Yavaş yavaş ölürler Seyaat etmeyenler



Yüklə 1,02 Mb.
səhifə1/11
tarix15.01.2019
ölçüsü1,02 Mb.
#96702
  1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11

Yavaş yavaş ölürler
Seyaat etmeyenler,
Yavaş yavaş ölürler okumayanlar,
Müzik dinlemeyenler,
Vicdanlarında hoş görmeyi barındırmayanlar. 
Yavaş yavaş ölürler,
İzzetinefislerini yıkanlar
Hiçbir zaman yardım
İstemeyenler. 
Yavaş yavaş ölürler
Alışkanlıklara esir olanlar,
Her gün aynı yolları yürüyenler,
Ufuklarını genişletmeyen ve değiştirmeyenler,
Elbiselerinin rengini değiştirme riskine bile girmeyen,
Veya bir yabancı ile konuşmayanlar. 
Yavaş yavaş ölürler
İhtiraslardan ve verdikleri heyecanlardan kaçınanlar,
Tamir edilen kırık kalplerin gözlerindeki pırıltıyı
Görmek istemekten kaçınanlar
Yavaş yavaş ölürler. 
Yavaş yavaş ölürler
Aşkta veya işte bedbaht olup istikamet değiştirmeyenler,
Rüyalarını gerçekleştirmek için risk almayanlar,
Hayatlarında bir kez dahi mantıklı tavsiyelerin
Dışına çıkmamış olanlar. 

Yavaş yavaş ölürler…




Isıtmayan güneş,ıslatmayan yağmurlar zamanındayız.
Yaşanamayan aşklar,hikayeden sevgilerin ânındayız.
Yüzlerde sahte gülüşler,
Ağızlarda yalan sözler,
Dokunuşlar bile ihanet kokarken,
Nerede o yürekten bakışlar,iz bırakan gözler.
Güneş hep doğacak,
Yağmur yine yağacak,
Ne biri ısıtıp ne diğeri ıslatacak,
Sahte insanlığın dünyasındayız.(Karadayı)

Ne diz çökmek ayıp,ne de gözyaşları dökmek,
Sevdanı anlatırken,bir anlayamayana.
Ne haykırmak,bir dağın tepesinde gökyüzüne bakıp seviyorum seni diye,
Ne de elinde yüreğinle ona koşmak ayıp.
Dilenmek sevdayı,ıslak bir mendille,
Ya da yollara düşmek ardından ona kavuşayım diye,
Onca yanlışlar,günahlar arasında bunlar mı ayıp,
Asıl adam gibi sevip sevilmeden göçüp gitmek acı bir kayıp.(Karadayı)

Ne şiirler yazdım sana,senin uğruna,
Bir bakıp bir tenezzül edip okumuyorsun.
Eller anladı,melekler bile ağladı,
Sen beni neden,neden anlamıyorsun.
Kanadı kırık bir güvercin misali,
Yüreği sana prangalı,
Ve ellerimde hâlâ çiçekle beklerken ben,
Uçamayan güvercine,
Senin için solmayan çiçeklerime,
Hiçmi acımıyorsun,
Yeter artık,
Kalbinin demir parmaklıklarını neden açmıyorsun.(a.D)


Öylesine bir pazar,
Ya yağmur ya da kar bozar,
Soğuk dışımızda kalsın,
Yüreğimiz sıcak ya,gerisi kaç yazar.
Aylardan ocak,
Mevsim azcık kış,
Yeni dostlar aramaktayız köşe bucak,
Bugün kim bilir kaç kalp kırılıp,kaçı onarılacak.
Bizde gönüller hep yumuşacık,sıcacık,
Hep yazı yaşarız,bazen gelse de kış azıcık.(Karadayı)

Bir şiir yazsam diyorum,
Okuyan mutlu olsa,
Aç ise karnı doysa,
Kimse ağlamasa bir daha.
Yazıyorum olmuyor,
Kimsenin gözü doymuyor.
Mutlu olanın kalbi tok,
Açın halinden anlayan yok,
Bu zamanda ağlayan çok,
Yazsam olmuyor,sussam olmuyor.
Beton dökülmüş kalplere,
Sevmiyor,sevilemiyor,
Sevsen anlamıyor,sevilmeyi çoktan unutmuş bilmiyor,
Gözler kapanmış,gönüller beton yığını,
Aç olanı,tok olanı fark etmiyor.
Bir şiir yazsam diyorum,
Kalem yazmıyor,kağıt kabullenmiyor.(Karadayı)


Elbet bir gün dört yanımız kürek kürek toprak olacak,
Her karışı kanla kazanılmış,
Sonraları parsel parsel bedavaya satılmış olsa da,
Bizi saran topraklar yalnız bizim kalacak,
Gerçek sahiplerini kucaklayacak.
Bir zamanlar üzerinde özgürce dolaştığımız,
Uğruna şehitler verip ağıtlar yaktığımız,
Çiçeklerle fidanlarla gözümüz gibi baktığımız,
Bu topraklar yalnız bizi sarıp sarmalayacak.
Biz yine özgürlük çiçekleri misali fışkıracağız bu topraklardan,
Dikenlerimizle alacağız hıncımızı haince sahip olanlardan,
Yine defedip göndereceğiz onları buralardan,
Yalnız bizi saracak,bizim için bereketlenecek,rahmetle bir olup bizi bağrına basacak.(a.D)

Siz nereden bileceksiniz,
Benim göz yaşı pınarlarımın kuruduğunu,
Sizin için atan bu yüreğin,
Yine sizin yüzünüzden kavrulduğunu.
Çok mu şey istedim ki benliğinizden,
Sevin sevilin,bırakın dünya malı dünyada kalsın,
Vazgeçmeyin insan olmaktan,parayı pulu gözü olan alsın,
Ama temiz yürekler,hep birlikte sonsuza varsın.
Zor mu,gerçekten bu kadar zormu,
Kaybetmeden insanlığı,
Kirletmeden varlığını,
Bir kez bu bedende bu ruhla yaşadığını,
Anlamak,yaşamak,hayatı paylaşmak,
Bu kadar zor mu?
Çok mu şey istiyorum bilemiyorum,
Böyle günleri görmeden gidemiyorum.(Karadayı)

Kaç kişiyi öldürdün şimdiye kadar ihanetlerinle,
Kimbilir kaç kişiyi sırtından vurdun arkalarından konuştuğun sözlerle,
Kimlerin gözlerinin içine baka baka söylediğin yalanlarla katlettin,
Kaç gencin daha ömürlerinin ilkbaharındayken hayatını mahvettin.
Meziyetmiş gibi tüm bunlar insan içine çıkabiliyorsun ya,
Hiçbir şey olmamışcasına yeni körpe yürekler arıyorsun ya,
Onca yaktığın kalplerin ateşi sönmemişken,onlar ağlarken sen gülebiliyorsun ya,
Sana söyleyecek tek bir kelime bulamıyorum,nefret bile etmeyip,sadece acıyor acıyorum.(karadayı)
Sen şen kahkahalar arasında bir ömür sürerken,
Etrafındaki inlemeleri,çığlıkları,haykırışları hiç duyabiliyormusun.
Ayakların yere değmezken,çamur balçık nedir bilmezken,
Yırtık ayakkabılar,yamalı pantalonlarla karanlık ve batak sokaklardan okula giden çocukları seyrediyormusun .
Onlar gibi ekmeği bölüp,
Her bir insanı sevip,
Acıları bal edip,
Adam gibi ölebiliyormusun.
Doğuştan taktığın at gözlüğünle,
Görmek istediğinden başkasını görebiliyormusun.
Ey yaşadığını sanan zat-ı muhterem,
Sen gerçekten insan olarak mı yaşıyorsun .(karadayı)


Bir kez olsun beni yanıltmayın,aldatmayın,ağlatmayın ne olur.
Bir kez olsun pişman etmeyin doğduğuma,aranızda olduğuma.
Uçan balon misali verilmiş sözler,
Ağızlarda sakız olmuş yalan yeminler,
Gözümün içine baka baka ihanetler,
Bir beden ya da üç kuruş uğruna hançerlemeler.
Biriniz çıksın,bende yok bunların hiçbiri desin,
Biriniz elimi verdiğimde kolumu istemesin,
Ne olurdu bir kişi de ömür boyu hiç üzmesin,
isyanın kendime,şikayetim yaradana,sözlerim anlayana.
Yitirdim umudumu yavaş yavaş gidiyorum,
Neden,niçin,kimin için geldim bu dünyaya bilmiyorum.,(karadayı)

Bir ömür kaybedebilirsin herşeyini birer birer,
Bırak gitsinler,birtek kişiliğini kaybetme asla,
Dost gelir düşman gider,düşman gelir dost gider,
Kalsan da yapayalnız çırılçıplak,kendini yalnız yaradanına yasla.
Her kişi bir olmaz,kimi düzgün,kimi üzgün,kimi yanlış rotada seyreder,
Sen sen ol kendini onlarla değil,insan olmakla kıyasla.

Bu sabah herkes mutlu uyansa,
Günboyu ağlamasa hiçbir yürek,
Elele omuz omuza birgün yaşasak,
Kimse yaralamasa,öldürmese bir diğerini,
Bir silah ya da bir çift sözle.
Ayrılmasa hiçkimse sevdiğinden,
Şükretse herkes dünyaya geldiğinden.
Kin değil sevgi,nefret değil aşk olsa kalplerde,
Küfür değil iltifat,silah değil çiçek olsa ellerde.
Kendi ekmeğini yese her Allahın kulu,
Göz koymasa diğerinin aşına,uzanmasa eli kolu,
Bir gün yalnızca bir gün böyle yaşansa,
Yazarken hayali bile güzel,bir de gerçek olsa.(a.D)


Her zaman dedim ya;adam gibi sevmek lazım,
Ama galiba önce sevmeyi öğrenmek lazım.
Önce sözlere değil gözlere,
Tutarken titriyormu bakmalı ellere,
Seviyorum seni derken,uzanıyormu o cümle yüreklere,
Görmek,hissetmek,yaşamak lazım.
Onsuz olamamalı,
O sensiz nefes alamamalı,
Bir an ayrı kalamamalı,
İşte o zaman seni seviyorum demek lazım.
Bunların yeşermediği,
Bunların yaşanmadığı yerde,
Aşkmış sevdaymış nemelazım.(a.D)


Hayat paylaşınca güzel,
Ama neyi?
Ne kaldı ki paylaşacak,
Ne bıraktılar bize güzel olacak.
Ne aşk,ne sevda,
Ne mutluluk,ne fâni dünya,
Gözümüz yok zaten parada pulda,
Bir çıkarlar,menfaatler kaldı,
Onlar mı paylaşılacak???(aposözü)

Silin beni.
Beni silin yoklama defterinden,
Albümlerden,karelerden,
Kara tahtadan,hatıralardan,
Silin beni belleğinizden.
Önceleri komedileri oynadık,mutluydu yüzler,
Trajedi başladı ve düştü maskeler birer birer,
Şimdi dramlardayım,kim benimle beraber,
Ya beni silin,ya da gideyim kendiliğimden.
Birlikte yaşamanın kıymetini bilenmi kaldı,
Oysa çocukluğumuzda sevgi,barış,özgürlük herşeyimiz vardı.(karadayı)

Sokaklar daha sıcak,
Varoşlar daha yürekten,
Sıkıldım sahte insanlardan,
Gösteriş budalaları sosyeteden.
Garipler cömert olur,
Söker verir kalbini yeter ki iste,
Varoşlar hep sımsıcak,
Yağmurda,karda,siste.
Yoktur onlarda babam sağolsun,
İsterlerki candan ol,biraz da insanlık olsun,
Şımarık bebeler bulamazsın oralarda,
Ekmekleri sevgi,aşları kardeşliktir,
Sizin şaşalı caddelerinizde bunları nerden bulsun.
Koskoca yürekli insanların yaşadığı yerdir arka sokaklar,
Arasanda bulamazsın hanımevladı,sosyete çocuğu ya da korkaklar.(a.D)



Etrafta insanlıktan eser kalmamış,
Ben insanım demeye yüzümmü kaldı,
Elalem uçkurunda, dünya malı hırsında,
Aralarında olmamın ne alemi vardı.
Dost,hısım akraba hikayeden ibaret,
Camiden çıkar çıkmaz paraya pula ibadet,
Beklemeye ne hacet,zaten kopmuş kıyamet,
Vicdanlar körelmiş,kalpler karardı.
Herkes birbirinin tabutunu omuzlayacak,
O gün söylenecek bir çift söz kalacak,
Ey gözü doymaz sen böyle yaşamaya devam et,
Ben ne cevap vereceğim,hoca bana soracak.
Herkes karnı doyacak kadarını yer,
Gideceğimiz ayrı değil,hep aynı yer.(a.D)


Niçin kırarız birbirimizi,
Neden vururuz yerden yere,
Ölmeyecekmiyiz kardeş.
Terkederiz sevdaları,
Yazık olur terkedilenlere,
Ölmeyecekmiyiz kardeş.
Geçmişim paraya pulu,
Peki neden paylaşamayız mutluluğu,
Ölmeyecekmiyiz kardeş.
Dost satılır,aşk satılır,
Utanmadan vatan bile satılır,
Ölmeyecekmiyiz kardeş.
İçindeki düşmanı öldür,
Düşman gördüğünü öldürsen ne,
Ölmeyecekmiyiz kardeş.
Aynı dünyada ayrı dünyalarda gibi yaşayıp gidiyoruz,
Birgün ölmeyecekmiyiz,
O mâlum günde birbirimizi görmeyecekmiyiz kardeş?????
(karadayı)


Kayacak birgün ayağının altındaki toprak,
Hani o dost,arkadaş dediklerini bir anda ayaklarınla onun arasında bıraktığın,
Sonra tepelerinden ezdiğin karınca misali baktığın,
Kayacak ve ebedi istirahtgahın değil,
Ezelden ebede acılar mabedin olacak,
Ezdiklerin,canına kastettiklerinle birlikte karışmış kürek kürek,örtülecek üstüne,
Hapisanen olacak.
Yaşarken üstündeydin ya bulutların,
Ulaşılmaz erişilmez uzanılamazdın ya,
Tepeden baktıkların kürekçin olacak,
Ve her yanın mahremlerinle,işlediğin günahlarınla,
Ayaklar altında hiç sandığın toprakla karışıp,
Dolacak üstüne bir daha açılmamacasına dolacak.
Öldürdüğün yürekler,kirlettiğin bedenler bir bir yıkanıp huzur bulurken,
Yedi kat arşa yükselip yaradanla kucaklaşırken,
Sen daha derinlere,yedi kat derinliklere gömülseydim diyeceksin.
Ne yüzün kalacak insan içine çıkmaya o hesap günü,
Ne de görebileceksin gökyüzündeki nûru,
Tertemiz ruhlar dirilirken birer birer,
Büyük bir şehvetle ezdiğin toprağın altında yılanlarla,çıyanlarla ve yanından ayırmadığın şeytanınla azapların en büyüğûnü çekeceksin beraber.
Bunlar rüya değil,olmuş ve olacak gerçekler,
Ya şimdi daha ölmeden uyan gaflet uykundan,
Ya da dönüşü olmayacak yolunda devam et,dur demeyecekler,
Kimseler kurtaramayacak seni o kör kuyudan.(karadayı)



Bir ömür hiçbir canlıyı incitmedim,
Neşeyi de acıyı da paylaştım.
Kul hakkında yetim hakkında hiç ve asla gözüm olmadı,
Zenginin parası zenginin,fakirin mutluluğu yüreğinin dedim,
Asla doğrulardan vazgeçmedim ama katiyen kalp kırmadan.
Varsa paylaştım,yoksa gocunmadım,
Tanıyım tanımayım herkesin derdine derman olmaya çalıştım gücüm kadar,
Cümle alemin fikrine saygı duydum,
Makamdakilerle de dost oldum,bir dilenci ya da bir seyyar satıcı,bir ayakkabı boyacısıyla da aynı dostluğu paylaştım.
Beddua almadığıma inanıyorum,
Herkesin mutluğu için ne istendiyse gönlümü verdim,
Ve en önemlisi;Yüce yaradan kutsal kitabımızda,bir insanoğlundan nasıl yaşaması gerektiğini bildirdiyse,diğer canlılarla nasıl olmamı istediyse bir ömür öyle yaşadım ve her an tanrımı yüreğimde taşıdım,hiç ayrılmadan.
Şimdi bana hâlâ eski komünist diyorlar.
Ben anlamış değilim,
Varın siz söyleyin ben neyim???
(Aposözü)


Her yeni bir güne,yeni umutlarla uyanmak,
Ruhun insan sevdasıyla dolu,
Ve için kıpır kıpır,
Hayali bile güzel diyerek,paylaşarak yaşamak.
Doğmak ölümün başlangıcısıysa eğer,
Ona yavaş adımlara gideceksin,
Ama hayatı sevgiliye koşarcasına yaşayarak,
Ve birgün diyeceksin;ölüm tek kişilik özgürlükmüş meğer.(karadayı)

Kadın bir çiçektir aslında,dikensiz,
Tablosu çizililesi,
Ellerinle büyütüp,
Solarken diriltip,
Gözün gibi esirgeyeceğin,
Ve yaşayamayan sevgisiz.
Yeter ki düşmesin kimi iki ayaklıların eline,
Ot olur,saman olur,
Koparılıp yenir,
Doyurur aç gözlülerin bitmek bilmeyen hayasız arzularını.
Bir çiçek görmeli kadına baktığında insan,
Göremiyorsa eğer,adı insan olsa da kendisi hayvan(aposözü)

Her gidişinde yapayalnız kalıyorum,kimsesiz,
Heryer kararıyor,her yer sessiz.
Anammı,babammı ,sevdiğimmisin bilemiyorum,
Yanımda olmayışın dostsuz,arkadaşsız,neşesiz.
Hep yalnızları oynuyorum yokluğunda,
Oysa eş dost geçinenlerin çokluğunda,
Bilsem de bu son gidişinin dönüşü yok artık,
Bir haber yolla,
Ya da iki damla yağmur yüreğime serpilsin,
Yolla meleklerle, fırsat bulduğunda.(karadayı)

Kiminin gözüne,
Bazen yüzüne,
Sözüne ya da özüne,
Aşık olabilir insan.
Temiz bir ruh,artniyetsiz bir kalp gerek.
Ama unutma ki AŞK;
Yürek ister,
Cesaret ister,
Sadakat ve sabır ister,
Kimi zaman cefa,daima da vefa ister.
Gözün alıyorsa eğer,ol olabildiğin kadar.
Aşkı herhangi birşey sanıyorsan,
Ot gelmişsin,saman olarak gidersin.
(aposözü)


Sana korktuğumu söylesem,
Kimbilir neler düşünür,neler dersin benim için.
Tüm bildiklerini bile silersin belki de bana dair kimbilir,
Korktuğumu söylesem sana.
Nerelere uzar gider güvenceler,
Belki de uçtu şu an yüreğindeki güvercinler,
Söylemesi zor biliyor ve söylüyorum,
Boğazımda düğümlenerek heceler.
Bir sor desem sana,
Bir sorsan neden korktuğumu,
Evet korkuyorum sana,seni sevdiğimi söylemekten,
Ama ölüm gelse dayansa kapıya,vazgeçmem asla seni sevmekten.(karadayı)


Seni sana soramazdım,
Ama seni tanımayı çok isterdim.
Kuşlara,çiçeklere
İki yanındaki meleklere,
Sormam gerekti seni,
Çok isterdim seni tanıyabilmeyi.
Oysa onca yıl geçti,
Elele,göz göze
Sonsuz sevişmelerle,
Herşeyinle benimdin belki de,
Lâkin birşeyler eksik,
Birşeyler noksandı içimde.
Ve hikayemizin sonunda anladım,
Veda bile etmeden gidişinle.
Hatırlarım hâlâ,
Gülüşünü,sevişini ve gidişini,
Aklımda kalmayan birtek şey var,
O koyuyor,o oyuyor içimi,
Tanıyabilemedim ben seni.(a.D)



Ne kimselere özendim,
Ne de birileri gibi olmak istedim.
Kendim oldum,kendimi yaşadım,
İnsan aşkıyla,sevgiyle,hoşgörüyle.
Yapılan kötülüklere hafızamda yer vermedim,
İyilikler daima yüreğimde.
Kimseye kötülüğüm dokunmamış,zararım olmadı,ne haddime,
İyiliği meslek edindim,yazmadım bir kenara gün gelip de başa kakmaya.
İsteyen derdini,sıkıntısını versin bana,
Çekerim,yaşarım ortak olurum derdine,
Kendimi yaşarım amma,
İsterlerse ölürüm başkasının yerine,
Yeterki zarar vermesinler insan sevgime.
Beni tanımadan yargılamasınlar,
Sevdamı yanlış algılamasınlar.
İkiyüzlülerin bile iyi yüzlerini görmeye çalıştım,
Kafama takmasam da,nankörlüklere alıştım.
Dileyen ardımdan istediğini söylesin,
Ama haddini bilip insanlığıma gölge etmesin.(aposözü)


Adım HİÇ,soyadım BİRŞEY,
Yaşıyormuyum onu bile bilemezken,
Nasıl olsun hayallerim.
Geçmiş,adı gibi geçmiş gitmiş,
Sevgiler tükenmiş,
Hayat bir filmdi sanki,
Seyredilmiş ve bitmiş.
Hatırlatmasam,
Kimsenin bu dünyada olduğumdan haberi yok,
Arayan yok,soran yok,vefasız çok,
Neden,niçin bilmiyorum hâlâ buradayım,
Her sabah yeniden isyanlardayım,
Bir ömür tüm arzular kalmışsa yarım,
Boşa alınacak nefeslerle,
Anlamsız nedenlerle,
Laf olsun diye sevenlerle,
Beklenecek çare yok.
Ve o gün geldiğinde son bulacak herşey,
Bomboş bir mezar taşı olsun çünkü adım HİÇ,soyadım BİRŞEY.(aposözü)


Sevmek bir ömür ister,
Sevişmek gibi anlık değil,
Cüret ister,yürek ister,
Aslı olmalı,sureti değil.
Koskoca bir kalple herkesi kucaklamalı insan,
Sevgide aranmamalı yer,zaman ve mekân,
Ne teneffüse çıkmalı,ne de yıllık izne,
Son nefese dek sevmeli,sevilebilmeli her zaman.
Sev,sevil ki hep yücel,
Hayat sadece sevince güzel.(a.D)

Hepinizi çok seviyorum,


Sevgililer gününüzü kutluyorum.


Sevda sürgün,
Aşk müebbettir infazsız,
Kelepçeli,prangalı.
Razıysan sevdağlan,
Yüreğin kabulleniyorsa aşık ol.
Yoksa ne kendini kandır,
Ne de kendine bağladığın kalbi gün geldiğinde kahret,
Onun umutlarını mahvet.
Yaralı kalplere bir yenisini eklemeye hakkın yok,
Ya adam gibi sev,ya da vakit geç olmadan terket.(aposözü)

Bir anlık zevkler uğruna geliveririz dünyaya,
O anlık keyifler öncesi cümbür cemaat eğlenirler davullarla zurnalarla,
Dokuz ay mahkumuz oval tipi cezaevi tek kişilik koğuşunda,
Ağrılarla sancılarla açarız gözlerimizi şu meçhul hayata.
İsmini sen koyamazsın,
Kaderini yazamazsın,
İki kişinin eserisin,
Bu kanunu bozamazsın.
El bebek gül bebek geçer seneler,
Sen büyüdükçe çevrende açılır çeneler,
Bir ana bir de baba vardır imal edip büyüten,
Diğerleri zamanla anlaşılır,iyi ya da kötü huylu keneler.
Seçme seçilme hakkın yok,var deseler de yalan,
Mühim olan hep uyuma,biraz erken uyan,
Madem geldiğin yere birgün mutlak döneceksin,
Doğrularını sen yarat kimselere sormadan.
Hepimiz eşitmişiz gelirken fâni dünyaya,
Yaşarken göreceksin gideceksin anyaya,konyaya,
Ruhunu hep temiz tut,bedenin kirlenecek,
Onu temizlemek işi de son görevdir hocaya.(a.D)


Yazacak birşey kalmıyor artık,
Nedense okuyan anlayan yok,
Yüzler asık,çehreler düşmüş,
Sevdaymış,aşkmış hepsi bombok.
Kimsenin kimseye güveni kalmamış,
Elalem yaşananlardan hiç ders almamış,
Madem tek yaşayacaktık doğmamız neden,
Neden insan,tanrının istediği gibi insan olmamış.
Bilseydim böyle yaşanacağını bu alemde,
İnat eder çıkmaz,beklerdim ana rahminde.(a.D)
Kadın çiçek gibidir,
Ellerinle büyütüp,
Gerektiğinde solar iken diriltmesini bileceksin,
Sevgin ona hayat suyu olacakcasına seveceksin.
Yoksa batıverir dikenleri,
Ellerin değil,yüreğin kanar,
Bambaşka düşüncelerle yaklaşırsan eğer,
Hepsi gül olmayabilir,
Bakmışsın karşına kaktüs çıkar.
Ya soldurmayacaksın çiçeğini değerliyse,
Ya da oturursun kaktüse doğrusu eğrisiyle.(aposözü)


Yüklə 1,02 Mb.

Dostları ilə paylaş:
  1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin