Ne iyi bir rüya! Vay kendimize, böyle bir annenin eteğinde büyüyen çocuk, kendisinde melodi ve şehvet tahrik edici manzaralar bulunan evde, kendisinde gıybet, iftira, ihtilaf, habercilik, dövme ve dövülme olan evde büyüyen çocuk ne olur? Gelecek nesle dikkat edin. Hiç değilse kendinize dikkat edin. Allah korusun kıyamet günü katil derseler sana ! Cevaben ben böyle bir şeyi yapabilecek adam değildim. Adam öldürmek de ne demek? Cevaben sen bir cihan ehlini öldürdün zira evladına dikkat etmedin topluma sağlıklı bir nesil kazandırmadın. Deseler!
ONUNCU OTURUM
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
EVLİLİĞİN FAİDELERİ:
1-2- CİNSİ İÇGÜDÜNÜN DOYURULMASI VE SALİM NESLİN TAHVİLİ
3- GÖNÜL RAHATLIĞI
4- KADIN VE ERKEK BİRBİRLERİNİN ZİYNETLERİDİRLER
5- KADIN VE ERKEK BİRBİRLERİNİN EĞLENCESİDİRLER (. )
EVLİLİĞİN FAİDELERİ
Bahsimizin dördüncü bölümü aile teşkili ve faideleri ile ilgiliydi:
1-2- CİNSİ İÇGÜDÜYÜ DOYURMAK VE SALİH NESLİN TAHVİLİ
Dün iki faideyi arz ettim biri cinsel içgüdünün doyulması idiki ruhi ve İslamî açıdan faidesinin mühim olduğunu söylemiştim. Ve diğeri salim bir neslin beşeriyet toplumuna kazandırılmasının aile teşkili ile başarılacağını söylemiştim. Ve beşeriyet düşmanı, topluma sağlıklı nesiller kazandırılmaması için ailelere darbe indirmektedir. Ve hatta günün dünyası . ???? (s 108)cinsel kominizm mektebini kurmaya kadar vardırmış olduğunu belirtmiştim. Siz azizler aile teşkiline ehemmiyet vermekle ancak topluma sağlıklı nesiller kazandırabilirsiniz. Bunun kendisi mühim bir faidedir. .
3- GÖNÜL RAHATLIĞI
Üçüncü faide bu günkü bahsimizin konusudur şöyle ki kuranın nazarında, kadın erkek için ve erkek kadın için sükunet kaynağıdır. Ve bunu alemlerin mürebbisi olan Allah u tealanın ayetlerinden biri hesap etmiş şöyle buyuruyor: (surei rum ayet 21)
Allah’ın alamet ve ayetlerinden biri, kadını erkek için erkeği de kadın için birbirlerinin yanında sükunet bulsunlar diye yaratmış eğer biz tabiatı araştırırsak, kadınsız bir erkeğin eksik bir uzuv olduğunu söylememiz gerekir. Ve erkeksiz bir kadın da eksik bir vücuttur. Ve hakikatte kadın ve erkek beraber bir vücudu tamamlarlar. Ve her ikisinin dayanacağı bir diğeridir. Genellikle çift budur ki her çiftin dayanağı bir diğer çift olsun. Kuran açısından, tabiat açısından, ruhi açıdan erkeğin dayanağı kadındır ve kadının da dayanağı erkektir. Bu cihanda herkes kendisiyle dertleşeceği birine muhtaçtır. Eğer kuran ve tabiata dikkat edersek kimseyi karıkoca kadar birbirlerine şefkatli göremeyiz. Bu nedenle kuranı kerim karıkocanın her birinin bir diğeri için sükunet vesilesi olduğunu buyurduğu ayetler şöyle buyuruyor:
Her birinin dayanağı bir diğeridir. ,
Alemlerin rabbi kadın ve erkeği birbirine karşı şefkatli karar kılmıştır yaratılış bakımından kadın ve erkek birbirinin muhibbidirler.
Eğer biz bu dayanağı kırmaz, eğer biz bu sağlam huzura darbe indirmezsek kadın ve erkek birbirlerinin sükunet kaynağıdırlar. Ve kendisinde kadın ve erkek için sükunet olmayan evin vay haline. Bu uykusu olmayan kimse gibidir. Bakınız uykusuz insan ne kadar rahatsızdır fikri iş görmüyor, cismi hastalanıyor, hayal gücü kuvvetleniyor. Kuranın deyimiyle uyku, insan için sükunet kaynağıdır. Uykunun insan için sükunet kaynağı olduğunu söyleyen kuran, kadın ve erkeğinde birbirinin sükunet kaynağı olduğunu söylüyor. Yani karısı olmayan kimse evi olmayan kimse gibidir. Kocası olmayan kadın uykusu olmayan kimse gibidir. Ancak kadın ve koca birbirlerinin sükunet kaynağıdırlar ve bu sükunet ve dayanağı kırmamaya dikkat etmeliyiz.
4- KADIN VE ERKEK BİRBİRLERİNİN ZİYNETİDİRLER
Kuran açısından, kadın ve erkek birbirlerinin sükunet kaynağı olmakla kalmıyor belki birbirlerinin ziynetidirler aynı zamanda. Kuranı şerif buyuruyor: Onlar sizin için bir elbise siz de onlar için bir elbisesiniz.
Kadınlar sizin elbiselerinizdir siz de kadınların elbiselerisiniz. Ve bu ayette elbisenin iki üç manası var. Biri, kadın erkeğin ziynetidir. Elbisenin ona ziynet olması gibi, erkek de kadının ziynetidir elbisenin onun için ziynet olması gibi ve bunun şahidi kuranı kerimdir ki ziynetin itlağını “, “ elbiseye etmiştir. Buyuruyor:
Ey ademoğulları ! Her mescide gidişinizde ziynetli elbiseleri giyin, yiyin, için, fakat israf etmeyin, çünkü Allah israf edenleri sevmez.
Yani topluma girmek istediğiniz zaman elbiselerinizi giyiniz. Cuma ve cemaat namazına gitmek istediğinizde, temizlenmiş ve ziynetlenmiş bir halde gidiniz. Çünkü burada elbiseye ziynet itlak edilmiştir. Ve Manası şu şekilde kadınlar sizin ziynetiniz ve sizde kadınların ziynetlerisiniz.
Diğer manası şudur: Kadın erkeğin sapıtmamasına erkek de kadının sapıtmamasına sebep olur. Bu ayrı bir bahistir ve inşallah yarın bu konuda sohbet edeceğim. Ve üçüncü manası ise kadın ve erkeğin birbirlerinin örtüsü olmasıdır. Karısı olmayan erkek avret örtüsü olmayan gibidir ve yine kocası olmayan kadın avret örtüsü yok gibidir. Çarşafı yoktur sonuç olarak kuran buyuruyor ki kadın ve erkek birbirlerinin ziynetleridir ve bu ziynete muraat etmeliyiz.
İmam Sadık (as) şöyle buyuruyor: kadın gerdanlığa benzer. Nasıl gerdanlık kadın için ziynetse kadın da erkek için böyledir. Sonra buyuruyor ki nasıl bir kadın seçtiğine dikkat et. Bu rivayetin açıklamasında şöyle buyuruyor: Eğer iyi bir karın varsa, bil ki büyük bir nimete sahipsin. Zira kadının fiyatı yoktur eğer kadın iyi olursa her altın ve mücevherden daha kıymetlidir. Dünyaya değer. Ve eğer kadın kötü olursa her topraktan daha değersizdir. Ve erkekte böyledir. Eğer erkek mert olur ve karısı ondan razı olursa, dünya ve dünya içindekilerden daha büyük bir nimete sahip olduğunu bilmelidir.
İmam Sadık buyuruyor ki: Eğer karı koca birbirleriyle uyumlu olur birbirlerinin ziyneti olur iseler bilsinler ki nimetleri var ve bu nimet oldukça büyüktür.
KADIN VE ERKEK BİRBİRLERİNİN EĞLENCESİDİRLER ()
Kadın ve erkeğin birbirlerinin ziynet ve sükunet kaynağı olmalarına ilaveten ev de onların eğlence yeri olmaktadır. Doğrusu eğer ev İslam'ın istediği gibi bir ev olur eğer kadın İslam'ın dediği gibi bir kadın olursa ve eğer erkek İslam'ın dediği gibi bir erkek olursa en iyi eylence yeri evdir. Oturumumuzda belki de kalpleri eve yönelmiş, işleri bittikten sonra gidip evinde yorgunluk çıkarmak, neşesizliğini üzüntüsünü dağıtmak isteyen kimseler de vardır. Belki oturumumuzda kapının çalınmasını ve kapıyı kocasının yüzüne açmayı, yorgunluğunu, neşesizliğini ve üzüntüsünü bir bakış ve tebessümle dağıtmak isteyen bir kadın da vardır. Bu cihetle peygamberi Ekrem şöyle buyuruyor: Müslüman kimse İslam'dan sonra ona bakmakla mutluluk duyduğu Müslüman kadından daha büyük bir faide elde etmemiştir. “
İslam'dan sonra hiçbir faide bundan daha büyük değildir ki insanın bir karısı olsun ve ona bakmak kendisini neşelendirsin. Kadın ve erkeğin tebessümü birbirinin yüzünde muserrete sebep olmalıdır, bu rivayeti mülahaza ile görüyoruz ki iyi kadının değeri ne altın ve gümüş nede bütün dünya belki İslam'dan sonra sahip olduğumuz en değerli şeydir. İyi karısı olan kimseler, iyi bir kocaya sahip olan kimseler ve doğrusu birbirinin eğlencesi olan karı ve kocalar Allah'a çok hamd etmelidirler. Ve İslam'ın istediği de evlerimizin eylence yeri olması ve kadın için en iyi mutluluğun kocasıyla gülüp eylenmesidir. Siz karınızı mutlu edecek şeyler yapmalısınız ve kadınlar da kocalarını mutlu edecek şeyler yapmalıdırlar.
Adamın biri rasuli Ekrem'in hizmetine gelerek arz etti ya resulallah benim bir eşim var eve gittiğim zaman kendisi kapıyı açıyor ve yüzüme tebessüm ediyor, benimle oturuyor söyleyip gülüyor sonuçta eğer yorgun, üzgün ve bitkin isem hepsini bertaraf ediyor. Peygamberi Ekrem buyurdular ki bu kadın Allah'ın (. ) larından biridir o melektir, sevabı melekler gibi amelide çok kıymetlidir.
Erkek de böyledir. Dikkatli olun eğer bir dayanağı kırarsanız artık dertleşeceğiniz biri yoktur. Sinir bozukluğunun meydana gelmemesi ancak bir kadının vereceği sükunetle olur. Bir kadının tebessümü, onunla söyleyip gülmek, onunla dertleşmek evi eylence yerine çevirir. Ve eğer evde muhabbet ve şefkat yok olursa ev muhiti fevkalade kirlenir. Ve bu kirlenme sadece kendisi için değil keşke bu kirli muhit sadece karı koca için olsaydı bu muhit çocuklar için her fasit yerden daha fasit olur. Eğer çocuklarınızın yeteneklerinin az olduğunu, hafızalarının zayıf olduğunu ve her gün biraz daha azaldığını görüyorsanız biliniz ki bu sizin kendi suçunuzdur. Çocuklarda meydana gelen rahatsızlıklar genellikle anne ve babaların suçudur. Evde sükunet olmadığı zaman kadın için zindan ()dur. Sinir bozukluğuna sebep olur artık bir eylence yeri değil bu ev.
Bazen erkekler bir sokak köşesinde, kahvehanede, gece yarısına kadar oturmak isterler ama eve gitmek istemezler bazen kadın erkeğin yüzüne bile bakmaz bu dayanağımızı yakışıksız sözlerle yersiz beklentilerle ve sonuçta yüklenmelerimizle kırdık ve kırıyoruz bu bizim kendi suçumuzdur. Gerek kadın ve erkek yaşlı bile olsalar en güzel fertler olsalar siz güzelin sadece makyaj yapıp süslenen kimse olduğunu sanmayın, hayır, gerçek güzel, insan gözünde güzellik sahibi olandır.
Leyla ve mecnun hikayesinde belki de gerçek bir olay değildir Leyla ve mecnun veya şirin ve Ferhat olayında iyi nasihatler görülmektedir. Diyorlar Leyla ve mecnunun aşkları o zamanın padişahına kadar vardı ve bu ikisini çağırttı. Gittikleri zaman padişah Leyla'ya baktı ve çölde yaşayan iri dudaklı tam manasıyla çirkin bir kadın olduğunu gördü. Şaşırdı mecnunun bu aşk feryadı ve Leyla bumu ? Mecnun anladı ve çok güzel bir şiir okudu: ,
Eğer mecnunun gözleriyle bakarsan leylada güzellikten başka bir şey görmezsin.
Sen gel benim gözlerimin üzerinde otur dedi. Benim gözlüğümle bak, benim muhabbet ve aşk gözümle bak, o zaman iş buraya varır. Ona diyorlardı mecnun! Bu siyahtır cevaben misk ne kadar siyah olsa o kadar güzel kokar diyordu ve hoş olmayan yönleri yorumlanır.
Eğer kadın kocasını severse kötülüklerini tasavvur bile edemez. Hatta biri acıyıp da kocan kötüdür dese bile ona karşı çıkar hatta annesi bile olsa babası bile olsa kocasını savunur onlara karşı. Ve eğer erkek karısını severse bu kadın güzel olmasa bile kocası için en güzel kadındır. Kadınların büyücülerin yanına gidip muhabbet duaları yaptırmaları lazım değil. Bu iş yanlıştır ve günahı büyüktür.
Bir kadın peygamberi Ekrem efendimizin (sav) yanında şöyle arz etti ey Allah'ın resulü ben bir günah işledim o da şudur büyüyle kocamın muhabbetini kazanmak istedim peygamber efendimiz sinirlendiler ve şöyle buyurdular: gökleri yere indirdin ve yeri göğe götürdün, alemi siyah ettin vay senin haline! Korktu ve ibadetle meşgul oldu. Haber verdiler ey Allah'ın resulü o her şeyi bırakıp ibadetle meşgul oldu. Buyurdular: Allah onu bağışlamayacaktır. Bağışlanmamasının manası onun tevbesi, gidip eşlik görevini yapmasıdır yaşamını terk edip ibadetle meşgul olması değil.
Peygamber efendimizin dediği gibi eğer kocanın sana bakıp mutlu olmasını seni en iyi kadınlardan biri olarak hesap etmesini istiyorsan eşlik görevlerini bilen bir kadın, iyi bir ev hanımı, iyi bir anne olmalısın. Artık bu erkek ne kadar kötü bile olsa seni seveceği kesindir. Eğer karının seni sevmesini istiyorsan acı dilli olmaktan el çek. Acı dilli olmamaya dikkat et ve muhabbeti çabuk yok eden şeylerden biri acı dildir. () yani
Eve girip kadının üzerine bağırman! Eğer senin dışarıda sorunun varsa, yaşamın zorlukları seni sıkıştırıyorsa, bunları hanımın getirmemiştir. Evi gittiğinde her şeyi unut. Çocuklara bağırmamaya dikkat et. Karına bağırma günahı büyüktür yani bu feryatlar kabir sıkıntısını getirir.
Peygamberin has sahabelerinden biri öldü. Peygamberi Ekrem cenaze töreni yaptı. Peygamberi Ekrem'in mübarek elleriyle toprağa verildi. Halk ne mutlu ona ki peygamberi Ekrem'in elleriyle gömüldü dediler. Peygamberi Ekrem (sav) şöyle buyurdular: kabir onu öyle şiddetli sıkıştırdı ki sinesinin kemikleri kırıldı. Ey Allah'ın resulü iyi adamdı dediler. Peygamberi Ekrem buyurdular: evet iyi adamdı ama karısının üzerine bağırıyordu evde kötü ahlaklı idi.
Müslüman kötü dilli değil, eğer söverse Müslüman değil. Allah korusun kadını döven bir erkek bulunursa mertliği kalmamıştır, Müslüman değildir. Mütecessis (her şeyi inceleyen) olmamalıdır. Her şeyde yoğurttan kıl çeker gibi olmamalıdır. Bunların kabir azabı vardır ve böyle bir kimse Allah'ın peygamberinin ve imamların buğzuna uğrar. Allah göstermesin acı dilli bir erkek bulunur veya kocasına dil uzatan kadın olursa peygamberi Ekrem (sav) buyuruyor ki: iki destenin mahşer günü dilleri o kadar uzundur ki mahşere düşmüş ve insanlar bu dilleri ayaklarıyla eziyorlar. Ey Allah resulü bunlar kimlerdir? Diye soruldu buyurdular: bir deste insanların gıybet edip ayıplayanlardır. Diğer deste ise kocalarına dil uzatan kadınlardır. Birde bağıran, söven, evde acı dilli olan erkeklerdir.
Bazen doğrusu bir erkeğin şahsiyetli olduğunu görüyoruz ama o kadar anlayışsızdır ki çocuğuna it oğlu, eşek oğlu diyor yani kendisine sövüyor. Bu adamın it olacağı malumdur. Şanstan çok doğru olan şeylerden biri şudur zira eğer bir kimse evde kötü dilli, kavgacı olursa bu kavgalar kendisinde alışkanlık yapar, bu alışkanlıklarda kendisi için bir hüviyet oluşturur. Ve amellerin sureti kanununa göre köpek suretinde olur. Bu köpektir ve kendisini görmemektedir. Eğer basiret gözü olsaydı görürdü köpek olduğunu, biri diyordu onu rüyamda gördüm köpek suretindeydi sen iyi bir insandın neden köpeksin? Dedim. Ah evdeki kötü ahlak! Ah evdeki kötü ahlak! Ah evdeki kötü ahlak! Çocuğuna it oğlu diyen veya karısına bu şekilde cesaretlerde bulunan kimse doğrudan köpektir eğer bir kimse sedrel muteellihin veya allame meclisi gibi basiret sahibi olursa, (keşif ve şuhudları) ona baktıkları zaman yırtıcı bir köpek olduğunu görürler. Hanım! Kavgacı olma, sen cemal yönünden genç, halk arasında şahsiyet sahibi olabilirsin. Ama gökteki meleklerin ve kalp ehlinin yanında bir köpekten fazla bir şey olmayabilirsin. Sana baktıkları zaman görürler ki hanım bir köpek. Görünüşte genç güzellik sahibi ve iyi elbiseli olsa bile. Efendi! Dikkat et halk arasında çok şahsiyetlisin, içtimai nüfuza sahipsin sana çok saygı duyuyorlar, mutemekkin ve kudretlisin ama semalardaki meleklerin yanında sen bir köpeksin. Sana baktıkları zaman köpek diyorlar. Rivayetlerimiz vardır ki bu ev içinde kötü ahlaklar, bu evde dövmeler, sövmeler, öldükleri zaman ruhlarının Allah'ın yanına gitmeleri gerekir. Ölen herkesin ruhu Allah'ın yanına gitmeli ve oradan cennet veya cehenneme dönüyor. Bu nedenle birinci göye, ikinci göye, üçüncü, dördüncü ve yedinci göye levhi mahfuz ve sonuçta rabbin arşına Allah yanına varır. Daha birinci göye vardığı zaman köpek geldi diyorlar! Ne yapıyorsun? Yani gerçekten köpek suretinde mi gideceksin rabbinin yanına.
Ama eğer aksine, bu günün bahsine muraat eder, ev sükunet mahallin olursa, eğer kadın ve erkek birbirlerinin sükunet kaynağı, birbirlerinin ziyneti olurlar birbirinin eğlence ve mutluluğu olurlarsa ruhları alındığı ve göklere yükseldikleri zaman, efendi geldi, hanım geldi, mümin geldi diyorlar. Allah'ın kendisinden razı olacağı birinin nereye gideceği de malumdur ve Allah'ın kendisinden razı olmadığı ona gazaplandığı kimsenin de dönünce nereye gideceği malum.
Allah'ım imam Hüseyin (as)'ın çocukları üzerine sana ant veriyoruz bizim evlerimizi, erkek olsun kadın olsun eşlerimizi hepimiz için mutluluk ziynet ve sükunet kaynağı kıl. Allah'ım ! İzzet ve celalin hakkına kızlarımıza ve oğullarımıza dünya ve ahrette göz nuru olacak eşler keramet eyle.
ONBİRİNCİ OTURUM
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
6- NEFSİN TEMİZLENMESİ
SABRIN MAKAMI
7- GECE NAMAZINDAN DAHA YÜCE
6- NEFSİN TEMİZLENMESİ
Bahsimizin dördüncü faslı aile teşkili ve onun faideleri hakkında idi. Geçmiş oturumda beş faideyi sizinle bahsettik. Aile teşkilinin mühim faidelerinden biri nefsin temizlenmesi belki (tahliye) donatma makamıdır yani erkek, özellikle kadın evde tehzibi nefs yapabilirler. Belki kendilerini faziletlerle mütezeyyin edebilirler yani tahliye () (boşaltma ) makamına ilaveten tahliye (. Donatma) makamını bulabilirler. Ulema nazarıyla bu iki merhaleye varmak oldukça zor bir iştir. Yani bir kimsenin kendisindeki rezil sıfatların kökünü kurutup kendinde fazilet ağacını yeşertmesi ve insani sıfatlardan bir sıfatı kendisinde icat etmesi oldukça zor bir iştir, genellikle insanlar bu menzillerden geçemiyorlar zira bu yönde faaliyetleri yoktur.
Fakat o sarp yokuşu geçip hedefe varmadı. O sarp yokuş nedir sana söylendi mi? Köle azat etmek.
Buyuruyor genellikle insanlar dik yamaçlardan () yukarı gidemiyorlar. Bu dik yamaçlar zor yamaçlardır. İnsanın kendini rezil sıfatlardan kurtarabilmesi, kendisindeki rezil sıfatların önünü kesebilmesi, en azından onun kasırgalanmasının önünü alabilmesi oldukça güç bir iştir. Ve onun elde edilmesiyle ikinci makam veya ikinci menzile ulaşır. Yani rezalet ağacının kökünü kurutmasına ilaveten onun yerine fazilet ağacını da yeşertmesi oldukça müşkildir. İnsanın sabırsızlık ve sızlanmayı () kalbinden söküp atabilmesi ve onun yerine sabır huyunun meleke bulması çok müşkil bir iş. Öylesine ki ahlak alimleri diyorlar ki geceli gündüzlü bir iş istiyor, devamlı bir çalışma istiyor. Hatta nefsi emare fil gibidir diyorlar. Yani nasıl ki filcinin filin kafasına çekiçle devamlı vurması ve ona dikkat etmesi gerekiyorsa ve bir anlık gafletin fili ve sahibini çaresiz kılacağı gibi, nefsi emare ve sıfatı rezile de böyledir. Gece gündüzlü bir zahmet, gece gündüzlü bir teveccüh istiyor ki insan rezil sıfatlardan bir sıfatın kökünü kazıyabilsin, kendini bu rezaletlerin birinden kurtulabilsin ve bilmelidir ki bütün enbiyalar kitaplarıyla bu iş için geldiler. Kuran bununla ilgili şöyle buyuruyor:
Çünkü ümmiler arasında kendilerine ayetlerini okuyan, onlar temizleyen, onlara kitabı ve hikmeti öğreten bir peygamber gönderen odur. Halbuki onlar önceden apaçık bir sapıklık içindeydiler.
Peygamberi Ekrem (sav) insanları mühezzeb etmek, tezkiye ve terbiye etmek, insanların bilimse vijelerini yükseltmek için kuran mucizesiyle gelmiştir. Yani eğitim ve öğretim için gelmiştir. Ve kuranın deyimiyle eğitim ve öğretim işi müşkil bir iştir ve enbiya bu işte muvaffak değillerdi. Yani o kadar zahmet etmelerine rağmen yine de istedikleri gibi bir muvaffakiyet elde edememişlerdi. Zira bu çok zor bir iştir. Kadın ve erkeklerin özellikle kadınların dikkat etmesi gereken şey şudur: ev mekteptir. Ahlak hocasıdır, kitaptır. Aile teşkili yani ahlak meclisinin teşkili ve tesadüfen ev işe yarardır. Yani bazen ahlak üstadı öğrencisini muhazzeb etmek için çalışıyor. Şakird muhazzeb olduktan sonra tekrar uğraşıyor ki onu tahliye makamına ulaştırabilsin. Yani insani faziletlerle süsleyebilsin. Ama bazen ahlak üstadı bu şakirdi muhazzeb etmek için uğraştığı gibi aynı zamanda onu insani sıfatlarla da süslemek için uğraşıyor. Ve aile böyledir. Kadın kocası için, erkek karısı için ve her ikisi çocuklar için ve çocuklar her ikisi için işe yarardırlar.
SABIR MAKAMI :
Kadın ve erkek eğer teveccüh ederlerse birbirlerine hizmet vasıtası ve evlat terbiyesiyle sızlama ve inlemeyi birbirlerinden uzaklaştırabilirler. İnsanın cüz'i zatı gibi olan bu sıfatı rezilenin kökünü kurutabilirler. Hatta kuran şöyle buyuruyor:
Ancak şunlar öyle değildir: namaz kılanlar, ki onlar namazlarında devamlıdır (ihmal göstermezler).
Bu insan başı boştur() alçaktır diyor. Zamanın (. ) (. )
Alçalıp yükselmesinde kendini kaybediyor. (. ) yani başı boşluk sokaktaki çakıl taşları gibidir. Her geçen bir tekme vuruyor oradan oraya yer değiştiriyor. Kuran buyuruyor: bu başı boşluk öyle bir şeydir ki eğer küçük bir musibete uğrarlarsa feryatları yükselir ve aksine dünya ona dönerse tekebbürü çoğalır. () ahlak ilminde kötü sıfat olarak tanıtılmıştır. . Olan kimse küçük bir sözle rahatsız olur. Eğer çocuğu küçük bir terbiyesizlikte bulunursa feryadı yükselir. Bu kötü bir sıfattır ve genellikle insanlarda sık sık rastlanır. Onun karşıt sıfatı sabır ve istikamettir ki kuranı kerim onun üzerine çokça tekid etmiştir ve şöyle buyuruyor: Allah, yalnız sabredenlere, mükafatları hesapsız ödenecektir.
Biz herkese hizmeti ölçüsünde sevap veririz. Namazın bir miktar sevabı var, orucun bir miktar sevabı var, hums, zekat hatta cephenin sevabının bir ölçüsü vardır. Ama bir şey vardır ki sevabının ölçüsü yoktur ve o; musibetler karşısında sabretmektir, mülayimetsizlikler karşısında sabretmektir, çocuk terbiyesinde sabretmek, kadının kocasının kötülükleri karşısındaki sabrı, veya kocanın karısının kötülükleri karşısındaki sabrıdır. Ve en iyi sabır mahalli, ev muhitidir. Eğer erkek teveccüh ederse, hanımının kötü ahlakından adam olup sabır makamına varmayı başarabilir. Cennetin sekiz kapısı var ve bu kapılardan biri, belaya sabredenlere, musibete, günaha ve ibadetle sabırlı olan kimselere mahsustur. Bunlar o has kapıdan girerler ki en yüce kapılardır zira tüm masum imamlarımız o kapıdan giriyorlar. Çünkü onların musibetleri çoktu ve onlar sabrettiler. İmam Hüseyin (as) o kapıdan giriyor, muazzam şüheda aileleri eğer sabrederler ve eğer musibetlerine teveccüh eder ve bu musibetlerin eğitici olduğunu bilirlerse o kapıdan girerler. Ve sonuç olarak sahih terbiye eden ve onun zorluklarına sabreden kadın kocasının kötülüklerine karşın onunla uyumluluk içerisinde yaşayan kadın evdeki mülayemetsizliklere karşı sinirlenmeyen etmeyen o kapıdan girecektir.
Bunlardan daha yüce olan insanın bir sıfatı rezileyi yok edebilmesi ve yerine fazilet yerleştirebilmesidir. Bu cennetten de yücedir. Ben kurnazlığın cennete gitmek veya cehenneme gitmemekle olmadığını defalarca söylemiştim. Hz. Ali (as) şiaları sonuçta kabirde, berzah aleminde ve kıyamette bir takım rahatsızlıklarla karşı karşıya gelseler bile cehenneme gitmeleri çok az bir vakadır. Gitseler bile geçicidir. Kurnazlım cehenneme gitmemek değil zira deliler de cehenneme gitmiyorlar. Kurnazlık cennetlik olmak değil çünkü çocuklar da cennete gidiyorlar. Çocuklar da ölünce cennete gidiyorlar hem de sorgusuz hesapsız, şimdi senin hesapsız cennete gitmen kurnazlık değil. Kurnazlık Allah'ın hoşnutluğunu ele getirmen, onun rızasını kazanmandır.
İnsan öylesi bir iş görerek Allah'ı kalbine yerleştirebilirse işte bunun değeri vardır yoksa cennete girmenin değil. Bu dünyada onun kalbi Allah'ın yeri, Allah'ın arşı onun kalbi olursa “. “ kimin kalbi Allah'ın arşı olabilir? Allah'ın yeri olabilir? Tahliye () ve tahliye ((: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : ) makamından geçe bilen kimseler, yani rezilet ağacının kökünü kurutabilen ve fazilet ağacını onun yerine yeşertebilen kimseler. Ve doğrusu ev iyi bir üstattır. Geçmek, affetmek ve fedakarlık faziletlerdir ki herkese vermiyorlar dar görüşlülük, kabalık, intikam ruhlu olmak yırtıcıların dahi sahip oldukları sıfatlardır. Ve insanın dar görüşlülükleri, bayağılıkları yok edeceği cimrilikleri yok edeceği yer, ve kendisini fedakarlık geçmek affetmek gibi ziynetlerle süsleyebileceği en iyi yer evidir.
Sahih terbiyenin nasıl olacağı şudur ki asla ve ebediyen işin içinde dayak olmamalıdır. Kuvvetlinin zayıfa galip olması hayvanların kurallarındandır. Kuvvetlinin zayıfa galip olması, karısını dövebilmesi ve dövmesidir. Siz iki hayvanın önüne bir miktar ot dökerseniz kuvvetli olanın zayıf olanı arkaya ittiğini ve otları yediğini görürsünüz. Günün Amerikası, şurevisi, fıransası, ingilteresi, ve sair kudretler gibi. Kuvvetlini zayıfa galip olması onlara hükümferma olmasıdır. Yani işleri mustazafların kanını emmektir. Eğer bir erkek evde karısını döverse, bu onun üzerine hükümferma kaidesidir.
O, hayvandır ne insandır nede Müslüman, eğer kadın yüzde yüz suçlu bile olsa onu vurmamalıdır. Allah korusun eğer ona vururda yüzü kızarırsa bir misgal altın borçlu olur ona. Eğer onu vurur ve bedeni siyah olursa üç misgal altın vermesi gerekir. Kadın yüzde yüz suçlu olsa bile. Meğer kadın dövülür mü? Çocuk sebepsiz dövülür mü? Meğer sövmek olur mu? Bunlar insan işi değil belki yırtıcı köpeklerin işidir. Reygın ve saddam gibilerin işidir. Bu nedenle kıyamet günü ateşten bir çadır kurulur ve zalim olan herkes, ister karısını döven erkek olsun ister kocasına dil uzatan kadın olsun o çadırın içine götürürler. Rivayetimiz var ki, her kim zalimin mürekkebine su koyar, zalime yardım ederse hepsi o ateşten çadırın içerisindedirler halkın hesabı bitene kadar ve hepsini cehenneme götürürler. Sebebiyse evde karısını dövmesidir. O eğer reygın olursa dünyayı döver, eğer güçlü bir devlet olursa dünyayı döver. Eğer kudreti dünyaya yeterse, dünyaya, eğer ülkeye yeterse ülkeyi eğer şehre yeter, şehre, eğer kasabaya yeterse kasabaya ve eğer köye gücü yeterse köye zulmeder ve eğer kudreti olmazsa, fakat eşini döver evde çocuğunu döver ve eğer evde karısı ona musallat ise kediyi döver ve bu kediyi dövmekten yola çıkarak zulmün kökünün onda yaşadığını ve eğer dünyaya karşı kudret sahibi olursa dünyayı vuracağı kesin.
Dostları ilə paylaş: |