Yed – eyd = el eller âl-i İmrân Suresi



Yüklə 1,09 Mb.
səhifə6/11
tarix12.01.2019
ölçüsü1,09 Mb.
#95049
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11



Türkçe Transcript (*)

Yâ eyyuhâ-nnebiyyu kul limen fî eydîkum mine-l-esrâ in ya’lemi(A)llâhu fî kulûbikum ḣayran yu/tikum ḣayran mimmâ uḣiże minkum veyaġfir lekum(k) va(A)llâhu ġafûrun rahîm(un)

Ali Bulaç Meali

Ey Peygamber, ellerinizdeki esirlere de ki: 'Eğer Allah, sizin kalblerinizde bir hayır olduğunu bilirse (görürse) size sizden alınandan daha hayırlısını verir ve sizi bağışlar. Allah bağışlayandır, esirgeyendir.'

Edip Yüksel Meali

Ey peygamber, elinizde bulunan esirlere de ki: "ALLAH kalbinizde bir iyilik bilse, yitirdiklerinizden daha iyisini size verir ve sizi bağışlar. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Ey Peygamber, elinizdeki esirlere de ki: "Eğer Allah sizin kalblerinizde bir hayır bulursa, sizden alınandan daha hayırlısını size verir ve günahlarınızı bağışlar. Çünkü Allah bağışlayıcıdır."

Süleyman Ateş Meali

Ey peygamber, ellerinizde bulunan esirlere söyle: "Eğer Allah, sizin kalblerinizde bir hayır olduğunu bilirse, size, sizden alınan(fidye)den daha hayırlısını verir ve sizi bağışlar. Allah bağışlayandır, esirgeyendir.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Ey Peygamber! Elinizde esir olarak bulunanlara de ki: "Eğer Allah, kalplerinizde bir hayır olduğunu bilirse size, sizden alınandan daha değerlisini verir ve sizi affeder. Allah çok affedici, çok esirgeyicidir."

Yusuf Ali (English)

O Messenger. say to those who are captives in your hands: "If Allah findeth any good(1237) in your hearts, He will give you something better than what has been taken from you, and He will forgive you: for Allah is Oft-forgiving, Most Merciful." *

M. Pickthall (English)

O Prophet, Say unto those captives who are in your hands: If Allah knoweth any good in your hearts He will give you better than that which hath been taken from you, and will forgive you. Lo! Allah is Forgiving, Merciful.

Hûd Suresi
70


فَلَمَّا رَأَىٰ

görünce


أَيْدِيَهُمْ

ellerinin



لَا تَصِلُ

uzanmadığını



إِلَيْهِ

ona


نَكِرَهُمْ

onlardan hoşlanmadı



وَأَوْجَسَ

ve içine düştü



مِنْهُمْ

onlardan dolayı



خِيفَةًۚ

bir korku



قَالُوا

dediler ki



لَا تَخَفْ

korkma


إِنَّا

biz


أُرْسِلْنَا

gönderildik



إِلَىٰ قَوْمِ

kavmine


لُوطٍ

Lut
















Türkçe Transcript (*)

Felemmâ raâ eydiyehum lâ tasilu ileyhi nekirahum veevcese minhum ḣîfe(ten)(c)kâlû lâ teḣaf innâ ursilnâ ilâkavmi lût(in)

Ali Bulaç Meali

Ellerinin ona uzanmadığını görünce (İbrahim durumdan) hoşlanmadı ve içine bir tür korku düştü. 'Korkma“ dediler, “biz Lut kavmine gönderildik.'

Edip Yüksel Meali

Ellerinin ona uzanmadığını görünce, durumlarını beğenmedi; içine bir korku düştü. "Korkma," dediler, "Biz Lut'un halkına gönderilmiş bulunuyoruz."

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Fakat onların o buzağıya el sürmediklerini görünce, tuhafına gitti ve içinde onlara karşı bir korku uyandı. Onlar da "Korkma, biz Lut'un kavmine gönderildik." dediler.

Süleyman Ateş Meali

Ellerinin buzağıya uzanmadığını görünce durumlarını beğenmedi ve onlardan ötürü içinde bir korku duydu. "Korkma, dediler, biz Lut kavmine gönderildik."

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Ellerinin ona ulaşmadığını görünce onlardan işkillendi. Ve kendilerinden ürpermeye başladı. "Korkma, dediler, biz Lût kavmine gönderildik."

Yusuf Ali (English)

But when he saw their hands went not towards the (meal), he felt some mistrust of them, and conceived a fear of them.(1565-A) They said: "Fear not: We have been sent against the people of Lut."(1566) *

M. Pickthall (English)

And when he saw their hands reached not to it, he mistrusted them and conceived a fear of them. They said : Fear not! Lo! we are sent unto the folk of Lot.

Mâide Suresi
6


يَا أَيُّهَا

Ey


الَّذِينَ آمَنُوا

inananlar



إِذَا

zaman


قُمْتُمْ

dur(mak iste)diğiniz



إِلَى الصَّلَاةِ

namaza


فَاغْسِلُوا

yıkayın


وُجُوهَكُمْ

yüzlerinizi



وَأَيْدِيَكُمْ

ve ellerizi



إِلَى الْمَرَافِقِ

dirseklere kadar



وَامْسَحُوا

meshedin


بِرُءُوسِكُمْ

başlarınızı



وَأَرْجُلَكُمْ

ve ayaklarınızı



إِلَى الْكَعْبَيْنِۚ

topuklara kadar



وَإِنْ

eğer


كُنْتُمْ

iseniz


جُنُبًا

cünüp


فَاطَّهَّرُواۚ

tam temizlenin



وَإِنْ

eğer


كُنْتُمْ

iseniz


مَرْضَىٰ

hasta


أَوْ

yahut


عَلَىٰ سَفَرٍ

yolcu


أَوْ

yahut


جَاءَ

gelmişse


أَحَدٌ

biriniz


مِنْكُمْ

sizden


مِنَ الْغَائِطِ

tuvaletten



أَوْ

ya da


لَامَسْتُمُ

dokunmuş da



النِّسَاءَ

kadınlara



فَلَمْ تَجِدُوا

bulamamışsanız



مَاءً

su


فَتَيَمَّمُوا

teyemmüm edin



صَعِيدًا

toprağa


طَيِّبًا

temiz


فَامْسَحُوا

sürün


بِوُجُوهِكُمْ

yüzlerinize



وَأَيْدِيكُمْ

ve ellerinize



مِنْهُۚ

ondan


مَا يُرِيدُ

istemiyor



اللَّهُ

Allah


لِيَجْعَلَ

çıkarmak


عَلَيْكُمْ

size


مِنْ حَرَجٍ

güçlük


وَلَٰكِنْ

fakat


يُرِيدُ

istiyor


لِيُطَهِّرَكُمْ

sizi temizlemek



وَلِيُتِمَّ

ve tamamlamak



نِعْمَتَهُ

ni'metini



عَلَيْكُمْ

size olan



لَعَلَّكُمْ

umulur ki



تَشْكُرُونَ

şükredesiniz











Türkçe Transcript (*)

Yâ eyyuhâ-lleżîne âmenû iżâ kumtum ilâ-ssalâti faġsilû vucûhekum veeydiyekum ilâ-lmerâfiki vemsahû biruûsikum veerculekum ilâ-lka’beyn(i)(c) ve-in kuntum cunuben fettahherû(c) ve-in kuntum merdâ ev ‘alâ seferin ev câe ehadun minkum mine-lġâ-iti ev lâmestumu-nnisâe felem tecidû mâen feteyemmemû sa’îden tayyiben femsehû bivucûhikum veeydîkum minh(u)(c) mâ yurîdu(A)llâhu liyec’ale ‘aleykum min haracin velâkin yurîdu liyutahhirakum veliyutimme ni’metehu ‘aleykum le’allekum teşkurûn(e)

Ali Bulaç Meali

Ey iman edenler, namaza kalktığınız zaman yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın, başlarınızı meshedin ve her iki topuğa kadar ayaklarınızı da (yıkayın.) Eğer cünüpseniz temizlenin (gusül edin); eğer hasta veya yolculukta iseniz ya da biriniz ayak yolundan (hacet yerinden) gelmişse yahut kadınlara dokunmuşsanız da su bulamamışsanız, bu durumda, temiz bir toprakla teyemmüm edin (hafifçe) yüzlerinize ve ellerinize ondan sürün. Allah size güçlük çıkarmak istemez, ama sizi temizlemek ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak ister. Umulur ki şükredersiniz.

Edip Yüksel Meali

İnananlar! Namaza kalktığınız zaman: (1) Yüzünüzü yıkayın, (2) ellerinizi dirseklere kadar yıkayın, (3) başınızı sıvazlayın, (4) ve ayaklarınızı da topuklara kadar (sıvazlayın/yıkayın). Cinsel ilişkide bulunmuşsanız yıkanınız. Hasta veya yolcu iseniz, yahut tuvaletten gelmiş, yahut kadınlarla cinsel ilişkide bulunmuş ve su bulamamışsanız, temiz bir toprağa yönelip yüzünüzü ve kollarınızı onunla sıvazlayın. ALLAH size güçlük çıkarmak istemez. Ancak sizi temizlemek ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak istiyor. Olur ki şükredersiniz. *

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Ey iman edenler! Namaz kılmaya kalktığınız zaman, yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın. Başlarınızı meshedin, iki topuğa kadar da ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp iseniz temizlenin. Hasta iseniz, yahut yolculukta iseniz, yahut biriniz abdest bozmaktan gelmişse yahut kadınlara dokunmuşsanız, su da bulamamışsanız, temiz bir toprağa teyemmüm edin. Bunun için de yüzlerinizi ve ellerinizi o toprakla meshedin. Allah size bir güçlük çıkarmak istemiyor, fakat sizi temizlemek ve şükredesiniz diye de üzerinizdeki nimetini tamamlamak istiyor.

Süleyman Ateş Meali

Ey inananlar, namaza dur(mak iste)diğiniz zaman yıkayın: yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerizi; meshedin: başlarınızı ve topuklara kadar ayaklarınızı. Eğer cünüp iseniz tam temizlenin. Hasta, yahut yolcu iseniz, yahut biriniz tuvaletten gelmişse, ya da kadınlara dokunmuş da su bulamamışsanız temiz toprağa teyemmüm edin; ondan yüzlerinize ve ellerinize sürün. Allah size güçlük çıkarmak istemiyor, fakat sizi temizlemek ve size olan ni'metini tamamlamak istiyor ki, şükredesiniz.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Ey iman sahipleri! Namaza/duaya duracağınız zaman yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın; başlarınızı meshedin ve topuklara kadar ayaklarınızı meshedin/yahut yıkayın. Eğer cünüp iseniz iyice temizlenin! Hasta yahut yolculuk halinde iseniz yahut biriniz tuvaletten gelmişse yahut kadınlara dokunmuş da su bulamamışsanız temiz bir toprakla teyemmüm edin: Yüzlerinizi ve ellerinizi ondan meshedin. Allah size zorluk çıkarmak istemiyor. Ancak sizi temizlemek ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak istiyor ki, şükredebilesiniz.

Yusuf Ali (English)

O ye who believe! when(702) ye prepare for prayer, wash your faces, and your hands (and arms) to the elbows; Rub your heads (with water); and (wash) your feet to the ankles. If ye are in a state of ceremonial impurity,(703) bathe your whole body. But if ye are ill, or on a journey, or one of you cometh from offices of nature, or ye have been in contact with women, and ye find no water, then take for yourselves clean sand or earth,(704) and rub therewith your faces and hands, Allah doth not wish to place you in a difficulty, but to make you clean, and to complete his favour to you, that ye may be grateful. *

M. Pickthall (English)

O ye who believe! When ye rise up for prayer, wash your face, and your hands up to the elbows, and lightly rub your heads and (wash) your feet up to the ankles. And if ye are unclean, purify yourselves. And if ye are sick or on a journey, or one of you cometh from the closet, or ye have had contact with women, and ye find not water, then go to clean, high ground and rub your faces and your hands with some of it. Allah would not place a burden on you, but He would purify you and would perfect His grace upon you, that ye may give thanks.

Mâide Suresi
11


يَا أَيُّهَا

Ey


الَّذِينَ آمَنُوا

inananlar



اذْكُرُوا

hatırlayın



نِعْمَتَ

ni'metini



اللَّهِ

Allah'ın


عَلَيْكُمْ

size olan



إِذْ

hani


هَمَّ

yeltenmişti de



قَوْمٌ

bir topluluk



أَنْ يَبْسُطُوا

uzatmağa (saldırmaya)



إِلَيْكُمْ

size


أَيْدِيَهُمْ

ellerini


فَكَفَّ

(Allah) çekmişti



أَيْدِيَهُمْ

onların ellerini



عَنْكُمْۖ

sizden


وَاتَّقُوا

korkun


اللَّهَۚ

Alah'tan


وَعَلَى اللَّهِ

Allah'a


فَلْيَتَوَكَّلِ

dayansınlar



الْمُؤْمِنُونَ

Mü'minler

















Türkçe Transcript (*)

Yâ eyyuhâ-lleżîne âmenû-żkurû ni’meta(A)llâhi ‘aleykum iż hemme kavmun en yebsutû ileykum eydiyehum fekeffe eydiyehum ‘ankum(s) vettekû(A)llâh(e)(c) ve’ala(A)llâhi felyetevekkeli-lmu/minûn(e)

Ali Bulaç Meali

Ey iman edenler, Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın; hani bir topluluk, size ellerini uzatmaya yeltenmişti de, (Allah,) onların ellerini sizlerden geri püskürtmüştü. Allah'tan korkup-sakının. Mü'minler yalnızca Allah'a tevekkül etmelidirler.

Edip Yüksel Meali

İnananlar! ALLAH'ın size olan nimetini hatırlayın: Hani bir topluluk size el uzatmağa yeltenmişti de onların ellerini sizden çekmişti. ALLAH'ı dinleyin. İnananlar ALLAH'a güvensin.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Ey iman edenler! Allah'ın size olan nimetini hatırlayın. Hani bir topluluk size el uzatmaya (tecavüze) yeltenmişti de, O (Allah) onların ellerini sizden çekmişti. Allah'tan korkun. Müminler yalnız Allah'a dayansınlar.

Süleyman Ateş Meali

Ey inananlar, Allah'ın size olan ni'metini hatırlayın: Hani bir topluluk size ellerini uzatmağa (saldırmaya) yeltenmişti de (Allah) Onların ellerini sizden çekmişti. Alah'tan korkun. Mü'minler Allah'a dayansınlar.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Ey iman edenler! Allah'ın, üzerinizdeki nimetini hatırlayın! Hani bir topluluk ellerini size uzatmaya niyet etmişti de Allah onların ellerini sizden çekmişti. Allah'tan sakının! Müminler yalnız Allah'a tevekkül etsinler!

Yusuf Ali (English)

O ye who believe! Call in remembrance the favour of Allah unto you when certain men formed the design to stretch out their hands against you, but (Allah) held back their hands from you:(708) so fear Allah. And on Allah let believers put (all) their trust. *

M. Pickthall (English)

O ye who believe! Remember Allah's favour unto you, how a people were minded to stretch out their hands against you but He withheld their hands from you; and keep your duty to Allah. In Allah let believers put their trust.

Mâide Suresi
28


لَئِنْ

andolsun eğer



بَسَطْتَ

sen uzatırsan



إِلَيَّ

bana


يَدَكَ

elini


لِتَقْتُلَنِي

beni öldürmek için



مَا أَنَا بِبَاسِطٍ

ben uzatmam



يَدِيَ

elimi


إِلَيْكَ

sana


لِأَقْتُلَكَۖ

seni öldürmek için



إِنِّي

çünkü ben



أَخَافُ

korkarım


اللَّهَ

Allah'tan



رَبَّ

Rabbi


الْعَالَمِينَ

alemlerin















Yüklə 1,09 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin