AHMED HULÛSİ’DE
KAVRAMLAR
AV. ASUMAN BAYRAKÇI
www.allahvesistemi.org
Yayınlarımızın Telif Hakkı Yoktur. Sitemizdeki tüm bilgiler, Hz. MUHAMMED'in (aleyhisselâm) bildirip açıkladığı "ALLAH" ismiyle işaret edilenin hakikatinin ne olduğunun öğrenilmesi ve "DİN" denilen yaşam sisteminin bu vizyonla değerlendirilebilmesi için, tüm insanlarla karşılıksız paylaşılmak üzere hazırlanmıştır. Tüm yayınlarımızı ücresiz okur; dinler, bilgisayarınıza indirebilir, çoğaltabilir; YAZAR ve KAYNAK BELİRTMEK ŞARTIYLA her yoldan bütün çevrenizle paylaşabilirsiniz. Allah ilmine karşılık alınmaz. Prensibimiz maddî ya da manevî karşılıksız paylaşımdır.
|
İLÂHİ SIFATLAR
-
Benliği Hüviyeti
-
Allah’ın âyetleri
-
Hakkani Sıfatlar
-
Rıdvan
|
FİHRİST
-
Sıfat Boyutu(Sıfat mertebesi-Salt benliğini biliş mertebesi)
-
Sıfatları yönünden sınırsızdır...
-
Sıfat mertebesi itibariyle yaratılma sözkonusu değildir.
-
Zâtî sıfatlar(“Rahmaniyet”-Esma mertebesini ayakta tutan ve oluşumunu anlatan sıfatlar)
-
Zât'ın sıfatları ve Esmâsı, sınırsız bir şekilde tecelli etmektedir.
-
Sınırsızlığı, benliğinin vasıfları itibariyledir.
-
Zât'ın mutlakiyet sıfatı...
-
Zâtını anlatan sıfat("Ulûhiyet")...
-
Zât'ının bir sıfatı (vasfı)... “Ahadiyet”!
-
Sıfat, "Zât"a işaret eder ama asla Zât'ı kapsayamaz...
-
Mutlak varlık, sıfatları yönünden de sonsuz sınırsızdır.(Her birimdeki irade, "Sınırsız"ın iradesi"dir.)
-
Sıfatları arasında öncelik vardır
-
Her "Zerre" adı altında "Hak", sıfatı ile (Benliği hüviyeti ile) mevcuttur.
-
En mükemmel sıfatlar, Allah içindir!
-
Hepimiz, Allah'ın Zâtî sıfatlarıyla varız!
-
İlâhi Sıfatlar, "İlâhi Rahmet"in sonucudur.
-
"İnsan", enfüste ve âfâkta, Zâtî vasıfları tanıyabilme istidad ve kâbiliyetine sahip bir varlıktır (Bkz.İ/İnsan)
-
Arz'da(Bedende) açığa çıkan kuvveler, Allah'ın sıfatlarıdır.
-
“Sıfatlar” asıldır... “İsimler” ise, onlara dikkati yöneltmek isteyen araçlar!
-
Kendinde mevcud tüm mânâları “İlminde” seyreder… Seyreden biz değil; Mutlak Varlıktır!
-
Sıfat mertebesinin sahip olduğu özellikler (Esmâ Mertebesi)
-
İsimler perdesi arkasından değil; Bizâtihi sıfat mertebesi itibariyle Allah’ı bilmek...
-
Celâl ve Cemâl sıfatları
-
Kemâl sıfatlar
-
En mükemmel sıfatlar, "Allah"ındır!
-
Kemâl sıfatlar zuhur eden kişinin(Hakikat ve Sünnetullah bilgisine vâris kılınan-Bütün yaratılmışlar âcz ile vasıflandığını, kendinin de âcz içinde olduğunu-Mutlak kudret ve kuvvet yalnızca yaradan Allah’a ait olduğunu idrak eden-"Hakikat bilgisi"nin hakkını vererek yaşayan-Kendinde bir varlık görememenin; kendisinin acz içinde olduğunu görmenin sonucu, kendisindeki kemâl sıfatlarının Allah’a ait olduğu müşahedesi içinde olan-Kendini bir başka varlığa karşı büyük görmeyen-Kendinde büyüklenme, böbürlenme, gururlanma kalmayan-Hayırlar, yaşantıları ile öne geçen-Esmâ kuvveleriyle tahakkuk ederek "Adn Cenneti" yaşamına girenin) zikir ve yaşamı
-
7 ZÂTÎ SIFAT
-
“Bilgi”nin (Esmâ Mertebesinin-“data”nın) varlığını oluşturan, 7 sıfattır. (Hayat, ilim, irade, kudret, kelâm, semi, basar vasıfları)
-
7 Zâtî sıfatla "Hakikat"i değerlendirme kuvvesi(Seb-ü Mesâni)
-
“HAYAT" SIFATI("El Hayy" ->Esmâ âleminin kaynağı! Tüm isim özelliklerinin hayatını veren, varlığını oluşturan. Evrensel enerjinin kaynağı; enerjinin hakikati!)
-
"Hayy" İsmi özelliğiyle, (Hakikat İlmi yoksunu olan "Ölü"den), ölümsüzlüğünü fark edeni("Diri"yi) çıkarır!
-
Hayat, yaradılmış için gereklidir… Mutlak Zât, “Hayat Sıfatı”ndan de münezzehtir!
-
Tüm varlık, O’nun hayatı ile hayattadır.
-
Evrenin hayatiyet vasfı dahi, bilincin imajından ortaya çıkar.
-
Kozmik Bilince göre bütün mevcûdat “Salt enerji”den ibarettir… Maddi varlıklar ise “Salt Enerji” dalgalarının yoğunlaşıp varlığa bürünmüş hâli! (Salt enerji, “elektromanyetik dalgalar” adıyla varlığa bürünüp, yoğunlaşır)
-
“Hayat Sıfatı”nın zuhuru(“Ruhullah”)
-
“Allah’ın Hayat Sıfatı”nın “Sistem”deki zuhur kaynağı, Güneş’tir.
-
Birim, algılamayla "hayat" bulur.
-
"İLİM" SIFATI("El Aliym"->"İlim" özelliği sebebiyle sınırsız sonsuz her şeyi ve her boyutu, her yönüyle Bilen!)-(“Nokta”lar düzlemindeki ilmî, şuursal açılımlar-Sıfat mertebesindeki İlim-Allah'ın ilmî bakışı-Allah’ın kendine olan ilmi-Boyut farkı)
-
İlim sıfatı, "O"nundur!
-
"Allah'ın İlim Sıfatı"nın zuhuru["Allah'ın ilmi"ndeki "İlmî Sûretler"-“Âlemler"-"İlim Sıfatı"nın açığa çıkışıyla varolan "ilmî sûretler"-Kâinat-İlim Sıfatının "Nokta"daki şuursal açılımı-"ilim sıfatının tafsili"-“Nokta”nın varlığı-“Nokta”lar düzlemindeki, ilmî-şuursal açılımlar-"Küllî Akıl" denen "Tek Akıl"-Çok boyutlu “TEK KARE” bilginin; algılayan bilgi birikimlerinin algılamalarına GÖRE kabul edildiği çok kareler-Mânâ Sûretleri-"Musavvir"in meydana getirdiği "Mânâların sûretleri"-Seyretmeyi dilediği mânâlara uygun suretler-"İlminde" yaratılanlar-İlmi ilâhideki “ilmî sûretler”-"İlim"de varolmuş “ilmî suret”ler-Esmâ âleminin tenezzülü (anlamın algılanışı) ile oluşan “melekût” âlemi ve tüm getirisi-Şuurlu ve bilinçli “NOKTA”nın varlığındaki isimlerin işaret ettiği özellikler(Algılanan ve algılanamayan, bilinen ve bilinmeyen her şey)-Ancak ve sadece, ilim boyutunda ve "İSMEN" var olan; bunun dışındaki varlıkları ise, "yok"tan ve "hayâl"den ibâret olanlar-Varlıkları emanet olanlar-(İlim boyutunda varlarsa...) "Var kabul edilişleri" itibariyle olan- Tüm varlıkların yalnızca “ilmî sûretler” (sanal=var olarak algılanan) hâli-“Var”lık kokusu dahi almamış olanlar-Sayısız Allah isimleri ile işaret edilen özelliklere sahip “TEK”illik boyutunda (“Vahidiyet”), yani, “tek kare resim”de mevcut bulunan özellikler]
-
Varlığın aslı üzerinde "Allah’ın ilmi" ve kendisindeki esmâsının özellikleri hâkimdir ve tasarrufluk meydana getirir.[Bkz.İ/İlim/"İlim"in fiillere dönüş sınırı(Soyut olan sırf mânâ ile çokluk arasındaki sınır-Soyutun somuta döndüğü sınır-Mücerretin müşahhasa döndüğü sınır-Eylemin-fiilin-oluşumların başladığı sınır-Düşüncenin, İlmin, Bilincin eyleme dönüş sınırı-"Arş"]
-
Evrendeki holografik Bilinç, "Allah'ın İlim Sıfatı”ndandır!
-
İlim sıfatının mânâsıyla oluşmuştur, diğer esmâlar bunu pekiştirmiştir.
-
“Nokta”nın ilim mertebesinde ilmî açılımı ile “melekût âlemi”(evren içre evrenlerin meydana geldiği “salt enerji okyanusu”) meydana gelmiştir.
-
İlim sıfatından programlanma
-
"İlim Sıfatı"nın açığa çıkışı, Muhammed Aleyhisselâm ile gerçekleşmiştir.(İlim Sıfatı ancak Zât'ına seçtiklerinde(Muhammed Ümmetinde) açığa çıkar.)
-
Kendini tanımak(“Hakikat”ini bilmek), ancak “İlim Sıfatı”nın açığa çıkışıyla mümkündür.
-
İlim sıfatının tafsili (Küllî Akıl denen "Tek Akıl"-Nefsin kendini ilim sıfatı ile tanıması)-(Bkz.İlâhi Sıfatlar/İlim Sıfatı)
-
İlim sıfatına bürünme ["Nefs"in kendini "İlim Sıfatı" ile (kendi aslı ve orijinali, hakikatı ile) tanıması(Hakk`a bağlanan "ilim sıfatı"]...
-
İlim, sıfat mertebesindeki varoluştur.(Bkz.İ/İdrâk/, Allah’ı Zâtı itibariyle idrâk edemez. Fakat O görüşleri idrâktadır)
-
"Ârif-i Billâh"ta(Hakikat ilminin mevcut olduğu şuurda) izhar olan ilim("İlm-i İlâhi"-Mârifet İlmi)
-
Mârifet İlmi ile "Yaşamdaki Sistem"in nasıl var olduğu-nasıl işlediği-bu işleyişin gereği neler yapılması gerektiği fark ettirilir.
-
"İlim Sıfatı"nın neticesi olan düşünce
-
İRADE SIFATI ("Mürid"->İsteyen-Dileyen-Dilediğini gerçekleştiren-İrade eden-Allah’ın İrade sıfatı)
-
Tüm varlıkta mevcut olan irade, "Sonsuz ve sınırsız"ın iradesidir!.
-
İrade edişi(Dilemesi), "Rububiyet"in kuvveden fiile dönüştüğü mertebedir.
-
Dilemesiyle(İrade etmesiyle) "Mürid" İsminin mânâsı ortaya çıkar.(Bkz.“Mürid” İsminin tahakkuku)
-
Evrende ayrı-birbirinden mustakil varlıklar ve onların benlikleri ve iradeleri mevcud değildir.
-
"Gizli İrade"(Varoluşun sonsuz basamakları)
-
"Gizli İrade" saklı ve çok büyük doğası
-
Gizli irade, maddenin her şekline-hayata-bilince-kuantlardan kişinin bilincine kadar herşeyin aslıdır.
-
İrade-i Kül(Allah’a bağlanan irade-Ana sistemdeki irade-Bölünmez, parçalanmaz, cüzlere ayrılmaz Tek Külli irade-İlâhi İrade)
-
"İrade-i Küll"ün tecellisi(Terkibinin sınırlarını genişletirsen, senden ilahî irâde sâdır olur)
-
İrade-i Cüz(Allah'ın, "Mürid" isminin neticesi olarak, "Allah" muradının kuldan açığa çıkması-Allah kudret ve kuvvetinin kuldan açığa çıkması-Allah kudret ve kuvvetinin kuldan açığa çıkışı(olaya dışarıdan bakmamız sebebiyle)-"Sistem"in oluşturduğu programın meydana getirdiği birimden ortaya çıkan irade-Külli programın birimden ortaya çıkması hâli-Külli irade`nin ve hükmün, birimden ortaya çıktığı haldeki adı-Bir mahalde mevcut olan İlâhi İsimlerin varlığı-Bireysel bakışla, cüz`de açığa çıkan irade-Birime takdir edilmiş programın oluşturduğu varsayım-Terkibe bağlanan irâde-Mâhiyeti olarak orijinin(İrade-i Küll"ün aynı, fakat potansiyel olarak farklı olan irade )
-
Kişideki irade, mâhiyet olarak orijinin aynı-potansiyel olarak farklıdır.
-
"İrade-i Cüz"ün oluşumu[Bölünmez, parçalanmaz, cüzlere ayrılmaz "Tek İrade”(Külli irade) yanı sıra bizim cüz`ümüzdeki genel programın doğal sonuçlarının oluşması]
-
Sıfat mertebesindeki güç oluşturma ismi...‘’Mürid" İsmi
-
Tüm varlıktaki (Her varolan ve kendini bilen varlıktaki)irade, (Varoluşunu bilişinin devamı olarak), "Sonsuz ve sınırsız olan Mürid"in iradesidir.
-
"Mürid" İsmi, senin varlığında zâhir oluyor.
-
"Mürid" İsmi, kişinin Allah'ı tanımasında en süratli yoldur.
-
“Mürid” İsminin tahakkuku... [Dilemesiyle-İrade etmesiyle "Mürid" İsminin mânâsının ortaya çıkışı-“Mürid” İsminin mânâsının(“İrade” sıfatının-Varoluşunu bilişinin devamı olarak; her varolan ve kendini bilen varlığın, arzusu ve iradesi, dilemesinin) ortaya çıkışı-Arzusunu, isteğini tahakkuk ettirme...]
-
İrade gücü(İrade kuvvesi-Melekî güç, kuvve-Dileme Gücü-Dileklerini gerçekleştirme gücü)
-
"Mürid" İsmi("İrade Sıfatı"nın ismi)nin zikri, "İrade Gücü"nü arttırır.
-
Terkibine-tabiatına ters düşen hareketi yapman, irade gücünü ortaya koymanı sağlar. (Bkz. İ / İlâhi İsimler/ Aklın, şuurun İlâhi İsimlerin mânâlarının dayandığı Zât’a gider.)
-
"İrade-i Cüz"ü kullanma(İlâhi isimlerin mânâlarını ortaya koyma)
-
İrade gücünün kullanılması, ilme bağlıdır.("Mürid" isminin işaret ettiği "İrade" sıfatıyla ilminin getirdiklerini dileyebilir)
-
"İrade-i Cüz"ünü, kendindeki mevcud "İsimler"in("İlâhi İsimler"in gücü kadar kullanabilirsin ancak...
-
“İlâhi İrade"ye mutlak teslimiyet
-
“İlâhi İrade"ye mutlak teslim hâlinde olduğunun bilincinde olan... “Müslim”!
-
Özgür İrade!
-
İrade zâfiyeti(İrade gücünü kullanamayış-İrade noksanlığı-İrade zayıflığı)-(Bkz.İrade gücünün kullanılması ilme bağlıdır)
-
Kişinin iradesini zorlayan dış etkenlere karşı korunmak için...
-
KUDRET SIFATI("El Kaadir"->İlmindekileri kudretiyle bir nedenselliğe dayanmaksızın yaratıp seyreden! Bu hususta asla sınırlanmayan!)
-
“Allah'ın Kudreti”("İlâhi Kudret"-“Kudretullah”-“Kudret-i İlâhi”-“Kendindeki mânâları seyretme gücü”-“Melekût Âlemi”-“Melek”-“Ruh”-“Varlığın Özünü meydana getiren kaynak enerji”-DEHR kelimesiyle anlatılmak istenen boyut-Tüm varlığın kendisinden oluştuğu evrensel enerji-“Evrensel Enerji”-“Salt Enerji”-Kâinatın oluşmasında ilk basamak-ilk aşama olan “Enerji”-Evrenin kendisinden var olduğu; "zaman” ve “mekân” kavramlarının olmadığı “Enerji”-“Allah’ın İlmi”-“Bilinçli Enerji”-“Kozmik Bilinç”-”Nur”)
-
Allah'ın Kudret vasfının(Sonsuz sınırsız güç- kuvvet-ilim-nur-Evren içre evrenlerin varlığını meydana getiren şuurlu enerjinin)kuvveden fiile çıkması("Allah'ın Vechi"-Melekût-Birimin derûnundan zahirine (bilincine) açığa çıkan, birimin varlığını meydana getiren mertebe]...
-
İlâhi Kudret, "Enerji" olarak algılanır.(Enerji, Allah değildir. Allah’ın “Kudret Sıfatı”dır)
-
Zaman ve mekân kavramlarının olmadığı "Enerji"...
-
"Dehr"(Tüm varlığın kendisinden oluştuğu evrensel enerji-“Kudret Sıfatı”-Sayısız boyut algılayıcılarının algıladığı sayısız evrenlerin içinde yer aldığı açının yaratıldığı TEK NOKTA, TEK AN)
-
"Kudret" ile kendindeki sayısız mânâları seyreder.
-
"Göz bebeği"nin algıladığı yoğunlaşmış atomik yapı..."Hücre"!(“Basar”ın algıladığı-Nötronlardan, nötrinolardan, kuarklardan, ışık zerreciklerinden ibaret “Enerji kütlesi”-“Kudret-i İlâhi”-“Melekût Âlemi”-“Melek”)
-
Yaşamda Kudret hâkimdir. Sistemde her an ilmî veya fiilî kudret, âcize galebe çalıp onu bir şekilde imha etmektedir!
-
Allah, bir birimde Kudret izhar ettiği içindir ki o birim güçlü gözükür.
-
Allah'ın yaratış sisteminin gerçekleri... Her Kudret sıfatının izhar olduğu varlık, kudret sıfatının izhar olmadığı varlığı yer, yerner, yok eder!
-
Gelecek boyuttaki güçlülerden kurtulmanın ve korunmanın yegâne yolu, kendi özündeki gücü harekete geçirmek ve yeni kuvveler elde etmektir.
-
"Nokta"ndaki Kudret(“Sır”)
-
İnsanın zâhir ve bâtın dünyasında hâkim olan tek kudret, Allah'tır!
-
Bilincimiz her an İlâhi Kudrete tâbiidir.
-
Kudret olmazsa, irade tahakkuk etmez!
-
Kişide "Kudret"in açığa çıkışı(“Sevap”-“Pozitif Enerji”-“Ruh’taki Kudret”)
-
Kişinin bâtın sırları ile tahakkuku ancak kudret sıfatının kendisinde açığa çıkmasıyla mümkündür.
-
"Kudret Sıfatı"nın izharı, "Ledün İlmi"ne(“Öz”den gelen ilme) bağlıdır.
-
Kudret sıfatı ile kendindekini açığa çıkarmaya dönük özellikler meydana gelir.(İlâhi Sıfatlar, "İlâhi Rahmet"in sonucudur.)
-
Kişide kudret sıfatının açığa çıkması(Kişinin bâtın sırları ile tahakkuku-“Pişmiş balığın” canlanması)
-
Muhammedî ilmin yer almadığı kudret zuhuru
-
Deccal'de açığa çıkan Kudret Sıfatı, onun zehiri olmuş ve helâkına vesile olmuştur.
-
"İŞİTME" SIFATI("Es Semi")
-
"GÖRME" SIFATI("El Basiyr")
-
"Hakikat"i tek ve net görmek için gerekli olan "İlim Gözlüğü"(İki camından birisi, "B" harfi ilmi, diğeri "el AHAD-üs SAMED" ilmi olan "İlim gözlüğü")
-
“KELÂM” SIFATI("El Mütekellim"-> Kendini bilişin tafsilâtlı müşahedesi)
-
“Kelâm” sıfatı “İfade” yeteneği kazandırır.
-
Sıfat Tecellisi(“Hafî”-Tecelli-i Sıfat mertebesi-Mâiyet sırrının yaşandığı mertebe-Salt benliği biliş mertebesi-Esmâ mertebesi ise benliğindeki mânâları buluş-"Rabbin kurbu"nda olgunluğa erme-İlâhi sıfatlarla tahakkuk-İndînde Hakikat BİLGİSİnden bir ilim-Mardiye yaşamı-Yücelik makamı-Rahman’ın kullarına gayblarından vaat ettiği Adn Cennetleri-Esmâ kuvvesiyle tahakkuk etme özelliği-“Selâm”ın işitildiği boyut-Selâm isminin mânâsı açığa çıktığı ve böylece kendi hakikatlerinden açığa çıkan kuvvelerin konuştuğu *sabah-akşam, yaşam gıdalarıyla beslenmenin olduğu* boyut…-Korunanların (yalnızca fiillerde değil, düşünsel anlamda korunanların) mirasçı yapılacağı cennet boyutu…-Kendi varlığının varolduğunu, kendisinin olmaması diye bir şeyin söz konusu olamayacağını bilmesi hâli-Rahmete ermek-"Samediyyet tecellisi”-Kişinin birimsel varlığının ortadan kalkması-"Hakk-el Yakîn" hâli-“Sıfat Cenneti”)...
-
Sıfat mertebesinde kendini bilen bir varlık kastedilir.
-
İlâhi Sıfatlarla tahakkuk ancak Ledün ile mümkündür.
-
Kul, Allah yanında vehmî benliğinin “yok”luğunu yaşadığı zaman artık ikram yollu Hakkani Sıfatlar zâhir olmaya başlar.
-
"Umarım Rabbim beni kurbunda olgunluğa (Mâiyet sırrının yaşandığı Tecelli-i Sıfat mertebesi) erdirir."
-
“Şuur”un kendini beden kayıtlarından kurtarmasıyla (Benliğinin yokluğunu yaşamasıyla-Vehmin kaydından kendini kurtarmasıyla), ondan Hakkani Sıfatlar zâhir olmaya başlar(İlâhi sıfatlar tahakkuk eder-Fiili ölümle şuur boyutu yaşamına geçilir-Ölmeden evvel ölme tahakkuk eder)
-
Sıfat mertebesinden gelen hükümler(Terkipsizliğin gereği olan hükümler), Esmâ mertebesindeki terkipleri bozar, yıkar, atar!
-
İlâhi Kuvvelerle tahakkuk Bayramı
-
İlâhi Sıfatlarla yaşam ortamı (İlâhi sıfatlarla tahakkuk edebilme ortamı-Cennet yaşantısı-"Rıdvan"(İnsandaki Esmâ hakikatiyle tahakkuk kuvvesi, melekesi-Hakikatinin farkındalığıyla bunun sonuçlarını kuvveden fiile çıkarma özelliği)-“Âhiret”-Yolun-yurdun sonu-Adn cennetleri-Kudret-bilinç boyutu)
-
Kendindeki İlâhi Sıfatları yaşamak(Kendini Tanımak)
-
İlâhi Sıfatların kişiden zuhuru hâlinde yaşanılanlar…
-
İman edenlere, Rahîm Rab'den "Selâm" sözü ulaşır.
-
Dünya yaşamında gerçeği görüp yaşamış bilinçler, gerçeği yaşamanın getirisi kuvvelerle "Beyinötesi boyut"ta(“Berzah boyutu”nda-Kabir âleminde)yaşamlarına devam ederler.
-
Sıfat mertebesi itibariyle “Seyr” mümkün değildir.
-
Kişi, yaşadığı kemâlin oluşturduğu vasıfla belli bir “İsim”e hak kazanır.
-
Ârif-i Billâh,(Sıfatlarla tahakkuk ortamında) sıfatların gereği olan halleri kendiliğinden ortaya koyar.
-
İlâhi Sıfatların birimden zuhuru hâlinde yaşanan hâl("Adn cenneti"-Sıfat Cenneti)
-
Cüziyet görüşü...(Cüz'i Hayat... Cüz'i İlim... Cüz'i İrade... Cüz'i Kudret... )-(Gizli Şirk)
-
İlâhi Sıfatları örtme(İzhar olanın Hakikatini yaşayamama-İlâhi sıfatlardan gelen büyüklüğü müşahede edememe-“Küfür”)
-
Sıfatlardan mahrum kalacak olanlar(Arz’da benlik taslayanlar)
-
Kötü sıfatlar(Gelecek sonsuz yaşam süreçlerine iman etmeyenlerin vasıfları)-(Bkz.Kemâl sıfatlar)
Hiçbir tavsif ve özellik düşünülmeksizin BEN diyorum.
Demin bir misal verdim... Dedim ki;
Birisine gittin Ben Hulûsi’yi tanıdım dedin, Hulûsi hakkında hiçbir bilgisi olmayan birine gittin ben Hulusiyi tanıdım dedin. O kişi “Hulusi”nin zâtını o anda anlar sadece.
Hulûsi ismi, kişinin o anda zâtına işaret eder.
Niye?
O kişi “Hulûsi’yi tanıdım “dediğin zaman o kişi de Hulûsi hakkında hiçbirşey bilmiyorsa sadece şunu anlayacaktır.; Hulûsi adıyla işaret edilen bir varlık var bir obje var.
“Hulûsi” ismi burda sırf zâta işaret ediyor. Ama o zatın çeşitli vasıfları var, sıfatları var, özellikleri var.
Sana soracak..”Kim bu Hulûsi nedir ne özellikleri var?”
Sen diyeceksin ki:
Aklı başında bir adam...Aklı başında bir adam demek belli bir ilmi belli bir bilinci şuuru olan bir varlık demek
Hulûsi’nin kapsadığı bir alan çıktı..
Bir kere Hulûsi diye biri var. Hayatta, diri. Hulûsi’nin birinci vasfı hayatta ve diri canlı bir varlık olması. Olmayan bir varlık değil.
İkinci olarak belli bir şuuru ve ilmi var. Yani hayat sıfatından sonra ilim sıfatı var.
“Hulûsi birçok şeyleri bilir ve bunları anlatır, açığa çıkartır” dediğim zaman Hulûsi’nin bildiklerini kuvveden fiile düşünceden eyleme dönüştürebilen bir irade gücü olduğuna da işaret ediyorum. Demek ki Hulûsi’de bir irade gücü de var.
Hayat sıfatının adı Hay ilim sıfatının adı Alim irade sıfatının adı Mürid.
Mürid, irade eden demek., dilediğini gerçekleştiren demektir.
Ondan sonra bu dileme ile birlikte irade gücüyle birlikte netice de onda bir kudret sıfatı da var kudret vasfı da var ki o dilediğini kuvveden fiile sokuyor tatbik ediyor ortaya çıkartıyor bir eser ortaya çıkartıyor.
Böylece başlangıçta Hulûsi ismi bir Zât’a işaret ederken o zâtın vasıflarını anlamağa başladık
O zâtın bu vasıflarıyla varolan bir zât olduğunu anladıktan sonra bu sefer sorgulamağa başlıyoruz… Hulûsi nerde oturur ne yer ne içer nelerle meşgul olur düşünce dünyası nasıl bir dünyadır. Burda bu defa onun sayısız özelliklerini anlatmağa başlıyoruz. Bu da Hulûsi’nin esmâ boyutu.
Hulûsi ismi altındaki esmâ boyutu. Hayat sahibi olması ilim sahibi olması irade sahibi olması sıfat boyutudur. Salt varlığını- zâtını anlatan da sıfat boyutudur.
SIFATLARI YÖNÜNDEN
SINIRSIZDIR
|
Her şey O`nun ilminde şöyle yaratılmıştır;
Tüm varlık, O`nun hayatı ile hayattadır!
O, Alîm`dir, ilmi vardır; ve tüm varlıkta mevcut olan ilim, O`nun ilmi`yle ve ilmi`ndendir! Sınırsız ve sonsuz ilim sahibidir O!
Dostları ilə paylaş: |