Yed – eyd = el eller âl-i İmrân Suresi



Yüklə 1,09 Mb.
səhifə8/11
tarix12.01.2019
ölçüsü1,09 Mb.
#95049
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11



Türkçe Transcript (*)

Vekâleti-lyehûdu yedu(A)llâhi maġlûle(tun)(c) ġullet eydîhim velu’inû bimâ kâlû(m) bel yedâhu mebsûtatâni yunfiku keyfe yeşâ(u)(c) veleyezîdenne keśîran minhum mâ unzile ileyke min rabbike tuġyânen vekufrâ(n)(c) veelkaynâ beynehumu-l’adâvete velbaġdâe ilâ yevmi-lkiyâme(ti)(c) kullemâ evkadû nâran lilharbi atfeeha(A)llâhu veyes’avne fî-l-ardi fesâdâ(en)(c) va(A)llâhu lâ yuhibbu-lmufsidîn(e)

Ali Bulaç Meali

Yahudiler: 'Allah'ın eli sıkıdır' dediler. Onların elleri bağlandı ve söylediklerinden dolayı lanetlendiler. Hayır; O'nun iki eli açıktır, nasıl dilerse infak eder. Andolsun, Rabbinden sana indirilen, onlardan çoğunun taşkınlıklarını ve inkârlarını arttıracaktır. Biz de onların arasına kıyamet gününe kadar sürecek düşmanlık ve kin salıverdik. Onlar ne zaman savaş amacıyla bir ateş alevlendirdilerse Allah onu söndürmüştür. Yeryüzünde bozgunculuğa çalışırlar. Allah ise bozguncuları sevmez.

Edip Yüksel Meali

Yahudiler "ALLAH'ın eli bağlı," dedi. Aslında elleri bağlı olanlar kendileri. Halbuki O'nun iki eli de açık olup dilediği gibi harcamakta. Rabbinden sana indirilenler çoğunun azgınlığını ve inkarını arttıracak. Diriliş Gününe kadar aralarına düşmanlık ve kin saldık. Her ne zaman savaş için ateş yaksalar ALLAH onu söndürmüştür. Yeryüzünde bozgunculuk yapmak için dolaşırlar. ALLAH ise bozguncuları sevmez.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Yahudiler, "Allah'ın eli çok sıkıdır" dediler. Söyledikleri söz sebebiyle onların elleri bağlansın ve lanete uğrasınlar! Aksine Allah'ın elleri açıktır, dilediği gibi verir. Andolsun, Rabbinden sana indirilen, onların çoğunun azgınlığını ve küfrünü azdırıyor. Biz, onların aralarına tâ kıyamete kadar düşmanlık ve kin atmışızdır. Ne zaman savaş için bir ateş yakmışlarsa, Allah onu söndürmüştür. Onlar yeryüzünde bozğunculuğa koşarlar. Şüphesiz Allah bozguncuları sevmez.

Süleyman Ateş Meali

Yahudiler "Allah'ın eli bağlıdır (Allah cimridir)". dediler. Kendi elleri bağlandı ve söyledikleri sözden ötürü la'netlendiler. Hayır, Allah'ın iki eli de açıktır, dilediği gibi verir. Andolsun, Rabbinden sana indirilen, onların çoğunun azgınlığını ve küfrünü artıracaktır. Biz onların aralarına ta kıyamet gününe kadar düşmanlık ve kin atmışızdır. Ne zaman savaş için bir ateş yakmışlarsa Allah onu söndürmüştür. (Onlar) yeryüzünde bozgunculuğa koşarlar. Allah da bozguncuları sevmez.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Yahudiler dediler ki: "Allah'ın eli bağlıdır." Kendi elleri bağlandı/elleri bağlanasıcalar! Söylemiş oldukları yüzünden lanetlendiler. Söylediklerinin aksine, Allah'ın iki eli de alabildiğine açıktır; dilediği gibi bağışta bulunur. İnan olsun ki, Rabbinden sana indirilen, küfür ve taşkınlık yönünden onları iyice azdıracaktır. Onların arasına, ta kıyamet gününe kadar düşmanlık ve nefret atmışızdır. Ne zaman savaş için bir ateş yaksalar, Allah onu söndürür de onlar yeryüzünde yine bozgunculuğa koşarlar. Ama Allah, bozguncuları sevmez.

Yusuf Ali (English)

The Jews say: "(Allah)´s hand(772) is tied up." Be their hands tied up and be they accursed for the (blasphemy) they utter. Nay, both His hands are widely outstretched: He giveth and spendeth (of His bounty) as He pleaseth. But the revelation that cometh to thee from Allah increaseth in most of them their obstinate rebellion(773) and blasphemy. Amongst them we have placed enmity(774) and hatred till the Day of Judgment. Every time they kindle the fire of war, Allah doth extinguish it; but they (ever) strive to do mischief(775) on earth. And Allah loveth not those who do mischief. *

M. Pickthall (English)

The Jews say: Allah's hand is fettered. Their hands are fettered and they are accursed for saying so. Nay, but both His hands are spread out wide in bounty. He bestoweth as He will. That which bath been revealed unto thee from thy Lord is certain to increase the contumacy and disbelief of many of them, and We have cast among them enmity and hatred till the Day of Resurrection. As often as they light a fire for war, Allah extinguisheth it. Their effort is for corruption in the land, and Allah loveth not corrupters.

Mâide Suresi
94


يَا أَيُّهَا

Ey


الَّذِينَ آمَنُوا

inananlar



لَيَبْلُوَنَّكُمُ

sizi dener



اللَّهُ

Allah


بِشَيْءٍ

bir kısım



مِنَ الصَّيْدِ

av'la


تَنَالُهُ

erişeceği



أَيْدِيكُمْ

ellerinizin



وَرِمَاحُكُمْ

ve mızraklarınızın



لِيَعْلَمَ

bilmek için



اللَّهُ

Allah


مَنْ

kimin


يَخَافُهُ

kendisiden korktuğunu



بِالْغَيْبِۚ

gizlide


فَمَنِ

kim


اعْتَدَىٰ

saldırıda bulunursa



بَعْدَ

sonra


ذَٰلِكَ

bundan


فَلَهُ

onun için vardır



عَذَابٌ

bir azab


أَلِيمٌ

acı













Türkçe Transcript (*)

Yâ eyyuhâ-lleżîne âmenû leyebluvennekumu(A)llâhu bişey-in mine-ssaydi tenâluhu eydîkum verimâhukum liya’lema(A)llâhu men yeḣâfuhu bilġayb(i)(c) femeni-’tedâ ba’de żâlike felehu ‘ażâbun elîm(un)

Ali Bulaç Meali

Ey iman edenler, Allah görünmezlikte (gaybte) kendisinden kimin korktuğunu ortaya çıkarmak için ellerinizin ve mızraklarınızın erişeceği avdan bir şeyle andolsun sizi deneyecektir. Artık kim bundan sonra haddi aşarsa, onun için acı bir azab vardır.

Edip Yüksel Meali

İnananlar, ellerinizin ve mızraklarınızın ulaşacağı avlarla ALLAH sizi sınayacak ki yalnızken de kendisinden korkanları ALLAH ayırsın. Kim bundan sonra sınırı aşarsa onun için acıklı bir azap var.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Ey iman edenler! Allah sizi ellerinizin ve mızraklarınızın erişeceği bir avla dener ki, gizlide kendisinden korkanları meydana çıkarsın. Kim bundan sonra saldırıda bulunursa onun için acı bir azab vardır.

Süleyman Ateş Meali

Ey inananlar, Allah sizi, ellerinizin ve mızraklarınızın erişeceği bir av'la dener ki, gizlide kendisiden kimin korktuğunu bilsin (görmeden Alah'a inanıp O'ndan korkanlar ortaya çıksın, bilinsin). Kim bundan sonra saldırıda bulunursa onun için acı bir azab vardır.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Ey iman sahipleri! Allah sizi, ellerinizin ve mızraklarınızın erişeceği av türünden bir şeyle mutlaka deneyecektir ki, gözün fark edemediği alanlarda O'ndan kim korkuyor bilsin. Bundan sonra azıp sınırı çiğneyen için korkunç bir azap olacaktır.

Yusuf Ali (English)

O ye who believe! Allah doth but make a trial of you in a little matter of game well within reach of your hands and your lances, that He may test(799) who feareth him unseen: any who transgress thereafter, will have a grievous penalty. *

M. Pickthall (English)

O ye who believe! Allah will surely try you somewhat (in the matter) of the game which ye take with your hands and your spears, that Allah may know him who feareth Him in secret. Whoso transgresseth after this, for him there is a painful doom.

Mülk Suresi
1


تَبَارَكَ

ne mübarektir



الَّذ۪ي بِيَدِهِ

elinde bulunan



الْمُلْكُۘ

mülk


وَهُوَ

ve O\nun


عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ

herşeye


قَد۪يرٌۙ

gücü yeter























Türkçe Transcript (*)

Tebârake-lleżîbiyedihi-lmulku ve huve ‘alâkulli şey-in kadîr(un)

Ali Bulaç Meali

Mülk elinde bulunan (Allah) ne yücedir. O, her şeye güç yetirendir.

Edip Yüksel Meali

Yönetimi elinde bulunduran çok yücedir. O herşeyeKadirdir.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Mutlak hükümranlık elinde bulunan Allah, yüceler yücesidir ve O'nun her şeye gücü yeter.

Süleyman Ateş Meali

Mülk (mutlak hükümranlık ve yönetim), elinde bulunan yüce Allah, kutludur. O'nun herşeye gücü yeter.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Mülk ve yönetim elinde bulunan o Allah ne yücedir! O, her şeye Kadîr'dir.

Yusuf Ali (English)

Blessed(5554) be He in Whosehands is Dominion;(5555) and He overallthingshathPower;- *

M. Pickthall (English)

Blessed is He in Whosehand is theSovereignty, and He is Ableto do allthings.

Nisâ Suresi
62


فَكَيْفَ

nasıl


إِذَا أَصَابَتْهُمْ

başlarına gelince



مُصِيبَةٌ

bir felaket



بِمَا قَدَّمَتْ

yaptıkları (kötülükler) yüzünden



أَيْدِيهِمْ

elleriyle



ثُمَّ

sonra hemen



جَاءُوكَ

sana gelirler



يَحْلِفُونَ

yemin ederler



بِاللَّهِ

Allah'a


إِنْ أَرَدْنَا

biz istedik diye



إِلَّا

sadece


إِحْسَانًا

iyilik etmek



وَتَوْفِيقًا

ve uzlaştırmak




















Türkçe Transcript (*)

Fekeyfe iżâ esâbet-hum musîbetun bimâ kaddemet eydîhim śümme câûke yahlifûne bi(A)llâhi in eradnâ illâ ihsânen vetevfîkâ(n)

Ali Bulaç Meali

Öyleyse, nasıl olur da, kendi elleriyle yaptıkları yüzünden, onlara bir musibet isabet eder, sonra sana gelerek: 'Kuşkusuz, biz iyilikten ve uzlaştırmaktan başka bir şey istemedik' diye Allah'a yemin ederler?

Edip Yüksel Meali

İşlediklerinin sonucu olarak başlarına bir musibet gelse hemen sana gelerek, "Amacımız ancak iyilik yapmak ve uzlaştırmaktı," diye ALLAH adına yemin ederler

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Ya nasıl, elleriyle yaptıkları yüzünden başlarına bir felaket gelince, hemen sana geldiler de: "Biz sadece iyilik etmek ve arayı bulmak istedik." diye Allah'a yemin ediyorlar.

Süleyman Ateş Meali

Ya nasıl, elleriyle yaptıkları (kötülükler) yüzünden başlarına bir felaket gelince, hemen sana gelirler: "Biz sadece iyilik etmek ve uzlaştırmak istedik." diye Allah'a yemin ederler?

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Peki, nasıl oluyor da ellerinin hazırladıkları yüzünden başlarına bir musibet çöktüğünde, sana gelip, "Biz sadece iyilik yapmak, barıştırmak istedik!" diye Allah'a yeminler ediyorlar!

Yusuf Ali (English)

How then, when they are seized by misfortune, because of the deeds which they hands have sent forth? Then their come to thee, swearing by Allah. "We meant no more than good-will and conciliation!"

M. Pickthall (English)

How would it be if a misfortune smote them because of that which their own hands have sent before (them)? Then would they come unto thee, swearing by Allah that they were seeking naught but harmony and kindness.

Nisâ Suresi
77


أَلَمْ تَرَ

görmedin mi



إِلَى الَّذِينَ قِيلَ

denilenleri



لَهُمْ

kendilerine



كُفُّوا

(savaştan) çekin



أَيْدِيَكُمْ

ellerinizi



وَأَقِيمُوا

kılın


الصَّلَاةَ

namazı


وَآتُوا

verin


الزَّكَاةَ

zekatı


فَلَمَّا كُتِبَ

yazılınca



عَلَيْهِمُ

kendilerine



الْقِتَالُ

savaş


إِذَا

hemen


فَرِيقٌ

bir grup


مِنْهُمْ

içlerinden



يَخْشَوْنَ

korkmaya başladılar



النَّاسَ

insanlardan



كَخَشْيَةِ

korkar gibi



اللَّهِ

Allah'tan



أَوْ

hatta


أَشَدَّ

daha fazla



خَشْيَةًۚ

korkuyla


وَقَالُوا

dediler


رَبَّنَا

Rabbimiz


لِمَ

niçin


كَتَبْتَ

yazdın


عَلَيْنَا

bize


الْقِتَالَ

savaş


لَوْلَا أَخَّرْتَنَا

bizi erteleseydin



إِلَىٰ

kadar


أَجَلٍ

bir süreye



قَرِيبٍۗ

yakın


قُلْ

de ki


مَتَاعُ

geçimi


الدُّنْيَا

dünya


قَلِيلٌ

azdır


وَالْآخِرَةُ

ahiret


خَيْرٌ

daha iyidir



لِمَنِ

kimse için



اتَّقَىٰ

korunan


وَلَا تُظْلَمُونَ

sizehaksızlık edilmez



فَتِيلًا

kıl kadar





















Yüklə 1,09 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin