Yazılmıştır arzuhal Rabbim vermesin zeval Her işin bulsun kemal Dünyada ve ukbada

Mesaj

Saygı değer Mustafa abim, öncelikle şunun teminatını vereyim ki size karşı saygıda asla kusur etmem, sizde bana karşı sevgide kusur etmeyeceğinize adım gibi eminim. Bugüne kadar bu sitede yazdığım yazılarla size karşı yada bir başkasına karşı saygısızlık ettiysem lütfen söyleyin. Özür dilemesini de bilirim. Birbirimizi ailece tanıyoruz. Yalnız bu tanışlığımız takdir edersin ki aynı görüşlerde birleşmemize olanak sağlamayabilir. Her konuda olduğu gibi siyasette de farklı düşüncelerde olabileceğimiz gayet doğaldır. Önemli olan sevgi ve saygı kuralları içerisinde fikirlerimizi paylaşabilmek, tartışabilmektir. Sayın abim; bu platformu açıp bir bakayım dediğimde ilk senin ismini görünce aklımdan geçen; mutlaka sayın abim benim yazımda bana katıldığı bölümler vardır, olmuştur. Yazınızı baştan sona okudum ama bir baktım ki yanıldım. Yazınızda başörtüsü sorunu olmadığını vurgulamaya çalışıyorsunuz ama Cumhurbaşkanlığı seçimi ilk gündeme geldiğinde “eşi başörtülü olan bu ülkede Cumhurbaşkanı olamaz” ifadesini kimin kullandığını benden daha iyi bildiğinizden eminim. Birde bu sorunun kimler tarafından ortaya atıldığını parti isimleri vererek vurgulamaya çalışıyorsunuz. Şunu iyi bilin ki ben o partinin yada başka herhangi bir partinin avukatı değilim. Avukatlık gibi bir mesleğim de yok zaten. Yalnız o partinin mensuplarına “militan” diye hitap etmenizi bir talihsizlik olarak algılıyorum. Gelelim kıyafetle ilgili verdiğiniz örneklere. Sayın abim, o verdiğiniz örneklerin hepsine katılıyorum. “Harp akademisinde okuyorsan üniforma giyeceksin” diyorsun bende “evet” diyorum, “Hemşire olmak istiyorsan özel kıyafet giyeceksin” diyorsun bende “evet” diyorum. “İmam, Savcı, Hakim isen cübbe giyeceksin, Polisim diyorsan üniforma giyeceksin” diyorsun bunlara da “evet” diyorum. Sayın abim, verdiğiniz bu örneklere objektif bir gözle baktığımızda hepsinde giyme zorunluluğu varken müslüman bir kadına sıra gelince açma zorunluluğu neden? Değerli abim sizin verdiğiniz bütün örneklere ben “Evet” derken siz benim verdiğim bir tek örneğe “Evet” der misin? Bu kadar giymek zorunluluğu akıbetinde açacaksın zorunluluğu tezat teşkil etmiyor mu? Kamusal alan dediğiniz yer eğer Türkiye Cumhuriyeti sınırları içi ise ve başörtülü bir kadın da Türkiye vatandaşı ise sizi biraz daha düşünceye davet ediyorum. Ayrıca, yazınızın bir bölümünde ülkemizde yapılan mitingleri küçümsediğimi söylüyorsunuz. Evet, o verdiğiniz sayısal rakamlar gündeme gelmeyen rakamların yanında çok cılız kalır. Balık gölü ile Karadeniz’in kıyaslanması gibi. Yazımın hiçbir bölümünde bana katılmadığınızı söylüyorsunuz ama Sn BAYKAL’ ın “Anayasa istediğimiz gibi cevap vermezse ülkede çok ciddi çatışmalar çıkar” ifadelerine yaptığım eleştiriye katıldığınızdan eminim. Görüyorum ki hakkımda yine yanıldın. Cumhuriyeti, Laikliği ve Bağımsızlığı kabullenemediğimi söylüyorsun. Bu ifaden biraz ağır ithama giriyor gibi geldi bana ne dersin? Bu konuda ısrarcı mısın? Benim bu bahsettiğin değerlerle hiç bir sorunum yok. Benim sorunum bu müslüman ülkede müslüman bir kadın, inancının gereği olan başörtüsü ile istediği zaman istediği yerlere giremiyor, ülkesi ona layık olduğu değeri vermiyor olmasıdır. Eğer bu bahsettiğiniz değerler başörtüsüne karşı değerler olmuş olsaydı ilk defa bu ülkede Cumhurbaşkanlığı yapan Atatürk; annesinin ve eşinin başını açardı. Değerli dostlar ülkemizde Cumhurbaşkanlığı seçiminde gerginliğin neden başörtüsü olduğu tartışmasızdır. Galiba gerginlik çıkaran siyasilerimiz bir şeyi anlayamadılar. Bugün ülkemizde Cumhurbaşkanı adayı erkektir. Onunda başı açıktır. Siyasilerimiz, onların eşlerinin aday olduklarını mı düşünüyorlar ki bukadar tepki gösteriyorlar diye düşünmeden edemiyorum. Yoksaaa, aday olan hanımları mıdır da ben bilmiyorum? Saygılarımla 03.05.2007
Ad: sel,im
ePosta: [e-mail]

1. Mesaj

bütün hemşerilwerime selamlar kendinize eyi bakun by
Ad: ?
ePosta: [e-mail]

1. Mesaj

slm belalım beni anlamak istemedin olsun canın sağolsun beni untma herşey senib istediğin gibi olur dilerim kendine iyi bak hayatın sana vurabşleceği enbüyük darbe mutluluk olsun
Ad: murat akyüz
ePosta: [e-mail]

1. Mesaj

Sayın Mustafa TÖMAN yazınızı okudum. Gerçekten bazı konları kafanızda sağlam temellere oturtmuşsunuz ancak siz kamusal alan diye birşeyden söz ediyosunuz. Bu nedemek? Bu kavram da 8 yıl önce ortaya çıktı. Ayrıca kamusal alan diye insanların dini yaşantılarına kimsenin engel olmaya hakkıda yoktur. Başörtüsü dinin kesin bir emriyse ki öyle o zaman laik olan bir rejimde bu sorun olmamalı. Zira laiklik devletin bireylerinin dini yaşantılarını garanti altına almak, her bireyin dininin gereklerini özgürce yaşamasını temin etmek, din ve siyaseti birbirinden ayırmak değilmidir. Bu noktada şunu açıkça syleyebilirim ki şuan ne siz nede bu düşüncenin bayraktarlığını yapanlar Mustafa Kemal ATATÜRK'ü gereği gibi anlayamamaktasınız. Bu eleştirilerimi yapıcı eleştiriler olarak algılarsanız sevinirim zira sizleri incitmek gibi bir düşüncem söz konusu olamaz. Ayrıca sitemizde parti fanatizminide yapmasak daha iyi olur. Site ahlakının buna uygun olmadığı kanısındayım. Selam sevgi ve dua ile Allaha emanet olun
Ad: Mehmet Çetin
ePosta:

1. Mesaj

Süleyman dinçe aynen katiliyorum.Başörtüsü sorunu var.gerisi hikaye teşekkür ederim
Ad: Mustafa TÖMAN
ePosta:

1. Mesaj

Sevgili Süleyman yazını birkaç kez okudum. Sorun asla bir başörtüsü meselesi değildir..Bu ülkede başörtüsü sorunu senin taş attığın kesimler tarafından hiç bir zaman ortaya atılmamıştır.Başörtüsü masumiyetinin arkasına saklanarak siyasi çıkar sağlamak isteyen Milli selamet,Refah,Fazilet,Saadet ve Akp ile devam eden geleneğinin militanları siyasi ahlaksızlık örneği sergileyerek rant peşinde koşanlar neden olmaktadır bunu görmemek için kör olmak gerekir.Mevcut yasalarımızda KAMUSAL alanda bir kıyafet yönetmeliği varsa ki var ve yetki elinde iken hiçbir yasal düzenleme yapmadan fırtına koparanlar ikiyüzlüler,riyakarlar ve siyası ahlaksızlardır. Halkımızın bunu böyle bilmesi gerekir.Sorun senin bir türlü kabullenemediği Cumhuriyet,Laikli ve Bağımsızlıkile ilgilidir.Senin en az üç kuşak aileni ben biliyorum sende benim ailemi biliyorsun aile bireylerimizi bütün kadın bireyleri başörtülüdür.Geçmişte ve günümüzde hiç bir müdahale olmamış olamaz ve olmayacaktır.Sanırım buna itirazın olmaz.Ancak KAMUSAL alan dendiğinde orda duracaksın Örneğin ben Harp Akademisine gideceğm ama üniforma giymek istemiyorum,Hemşire olmak istiyorum ama özel kıyafet ve kep giymek istemiyorum İmamım,Savcıyım,Hakimim ama cübbe giymem,Polisim üniforma giymem buna daha yüzlerce örnek verilebilir.Ha bütün kurumları ve görevleri kapsayacak yeni bir kıyafet yasası yada yönetmeliği hazırlanmalımıdır bunu tartışabiliriz.Böyle bir gereklilik vardır buna bende katılıyorum. Buna ilişkin yeterli toplumsal mutabakat da var diye düşünüyorum Ancak sözkonusu düzenlemeleri benim yada senin yapması mümkün değildir.Bunu şu anda iktidar olan ve 4,5 yıldır Anayasa değişikliğine yetecek kadar Millet vekili sayısına sahip olan iki yüzlü AKP nin yapması gerekir Ancak bugünkü iktadarın bu iradeye sahip olmadığını samimi olmadığını Oy deposu olarak gördüğü arkasındaki desteğin bu düzenlemeden sonra sağa sola dağılacağını çok iyi bildiğini için de asla yamayacağını adım gibi biliyorum zaten samimi olsaydı şimdiye kadar çoktan yapardı.Yapılan mitingleri küçümsemeni yadırgadığımı ifade etmeliyim.14 Nisanda Ankara da 2 milyoa yakın, 29 Nisan da İstanbul da 4 milyon insan Sevgili Süleyman keyfinden yürümüyor.5 Mayıs ta Çanakkale de 12 Mayıs ra İzmir de ve devamında Almanya da yapılacak yürüyüş ve protestoları da izlemeni tavsiye ediyorum. 4,5 yıldır gözümüzün önün de ceryan eden uygulamalar yağma ve talanlar Taşkıranlıyı zerre kadar etkilememiş buna hayret ediyorum Acaba orada farklı bir Cumhuriyet mi var diye düşünmekten kendimi alamiyorum. Diğer temas ettiğin konularada katılmıyorum Bugün bunları tartışmayalım istiyorum.Çünkü çok farklı pencereden bakıyoruz. Her şeye rağmen seni seviyorum.Kendine iyi bak Selam ce sevgilerimi sunuyorum.03.05.2007 Mustafa TÖMAN
Ad: Yagmur Sahin
ePosta:

1.