Yaşanan aleviLİK



Yüklə 1,05 Mb.
səhifə7/15
tarix02.11.2017
ölçüsü1,05 Mb.
#26685
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   ...   15

Ferraşcı meydanın ortasına durarak elindeki süpürge ile üç defa yeri süpürüyor gibi yapar ve süpürgeyi sol koltuğunun altına koyar.

Dedenin huzurunda durarak;

“Allah Allah,Güruhu Naci’yim,Kırklar meydanında süpürgeciyim. Pir divanında durucuyum. Elhamdülillah pirimiz Hacı Bektaşi Veli . Muhammed Ali’den ,üstadımız Seydi Ferraştır.Allah eyvallah nefes pir nefesidir.” diye okur.
aynı duayı biraz daha farklı okuyanlarda vardır.
“Allah Allah,üç bacıydık Güruhu Naci’ydik, Kırklar ceminde süpürgeciydik,Süpürgeci Selman, Kör olsun Mervan, yezide nalet, pirimize rahmet” diye bitirir.

Bir başka gülbeng ise ;

“Allah..Allah..Güruh-u naci’yem, kırklar meydanın da süpürgeciyem. Hüseyn-i Kerbela için gözlerim kan yaştır,yüz bin lanet,Yezid’in bağrı kara taştır.

Pirimiz kırklar içinde Seyyidi Faraştır. Ber cemal, Muhammed Kemal,İmam Hasan,İmam Hüseyin Ali ra bülend-e salavat.”

Dede devamla ;

“Allah Allah,hizmetin kabul,muradın hasıl ola.

Seyid Ferraş efendimizin hizmeti üzerinde ola.

Gerçekler demine hüü ”dedikten sonra Ferraş dedeye arkasını dönmeden geri geri çekilerek meydandan ayrılır. (Ferraş cem başlarken, lokmalar yenildikten sonra ve cem bitim aşamasında olmak üzere üç defa meydanı süpürür. Bunun anlamı kötülüklerden arınmak,semah dönülen, secde edilen yerin temiz olması ve temizlik her şeyin başıdır. ilkesinden hareket etmektir.)


Çerağın (Çıra veya Mum da denir.)yakılmasına Çerağ uyandırma denir.

Çerağ uyandırmanın anlamı Alevi-Bektaşi geleneğinde oldukça önemlidir. Cem ibadetinin amacı toplumsal bilinci artırmak, kötülüklerden arınmak, paylaşımı yaşayarak öğrenmek ve aydınlığa ulaşmaktır. Aydın insanın geleceği de aydınlık olur diye düşünürler. Zeytinden çıkartılan yağla aydınlatılan ışık barışı, dostluğu ve kainatı aydınlatmanın bir göstergesidir.


Cemin ilerleyen saatinde Çerağcı hazırladığı çerağı (Mum olabilir,özel olarak hazırlanmış şamdanlar olabilir ama eskiden kesilen kurbanın yağından ve zeytinden yapılan çerağlar vardı. ) Dedenin huzuruna gelir. Çerağı ve diğer malzemelerini yere indirdikten sonra ; çerağı yakar ve dedenin huzurunda ,

Dara durur. okumaya başlar :

Allah Allah eyvallah

Çerağı rüşan

Fahri dervişan

Zuhurdur insan

Himmet pirden

Piri Horasan

Küşadı meydan

Kuvveti Abdalan

Kanuni Evliyan

Gerçekler ve

Gerçek erenler demine Hü diyelim Hü.

Bercemali Muhammed,İmam Hasan,Şah Hüseyin Ali ra Bülent Ya Allah ,ya Muhammed,ya Ali...der ve devamla


Çerağı evliya,nur-ı semavüt,ki bu menzildir.Ol Tur-ı münacaat;kaçan kim ruşen ola niyaz,

Muhammed Ali’ye candan selavat.. deyince cemdeki tüm canlar hep bir ağızdan

“ Alla hümme salli ala seyyidine Muhammed Mustafa

Allahümme salli ala seyyidineAliyel Murteza

Allahümme salli ala Hasan -al Mücteba

Allahümme salli ala Hüseyin-i Kerbela

Allahümme salli ala Zeynel Aba

Allahümme salli ala Bakır Baha

Allahümme salli ala Cafer Rehnüma

Allahümme salli ala Kazım Musa

Allahümme salli ala Ali Sultan Rıza

Allahümme salli ala Muhammed Takıy

Allahümme salli ala Ali Nakıy

Allahümme salli ala Hasan Askeri

Allahümme salli ala Muhammed Mehdi”

Selavatlama bittikten sonra,
Dedenin Çerağcıya duası.
Bismi Şah.. Allah.. Allah

Hizmetiniz kabul ola

Muradınız hasıl ola

Hak Muhammed yardımcınız ola

Hak Muhammed Ali katarından

Ve dahi didarından

sizleri ayırmaya

Işığı çeragan

Fahri derviş an

Alem durdukça yana

Dil bizden

Natıkayı nefes

Hazreti pirden ola

Gerçeğe hü mümine ya Ali.

Çerağcı mumları yakarken(yüksek sesle :

Çerağ-ı ruşan,fahr-i dervişan,himmeti piran,pir-i Horasan, Küşad-i meydan diyerek yakar) postun sağına ve soluna uygun yerlere mumlar yerleştirir,
Diğer mumları da Cemevinin muhtelif yerlerine bırakır. Mumlar sadece salonu değil tüm Dünyayı aydınlatacaktır.
Çerağlar yandıktan sonra dede;
Bismi-şah Allah Allah...

Çün çerağı farh uyandırdık Huda’nın aşkına

Seyyid-ül-kevneyn Muhammed Mustafanın aşkına
Saki kevser Aliyyel-Mürteza’nın aşkına

Hem Hatice,Fatima Hayrünnisa’nın aşkına


Şah Hasan,Hulki Rıza hem Şah Hüseyin’i Kerbela

Ol İmam-ı Etkiya Zeynel’aba’nın aşkına


Hem Muhammed Bakır ol kim Nesl-i pak-i Mürteza

Cafer-üssadık İmam-ı Rehnümanın aşkına


Musa-i Kazım İmam-i ser firaz-i ehl-i Hak

Hem Ali Musa Rıza’yı Esfiya’nın aşkına


Şah Taki ve ba Naki hem Hasan’ül’askeri

Ol Muhammed Mehdi-i sahib-Liva’nın aşkına


Pirimiz Hünkarımız Bektaş Veli’nin aşkına

Haşre-dek yanan yakılan aşıka’nın aşkına... der ve


Gözcü meydana gelir. Gulbengini okur.

Bismi Şah Allah Allah,

Hak erenler ceminde gözcüyüm

Hizmeti hikmette sözcüyüm

Yolu yol ile adap içinde geçmesinde hizmetçiyim.

Hak katında ve halk yanında gözcüyüm,

Gözü kattık gönüle,uydum cemin yoluna,

Özürümüz olursa şimdiden affola Hü pir... der.

Gözcünün salonda yerini alması demek cemde ibadetin doruğa yükselişinin başlangıcı demektir.

Gözcü salonda disiplini sağlayan,dedeye yardımcı olan görevlidir. Bu görevi herkes üstlenemez, sorumluluğu taşımakta zordur. Gözcü gulbengini okuyup bitirdikten sonra:



Dedenin Gözcüye Duası :

Allah Allah eyvallah

Kırklardan kaldı Cemi devran

Sürenlere aşkolsun

Selman’dan kaldı gözcülük

Görenlere aşkolsun.

Gözüyle bakanlara

Canları hoş tutanlara

Kırkların duası üstüne ola.

Dil bizden kerem Hazreti Pir’den ola,

Gerçeğe hüü,mümine ya Ali.

Dede ceme katılanlara cemle ilgili bilgiler verir. Alevilikte yol nedir, erkan nedir,

Cem nedir nasıl yapılır, kimler ceme katılamazlar,on iki hizmet sahipleri kimlerdir, görevleri nelerdir. Sembolik bile olsa yapılan bazı görevlerle verilen mesajları canlara anlatır. Artık Zakirlerin saz çalıp deyişler okumasına sıra gelmiştir. Okunan bu deyişler adeta geçmişi hatırlamak,onların düşüncelerini yaşatmak onlarla bir olmak anlamı taşımaktadır.

Dedenin talimatı ve Gözcünün işaretiyle Zakirler meydana gelirler ve Dedenin huzurunda dururlar ve diğer görevlilerde olduğu gibi zakirlerde gulbengi okurlar.



Zakirlerin Gulbengi :

Bismi Şah Allah Allah

Hü Pir,hak divanında Canlar meclisinde

Ve Cemevinde Nefes-deyiş-düvazi imam söylemeye

Yolumuzu yol eylemeye

Erkanımıza düzen tutmaya

Şerpe vurup saza ,tellerle coşmaya,

Zakir olup çağırmaya Destur.

Dil bizden Nutuk Pirimizden ola.... zakirler gulbengini okurlar ve dede duasını verir.
Dedenin Zakirlere Duası

Allah Muhammed ya Ali

Yolumuza yol oldunuz,

Dilimize dil oldunuz.

Meydanı Ali’de Zakir,

Canlarla nefes oldunuz.

Cemimiz yol ile yürüsün,nefesleriniz

Hak ile bürünsün,

Düvazlarınız on ikiler aşkıdır,

Nefesleriniz Alimin hak nefesidir.

Dinleyen canlara aşk ola,

Söyleyen diller gam kasavet görmeye,

Yeriniz hak katında makbul ola

Gerçeğe Hü mümine ya Ali.....

Zakirler yerlerine oturduktan sonra deyişler okumaya başlarlar. Okunan deyişlerde genelde Hz.Ali, Ehlibeyt ve diğer Anadolu Erenleri ve Kerbela olayları anlatılır, onların çektikleri ızdıraplar dile getirilir.
Dünü günü arzumanım Kerbela

Varalım İmam Hüseyin’in aşkına

Senden başka sermayem yok elimde

Duralım İmam Hüseyin’in aşkına


Aşkına pirim aşkına illallah

İllallah şah illallah

Ali Mürşit güzel şah

Eyvallah şahım eyvallah.

Ceme lokma getirenler dededen lokma duası isterlerse dede nin okuduğu,

Lokma Duası

Bismi Şah Allah Allah

Hak erenler Birinizi bin eyleye

Lokmalarınız hak katında makbul ola

Her lokmanızın zerresi bin belayı kova

Gittiği yerlere şifa getire

Lokmalarınız Hak defterine yazıla

Dil bizden Nutuk Hazreti Pirden ola...

Biraz değişik olan Lokma Gülbangı ;

“Bism-i Şah Allah..Allah..

Lokmalarınız kabul ola, dergâh Hak da yazılmış ola, Lokma sahipleri lokmalarından şefaat bula Üçler,Beşler, Yediler, oniki efendilerimiz yardımcınız ola, Pirimiz Hünkâr Hacı Bektaş-ı Veli Hazretleri sizden razı ve hoşnud ola,

Şefaatı Nebi,Keremi Ali,Pirimiz Hünkâr Hacı Bektaşı Veli demine Hû.”

- Kurbancı (Sofracı),kesilecek kurbana Su ve Tuz verir, kurbanlık hayvanın ayaklarını ve ağzını yıkadıktan sonra dedenin huzuruna getirir.

“ Fermanı celil,Kurbanı Halil,Tığ-ı Cebrail,itaat-ı İsmail” der ve hep bir ağızdan;

“Allahuekber,Allahuekber,Allahuekber,lailahe-illallah, vallahu ekber ve Lillah’il hamd “ üç defa tekrar edilir.

Dede devamla

“La feta illa Ali,La seyfe illa zulfikar

Nasrun minallahi ve fethin karib ve beşrin müminin,

Ya Allah.Ya Muhammed,Ya Ali ,Pirimiz. üstadımız Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli, diyelim gönül birliği ile Allah Allah.. dedikten sonra cemdeki tüm canlar secdeye varırlar ve dede şu duayı okur;

“Allah ..Allah.. Akşamlar hayır ola,

Hayırlar feth ola,

Şerler def ola,

Münkirler mat ola,

Münafıklar berbat ola,

Mü’minler şad ola,

Meydanlar abad ola,

Sırlar mestur, gönüller mesrur ola,

Hak-Muhammet-Ali yardımcımız ola,

On iki imam,on dört masumu pak,,on yedi kemer best katarlarından,didarlarından ayırmaya.

Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli yardımcımız ola,

Cenabı hak,münkir ve münafık şerrinden,düşman hile ve iftirasından koruyup saklaya,

Dertlerimize derman, hastalarımıza şifa, borçlarımıza eda, gurbettekilerimize sila nasip ve müyesser eyleye.

Gökten hayırlı rahmetler,yerden hayırlı bereketler ihsan eyleye.

Zalime zebun, muhannete muhtaç eylemeye, Kurbanımızı dergahı izzetinizde kabul eyleye.

Lokmaya sevap yazıla. Kazaları,belaları,her türlü afetleri defetmiş ola.

Dil bizden, nefes Hazreti hünkardan ola. Nur’i nebi, Keremi Ali, Gülbangı Kurb-ul evliya,

Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli gerçek erenler demine hü”

Dede gülbangı okuduktan sonra zakirler üç nefes ve bir düvaz okurlar.


Muhammed Ali’yi candan sevenler

Yorulup yollarda kalmaz inşallah

İmam Hasan’ın yüzün görenler

Şah Hüseyin’den mahrum kalmaz inşallah.

Zeynel Abidin’den bir dolu içtim

Muhammed Bakır’dan kaymadım koştum

İmam Cafer’e vardım ulaştım

Bundan özge yollara sapmaz inşallah.


Musa’i Kazım’dan gelen erenler

Can baş feda edip cemler sürenler

İmam Rıza’ya ağu verenler

Divan’da şefaat bulmaz inşallah.


Bir gün olur okuturlar defteri

Şah olanın belindedir teberi

Usanırsa Takş,Naki,Askeri

Açılan güzellerimiz solmaz inşallah.
Şah Hatayi’m bu iş bizi bitire

Özüne kata gör ulu katara

Mehdi şavkları şu cihanı dutara

Şah oğluna sitem olmaz inşallah.

zakir düvazları bitirdikten sonra sazı öper ve

“ALLAH, EYVALLAH” diyerek dedenin dua vermesini bekler.


Dede zakirler için şu duayı okur.

“Allah.... Allah...

Hizmetleriniz kabul, muratlarınız hasıl ola,

Ağzınız ağrı ve dert görmeye,

Zikrettiğiniz erenlerin,evliyaların himmetleri daima hazır ve nazır ola.

Demi hünkar,keremi evliya, gerçek erenler demine hü.. cemdekiler hep bir ağızdan hüü derler.



Sakacı duası
Su ,Kerbelada susuzluktan can verenlerin ruhlarına göndermek için saka tarafından dağıtılacaktır. Bir diğer tarafı da temizlenmek için kullanılacaktır.

Saka elinde su , ibrik ve leğenle gelir. yanında elleri silmek, kurulanmak için havlu taşıyan yardımcısı da olabilir.


Dedenin huzuruna gelen Sakacı ;

Bismi Şah Allah Allah

Hü dost deyip durduk divana

Yetmiş üç canın çatlayan dudaklarına

Akan kızıl kanlara

Kesilen başlara

Oyulan gözlere

Doğranan kollara

Bu şehitlerimiz için abdest ola

Ruhlarını şad için Hızır erenler suyu ola...der. Bazı bölgelerde biraz farklı dualar okunur.

“Bismillahirrahmanirrahim,Ve cealna minel mai, külli şeyin hayy,Allahümme ecelhü şifaün min külli dai. Selamullah ala Hüseyin. Ve Ali İmam Hüseyin.

Lanetullah katil-i İmam Hüseyin.”
“Lûtfuna muhtacız eyle isan yâ Hüseyin

Derdimize senden derman,derman eyle yâ Hüseyin


Gayrîye muhtaç kılma âşikânı,el’aman

Sen medet kıl bizlere,her vakit yâ Hüseyin


Sad-hezaran İnâet olsun ol güruh-ı delâle

Nakz-ı ahd ile şehît kıldular,onlar seni yâ Hüseyin


İsmipâkin aşkı için zikredeni,koyma zulmette hergiz

Bermurad et dide-i giryan ile alayanı,yâ Hüseyin


İznin ile su tabşırdım,aşkına vermek için

Aşkınla içenlere kıl âb-ı hayat yâ Hüseyin”

“Bercemal-i Muhammed,kemal-i Hasan, Hüseyin,Ali râbülend’ e selavat.”
Getirilen su ile dede ellerini yıkarken ;

Ya Şah ya Ali ya Hüseyin

Yetmiş üç cana yol olduk

Hak Pir divanına durduk

Kızıl kana,kesilen başa

Gözde kurban olduk.

Geçmişimize saygı duyduk

Kültürümüzü yüce tuttuk

Bu su bizim içimizi yudu

Gönlümüzü piri pak eyledi

Bu su ile şifa buluruz,

dedikten donra üç yudum su içer. Yakınında oturan üç kişiye de su verir.

Suyu verirken yüksek sesle :

“Geçmişiz biz can ü baştan erenlerin aşkına

Can gözü dem be dem Hakk’ı görenlerin aşkına

Kerbela deşt-i gamından can verenlerin aşkına

Gözüm yaşı sebil ettim Şah-ı Şehidan aşkına”

Dede ve yanındakiler suyu içerlerken, besmele çekerler ve“Hüseyne selam ve rahmet. Onu şehit edene lanet...) derler. Su içtikten sonra Saki avuç avuç suyu yağmur gibi halkın üzerine serperken;

Selamullah ya Hüseyin..Selamullah ya Hüseyin.. Selamullah ya Hüseyin...

Ahmed-i Muhtar aşkına,

Hayder-i Kerrar aşkına,

Sadık-ı Sakka Selman Pak aşkına..

Sakkahüm ya İmam Hasan,Sakkayım ya İmam Hüseyin..

Kıl şefaat katresi düşene ya Hüseyin..

Yardım eyle Allah Allah çağırana ya Hüseyin.. Selamullah ya Hüseyin, Selamullah ya Hüseyin,

Selamullah ya Hüseyin..”
Dede suyun dağılmasıyla birlikte

Allah Allah eyvallah

Ey canlar,Elinle koymadığını alma

Gözünle görmediğini söyleme

Livatadan,zinadan uzak durun

Her türlü kötülüğü gönlünüzden atın

Temiz ve piri pak olun

Cemimize temiz bir izle katılın

Nuri kevser,Lalü mercan

Tüm canları eyledim abdest

Piri pak olduk elhamdülillah

Ol su gibi senin için de dışın da Aziz olsun

Naci ırmağı olarak

Naci deryasına karışasın

Hü canlar hü dostlar

Dil bizden. Kerem Nur-u Ali’den

dedikten sonra saka dara durur ve Dede ;
Allah Allah Hizmetleriniz kabul ola

Dileğinizi Hak Muhammed Ali vere.

Elleriniz dert görmeye.

Gönlünüz incinmeye.

Yoluna hizmet ettiğiniz pir’in himmeti

üzerinize ola.

Dil bizden,nefes Hz. Hünkardan ola.

Gerçeğe hü mümine ya Ali.

Bazı cemlerde,Saki içeri girerken herkesin duyacağı bir sesle “Hû erenler,aşk ile meydana geliyorum” der ve içeri girdikten sonra meydana gelir.

“Hû erenler meydana geldim” der ve dara durur. Gulbengi;

“Bismişah. Allah Allah.

Canı baştan geçmişiz biz Rum erenleri aşkına.

Can gözüyle dem be dem Hakk’ı görenler aşkına.

Kerbela-yi deşt-i gamda can verenler aşkına.

Şol Yezidin elinden susuz kalanlar aşkına.

Sebil ederim canlar,Şah Hüseyin aşkına.

Ber Cemal,Muhammet Kemal,İmam Hasan,İmam Hüseyin Ali ra bülende salavat.

La feta illa Ali la seyfe illa Zülfikar.”


Rehber;

Dar çekenler didar göre,erenler safasına vara” der ve herkes rahat oturur. İhtiyacı olanlar ihtiyaçlarını gidermek için dışarıya çıkarlar. Kendi aralarında sohbetler ederler ve Gözcü Edep-Erkan der ve herkes yerini alır. Cemdeki oturuş şeklinde oturulur(Diz çökerek).

Zakirler Dedenin talimatıyle Miraçlama okumaya başlarlar. Miraçlamalar okunurken içleri şevkle dolan kadın erkek ayrımı yapılmadan iki veya daha fazla insan kalkarak semah dönmeye başlarlar.
Zakirler sırayla miraçlamada,

Gidi Yezit bize Kızılbaş demiş

Meğer Şah’ı sevdi dese yeridir

Yetmiş iki millet sevmedimi Şah’ı

Biz severiz Şah’ı Merdan Ali’dir.
Kırkımızda bir katara dizildik

Hakk’a,Muhammed’e ümmet yazıldık

Hakikatte şerbet olup ezildik

Biz içeriz sakicimiz Ali’dir.

Gidi Yezit bizler haram yemedik

Batın olup gördüğümüz demedik

İkrar bildik dedik geri dönmedik

Yedileriz,yedicimiz Ali’dir


Muhammed dinidir bizim dinimiz

Cebrail-i Emin’dir hem rehberimiz

Tarikat altından geçer yolumuz

Biz müminiz mürşidimiz Ali’dir.


Pir Sultan’ım Nesimi’dir Pirimiz

Evvel kurban verdik Şah’ı serimiz

On iki İmam meydanında darımız

Biz şehidiz serdarımız Ali’dir.

Semah bitiminde Dede semazenlere ve zakirlere müşterek dua okur.

Dedenin Semazenlere ve Zakirlere Duası :
Allah Muhammed ya Ali

Yolumuza yol oldunuz

Dilimize dil oldunuz

Meydanı Ali’de Zakir

Canlarla nefes oldunuz

Cemimiz yol ile yürüsün

Nefesleriniz Hak ile bürünsün

Düvazlarınız on ikiler aşkıdır

Nefesleriniz Alimin Hak nefesidir

Dinleyen canlara aşk ola

Söyleyen diller

Gam gasavet görmeye

Yeriniz hak katında makbul ola

Gerçeğe hü mümine ya Ali..

Bazı cemlerde bu dua eski şekliyle farklıda okunur. Bu duada Allah,Muhammed,Ali üçlüsü ile birlikte Hacı Bektaş-i Veli ve on iki İmamlarda anılmış olurlar.

“Allah..Allah..Cümle âlemi yaratan nûr-ı mutlak Yâ Allah,yâ Allah,yâ Allah..Nûr-ı nübüvvet yâ Muhammed,yâ Muhammed,Yâ Muhammed

Nûr-ı Vilayet yâ Ali,yâ Ali, yâ Ali Ekber-i ümmehât, Hatice ve Fatıma analarımız,Hasan,Hüseyin, Zeynel, Bâkır,Ca’fer, Mûsa, Rıza, Taki, Nakdî, Askerî ve Mehdi cümle imameyn..

Kutbü’l ârifîn, Gavse’l vasilin Seyyit Muhammed Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli.

Yaptığımız ibadetler, okuduğumuz Kur’an’lar, çektiğimiz gülbangler, döndüğümüz semahlar, yaptığımız cümle hizmetler hepinizin hürmetine, huzur-ı Bârî’de kabul ola.

Allah-ı Azümmüşşan kusur ve günahlarımızı bağışlaya. Doğru yoldan ayırmaya.

Şeytan şerrinden,münafık düzeninden koruya.

Kötülerle eş etmeye.

Eşimize, dostumuza, komşumuza, çocuklarımıza ve yer yüzündeki cümle mü’minlere,şu anda burada bulunan cümle canlara hayırlı işler,hayırlı ameller, hayırlı düşünceler nasip ve müyesser eyleye.

Didar-ı Ali’den ve meşreb-i Hüseyin’den mahrum etmeye.

Bilerek, bilmeyerek işlemiş olduğumuz günahlarımızı bağışlayıp bu günahlara bizleri geri döndürmeye.

Semah yapan bacı ve kardeşler,mihraçlama söyleyen zakirler, bu hizmetlerin pirlerinden şefaat bulalar.

Dil bizden,nefes Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli’den ola.

Nûr-ı Nebî,keremi Ali,gülbang-i Muhammed Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli,

Dem-i Pir,kerem-i evliya gerçekler ve gerçek erenler demine Hû..”

Semah dönenler semahları bitirdikten sonra meydanda yan yana dizilir ve dara dururlar .


Dede semazenlere kısa bir dua verir.

Allah Allah...Semahlar saf ola,günahlar af ola,

Eğildiğiniz hayırlı gele,hayırlı kapılar açıla,

Muradınız hasıl ola.

Dileğiniz kabul ola.

Dildeki dileklerinizi,gönüldeki muratlarınızı

Hak-Muhammet-Ali vere.

Gerçeğe Hû,mümine Ya Ali.

Ceme gelirken getirilen yiyeceklere Lokma denir. Lokmalar genellikle Lokum, Bisküvi, Kömbe(Poğaça ya benzer), üzüm, kayısı,ceviz...v.s. üzeri kapalı olarak getirilir ki kimin neler getirdiği bilinmesin. Birileri pahalı ve kaliteli yiyecekler getirirken fakir olan getirdiğinden dolayı üzüntü duymaması açısından önem taşımaktadır.

Lokmacı getirilen yiyecekleri,Kurban kesilmiş ise kurban etinden yapılan yemekler eşit şekilde parçalar,böler ve tepsilerde cem evine getirir. Dede nin huzurunda Gulbengini okur.

“Evvel Allah diyelim... Kadim Allah diyelim...

Geldi Ali sofrası Hak versin biz yiyelim.

Allah eyvallah gerçeğe hü”

dedikten sonra dede duasını okur.

Canlar

Kazanıp var edenlere



Pişirip sofraya getirenlere

Bismi Şah Allah... Allah...

Gönül dolusu selamlar

Artsın eksilmesin

Taşsın dökülmesin

Halkımız üretsin

Yesin ve yedirsin
Açlık İnsanoğluna layık görülmesin

Lokmalar gittiği yerlerde şifaya neden olsun

Hastalık başa bela,can erenlere nasip olmasın

Kurbanlar lokmalara karışsın katar olsun

Didar görsün,can görsün

Lokmalarımız gada belaya karşı gelsin

Hanenize kötülük,kemlik uğramasın.

Yolunuz hak erenler yolu olsun.

Kazancınız bol olsun.

Sofranız dolu olsun

Yiyene yedirene aşkolsun

Helali hoş olsun

Pir defterine yazılsın

Gerçeğe hü mümine ya Ali


Bazı dedeler biraz farklı dualar okur ki :

“Allah... Allah...

Hayır hizmetiniz kabul,muradınız hasıl olsun.

Sofran, Kanber’in serdiği sofra olsun.

Gerçek erenler demine hü” dedikten sonra sofralar kurulur ve cemdeki canlar sofrada yerlerini alırlar (Sofralar genelde yer sofrası olur). Dedenin izni olmadan (Destur verilmeden) yemekler yenmez.
Dede,İnsan Suresi 8 ve 9 ayetleri Türkçe okur. “Onlar içleri çektiği halde,yiyeceği yoksula,öksüze, ve esire yedirirler. Biz sizi ancak, Allah rızası için doyururuz. Biz karşılık ve teşekkür beklemiyoruz derler”duasını tamamlar tamamlamaz.

“Allah... Allah... Lokma hakkına, evliya keremine, gerçekler demine...

Destur-u Pir, izni mürşid,yürüyenin lokması yürüye, gerçeğe hü” diyerek yemeklerin yenmesi için destur (izin ) verir.

Dede ilk lokmasını yerken tüm canlar yemeklerden yemeye başlarlar. Yenilip içildikten sonra ;




Lokmacı :

“ Bismi Şah Allah...Allah...

Elimizde yoktur Kulplu terazi

Ey canlar

Lokmalarda Herkes Hakkına oldu mu razı” bu sözü üç defa tekrar eder. Şikayetçi yoksa diğer canlar

“Allah razı olsun “derler.

Gerçekten yiyecekleri dağıtırken haksızlık yapılmış, birilerine farklı hizmet verilmişse davacı olunur. Çünkü burası ortak üretim eşit paylaşım meydanıdır. Burada zengin-fakir,büyük küçük ayrımı yapılmaz.

Kadın erkek farkı gözetilmez. Çok getiren az getiren diye de ayrım yapılmaz. Bu yüzdende eşitlik ilkesinden hareketle çok dikkatli hareket edilir.

Lokmacı ,canların (Cemde bulunanların)rızalığını aldıktan sonra Dede :

“Allah...Allah...

Bu gitti ganisi gele,

Hak Muhammed ,Ali bereket vere,

Yiyip yedirenlere,pişirip kotaranlara,

Nur-ı iman ve aşk-ı şevk ola,

Gittiği yerlerde gam ve gussu görmeye,

Hizmet sahipleri hizmetlerinden şefaat bula.

Lokma hakkına,evliya keremine,cömertler cemine

Gerçekler,gerçek erenler demine Allah eyvallah hü” der. Bazı yerlerde biraz farklı dualarda okunmaktadır.


Dede :

Allah Allah diyelim

Halkımız versin birlikte yiyelim

Emeği geçene saygımız sonsuz ola

Niyaz eden,Kurban veren,lokma eyleyen

Hak erenler katında Makbul ola

Yiyip yedirenin hanesi,

Yakını ve toplumu gam kasavet görmeye.

Pir makamında lokmamız kabul ola

Ve keremi kani ola

Cemimiz defterinde de lokmanın hakkı buluna

Gerçeğe hü Mümine ya Ali.

Süpürgeci meydanı süpürür,gulbangını okur, dede duasını verir.

Cemin sonlarına gelindiğinde Zakirler dedenin talimatıyla tevhide başlarlar. Uzunca nefesler okunduktan sonra dede cemin son duasını verir.(Ağuçanlı Ali Haydar Celesun Dede bu duayı kendi yorumuyla ve halkın anladığı dilde okumuştur.)


Yüklə 1,05 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   ...   15




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin