tıp fakülteleri jinekoloji bölümlerindedir”.
Neymiş efendim, ben sezaryene karşıymışım, “Her kürtaj bir Uludere’dir” demişim, “Neslimizi kuruttular” diye uyarmışım, “En az 3 ama 5’e kadar yolu var” ve “Zürriyetimizi artıracağız” diye açıklamışım.
En ziyade de, “Hiçbir Müslüman aile böyle bir anlayışın içinde olamaz; ben demiyorum Rabbim öyle istiyor” demişim. Hani, o ateist sözde ilahiyatçı ve Gezici İhsan Eliaçık denen hain “Yav, öyle bi ayet yok, sallamış” demek cüretini göstermişti.
Bu alçak bi de demiş ki, “Ben bu bilimsel tespitleri bi Dr. Haydar Dümen’de gördüm, bi de Erdoğan’da”; işte en çok bu koydu bana...
***
Bu arada bayan dernekleri, doğurmayan kadının yarım insan olduğu sözlerime taktılar. Foks TV midir ne halttır, onun ana haber sunucusu olacak herif canlı yayında diyor ki, karısının çocuğu olmamış, üzülmüşler. Beter olun! Bunu kendisine de ödeteceğiz, çoktan eşeğin kulağına su kaçırmış olan kanalına da.
CNN’den Nevşin diye bi spiker kalkıyor, "İstemiyorum arkadaş anne falan olmak zorla mı. Sana ne, kime ne!" gibi küstahlaşıyor. Bu bayanın da, kadın mıdır kız mıdır, suyu çoktan kaynadı. Derhal telefon ettirmeli.
Ettirmeli de, hepsinden geçtim, kendi içimizden vuranlar var. Bizzat Diyanet doğum kontrolünün caiz olduğuna dair fetva verdi. O kadar inandığımız güvendiğimiz Prof. Hayrettin Karaman, keza!
İçimizden vuranlar deyince aklıma geldi, güya mütedeyyin biri olan gazeteci Mustafa Akyol bizim FETÖ davamızı söz konusu yaparak yazıyor: “Bir gün Türkiye'de devir değişir ve ‘AKTÖ' diye bir şey çıkar. Hizmet Hareketi’ni en fazla teşvik ve tahkim eden de, ‘Ne istediler de vermedik’ diyen Erdoğan’dır”.
AKTÖ ha! Bana ha! Seni Star’dan attırmak yetmez; senin o yılan dilini kızgın maşalarla ensenden çektirmek gerekirdi.
***
Dokunulmazlıkları son gün imzaladım. Millet sandı ki referanduma götüreceğim. Oysa bu Sırrı Süreyya uyanığının dediği gibi savcı ve yargıçlar kararnamesini bekledim. Gereken yerlere gereken arkadaşları getirdik; şimdi görür HDP’liler.
Bi de, 7 Haziran’a denk getirdim ki, geçen sene o gece uyuyamamıştım, bu sene de onlar uyuyamasınlar!
Ayrıca, bize karşı olanları tespih taneleri gibi dağıttık. Özellikle, bana hakaret suçunu düzenleyen TCK 299’u AYM’ye gönderen Karşıyaka Hakimi Murat Aydın gibilerini Trabzon gibi yerlere sürdük ki, Fizan’a sürmekten beterdir.
Bu arada, askerle koalisyona muazzam önem verdiğimizi göstermek için, yüksek düzey komutanlarımız hakkında iddianame hazırlayan savcıların hakkından da geldik.
***
Müslüman kardeşimiz boksör Muhammed Ali’nin cenazesine Amerika’ya gidiyorum inşallah. Neymiş efendim, bunu kendim ödemeliymişim. Neymiş efendim, devlet kesesinden maaile yurt dışına gitmelere bayılıyormuşum. Benim ihtiyacım mı var be, milyarlarım varken…
Son âna kadar aile iki yurtdışı konuşmasından birini benim yapacağımı ilan etmişti, sonra bilmem neden vazgeçtiler. Aslında ben ne yapayım kuru konuşmayı! Yurttayken istemediğim kadar konuşuyorum, her Allah’ın (c.c.) günü en az iki posta. Benim asıl derdim orada cenaze namazını bizzat kıldırarak makam-ı celil-i hilafet’e adım atmaktı.
Ama nerden peyda ettilerse, İmam Zaid Şakir diye bi zenciye söz vermişler. Kimin fesi belli değil. İmam-hatip mezunu hiç değil. Hayrını görsünler madem çok istediler. Bu Obama denen var ya, bana randevu vermeyen, o ayarlamıştır bunu.
Dur bi dakkaaa! Aklıma iğrenç bir ihtimal geldi şu anda. Sakın, sakın, namazı bu Pensilvanya’daki haine kıldıracak olmasınlar son dakikada!
Dostları ilə paylaş: |