YahudiLİK (MÛsevîlik)


Kur’ân-ı Kerim’de İslâm Kavramı



Yüklə 1,38 Mb.
səhifə75/251
tarix03.01.2022
ölçüsü1,38 Mb.
#49048
1   ...   71   72   73   74   75   76   77   78   ...   251

Kur’ân-ı Kerim’de İslâm Kavramı


“el-İslâm” kelimesi, Kur’ân-ı Kerim’de 6 âyette geçer (3/Âl-i İmrân, 19, 85; 5/Mâide, 3; 6/En’âm, 125; 39/Zümer, 22; 61/Saff, 7). “İslâm” ve “müslim” kelimeleri, çekimleriyle birlikte Kur’an’da toplam 50 yerde kullanılır. İslâm ve müslim kavramlarının kökü olan “silm” kelimesi ve türevleri ise, toplam 157 yerde geçer.

Ey Rabbimiz! Bizi Sana teslim olanlardan/müslümanlardan kıl, neslimizden de Sana teslim olan müslüman bir ümmet çıkar, bize ibâdet yerlerimizi göster, tevbemizi kabul et; zira, tevbeleri kabul eden, çok merhametli olan ancak Sensin.” (2/Bakara, 128)

"Rabbi ona: 'Müslüman ol' demiş, o da: 'Âlemlerin Rabbine teslim oldum/müslüman oldum' demişti.” (2/Bakara, 131)

Bunu İbrâhim de kendi oğullarına vasiyet etti, Ya'kub da: 'Oğullarım! Allah sizin için bu dini (İslâm'ı) seçti. O halde sadece müslüman olarak ölün' dedi.” (2/Bakara, 132)

Yoksa Ya'kub'a ölüm geldiği zaman siz orada mı idiniz? O zaman (Ya'kub) oğullarına: 'Benden sonra kime kulluk edeceksiniz?' demişti. Onlar: 'Senin ve ataların İbrâhim, İsmâil ve İshak'ın ilâhı olan tek Allah'a kulluk edeceğiz; biz ancak O'na teslim olduk, O'nun için müslümanız' dediler." (2/Bakara, 133)

Biz, Allah’a ve O’nun yanından bize indirilene; İbrâhim, İsmâil, İshak, Ya’kup ve esbât’a (torunlarına) indirilene, Mûsâ ile İsa’ya verilenlerle Rableri tarafından diğer peygamberlere gelenlere, onlardan hiçbiri arasında fark gözetmeksizin iman ettik ve biz sadece Allah’a teslim olduk, O’nun için müslümanız’ deyin.” (2/Bakara, 136)

Allah katında gerçek din İslâm’dır.” (3/Âl-i İmrân, 19)

Kim İslâm’dan başka bir din ararsa, ondan (bu din) asla kabul olunmaz ve o, âhirette de en büyük zarara uğrayanlardandır.” (3/Âl-i İmrân, 85)

Bugün sizin dininizi kemâle erdirdim. Üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve size din olarak İslâm’ı verip ondan râzı oldum..” (5/Mâide, 3)

Allah kimi doğru yola hidâyet etmek/iletmek isterse, onun göğsünü (kalbini) İslâm’a açar, gönlüne genişlik verir; kimi de dalâlete bırakmak/saptırmak isterse, onun göğsünü/kalbini daraltır ve göğe çıkıyormuş gibi meşakkatlendirir. Allah iman etmeyenlerin üstüne işte böyle murdarlık verir. Bu (İslâm), Rabbinin dosdoğru yoludur. Biz öğüt alacak bir kavim için âyetleri ayrıntılı bir şekilde açıkladık.” (6/En’âm, 125-126)

Kim nefsini (tümüyle) Allah’a, O’nu görür gibi teslim ederse (gerçek müslüman olursa) muhakkak ki o, en sağlam kulpa yapışmıştır. Bütün işlerin sonu ancak Allah’a dayanır.” (31/Lokman, 22)

Allah kimin gönlünü İslâm’a açmışsa o, Rabbinden bir nûr üzerinde olmaz mı? Kalpleri Allah’ı zikretmek husûsunda katılaşmış olanlara yazıklar olsun! İşte bunlar apaçık bir dalâlet/sapıklık içindedirler.” (39/Zümer, 22)

İslâm’a çağrılırken, Allah’a karşı yalan uydurandan daha zâlim kimdir? Allah, zâlimler topluluğunu hidâyete/doğru yola erdirmez.” (61/Saff, 7)




Yüklə 1,38 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   71   72   73   74   75   76   77   78   ...   251




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin