1980’lerden başlayarak firmaların uluslararası piyasalara ne zaman, nasıl ve hangi coğrafyadan gireceği sorularıyla yoğun şekilde ilgilenmeye başladıkları gözlenmektedir.
1980’lerden başlayarak firmaların uluslararası piyasalara ne zaman, nasıl ve hangi coğrafyadan gireceği sorularıyla yoğun şekilde ilgilenmeye başladıkları gözlenmektedir.
Firmaların kendi ülkelerinin dışında başka ülkelerde ekonomik faaliyetlerde bulunmalarının çok çeşitli nedenleri vardır.
Firmaların kuruluş amaçları, faaliyet alanları, faaliyette bulundukları dönemde ulusal ve uluslararası ekonomik koşullar farklılaştığında, bu nedenler, doğal olarak, firmadan firmaya göre değişik olacaktır.
Bu nedenle Uluslararası Pazarlara giriş nedenleri;
Bu nedenle Uluslararası Pazarlara giriş nedenleri;
yeni kazanım amaçlı nedenler ve
koruma amaçlı nedenler olarak iki başlık halinde kategorize edilebilir.
Sahip oldukları uzmanlıklarıyla yabancı ülke firmalarıyla rekabet etme,
Sahip oldukları uzmanlıklarıyla yabancı ülke firmalarıyla rekabet etme,
Diğer ülkelerde geliştirilen teknolojik yenilikleri kullanma,
Ülkeler arasındaki önemli işlem maliyetleri nedeniyle ortaya çıkacak avantajları elde etme,
Rakiplerin küresel hareketlerini önceden kavrama,
Gelecekte yükselecek pazarların dışında kalmama çabası.
Küresel pazarlara girişin önündeki bu engeller;
Küresel pazarlara girişin önündeki bu engeller;
kültürel yanlış anlamalar,
politik belirsizlik,
ithalat kısıtlamaları,
döviz kuru kontrolleri
mülkiyet haklarına ilişkin yetersiz düzenlemeler
ekonomik koşullardır.
Bu engeller nedeniyle firmaların küresel pazarlama girişimlerini çok iyi programlamaları gerekmektedir.
Bu engeller nedeniyle firmaların küresel pazarlama girişimlerini çok iyi programlamaları gerekmektedir.
Bu programlama da öncelikli olarak küresel pazarın araştırılması gerekir.
Bu araştırmada pazarın nüfus özellikleri, pazardaki potansiyel tüketicilerin satın alma güçleri, mala ilişkin satın alma istekleri ve kültürel unsurlar iyice belirlenmelidir.
Bu aşamadan sonra ancak firmalar küresel ürün stratejilerini, küresel dağıtım stratejilerini, küresel fiyatlama stratejilerini, küresel anlamda reklam, tutundurma gibi fiyat dışı rekabet unsurlarını belirleyebilirler.
Bu bağlamda burada, küresel pazarlama programlarının ilk aşaması olan küresel pazarın araştırılması temelinde dünya ticaretinin genel görünümü hakkında bilgi verilecektir.
Bu bağlamda burada, küresel pazarlama programlarının ilk aşaması olan küresel pazarın araştırılması temelinde dünya ticaretinin genel görünümü hakkında bilgi verilecektir.
Küresel Üretim,
Küresel Harcama Bileşenleri,
Küresel İstihdam,
Küresel Gelir Dağılımı,
Küresel Ticaret.
Dünya üretim düzeyi ortalama olarak her yıl bir öncekine göre büyümektedir.
Dünya üretim düzeyi ortalama olarak her yıl bir öncekine göre büyümektedir.
1950’lerin başında dünya üretim düzeyi yaklaşık olarak 7 trilyon dolar iken, bu değer 2000 yılında 32 trilyon doları, 2008 yılında ise 60 trilyon doları aşmıştır.
Dünyanın ortalama üretim büyüme hızı dünyadaki ekonomik, sosyal, politik ve teknolojik gelişmelere paralel olarak dalgalanmalar göstermektedir.
Örneğin,2004 yılı dünyanın 1970’lerin sonundan itibaren en büyük büyüme rakamını elde ettiği yıldır.
Örneğin,2004 yılı dünyanın 1970’lerin sonundan itibaren en büyük büyüme rakamını elde ettiği yıldır.
2004 yılı için dünya büyüme oranı % 4.0’dir.
2005 yılında bu oran %3.5 olarak gerçekleşirken,
2007 yılında %3.8 ve 2008 yılında ise %2.5 olarak gerçekleşmiştir.
2009 yılındaki büyüme oranının diğer yıllara oranla küçük olmasının nedeni 2007 yılının ikinci yarısından başlayarak ortaya çıkan küresel finansal krizdir.
Dünya ekonomisi İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana en ciddi finansal ekonomik krizi derinlemesine yaşamaktadır.
Artan etkileriyle kriz, dünya ekonomik ve sosyal gelişimini ciddi anlamda etkilemektedir.
Üretim düzeyindeki ortalama artış hızı tüm dünya ülkeleri için aynı değildir.
Üretim düzeyindeki ortalama artış hızı tüm dünya ülkeleri için aynı değildir.
Bazı ülke grupları üretimde daha büyük büyüme rakamları yakalarken, diğerleri için bu rakamlar daha düşük hatta negatif olabilmektedir.