Yayin kurulu


EK: İSTANBUL TAPU DAİRESİ’NDE (OSMANLI EVKAF



Yüklə 1,61 Mb.
səhifə2/21
tarix26.10.2017
ölçüsü1,61 Mb.
#13112
növüYazi
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   21

EK: İSTANBUL TAPU DAİRESİ’NDE (OSMANLI EVKAF

NEZARET KALEMİ) BULUNAN KAYITLARINDA

RUM-SARAY, TUR ALİ BEY VE ZAVİYESİ.
–Erzincan’da, Dur Ali Zaviyesine meşrut olan Rume-saray (Rumsaray köyü) nam kariye hasılatının müstesna evkaf âdadına dâhil olmadığı beyanı ile hükümet, mahalliyece bedelen tesviyesi ciheti iltizam olunmakta olup, bu suret müşkilâtı ve zaviyenin harabını müstelzim olacağından bahisle zaviye-i mezkure vakfının müs-tesna evkafa ithalile hasılatı meşruhanın kema-fi sabık aynen tesfiyesi hakkında za-viye-i mezkure Postnişini Erzincanî merhum Fehmi Efendi zade Ahmed Fevzi Efendi müracaat etmiş, neticede müstesna evkafa idhal ile hasılatının aynen tefsiye edilmesine. 27 Zilhicce 1299/12 Ekim 1882. Evkaf Nezaret Kalemi.

__________________________________________

27. Dede Korkut’taki Kantural’nın Tur Ali Bey olduğu hakkındaki tezin önde gelen savunucularından biri, bu destanlar üzerinde yaptığı çalışmalarla bilinen Ettore Rosi’dir. E. Rossi, Kitab-ı Dede Qorkut, Citta del Vaticano, 1952, s.29-32. Ayrıca bak. O. Ş. Gökyay, Dedem Korkudun Kitabı, İstanbul 2000, s. LVIII vd.; M. Sözen, Anadolu’da Akkkoyunlu Mimarisi, İstanbul

28. “Bütün bu havali Türkmenlere aittir.” Klaviyo, Timur Devrinde Semerkand’a Seyahat, (çev. Ömer Rıza Doğrul), İstanbul 1975, s. 78.

29. Tahir Erdoğan Şahin, Erzincan Tarihi I, Erzincan 1985, s. 368 vd.

Bu meşruhattan anlaşıldığı üzere, Erzincan’da (Rumsaray’da) med-fun olan Tur Ali Zaviyesine ait bugünkü Rumsaray köyünün a’şarı iltizama verilmeyerek, aynen zaviyedara teslim edilmesini âmirdir.

Yine bu eski kayıtta, ehemmiyete şayan bir derkenar daha var ki tarihlerde adı olmayan (Çimşid, Uğurlu Yusuf, Kaya, Emre Hasan) gibi zatlardır. Bunlardan başka, Ugurlu Mehmed Yusuf, Uzun Hasan’ın oğludur. Binaenaleyh Akkoyunlu ai-lesine beş zatın ilave edilmesi lazım ki, bunlar bu ailenin tarih sahasına çıktığı hen-gamedeki adlar olması dolayısıyle ehemmiyeti kat kat artar.

Defterdeki derkenar: -Defter-i evkaf Liva-ı Erzurum, sahife, 73, dolap, 3. göz, 1.

-“Rum saray tabii nahiye-i mezbure tamamı malikâne Melik Esen Velidi Tur Ali mezkurun kadimden mülkü olup, şimdiki halde merhum Rüstem padişahiden elinde olan mukarrernâmesini ibraz edip, dergah-ı alaya arzolundukta zikrolan kari-yenin malikanesi giru kemakan mezbure emre olmağın muktezası emri ali defteri atik kemakan kaydı defter olundu. Kariye-i mezburenin hududu hüccette mesturdur. Şimdiki halde sülüsen malikanede der tarafruf Cimşid ve uğurlu Veldan Yusuf bin Dur Ali ve sülüs malikanede der tasarruf “Kaya Veledu Emre Hasan bin Dur Ali Bey” mucibi defteri atik kariyei mezbure derbend olup, Erzincan ile Bayburt ve Kel-kit yolu üzerinde vaki olmakla avarızı divaniye ve tekalifi örfiyeden emin olmaları defteri cedide kaydolundu.”-

Kariye-i mezburenin hissesi ile hisesine ilhakan birleştirilerek Erzincan kasa-basında müceddeden inşa kılınan zaviyede it’amı taam olunmak şartıyla bu irade-i seniyei mülukane şerefsudur buyurulmuş olmağın sadır olan ferman mucibince tas-hih olundu. Sene 1228 ( M. 1813).

Tur Ali Bey’in zaviyesi, Erzincan’ın içinde, Terzi Baba’nın mezarı yakınında imiş. Şimdi yeri arsadır.

Fakat oğlu Kutluğ Bey, din ismiyle beraber Kutluğ Fahreddin Bey, Sinur’ da ölmüştür…” A. Şerif Beygu, Erzurum I, s. 249-251.

Mecidiyeköy

Geçmişte Rumsaray köyü olan yerleşim, Tur Ali Bey ve efradının ya-şadıkları alandır. Erzincan merkezinde Tur Ali Beğ adına yapılan zaviyenin harap olup yok olmasını önlemek amacıyla, adı geçen köyün vergi gelirleri-nin bu bina giderlerine tevdi edilmesi uygun görülmüştür. Dönemin Osmanlı hükümdarının konuya olan ilgisi nedeniyle köyün adının 1903 tarihi itibariy-le Mecidiyeköy olmasına karar verilmiştir.

Osmanlı arşivlerinde bulunan 317-2 dosya numaralı İçişleri Arzuhal Kâ- tipliğinin Erzurum Valiliği'ne gönderdiği 29 Ramazan 1323 tarihli yazıda: " 1323/13 Teşrin-i sani. 1321. Valid-i macid-i kesirü'l-mehamid-i Hazreti Şeh-riyar-i Firdevs-i aşiyan Sultan Abdülmecid Han Gazi Hazretleri taraf-ı eş-reflerinden Erzincan'da Tarik-i Nakşibendi Dergahı'na ihsan buyrulan Rum-saray karyesinin Mecidiye namı alisi ile tevsimi hususuna Şurayı Devlet ka-rarı ile bil-istizan İrade-i Seniyye-i Cenab-ı Hilafet-penahî şeref-müta'allik buyrularak Maliye ve Evkaf-ı Hümayun ve Defteri Hakan-i Nezaret-i Celileri ile tarafı vâlâ-yı Seraskeriye tebliğ olunduğu tarafı sami-i Sadaretpenahiden 19.Teşrin-i evvel, 1321 tarihinde izbar buyrulmuşdur ol-babda" denilmek-tedir. Bu tarihten sonra köy Mecidiyeköy olarak anılmaktadır.
Tur Ali Bey’in Mezarı


Resim 3: Tur Ali Bey’in mezarı ve çevresi.

Tur Ali Bey’e ilişkin üç yapıdan bahsedilebilir. Bunlardan ilki, yukarı-daki Osmanlı tapu kaydından anlaşıldığı gibi Tur Ali Bey Zaviyesi’dir. Bu zaviye, bugünkü Terzibaba mezarlığı karşısında bulunmaktaymış. Söz ko-nusu alan Akkoyunlu Mezarlığı diye de anılan yerdir. Şehrin güneyine yapı-lan yol, kanal vb. çalışmalar sırasında bu alan tümüyle yok edilmiş, ortaya çıkan mezar taşları tarafımızdan bulunarak Erzincan Müzesine nakli ger-çekleştirilmiştir. c:\users\pc\desktop\yeni klasör (2)\2015-07-16\009.jpg


Resim 4: Tur Ali Bey’e ait mezarının çevresine sonradan yapılan taş duvarlar.

Karşıda görülen köy Rumsaray’dır (Mecidiyeköy).

c:\users\pc\desktop\yeni klasör (2)\2015-07-16\013.jpg

İkinci eser ise Tur Ali Medresesi’dir. Bu yapının varlığını A. Şerif Beygu’nun sayesinde bilmekteyiz. 1924’te çıkarılan Tevhidi Tedrisat Kanu-nunun 2. Maddesi gereği işlevselliği yiten dinî yapılar yok olmakla yüz yüze gelmiş, hatta bazılarının hafriyatı yapılmıştır. A. Ş. Beygu, 25 Aralık 1928 yılında hazırladığı araştırma raporda bazı yapılar yanı sıra bu medresenin de adını vermiştir. Yukarıdaki tapu kaydında Rumsaray köyünün gelirlerinden bu zaviye için ayrılmasına ilişkin konuyu içermektedir. İhtimal ki bu gelir Tur Ali Bey Medresesi için de kullanılmıştır. Tur Ali Bey’e ait mezar, Rum-saray köyünün kuzeyindeki toplu mezarlıktan ayrı olarak bugünkü Mecidi-yeköy’ün (Rumsaray) 1 km. kadar doğusundadır.c:\users\pc\desktop\yeni klasör (2)\2015-07-16\030.jpgc:\users\pc\desktop\yeni klasör (2)\2015-07-16\025.jpg



c:\users\pc\desktop\yeni klasör (2)\2015-07-16\024.jpg
Resim 5-6: Rumsaray köyü eski mezarlığı ve Akkoyunlu mezar taşı örnekleri.




Resim 7: Rumsaray köyü içinden bir görünüş.




c:\users\pc\desktop\yeni klasör (2)\2015-07-16\021.jpgc:\users\pc\desktop\yeni klasör (2)\2015-07-16\018.jpgc:\users\pc\desktop\yeni klasör (2)\2015-07-16\015.jpgc:\users\pc\desktop\yeni klasör (2)\2015-07-16\020.jpg


Resim 8-9-10-11: Rumsaray köyü içinde yer alan eski yapı örnekleri ve yapı taşları.

c:\users\pc\desktop\yeni klasör (2)\2015-07-16\007.jpg
Resim 12: Rumsaray köyünün doğusu. Eski Eşek Meydanı yöresi.




Resim 13-14: Rumsaray köyü içinde bulunan eski şömine taşı parçaları.

TUR ALİ BEY TÜRBESİ PLAN, PROJE VE TASARIMI c:\users\pc\desktop\yeni klasör (2)\2015-07-16\080.jpg c:\users\pc\desktop\yeni klasör (2)\2015-07-16\078.jpg
Hazırlayan:

Tahir Erdoğan ŞAHİN
Tur Ali Bey’in şahsiyeti, Anadolu Türk tarihindeki yeri ve özel olarak Erzincan ve çevresi açısından taşıdığı önem; söz konusu şahsiyetin Rumsa-ray köyü sınırları içinde tespit edilen mezarının yenilenmesini, bu amaçla Akkoyunlu türbe geleneğine uygun bir yapının inşa edilmesini gerektirmek-tedir.

Tur Ali Bey’e ait türbe yapımı konusu, Erzincan İl Öze İdare Başkanı Ünal Tuygun ile paylaşılmış, ilgili kurumun bu konuda olumlu yaklaşıla-bileceği ifade edilmiştir. Bu gelişmeler üzerine, söz konusu anıtsal yapı için yer tespiti ve yasal işlemler başlatılmıştır. Rumsaray köyünden İnan Tanrı-verdi, Sinan Tanrıverdi, Bayburtlu taş ustası Abdurrahman İbiş ve oğlu Mü-cahit İbiş de anıt mezarın yapımı konusunda ciddi gayretlerde bulunmuşlar-dır.

Başta Erzincan ve Bayburt olmak üzere, Akkoyunluların egemen ol-duğu alanlarda bulunan türbelerin niteliği, kullanılan malzemeler, planları, örtü sistemleri, bezemeleri incelenmiş, buna göre Tur Ali Bey’in mezarı üze-rine inşası uygun bir türbe tasarımı ortaya konulmuştur.

Kullanılacak malzeme: Açık krem renginde kesme taş. Tercan taşı bunun için uygundur.

Plan: Alt kare planlı kat (mumyalık) üzerine sekizgen.

Örtü sistemi: Sekizgen, saçaklı-konik.

Cephe: Sekizgen plan üzerinde 5 duvardan 3’ü pencereli, 2’si nişli ve doğudaki üç duvar dört sütuna sahiptir. Ortadaki 2 sütun, yanlardaki sütun-lardan ayrı olarak kapı alanını oluşturmaktadır. Sütunların üzerinde mukar-naslı sütun başlıkları küçük kemerlerle biri birine bağlanmaktadır. Yan sü-tunların kaideleri arasındaki iki korkuluğun dış cephesinde yine bezemeye uygun nişler bulunmaktadır. c:\users\pc\pictures\img062.jpg

c:\users\pc\pictures\img063.jpgc:\users\pc\pictures\img061.jpg


Plan- Kesit / Ön Cephe (Portal ve Çevresi / Giriş)



Bezeme: Binanın dış cephesinde, başta niş bölümleri olmak üzere, Er-zincan ve yöresinde Akkoyunlulara ait yapılarda bulunan motifler kabartma tekniğinde işlenecektir.
AKKOYUNLU KÜMBET ÖRNEKLERİ
Emir Bayındır Kümbeti

Ahlat’da, İkikubbe Mahallesi’nin batısında Meydanlık Mezarlığı’nın ucundadır. Ahlat-Akkoyunlu kümbetlerinin örnekleri arasındadır. 1481’de ölen Melik Bayındır için yapılmıştır.
 emir bayındır kümbetic:\users\pc\pictures\img060.jpg



Sinür Kutluğ Bey Türbesi Planı
c:\users\pc\pictures\img055.jpg http://www.bayburt.gov.tr/webfiles/kutlubegturbesi01.jpg
Bayburt-Sinor Köyü Kutluğ Bey Türbesi

Tur Ali Bey’in oğlu Emirhan Kutluğ Bey'e ait olan bu türbe kendisi tarafından yaptırılan caminin 30 m doğusunda bulunmaktadır. Türbede ken-disinin ve ailesinin mezarları bulunmaktadır. Türbenin özellikle Şah Tah-masp'ın bu bölgede yaptığı tahribatlar nedeni ile bir bölümünün yıkılması kitabelerinin tahrip oluşu sebebi ile yapılı tarihi hakkında bilgi mevcut de-ğildir. Ancak Kutlu Bey'in 1389 yılında öldüğü bilindiğine göre türbenin bu yılda yapıldığı sanılmaktadır. Yine bu türbede bulunan bir başka kitabe 1659/1660 M.(H.I070) yılında onarım gördüğü sanılmaktadır.


Hamza-i Kebir Zaviyesi hamza-i kebir türbesi (merkez)

Mardin’in Meydanbaşı alanındadır. Akkoyunlular Dö-nemi’nde yılında yapılmıştır (1438-1439). Zaviyenin yanın-da düzgün kesme taştan yapıl-mış olan türbe bulunmaktadır. Bu türbenin kime ait olduğu kesinlik kazanamamakla be-raber Hamza Bey’e ait olduğu da iddia edilmiştir. 


Zeynel Bey Türbesi

Hasankeyf’de, Dicle nehrinin kuzey sahilinde, Hısn-ı Keyfa (Hasan-keyf) köpıüsünün batısındadır.

Türbenin, kuzeydeki giriş kapısı, kavsara kemeri üstünde yer alan ki-tabede Uzun Hasan’ın şehit düşen oğlu Zeynel Bey için yaptırıldığı belirtilir.

Türbede tarih bulunmamaktadır. Ancak Zeynel Bey'in Akkoyunlular-la, Osmanlılar arasında cereyan eden Otlukbeli Savaşı’nda (1473) şehit düştüğünden hareketle, yapının XV. yüzyılın son çeyreği başlarında inşa edilmiş olduğu söylenebilir.



c:\users\pc\pictures\img056.jpghttps://encrypted-tbn3.gstatic.com/images?q=tbn:and9gcrxm9ofgnztopuc9jfwpoophpk9kom6k_v1jcdrlb35gzxd4sbk

https://encrypted-tbn1.gstatic.com/images?q=tbn:and9gcti2mpnam45rrl02-teesplu9hb0z4hoflql6af2bd3g6upvc9piq

c:\users\pc\pictures\img058.jpg

Amarat Köyü Kul Yusuf Kümbeti

İğdır'a bağlı Amarat (Uydurma adı: Çakırtaş) köyünün batısındadır. 1485 yılında Kul Yusuf adlı bir zat için yaptırılmıştır. Kümbet iki katlı, sekizgen gövdeli ve düzgün kesme taş malzeme ile inşa edilmiştir. Sekizgen gövde dairemsi bir temel üzerine oturmaktadır.



http://www.karadenizgezi.net/bayburt_image/dedekorkut.jpg


Dede Korkut Türbesi

Bayburt’un güney doğusunda 39 km. mesafedeki Masat köyü yakınındadır. Halk arasında Alî Baba diye geçen türbe Alî Baba (Büyük Baba) anlamında kullanılan ve bütün Türk dünyasını yakından ilgilendiren Dede Korkut'a ait olduğunun zikredilmesi önemlidir. Türbenin üzerinde eski Türkçe 718 rakamı görülmektedir.



Bey Böyrek (Bamsı Beyrek) bey böyrek (bamsı beyrek) türbesi

Türbesi

Bayburt'un 2 km. doğusunda bulunan Erenli köyünün batısında, şe-hirden bakıldığında görülen bir tepe üzerindeki yapı Dede Korkut Hikâyele-rinde geçen en önemli kişilerden biri olan Bey Böyrek'e ait olduğu söylen-mektedir. Halk arasında ziyaret olarak da bilinen bu mezar ve sonradan ilave edilen dikdörtgen şeklinde bir taş binadan oluşmaktadır.



Yanbaksı (Güneşli) Kümbetihttp://www.bayburt.gov.tr/webfiles/yanbagsikumbeti01.jpg

Halk arasında "Yanbaksı Kümbeti" di-ye anılmaktadır. Bayburt – Kısanta (Demirö-zü) ilçesi arasında bulunmaktadır. Kitabesi olmayan yapının Otlukbeli Savaşı’nda şehit olan Seyyid Kasım adında bir kişiye ait oldu-ğu rivayet edilir. Sekizgen bir taban üzerine oturmuş ve kesme sarı taşlardan inşa edil-miştir .



Ayrıca; Diyarbekir Şeyh Abdülcelil (Safa Camii) Türbesi, Lala Kasım Bey Tür-besi de Akkoyunlu anıt mezarları arasında-dır.
AKKOYUNLULARA AİT MEZAR, KİTABE, HEYKEL,

KABARTMA, MOTİF VE SEMBOLLER
ERZİNCAN-ÇAVŞEK (ESENYURT) KÖYÜ c:\users\pc\desktop\mezar kaidesi pınarlıkaya.jpgc:\users\pc\desktop\img368.jpgc:\users\pc\desktop\mezar kaidesi pınarlıkaya.jpg

c:\users\pc\desktop\mezar çıralıkları (mumlukları).jpgc:\users\pc\desktop\esenyurt mezar taşları.jpgc:\users\pc\desktop\mezar çıralıkları (mumlukları).jpgc:\users\pc\desktop\img223.jpgc:\users\pc\desktop\mezar çıralıkları (mumlukları).jpg


ERZİNCAN / KEMAH-ARDOS KÖYÜ (BEŞİKLİ)c:\users\pc\desktop\kemah ardos gölleri akkoyunlular mezarlıgı (22).jpgc:\users\pc\desktop\kemah ardos gölleri akkoyunlular mezarlıgı (21).jpg
c:\users\pc\desktop\kemah ardos gölleri akkoyunlular mezarlıgı (17).jpgc:\users\pc\desktop\kemah ardos gölleri akkoyunlular mezarlıgı (15).jpg


d:\erzincan\deniz arslan\tahir hoca\kemah beşikli\dscf0588.jpg

ERZİNCAN MÜZESİ (AKKOYUNLU MEZARLIĞI, ÇİLHOROZ

KÖYÜ, BAŞKÖY VE ÇEVRESİ)

d:\erz.müz.kitabe vs\dscn5486.jpgd:\erz.müz.kitabe vs\dscn5494.jpg

d:\erz.müz.kitabe vs\dscn5474.jpgd:\erz.müz.kitabe vs\dscn5492.jpgd:\erz.müz.kitabe vs\dscn5469.jpgd:\erz.müz.kitabe vs\dscn5479.jpg

MERKEZ KUREYŞ VADİSİ (SARIKOÇ KÖYÜ)

d:\erzincan\deniz arslan\tahir hoca\cayırlı\erkan 023.jpg
c:\users\pc\desktop\dscn4094.jpgd:\erzincan\deniz arslan\tahir hoca\cayırlı\erkan 108.jpgd:\erzincan\deniz arslan\tahir hoca\cayırlı\erkan 085.jpgc:\users\pc\desktop\dscn4089.jpg


ERZİNCAN-ELMALI YAYLASIc:\users\pc\desktop\elmalı-kargın\192.jpg
c:\users\pc\desktop\elmalı-kargın\189.jpgc:\users\pc\desktop\elmalı-kargın\191.jpg

Bahaettin KARAKOÇ
ALACA KARANLIĞINDA

AŞK YOKUŞUNUN

Bulutlar dağlarda örgütleniyor 
Yırtılan göklerin gazabından korkuyorum. 
Zaman çentik çentik tükeniyor 
Çaresizliğin azabından korkuyorum. 

Yârin adıyla ıslatıyorum dudaklarımı 
Yüreğimde renk renk çiçekler açıyor. 
Bir yâr ki yüzünü saklar haramdan 
Süzülür prizmamdan al, yeşil, mor. 

Cuma günleri gibi en uzun yağmur saçlı 
Hasret kokar, sıla kokar, sevgi kokar. 
Kabımla kapçığımla ülfeti yoktur 
Bakınca daima özüme bakar. 

Bir çakır doğandır aşkın sıtması 
Geyikler koşuşur damarlarımda. 
Körelmiş tırnaklarını rüzgârla sivriltir dağlar 
Biraz daha viranız her yitik baharda. 

Bulutlar dağlarda örgütleniyor 
Dağlardan, çığlardan, sellerden korkuyorum. 
Ölü denizlere hicreti anlatmak zor 
Aldığını vermeyen yıllardan korkuyorum. 

En arkalarda kalmış topal bir bulut 


Vadimizin üzerinden seke seke geçip gitti. 
Çengelsiz bir türküyle seslendim arkasından 
Filim oracıkta bitti… 


AŞK MEKTUBU
Ben sevda bölüğünde kıdemli bir askerim 
Hizmetim sanadır ey tacidarım 
Canı bir emanet bilir taşırım 
Bir ırmak delirir geceleri 
Bir yıldız kayar ötelerden 
Bir bulut geçer Ay’ın önüne 
Birden üşürüm 
Ve seni daha çok düşünürüm 
----------Kokunu en sevdiğim güle veriyorsun! ... 
Hangi şekle dönüşürsen dönüş 
Hangi kılığa girersen gir 
Bilirim ne kadar gerçeksin, ne kadar düş 
Gönlüm bir şahindir takarım peşine 
Bulur seni saklandığın yerde 
Tutar elinden – eteğinden 
Bana getirir 
----------Sen kendini kolay ele veriyorsun! ... 



Sarmal bir sevdayla yaşarken aynalar derbendinde 
Bir Aslıhan oluyorsun, bir Leylâ 
Beni de mahkûm ediyorsun değişim sürecine 
Bir Kerem oluyorum, bir Mecnûn 
Dağlara, çöllere vuruyor içimdeki vâveylâ 
Firar ettiğimi bilmiyor bölüğüm 
Kırık gönlümde kırk düğüm 
----------Adımı dile veriyorsun! ... 



İçimde ebedî bir sürgünlüğü yaşarım 
Hangi gezegende insem rastlarım izine 
Dişlerim beyaz kirazlar gibi hep birden sızlar 
Ve gülümserim dişçinin elindeki demir kerpetene 
Biraz daha fazla bakabilmek için yüzüne 
Bir kaya yuvarlanır boşluğa 
Kimse bir anlam veremez bendeki hoşluğa 
----------Sense yakıp külümü yele veriyorsun! ... 



Ben sevda bölüğünde kıdemli bir askerim 
Terhis olsam gidecek bir yerim yok 
Yüreğimden başka silah taşımam 
Bütün adresleri iptal ettim 
Benim senden özge gerçek yârim yok 
Bir hakkuşu öter geceleri 
Aşk, mektup yazmaya zorlar beni 
----------Sense yeri – göğü sele veriyorsun! ...



ANONİM HALK ŞİİRİ İÇERİSİNDE

NİNNİLERİN YERİ
Prof. Dr. Esma ŞİMŞEK1
Özet: Türk milleti, her zaman şiire ve sanata önem vermiştir. Türk kültür ta-rihine bakıldığında, doğumdan ölüme, insan hayatının hemen her aşamasında şiirin yer aldığı görülür. Dünyaya yeni gelen bir çocuk ninnilerle büyür, tekerlemelerle oy-nar; türkülerle, şiirlerle, marşlarla gençliğini yaşar ve gün gelir ağıtlarla ebediyete gönderilir. Bu bağlamda hayatın henüz başlangıcı olan doğumla birlikte, anne veya diğer büyükler tarafından çocuğun kulağına ilk fısıldanan nağmeler ninnilerdir.

Anonim halk şiir içerisinde yer alan ve hece ölçüsüyle söylenen ninnilerde daha çok annenin çocuğuna karşı hissettiği duygular (sevgi, öğüt, dilek, temenni, dua, şikâyet vs.) ifade edilir. Anne ile çocuk arasında, sevgi ve ilgiye bağlı psikolo-jik bir bağın kurulduğu ninniler, çocuğun ruhsal gelişiminde, sağlıklı büyümesinde ve huzurlu olmasında da oldukça önemlidir.

Bu çalışmada, ninnilerle ilgili bütün konuların bir arada verilmesi planlan-mıştır. Bu düşünceyle, ninni teriminin anlamından başlanıp ninnilerin tanımı, özel-likleri, konusu, yapılan çalışmalar, diğer türlerle ilgisi, tasnifi, sanat değeri vs. gibi konular tek tek ele alınarak çeşitli değerlendirmeler yapılacaktır.

Anahtar Kelimeler: Ninni, anonim halk şiiri, çocuk, halk edebiyatı
THE PLACE OF LULLABIES AMONG FOLK POEMS

Summary: Turkish nation have always admired poems and art. Throughout Turkish history, from birth to death, it is seen that poems have always taken place in every level of humans' life. A new-born rows up with lullabies, plays with nursery rhymes; lives through his/her youth with poems, folk music and marches, and when the day comes they are sent off eternity with threnodies. On this aspect, lullabies are the first melodies whispered through the ears of the child by the parents or   the el-derly ones.

Those are the feelings ( love, advice, wishes, prayers, complains, etc...) that expressed more by  mothers towards their children through these lullabies which ta-ke place among folk poems and written by some music bar measures. The lullabies associating the mother and child with great love and interest are also important in the child's sipiritual development, healthy growth and peaceful life.

 It has been planned to give all the issues about lullabies at this study. With this in mind, we will review  the term lullaby, its features, the connected studies, its classifications, and its value in art.

Key Words: Lullaby, Anonymous Folk poem, Child, Folk Literature.
GİRİŞ

Genellikle annelerin, yavrularına karşı duydukları his ve heyecanın belirli bir ezgiyle terennüm edildiği ninniler, anonim halk şiirinin önemli bir



_____________________________________

  1. Fırat Üniversitesi İnsani ve Sosyal Bilimler Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi / ELAZIĞ

öğesidir. Çoğu okuma-yazma dahi bilmeyen, yaşadığı bölgenin veya köyü-nün dışına çıkmamış, kalabalığa girmemiş nice anneler/nineler, yavrularını severken, avuturken veya uyuturken terennüm ettikleri ninnilerde samimi düşüncelerini ve hâlisane duygularını açık bir şekilde dile getirirler. Söyle-nen ninnilerde; çocuğa beslenen sevgi, hayal edilen umut, arzu edilen dilek ve temenni ile iyi insan olması yolunda verilen öğütler yer alır.

Aşağıda, çeşitli yönleriyle incelemeye çalıştığımız “ninni” konusunu şu başlıklar altında ele almayı uygun gördük:


Yüklə 1,61 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   21




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin