Yasama Dönemi: 26 Yasama Yılı: 2


Temmuz Darbe Girişimi Sonrası



Yüklə 3,07 Mb.
səhifə27/49
tarix01.08.2018
ölçüsü3,07 Mb.
#65830
1   ...   23   24   25   26   27   28   29   30   ...   49

15 Temmuz Darbe Girişimi Sonrası

  1. Yenikapı Mitingi


15 Temmuz Darbe Girişiminin henüz yaşanmakta olduğu saatlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bir araya gelen partiler, bu adımla Türkiye’nin darbeler tarihine karşı yüksek hassasiyeti temsil eden bir refleks göstermiş ve yaşananlar karşısında ülkenin uzun yıllardır hayli uzağında kaldığı bir uzlaşma, mutabakat, koalisyon, ortaklık ortamı gelişmiştir. İzleyen gün, milletvekillerinin meclis genel kurulunda bulunduğu sıralarda meclis bombalanmış, yaşananlar milletvekillerinin cep telefonları kayıtları ile sosyal medya üzerinden bütün ülkede izlenmiş ve siyasal tercihlerin önemsizleştiği bir eşiğe gelinmiştir.

İzleyen süreçte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “demokrasi nöbetleri” çağrısı ile halk, kritik olduğu ifade olunan noktalarda gece saatlerinden başlayarak sabahın ilk ışıklarına kadar olası bir hareketlilik karşısında direnmek üzere bekleyişlerini sürdürmüşlerdir. Sonuç olarak, 30 Temmuz 2016 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir anlamda bu ‘demokrasi nöbetlerinin’ de sonlandırılacağı ifade edilen Yenikapı Mitingi için AKP Genel Başkanı Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye, "Demokrasi ve Şehitler Mitingi"ne katılarak birer konuşma yapmaları için davet göndermiştir.

Darbe girişimi ardından ülkenin gideceği istikamete dair ilk sinyallerin net bir şekilde alınmasının miladı olan Yenikapı Mitingi, 7 Ağustos 2016 tarihinde kimi kaynaklara göre Cumhuriyet tarihinin en kalabalık mitingi şekline gerçekleşti ve mitinge katıldığı ifade edilen 5 milyon kişi içinde her kesimden insan, darbe karşıtlığı paydasında buluştu. Uluslararası kamuoyunda da çok geniş ve farklı yaklaşımlarla yer kaplayan mitingde konuşmalar ise sırayla MHP lideri Devlet Bahçeli, CHP lideri Kılıçdaroğlu, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, Başbakan Binali Yıldırım ve TBMM Başkanı İsmail Kahraman tarafından yapıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan mitingde kürsüye çıkan son isim oldu.

      1. Kemal Kılıçdaroğlu’nun Taksim ve Yenikapı Deklarasyonları


15 Temmuz Darbe Girişiminin sürdüğü saatlerde CHP’nin girişimiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde temsil edilen siyasi partilerin milletvekilleri bir araya gelmiş ve bu cesur tavırlarıyla darbeye karşı olduklarını açıkça ortaya koyarak ülkemizin uzun yıllardır özlemini çektiği toplumsal uzlaşma ortamının oluşmasını sağlamıştır. Aynı gece milletvekillerimizin meclis genel kurulunda bulunduğu sırada meclisin bombalanması kamuoyunda büyük infial uyandırmıştır. TBMM ve sokakların bombalandığı ortamda halkımız ve milletvekillerimiz ülkemize, cumhuriyetimize ve demokrasimize sahip çıkarak TBMM’nin önemini ve gücünü göstermişlerdir.

Hain darbe girişiminden hemen sonra Cumhuriyetimizin ve demokrasimizin korunması için bir yol haritası belirlenmesi ve bu yol haritasının halkımızla paylaşılmasına ihtiyaç duyulmuştur. Bu amaçla 24 Temmuz 2016 tarihinde Taksim’de düzenlenen mitingde CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu aşağıda yer alan deklarasyonu halkımızla paylaşmıştır.



  1. 15 Temmuz darbe girişimi parlamenter demokrasimize karşı yapılmıştır. TBMM bombalanmış ama bombalar altında Parlamento görevini yapmış ve darbeyi püskürtmüştür. Bu darbe girişiminin sorumlularını, iç ve varsa dış destekçilerini kınıyor ve lanetliyoruz.

  2. Bütün siyasal partiler darbe girişimine karşı çıkmış, demokrasi konusunda Türkiye’de tartışmasız bir “ortak payda” oluşmuştur… Bu ortak tutum ve anlayış siyasette uzlaşma kültürünün güçlenmesine de katkı vermek zorundadır.

  3. Her türlü darbeye ve parlamenter sistem üzerindeki her türlü vesayete karşı çıkmak tüm demokratların, demokrasiden yana olanların, bu ülkeye namus borcudur. Hep birlikte ve her zaman “ne darbe, ne dikta, yaşasın tam demokrasi” demeliyiz ve söylemeye de devam etmeliyiz.

  4. Demokratik Parlamenter sistemimize karşı yapılan darbe girişimi, halkın “direnme hakkını” kullanmasıyla ayrı bir anlam ve boyut kazanmıştır. Direnme hakkı demokrasiyi korumanın meşru yolu olarak ortaya çıkmıştır.

  5. Demokrasimizin teminatı olan “demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti” ilkesinin, Türkiye için ne kadar yaşamsal olduğu bir kez daha kanıtlanmıştır. Demokratik, laik, sosyal hukuk devleti, bizi çağdaş uygarlığa taşıyacak olan anahtardır.

  6. Bu darbe girişimi, Anayasada; “yasama, yürütme ve yargı” olarak yer alan “güçler ayrılığı” ilkesinin demokrasideki denge - denetleme işlevinin güvencesi olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur.

  7. “Balyoz”, “Ergenekon” ve “Casusluk” gibi davalarda, mağdur edilen insanların itibar ve haklarının iadesi, kaçınılmaz olarak bütün siyasal partilerin gündeminde olmak zorundadır.

  8. Bu darbe girişimi, Devlet yönetiminin liyakate dayanması gerektiğini çok açık bir biçimde ortaya koymuştur. Devletin yapılanmasında siyasal yandaşlık, akrabalık cemaatçilik, tarikatçılık değil; bilgi, birikim ve deneyim gibi ilkeler esas alınmalıdır. Bir başka anlatımla, devleti yönetme yerine devleti ele geçirme anlayışını tarihe gömmeliyiz… Bu bağlamda devletin yeniden inşası bir zorunluluktur.

  9. İnancı, kimliği, yaşam tarzı ne olursa olsun, bu ülkenin güzel insanları bu ülkenin caddelerinde, sokaklarında, meydanlarında, parklarında özgürce gezebilmelidir. Hiç kimse unutmasın, 15 Temmuz darbe girişimi, 3. sınıf demokrasinin ortaya çıkardığı bir tablodur. Bu ülkenin insanları 3. sınıf bir demokrasiye değil, özgürlükçü demokrasiye yani tam demokrasiye layıktır. Türkiye tümüyle darbe hukukundan arınmalıdır.

  10. Devlet; kinle öfkeyle önyargıyla yönetilemez. Darbe girişiminde bulunanlar hukuk içinde, hukukun üstünlüğü ilkesine bağlı kalınarak yargılanmalıdır. Devletin vakarı ve ciddiyeti bunu zorunlu kılmaktadır. İşkence, kötü muamele, baskı, tehdit, devleti darbecilerle aynı düzeye düşürür. Buna izin verilmemelidir.

İktidar olduğundan beri başka siyasi partilere sırtını çevirip uzlaşma aramayan Cumhurbaşkanı Erdoğan içine düştüğü sıkışmışlıktan kurtulmak için siyasi partileri hatırlamış ve Yenikapı’da yapılması kararlaştırılan “Demokrasi ve Şehitler Mitingi’ne davet etmiştir. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Mitinge katılımı ve yaptığı konuşma ülkemizde yeniden toplumsal uzlaşı ve barışın oluşması için bir umut ışığı yakmıştır. Kılıçdaroğlu bu mitingde 24 Temmuz 2016 tarihinde Taksimde sunduğu deklarasyonu on iki maddelik manifestoya dönüştürerek halkımızla paylaşmıştır:584

  1. Camiye, kışlaya, adliyeye siyaseti sokmayalım.

  2. Siyasette öz eleştiri yapmak gerekiyor.

  3. Devletin inşasında liyakat sistemini esas almalıyız.

  4. Her koşulda demokrasiye sahip çıkmalıyız.

  5. Demokrasi milletin iradesidir.

  6. Cumhuriyetin kurucu değerlerine sahip çıkmalıyız.

  7. Parlamenter sistemi güçlendirmek durumundayız.

  8. Medyanın özgürlüğü darbe teşebbüsünü başarısız kılmıştır.

  9. Yargının bağımsızlığı sağlanmasıyla müteakip darbe teşebbüsleri önlenebilir.

  10. Laikliğin ne kadar önemli olduğunu 15 Temmuz gösterdi.

  11. Demokrasinin güçlenmesi için mutlaka sorgulayan eğitim sistemini hayata geçirmemiz gerekir.

  12. Gülen çetesi bir terör örgütüdür.

Daha sonra ‘Yenikapı ruhu’ olarak anılan mitingde Türk Bayrağı dışında herhangi bir bayrak ya da flama açılmaması, taşınan dövizler ile ilgili hassas olunması anonsları yapılırken, mitingin en dikkat çekici noktalarından bir tanesi ise idam tartışmalarının yeniden ve en yüksek ağızdan gündeme getirilmesi oldu. FETÖ ile mücadelenin ve uluslararası ilişkilerde gidişatın en açık sinyali mahiyetindeki bu açıklama takip eden süreç boyunca medyada, parlamento ve muhtelif oturumlarda tartışılmaya devam edildiği gibi ülkenin dış politikası bu argüman çevresinde biçimlenmeye kadar varmıştır. Büyük uluslararası basın kuruluşlarından Avrupa Birliği’ne (AB), farklı Avrupa devletlerinden Amerika Birleşik Devletleri’ne (ABD) kadar, bu açıklamaya vurgu yapılmış, konunun hassasiyetinin altı çizilmiştir.

Yenikapı Mitingi’nin 15 Temmuz darbe girişimi ardından, iktidar partisi dahil, bilhassa son 1 yıla yayılan gerilim ortamından çıkış için uygun bir fırsat olarak değerlendirilmesi imkanı böylece ortaya çıkmıştır. Bu fırsatın memleket yararına kullanılması durumunda, bu birlikteliğe karşı durulmasının önünün kesileceği gibi, çözümsüzlüklerin de bir anlamda sonuna gelinmesi sağlanabilirdi. Ancak ilerleyen satırlarda da görüleceği üzere, bu fırsat bir anlamda istismar edilmiş, toptan bir fayda için değil sadece belli bir kesim faydasına işletilmiş ve halkın çoğu ortamda bıktığını ifade ettiği gerilim devam etmiştir.

Yenikapı mitinginin, kullandığı tüm enstrümanları ve retoriği ile kitlelerin konsolidasyonu bakımından işlevini gerçekleştirmesi bir yana, darbe girişimi sonrası atmosfer içinde iktidarın FETÖ ile mücadelesi ve darbe girişiminin tüm yönleriyle ortaya çıkartılmasına dönük olumlu niyetlerine dair, sonlara doğru boşa çıkan bir beklenti de benzer bir ortamda oluşmuştur. Aynı ‘ruh’ darbe gerçeklerinin ortaya çıkartılması için dört partinin ortak önergesi ile bir meclis araştırma komisyonu kurulmasına da imkân tanımıştır: Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ/PDY) 15 Temmuz 2016 Tarihli Darbe Girişimi ile Bu Terör Örgütünün Faaliyetlerinin Tüm Yönleriyle Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu.


      1. Yüklə 3,07 Mb.

        Dostları ilə paylaş:
1   ...   23   24   25   26   27   28   29   30   ...   49




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin