Dedenin Duası :
Bismi Şah Allah Allah
Akşamlar hayrola
Hayırlar fetih ola
Şerler defola
Münkirler mat ola, Münafıklar berbat ola
Gönüller mesrur ola
Gönlü yüce fukara mamur ola
Elhak Muhammed Ali yardımcımız ola
On iki imam,on dört masumu pak,on yedi kemerbest
Katarlarından didarlarından bizi ayırmaya,
Pirimiz üstadımız Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli,
Üçlerin,Beşlerin,Yedilerin,Kırkların yanında yerimiz ola
Onların gözleri üzerimizde ola,
Erenler münkir münafık şerrinden bizleri koruya,
Dertlerimize derman,gönüllerimize iman
Hastalarımıza şifa,gökten hayırlı rahmetler
Ellerimizde yaratıcı,çalışan ve ola ki tuttuğunu
koparan güç ola,
Namerde değil merde bile muhtaç etmeye,
Bilimden yana,demokraside yana
İnsanlıktan yana bize akıl ihsan eyleye
Çocuklarımızı anlamaya,eşlerimizi dinlemeye
Elimizi,belimizi,dilimizi,insanlık uğruna
Çaba için görevlendire.
Yuh olsun yalancıya,iftiracıya,dedikoducuya
Yuh olsun Yezid’e,münkire,yuh olsun ırkçılığa,
Yuh olsun demokrasiye düşman olana,
Yuh olsun gericiliğe,
Bu dem Aliyül Mürteza demidir.
Bu yol Şah-ı Şehidi İmam Hüseyin yoludur
Bu bilim Hacı Bektaş-ı Veli bilimidir.
Bu aşk Yunus aşkıdır.
Bu başkaldırı Pir Sultan Abdal başkaldırısıdır.
Keremi evliya gerçek erenler demine hü diyelim.
Hû dost.
Bazı Cemlerde On iki hizmet için farklı bir dua biçimi ve uygulanışı vardır.
Hak’dan bize nida geldi,
Pirim sana haber olsun
Şahdan bize eli geldi,
Rehber sana ayan olsun
(Pir kalkar duasını alır)
Hak yoluna giden hacıdır,
Evliyalar güruhu Naci’dir
Cemin kilidi kapıcıdır.
Kapıcıya haber olsun
(Kapıcı duasını alır)
Hak kuluna kıldı nazar,
Gerçek olan İrfan düzer
Zağal gelir cemi bozar,
Gözcüye haber olsun
(Gözcü de duasını alır birbirlerinin yanına oturur)
Hak yoluna giden hasların hası,
Geyinir hakikat libası
Doldur getir engür taşı,
Sakacıya haber olsun
Sakacıya Dua ;
Bism-i Şah. Allah,Allah.. Hizmetleriniz kabul ola. Muratlarınız hasıl ola. Yüzleriniz ak ola. Kesenize Halil İbrahim bereketi vere. Üçler, Beşler, Yediler, Kırklar katarından, Fatıma güzarından,Ehl-i beyt sevgisinden ayırmaya.
Dağıtmış olduğunuz saka suyu İmam Hüseyin efendimizin cennet-i alada kevser başında verdiği sulardan ola.
Dil bizden,nefes Oniki İmam,Hünkar Hacı Bektaşi Veli,Şah Abdal Musa’dan ola.
İmam Hüseyin efendimiz üstümüzde hazır ve nazır ola gerçekler demine Hû.
Gel varalım reyhane,
Temanna edek erkana
Hizmet verildi kurbana,
Kurbancıya haber olsun
Kurbancı huzura gelir ve Tercemanı okur ;
“Bism-i Şah. Allah,Allah...Ferman-ı Celil, delil-i Cebrail, kurban-ı İsmail,tekbiri Halil, Allahuekber. Lailahe illallah. Allahuekber ve lillahil ilhamd la feta illa Ali la seyfe illa zülfikar, la havle ve la kuvvete illabillahil Aliyyülazim. Bismillahi Allahuekber. Bercemal.”
Dede Kurbancıya Duasını verir ;
“Bism-i Şah. Allah,Allah...Hizmetleriniz kabul ola. Muratlarınız hasıl ola. Hak-Muhammed-Ali yardımcınız, şefaatçiniz ola. Fatıma güzarından ayırmaya. Dil bizden, nefes on iki İmam,Hacı Bektaşi Veli,Abdal Musa’dan ola. Kasab-ı cömert efendimiz üstümüzde hazır ve nazır ola. Gerçeğe Hû,Mümine Ya Ali.”
Hak kuluna kıldı rahmet,
Sana niyaz olalım Ahmet
Hizmet verildi Muhammed,
Tezekkare haber olsun
(El suyu gezdiren dua alır)
Hak kuluna nazar eyler,
Hakkın kelamını söyler
Mümin gelmiş müslüm diler,
Peyikciye haber olsun
(Haberci Duasını Alır)
Şida bülbül bağın ister,
Hakdan yolun sağın ister
Delil yanmaz yağın ister,
Delilciye haber olsun
(Çırağı yakan dua alır)
Ey kalbi dolu kişi,
Daim hakladır işi
Kimdir kalkanın başı,
Zakirciye haber olsun.
(Saz çalan dua alır)
Zakirin zikri sazdır,
Okur Kuranı beyazdır
Mümin müslüm Hakka niyazdır.
Niyazciye haber olsun
(Niyazci duasını alır)
Gel varalım reyhane.
Temenna edek erkana
Hizmet verildi Selmana,
Süpürgeciye haber olsun
(Süpürgeci dua alır)
Şah Hatayi zara geldi,
Cümle cihan vara geldi
Bu yol bize belgüzar kaldı,
İznikciye haber olsun
( Kapıcı dua alır)
Cemin bitiminde Dedenin verdiği “Büyük Gülbank” bölgeye ve Dedeye göre değişmektedir. Ali Haydar Celesun dedenin verdiği Gülbank dışında farklı bir gülbank ise:
Bism-i Şah,Allah,Allah
Akşamlar hayr’ola,hayırlar fetf’ola. Şerler defola. Mü’minler ber-murad ola. Münkirler mat ola. Münafıklar berbad ola.
Allah Allah!. Demler daim ol,cemler kaaim,ibadetler sahih ve salim ola. Gönüller şad ola,meydanlar abad ola,meclisler küşad ola.
Allah Allah!. Er Hakk Muhammed Ali cümlemize mü’in vezahir vedest-gir ola. Oniki imam ve ondört masum-u pakan Efendilerimizin hayır himmetleri üzerimizde hazır ve nazır ola. Hemişe iltifatı ulyaları ve rûhaniyyet-i aliyeleri yâr ve yâverimiz ola.
Çağırdığımız demde feryadeslerimiz ola.
Muhabbetleri daim ve kaim ola.
Nazarı şerifleri zahirlerimiz ma’mur,batınlarımızı pür nur eyleye. Hazreti Hakk Veli-i mutlak rütbe-i alaları der-i sahra-yı mahşer ba-şehidan-ı Kerlelâ cümlemizi
haşr-ü cem eyleye.
(B.Noyan.Bektaşilik-Alevilik nedir. s.318)
Cemler,semahlarda olduğu gibi bölgelere göre değişik şekilde uygulamaktadırlar.
Hasan Müldür dede cemi kısaca şöyle özetledi:
Dede,Cem yapılacak evde yada odada (Köylerde cem evi veya salon olmadığı için)önceden gelip oturur. Ceme gelenler gelirken lokma getirirler,lokma için dededen dua alırlar. Geçmişte dede aynı köye sık gelip gittiği için birçoklarını tanır bu yüzden dua verilmeyecek (düşkün) olanlara dua vermezdi. Ancak günümüzde herkes biribirini yeterince tanımadığı için genelde Lokma duası toplu olarak verilmektedir.
Lokma sahipleri toplu durarak dua alacakları gibi Lokmacı hepsini temsilen dua için dedenin huzuruna gelir. Sağ ayak baş parmağı sol ayak baş parmağı üzerine gelecek şekilde durur lokma göbek hizasında tutulur.
Dede ;
Meydana geldi bir niyaz. Kimse ona demez az. Yarabbim,lokmalarımızı hakkın defterine yaz. Allah...Allah... Niyaz nur ola,şah zuhur ola,iki gönül bir ola, Lokmamız kabul ve makbul ola. Hakkın defterine yazılmış ola. Gerçeğe hû,mümine Ya Ali..
Gelen lokmalar lokmacıya teslim edilir. Cem başlamak üzereyken dede ev sahibinden kimlerin gelmediğini, niçin gelmediğini sorar. Ev sahibinden sorar, çünkü, gelmeyen can ev sahibine kırılmış yada küskün olabilir.
Ev sahibi durumu anlatır veya dedenin görevlendirdiği bir kişi ile giderek ceme gelmeyenleri ziyaret eder ve Ceme davet eder.
Dede son defa sorar;
İçinizde biri birine dargın-küskün varsa kalksın söylesin diye sorar.
Küskünler barışır,suçlu suçunu söyler,şayet sorun dedeyi aşıyorsa sonra görüşüleceğini söyler ve Gözcü tarafından suçlu Cem evinden çıkartılır. Suçlu insan daha sonra Mürşit,Pir,Musahip ve Yol Rehberi(dede soyundan olup dedenin olmadığı zaman cem yapabilendir.)bir araya gelerek durumu görüşür ve gerekirse bir sonraki Cemde görüşmeye karar verirler.
Pir ; Cemi yürüten ve o ceme katılanların bağlı olduğu ocak mensubu, dededir.
Mürşit ; Dedenin bağlı olduğu ocak mensubudur. Her dedenin veya ocağın bağlı olduğu bir Mürşidi vardır. Bundan şu çıkıyor;Bütün ocaklar biri birlerine bağlıdırlar onlarda Hacı Bektaşî Veliye bağlıdır.
On iki hizmetli meydana çağrılır(bu çağrı sazlı deyişlerle olacağı gibi şiir gibide olur)
okunan her dörtlükten sonra hizmet sahibi meydana gelip Dara durur.
Ol haktan hidayet oldu.
Pirim sana ayan olsun
Şah’dan bize name geldi
Rehber sana haber olsun.
Hak kuluna kıldı nazar
Gerçek olan irfan dizer
Kalleş gelir cemi bozar
Gözcü sana haber olsun
Şeyda bülbül bağın ister
Haktan yolun sağın ister
Delil yanmaz yağın ister
Delilciye haber olsun
Zakirlerin zikri sazdır
Okunan nefes,duazdır
Hakka kılınan niyazdır
Zakir sana haber olsun.
Her can Cemde kardeş bacı
Onlar ki Güruhu Naci
Salman cemde süpürgeci
Salmana da haber olsun.
Bu yola giden nacidir
Hak katına varıcıdır
Cemin kilidi kapıcıdır
Kapıcıya haber olsun.
Gel gidelim dost irfana
Tebah edelim erkana
Tekbir verelim kurbana
Kurbancıya haber olsun.
Ta ezelden dedik belli
Muhammed-Alinin yolu
Şah Hüseyne geldi dolu
Saka sana haber olsun.
Bu yola serini koyan
Fitildir kandilde yanan
Kırklar ilen semah dönen
Semahçıya haber olsun
Hak kuluna nazar eyler
Hakkın kelamını söyler
Canlar geldi nasip diler
Peykçiye haber olsun.
Şah Hatayım pire geldi
Dört kapıyı süre geldi
Hakikata dara geldi
İznikçiye haber olsun.
Dede On iki hizmetliye ortak dua okur. Herkes görevine döner.
Dede “Edep Erkan,Sükutu Lisan,Müminlere budur nişan” der ve herkes diz üstü oturur.
Zakir veya Dede üç deyiş okur.
Mihman olduk ceminize
Hû diyelim deminize
Hayran kaldık yolunuza
Bu meydanda bu divanda
Meydanda oturan canlar
Aynı soydan aynı kandan
Kalksın kötü çirkin yanlar
Bu meydanda bu divanda
Sazlarla coşup çağladık
Özümüz hakka bağladık
Hüseyin için ağladık
Bu meydanda bu meydanda
Pirimiz Bektaşi Veli
Abdal Musa Kızıldeli
Balım Sultanla çelebi
Bu meydanda bu meydanda
Selam rehber olan dosta
Niyazımız vardır posta
Ethem ile Mustafa yasta
Bu meydanda bu meydanda
deyiş biter bitmez ikincisi okunmaya devam edilir.
Medet ya Muhammed medet ya Ali
Ya Muhammed sana mürüvvete geldim
Karlı dağlar gibi girdim günaha
Ya Muhammed sana mürüvvete geldim
Ey erenler size mürüvvete geldim
Cennetin kapısı mermerdir taşı
İncidir duvarı hikmettir işi
Yüzyirmidört nebinin başı
Ya Muhammed sana mürüvvete geldim
Ey erenler size mürüvvete geldim
Muhammeddir nebilerin aynası
Selavat verelim gür olur sesi
Onsekizbin alemin hem Mustafa’sı
Ya Muhammed sana mürüvvete geldim
Ey erenler size mürüvvete geldim
Abdal Pir Sultanım ben Şama geldim
Şam elinize yana yana geldim
Figan ettim Ali Ali Ali Haydar Haydar Haydar
Hey dost hey dost hey dost kapına geldim
Ya Muhammed sana mürüvvete geldim
Ey erenler size Mürüvvete geldim.
Deyiş biter bitmez halk secdeye varır ve Dede;
Bismillahirrahmanirrahim.
Hak lâ ilahe illallah,hak birdir Muhammed resullullah, Ali’dir Veliyullah,Veli’dir Aliyullah, Mürşidi kamillullah, Fatıme hayrel nisa lâ feta illa Ali lâ seyfe illâ Zülfikar.
Nesruminellahi vel fethü gariba beşerel mümine.
Ya Allah Yâ Muhammed Ya Ali,
Vele havle vele kuvvete illa billahil Aliyül azim.
Secdeden doğrulan halk zakirlerden yada Dededen iki deyiş dinlerler;
Kandilden içeri bir nigar iken
İşte ben o zaman Haydarı gördüm
Cihan derya iken gök tufan iken
İşte ben o zaman Ali’yi gördüm
Üç yüz yıl havada döndüğü zaman
Tutuşup kanadı yandığı zaman
Cebrail Kâbe’ye konduğu zaman
İşte ben o zaman Ali’yi gördüm
Hünkar Hacı Bektaşi Veliyi gördüm
Ol beri kudrette coşup çağladı
Nice Münkirlerin bağrın dağladı
Hurma çöpü ile devi bağladı
İşte ben o zaman Ali’yi gördüm
Nice münkirlerin kellesin vurdu
Müminin kalbinde bir mekan kurdu
Üç yaşında iken putları kırdı
İşte ben o zaman Aliyi gördüm
Yüzüm süre süre dergaha geldim
Erenler dergahı uludur deyû
Aradım noksanı özümde buldum
İşte ben o zaman Aliyi gördüm
Hünkar Hacı Bektaşi Veliyi gördüm
Pirim vardır deyi yöneldim geldim
Arayı arayı Pirimi buldum
Gönül kuşu Cevher abura saldım
İşte ben o zaman Aliyi gördüm
Hünkar Hacı Bektaşi Veliyi gördüm.
Gönül eylen eylen er meydanında
Her ne ister isen var meydanında
Alış veriş eyle kâr meydanında
İşte ben o zaman Aliyi gördüm
Viraniyem demden deme göçünce
Aşıklara nurdan Libas biçince
Kırklar meydanında meyir içince
İşte ben o zaman Aliyi gördüm
Hünkar Hacı Bektaşi Veliyi gördüm. Der ve ikinci deyiş,
TURNALAR BEYİTİ
Devredip gezersin darı fenayı
Bağdat diyarına vardın mı turnam
Medine şehrinde Fatıma anayı
Makamı ordadır gördün mü turnam
Bizde Veli dedik bizde uluya
İman olduk ikrar verdik Veliye
Necef deryasında İmam Aliye
Bu dergaha yüzler sürdün mü turnam
Medine şehrinde Selman’a varıp
Bağdat’ta Kâzım’ın kabrini görüp
Baş eğip hem eşiğine yüz sürüp
İkrara bend olup durdun mu turnam
Hür şehit de Kerbelada çürümez
Haktan izin yoktur kalkıp yürümez
İmam Hüseyin’in kanı kurumaz
Şehitler serdarın gördün mü turnam
Behlül evcik yapar idi zeminde
Makamını gördü üçmek evinde
Tılsımı da erenlerin ceminde
Kırkların darına durdun mu turnam
Veysel Karan gezer idi Yemende
Serin verdi on iki İmam yolunda
İmam Mehdi hangi vakti zaman da
Nasıl zuhur eder sordun mu turnam
Kul Hüseynim derki Hakka varalım
Varıp dergahına yüzler sürelim
Can baş feda edip şahı görelim
Sen de o sultanı gördün mü Turnam
Okunan iki deyişten sonra Dede Allah...Allah deyince halk ikinci kez secdeye varır ve dede şu duayı okur;
Allah...Allah...Allah...Allah
Yüzyirmidörtbin peygamberler, veliler, nebiler, mürselleri cümle batın, zahir erenleri hürmeti hakkı için.(Secdedeki halk Allah Allah der)
Ey yarabbim! Bize sarsılmaz bir iman,güzel bir ahlak,sabredici bir kalp,şükür edici bir ten,zikir edici bir dil ihsan eyle.(Halk Allah Allah )
Her türlü güçlüğe karşı dayanma gücü,yaşama sevinci, bol sabır ver.
Hanelerimize huzur,sağlık ve bereket ihsan eyle.
Çoluk çocuğumuza akıl,fikir ver.(Allah Allah)
Zalimin şerrinden koru.(Allah Allah)
Görünen,görünmeyen kazadan,beladan sakla.
Dertliye deva,hastaya şifa,yolcuya yoldaş,garibe sîla nasip eyle, borçluyu kurtar yarabbim.(Allah Allah)
Kemteriz,günahkarız,hatalıyız,kusurluyuz.
Beşer ve aciz kullarız, Sen kerem kânisin Yarabbim.
Birsin,nursun,pirsin,sırsın. Evvelde sensin,ahirde sensin, geçmiş ve gelecek günahlarımızı affeyle Yarabbi!(Halk hep bir ağızdan Allah Allah der)
Secdeden doğrulur doğrulmaz sazlar semah çalmaya başlar ve semazenler semah dönerler.
Ela gözlü nazlı Pirim
Gölün senin pervendedir
Ben severim sen kaçarsın
Ha gülüm gülüm nerendedir
Ha canım canım nerendedir.
Akar boz bulanık çaylar
Meyvesiz olur mu bağlar
Akıl ile olmaz sağlar
Hesap yolu sürendedir
Kaşların kurulu yaydır
Mahcemalin bedir aydır
Bahçeye girmek kolaydır
Hesap gülü derendedir.
Derviş bellidir tacından
Dert alıyor dert ucundan
Sefil baykuş verandadır
........................
Derviş Alim der övdüğüm
Aşkın hayâlın kurduğum
Suç benim değil sevdiğim
Sana meyil verendedir
semahlar dönüldükten sonra semah dönenler dara durur ve dededen dua isterler. Dede;
Allah...Allah...Allah...Allah.
Semahlar saf ola,günahlar af ola.
Eğildiğiniz hayırlı gele,hayırlı kapılar açıla,muradınız hasıl ola,dileğiniz kabul ola.
Dildeki dileklerinizi gönüldeki muratlarınızı Şahı Merdan Ali vere,Gerçeğe hû,mümine ya Ali.
Dede yüksek sesle;
Herkes Postuna sakin olsun der ve semah dönenler yerlerine geçerler.
İki veya üç tane Duvazı İmam çalınıp okunur ve arkasından Devhid okunmaya başlanır. Buna Cem birlemede denir.
Ali’nin ismi dört kitapta olunur
La ilahe illallah yazılır
Sevdiceğim Cebrailken Şah Hızır
La ilahe illallah yazılır.
İllallah şahım illallah
Ali Mürşit güzel şah
Eyvallah şahım eyvallah
Hak la ilahe illallah
Hasan bahçesinin gülü açıldı
Şah Hüseyin parelendi saçıldı
Şehit olanlara hülle biçildi
La ilahe illallah yazılır
İmam Zeynel yaralandı akıyor kanı
İmam Bakır kazanında uyur nur donu
İmam Caferin elindedir erkanı
La İlahe illallah yazılır
Musa’yı Kazım Rıza’nın zikri dildedir
Muhammedin hutmu Cemali ondadır
Fatma ananın iki gözü yoldadır
La ilahe illallah yazılır
Şah Taki ile Naki derdi yazıla
Yüz sürelim Muhammedin tacına
Fatma ananın saç bağının ucunda
La ilahe illallah yazılır.
Hasan el askerinin saçı leyladır
Bundan mühimlerin sende meyli var
Mehdi’nin boynunda bühameyli var
La ilahe illallah yazılır.
Birleme bittikten sonra,
Dede;
Dualarımızın kabulü için,günahlarımızın affı için hep Cem birliği ile Allah...Allah der ve son defa secdeye varılır. Halk secdede iken dede;
Allah...Allah...Allah ...Allah.
Şefaat kânidir Hz. Muhammed Mustafa.
Carlara yetişen Ali El Murtaza. Hasan Hulki Rıza,Şahı Şehidi Deşd-i Kerbela.
On iki İmamdan hidayet,ondört masumu paktan şefaat.
Hayır kapısını açarsın,rahmetini yer yüzüne saçarsın, ümidim var Yarabbim günahımızdan geçersin.
Seksen Rum erenleri,doksan Horasan Pirleri,yüz gaip erenleri hürmeti hakkı için bağışla.
Her şeyin hayırlısından ver, hayırlı evlat, hayırlı devlet, hayırlı rızk,hayırlı dost,hayırlı komşu ihsan eyle
Dostlarımızı şad eyle, düşmanlarımızı mat eyle,
Ser şerrinden, şer nazarından,kul borcundan, cehennem narından, şeriat köprüsünden,kabir azabından halas eyle.
Bismi Şah Allah...Allah.Akşamlar hayrola,şerler def ola, müminler şad ola,meydanlar abâd ola.
Nur-i Nebi,kerem-i İmam-ı Ali,Hünkar Hacı Bektaşi Veli.Gerçek erenler demine,gerçeğe hû,mimine yaAli
Halk secdeden doğrulur ve dede devamla;
Eyvallah,Cemaate rahmet.
Secdeniz hak için olsun
Hak ile Muhammedden ayrılmayasınız.
der ve Lokmalara geçilir.
Lokmalar dağıtıldıktan sonra ilk lokmayı Dede tadar ve sonra halk yemeye başlar,aksi halde dededen önce lokma yiyen cezalandırılır.Lokma yemeden evvel Dede ;
Dedem oğlu diyor ki sıtk ile kalbi bütüne,sıra geldi Kahve ile tütüne,Kahvemiz yetti hakka,herkes tabağına...
Dağıtılan lokmalar yenir,sigaralar içilir ve cemin sonuna gelinmiş olur.....
*******
Dedenin duası ile tekrar secdeye varılır. Dua bittikten sonra halk doğrulur ve Dede veya Zakir Semah çalmaya başlar. Semazenler meydana gelir,yere niyaz olur ve dedenin huzurunda dizilirler. Darda durur gibi dururlar ve hep birlikte yere niyaz olurlar ve kalkıp biri birleriyle karşılıklı durup biribirlerinin omuzundan öperler ve semah dönmeye başlarlar.
Semah dönülürken,dede veya zakir deyişler okur.
Ezelden aşıkım ben Muhammed Mustafa’ya
Feda olsun hayatım bütün Al-i abâ’ya.
Acır bî-şübhe onlar bu rûh-u bî-neva’ya
Kabul etsin erenler kul oldum Murtaza’ya
Ne sabrım kaldı artık,ne ârâm-ü karârım
Hüseyn’in ateşiyle yanar kalb-i nizârım.
Tutar eflâki her şeb figaan-ü âh-ü zârım
Revandır seyl-i eşkim feza-yı Kerbela.
Gehi nisyan edersem ne var savm-u salatı?
Unuttum ehl-i beyt’in gamından kainatı.
Olur elbet müsadif nigah-ı iltifatı
Ali’nin rûz-u mahşer hazin bir aşina’ya.
....................
Semah bittikten sonra dede Semah dönenlere dua okur ve “Herkes postuna sakin olsun.” der ve Semahçılar meydanda otururlar. Bu oturuş genelde yan yana olur ama karşılıklıda dizilebilirler.
Düvazimam bittikten sonra Tevhid okunmaya başlar. Buna Cem birleme de denir.
Dede; “Dualarımızın kabulü için hep Cem birliği ile Allah...Allah”der ve herkes tekrar secdeye varırlar. Dede cemde son duasını okumaya başlar. Halk secdeye vardığında Gözcü ayakta durur ve halkı izler. Sazı çalan zakir ile sazı kucağında bağdaş kurmuş vaziyette oturduğu için eğilebildiği kadar sazın üzerine eğilir. Dua bittikten sonra doğrulurlar ve dede;
“Kuş kondu ozana
Hakkı seven sağ ayağını uzata
Erenlerin sefasına
Öküz verenin hayrı kabul ola” der ve herkes rahat oturur. (Geçmişte Cem bitiminde dede rahat otur demeden halktan biri hemen oturuş düzenini bozduğu için ceza olarak Öküzünü kesme cezası verilmiş. O Can öküzünü keserek halka yedirmiştir, ibadet arasında yapılan bu işlem devam etmemesine rağmen onu emsal alarak hareket edilir. Bu yüzdende bu dörtlük okunur.)
Gözcü,Cem boyunca ayakta durarak halkı izlemiştir, yanlış veya kasıtlı hareket edenleri görmüştür. Dede Gözcüden sorar,
“Salonda,insanlar arasında bir olumsuzluk var mı”varsa Gözcü söyler veya gözcünün görmediği ama yanındakilerin gördükleri bir yanlışlık varsa söylenir ve suçlular dara durdurulur ve savunmaları alınır. Gerekirse ceza verilir.(Bu cezalar genelde Lokma cezası olur)
Cemlerde Dara durmak vardır. Dört çeşit Dar’a durulur.
1) Dar-ı Mansur,
2 ) Dar-ı Fazlı,
3) Dar-ı Nesimi,
4 ) Dar-ı Fatıma.
-Dar-ı Mansur ; Mansurun asılması sembolüdür. Pir huzurunda adeta dar ağacında asılı durur gibi durulur.
Eller yan tarafa bırakılmış,boyun hafif yan tarafa eğik halde durulur. Buna Dar-ı Mansur denilir.
- Dar-ı Fazlı ; Dede ( Pir ) Aşkola dediği vakit secdeye varılır. Secdenin anlamı Hz.Fazlının dikili hançerin üzerine yüzüstü bırakılıp hançerin ciğerine saplanması anlamındadır. Bu yolda Fazlı gibi hançer acısı ciğerimdedir. O anı her zaman yaşıyorum demektir.
- Dar-ı Nesimi ; Pir huzurunda diz çöküp oturması,buda Dar’ı Nesimiyi anmak ve Nesimi gibi postumu yüzdürmeye hazırım mesajını vermektir.
Dar-ı Fatıma ; Pir huzurunda dara durduğu vakit sağ ayak baş parmağı sol ayak başparmağın üzerine konur. Rivayetlere göre Hz.Peygamber
( Bazılarına göre Hz.Ali ) Hz.Hüseyinden su istemişler. Hz.Hüseyin bu isteği yerine getirmek için hızla yerinden kalkıp koşarken sol ayağının baş parmağı yere çarpmış ve kanamış.
Hz.Hüseyin suyu verirken görmesinler diye sol ayak başparmağını sağ ayağıyla saklamaya çalışmıştır. Buda saygının bir ifadesi olarak değerlendirilir.
Dede, Dara duran talibe hitaben “ Aşk ola” dediği vakit talip Fazlı Darına durur ve Dede yüksek sesle :
Ey talip,Cesedine can verdi,kalbine iman verdi. Söylemen için dil verdi. Tutman için el verdi. Ne gördün Ne işittin? Aldığın var ise ver. Ağlattığın var ise güldür. Döktüğün var ise doldur. Yıktığın var ise kaldır...der.
Talip,Dara durmuş vaziyette,yüksek sesle ;
Bismi Şah..Allah..Allah..Erenler,yüzüm yerde özüm darda. Erenler meydanında,Muhammed Ali divanında, pir huzurunda, canım kurban,tenim tercuman. Bu fakirden ağrınmış, incinmiş, gücenmiş can karındaşlarından var ise dile gelsin,bile gelsin. Hakkını talep eylesin. Allah eyvallah. Gerçekler, gerçek erenler demine Hû.
Bir başka sesleniş ise :
“Özüm darda,yüzüm yerde Pir huzurundayım!
Ben fakirden ağrınmış,incinmiş varsa dile gelsin bile gelsin!
El gövdenin kaşındığı yeri bilsin!
Hakkı olan hakkını istesin”
talibin bu isteğini dede biraz farklı bir şekilde halka duyurur:
“Canlar,bacılar,kardaşlar. Dardaki bu can (bu talip) Nesimi gibi yüzülmeye, Mansur gibi asılmaya hazırım diyor.
Mansur gibi ip boynunda,fazlı gibi hançer ciğerinde hazır beklemektedir.
Ağlattığını güldürmek, döktüğünü doldurmak istemektedir.
Görüp de göstermeyenin,bilip de söylemeyenin üstündedir yaptıkları
Razı mısınız dar çeken candan” der.
Talip,geçmişte yaptığı yanlışlar varsa anlatır ve bu konuda bağışlayıcı olmalarını ve af edilmesini ister. Talip bu yaptıklarını itiraf etmezse cemde hazır bulunan canların birçoğu tanıdıkları için bildikleri suçları orada açıklarlar ki buda daha kötü olur. o yüzden talip bütün suçlarını anlatır.
Cemlerde ceza verilen suçlular iki kategoride değerlendirilir
Biri Düşkünlük,
Birde hafif suçlar vardır ki bunlar
-Küfür,
-Borcunu ödemeyen
-Dayak atan,kavga eden,
-İftira eden, bunlar için verilen cezalar geçicidir.
Bazı suçlular birkaç ceme alınmazlar,bazılarına kurban kestirilir,bazıları ile belli bir süre kimsenin konuşması yasaklanır. Düşkünlere çok ağır cezalar verilebilir ama hiç bir şekilde ölüm cezası olmaz. Çünkü ölüm sadece vade yeterek olur. İnsanın insanı öldürmesi Alevilikte kesinlikle yoktur. Bu yasakların kalkması ile düşkünlüğü kalkmış olur.
Dostları ilə paylaş: |