Yazı ve Dipnot’un Sansürü İçindekiler


Aydınkaya’dan Küçükaydın’a



Yüklə 410,06 Kb.
səhifə3/7
tarix01.12.2017
ölçüsü410,06 Kb.
#33523
növüYazı
1   2   3   4   5   6   7

Aydınkaya’dan Küçükaydın’a


17 Eylül 2010 12:40

Demir Hocam,

Dilerim iyisinizdir. Daha evvel konuştuğumuz dosya konumuz ile ilgili süremiz bitmek üzere. eğer yazıyı tamamladıysanız atabilirmisniz.

sevgiler


Fırat

*

Küçükaydın’dan Aydınkaya’ya


17. Eylül. 2010 12:58

Merhaba Değerli Aydınkaya,

Aslında bir kaç gün önce göndermeyi planlıyordum ama arada küçük bir kalp spazmı geçirdim ve acilen hastaneye kaldırıldım. Bu da bir kaç gün bir şey yapamama yol açtı.

Sağlığımda olağanüstü bir kötülük olmazsa ayın yirmisine kadar yollayacağım.

Selam ve sevgiler

Demir Küçükaydın

*

Küçükaydın’dan Aydınkaya’ya


Değerli Aydınkaya,

Nihayet yazıyı son anda da olsa yollayabiliyorum.

Keşke sağlık sorunlarım çıkmayıp da daha bol zamanda daha iyi bir yazı yazabilseydim.

Eğer ilerde yazı isterseniz inşallah gelecek sefere daha iyisini hazırlarım.

Başarılar dilerim.

Selam ve Saygılarımla

Demir Küçükaydın

*

Aydınkaya’dan Küçükaydın’a


20 Eylül 2010 21:18

Hocam,


Çok teşekkür ederim. Özellikle de sağlık sorunlarınıza rağmen sizi belki zorladık. Lütfen bağışlayın. Ellinize sağlık. Diğer sayılarda da elbette kapınızı çalmak isteriz.

sevgiler


Fırat

*

Küçükaydın’dan Aydınkaya’ya


21 Ekim 2010 19:17

Merhaba Değerli Aydınkaya,

Dipnot dergisi çıktı mı? Çıktıysa nereden temin edebilirim?

Selam ve sevgilerimle

*

Aydınkaya’dan Küçükaydın’a


21 Ekim 2010 22:58

Demir Hocam,

1-Dergimiz, bu sayımız henüz değerlendirme aşamasında. Bu sayıya beklediğimizden de fazla bir ilgi oldu. Yazı seçiminde epey zorlanıyoruz. Muhtemelen Kasım ayının ilk haftası bayilerde olabileceğini umuyoruz. Adresinizi yazarsanız size ulaştırabiliriz.

2- Bu arada dilerim sağlık durumunuz iyidir. Dilerim her şey yolundadır.

sevgiler

Fırat


*

Küçükaydın’dan Aydınkaya’ya


22 Ekim 2010 02:58

Merhaba Değerli Aydınkaya,

Ben de son gün diye çok acele etmiş ve yazıdaki imla hatalarını bile düzeltemeden yollamıştım. Bu kadar uzayacağını bilseydim bir gün daha dinlendirip imla hatalarını da düzeltirdim.

Neyse hayırlısı olsun. En azından bolluktan gelen bir sıkıntı çekmek iyidir. Sayfa sayısını arttırarak bu sorun kolaylıkla çözülebilir her halde. Yeter ki başka sorunlar olmasın.

Şimdilik sağlık durumum iyi gidiyor sayılabilir.

Eğer bana dergiden bir adet yollarsanız sevinirim.

Selam ve Sevgilerimle

*

Aydınkaya’dan Küçükaydın’a Yazının Yayınlanmayacağına Dair Mail


27 Ekim 2010 00:14

Hocam merhaba;

1- Sağlığınızı sorarak başlayayım. Dilerim her şey yolundadır.

2-Hocam yazınızı aldık, okuduk. Kişisel olarak istifade ettiğimi belirtmeliyim. Bazı konularda benim için ufuk açıcıydı diyebilirim. Dergiye dair eleştirilerinizi de memnuniyetle karşıladım. Benzer kaygı ve tespitlere ben de sahiptim. Dışarıdan bir dostumuzun da bunları hatırlatması bizim için iyi oldu.

3-Hocam, biliyorsunuz yazıları yayın kurulu değerlendirip yayınlanıp yayımlanmamasına karar veriyor. Yazınız değerlendirildi. Fakat yayın kurulu yazınızı, yayın kurulunun sizden talep ettiği Beşikçi sosyolojisini değerlendiren bir içerik taşımamasından dolayı dergiye koymama kararı aldı.

4-Hocam, sağlık sorunları ve askerlik mevzuları nedeniyle yazı için sizi sıkıştırdığımı biliyorum. Emeğiniz için şükranlarımı iletiyorum. 4. sayımız soykırım sayısı. Dilerseniz eğer vaktiniz varsa katkınızı bekleriz.

sevgiler

fırat


*

Küçükaydın’ın Yayın Kurulu’nu Protesto Eden Maili


27 Ekim 2010 23:37

Sayın Aydınkaya,

Doğrusu sizin adınıza üzüldüm.

Hislerim beni yanıltmıyorsa, yazı kurulunun bu sansürünü paylaşmıyorsunuz ama “kol kırılır yen içinde” deyip “kabine dayanışması” adına bana bu maili yollamışsınız gibi geldi.

Eğer böyleyse, en azından “ben böyle bir mektubu yazıp yollayamam” diyebilirdiniz derginizin Yayın Kuruluna.

Aşağıdaki satırlarım sizi bu mektubu bana yollamakla görevlendiren Yayın Kuruluna.

Ama eğer onlarla dayanışma içindeyseniz tabii size de.

*

Benden yazı istemiştiniz ve şimdi, bin bir dert arasında derginizi desteklemek için yazıp yolladığım, yazıyı yayınlamayacağınızı bildiriyorsunuz.



Gerçekten beni büyük hayal kırıklığına uğrattınız. Doğrusu en azından sizin farklı bir davranış içinde olmanızı beklerdim. Yazık! Gerçekten çok yazık!

Önce şunu belirteyim.

Ben derginize yayınlanması önerisiyle, istenmeden bir yazı yollasam, o zaman bana “bunu yayın kurulumuz uygun görmedi” diyebilirdiniz.

Ama benden ısrarla yazı isteyen sizdiniz.

Ve ben de görüşleri bilinmeyen bir insan değilim.

1965 yılından beri politik mücadelenin içindeyim. Ömrüm hapis ve sürgünlerde geçmiş. 1974'ten beri, fiziki, hukuki ve teknik olanaksızlıklara rağmen, görüşlerini kitap, broşür, gazete, dergi sayfalarında ifade eden; son on yılda özellikle Kürt basınında yazıları yayınlanmış, son bir kaç yılda tuğla gibi kitaplar yayınlamış; Radikal Demokrat olarak nitelenebilecek yazarların en yoğun olarak toplandığı ve radikal demokratlar tarafından iyi bilinen Köxüz sitesinde yazıları yayınlanan ve bu siteyi yöneten; Türkiye'de biraz politika ve teoriyle ilişkisi olan herkesin iyi kötü görüşleri hakkında bir fikir sahibi olduğu bir insanım.

Böyle bir insandan yazı isteniyorsa, onun görüşleri ve neler yazacağı bilinerek istenmiş demektir.

Eğer Yayın Kurulu bütün bunları bilmeden benden yazı istediyse, zaten ciddiye almaya değmez bir kurul demektir ve ben yayın kurulunun böyle olduğunu bilseydim, böyle ciddiyetsiz bir yayın kurulunun isteği üzerine onlara yazı yollayarak adımı kirletmezdim.

Öte yandan bana hiçbir biçimde, "biz sizden yazı istiyoruz ama yolladığınız yazıyı da yayın kurulumuz denetleyecek uygun görürse yayınlayacaktır” demediniz.

Bu, tüm geleneklere ve mantıki kabullere aykırı olacağı gibi, zaten böyle olduğuna dair bir imada bile bulunsaydınız yazı yollamazdım size. Benden yazı isteyip de biz bunu sansürden geçireceğiz diyenleri ciddiye almam söz konusu olamaz.

Ama şimdi siz, hem beni ve fikirlerimi bilerek yazı istemenize; hem bana hiç bir şekilde bir yayın kurulunun sansüründen söz etmemenize rağmen, yayın kurulunun yazımlı beğenmediğinden ve yazımı yayınlamayacağınızdan söz ediyorsunuz.

Kendinizi ne kadar aşağıladığınızın farkında mısınız?

Bu yaptığınız, borcunu ödememek, verdiği sözü tutmamak gibi bir davranıştır.

Bu sizi beş para etmez, sözüne güvenilmez, ciddiye almaya değmez, zerrece saygıyı hak etmez duruma düşürür.

Sadece benim gözümde olsa, “Tavşan dağa küsmüş dağın haberi olmamış” diye düşünüp ciddiye almayabilirsiniz belki.

Ama bu sizi demokratik ve sosyalist kamuoyunun gözünde de bu duruma düşürecektir.

Elbet şu an liberaller ve milliyetçiler, radikal demokrat bir programı savunan ve sosyalist bir insanın görüşlerini sansür ettiğiniz için sizi el üstünde tutabilirler. Ama onlar bile, aslında sizlerin buna layık olmadığınızı, şimdilik politik veya ideolojik çıkarları gereği sizi el üstünde tuttuklarını içten içe bilecekler ve işiniz bittiğinde sizlere bir parya muamelesi yapacaklardır. Doğrusu bundan daha fazlasını hak ettiğiniz de söylenemez.

*

Elbette yazımı görüşlerinize aykırı bulmuş olabilirsiniz. Bütün dikkatinize rağmen veya dikkatsizce davranışlarınız sonucu benden yazı istemiş olmak gibi bir hata yapmış olabilirdiniz. İnsan hata yapar.



Ama bu durumda yapmanız gereken, benim yazımı yayınlamak olmalıydı. Bunun yanı sıra, yazımın eleştirisini veya eleştirilerini de yayınlardınız ve bana da bir daha benden yazı istemediğinizi belirtirdiniz.

Ama bu çapta değilsiniz.

Aslında yazdıklarımı eleştirecek çapta değilsiniz. Bu durumda idari tedbirlerle, fikre karşı fikirle değil yasakla engelleme yaptınız. Fikrinize güvenseniz, böyle bir yazıyı kendi fikirlerinizi geliştirmek ve ifade etmek için hoş gelmiş diye karşılardınız.

*

Şunu bile anlayabilirim ya da şöyle bir davranış bile daha şövalyece olabilirdi.



Kendi ciddiyetsizliğimiz sonucu olarak sizden yazı istemiş bulunuyoruz. Ne yazık ki yazınız bizim dergimizin çizgisine uymuyor. Aslında bu durumda yazıyı isteyen biz olduğumuzdan yazınızı yayınlamamız ve bundan sonra bir daha sizden yazı istememiz ve yazınızı eleştirmemiz gerekirken, yazınızı o kadar aykırı ve yanlış bulduk ki, sözümüzü çiğneme ve bunun sonuçlarına katlanma bahasına yazınızı yayınlamıyoruz.”

Böyle tutarsız, ama tutarsızlığını da gizlemeyecek kadar içten ve samimi bir davranış gösterebilirdiniz. Bunu bile anlayabilirdim ve hatta cesurca bulup takdir de ederdim.

Ama bu çapta bile değil davranışınız.

Zerrece samimiyet ve içtenlik bile yok davranışınızda, ne başkalarına ne de kendinize karşı.

*

Biçimsel gerekçelerin ardına gizleniyorsunuz.



Biçimsel itirazların ardında daima içeriğe olan itirazların olduğunu kimse bilmiyormuşçasına ve ben bu gerçeği yazılarımda defalarca belirtmemişim gibi.

Çocuk mu kandırıyorsunuz?

İnsanlara bunu bilmeyecek ve anlamayacak gibi davranarak, çocuk kandırır gibi davranarak onları aptal yerine koyduğunuzun ve böylece fiilen hakaret ettiğinizin farkında değil misiniz?

Siz dar kafalı sansür memurları gibi, elinizdeki bir idari yetkinin, bir yazının içeriği hakkında sizlere hüküm verme yetkisi verdiğini sanıyorsunuz.

Hangi konunu nasıl ele alınacağını size mi soracak yazarlar?

Sizlerden bir fikir dergisinin yazı kurulu değil, iyi sansür memurları olabilir.

Varsa söyleyecek sözünüz yazarsınız.

Elinizdeki idari yetkilerin ardına sığınarak sansürcülük yapmazsınız.

Aslında bu davranışlarınızla, yazımda dile getirdiğim fikirlerin doğruluğunun bir kanıtını sunduğunuzun bile farkında değilsiniz.

*

Bu davranışınızı protesto ediyorum.



Bu davranışınızı teşhir edeceğim.

Sizin bana yazdıklarınızı ve benim size yazdıklarımı ve yazılarımı ilan edeceğim.

Bırakalım insanlar karar versin.

*

Talihsizliğiniz şu ki, internet çağında sansürcülük yapıyorsunuz.



Eski çağlarda olsaydı, yazımı sansür ettiğinizi ve sansür edilen yazımı kimseye duyuramazdım belki birkaç kişisel ilişki dışında.

Farkında değilsiniz belki ama yazılarımı yayınladığım Köxüz sitesinin günlük ziyaretçi sayısı binden fazladır. (Meraklısı www.koxuz.org/usage sayfasına girip kontrol edebilir. O sayfadaki “Besuche” (Ziyaret) rakamları günlük giren sayısını göstermektedir. Örneğin 26.Ekim 2010 girişi 1536 kişi.)

Yani derginizin toplam satışından bile belki daha fazladır bir günde bu yazıyı okuyacak insan sayısı.

Ayrıca Köxüz sitesinin ve benim yazılarımı otomatik olarak yolladığım “Koxuzden-Yazilar” veya “Demirden-Yazilar” gibi özel gruplar da var.

Ayrıca başkalarına ait gruplar ve adres listeleri var.

Yani en azından on bin kişiye gidecek bu sansür ettiğiniz yazı.

Ayrıca birçok kişi gelen yazıları başkalarına da yolluyor veya onu Facebook gibi paylaşım sitelerinde paylaşıyor.

Anlayacağınız sansürün iyice saçma hale geldiği bir dönemde sansürcülük yapıp kendinizi iyice rezil ediyorsunuz.

Uğurlar olsun

Demir Küçükaydın

27 Ekim 2010 Çarşamba

*


Yüklə 410,06 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin