlarının çocukları, özel olduğundan ve onları korumak istediklerinden dolayı evlat edindiklerine inanmıyorum. Bir olasılık olduğunu düşünüyorum bir Hollywood yapımcısının, açıkça söyleyeyim Hollywood'daki herkes kötü değildir, bana söylediği; çok büyük bir makine var, ancak birçoğumuz iyilik için savaş vermekteyiz, Ben sadece bu uyarıda bulunacağım, ama yine de, bu devasa makine, bir çocuğu evlat edinmek için bu endüstriden birini kullanabilir, çünkü belirli bir çocuğa erişmek isteyip, çok temkinli davranmak isteyebilir. Yüksek bir olasılıkla bu bireyler yaklaşık beş yaşlarında tanımlanırlar ve onlara "bir süperstar olacaksın" denir. Sizi beş yaşında alıp Mickey Mouse Kulübüne sokacağız ve tamamen beyninizi yıkamaya başlayacağız, sana buna benzer daha bir çok şey yaparak sahneye çıkaracağız, sana verdiğimiz şarkıyı söyleyeceksin, dolayısı ile alternatif bir kişilik kazanacaksın ve bu kişilik ile sahneye çıkacak ve istediğimiz her şeyi yapacak vede bizi sana hiç karışmayacağız. Bu uçurumlardan dolayı, kendi başlarına gelenlerden dolayı o denli travmatize olmuşlardır ki bu insanların birçoğu doğurarak çocuk sahibi olmayı düşünememekte ve evlat edinmeyi yeğlemekteler. Tüm durumların bu olduğunu söylemiyorum, ancak çoğu durumda olan budur. O endüstrideki birçok kişi kaderlerinin lekeli olduklarını ya da kendi genetiklerin bozuk olduğunu sanıyor ve bir çocukları olursa kendilerine olan her şeyin kendi çocuklarının başına da gelebileceğini sanıyorlar ve Tanrı adına, onlara olanları çocuklarına da yaşatmak istemiyorlar. Evlat edinerek, kan bağı riskini ortadan kaldırıyorlar. Çocuklar ile biyolojik olarak hiçbir bağ olmuyor, bu nedenle başlarına gelenlerin çocuklarında başına gelmeyeceğinden emin oluyorlar. Ve kadınların herhangi bir nedenden ötürü çocuk sahip olamayacakları başka durumlar da var, bu nedenle onlar evlat ediniyorlar. Dolayısı ile burada olan bu. Başka bir şey var mıydı?

JP : Hayır, sanırım hepsi bu soru için. Doğum hakkında daha fazla sorular var. Bunlar çok ilginç. Yukarıda bahsedilen ortak arkadaşımız Win'e geçelim. Sevgili Simon, Win'in takas başvurusuyla ilgili bir güncelleme yapabilir misiniz, projeye bağışta bulunabilir miyiz? Bu soru Miriam'dan.

SP: Evet. Bir planımız vardı, Win ve ben, ancak elit tabaka bizim kapital bulma hakkımızı önlemeye çalıştı, tamam mı? Planı değiştirip daha da küçülttük ve bazı kişilerden bir miktar para yardımı aldık, ancak yapacağımız şey hepsini finans edebilecek anonim bir kaynak bulmak. Bunun bir nedeni, bireylerin bu konuda hisse sahibi olabilmesi. İkinci nedeni , elit tabakanın binlerce insanı hedef almasının çok zor olması. Herkes bir sterling veya bir dolar koyarsa ve bunu yapan binlerce insan olursa, engellemeleri zor olur, ancak sadece bir yatırımcı olursa, o yatırımcıyı kolayca durdurabilirler, yatırımcıyı korkutabilirler. Proje kalabalık bireylerin oluşturduğu bir finans ile besleniyorsa, bunu yapamazlar, bu yüzden kesinlikle çok sayıda iştirakçiden oluşan bir sisteme kök salma niyetindeyiz. Kurulup çalışmaya başlar başlamaz, ne olduğunu ve bağış yapan kişilere ne sağladığını açıklayan bir tanıtım videosu hazırlayacağız. Şu anda, bu radyo programında, herkese bu canlı yayında, uygulamanın başladığını söylüyorum.

Ayrıca, sanırım Win Keech bu işi yapacak ama biz ilan edeceğiz, yani evet, insanların projeye katılabilecek gerçek bir fırsatı olacak, gezegen tarihinde gidişatı tamamen iyiye doğru yöneltecek bir değişim olacak. Şimdi, tabii ki bunu söylemek oldukça büyük bir şey gibi geliyor.. Ve hayır.., cin ya da burbon viskisi içmedim. Elit için bu gerçekten bir fırsat ve de sorun, bir yarısı ilerlemesini isterken diğer yarısı başlamamızı istememekte, her zamanki hikaye. İlerlemesini istemelerinin nedeni ekonominin çökmesi durumunda, sıradan insanlar ve küçük işletmeler bu cep telefonunu, cep telefonundaki uygulamayı gerçek anlamda hayatta kalmak ve yaşamlarını devam ettirmek için kullanabilirler.

Win Keech ve benim geliştirdiğimiz şeyi istemeyen sadece şirketlerdir. İlgilenmiyorlar. Onu tehdit olarak görüyorlar. Fakat bireyler, küçük küçük işletmeler, onlar için bir cankurtaran. Bu konuda çok fazla şey söylemeyeceğiz, fakat temelde evet. Herkesin katıldığı kaynak, herkesin küçük iştirakte bulunduğu bir tür anonim finans sistemini uygulayacağız. Umarım, umarım, umarım, insanlar fikri benimseyip destekliyeceklerdir ve eğer insanlara programın neler yapabileceğini anlatabilirsem, insanlar "Aman Allahım" diyecekler. İhtiyacımız olan şey bu. Yani evet, gerçekten çok teşekkür ederim. Elimizden geldiğince mücadele ediyoruz elbette. Biliyorsun, eğer butün bunlar kötü insanlar tarafından yapılan başka bir numara olsaydı, o düzenin bir parçası olsaydık, bu parayı hali hazırda bulmuş olurduk. Parayı vermiş olurlardı ve biz de hali hazırda başlayıp yapıyor olurduk, çünkü istediklerini yapıyor olacaktık. Gerçek şu ki, insanlığı özgürlüğüne kavuşturmaya çalışıyoruz ve bu yüzden bir ton tuğla ile üzerimize çöküyorlar. Bu yüzden, o toplantıda gerçekten sıkıldım, ancak biliyorsunuz, Win Keech de benim kadar etkilendi, bunu başaracağız, harika bir soruydu.

JP : Doğru. Hepimiz bildiğiniz Terminatör gibi ateşin içinden yürüyoruz. Bizi yakabilir ama yine de hayatta kalabiliriz. Önümüzdeki Pazar günkü şovumda Win’i konuk alacağım ve hepimizin bunu nasıl yapabileceğini biraz daha derinlemesine öğreneceğiz. Geçen gün onunla sohbet ettim ve bana bazı şeylerin nasıl işlediğinin ayrıntılarını söyledi, muhteşem oldu. "Evet, ben de bunu istiyorum.. Evet, hep bunu istemiştim.. Evet, bunu istiyorum " dedim. Bilirsiniz, çünkü düşündüm ki, İskoçya'da bir takas sistemi içinde yaşıyorum ve bu yüzden işin içindeyim, bu yüzden neyin doğru neyin yanlış olduğunu doğal olarak biliyorum. Neyin işe yarayıp neyin yaramayacağını biliyorum. Ve Win, söylemem gerekirse, tüm doğru kutuları işaretledi, bu yüzden muhteşem, muhteşem cevap.

SP : Aylarca sürdü. Demek istediğim Win Keech ve ben aylarca kafa kafaya verdik. Demek istediğim, aylarca, şu an işe yarayan bir şey var elimizde. Yani evet, arkasındaki yaratıcı odur; ben sadece onu destekliyorum, o da bizi ileriye doğru götürecek kişidir.

JP : Önümüzdeki Pazar günü biraz daha açıklamada bulunacağız. Bella'dan gelen bir sonraki soru. Sürüngenler. Sevgili Simon, bu iyi bir soru. Draco Sürüngenleri, Raptoid'ler, Raptors, Elohim, Nephilim, Annunaki ve diğerleri arasındaki farkı açıklayabilir misiniz? Bazıları melezler. Bazıları Dracos. Neden? Yüzdesi nedir ve bu akşam bunlar tarafında kaçırılma şansımız nedir.

SP : Doğru, kostümlü kiyafet partisine hoşgeldiniz, çünkü görsel yol muhtemelen en iyi yol olabilir. Sanırım gerçekten en iyi şey ve oldukça ciddiyim eğer ele geçirebilirsek, bunu düzenbazın galerisi olarak adlandıracağım, ama bu gerçekten de çok adil olmayacak. Resimler, bazı sanatsal resimler web sitenize ya da altında isimlerle bir şeyleri, insanlara çok net bir fiziksel gösterim verecek şekilde yükleyeceğim. Hepsini anlatmayacağım, zira daha bir sürü soru var.

JP : Dün gece ilginç olan Alex Collier'ın son seminerini rutuşluyordum ve bu arada görüntüyü kaybettiğimden dolayı sorular üzerine yönelip onları derledim. Ekranımı sizinle bir saniyeleğine paylaşacağım, sonra da bunu beğenirseniz sohbet odasına koyabilirim... Hayır, kameranı açmak zorunda değilsin. Ben sadece bu ekranı ve bir fotoğrafı seninle paylaşacağım, aslında fotoğraf değil, bir kuyruksuz, Reptoid, bir Draco ve bir çeşit Grey gibi görünen bir çizim. Sohbet odasında örnekler ile açıklama yapmanız için sohbet odasına koyabilirim?

SP : Evet koyabilirsin. Kesinlikle mükemmel olur.

JP : Tamam, öyleyse devam edebilirsiniz, bu arada çizim yüklenmiş olacak.

SP : Göreceğimiz çizim hakkında konuşacağım, Alo.

JP : Oh üzgünüm..., değiştirdim mi?..

SP : Hayır, sadece her şey öyle. . . Şimdi eBay'e bakıyorum. EBay'den bir şey satın almak istediğinizde nasıl satın alabilirsin?

JP : Bunu sohbet odasına koymam gerekiyor, bu yüzden bana biraz zaman verin ve sonra geri dönebiliriz. [Aynı anda konuşuyorlar] nasıl olduğunu biliyorsun.

SP : Kuyruksuz Reptoid. Evet... Çizimleri gördüğümüzde, herkesin algısı farklıdır. Bu, kişinin yanlış algıladığı anlamına gelmez. Bunun anlamı, gördüklerinden ne anladıklarıdır. Aklımıza sahte imgeler bulundurma konusunda her zaman dikkatli olmalıyız, ancak bunu söylememe rağmen, kuyruklu Reptoid kraliyet dışı bir sürüngendir. Yüklediğin çizim, benim anladığım asker Reptoid gibi gelmedi bana. Gördüğüm kadarı ile, yerli bir sürüngen gibi bir çizim var karşımızda. Belki şok edici olabilir ama, yeraltında yaşayan yerli bir Reptil topluluğu var. İnsanlığa nadiren yararlıdırlar. Yüzeye çıkmazlar. İnsanlar inerse, bazen öldürülürler ya da bazen de tekrar yeryüzüne geri atılırlar. Fakat bu, "biz yalnız kalmak istiyoruz" istemi yönünde olan bir eylemdir. Bunu söylememin nedeni, bana öyle geliyorki, yaptıkları onların daha çok insancıl yönünün göstergesi, ince beli, kolların görünümü, bacakları çok kısa, kısa olan humanoid insan türü yani bizler ile aynı yerçekimi altında büyüdüklerini akıldan çıkartmamalı. Draco, bu Draco'yu temsil eden bir örnek değil. Bence doğru değil. Draco kraliyet sürüngen ailesinin bireyidir, bu nedenle her şeyden önce renk doğru değil. Draco’lar beyazdır. Bu yüzden bu gezegende ırkçılık vardır. Bu yüzden tasarlanıp yaratılan ilk insanlar (Adem) siyah tenliydiler ve altını da Güney Afrika'dan çıkardılar. Meşhur Cennet Bahçesi'nde çalışan ikinci grup insanlar da beyaz tenli idi; çünkü Yüksek efendi Kral Anu, etrafında siyah tenli yaratıklar planlamadı, çünkü kendisi beyaz tenli idi. Irkçılık bize buradan miras kaldı, Çizimdeki Draco'nun renkleri yanlış. Her şeyden önce cilt beyaz olmalı ve pelerinli görünüyor. Anu'yu ya da çocuklarından Enlil ya da Enki'yi ve elbette çocukları da vardı, böyle bir pelerin giydiklerini hiç görmedim. “Batman” tipi bir pelerine benziyor. Bu kanımca doğru bir görünüm değil. Öncelikle, iki beyaz boynuz varmış gibi görünüyor. Sanırım bu yanlış bir tanımlama. Neden birilerinin böyle düşündüğünü anlayabiliyorum. Aslında çıkıntıdır bu; gözlerin üstünden gelip, kafa arkasına süpürme kemik çıkıntılarıdır, ancak boynuzlara benzemekle birlikte boynuz değiler. Burada eksik olan diğer şey kanatlar. Draco’lar soyludurlar; artakalan kanatları var. Yarasa gibi kanatlar değildir. Geriye dönük sivri uçlu dikenlere, omuriliğe benziyorlar çünkü artakalan kısım. Kanatlar ile uçamazlar, ancak törenlerde onları hareket ettirebilirler, bir ritüelde ya da törenlerde bir anlam taşır. Çizimde olan diğer şey, eğer kasıklarına bakarsanız, erkek cinsel organları olduğu görülüyor. Bu yanlış. Cinsel organlar kapakçık görevi yapan, sarkan bir et parçası arkasında tutulurlar, bu yüzden burada bir şişlik olmaz. Çizime bakarsanız, bir çıkıntı olduğu görülür. Durum böyle değil. Kelimenin tam anlamıyla sarkan bir et parçası altında tutulurlar. Buradaki diğer doğru olmayan şey ise, Draco'un dizlerinin yanlış yönde olması. Draconius Reptillerin dizleri tersine çevrilidir. Yani biz diz çöküp dizlerimizi üzerine oturabiliyoruz, onlar diz çöktüğünde bacakları dışarıya eğilirler. Bu nedenle çok farklı yürüyorlar. Yani ya kişi sadece var. . .

JP : Hey, bana bir saniye ver. Oh.., özür dilerim.., mikrofonu açmışım. O zaman tavuk gibi yürüyorlar.

SP : Tavukların nasıl yürüdüğünü hatırlamıyorum. Hiç tavuk görmedim. . .

JP : Böyle geriye doğru dizleri var.

SP : Evet. Ben bunu böyle düşünmedim. Bana normal gibi geliyor. Düşün... Tavuklar nereden geliyor; Tavuklar kuştur ve direk olarak dinozor soyundandırlar. Ve resmen kabul edildi bu. Ben okuldayken olmadı ama, ancak şimdi tüm kuşların dinozorların doğrudan torunları oldukları resmen kabul edildi. Bu nedenle tabii ki bir tavuk bacağının derisi kabuğumsu pullardan oluşur. Bu gerçekten iyi bir kelime; bu yüzden çizim çok iyi değil, çizen kişiye saygısızlık etmiyorum, travmatize olmuş ve açıkça göremeyen ya da hiç bilmeyen biri tarafından yaratılmış. Bu hiç te doğru değil. Diğeri çok daha iyi. Bu küçük. . . İşte küçük bir Grey yaratık; Grey ve sürüngen arasındaki melez, bu nedenle çok yeşildir. Son derece doğru. Bu son derece doğru. Diğer şey, Grey’in ayak parmaklarına bakarsanız, onlarda Sürüngen ayak parmakları var. Geleneksel Grey’lerin böyle elleri ve ayakları yoktur, ancak bu şey yaklaşık % 75 Sürüngen, % 25 Grey; bu doğru bir oranlama, böylece o yaratık için kim bilgi verdiyse, doğru bilgi sağlanmış. Hepsi bu işte. Artk duracağım, çok zaman alıyor.

JP : Bu çok ilginç. Teşekkür ederim Simon. Evet, dolayısı ile paylaşmıyacağım.

SP : Bunları gördüm ve onlara çok aşina olduğumdan, doğru bir simgeleme gördüğümde, insanlar ile paylaşmak isterim.

JP : İlginç, ilginç. Bu yüzden bazılarını paylaşıyorlar, sadece mor dinozor daha doğru.

SP : Evet.

JP : Tamam, şimdi, ek olarak. Simon Annunaki'nin Draco için çalıştığını mı söyledi? Annunaki nedir konusunda hala net bilgiye sahip değiliz ve bunların Sürüngenlerin efendileri olduğunu biliyorsunuz. Annunaki Draco mu, Dünyada köşeye sıkışmış olan bunlar mı, yoksa Annunaki Nibiru'ya binip gezdikten sonra her 300.000 yılda ziyarete geliyor mu? Hala anlamış değilim.

SP : Doğru. Şu anda gezegende ateş hattında olan Annunaki’dir. Evet. Dünya gezegeninin gerçek güçlerini kullananlar Annunaki'nin torunlarıdır ve belirli örgütlerin hedefleyip devre dışı bırakmaya çalıştıkları bireylerdir onlar aynı zamanda. Bu yüzden, internette bu konularda isteklerine ulaşmış bazı insanlarla ilgili habeler okuyoruz. Bu doğru. Sözcüğün gerçek anlamıyla