Yavaş yavaş ölürler Seyaat etmeyenler



Yüklə 1,02 Mb.
səhifə5/11
tarix15.01.2019
ölçüsü1,02 Mb.
#96702
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11

Birgün ben de gidecem,
Ve inadına dönmeyecem.
Biriniz yıllar önce bir haber bile vermeden,
Diğeriniz,birkaç yıl önce allahaısmarladık demeden.
Sevenlerim gitti,
Yüreklerinde hissedilmediklerimle kaldım,
Yaşayıp gidiyoruz sözde,
Seni seviyorum sözünü işitmeden.
Hiçbiriniz sözünüzde durmadınız,
Düşünmediniz beni bir başıma koyup giderken,
Şimdi ben çölde susuz,
Geceleri uykusuz,
Yalnızlıktan her yanım buz,
Nefes almaktayım istemeden.
Birgün ben de gideceğim haber vermeden,
Kim kaldıki versen ne,vermesen ne zaten,
O çok sevdiğim iki renkle;
Önce beyazlar içinde,
Yoldaki emanet sandıktan inince,
Sonra toprağın rengi,her tonu ayrı güzellikte,
İnadına dönmeyeceğim,
Ey kalanlar;
İsteseniz de,istemeseniz de.(aposözü)


Soluğu bir gün yanımda alacaksın.
Ama benden sana ne bir ses ne bir nefes,donup kalacaksın.
Önce malum ses çınlayacak kulaklarında;
Aradığınız kişiye ulaşılamıyor!!
Sonra ne kadar bildik tanıdık varsa bir bir arayacak,
Yollarda görüp de sordukların başlarını iki yana sallayacak,
Ardından hastane,karakol,adliye vesaire,
Ama hepsi nafile.
Acı acı çalarak geçen her ambulansta beni var sanacaksın.
Ve nihayet soluk soluğa bulacaksın.
SEN konuştukça ben hep susacak,sen ise ağlayacaksın,
Çünkü o an;başucumda dikili taş ve üstümü örten toprakla konuşuyor olacaksın.(aposözü)


Sende ne vardı anlayamadım.!
Herkes gibi kandırmalar,
Neden bilmiyorum inandım.
Sahte sözler gülücükler,
Bile bile kandım.
Aslında iyi,hoş onca güzel Gün Ay yıl geçirdik gerçek misali,
Hatta ilk başta ben sana 
yandım,
Her geçen an göz göre göre bağlandım,
Daha önce seyrettiğim filmlere benziyordu aynen,
Sonunda seven kalıp,sevmesini bilmeyen giderken.
Hep aynı hayatları yaşıyoruz malûm,
Bunca boşa zaman kaybettirene demezler mi zalim,
Hiç yaşanmamışcasına giderler bir bir,
Ne bir daha sevecek hal bıraktın ne de kaldı mecalim.
Tüm sevgiler buysa yokum ben,
Git gidebildiğin çöplüğe gelmem peşinden,
Kim kaldı ki sevdadan anlayacak hani nerde?
Bir ömür sahte sevgileri hurdaya atmakla geçti yüreğimden.
Sende ne vardı hâlâ anlamış değilim,
Ne kalp bıraktın gidişinde,ne de yerinde kaldı benliğim.
Farkınız yoksa sevmek niye,
Uğruma hasta bile olamazken sen,
Hem gittin
Senin için ölürüm,
Canım senin,
Diye diye.(aposözü)


Ayışığını düşün,
Ama öyle güneşe muhtaç olmadan,
Güneş kadar ısıtan yüreğini insanın,
Işıtan göz kamaştırıcığıyla çevresinin,dünyasının.
Yalan ya da abartı arama bu sözlerimde,
Ben şahitim gördüm,görüyorum gözlerimle.
Ve mutluluğu,neşeyi,muhabbeti düşün,
Hayal etmene gerek yok,
Hepsi de güneşe muhtaç olmayan ay'ın gözlerinde.
Kimdir nedir diye sorma bana,
O ışıttığı kadar da gülümser adama,insan olana,
Bu bir şiir değil,bir anlatı,
Bir insanın ay,güneş oluşunun kanıtı,
Bir gör bir tanı çok isterim,
O an kouşmasan da olur,çünkü ben biliyorum yanıtı,
Ay'ın güneşe dönüştüğünü kimse bilmeyecek,
Gözlerinin fer'i hiç sönmeyecek.(aposözü

Önce kim olduğunu bileceksin,
Sonra nerden,nasıl geldiğini?
Sonunda ahkâm keseceksin,
Ne oldum değil ne olacam diyeceksin,
Helâl, lokma yiyeceksin.
Dünyayı sen yaratmış gibisin,
Güneş sayende doğuyor,
Açlar sanki sayende doyuyor.
Para var huzur var sanıyorsun,
Oysa varlığına aldanıyorsun,
Tanrı gözünü doyursun derler,
SEN hâlâ keş arıyorsun,
Önce dua almayı öğren,
Yoktur seni benden iyi bilen,
Beş vakitle İş bitmiyor,
Azrail geldiğinde diren bakalım diren.
Oturdurmu masaya miden ne alırsa onu yersin,
Gözün doymaz ama mecburen yarabbi şükür dersin,
Çördük biz ne adamım diyenler gördük,
Gün gelir anca dört kişiyle gidersin.
Sakın yüzüne insan maskesi takma,
Para görünce tanrı diye tapma,
Elalemin sırtını merdiven yapıp çıkarsın ama,
Dikkat et merdiven çekiliverir,
Aman aşağıya doğru taklalar atma.
Seni dünyaya insan olarak getirdiler,
Allahın sopası yok,bir namazda götürürler.(aposözü)


Yüreğin yoksa,
Beynin jetonsuz çalışmıyorsa,
Ne kimseye acıyabilir,
Ne elalemce adam yerine konabilir,
Ne de insan olabilirsin.
Önce çırılçıplak doğduğunu,
Ve öyle de öleceğini düşün,
Kefenin cebi yok derler,
Hadi hatırın için diktirelim,
Hani nerde cebe uzanacak eller,
Acaba kaç kişi yürekten iyi bilirdik diyecekler.
Bu yürekle sen kimseye acıyamazsın,
Acıyorum sandıkların olmasa,
SEN kazı-kazan bile kazıyamazsın....!
(aposözü)

Bana ne yaptınız bilmiyorum?
Önce sol yanımdaki çalar saat misali sevgiyle çalışanımı aldınız,
Kimi tenis oynarcasına eğlendiler,
Kimi avuçlarında paramparça etti,
Sesimi çıkarmadım.
Sonra aklımı başımdan aldınız.
Siz'i tanıdıkça,gördükçe gerçekleri,
Ne akıl ne fikir bıraktınız,
Oyuncak oldum,oynadınız.
Üzerimi örten kıyafetler içinde boş bir beden kaldı çuvala benzer,tecavüze uğramış bir ruhla dolu.
Sesimi çıkaramıyorum.
Oysa ne hayallerle başlamıştı hayat;
Ben hep mutlu edecektim hepinizi,
Yalnızca bekleyecektim gülümsemenizi,
Hergünümüz bayram olacaktı,
Ne öldürmesi,hiç kırmayıp elele sevecektik birbirimizi.
Yarınlar bizim demiştik,
Geçeli çok oldu,yarın mı kaldı,
Kardeşlik,barış,özgürlük istemiştik,
Geç oldu,onların yerini para pul aldı.
Sesim hiç çıkmıyor artık,konuşacak beden mi var?
Ruhum o çuvalda çırpınıyor,
Dünya bitmiş,insanlık ölü,çuval bile dar.(aposözü)


Hayat bir umutsa,
Nereye kadar,
Aşk mutluluksa neden insan sevgisini satar,
Sevdası yük gibi gelir,gün gelir üzerinden atar,
Umutları yıkmaya,aşkları söndürmeye kimin ne hakkı var.
Biz paranın pulun umudunda değil,
Karşılıklı sevgilerin hayalindeyiz,
Satılık yüreklerin değil,
Temiz kalplerle sonsuza doğru seyir halindeyiz.
Engin denizlerde martılar şarkı söyler,
Sadakate susamış aşk mağdurları gibi,
Gemide ihanete yer yok,hep birbirini sevenler,
Umut emek istese de,aştık o dalgaları 
Gitmekte ve dönmekteyiz Mevlâna misali,(aposözü



Sen hiç yalnızlıkla dans ettinmi,
Bir ömür ona dansı öğretmekle geçti.
Önce twist ile başladık ikimiz de gençken,
Sonra rock mock derken alıştık birbirimize,
Yakışıyordu ikimize,
Kimseler görmeden,
Müziği duymadan.
Hayat geçti haberimiz bile olmadı,
Sanki geriye dans kalmadı.
Zaten bir o terketmedi beni,
Biliyordu onu nasıl sevdiğimi.
Ayrılmaz muhteşem ikiliyiz,
Yıllardır yalnız birbirimizi biliriz,
Belli ki asla bırakıp gitmeyecek,
Ama dansımız son tangoyla bitecek.
(aposözü)



Biz iki ayrı hayatın,
İki ayrı insanıyız,
SEN kadın,ben erkek,
Farklı zamanları yaşamaktayız.
Yazılmış kaderler aynı,
Ayrı senaryolarda oynamaktayız.
Dünyalar aynı,
Mekânlar farklı,
Ayrı sahnelerde,
Rolleri paylaşmaktayız.
SEN yolun yarısı ama aşkın başlangıcında,
Ben ise son perdenin inmesini bekleme zamanında.
Bana bak ve umutlan,
Aşka dair ne varsa yaşa yeni baştan,
Son perde bile inemiyor bana gerçek aşkı tattırmadan,
Güneş senin için doğarken,durma koş,
Korkma aşık olmaktan.
Aşk asla yanlışı kabul etmez,
Bir kez yenilmeyle dünyada hayat bitmez.(aposözü)



Görmeyen gözlerin,
Duyarsız yüreklerin,
Hissetmeyen ellerin,
Kurbanı olmuşuz yıllardır.
Sevda fısıldadığımız kulaklar duymuyormuş,
Koklar tenimi sandığım,daha kokumu bilmiyormuş,
Yıllardır bu kalp boşyere çırpınıyormuş,
Kölesi olmuşuz yıllardır.
Bu gönül seni unutur,
Prangandan kurtulur,
Birgün gerçek aşkı bulur,
Geriye kalacak yalnız yıllardır.
Bir ömür daha gerekse de,
Vakit geç deseler de,
Sessiz gemiye gelmemi istese de,
Bulmadan gitmek yok,aradığımı yıllardır.(aposözü)


Dokunma yanarsın,
Yıllardır sessizliğim,
İstesem de söyleyemediklerim,
İçimde biriktirdiklerim,
Dokunma yanarsın.
İlân edilememiş aşklar,
İhanete uğramış inançlar,
Seviyorum diye aldatanlar,
Dokunma yanarsın,
İki kelimeden ibaretti tek istediğim,
Yürekten söyleyen seven olmadı neyleyim,
Daha ne bekleyeyim,
Dokunma,
İster acı,üzül ya da kahrol ama dokunma yanarsın,
Bir gün depremler olacak,
Kıyamet kopacak
İşte o gün beni anlayacaksın.(aposözü)


Unutulmaz diye birşey yok,
Herşey unutulur.
Bakarsın üç beş günde,
Ya da günün birinde,
Mutlaka unutulur.
Kimler,neler ve ne yaşananlar unutulmadı ki.
Sen ve ben unutulduk meselâ,
Verilen sözler,edilen yeminler,
Hiç ayrılmayan eller,
İçleri gülen gözler,
Yalnız birbirine bakan yüzler,
Hepsi unutuldu,
Niçin yaşıyoruz,
İnsan olmanın erdemi,
Göktemiyiz yoksa yerdemi,
Namus yürektemi beldemi,
Unutuldu,unutulmaz diye birşey yok,
Neden geldik bu aleme,
Gideceğimiz yer nere,
Nifâk saçıldı heryere,
İnsanlık mı kaldı,unutuldu.
Bayram ne demek,
En tatlı şey haram yemek,
Adam olmayı bilmek,
Helâl unutuldu,unutulmaz diye birşey yok.
Parayla sırayla gidilmiyor,
Azraile rüşvet verilmiyor,
Gidince bir daha gelinmiyor,
Ölüm unutuldu,Yaradan unutuldu:((
(aposözü)


Ben seni bambaşka sevdim,
Yalansız dupduru,
Yalnız aşkla dolu,
Ben senin merhabanı sevdim.
Bedeni bırak,
O birgün toprak olacak,
Ruhun hep bende kalacak,
Ben senin hoşçakalını sevdim.
Çok önceki hayatlarda da yaşamıştık seninle,
Sanki yeniden karşıma çıktın birden bire,
Yine eskisi gibi kalsan da gitsen de,
Ben senin hayalini sevdim.
Sana dokunmadan,
Koklamadan,
Çok çok uzaklardan,
Ben senin varolmanı sevdim.
Aşk denen bu olsa gerek,
Seni ben sen olmadan bambaşka sevdim(aposözü)



Olmadı be,
Olmadı kardeşim,dostum,arkadaşım,sevgilim.
Çocukluğumuz hayallerle geçti,
Bir bir yitirilen hayaller.
Sonra dört bir yana savrulduk,
Oysa ne fırtına vardı,ne de rüzgâr esmişti.
Kesişmeyen yollara girdik doğrumu bilmeden,
Kimimiz aşık oldu,kimi evlendi istemeden.
Bizi biraraya getirecek ancak bir hortum gerekliydi yerden gökyüzüne yükselen,
O da olmadı,unutulmuştu herşey,
Çoluk çocuk,dünya telaşı diye bahane ederken.
Oysa bunun içinmi gelmiştik,bumuydu hayaller,
Hele bazılarımız temelli terketti,habersiz çok erken gittiler.
Herşey eskidi,
İnsanlık eskidi,
Yüzler eskidi,
Eskimeyen tek şey çocukluk hayallerimizdi.
Geriye dönüp bakmaya gerek yok ki,
Ne bir ayak izi,ne de hayal kırıntıları,
Bunların dışında istenmeyen şeyler o kadar çok ki.
Olmadı olamadı,
Ne yazık umutları birileri çaldı,
Çocukluklarımız bitti,hayaller hayal kaldı ,
Üzgünüm hiç birimiz farkına varmadı.(aposözü)



Birgün ya bir anons duyacak,ya birisi fısıldayacak,ya da bir gazetenin minik haberlerinden okuyacaksın.
Herkes üzülecek,kimi gözyaşlarına boğulurken,kimi inanmak istemeyecek.
Bir SEN üzülmeyecek,
Bir SEN üzülemeyeceksin.
Neden diye sorma,
Yaptıklarından sonra.
Sevgiyse en güzelini,
Saygıysa en yücesini,
Bir insanın gündüzünü gecesini,
Almadım diyorsan yazıktır,
günahtır inkar etme sözlerini.
Ben alçak gönüllü,
SEN kaf dağında,
Ben güleryüzlü,
Sen çıkar sevdasında.
Herkes üzülecek bir sen mahrum kalacaksın,
Yaşarken acıyorum derken acımadın.
Birgün ALLAH'ından bulacaksın.(aposözü)


Yarın öleceksin,
Bugün tüm yapacaklarını yap,
Yine her zamanki gibi eş Dost kazıkla,
Yalandan selam ver tanıdıklarına,
Zaten bilmektesin arkandan okuduklarını,
Dilenci görürsen görmemezlik,
Gariban görürsen yardım etmemezlikten vazgeçme.
Vazgeçme Kul yetim hakkı yemekten,
Vazgeçme yalan söylemekten.
Seni bugünlere getirenleri unuttun ya,
Hatırlama sakın,
Yeni günahlar için etrafa bakın.
Yarın öleceksin,
Sıkı sarıl en yakın dostların,para altın vesaire 
Ve bilmem kaç daire.
Bugün son beş vakti sakın kaçırma,
Ettiğin duaların anlamını bilmeden,
Hikayeden şükreden
İbadethanede bile fitne fesat düşünen,
Yarın öleceksin,
ALLAH için birşey yapmadan,
Hayır işi diye diye vergiden kaçıran,
Dünya malı uğruna feleğini şaşıran,
Yarın öleceksin,
Geldiğin gibi çırılçıplak gidecek,
Bilmemki kaç kişi üzülecek,
Azrailin tüm hışmıyla gelecek,
Ama SEN teneşirde bile değişmeyeceksin.(aposözü


Bir pazar günüydü,
Evet bir pazar,
Sayamadım üzerinden kaç pazar geçti ama,
Kendinden sonra gelecek tüm günleri karanlığa boğan bir pazar.
Önceleri gülüşürdük seninle yağmurlu pazarlarda,
Ayda yılda bir pazar,
Onu da yağmur bozar,
diye bir türkü bile tutturmuştuk.
Çok güzel ılık bir pazardı,
Hergünün her saatinde beklediğim telefon çaldı,
Ben bir kelime dâhi edemeden,
SEN;bitti dedin,
Peki neden?
Bitmek zorunda derken,boğazım düğümlenmeye başladı,
Peki ya sebep?
Öyle olmaz zorunda diyordun ve hüngür hüngür ağlıyordun.
Günler boyu aradım,
Her açışında ikna olmadın.
Sonradan duydum birdenbire zayıfladığını,
Önce ulaşılamaz oldun,
Sonraki ses numaranın kullanılmadığını haykırdı her defasında,
Uzaktaydın,uzanamadım.
Oysa seninle artık pek uzun sürmeyen evliliklerden daha çok,daha mutlu ve bir daha yaşanması imkansız aşkı yaşadık biz.
Bir Tanrı biliyordu,
Bir de ikimiz,
Melekler de şahidimiz.
Aylarca gizlice gözlerimden süzülen gözyaşlarımıydı bilemiyorum.
Çok ağırdılar,
Alev topu gibi yaktılar.
Sonum oldu o pazar,
Ruhunu yitirmiş bir beden,
Sensiz kimsesiz kalmış,ben.
Hayali bile birkaç ömre bedeldir aşkımızın,
Nedeni hâlâ meçhuldür ayrılışımızın.
O günden sonraki her pazar,
Bana kazılan ve bekleyen bir mezar.(aposözü)


Yıllar önceydi,
Bir sabah,
Hatta sabahın körü.
Siren sesleriyle uyandım.
Ambulans ya da itfaiye mi derken,
Kapı çalındı,
İki polis;senmisin?dediler,
Evet benim dedim,
Suçum ne?
Sevmek diye alıp götürdüler.
Suçmu sevmek diye haykırdım ellerim kelepçeli,
Ama SEN çok sevmişsin dediler ve yüreğimi de kelepçelediler.
Nerden bilebilirdim onun da aşırısının suç olduğunu,
İdamlık yerine konduğumu.
Bir zindana attılar beni,
Ne duyan vardı sesimi,
Ne de alabildim rahatça nefesimi,
Zindan dar,
Sol yanım zindandan taşar.
Yıllardır oradayım,
Ne aş,ne ekmek,ne de su,
Sevgimi yudumlayarak hâlâ yaşamaktayım,
O sevgili benden habersiz,
Ben zindanda çaresiz.
Hiç kimsem yok gelecek,
Bir O var,o da nerden bilecek.
Otuzaltı yıl oldu mahkum olalı,
Biliyorum onu beklemekle geçecek gelmese de,ömrümün kalanı.(aposözü)


Konuşmayı unutturdular,
Ne yapsan ne etsen olmuyor,
Güzel söz,tatlı dil maalesef,
İnsan olduğumu unuttular.
Şimdi ben ne yapayım,
Koklaşarakmı,
Hırlayarakmı,
Isırarakmı,
Anlatmalıyım derdimi,
Göstermeliyim sevgimi.
Beceremem bu saatten sonra,
Susamam,
Isıramam,
Hırlayamam.
Doğruları eğrileri söylemeden duramam,
İnsan gibi insan olamazsam,
Yaşayamam(a.D)



Aranmayınca aramayıp,
Özlenmedikçe özlemeyecek,
Ve sevilmedikçe sevmeyeceksin.
Yoksa;
Durmuş bir saatten,
Patinaj yapan bir arabadan,
Koşu bandındaki insandan farksız,
Bir ömrü hayal kırıklıklarıyla geçen bir kalple sevgiyi aşkı sayıklayıp durursun.(aposözü)


Aynen dediğin gibi dostum;
Bu gözler neler gördü,
Bu kulaklar neler duydu,
Burunlar ne pis ve iğrenç kokular aldı.
Üzüldük,garipsedik,inanmak istemedik,
Ama acımadık,
O ALLAH'A mahsus.
Çıkar uğruna insan olmalarına yakıştıramadıklarımız,
Birkaç dakikalık zevkler uğruna yalanlar,entrikalar,
Geleceği düşünmeden âdice yaşanan hayatlar,
Satılan arkadaşlar,
Satın alınan sevgiler aşklar.
Şu an bile kimbilir nerelerde ,ne iğrençlikler yaşanmakta.!!
Üzülüyoruz,
Sadece üzülebiliyoruz,
Elden birşey gelmiyor,
Fakat acımıyoruz,
Acımak ALLAH'A mahsus,
Yaradan akıl fikir versin diyoruz.
Binmişiz bir alamete,
Koşuyoruz kıyamete.(aposözü)


Sana herşey serbestti,
Ama bana yasak,
SEN istersen severdin,
Ben ise her zaman,
İstediğin an terkedip giderdin,
Ben sende tutsak.
SEN eğlenirdin başına buyruk,
Dönmeni beklemek düşerdi bana,gelse de birlikte uyusak,
Ben hep tek sevdim biliyorum,
Çünkü asla vazgeçemiyordum.
Artık sana ölmek yasak,
Bana ise sonsuz özgürlük.
Değersiz kollarda çürütmüşken bedenini,
Ölmek sana haram,
Yaşamak bana sevap.
Geçtiğin tüm yollarda lanetlidir bıraktığın iz,
Bendeki yürek hâlâ saf,hâlâ tertemiz.
Varabileceğin bir yer olmadığından yolun açık olsun diyemiyorum,
Üzgün çok üzgünüm eski ben değilim,ardından yalvarsan da gelemiyorum.
Tüm mendilleri kirletmiştin,
Sallanacak kalmadı ardından,
Ne güle güle denir sana,ne de hangi son cümle bilemiyorum.(aposözü)

Unutmak,
Her an,bir önceki yapılan kötülükleri unutmak,
Hiç yaşanmamışcasına sevmek onların sahibini.
Hayatımız bu 
Felsefemiz bu.
Ve bundan cesaret alarak her yeni gün yepyenileriyle tanışmak,
Küçüklü büyüklü hakaret,ihanet ve vefasızlıklarla.
Elde değil unutmamak,kin gütmek,
Herşeye rağmen dost bildiklerini bırakıp gitmek,
Umutları bir anda yitirmek.
Yazmıyor kitabımızda,
Yaşayamayız insanlığımızda.
Ya iyi günler,iyilikler?
Onlar yüreğimizin baş köşesinde,
Zira yavaş yavaş nesli tükenmekte.
Nefes almak,
Emaneten de olsa,
Tüm olumsuzluklara rağmen,
Özgürcesine,
Konduğun kafeste,
Saldırgan,yırtıcı ve vahşiler de olsa,
Yetiyor bize birkaç vefalı sevecen,ruhu temiz,
Tek teselli;biliyoruz ki onlarla aynı yere gitmeyeceğiz.(aposözü



Peki ya şimdi ne yapacaksın?
Önce göbeği büyüttün,
Azı helal,çoğu haramla,
Ne önünü görebilir oldun,
Ne de gittiğin yolun farkındasın.
Sonra ensen kalınlaştı,
Dönüp bakamaz oldun geriye,
Nerden geldiğine,
Ardında kaç kişi kaldı diye.
Cüzdanın kabarırken kalbin söndü,
Hayat-ı muhteşemle başın döndü.
İlkönce insan olduğunu unuttun,
Sanki kâf dağının üzerinde buluttun.
Çevrende kalan çakma dostlarla gününü gün edecek,
Yolun sonu neresi bilmeyeceksin.
Herşeyi satın alsan da,
Birşey yine noksan kalacak,tükenmiş hafızanda.
Peki ya şimdi ne yapacaksın?
Kişiliksiz bir ruhla yaşayacak,
Kendinle yapayalnız başbaşa kalıp,
O son nefeste,kaldıysa vicdandan kırıntılar,
Azraile diz çöküp yalvarıp ağlayacaksın.
Ya o ânı bekle,
Ya da çok geç olmadan günahlarına az da olsa sevap ekle.(aposözü)


Nokta;
Ne bir cümlenin bittiğini,
Ne umutsuz bir sevdanın sonunu,
Ne de hayata dair herşeyin tükenişini ifade eder.
Aksine,
Nokta;
Yepyeni güzel bir cümlenin başlangıcının,
Yeni sevdalara yelken açmanın,
Herşeye yeniden başlamanın ilk habercisidir.(aposözü)

Seni arıyorum,
İnsanları,yolları,kaldırımları değişmiş Ankara caddelerinde sokaklarında,
Hani hep buluştuğumuz Gimanın önüne bakıyorum,
Bilirsin seni binlerce kişinin arasında ilk bakışta görüyordum.
Hakkını yiyemem,öylesine güzelliği seçememem sana ihanet olurdu,
Birlikte gittiğimiz sinemaları gezdim,
Varolduğumuz zamanlardaki tat kalmamış ki salonlarda.
Hani o patates kızartması,her menünün yanına mutlak istediğimiz Mülkiyelilerde,diğer cafelerde,
Artık yemiyorum hiç,
Sensiz lezzetimi olur,
Bir kız gitmekte önden,saçları aynı sen,yürüyüş andırıyor,
Görmeyeli çok olduğundan kıyafet yeni olabilir diyorum,
Biraz utanç biraz çekingenlik hızlı adımlarla sollarken çaktırmadan bakıyorum;
::((( maalesef.
Elele yürüdüğümüz Abdi İpek'çi ye doğru gidiyorum,
ellerim hafif sıkılı,sanki avuçlarımdasın,
Sonra seni halk otobüsüne bindirdiğim durağa ilerliyorum ellerimi gevşeterek,
Çünkü her defasında bir tanıdığın görmesinden çekinip ayırırdık ya ellerimizi.
Otobüs geliyor biniyorsun,
Ben olduğum yerde birkaç dakika donup kalıyorum,
Elim telefonuma gidiyor dakikalar sonra,
Eve ulaştınmı diye meraktan yüzlerce kez yaptığım.
Sakaryaya takılıyorum,birkaç duble viski,evet birkaç,
Anca kesiyor yürek acısının birazını.
Şimdi olmadığın Ankara'da ben yine de seni arıyorum.
Bir süre sonra tekrar gelmek üzere önce Aşti,ardından bana göre ebedi istirahatgahım olan şehre dönüyorum.
Artık sen yoksun biliyorum,
Ama ben hergün bu yazdıklarımı yaşıyorum.(aposözü)
"Gerçek hayattan alınmış bir kesittir"


Yüklə 1,02 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin