Yavaş yavaş ölürler Seyaat etmeyenler


Şair olmanın,şiir yazmanın



Yüklə 1,02 Mb.
səhifə7/11
tarix15.01.2019
ölçüsü1,02 Mb.
#96702
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11

Şair olmanın,şiir yazmanın;
Ne mektebi vardır,ne yaşı,ne cinsiyeti,ne de zamanı..!!
Çok ama çok seveceksin tüm insanları,hiç ayırtetmeden,
Düşmanlık yoktur asla,
Hep dosttur şiir yazan.
Kendini yaşamaz sadece şair,
Başkalarının yerine de yaşar,
Parayla satın alınamayacak herşeye sahiptir,
Ve bu yüzden yüreğiyle yazar,
Bazen daha çok sever,
Bazen kızar,
Kimi zaman kendi kendine ölür ve dirilir şair,
Ama yazdıkları ve yazacakları hepimize dair.
(aposözü)


Geldiğin ilk günkü gibi değildin sen,
Bir veda bile etmeden çekip giderken.
Ellerin artık üşümüyordu,
Ruhun çocukça düşünmüyordu.
Bilmediğin,kimselerin sana veremeyeceği herşeyi verdim sana,
Sevgiyi alfabe gibi yeniden öğrendin,
Aşkı şiir gibi mısra mısra ezberledin.
Gözlerinde o ilk günkü korkular gitti,
Solgun yüzünde rengarenk çiçekler bitti.
Hayatı,insanları,sevdayı ve de ihaneti öğrettim sana,
Cesareti öğrendin,yalnızlığı yendin bu sana yetti.
Bir hoşçakalı bile çok gördün,
Seslendim ardından ne duydun,ne de yüzünü döndün,
Onca yaşanandan sonra vefasızlığı seçerken sen,
Beynimde öldün,ruhumda öldün,kalbimde öldün.
Bir ilk geldiğin günü düşünüyorum,
Bir de bugünü,
Galiba gerekenden fazlasını öğretmişim,
Sen saflığından sıyrılırken,
Ben içindeki şeytanı görmemişim.
Gittin,yapacak birşey yok,
Tüm öğrediklerinle,
Yepyeni kişiliğinle,
Olgunlaşmış dişiliğinle,
Hadi kendin gidiyorsun da,
Beni de benden alıp,benliğimi çalıp götürmeseydin,
İçimdeki çocuğu öldürmeseydin.(aposözü)



SEN konuşurken,
Tüm herkes,herşey susmalı,
Bülbüller bile,
Seni seyrederken,
Başka hiçbir görüntü olmamalı,
Gökyüzü,deniz,uçan kuşlar bile,
Seni severken varolmamamalı herhangi bir duygu,his
Nefes almak bile,
Seni yaşarken,
Ne yemek,ne su, ne hava,
Olmasa bile,
Seninle olabilmek var ya;
Bir rüya olduğunu bile bile.:((
(aposözü)

Dün gece seni yaşadım yine,
Gözlerin gözlerimde,
Ellerin ellerimde,
Nefesin nefesimde,
Ama sen yoktun.
Seni okudum yine,
Sayfa sayfa,
Bilmem bu kaçıncı okuyuş,
Her satırın ezberimde.
Sen yoktun.
Birlikteydik yine dün gece,
Seni sana anlattım,
Tüm hayranlığımla yüzüne baktım,
SEN yoktun,
Gece rüyamda yalnız değildim,
Sabah uyandığımda ilk seni gördüm,
Sımsıkı sarılıp alnından öptüm,
Sen yoktun.
Alıştım böyle yaşamaya,
Hayaline günler boyu dalmaya,
Seni soluyup sensiz kalmaya,
Sen hiç yoksun,
Ve ben senden hep yoksun.(aposözü)


Tutamıyorum kendimi yazmaktan,
Ey şiirlerimde sana sen dediğim,
Ölümüne sevdiğim,
Çık da gel birgün ne olur.
O senmisin bileyim,
Hayalim senmiymişsin bileyim,
Bir gel,
Bir göster gül yüzünü,
Gel ve yoket yüreğimdeki hüzünü,
Rüyaysan da gel,
Gerçeksen de gel.
Yeter ki bileyim varolduğunu,
Bilsin elalem kimin için kahrolduğumu.
Yine kaybolup git istersen,
Farketmez beni sevsen ya da sevmesen,
Adımı bile hiç bilmesen öğrenmesen,
Boşyere yaşamadığımı bileyim yeter ki,
Bir gel,şu ömür denen şey bitmeden.(aposözü)

Sevgi tek kişilik bir duygudur.
Sevmek bir başına.
Seven gelirse çoğalır iki kişilik olur,
Sevgili olur,alışkanlık olur,bakarsın aşk olur,
Kimileri bir an,
Bazıları kendiğinden bitene kadar sürer,
Bakarsın sevgi bile biter,saygının kalmadığı yerde.
Ama tek kişilik sevda asla bitmez,
Özgürce seversin,
İstersen aşık olursun ona O'ndan habersiz.
Ne sen incinirsin,
Ne de o haberdardır aşkından.
Ve böylesi ölümsüzdür,
Terkedilmek asla yok,
Terketmek kitabında yok.
Sevmek tek başına sonsuzca,
Aşık olmak güzelliğe doğruluğa dürüstlüğe.
İşte ben böyle tek kişilik sevgilerin aşkların adamıyım,
Kendimi sadece buna adamışım.(aposözü)



O kadar çok sevdiğim varken,
Yalnızlık tavan yaptı,
Kabirde gibiyim.
Alkol almadım,
Yolunu kaybetmiş,
Perişan haldeyim.
Issız sokaklarda,
Kaybolmuşum,
Kendimi bulma derdindeyim,
Bumuydu dünya,
İmrenilen hayatmıydı bu,
Siz'i bilmem ama,
Özür dilerim,
Ben yanlış yere gelmişim,
Bilmiyorum nerdeyim.
(aposözü)



Havada ihanet kokusu var,
Ağızlardan çıkan yalanlar uçuşmakta gökyüzünde.
Atılan her adımda,
Bastığım her parke taşında,
Parklardaki banklarda,
Cafelerde barlarda,
Alınan her nefeste,
İhanet kokusu var.
Küflenmiş sözler,
Sahte bakışlı gözler,
Tutulması sakıncalı eller,
Tenlerde bile ihanet kokusu var.
Ama yüzler hâlâ gülebilmekte,
Maskeli balo misali,
İçleri görünmeden,
Hangimiz dosdoğru sevgilerden geçtik,
Yerlerde sürünmeden.
Bedenler ihanet mabedi olmuş,
Baharın gülleri açmadan solmuş,
Kişilikler ölmüş,ruhlara şeytan dolmuş,
Kalplerde ihanet kokusu var.
Ne ALLAH ne de ölüm korkusu,
Bir gecelik aşklar,
Bir anlık zevkler,
Ve terkedilen her yürekte,
İhanetin iğrenç kokusu var.
(aposözü)


Çocuktuk çok korkardık,
Bize korkuları yüklediklerinde,
Yine de sığınacak limanlarımız,kucaklarımız vardı,
Yenerdik.
Ağlarlık öylesine herşeye,
Kimi zaman istediğimiz olmayınca,
Ya da hafifçe kulaklar çekildiğinde,
Koymazdı çocukken ağlamak,
Sonra gülerdik.
Alırdık herşeyden payımızı,hiç istemeden,
En güzellerini,en şekerlerini öncelik bizimdi,
Sevinirdik.
Ya şimdi;
Korkular gittikçe büyüyor,sığmıyor hiçbir yere,
Sığınamıyoruz.
Ağlamak çok koyuyor,kimse umursamıyor,
İçine de atsan gözyaşlarını,
Gelmiyor ardından çocukluğumuzdaki gibi,
Gülemiyoruz.
İstesek de vermiyorlar layık olduklarımızı,hakettiklerimizi,
Sevinemiyoruz.
Ben farkındayım ama onlar değil hırsız olduklarından,
Herkes bihaber çocukluğumu benden çaldıklarından,
Neden bana çok gördünüz,
Acımadan içimdeki çocuğu öldürdünüz:((
(aposözü)


Artık eylüllerde değil yaprak dökümleri,
Ağaçlar şaşkın,
Kim ne zaman kopacak yapraklarından meçhul.
İlkbahar da değil artık güneşle uyandığımız,
Ve aşk ayları meçhul.
Kimler ne zaman savrulacak dört bir yana,
Kim ne zaman sevebilecek,
Ya da aşk ayları ne zaman geri gelecek,
Meçhul.
Sevmek zamanı,
Aşklar zamanı,
Ölmek zamanı.
Artık meçhul.
Dağılmışken yürekler,
Savrulmuşken sevgiler,
Buluşamaz olmuşsa aşıklar,
Neyi,niçin,neden yaşıyoruz,
Mevsimler meçhul,
Zaman meçhul.
(aposözü)


Güneş bile sönüyor artık,
Farkında değilmisin?
Yanıp tutuşan kalplerde,yalnızca küller kalmış,
Düşünen beyinleri örümcek ağları sarmış,
Ruhlar parayla satılmış,birileri toptan almış,
Uyuyormusun?
Bekleme ne güneş ısıtır artık, ne de sevgilinin elleri,
Sanmaki birileri seni düşünecek,
Bir kalp yalnız sana atacak,
Bir insan bağrına basacak,
Herkes bir diğerinden birşeyler çalmış,
Tüm gerçek güzellikler Fi tarihinde varmış.
(aposözü)


Öyle gidiveriyoruz işte,
Sabah olmadan,
Güneş doğmadan,
Kimselere duyurmadan,
Sessizce,
Son nefeste.
Bir kez kapanınca,
Bir daha açılmak bilmiyor o güzelim gözler,
Ellerini tutarsın,belki her zamanki gibi sımsıkı tutar diye,
Ama soğumuş eller,
Yanaklarından,alnından öpersin,belki can katarım diye,
Isınmıyor bir daha soğumuş bedenler.
Odadan çıkasın gelmez,
Bir daha,bir daha
Öpesin koklayasın gelir,
Nefesini vermek istersin,yeter ki dönsün diye,
Nafile,ne yapsan,ne etsen dönmüyor gidenler.
Ben bu sabah tüm bunları yaşadım,
Ama yanında değil,odadan çıkınca ağladım.(a.D)


Bir bebe gelir dünyaya gözlerini açar,
Sevinç çığlıkları,mutluluk gözyaşları,güzel dilekler hep ona.
Bir insan ölür,göçer gider dünyadan,
Derin üzüntüler,tarifi imkansız acılar ve sonrası taziyeler.
Oysa yeni doğana üzülmeli,ölümün ardından dökmemeli gözyaşları.
Giden yaşamıştır,
İyisi kötüsüyle,
Acısı ya da tatlı anılarıyla,
Birşeyler katmıştır hayata,
Günahı sevabıyla.
Gelenin ise yaşayacakları meçhul...!!
Kimbilir ne acılar çekecek,
Ne zor günler geçirecek,
Başına gelebilecek binbir hastalık beklemekte onu,
Mutlulukları da yaşayacaktır,
Sevinçleri de elbette,
Ama ne malumdur ki sonu?
Gelenler başımızın üstüne,
Gidenler yüreğimizin bir köşesine(aposözü)

Bir ömür sırf sevmek için yaşasa insan,
Koskoca bir yürekle,
İçi içine sığmasa,
Bir ALLAH'ın kulunu kırmasa,
Sevdasını dürüm yapıp doyursa tüm insanları,
Hep gülse mesela,
Gözyaşları sadece mutluluktan dökülse,
Sevenini,her yeni tanıdığı CAN'ı üzmese.
Sevinçten açlığı bile hissetmese,
Tertemiz olsa aldığı nefes,
Paylaşsa tüm bunları herkes,
Kimse terketmese,yolunu gözleyeni,
Kimseler bırakmasa tutsa sımsıkı ellerini.
Çıkarsak sözlüklerden ihaneti,
Vefasızı,hayırsızı
Hiç olmasa yalancı gönül hırsızı.
Anlasak çiçekler kimin için açıyor,
Kuşlar kimin için cıvıldıyor,
Her sabah güneş yeniden neden doğuyor.
Bilerek yaşasak bir ömürlük insan olduğumuzu,
Dünya malıyla değil,sevgiyle şefkatle,aşkla saadeti bulduğumuzu.(a.D)


Ben hep çok büyük sevdim,
Karşılığında kar ya da kum taneleri gibi sevildim.
Kar taneleri yüreğime yaklaşırken sıcaklığından eriyip yokoldular,
Kum tanelerini biriktirdim,biriktirdim,biriktirdim.
Şimdi her deniz kenarındaki kumsallar kadar sevgilim var,
Ve ben yaşamın dalgalarına izin vermiyorum bir zerresini bile alıp götürmelerine.
Deniz biliyor ve o bana getiriyor derinliklerinden,yeni kum tanelerini,yepyeni sevgileri tane tane olsa bile.
(aposözü)

ÖNCE İNANMAK LÂZIM:
Sevecek,sevileceksen
Sporcuycan kazanacaksan,
Öğrenciysen sınavdayken,
Yaşamak için bir işin varsa,
Ulaşacağın bir yer,
Ya da hayaller kurduysan,
Zoru başarmak,
Ve hatta çölde çiçek yetiştirmek istiyorsan,
Önce inanmak lazım,
YÜREĞİNDE SENİ YARADANI HEP HİSSETMEK,
O'NU KALBİNDE YAŞATMAN LAZIM.(aposözü)


Seni düşündüm bu gece,
SEN yanımda uyurken,
Yaradana şükrettim,
Ne güzellikler yaratmış diye.
Bahsettiğim ruhundur,
Bedenin değil,
Şükrettiğim benliğin,
Görünüşün değil.
Seyrettim sabaha kadar,
Yüreğimle seni,
Önce sonsuz sevmeli,
Seni bana vereni,
Doyum olmuyor,
Uyku tutmuyor,
Varsın olmasın sabah,
Ama zaman durmuyor.
Gözlerim kapansa,
Bir daha açılmasa,
İnan hep görürüm seni,
Kanım kalmasa,canım kalmasa.(aposözü)



Aşk göreceli birşey mi sanki,
Gözleri görmeyen Aşık olur,
Duymayan sesi, bülbüle vurulur,
Onlara sevdaya niye kapıldın diye mi sorulur.
Görenleri de seyreyleriz,kör kadar görmez,
Duyanları işitiriz,nankörce dinlemez,
İnsanım der ama kadir kıymet bilmez,
Adam görüp duyduğuna değil hayale bile vurulur.
Gören gözler,
İşiten kulaklar,
Hisseden ellerle yaşasak da her birimiz,
Aşık Veysellerin yanında bizler kimiz??(aposözü)

Hiçbir şeyi istemedim,
Hiçbir şeyi beklemedim,
Senin kadar.
Çocuğum,en sevdiğim oyuncağım ol istedim,
Gündüzleri penceremdeki ışık,
Alacakaranlıklarda yol göstericim ol istedim,
Susuz kalmış topraklar gibiyim,
Gel yağmurum ol dedim,
Ellerim buz gibi,tut ısıt biraz ,
Hastayım çok hastayım şifam ol diye bekledim,
Hâlâ bir umut yolunu gözlemekteyim.
Ya yanımdan hiç ayırmadığım tek ve en sevdiğim oyuncak,
Işığım,yol göstericim,yağmurum,elim ayağım,şifâm olmak için gel,
Ya da beni sarıp sarmalayacak toprağa,
Beni hep bekleyen mezarıma gideyim.(aposözü)



Birgün anlayacaklar,
Sevginin kıymetini,
Saygının değerini,
Aşkın kudretini,
Lâkin vakit çok geç olacak.
O güne kadar hiçbir güzel duyguyu tatmamış yürekleriyle,
İnsanı göremememiş kör gözleriyle,
Vakit geçmiş ama yakaran sözleriyle,
Lâkin çoktan zaman bitmiş olacak.
Ne tutunabilecekleri bir el uzanacak onlara,
Ne bir kalp yer açacak o zavallılara,
Kimse umursamayacak geçikmiş ağlamalarına,
Lâkin onlar yapayalnız kalacak,
Soracağız onlara;
Daha önceleri nerelerdeydiniz,
Son nefestemi imana geldiniz,
Bir ömür sevgi değil cefa verdiniz,
Lâkin gittikleri yerde toprak kuruyacak.
Biz boşu boşuna yaradandan ötürü insanoğlunu sevmedik,
Bu yüzdendir karatoprak, sevenleri candan kucaklayacak.(aposözü)


Hiçbir şey mutlu edemez olmuş insanı,
Kiminin gözü doymaz olmuş,
Kiminin cebi,gönlü ya da karnı.
Bir sokak kedisine biraz süt verebilmek,
Yaşlı bir insanın koluna girip yürüyebilmek,
Ekmeği ıslatıp güvercinlere uzatabilmek,
Tanıdık bir sima ile karşılaşıp iki sohbet edebilmek,
Ayırtetmeden herkesi sevebilmek,
Ben bunlarla da mutluyum ama zor anlatabilmek.
Mutluluk ne ALLAH vergisidir,
Ne de pazarda satılır,
Mutluluk isterse insan,kendince yaratılır.(aposözü)

Bugünlerde yoğun bakımdayım,
Kolumda serum,
Burunda oksijen tüpü,
Kalp bağlanmış sisteme,
Atışlar şekillerle,
Kana gerek yok demişler,
Zaten kanı, canı,
Açmak istiyorum gözlerimi,
Buğulu görüyorum,
Etrafımda kimseler yok.
Konuşmak istiyorum çıkmıyor sesim,
Bana Can değil Canan lazım diye haykırmak geliyor.
Anlatamıyorum derdimi,
Çıkarın bedenime bağladığınız herşeyi,
Vucudum sağ,ruhumu katlettiler,
Becerirseniz ruhumu verin,benliğimi yokettiler.
Ben sevmelerden bıkmadım,aşırı sevgiden öldüm,
Sevilmeyi çok bekledim,sonunda hep hayal gördüm.
Suçu yok kimselerin bilmiyorlarsa sevmeyi,
Mahkum olan benim unuttum artık gülmeyi,(aposözü)



En iyisimi hiç sevmemeli..!!
Zaten kim kimi niçin seviyorki,
Kadın;kendini kepaze eden erkeği,
Erkek;karşılıksız aptalca seveni,
Kimseler saygıyla sevmiyor birbirlerini,
En iyisimi;hiiiçç sevmemeli.
Suç ne sevende,ne de sevildiğinin kıymetini bilmeyende,
Suç ne sevilende, ne de yalandan aşkı hissettiren de,
Suç adam gibi sevende.
En iyisimi hiç sevmemeli,
Sevip de boş yere üzülmemeli.(aposözü)

Hiç terketmedim ki seni.
Bir yanımdayken sen, ben yoktum.
O anlar gelecekteki hayallerle buluşuyordum,
Tek ihanetim budur,
Senin yanında,
Senli hayallerle,
Geleceği düşünüyordum.
Her dalıp gidişimde kızardın bana,
Gözlerime bakardın nemli bakışlarınla,
Alnına bıraktığım bir öpücük yeterdi sana.
Şimdi o hayallerin tam ortasındayım,
Feleğin acımasız oltasındayım,
Çektikçe acıyor yüreğim,saplanan yer sol yanım,
Bir yanda düğün,bir yanda cenaze,
Ne halayda,ne de cemaatin arkasındayım.
Sana bir kez ihanet ettim o da senin hayalinle,
Şimdi sen melek oldun,neylerim ben bu halimle.
Gidişin sessiz olmuştu,derinden yaralayarak,
Çok bekletmem seni,duramam buralarda azraili arayarak.(aposözü)


Aylardan Kasım,
Günlerden bugün,
Yıl bilmem kaç,
Ne önemi varki?
Bizim sevdamızın günü yok,
Her Ay aşk ayıdır bizim için,
Yıllar desen;bırak geçsin
Yüzyılın kaçıncısındayız,
Hesabını yapmayız,
Ruhumuz ölümsüz,
Sevdalar sonsuz,
Yaşımızı sormasınlar,
Her yeni sabah doğarız yeniden,
Bizde yürek doyumsuz.
Bugün yine yeniden sevme günü,
Olmadı hayatımızda aşkın yarını dünü,
Şahit olamaz kimse bu ruhun öldüğünü,
Kasım gelse yapraklar dökülmez,
Bin yıl geçse içimdeki ateş sönmez.
Hergün sevmek zamanı,
Tutuşun ellerinizi sevişerek yaşayın her ânı.(aposözü)


Sana ne diyemezsin,
Bu yazılanlar senden,sana.
Bana ne diyemezsin,
Az değil ki çektirdiğin bana.
Hani o denizin kumsalla buluştuğu yerlerdeki birlikte adımlarımız,
Hani güneşin denize buluştuğu anlardaki öpüşmelerimiz,
Hani her yeni gün doğuşundaki buğulu gözlerle bana bakışın,
Nerede şimdi o eski Türk filmleri ve beraber ağlayışımız?
Gelen her dalga silmiş alıp götürmüş ayak izlerimizi,
Artık güneş buluşmaz oldu denizle,sebep ayrılışımız,
Sabah yalnız odamda kapı kilitli,gönlüm prangalı,gözlerim kapalı,
Yok artık eski filmler,şimdi o sinemalar da kapalı.
Bana ne diyemezsin,
Tüm sözler sana,
Sana ne diyemezsin,
Seni gömdüm sonsuza.(aposözü)


Öylesine çok insan tanıdım,
Kimini gözlerinden,
Kimini doğru yanlış sözlerinden,
Bazısını terkedişinden,
Yarıyolda gidişinden,
Kiminelerini astar isteyişinden,
Yerine getiremediği söz verişinden,
Anladım anladım.
Bir tek yanıltmayan bir nefes,bir ses kalmıştı.
Öylesine bir seski,
Huzur bulduğum,
Sevgi şefkat duyduğum,
Sanki tiryakisi olduğum.
Yüzler gülüşler sözler hepsi bir yana,
O tapılası,yalansız dolansız ses bir yana.
Yıllar boşamı geçmiş ne?
Keşke çınlasaydı yıllar önce,
Kapılsaydım o eşsiz sesine.(aposözü)


Gençtik,
Hani o çocuklukla olgunluk arasındaki yıllar.
Tuttun ellerimden,
Hadi gidiyoruz diye fısıldadın yüreğime.
Sormadım nere diye,
Biliyordum emindim giderdim götürdüğün heryere.
Birlikte yürüdük kızgın güneşlerde,sırılsıklam yağmurlarda,gecelerin alacakaranlığında,
Gölgesine sığındığımız her ağaca adımızı aşkımızı kazıdık,
Biliyordum ki;yolumuz mutluluk yolu,
Varacağımız yer aşktı.
Zaman diye birşey yoktu,kalmamıştı hiçbir şey alemde ikimizden başka.
Ne oldu nasıl neden oldu hâlâ meçhul,
Birgün ellerim buz kesti,
Çünkü tutanı yokolmuştu,
Geriye dönemezdim,
Yolum kaybolmuştu.
Güneş söndü ay kayboldu,
Yağmurlar gözyaşı oldu.
Aşk kazınan ağaçlar kabuklarını soydu.
Sonbaharlar geldi,
Birtek Vefasız denilen kuşlar terketmedi,
Kalakaldım ortalıkta,
Anlayamadım ki hissedemez oldum bir duygu,aşkta mutlulukta.
Varsa gerçek olan,
Artık sen hiç yoksun,
Ve ben herşeyden yoksun.
(aposözü)



Sevmek,sevebilmek bir sanattır,
Ressamın uğraş verdiği tablo misali,
Ya da bir eser yazmak satır satır,
Şiir gibidir sevmek,okudukça anlarsın,
Fotoğrafını çekmetir en güzel manzaranın,
Film gibidir,bazen mutlu son bazen ağlarsın,
Bir heykeltraşın sihirli ellerinde şekil alır sevda,
Çok ama çok emek ister onca sanatı biraraya getirmek,
İçindeki sevgi yüklü çocuğun ölmemesine direnmek.
Başarırsan şayet,
İster mutluluğun resmini çiz,
İster suya yaz şiirlerini,
İstersen yap heykelini sevgilinin,yüreğinin baş köşesine,
En güzel manzara O'dur çek fotoğraflarını,
Öyle bir film olsun ki gözyaşı değil sevinç çığlıklarıyla "son"yazsın.
Ölmesin yüreğindeki çocuk yeterki ölmesin,
Bitmesin bu alemde sevgi denen o güzel şey hiç bitmesin.(aposözü)



Ben bir yudum sevgiye can verirken,
Eller sevdayla alay ettiler,
Dost diye sevgili diye gönül açarken,
Sessizce bir bir çekip gittiler.
Kopardılar yüreğimden hepsi birer parça,
Benden aldıklarını kâr zannettiler,
İçim kor alevlerde,kalbim paramparça,
Her biri sol yanıma mezar diktiler.
Şimdi ben kendimle başbaşayım,
Elalem kimbilir hangi kollarda,
Kimi kötü,kimi çamur,kimi batak yollarda,
Şu kısacık ömrü zehir ettiler,
Yaşarken mezarıma toprak döktüler.(aposözü)



Yüklə 1,02 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin