TÜM DÜNYADA KATİLLERE KARŞI DOĞRUDAN EYLEM
Irak’ta Saddam rejiminin düşmesinin ardından, henüz Irak halkı direnişi sürdürürken, Irak’ın yeniden yapılanması için açılan ihaleler işgalciler tarafından Amerikan şirketlerine dağıtıldı. Savaş başlamadan önce Amerika’nın yaşadığı ekonomik durgunluğun ve Amerikan şirketlerinin yaşadığı mali krizlerin ABD’nin Ortadoğu politikalarının belirlenmesinde önemli rol oynadığı herkesçe biliniyordu. Bu şirketler savaşı finanse etmelerinin dışında yatırımlarda bulundukları bir çok ülkede çevrenin kirletilmesinden, kadın ve çocuk emeğinin sömürülmesine, işçilerin insanlık dışı koşullarda çalıştırılmasından, köylülerin topraklarına el konulmasına, insanların göçe zorlanmasından, dünya halklarına daha fazla yoksulluktan başka bir şey getirmeyen neo-liberal politikaların ve onların uygulayıcısı yerel yönetimlerin desteklenmesine kadar uzanan bir dizi insanlık dışı politika izliyor. Bu duruma son dönemde Irak’ın işgali de eklenince, bir çok Amerikan şirketi, uzun zamandan beri savaşa, Amerikan emperyalizmine ve neo-liberal politikalara karşı mücadele eden savaş karşıtlarının doğal hedefi konumuna geldi. Dünyanın dört bir yanında boykot çağrıları yaygınlaşırken CocaCola, McDonald’s, KFC gibi Amerikan emperyalizminin sembolü haline gelmiş bir çok Amerikan şirketi savaş karşıtları tarafından ya boykot ediliyor ya da savaş karşıtlarının doğrudan eylemlerinin hedefi haline geliyor.
Colombia’daki CocaCola fabrikasında 90’lı yılların ortalarında çalışan sendikalı işçilerin bu şirket tarafından öldürülmesinin ardından uzun süreden beri Uluslararası Emekçi Hakları Fonu CocaCola karşıtı kampanya sürdürüyordu. Irak savaşının başlamasıyla birlikte harekete geçen sendikacılar 16 Nisan’da CocaCola’nın yıllık hissedarlar toplantısının gerçekleşeceği otelin önünde CocaCola karşıtı gösteri düzenleyerek şirketi ve savaşı protesto etti.
Bu katil şirketlere karşı gerçekleştirilen en yaygın eylem biçimi boykot. Ortadoğu ülkelerinde CocaCola, Pepsi, McDonald’s, Burger King KFC gibi şirketlerin satışlarının boykotlar nedeniyle %65 düştüğü açıklandı. Pakistan’da ise sendikaların yaptığı baskı sonucunda Pakistan senatosu ABD mallarını boykot etme kararı aldı. 300 bin kişinin katıldığı ABD karşıtı eylemde halk bu karara uymaya çağırıldı. 25 Mart’da Bangladeş’te binlerce kişi boykot çağrısı yaparak alanlara çıktı. Hindistan’da savaş karşıtları CocaCola ürünleri satan bir depoya girdi ve oradaki CocaCola ürünlerine zarar verdikten sonra depodan ayrılırken G.Bush’a yazılmış bir mektup bıraktılar. Mektupta Bush’un Irak’taki katliamdan sorumlu olduğu ve işgalin hemen durdurulup ABD’nin tüm askeri birliklerini Ortadoğu’dan çekmesi istendi. Güney Hindistan’da Halkın Savaş Birliği adlı gerilla örgütünün Pepsi’ye ait bir ambarı bombamasında tahmini olarak 20 bin dolar zarar ortaya çıktı. Ürdün’de 14 muhalif parti ve 14 sendikanın içinde bulunduğu komitenin yaptığı boykot çağrısı üzerine ABD ürünlerine karşı ülke çapında boykot örgütleniyor. Daha şimdiden ülkedeki 6 McDonald’s restorantının 2’sinin iş görmediği gerekçesiyle kapandığı bildirildi.
ABD ürünlerine karşı gerçekleştirilen boykotun diğer bir adresi ise Avrupa. Almanya’nın Hamburg kentindeki bir çok restorant işletmecisi Coca Cola ve Malboro içilmesini ve ödemelerde Amerikan Ekspres kartının kullanılmasını yasakladı. Aynı zamanda aynı kentte McDonald’s a ait bir otobüs yakıldı. İsviçre’nin Cenova kentinde 18 Mart’da McDonald’s restoranı işgal edildi. Avustralya’daki savaş karşıtı gösterilerde boykot çağrısı yapıldı. Greenpeace Basra Körfezine hareket eden bir savaş gemisinin önünü teknelerle keserek geminin geri dönmesini sağladı. Belçika’da 5 Mart’ta gerçekleşen gösterilerde yine boykot çağrısı yapılırken İngiltere’de Savaşı Durdurun Koalisyonu ve Yeşiller Partisi savaşı destekleyen Exxon Mobil’i, Yunanistan’da Yunanistan Komünist Partisi ise ABD ve İngiliz mallarını boykot çağrısı yaptı. İtalya’daki savaş karşıtı komite 18 Mart’ta Amerikan mallarını boykot etme kararı aldı. Savaş karşıtı eylemliliklerin en aktif biçimde gerçekleştiği yerlerden biri olan İspanya’da bir çok Amerikan Şirketinin büroları ve mağazaları göstericiler tarafından ablukaya alındı. Kimi mağazaların tabelaları boyandı ve yerinden söküldü. Güney Afrika’da savaş karşıtları ABD ve İngiliz mallarını boykot etme çağrısında bulunurken, Latin Amerika ülkelerinin hepsinde sendikalar ve sol partiler boykot etme çağrısında bulundular.
Dünyanın dört bir yanında eylemler gerçekleşirken gençlik de boş durmuyor. İspanya’da bir çok kentte öğrencilerin 26 Mart’da gerçekleştirdiği eylemlere 200 binin üzerinde kişi katıldı. 27 Mart’ta ise bu sefer İtalya’daki üniversite öğrencileri savaşa karşı öğrenci gençliğin sesini duyurmak için alanlardaydı. Avustralya’da ve İngiltere’deki lise öğrencileri seslerini tüm dünyaya duyurdukları kitlesel eylemler gerçekleştirdiler. Atina’da 16 Nisan’da Avrupa Birliği zirvesi öncesinde gerçekleşen ve Avrupa’nın çeşitli kentlerinden gelen 8 bini aşkın kişinin katıldığı gösterilerde polisle gösteriler çatıştı. Çatışmalarda bir çok ABD şirketinin büroları göstericiler tarafından tahrip edildi.
Savaş karşıtı muhalefet ABD emperyalizminin Irak’a saldırmasının ardından gittikçe politikleşerek ve sistemi doğrudan karşısına alarak genişlemeye ve kendini anti- kapitalist, anti- emperyalist bir hareket olarak örgütlemeye devam ediyor. Savaş karşıtı eylemlerde ABD mallarına ve şirketlerine yönelik boykot çağrılarına yer verilmesi ve bu katil şirketlerin savaş karşıtlarının doğrudan hedefi haline gelmesi ABD’nin savaş süresince askeri gücünden, savunma politikasına, dayattığı yaşam tarzından, kültürüne kadar sorgulanır hale gelmesinin ve savaş karşıtlığının bir egemenlik biçimini değiştirmeye yöneldiğinin açık göstergesi. Irak’ta sıcak savaşın yerini ABD ve İngiltere’nin işgaline bırakması tüm dünyada savaş karşıtlarının önüne yeni bir eşik çıkarmıştır. Giderek anti-emperyalist söylem etrafında örgütlenmiş olan savaş karşıtı muhalefet ABD ve ingiliz işgaline karşı mücadeleyi yükseltecek tüm dünyada kitleselliğinden ve meşruluğundan aldığı güçle emperyalist kapitalist sistemin saldırganlığına, dünya halklarına dayattığı tüm yozlaşmış değerler sistemine karşı başka bir dünya kurma umudunu örgütleyecektir.
TARİHE BUGÜNDEN NOTLAR
Kardeşler:
Şu anda olanlar karşısında sessiz kalamayız. Hükümetlerimiz barış gibi bir sorunları olduğu kandırmacasını sürdürürken, hükümetlerimiz yıkıma uğramış bir ülkeden geriye kalacakları paylaşmak için aralarında kavga ederken, hükümetlerimiz büyük firmaların kârlarındaki olası düşüşler nedeniyle savaşı sorun ederken, hükümetlerimiz topyekün insanlığa karşı savaş açmış olanları kamuoyunda açıkça kınamayı reddederken,(...) karamsarlığı ve kayıtsızlığı yeni bir din olarak benimseyemeyiz.
Komutan Yardımcısı MARCOS
İnsan ırkı, ilk kez olarak, kendi delice davranışı nedeniyle, bu "uygarlığın" kurbanı olarak, gerçek bir "yok olma" riskiyle karşı karşıya geliyor.
Ancak, bizim için, yani ezici çoğunluk için kimse savaşmayacak, bu savaşı yalnızca biz verebiliriz. İnsanlığı ve kendimizi, felaketlerin kendi insanlarını da vuracağının bilincinde olan, gelişmiş ülkelerin kol ve kafa emekçilerinin desteğiyle, sadece biz kurtarabiliriz. Fikirlerimizi yaymak, bir bilinç yaratmak, küresel ve Kuzey Amerika kamuoyunu harekete geçirmek yalnız bizim elimizde. Bunu kimseye söylemeye gerek yok. En kutsal görevimiz mücadele etmek ve mücadele edeceğiz.
Küba Devlet Başkanı FİDEL CASTRO
Biz günde beş öğün ekonomik düzen hikâyesi yiyemeyiz. Afrika’daki ve Latin Amerika’daki çocukların aç kalmama hakkı vardır. Biz savaş değil barış istiyoruz. Biz kendi ülkemizde kalıp dünyanın geri kalanından korkamayız!
Brezilya Devlet Başkanı LULA
Irak direnişi Filistinlilerden daha güçlü ve daha iyi silahlanmış durumda - ve direnişleri Avrupa ve Kuzey Amerika'daki on milyonlarca göstericinin desteğine sahip, "Arap sokağı" ise harekete geçmeye başladı. Hangisi önce olacak - Bağdat'ın teslim alınması mı, işbirlikçi rejimlerin devrilmesi mi, Batı demokrasisinin yıkılışı mı? Yeni savaşlarla mı yoksa yeni devrimci hareketlerle mi karşılaşacağız? İlkine karşı savaşacak ve ikincisini inşa etmek için çalışacağız. 2003 tehlikeyle içiçe yaşanacak bir yıldır: insanlığa karşı suçlar ve kahramanca direniş yılı; savaşı reddetme ve bu kendi hakikat momentlerindeki Irak halkıyla dayanışmayı yükseltme zamanı.
Yazar JAMES PETRAS
Amerikalıların çoğu -size hiç bir zaman oy vermemiş olanlar- sizin kitleleri şaşırtma silahlarınıza kanmıyor. Günlük hayatlarımızı etkileyen gerçek konuların neler olduğunu biliyoruz ve bunların hiçbiri ‘I’ ile başlayıp ‘K’ ile bitmiyor. İşte bizi tehdit eden konular: Siz göreve geldiğinizden beri işsiz kalan iki milyon 500 bin kişi, borsanın zalim bir şakaya dönüşmüş olması, hiç kimsenin emekli maaşını görüp göremeyeceğini bilmemesi, benzin fiyatının neredeyse 2 dolara yükselmiş olması -bu liste böylece sürüyor. Irak’ı bombalamak bu sorunların hiçbirini ortadan kaldırmaz. Herşeyin bir düzene girmesi için, sadece sizin gitmeniz gerekiyor.
Oscar ödüllü Yönetmen MICHAEL MOORE
Powel konuşurken rahatsız olmamak için Picasso'nun Guernica'sını perdeyle kapattılar. Irak'taki zulmü gizlemek için nasıl bir perde kullanacaklar. Onlar, Haiti, Nikaragua ve Dominik'e demokrasi getirmişler, Halepçe’de Kürtlerin katledilmesine sessiz kalmışlardı. Yazar EDUARDO GALEANO
Bu yüzyılda şu ana kadar pek az kişinin başarabildiği bir şeyi yaptığınız için teşekkür ederim: tüm kıtalardan milyonlarca insanı -sizinkine karşı da olsa- aynı fikir için mücadele etmek üzere biraraya getirdiniz.Bize sözlerimizin duyulmasa bile en azından ifade edilebileceğini bir kez daha hissettirdiğiniz için -ki böylece gelecekte daha güçlü olacağız- teşekkür ederim.
Bizi görmezden geldiğiniz, kararınıza karşı çıkan herkesi marjinalleştirdiğiniz için teşekkür ederim, çünkü yerkürenin geleceği dışlananlara ait.
Teşekkür ederim, çünkü siz olmasaydınız, harekete geçme yetimizin farkına varamayacaktık. Bu kez bizi hedefe ulaştırmasa bile, daha sonra işimize yarayacağına kuşku yok.
Savaş davullarını susturmanın yolu yokmuş gibi göründüğüne göre, eski bir Avrupalı kralın bir istilacıya söylediği gibi, ben de size şunu söylemek istiyorum: "Sabahınız güzel olsun, güneşin ışıkları askerlerinizin zırhlarının üstüne olsun, çünkü günbatımında sizi yeneceğim!"
PAULO COELHO’dan Bush’a açık mektup
Savaşmaya karşı çıkıyorum çünkü şiddet aracılığıyla barışı sağlamanın imkansız olduğunu düşünüyorum. Umarım ki diğer askerler inançları doğrultusunda hareket edebilirler. Umarım ki diğer askerler kendi vicdanlarının sesini dinleyecek cesareti bulabilirler. Umarım ki diğer askerler savaş makinesinin basit birer piyonundan daha fazlası olduklarını fethedilemez irade gücüne sahip özgür bireyler olduklarını anlarlar. Ömrümün geri kalanını Irak’ta yaptıklarımı düşünerek geçirmektense cezamı çekmeye razıyım. STEPHEN EAGLE FUNK ABD’li vicdani retçi
İsrail ve ABD’nin bölgedeki amaçları artık örtüşüyor. Bu savaş petrol ve bölgesel denetimin savaşı. Bize bu savaşın terörizme karşı bir savaş olduğu söyleniyor. Ve İngiliz ve Amerikalıların çoğu buna inanmıyor. Olay Britanyalıların, Amerika için savaşmaması değil; Britanyalılar sadece Bush ya da onun dostları için savaşmayı istemiyor. Ve eğer bu listeye Başbakan eklenirse, aynı şekilde, Britanyalılar Blair için de savaşmak istemiyor
ROBERT FİSK The Independent yazarı
"Dünya sisteminin bu kaotik bocalamalarının temelinde yatan siyasal mesele medeniyet ile barbarlık arasındaki karşıtlık değil. Ya da en azından herkesin kendi tarafını medeni, "ötekini" ise barbar olarak gördüğünü, idrak etmeliyiz. Olup bitenlerin altında yatan asıl konu dünya sistemimizin krizi ve alternatif bir dünya sisteminin nasıl kurulabileceği mücadelesidir. Bu Amerikalılarla Afganlar ya da Müslümanlarla karşılarındakiler arasında bir çekişme değil, nasıl bir dünya inşa etmek istediğimize ilişkin farklı yaklaşımlar arasındaki bir mücadeledir."
Yazar IMMANUEL WALLERSTEIN
Bu bildirgeyi imzalayan insanlar olarak bizler tüm Amerikalıları bu meydan okumaya karşı ayağa kalkmaya çağırıyoruz. Şu anda süregiden sorgulama ve protestoları takdir ediyor ve destekliyoruz, ancak bu savaş makinasını durdurmak için çok daha fazlasının yapılması gerektiğini kabul ediyoruz. Büyük bir kişisel riski üstlenip "bir sınır olduğunu" açıklayarak Batı Şeria ve Gazze’nin işgal edilmesine hizmet etmeyi reddeden İsrailli yedek askerlerden ilham alıyoruz. Aynı zamanda ABD’nin geçmişindeki birçok direniş ve vicdani karşı duruşları örnek alıyoruz: isyan ederek ve yeraltı demiryolu teşkilatını oluşturarak köleliğe karşı savaşanlar, emirlere uymayı reddederek, askere alma emirlerine direnerek ve direnenlerle dayanışma göstererek Vietnam savaşına meydan okuyanlar yolumuzu aydınlatıyor. Bizi seyreden dünyanın sessizliğimiz ve eyleme geçmeyi başaramamız nedeniyle ümitsizliğe düşmesine izin vermeyelim, dünyanın andımızı duymasını sağlayalım: Baskı ve savaş makinasına karşı direneceğiz ve bunu durdurmak üzere mümkün olan herşeyi yapmak için diğer insanları da harekete geçireceğiz.
Vicdani Bildirge
BİZİM ADIMIZA DEĞİL
KAPIDAKİ EZİLENLERİN LANETİDİR
Irak halkı şimdi özgür, yurt savunması ile Saddam savunması arasından kurtuldu.
İşgalcilerin gücünü şöyle bir yokladılar, Umr Kasr’da, Necef’te, Bağdat’ın kenar mahallelerinde. İşgalcilerin ne kadar kalleş ve ne kadar korkak olduğunu gördüler. Şimdi istem biriktiyorlar, Saddam heykellerini, posterlerini ve kanlı rejimini korumayacakları bir savaş için. Dünya halkları şimdi daha özgür, emperyalist kapitalist sistemin seçeneksiz olduğuna dair yanılgı ve terettüdünü aşmaya başladı: BAŞKA BİR DÜNYA MÜMKÜNDÜR! Şimdi dünyanın dört bir yanında halklar harıl harıl hazırlık yapıyorlar: “SON KANLI KAVGAYA”
“Kapitalistlerin kazdıkları her şeyden önce kendi kuyularıdır” emperyalistler ise aynı zamanda birbirlerinin kuyularını da kazarlar. Şimdi hepsine yetecek kadar kuyu var!
Siz ABD ve işbirlikçileri bu güzelim dünyayı ele geçiremezsiniz; mahvedersiniz yalnızca. dönen çarkınızın her teklemesinde halkların kanıyla yağladığınız sisteminizin yarılanma ömrü kısalmaya başladı bile. Şimdi Che Irak’a çöl gerillasında, İbo Urfa’da köylüleri örgütlüyor, Amerikan askerlerini taşlatıyor kuru otları tutuşturacak ilk kıvılcım için. Deniz tüm dünyanın üniversitelerini dolaşıyor.Mahir bir yerlerde emperyalistlere yönelik eylem planlıyor suni dengeyi kırmak için. Yoldaşımın ne yaptığı hakkında ise bilgi vermem doğru değil gizlilik kuralları gereği...
Eşitlik özgürlük ve barış isteyen devrimci gençler Meksika’dan Türkiye’ye MC Donalds’ları yumurtalarken, rengarenk spreylerle Coca Cola reklamlarına “ABD DEFOL” yazılamalarını yaparken; yaşamın her köşesine sinmiş emperyalizmi yok etme isteği Arjantin’den tüm sömürge ülkelere yayılan; ezilenlerin “yoksulluğa son” mücadelesiyle birleşiyor...
Tarihin derinliklerinde reddeden slogan seslerimiz bıraktıkları alanlardan yükselerek yayılmaya devam ediyor.
Yanılıyorsunuz ! Irak kaybetmedi, kaybedecek bir şeyi de yoktu zaten. Ama sizin kaybedecek çok şeyiniz var. Yüzü aklınıza kazınmamıştır; oyun arkadaşını öldürdüğünüz o Iraklı ufaklık var ya, işte çalıyor kapınızı milyonlarca farklı yüzle! Açın kapıyı da görün bakalım oyun nasıl bozulurmuş.
HABERLER...
ABD VE İŞBİRLİKÇİLERİNE KARŞI
BEYAZIT KULESİ’NDE İŞGAL
Irak’a bombaların yağmaya başladığı 20 Mart günü Beyazıt’taki İtfaiye Kulesi İstanbul Üniversite Öğrencileri Koordinasyonu üyesi 6 öğrenci tarafından işgal edildi. Kulenin kapısını kırarak içeriye giren öğrenciler kuleye "Terörist ABD İşbirlikçi AKP Bu Ülke Bu Halk Satılık Değil" yazılı pankartı astılar. Aşağıda bulunan yüz kadar öğrenci ve öğretim görevlisinin de destek verdiği eylem sırasında kulenin etrafını çevirip öğrencileri uzaklaştırmaya çalışan çevik kuvvet, kuledeki öğrencilerin talebi sonucu okuldan çıkartıldı.
"Emperyalistler, İşbirlikçiler 6. Filoyu unutmayın", "Terörist ABD işbirlikçi AKP", " Savaşa Değil Eğitime Bütçe", "Bu Ülke Bu Halk Satılık Değil" sloganları atan öğrenciler yaklaşık 1 saat kulede kaldıktan sonra eylemi bitirdiler. Savaş karşıtı muhalefet içinde meşru militan mücadele çizgisinin en güzel örneklerinden birini sergileyen eylemciler eylemin ardından gözaltına alınıp aynı gün serbest bırakıldı. Eylem Irak’ta Savaşa Hayır Koordinasyonu tarafından Mart ayının en iyi eylemi seçildi. Aynı gün saat 14.00’de Beyazıt Meydanı’nda biraraya gelen yaklaşık 700 üniversite öğrencisi ABD’nin başlattığı saldırıyı protesto etti. Basın açıklamasının ardından ABD bayrağı yakan öğrencilere çevrede toplanan halktan da destek geldi. Savaşın başladığı gün, çalışmasının okullarda yapılmamasına rağmen yüzlerce öğrencinin biraraya gelişi üniversitelilerin savaş karşıtı duyarlılığını gösterdi.
POWELL GELDİ HOŞ GELMEDİ
ABD Dışişleri Bakanı Powell’in Türkiye’ye gelişiyle, Ankara’nın tüm sokak ve caddeleri savaş karşıtlarının eylem alanına dönüştü. 2 Nisan tarihinde Ankara Üniversiteleri Öğrenci Koordinasyonu Powell’ı Dışişleri konutunda yumurtalarla karşılarak, “Bu Ülke Bu Halk Satılık Değil”, “ABD Ortadoğudan Defol”, “Irak Halkı Direnecek Emperyalistler Yenilecek” sloganları attı. Yirmi kişinin katıldığı eyleme sivil ve çevik kuvvet polisleri müdahale etti çıkan arbedede üçü yaralı on öğrenci gözaltına alındı. Öğrenciler akşam saatlerinde bırakıldı. Saat 12:30’da Ankara Savaş Karşıtı Platform’un Başbakanlık önünde ABD’li çocuk katilinin ülkemize gelmesini ve onunla pazarlık masasına oturanları protesto ettiği eyleme, 500 kişi katıldı. Akşam saatlerinde ise göz altıların serbest bırakılması ve kolluk kuvetlerinin müdahele etmesini protesto etmek için Yüksel Caddesi’nde 60 kişinin katıldığı basın açıklaması yapıldı.
ABD’NİN ANKARA BÜYÜKELÇİLİĞİ BARIŞ GÖSTERİLERİNE SAHNE OLDU
ABD’nin Irak’taki saldırısının yoğunlaştığı 1 Nisan günü kendilerini ABD Elçiliğine zincirleyen 6 Halkevci "Katil ABD Ortadoğudan Defol" yazılı pankart açtılar. Geçen arabaların klakson çalarak destek verdiği eylem polisin zincirleri kesip Halkevcileri gözaltına almasıyla sona erdi.
TÜM DÜNYA HALKLARI İLE BİRLİKTE TÜRKİYE HALKLARI DA BOYKOTTA
ABD ve İngiliz mallarına yönelik boykot çağrısı ve boykot eylemleri tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de gün geçtikçe yaygınlaşmaya başladı.
4 Nisan Cuma günü Avcılar Öğrenci Cephesi Avcılar’daki Burger King önüne gelerek basın açıklaması yaptı. Restoranın üst katından "ABD Mallarına Hayır"yazılı pankart sallandırıp tabelalarını boyayan öğrencilere çevredeki halktan ve dersane öğrencilerinden alkış ve sloganlarla destek geldi
Maslak Öğrenci Cepheleri tarafından Maslak Köprüsüne ABD ve İngiliz mallarını boykot ediyoruz pankartı asıldı BP girişine “BP’ye boykot” yazıp, fiyat tabelalarını boyayan öğrenciler benzinlik sahiplerinin saldırısına uğradı.5 Öğrenci yaralandı.
Beyazıt Öğrenci Cepheleri Sultanahmet Mc Donald’s a gidip tabelalarını boyadıktan sonra içeride boykota çağıran bir konuşma yapılarak müşteriler dışarı çıkartıldı. Ertesi gün Sirkeci Mc Donald’s önünde bir basın açıklaması yapan Beyazıt Öğrenci Cepheleri polisin yoğun ablukası altında boykota katılım çağrısı yaptı.
İTÜ Maçka Kampüsünde kariyer günlerine konuk olarak katılan BP temsilcisi Maçka Öğrenci Cephesi tarafından kırmızıya boyandı. Eylem öncesi okula boykotla ilgili pullar yapıştıran öğrenciler salondakileri BP’den petrol almayarak boykota katılmaya çağırdı
İŞBIRLIKÇILERE KARŞI AKP’DE İŞGAL
AK Parti hükümeti ile ABD arasında pazarlıkların kızıştığı ve tezkerenin meclise gelmesinin gündemde olduğu 19 Mart’ta ABD’yi ve işbirlikçilerini uyarmak için 6 Halkevci saat 12.30 civarında AK Parti Bakırköy İlçe Binasını işgal etti. "BU ÜLKE BU HALK SATILIK DEĞİL" yazılı pankartı binaya asan eylemciler "Kahrolsun ABD Emperyalizmi", "ABD Askeri Olmayacağız" sloganlarını attı. Eyleme dışarıda toplanan yaklaşık 200 kişi de destek verdi. Yarım saat içerde kalan eylemcilere polis kapıyı kırıp müdahale etti. Eylemciler gözaltına alındığı sırada dışarıda toplanan halkın desteği artarak devam etti. Gözaltına alınan 6 Halkevci ertesi gün savcılıktan serbest bırakıldı.
Aynı gün AKP hükümetine yönelik bir diğer eylemde, Irak’ta Savaşa Hayır Koordinasyonunun çağrısıyla biraraya gelen savaş karşıtları Fatih AKP ilçe binası önünde basın açıklaması yaptı.
SAVAŞ KARŞITI LİSELİLER EYLEMDE
29 Mart günü ABD Konsolosluğu önünde savaşa karşı biraraya gelen İDLB’li öğrencilere müdahale eden polis eylemcileri gözaltına aldı.
ABD’nin Ortadoğu’daki işgalini protesto eden Liseli Genç Umut 19 Nisan Cumartesi günü "Dersimiz Savaşsa Çalışmıyoruz" pankartı açarak İstiklal Caddesinden Galatasaray Burger King’in önüne kadar yürüdü. Yaptıkları açıklamada savaşı finanse etmemek için liselileri ABD ve İngiliz ürünlerini boykot etmeye çağırdılar. Eylemde "Kahrolsun Amerikan Emperyalizmi", "Savaşa değil Eğitime Bütçe" sloganları atan öğrenciler, biz bu derse hiç çalışmadık, çalışmayacağız da diyerek kalemlerini yere attılar.
Ankara’da ABD’nin emperyalist saldırganlığnı protesto eden 200 Liseli Genç Umut’çu okul çıkışında Yüksel Caddesi’nde buluşarak Mc Donald’s önünde boykot çağrı yapan bir basın açıklamasıdüzenlediler. Öğrenciler basın açıklamasının ardından yere kola döküp dolar yakarak eylemi bitirdiler.
ABD KARŞITLARI İŞGALE VE SAVAŞA KARŞI HERGÜN EYLEMDE, HERGÜN SOKAKTA
1 MART’TA 10 BİNLER TEZKEREYİ DURDURDU
1 Mart’ta hükümetin ikinci tezkereyi meclise getirdiği gün Türkiye’nin dört bir yanından gelen yüzbinler tezkereye dur dedi. Emek Platformu tarafından çağrısı yapılıp Ankara’daki Savaş Karşıtı Platform ve İstanbul’daki Irak’ta Savaşa Hayır Koordinasyonu tarafından desteklenen miting Hipodrom’dan başlayıp, Sıhhiye Meydanı’nda devam etti. Aynı gün görüşülen tezkerenin reddedilmesiyle kazanılan politik başarı, toplumsal muhalefet açısından uzun süreden sonra iktidar karşısında ciddi bir moral üstünlüğü sağlamış oldu. 1 Mart, 19 Aralık Katliamı ve 3 Kasım yenilgisinin ardından sol muhalefetin sınırlarını aştığı ve halkla yeniden buluştuğunu gösterdi.
İŞGALE KARŞI İSKENDERUN LİMANI’NDA PROTESTO
12 Mart’ta TKP üyeleri yaklaşık 200 kişinin katılımıyla liman önünde gösteri yaptılar. Eylemcilerin limana girmek istemesi üzerine, askerler havaya ateş açarak göstericilere engel olmaya çalıştı. “Yankee Go Home”, “Bu Memleket Bizim”, “ABD Askeri Olmayacağız” sloganlarının atıldığı eylemde 6 kişi gözaltına alındı. 14 Mart günü İskenderun Limanı bu defa Greenpeace ve EMEP’in eylemlerine sahne oldu. 15 Greenpeace üyesi limanını araç çıkış kapısını, üzerinde Türkçe ve İngilizce ‘Savaşa Hayır- ABD Evine Dön’ pankartı asılan bir kamyonla kapadılar. Limanda yığınağını arttıran polis, kendilerini kamyona zincirleyen eylemcileri saatlerce uğraştıktan sonra gözaltına aldı. Bu sırada açıklama yapan Greenpeace sözcüsü, ‘ABD askerlerinin burada bulunmasının yasal bir temeli yoktur. ABD Türkiye yasalarını çiğniyor, uluslararası anlaşmaları hiçe sayıyor’ dedi. Otobüslerle limana gelen EMEP üyeleri ise liman yakınında durdurulmalarının ardından, burada basın açıklaması yaptılar.
ÜSLER KAPATILSIN
Irak’ta Savaşa Hayır Koordinasyonu 15 Mart Cumartesi günü 20 milyon dolar karşılığında 6 aylığına ABD’ye kiralanan Sabiha Gökçen havaalanı önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Sabah saatlerinde konvoylar halinde alana giden 1500 kişi ABD askerlerinin ülkeden derhal çıkarılmasını, iktidarın savaşa desteğinin son bulmasını istedi.
SAVAŞA HAYIR SESLERİ İZMİT’TEN YÜKSELDİ
22 Mart’ta İzmit’te düzenlenen yaklaşık savaş karşıtı mitinge yaklaşık 2000 kişi katıldı. İstanbul’daki Irak’ta Savaşa Hayır Koordinasyonu’nun da katıldığı mitingde ABD emperyalizminin Irak’ta başladığı katliam protesto edildi.
SAVAŞ KARŞITLARI 23 MART’TA TÜYAP’TAYDI
Irak’ta Savaşa Hayır Koordinasyonu 23 Mart'ta ABD’nin Irak’a başlattığı saldırıyı protesto etmek için TÜYAP önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi. 1500 kişinin katıldığı eylemde ABD’nin Irak ve saldırganlığı protesto edildi.
35 YIL SONRA 68 RUHUYLA SAVAŞ KARŞITLARI DOLMABAHÇE’DEYDİ
27 Mart’ta Irak’ta Savaşa Hayır Koordinasyonunun çağrısıyla biraya gelen 6 bin savaş karşıtı Taksim/AKM önünden Dolmabahçe’ye kadar yürüdü. "Emperyalistler, İşbirlikçiler 6. Filo’yu unutmayın!", "Savaşa Hayır" "Katil ABD işbirlikçi AKP”, “Bu ülke bu halk satılık değil" sloganlarının atıldığı eyleme KESK’e üye kamu çalışanları iş bırakma eylemiyle destek verdi.
KADINLAR IRAK’LI KIZ KARDEŞLERLE DAYANIŞTI
5 Nisan Cumartesi günü Taksim Gezi Parkı’nda biraraya gelen kadınlar "SAVAŞA HAYIR" dedi. Çeşitli ülkelerden ve Türkiye’nin dört bir yanından kadınların gönderdiği mesajların okunduğu eylem şiirler ve ağıtlarla devam etti. "Iraklı Kadınlar Yalnız Değildir", " Savaşa Hayır Yoksulluğa Son" sloganlarının atıldığı eylemde kadınlar boyunlarına barışı simgeleyen beyaz fularlar taktılar.
6 NISAN’DA SAVAŞ KARŞITLARI ALANLARDAYDI
Irak’ta Savaşa Hayır Koordinasyonu tarafından düzenlenen Çağlayan’daki mitinge yaklaşık 20 bin kişi katıldı. Savaş başladıktan sonra savaş karşıtlarını biraraya getiren ilk miting olan 6 Nisan’da ABD’nin emperyalist saldırısı protesto edilirken, Öğrenci Koordinasyonu "SAVAŞ VARSA BOYKOT DA VAR" pankartı açarak ABD ve İngiliz ürünlerini boykot etme çağrısı yaptı.
SAVAŞ KARŞITLIĞI HERYERDE
29 Mart günü Urfa’ya düşen füzeyi incelemeye gelen ABD’li askerlerin araçlarına taş ve yumurtalar atan Urfa köylüleri ABD’ye ve işgale duyulan öfkenin simgesi haline geldi.
6 Nisan’da Adana’da Savaş Karşıtı Platform tarafından İncirlik ilçesi girişinde Bush’un kuklası yakılırken ana cadde bir süreliğine trafiğe kapatıldı.
Karadeniz’de öncülüğünü Halkevlerinin yaptığı savaş karşıtı eylemler düzenlendi. Giresun, Hopa, Kemalpaşa’da eylemler yapıldı. 29 Mart günü Trabzon Meydanı’nda yaklaşık 250 kişinin katıldığı bir eylem gerçekleştirildi.
BİNLERCE SAVAŞ KARŞITI TAKSİM’DE BULUŞTU
Savaşın başladığı 20 Mart Perşembe günü Beyazıt Kulesinin işgali ve Beyazıt Meydanı’ndaki eylemden sonra savaş karşıtlarının akşam saatlerindeki buluşma noktası Taksim Meydanı oldu. Yaklaşık 4 bin kişinin katıldığı eylem yapılan basın açıklamasının ardından İstiklal Caddesi boyunca devam etti. Eylemde bazı katılımcıların ABD Konsolosluğuna yürüme girişimi üzerine polis biber gazı ve copla eylemcilere saldırdı. Polisin müdahalesi üzerine Şişhane yolunu trafiğe kapatan eylemciler eylemi burada sonlandırdı. Savaşa Hayır Koordinasyonu’nun savaşın çıktığı gün Taksim AKM önünde buluşma çağrısına verilen desteğin büyüklüğü ve eylemcilerin Taksim Meydanı zorlaması savaş karşıtı muhalefetin geldiği aşamayı gösteriyordu. Savaşın başladığı gün Ankara’da da savaş karşıtları alanlardaydı. Savaşa Hayır Koordinasyonu’nun Kızılay’a girmesine engel olmaya çalışan polisle eylemciler arasıda çatışma çıktı.
“SÖMÜRGECİLER YENİLECEK HAKLAR KAZANACAK”
29 Mart’ta Halkevleri ve Öğrenci Koordinasyonu savaşı protesto etmek için İstiklal Caddesi’nde biraraya gelerek meydana doğru yürüyüşe geçti. "Savaşa Hayır Yoksulluğa Son" "Kahrolsun ABD Emperyalizmi","Katil ABD Ortadoğudan Defol" sloganlarını atarak ilerleyen grubun önünü kesen polis eylemcilerin meydana yürüme kararlılığı üzerine gaz bombaları, biber gazı ve copla saldırdı. İstiklal Caddesi’ni savaş alanına çeviren polis, terörünü çevredeki mağazaların içinede gaz bombası atmaya kadar vardırdı ve halktan büyük tepki topladı. Polisin saldırısından sonra da eylemlerine devam eden grup Tophaneye kadar yürüyerek burada yolu trafiğe kapadı. Eylemcilere çevredeki esnaftan da destek geldi.Gözaltına alınan 14 kişi daha sonra serbest bırakıldı.
ANKARA’DA ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ EYLEMLERİNİ HIZLANDIRDI
Barışın bedeli olarak savaş bütçesi hazırlayan AKP hükümetinden esinlenen Hacettepe Üniversitesi rektörlüğü de tasarruf paketi açıkladı. Öğrencilerin merkez servislerini kaldıran ve yerine dolmuş getirerek ulaşıma dolaylı yoldan zam yapan rektörlük bir hafta sonra ise personel servislerini gene bütçe yetmediği gerekçesiyle kaldırmaya çalıştı. Beytepe Öğrenci Cephesi, ulaşım hakkımızı istiyoruz adı altında bir hafta boyunca yol kesme eylemleri ve rektörlük yürüyüşleri örgütledi. Akşam yapılan yol kesme eylemlerine jandarma müdahale etti. Ertesi hafta boyunca üniversite emekçileri 1000-1500 kişiyle "parasız eğitim parasız ulaşım hakkımızı istiyoruz" talebiyle yol kesme eylemleri gerçekleştirdiler. Eylemlerin son gününde jandarma saldırdı. Rektörlüğün geri adım atmak zorunda kalması emekçilerin ve öğrencilerin örgütlü mücadelesinin kazanımıydı.
Dostları ilə paylaş: |