Yazan: Mezahiri



Yüklə 0,98 Mb.
səhifə11/19
tarix29.07.2018
ölçüsü0,98 Mb.
#62255
1   ...   7   8   9   10   11   12   13   14   ...   19

Siz hanımlardan soruyorum eğer gerçekten bir kimse ümmi selim olursa kocası üzerine kuma getirir mi? Hayır, hayır, öyleyse eğer kuma getirirse bu senin suçundur. Evlilik çoktur dikkat ettiğimiz zamanda bunun kadının suçu olduğunu görüyoruz çünkü kocasına karşı olan görevlerini yerine getirmedi. Annelik etmedi, ev hanımlığı yapmadı. Sabahın evvelinden çıkıyor mahalleye kendisi gibi birkaç diğerleriyle söyleyip gülüyorlardı. Öğlen olunca eve geliyor, kocası geliyor ve görüyor ki ve kirli, kendisi kirli yemekten bir haber yok. Her şey de bir aksaklık olduğunu görünce de bir kuma getireyim diyor belki biraz temiz olur. Evi düzeltir, kendini düzeltir, çocukları düzeltir onlarla uğraşır, yetişir onlara. Hindistanın avam fikirlilerinin söylediği gibi başına vurdu. Hem kendisi ve hem de senin başına baş ağrısıyla dolu bir iş getirdi. Sonra bu kadın durmadan inliyor ne diyor? Diyor ki:

,

Hanım! Talih kilimini siyah ördüler o kimsenin ne demek? Kendin şans kilimini siyah örüyorsun, iyi siyah örme, beyaz ör, kocana karşı iyi bir eş iyi bir ev hanımı, iyi bir anne ol. Bak o zaman kocan yine eşini yenileme fikrine kapılıyor mu? Şimdi durum öyle ki erkekler genellikle birine bile yetişemiyorlar fazlasına nasıl yetişecekler. Evlenirse eğer senin suçundur çünkü sen kocana karşı görevlerini yapmadın. Bu bedbaht için . Hakaret vücuda getirdin oda evlendi ismini de evlilik koyuyoruz.



ONALTINCI OTURUM

ALTINCI BÖLÜM

BOŞANMA BAHSİ:

BOŞANMANIN KISIMLARI

1- ZARURİ BOŞANMALAR

2- HEVES ÜZERİNE BOŞANMALAR

3- BOŞANMALAR
BOŞANMA BAHSİ:

Bu günkü bahsimiz ikinci mevzu üzerine yani boşanma hakkındadır.

İslam'da boşanma en kötü helallerden biri olarak tanıtılmıştır. Ve peygamber i Ekrem'in bu konuda meşhur bir sözleri vardır ki buyuruyorlar: benim yanımda en kötü şey boşanmadır. Mesihiyyetin aksine ki onlarda boşanma yoktur ama çirkin bir hiyle ile – ki burası söyleme yeri değil – hallediyorlar. Ve durum onların arasında o kadar çoğalıyor ki batı dünyasında acayip bir vahşet hüküm ferma olmaktadır.

İran'da da boşanma () oranını mutalaa ettiğimiz zaman her yıl biraz daha fazlalaşmaya yüz tuttuğunu görüyoruz. Boşanma İslam'da en kötü şeylerden biri sayılmasına rağmen ve bu farzla ki sorumlular boşanmanın gerçekleşmesine muhalif olmalarına rağmen görüyoruz ki yaygın bir duruma gelmiş bizim içimizde.

Hali hazırda İran inkılabının en büyük musibetlerinden biri boşanmanın çokluğudur. Ne kadar sıkıştırılırsa ne kadar vursalar dahi yine de önünün alınamadığını görüyoruz ve günden güne çoğalmaya doğru gidiyor. Neden böyle oldu?

Bu mukaddes oturumda ailede ahlak bahsini unvan etmemin sebeplerinden biri şayet bu kanserlik mevzuya cevap verebilmem idi. İslam'ın nazarında kötü sayılan peygamberin nazarında kötü sayılan bu şeyi belki binde bir önüne geçe bilme ümitiydi. Bu nedenle bu günkü bahsimiz şu ki neden bu kötü sayılan şey bu kadar çoğaldı yayıldı. Nasıl ki evliliği üç kısma taksim ediyorlarsa, boşanmayı da üç kısma taksim ediyorlar.


BOŞANMANIN KISIMLARI

1- ZARURİ BOŞANMALAR


Boşanmaların bir kısmı zaruridir. İslam kanunlarının yüce olması nedeniyle boşanma kanunu da vardır. Gerçi ahlaki yönden kötüdür () ama İslam diyor benim yanımda kötü olsa bile yine de olması gerekiyor. Eli kanser olan kimse gibi o eli kesmelidirler eğer kesmezlerse bütün vücuda yayılır. Bu farzla ki elin sahibi kesilmesinden rahatsızlık duyuyor ama yine de razıdır hatta elinin kesilmesi için para bile veriyor elini kestiği için doktora teşekkür bile ediyor zira görüyor ki eğer elini kesmezlerse bütün bedeni felç olacak. Zaruri boşanma ise karı koca arasında ahlaki uyumluluk sağlanamadığı zaman gerçekleşir. Boşanmanın gerçekleşmesini engelleyecek, affetme, fedakarlık, müsamaha vb her şeyden sonra yine faidesiz olduğu görüldüğü zaman boşanma gerçekleşir.

Mukaddes bir adam rezil iffetsiz bir hanıma yakalanmış ise veya mukaddes bir hanım iffetsiz laubali bir adama esir olmuşsa iyide bu laubali adamın bu iffetsiz kadının düzelmesi mümkün olmuyorsa çıkmaza giriyorlar ne yapmalıdır? Böyle bir durumda boşanmadan başka çaresi yok yani rengi uymayan bu yamayı kendinden ayırmalıdır. Bu kanserli el kesilmelidir. Bu gibi yerlerde boşanma kanunu İslamî ve içtimai yönden iyi bir şeydir. Mesihiyyet dünyası defalarca islamdaki boşanma kanununu elbette islamın sahip olduğu larla iyi bir kanun olduğunu ikrar etmiştir. Sonuç itibariyle eğer islamda boşanma kanunu olmasaydı nakıs bir kanun olurdu. Elbette bu kanun artık ayrılmaktan başka bir kanun olmadığı zaman içindir. Kadın iffetsiz olup önü alınamadığı takdirde bu rengi uygun olmayan yamanın bir kenara atılması gerekir. Bir erkek laubali ve ayyaş olup önü alınmadığı zaman adam hırsız, insafsız, iffetsiz olduğu ve önü alınamadığı taktirde o necip ailenin bu rengi uymayan yamayı kendinden uzaklaştırmasından başka bir çaresi yoktur. Ve bu boşanma zaruridir. Ve oldukça azdır. Yani bu gibi boşanmalar yüzde bir bile değildir. Ve eğer sadece zaruri boşanma olsaydı şayet iran da senede bir boşanma dahi vaki olmazdı. Eğer boşanmaların çoğaldığını görüyorsan başka sebeplerden dolayıdır. Zaruri boşanma değildir.

2-HEVES ÜZERİNE BOŞANMALAR:
İkinci kısım boşanmalar heves üzerine olan boşanmalardır. Heves üzerine yapılan evlilikler gibi ki bu mevzuyu bahsetmiştik mesela laubali bir adam bir kadına aşık oluyor ve onunla evlenebilmesi için ilk karısını boşaması gerektiği gibi. Veya nefsine mahkum ayyaş bir adam ikinci bir kadın almak istiyor ve bunun içinde mecburen ikinci karısını boşaması gerektiği gibi. Bundan daha büyük bir musibet bir kadın aşık, nefsine köle ve ayyaş oluyor ve maşuğuna varmak için kocasından boşanıyor. Bunlar heves üzerine yapılan boşanmalardır. Bunların mukaddes oturumumuzda olabilmesi bir yana kumda bile çok azdır. Ama hepiniz biliyorsunuz ki bu gibi boşanmalar laubali kimseler arasında çokça görülmektedir. Özellikle hanımlar için mütezekkir olmam gereken şey ve rica ediyorum dikkat edin bu heves uğruna boşanmalar, lüks uğruna boşanmalar, aşk uğruna boşanmalar neden kaynaklanıyor? Kadın ve erkeğin iç içe yaşamasından, ister kadın ister erkek tarafından yapılan göz atmalardan, kadın ve erkek arasında geçen gayri zaruri sohbetlerden ve hepsinden önemlisi kötü hicaplılıktan, hicapsızlıktan kaynaklanıyor. Kötü hicaplı ve hicapsız kadınlar büyük bir zalim olduklarına teveccüh etmelidirler ve kıyamet günü reygınlar ve saddamlarla mahşur olacaklardır. Zira hangi zulüm bekar bir erkeği tahrik etmekten daha büyüktür. Şehvet ateşinin alevlenmesi insanın ateşe atılıp yakılması gibidir. Belki bazen, cinsel iç güdünün ateşi bildiğimiz ateşten daha yüksektir (fazladır) ve hangi zulm bekar bir gencin kötü hicaplı bir kadına bakmasından onun yüzüne, ince çorabına ve sonuç itibariyle onun hassas yerlerine bakıp tahrik olmasından ve . Günaha girmesinden daha fazladır. Bu gencin günaha girmesi bu kötü hicaplı kadının suçudur, bu hicapsız kadının suçudur. Bir kadın alış verişe gidip alış verişinde cilve yapmasından Allah'a sığınırım. Bazen kadınlar o kadar edepsizleşiyorlar o kadar şahsiyetsizleşiyorlar ki, bir çift çorabı veya bir kumaşı biraz ucuz alabilmek için adeta kendilerini satıyorlar. Kendini satmaktan maksadım zina etmesi değil hayır, sadece namahremin yüzüne gülmesi, şaka edip cilvelenmesi yeterlidir bu kendini satmanın ta kendisidir. Kendini satması sadece zina etmesi değildir, bu en büyük örneğidir. () kendini satmanın bir kısmı da ince çoraplarla sokağa çıkarak bacaklarını namahreme göstermesidir. Kendini satmanın bir başka örneği mağaza sahibini (satıcıyı) celbetmek için onunla şakalaşıp tebessüm etmesi ve şehvetengiz sözler söylemesidir. Ama bu kendini satan kadın teveccüh etmelidir ki kendisi büyük bir zalimdir. Zira şeytan bu kasibin önüne geliyor ve şeytan geldiği zaman seni onun önünde cilvelendirir, seni kasibin önünde cilvelendirdiği zaman bir o kadar kasibin kalbinde karısının muhabbeti gitmiş oluyor ve bazen boşanmaya kadar götürebiliyor. Bazen şefkatsizliğe bazen () lara bazen çocuklarının felaketine yol açıyor. Çünkü sen kasibin önünde işvelendin ve bu büyük bir zulümdür ve günahı da büyüktür.

Bazen büyük musibetlere sebep olan şeylerden biri aşktır. Bu aşk kanserden beterdir. Hemcins birine duyulan aşk olsun veya ayrı cinse duyulan aşk iki kız olsun veya iki erkek, bir kız bir oğlan olsun veya bir kadınla bir erkek fark etmez. Bilmeliyiz ki bu aşk bir kanser hastalığıdır. Allah korusun eğer bir kimse bu hastalığa yakalanırsa büyük bir felakettir bu. Böyle bir insan her şeye hatta şerefine haysiyetine bile tekme atmaya hazırdır artık. Şiirlerine baş vurduğumuz zaman, tekme atmamız gereken ilk şey haysiyet ve şereftir diyorlar. Ve nerede bulunuyor? Hepiniz biliniz ki cinsel iç güdüdendir ve şeytanın sizi kandırmamasına dikkat edin. İki erkek veya iki kız bir birlerini seviyorlarsa bile cinsel iç güdüden kaynaklanıyor. Muhabbet adına olsa bile, kardeşlik adına, Allah adına Allah aşkı adına. Müslüman aşkı adına olsa bile bunların hepsi şeytani sözler ve yorumlardır. Çok az muhabbet halis; Allah içindir. Kanunun hakkı imam sadığın sözüdür ki kendilerine ey Allah resulünün oğlu aşk nereden kaynaklanıyor diye sorulduğunda şöyle cevap veriyorlar: Allah aşkı, Allah'ın muhabbeti kalpten çıktığı zaman başka bir muhabbet başka bir aşk kalpte meydana gelir.

Başkaları da aşkı tarif etmek istedikleri zaman diyorlar ““ Bu bir kanser hastalığıdır ki meydana geliyor. Nereden çıkıyor bu hastalık? Temaslardan, özellikle bakışlardan ki bazıları ispat etmişlerdir bedende bir çeşit şualar (. ) vardır ki göz yoluyla içeri girer ve girdiği zamanda aşka dönüşür. Bu nedenle İslam şehvetli gözlerle bakmayın diyor. Hatta eğer yapabilirsen şehvetsiz olaraktan bile namahreme bakma. Bakma kadınlarla zaruret miktarının dışında temasta bulunma onlarla konuşma, ancak zaruret miktarı. Ve netice itibariyle kuranda ondan fazla ayet hicab hakkında nazil olduğu halde bazen yine buyuruyor ki: hanım kendini süsleme, kendini namahrem karşısında ilgi çekici yapma. Bazen diyor ki hanım! Söz zaruret miktarı olmalıdır. Bazen diyor ki: Efendi! Hanım! Birbirinize bakmayın ve neticede, işin sonunda ahzap suresinde peygamber efendimize şöyle hitap ediliyor:

“Ey peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına (bir ihtiyaç için dışarı çıktıkları zaman) örtülerini üzerlerine almalarını ( vücutlarını örtmelerini) söyle. Onların tanınmaması ve incitilmemesi için en elverişli olan budur. Allah, çok bağışlayan, çok esirgeyendir. “

Ey peygamber! Kadınlarına söyle, bütün Müslüman kadınlarına söyle çarşaflarını üzerlerine alsınlar, yüzünüzü iyi örtün, kadının iffet ve şahsiyeti çarşafındadır. Senin iffet ve şahsiyetin bu çarşafla tanınır.

, sebeplerinden biri şudur ki eğer kadın yüzünü örtmezse bazen biri ona aşık olur ve eğer böyle olursa artık bu rezilliktir. Allah korusun eğer kadın kendisi göz otlatır ve konuşurken dilinin kilidi olmazsa kocası olmasına rağmen aşık olur bazen ve rezillik buradadır ve eğer bunlar bu ayetin , gerçek ve tam örneğidirler () dersek yanlış etmiş olmayız. Bunların üzerine eğer benden bu aşk boşanmalarının nereden kaynaklandığını sorarsanız, neden meydana geldiğini sorarsanız, diyorum ki hicabı bozuk kadınların suçudur, hicapsız kadınların, konuşmalarına dikkat etmeyen, davranışlarına dikkat etmeyen kadınların suçudur. Hanım ! Sen cazipsin senin çekiciliğin o kadardır ki peygamberi Ekrem ve masum imamlarımız şöyle destur vermişlerdir. Eğer bir kadın öndeyse onun arkasına bakma, peşinden yürüme, bırak gitsin ve fasıla çoğalsın ve o zaman sen hareket et zira kadının cazibesi vardır ve bu cazibe aşka dönüşür aşka dönüştüğü zaman da kadının kendisi aşık olmasa bile rezil olur, bedbaht olur ve aynı şekilde erkek, hatta İslam o kadar ehemmiyet vermiştir ki buyuruyor eğer bir yerde kadın oturuyor kalktığı zaman soğuyana kadar onun yerine oturmayın ki olmaya Getirir senin için. Benaberin ikinci kısım boşanmalar eğer vaki olursa biliniz ki aşklardan, temaslardan, sözlerden, cazibelerden ve sonuç itibariyle hicapsızlardan ve kötü hicaplılardandır. Ve kadınlardan hicaplarına dikkat etmelerini rica ediyorum. Allah korusun bir kere bir bakışla bir evi yıkarsınız, namahrem erkeğe yapacağınız bir bakışla dünya ve ahiret bedbahtlığına sebep olmuş olursunuz.

Benin akideme göre hiç değilse özellikle kumda kadın ve erkeklerin otobüsleri ayrılsın en azından arabanın yarısı kadınlar diğer bir yarısıysa erkekler için olsun, Allah korusun namahrem bir erkekle bir kadın bir sandalyede oturmuş ola Allah korusun, bir kadının bir erkekle beraber ayakta durmuş olsun. Ve onların teması elbiseyle bile olsa bile Allah korusun ki minibüs ve bunun gibi umumi mekanlar tehlikelidir. Hanım! Sen incisin ve pahalı bir inci sandıkta olmalıdır. Ve bu pahalı inci ne kadar örtülse bir o kadar hırsızın ele geçirmesinden mahfuz olur. Ve netice itibariyle Efendi! Hanım birbirinizle konuşmalarınıza dikkat edin. Birbirinize karşı davranışlarınıza dikkat edin. Hatta efendilere söylemeliyim ki eğer Allah korusun hanımın ince çorapla dışarı çıkarsa bu ona aşık olmalarına sebep olur o zaman da işin nereye varacağı malum.
BOŞANMALAR (, )

Üçüncü kısım boşanmalar kompleksli evlilikler gibi boşanmalardır. Ve onun konuları () çok fazladır. Boşanmaların yüzde sekseni bu türdendir. Bu () boşanmalar nereden meydana geliyor? Elbetteki (. ) çok evliliğin meydana geldiği mevaridlerden meydana geliyor. Onun ilki hanımın vazifesine amel etmemesidir. Amel etmediği zaman da erkek için () olur. Küçük büyükler riayet olunmuyor. «damlaya damlaya göl olur» bu adam için bir () oluşur ve bir adamın oluşunu Allah göstermesin. Hem kadın ve hem erkeklere tehlike alarmı çalıyorum ki. Allah korusun eğer bir kimse . Olursa eşine ve çocuklarına tekme atmaya hazırdır. Her ne kadar ona efendi hanımın çaresiz olur deseler, olsun der. Çocukların çaresiz olur deseler yine olsun derler. Her şeyini çocukları için isteyen bu adam şimdi onlara karşı bir nefret duymakta hanımından kaynaklanmış bir durum.

Birde aksine erkek küçük büyüklere muraat etmiyor yani evde çok soğuk çok kuru onun bu soğuk davranışları yersiz mukaddeslikleri, ölçüsüz cimrilikleri, onun uygunsuz sözleri eğer hanım için olursa çok ince bir yerlere varır. Hanım iffetli olduğuna göre zannetmesin olunca da böyle devam edecek, hayır eğer olursa kocasının taifesine, çocuklarına, şerefine tekme indirir.

İkincisi adamın evde riayet etmemesi. Erkeklerin bilmeleri gereken şey kendi vakitlerini taksim etmeleridir. Bir yerlere varabilen herkes kendi vakitlerini taksim ettikleri için muvaffak olmuşlardır. Bazıları o kadar düzenlidirler ki, tuvalete gitme vakitleri bile düzenlidir onların. Abdest almaları düzenlidir. Evden dışarı çıkmaları düzenlidir. Öğlen yemekleri, akşam yemekleri uyumaları düzenlidir onların, vakitlerini düzene koyan insanlar çok yerlere ulaşırlar ve ilmi yönden bir yerlere varabilen keşif ve icada muvaffak olabilenler düzenli olduklarından dolayı böyledirler. Bu nedenle evvela kadın ve erkeklerden düzenli olmalarını rica ediyorum. İkinci olarak erkekler vakitlerinin bir kısmını evleri kadın ve çocukları için tayin etmelidirler. Yani kadın haşiyede olmasın. Bazen görüyoruz ki adamın kafası kitap ve kuranda ilimle meşgul, icatla meşgul, çünkü alim bir kimse, onun yaşam metninde olan tek şey ilimdir. Ama diğer bütün meseleler hatta hanım bile yaşamın haşiyesinde yer almaktadır. İnsanın vakti yok diye çocuklarıyla ilgilenmemesi çok tehlikelidir. Bazı kaşifler sabah gidip akşam geliyorlar. Malumunuz sabah gidip akşam gelen halk ile kavga ve çekişmeli bir gün geçiren bu adam eve geldiğinde yemek yiyip yatmanın peşindedir. Bu hesap defterini eve getirmemesi suretindedir ki hesap defterinin üzerinde uykusu gelmiş olsun. Bu adamın durumunun tehlikeli olduğu malum hem de çok tehlikeli, o kadar ki onun necip hanımı bir defada nanecip olarak işin içinden çıkıyor. Kendisi mescid ve mihrab ile uğraşıyor ama bir vakit kızı ve oğlunun kabarelerden başı çıkıyor. İnsanın kadın ve çocuklarının yaşam metninde olmamaları mümkün değil. Eğer sekiz saat çalış sekiz saat ibadet et diyorlarsa bu sekiz saatin hepsinde mescide git, mescid ve mihrabla uğraş manasında değil, ama bu sekiz saatten bir saatini hanımına ayır. Adam eve girdiği zaman yapması gereken ilk şey nedir? Çocuklarına teveccüh etmeden hanımına teveccüh etmesidir. Zira o daha yakındır, annedir, eğer çocuk öne gelirse onu kucakla ama gözün hanımında olsun. Bunların basit şeyler olduğunu sanmayın.

Bir müddet önce bir kadın üç üvey çocuğunu öldürdü. Üçüncü çocuğu öldürürken ki onyedi dikiş iğnesi bu çocuğun bedenine sokmuştu yakalandı ve tutuklandı. Ondan niye böyle yaptın diye sorduklarında şöyle dedi kocam eve geldiği zaman bana ilgi göstermiyor çocuklarla ilgileniyordu bu yüzden onları kıskandım ve öldürme kararı verdim.

Benim ayak diretmem bazen bu gibi olayların meydana gelmesinden dolayıdır. Bazen bir kadın telefon ediyor ve çocuğu ölmüş bir anne gibi ağlıyor. Onun sözlerinden sonra şu neticeye varıyoruz ki onun kocası mali yönden çok iyi, cinsel içgüdü yönünden yine iyi ama bir yetersizliği var o da hanımına ilgi göstermemesi ona kendi vakit ve yaşam metninde yer vermemesidir.

Peygamberi Ekrem buyuruyor ki: eve girdiğin zaman işlerinle uğraşmadan önce hanımınla sohbet et bırak sözlerini söylesin. . Etmemelidir ama içindeki dertleri de söylemelidir muhakkak. Sen de dinle ve onun sözleriyle hemen sıçrama ve sözünü yok etme, bırak sözlerini söylesin sonra teselli ver. Şefkatle onun yorgunluğunu ve neşesizliğini yok et. Hanımınla yarım saat dertleş ona teveccüh et, o yarım saatten sonra da çocuklarınla oyun oyna, çocuklara oyun arkadaşı olması gereken kimselerden biri de anne ve babalardır. Eve geldiğin zaman hanım ve çocuklarının oyun arkadaşı olmalısın. Biz bu meseleleri çok basit ve kötü hesap ediyoruz sonra da bir tebessümle üzerinden geçiyoruz, ama bazen bu felçli tutumdan dolayı sertçe yıkılıyoruz. İnsan hanımına yetişmelidir.
Çocukları kötü olan bir adamın hanımı diyordu ki suçlu babalarıdır. Çünkü gece gündüz kafası kitapların içindeydi ve çocuklarla ilgilenmiyordu ve oldular ve kötüleştiler. Nereye gittiklerini nereden geldiklerini sormazdı. Bir talebe ya alim veya herhangi bir kimse, eve geldiği zaman hanımıyla ilgilenmeden onun sözlerini dinlemeden, çocuklarına teveccüh etmeden hemen mütalaayla meşgul olursa zulmetmiş olur, onların haklarını öldürmüş olur ve başkalarının hakkını öldürmek suretiyle elde edilmek istenen ilmin bereketi yoktur. Zulüm yoluyla elde edilmek istenen ilmin bereketi yoktur. Evet bu adam önce kadın ve çocuklarıyla ilgilenmeli sonra mütalaayla meşgul olmalıdır. Mütalaayla meşgul olduğu zaman kadın dikkat etmelidir bir saat iki saat geçtikten ve mütalaası bittikten sonra süslenmiş ve neşeli bir halde eğer meyve yoksa hiç değilse bir bardak şerbet veya suyla ona ikramda bulunmalıdır. Bu su temiz bir bardakta, bu bardağı bir tabağın içinde ve tabağı iki eliyle kocasının huzuruna getirip selam vermelidir. Kocasının karşısında oturup meyveyi onun önüne koymalıdır. Onun yüzüne gülümseyerek yorgunluğunu yok etmelidir.

Çok büyük şahsiyetlerden birinin hanımı ölmüştü ve çok ağlıyordu biz ona efendi siz neden? Neden Allah'ın mukadderatına razı değilsiniz? Dedik. Razıyım dedi ama içim yanıyor. Munisimin, ilim beşiğimin elden gitmesine içim sızlıyor sonra bu konuyu söyledi ki mütalaa esnasında yorulduğum zaman bir an görüyordum ki bir çayla geldi biraz kalbimi ele getiriyor çayı bana veriyordu içiyordum ve yorgunluğum çıkıyordu. Mülahaza ettim ki yazdığım bu kitapların merhunu bu hanımdır.

Pastör diyor ki eğer icat ettiysem ve topluma hizmet edebildiysem hanımımın yardımıylaydı ki beni yorgunluğumdan kurtarıyordu.

Bunların üzerine binaen eğer Allah korusun bir adam hanımıyla ilgilenmez gece gündüz kazançla meşgul olur, mütalaayla meşgul olursa bu tehlikeli bir durumdur. Olur olduğu zamanda boşanma olur. Yani bu hanım necib olmasına rağmen haysiyetli ve yüce ama artık canına tak ediyor ve mahkemeye gidip boşanıyor. Hatta çocuklarının mahvolması pahasına olsa bile. Ben rahat olayım da bırak çocuklar mahvolsun diyor. Kadınların muraat etmedikleri bu küçük büyükler boşanmalar, kadınların muraat etmedikleri «küçük büyüklerden » kaynaklanıyor. Bu «küçük büyükler» erkek için olur ve karısını boşar. Erkekler vazifelerince davranmıyorlar ve kadına yaşam metninde yer vermiyorlar. Çocuklara yaşam metninde yer vermiyorlar ve bu . Boşanmanın öne gelmesine sebep oluyor ki bu boşanmanın örnekleri çoktur. Boşanmaların yüzde sekseninin olduğunu söylemiştim. Adam karısına karşı hoşgörüsüz, kadın kocasına karşı hoşgörüsüz . Allah korusun adam on dakika gecikirse rezillik ayağa kaldırıyor, neredeydin? İkinci karının evine mi gittin? Adam da gidip ikinci bir kadın alıyor, üçüncü kadını da alıyor. Bu kadınlar arasında müşahede ettiğimiz hoşgörüsüzlükler bazen görüyoruz ki erkeklerin arasında da var. Özellikle erkekler arasında çok tehlikelidir ve günahı da çok büyüktür.


ONYEDİNCİ OTURUM

YEDİNCİ BÖLÜM

AİLENİN İHTİYAÇLARI.

1- MADDİ İHTİYAÇ- CİMRİLİĞİN KINANMASI ()

2- CİNSİ İHTİYAÇ

3- ATİFİ İHTİYAÇ

4- AİLENİN İHTİYAÇLARI

Bahsimizin yedinci bölümü kadın ve erkeğin birbirinden bertaraf etmeleri gereken ihtiyaçlardır. Bu günkü mevzuumuz psikolojik yönden mühim bir bahistir ve rivayetler açısından daha fazla teveccüh edilmesi gereken bir mevzudur.
1-MADDİ İHTİYAÇ – CİMRİLİĞİN KINANMASI
Kadın ve erkeğin evde muraat etmeleri gereken ilk ihtiyaç maddi ihtiyaçdır. Erkek eğer başarabilirse ailesini refah içinde yaşatmalıdır. Eğer erkek zaruri yaşamı temin edebilir, ailesini refah içinde yaşatabileceği halde cimrilik ederse, o aile ev hakkını eda edemediğine ilaveten cimriliğin kınandığı ayet ve rivayetlerin en belirgin göstergesi olur. Kuran buyuruyor ki cimri olan kimse, cimriliğin kendisi için iyi olduğunu sanmasın bu cimrilik onun için şerdir. Cimrilik ettiği şeyler kıyamet günü demir halkalar olarak onun boynuna takılacak ve bu rezil halde mahşere girecektir. « Allah'ın kereminden kendilerine verdiklerini infakta cimrilik gösterenler sanmasınlar ki o, kendileri için hayırlıdır. Tersine bu onlar için pek fenadır. Cimrilik ettikleri şeyde kıyamet gününde boyunlarına dolanacaktır. »

Cimri olan kimseler, infak etmeyenler, evde infak, toplumda infak ve fakir ve zayıflara, şerefli kimselere infak etmemenin kendileri hakkında iyi olduğunu zannetmesinler. Belki şerdir. Zira kıyamet günü cimrilik ettiği o mallar halkalar halinde onun boynuna takılır ve kendisine teveccüh etmemiz gereken şey şu ki cimri kimseler metrutdurlar cimrilik diğer rezil sıfatlar gibi akli yönden kınanmıştır. Hatta cimrilik cimri kimsenin nazarında mezmumdur ki eğer ona cimri diye hitap edilirse rahatsız olur. Bunun üzerine binaen özetle ev ve toplumda muhabbeti yok eden şeylerden biri de cimriliktir. Eğer erkek cimri olursa yani karısı ve çocuklarını refah içinde yaşatmaya gücü yeter ama yapmıyorsa onun ilk musibeti artık karısı ve çocuklarının yanında bir haysiyeti olmamasıdır. Ve bazen iş o yere varıyor ki kadın ve çocukları onun ölümünü taleb ediyorlar. Eğer erkek ailesine refah içinde yaşamı temin edebilirse etmelidir. En azından zaruri yaşam ihtiyaçlarını yani yiyecek giyecek, mesken ve evliliği eğer yapabilirse onlar için temin etmelidir. Kızını kocaya vermek ve onun çeyizlerini temin etmek erkeğin vazifesidir. Ve yine çocuğunu okur yazar kılmak oğlunu evlendirmek gerekli masrafları karşılamak ve bu gibi şeylerde cimrilik etmemek erkeğin vazifesidir. Eğer evde maddi ihtiyaç karşılanmazsa çocuklar olurlar. Allah korusun bazen kadın hırsız olarak işin içinden çıkar. İlk önce hırsızlık kocasının cebinden başlar sonra yavaş yavaş mağaza ve pazarlara dayanır. Allah korusun eğer bir kimse ailesini idare edebilecek durumdaysa ve etmiyorsa çocukları hırsız olur. Ve bu mesatlara dikkat etmelidir.

Kadın da erkeğin maddi ihtiyacını bertaraf etmelidir. Yani kocasının yemeğine dikkat etmelidir. Kocasını kendisine ve çocuklarına öncelik tanımalıdır. Ona yemek yönünden öncelik tanımasına ilaveten özel bir tertiple olmalıdır ki letafeti olabilsin bir kadına yakışır bir şekilde sunmalıdır. Bazen evde meyve vardır, yemek vardır ama kocasına yetmiyor bu kadın cimri değildir ki İslam açısından leim olsun zira cimrilik insanın malını kimseye infak etmemesine denir. Ama leim cimriden daha aşağılıktır yani kimsenin bir başkasının malını yemesini görmeye tahammülü yoktur. Sizin infakınızın önünü alacak kimseler vardır. Bir leim, fakir bir aileye infak etmenizi engelliyor o kadar vesvese ediyor ki: çocuğunun geleceğini temin etmelisin! Neden bu kadar infak ediyorsun? Ve bunun gibi sözler infak etmeni engelliyor. Şahıs leimdir. Leim yani aşağılık ama daha aşağılık olan ise başkalarının kendi mallarını yemelerini görmeye gözleri yok. Bazıları böyledirler yani kendi malını başkalarına vermiyorlar ve eğer bir kimse kendi malını başkasına vermek ve hizmet etmek isterse razı olmaz ve eğer o kendi malıyla refah içinde yaşamak isterse buna da tahammül edemez. Bu adam çok aşağılıktır. Ve eğer kadın kocasına yetişmez ona kıymazsa bu üçüncü kısımdandır. Yani çok leimdir. Leim kocası eve meyve ve yemek götürdüğü halde kocasının malından onu idare etmeyen kadındır. Bu kadın artık kocasından sevgi beklememelidir. Kocasından kocalık görevlerini beklememesi lazım. Kocasının eve karşı sıcak yürekli olmasını beklememesi lazım.


Yüklə 0,98 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   7   8   9   10   11   12   13   14   ...   19




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin