Yeni YÜzyil üNİversitesi sağlik biLİmleri enstiTÜSÜ 6331 sayili iŞ sağLIĞi ve güvenliĞİ kanunun iNŞaat sektöRÜnde değerlendiRİlmesi Bitirme Projesi Murat ertan



Yüklə 396,39 Kb.
səhifə4/4
tarix27.12.2017
ölçüsü396,39 Kb.
#36133
1   2   3   4

2.5. İnşaat Sektöründe İş Kazaları
SGK tarafından açıklanan istatistiklere göre, 2012 yılında meydana gelen iş kazalarında 744 kişi hayatını kaybetti. Hayatını kaybedenlerin 735’i erkek, 9’u kadın. 2012 yılında meydana gelen iş kazlarından 9.209’’u (%12,3) inşaat sektöründe meydana gelirken,8.828′si (%11.79) kömür madenciliğinde meydana geldi. 7.045’i metal ürünleri imalatında meydana geldi. 2011 yılında meydana gelen iş kazlarından 9.217′si (%13.30) kömür madenciliğinde, 7.749′u (%11.85) inşaat sektöründe,7.268′i metal ürünleri imalatında, 5.272′si ana metal sanayinde meydana gelmiş idi. (6)
SGK istatistiklerine göre, 2012 yılındaki iş kazalarının 9.450’si İstanbul’da, 9.303’ü Bursa’da, 7.596’sı İzmir’de, 7.227’si Manisa’da,3.081’ Ankara’da, 2.628’i Denizli’de, 1.568’i Antalya’da, 1.068’i Adana’da, meydana gelmiştir. İş kazası sonucu ölümlerin 147’si İstanbul’da ( 2011 yılında iş kazaları sonucu İstanbul’da 302 kişi hayatını kaybetmişti) , 52’si Ankara’da, (2011 yılında Ankara’da meydana gelen iş kazalarında 172 kişi hayatını kaybetmişti) 42’si İzmir’de ( 2011 yılında İzmir’de meydana gelen iş kazaları sonucu 127′ kişi hayatını kaybetmişti), 30’u Bursa’da (2011 yılında iş kazası sonucu 50 kişi hayatını kaybetmişti) Çorum, Hakkari, Iğdır da 2012 yılında hiç iş kazsı meydana gelmemiş.(6)

Tablo 2.3: 2012 Yılı İş Kazaları Vakalarının Yaş Grubu ve Cinsiyete Göre Dağılımı (18)



25
Meslek hastalıkları geçiren çalışan sayısı 2011 yılında 697 iken 2012 yılında gerileyerek 395 olmuştur.2012 yılında 386 erkek çalışan meslek hastalığı vakası yaşarken, sadece 9 bayan çalışana meslek hastalığı teşhisi konuldu. Meslek hastalığının en sık görüldüğü yaş ise 40-44 yaşları arası olarak tespit edildi. (6)
Tablo 2.4: 2012 Yılı Meslek Hastalığı Vakalarının Yaş ve Cinsiyete Göre Dağılımı (18)



2.4.1. İnşaat Sektöründe Başlıca İş Kazası Tipleri
Ölümle sonuçlanan kazalar arasında insan düşmesi tipindeki kazalar önemli bir farkla ilk sırada yer almaktadır. Elektrik çarpması, malzeme düşmesi, yapı makinesi kazaları, yapı kısmının çökmesi, şantiye içi trafik kazaları ve kazı kenarının göçmesi tipindeki olaylar ön plana çıkmaktadır. Özellikle ölümle sonuçlanan ikinci önemli kaza tipinin elektrik çarpması olması, inşaat sektörümüz için elektrik konusunun özenle üzerinde durulması gereken bir konu olduğunu göstermektedir. Şantiye İçi Trafik Kazaları olarak tanımlanan gruptaki olaylar, günlük yaşamdaki trafik kazalarının benzerleridir. Şantiye sahası içinde araç devrilmesi, çalışanlara çarpması, ezmesi gibi. Ölümle sonuçlanan kazalar arasında azımsanmayacak bir orana sahip olan bu olaylar, şantiye trafiğinin, yolların, manevra alanlarının uygun düzenlenmesini gerekli kılmaktadır. Toplam kaza sayısı bakımından ikinci sırada yer alan ve kısaca Uzuv Kaptırma olarak tanımlanan olaylar, testerelere, tezgahlara, hareketli makine elemanlarına el, parmak, ayak kaptırma tipindeki olaylardır. Sadece bir tanesi ölümle sonuçlanmış olmasına rağmen bu tür olaylar uzuv kaybına ve dolayısıyla çalışma gücünün belirli (bazen de önemli) oranda kaybedilmesine neden olmaktadır.( 7 )

İş kazalarının % 88’i insan hatası sebebiyle, % 10 ‘u mekanik hatalar sebebiyle, % 2’si öngörülemeyen, önlenemeyen sebeplerle meydana gelmektedir.İş kazalarının İş Kazalarının %

26

50’si kolaylıkla % 48’i sistemli bir çalışma ile önlenebilecek türden kazalardır. Kazaların sadece % 2 ‘si önlenemeyecek türden kazalardır. ( 8 )



İnşaat sektörümüz iş kazalarının sayısal çokluğu ve ağır sonuçları bakımından Türkiye’deki iş kolları arasında ilk sırada yer almaktadır. İnşaat işverenlerinin ve uygulamada görev yapan teknik elemanların bu sorunun bilincinde olması, iş güvenliğini sağlamaya yönelik mevzuat maddelerini özenle uygulaması esastır. Ancak, sektörde yaşanmış iş kazalarına ait bazı araştırma bulgularının bilinmesi ve göz önünde bulundurulması başarı düzeyini artıran bir faktördür.
Türkiye de her gün; 4 işçi, iş kazası sonucu hayatını kaybetmektedir. 5 kişi, iş kazası sonucu iş göremez hale gelmektedir. Her yıl Gayri Safi Milli Hâsılanın % 5’i kaybolmaktadır.217 iş kazası olmaktadır. Dünyada en fazla iş kazası olan ülkeler arasında Türkiye üçüncü sırada yer alırken, AB ülkeleri arasında ölümlü iş kazaları açısından ilk sırada yer almaktadır. (10)

27
BÖLÜM 3. 6331 SAYILI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNUNA BAKIŞ



20.06.2012 tarihli ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, yayımı tarihi ile yayımı tarihini izleyen 6 ay ila 2 yıl içinde yürürlüğe girmek üzere TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek, Cumhurbaşkanlığı'nca onaylanmak suretiyle Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

İş sağlığı ve güvenliği, tüm mesleklerde işçilerin bedensel, ruhsal, sosyal iyilik durumlarını en üst düzeye ulaştırmak, bu düzeyde sürdürmek, işçilerin çalışma şartları yüzünden sağlıklarının bozulmasını önlemek, amacıyla yapılan çalışmaları ifade eder.

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği kanunu ile reaktif yaklaşımdan proaktife yaklaşıma geçiş yapılmıştır. İş sağlığı ve güvenliğine ilişkin konular bugüne kadar tüm İş Kanunlarında yer almıştır. 1475 sayılı İş Kanunu dâhil tüm İş Kanunlarında reaktif yaklaşımlar esastır. Yani, sağlıklı ve güvenlikli çalışma ortamı için işverenlerin alacağı önlemler önceden en ayrıntılı şekilde Tüzüklerle belirlenmiştir.(1)
Avrupa Birliği yönergeleri ve ILO sözleşmelerinde, iş sağlığı ve güvenliği konsepti değişmiş, proaktif yaklaşım benimsenmiştir. Proaktif yaklaşım özetle, işyerleri bazında iş riski analizleri yapılacak, gereken önlemler belirlenecek, uygulanacak ve denetlenecektir.
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği kanunu ile işverenlere, iş riski analizi yapma, önlem alma, uygulama ve denetleme yükümlülüğü getirilmiştir. Çalışanlar, sağlık ve güvenlik açısından bilgilendirilecek, eğitilecektir. Çalışanların, katılımcı olmaları sağlanacak(riskler, önlemler vb.). ve acil durum, yangın, ilk yardım ve tahliye konularında planlama yapacaktır. Bu kanun ile çalışan temsilcileri, destek elemanları, İSG kurulları, iş merkezi yönetimleri, sağlık ve güvenlik alanında yetkili ve yükümlü kılınmıştır.

3.1. 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunun Genel Sistematiği
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği kanunun sistematiğini incelersek;
BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç, Kapsam ve Tanımlar

• 1. Amaç

• 2. Kapsam ve İstisnalar

• 3. Tanımlar

İKİNCİ BÖLÜM

İşveren ile Çalışanların Görev, Yetki ve Yükümlülükleri

• 4. İşverenin genel yükümlülüğü

• 5. Risklerden korunma ilkeleri

• 6. İş sağlığı ve güvenliği hizmetleri

28

• 7. İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin desteklenmesi



• 8. İşyeri hekimleri ve iş güvenliği uzmanları9. Tehlike sınıfının belirlenmesi

• 10. Risk değerlendirmesi, kontrol, ölçüm ve araştırma

• 11. Acil durum planları, yangınla mücadele ve ilk yardım

• 12. Tahliye

• 13. Çalışmaktan kaçınma hakkı

• 14. İş kazası ve meslek hastalıklarının kayıt ve bildirimi

• 15. Sağlık gözetimi

• 16. Çalışanların bilgilendirilmesi

• 17. Çalışanların eğitimi

• 18. Çalışanların görüşlerinin alınması ve katılımlarının sağlanması

• 19. Çalışanların yükümlülükleri

• 20. Çalışan temsilcisi

• 21. Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Konseyi

22. İş sağlığı ve güvenliği kurulu

• 23. İş sağlığı ve güvenliğinin koordinasyonu

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Teftiş ve İdari Yaptırımlar

• 24. Teftiş, inceleme, araştırma, müfettişin yetki, yükümlülük ve sorumluluğu

• 25. İşin durdurulması

• 26. İdari para cezaları ve uygulanması

• 27. Hüküm bulunmayan haller ve muafiyet

BEŞİNCİ BÖLÜM

Çeşitli ve Geçici Hükümler

• 28. Bağımlılık yapan maddeleri kullanma yasağı

• 29. Güvenlik raporu veya büyük kaza önleme politika belgesi

• 30. İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili çeşitli yönetmelikler

• 31. Belgelendirme, ihtar ve iptaller

• 32. Değiştirilen hükümler

• …

• 38. Yürürlük


Bu kanun amacı ; İş yerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ve mevcut sağlık ve güvenlik şartlarının iyileştirilmesi için iş veren ve çalışanların görev, yetki, sorumluluk, hak ve yükümlülüklerini düzenlemektir.
Bu kanunun kapsamı; kamu ve özel sektöre ait bütün işlere ve işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine, çırak ve stajyerler de dâhil olmak üzere tüm çalışanlarına faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır. Kapsam dışı tutulan iş yerleri şöyledir;

a) Fabrika, bakım merkezi, dikimevi ve benzeri işyerlerindekiler hariç Türk Silahlı Kuvvetleri, genel kolluk kuvvetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığının faaliyetleri.

b) Afet ve acil durum birimlerinin müdahale faaliyetleri.

c) Ev hizmetleri.

ç) Çalışan istihdam etmeksizin kendi nam ve hesabına mal ve hizmet üretimi yapanlar.

d) Hükümlü ve tutuklulara yönelik infaz hizmetleri sırasında, iyileştirme kapsamında yapılan iş yurdu, eğitim, güvenlik ve meslek edindirme faaliyetleri.(16)

29
3.2. 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunun Çalışma Hayatına Getirdikleri
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği kanunun çalışma hayatına getirdiklerini kısaca özetlersek;


  • İş sağlığı ve güvenliği konusu ilk kez müstakil bir kanunda ele alındı.

  • Kamu ve özel sektör ayrımı gözetmeksizin tüm çalışanlar kanun kapsamına alındı.

  • Kuralcı bir yaklaşım yerine önleyici yaklaşım esas alındı.

  • İşyerleri, yapılan işin niteliğine göre tehlike sınıflarına ayrılıyor.

  • Bütün işyerlerinde iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi gibi uzman personel görev yapacak.

  • İşverenler ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden hizmet alabilecek.

  • Devlet, 10’dan az çalışanı olan işletmelerin iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri giderlerini destekleyecek.

  • İş kazalarını ve meslek hastalıklarını önleme adına önceden risk değerlendirmesi yapılacak.

  • Çalışanlar belli aralıklarla sağlık gözetiminden geçirilecek.

  • İş kazaları ve meslek hastalıklarının kayıtları daha etkin ve güncel hale getirilecek

  • Elli ve daha fazla çalışanın bulunduğu tüm işyerlerinde, iş sağlığı ve güvenliği kurulu oluşturulacak.

  • İşyerlerinde acil durum planları hazırlanacak.

  • İşveren tüm çalışanlarını, iş sağlığı ve güvenliği ile çalışma hayatına dair hak ve sorumlulukları hakkında bilgilendirecek.

  • Çalışanlar işyerlerindeki iş sağlığı ve güvenliği faaliyetlerine aktif katılım sağlayacak.

  • Çalışan, ciddi ve yakın tehlikeyle karşı karşıya kaldığında çalışmaktan kaçınma hakkını kullanabilecek.

  • Birden fazla işverenin olduğu yerlerde, iş sağlığı ve güvenliği konusunda koordinasyon sağlanacak.

  • Hayati tehlike durumunda işyerlerinin tamamında veya bir bölümünde iş durdurulabilecek.

  • Büyük endüstriyel kaza riski taşıyan işyerleri, güvenlik raporu ve kaza önleme politika belgesi olmadan işe başlayamayacak.

  • Kanununun uygulanmasını kolaylaştırmak için, etkin idari yaptırım uygulanacak.

ana başlıklarını içerir. [9]

30

BÖLÜM 4. İNŞAAT SEKTÖRÜNDE 6331 SAYILI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNUN DEVLET, İŞVEREN VE ÇALIŞAN ACISINDAN İNCELENMESİ



4.1. 6331 Sayılı İş Kanunun İşverenler Acısından İncelenmesi

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği kanunun yürürlüğe girmesi aşağıda belirtilen hususlarda işverenin mevcut sorumlulukları artırılmış ve ilave yükümlülükler getirilmiştir.



  • İş sağlığı ve güvenliği konusunda her türlü tedbirin alınması,

  •   Risk değerlemesi yapılması veya yaptırılması,

  • Çalışanlara görev verilirken iş sağlığı ve güvenliğinin göz önünde bulundurulması,

  • İş sağlığı ve güvenliği konusunda çalışanların bilgilendirilmesi ve eğitilmesi



4.1.1. İşyeri Hekimi ve İş Güvenliği Uzmanı Çalıştırma Yükümlülüğü

4857 sayılı İş Kanununda işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı çalıştırma yükümlülüğü ile ilgili olarak Elli işçi çalıştırma şartı ve  İş güvenliği uzmanı için işin sanayiden sayılan işlerden olması şartı 6331 sayılı Kanun ile ortadan kaldırılmıştır.

Kanunun 6’ncı maddesi ile her işverenin iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personeli görevlendirmek durumunda olduğu belirtmiştir. Bu kişiler iş yerinde istihdam edilebileceği gibi, ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden hizmet satın almak suretiyle de temin edilebilecektir.

Ayrıca Kanunun 7’nci maddesi ile de on işçiden az işçinin çalıştırıldığı işyerlerine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca destek sağlanabileceğini belirtilmektedir.



4.1.2.  İşverenlerin Risk Değerlendirmesi Yapma Veya Yaptırma Yükümlülüğü

Kanuna göre işveren, iş sağlığı ve güvenliği yönünden risklerin değerlendirilmesini yapmak veya yaptırmakla yükümlüdür. Bu noktada, risklerden etkilenecek çalışanların durumu, kullanılacak iş ekipmanlarının belirlenmesi, işyerinin tertip ve düzeni gibi hususlar işverence dikkate alınmalıdır. İşveren bu konuda gerekli kontrol, ölçüm, inceleme ve araştırmaların yapılmasını sağlar.

31

Ayrıca çok tehlikeli sınıfta yer alan maden, metal ve yapı işleri ile tehlikeli kimyasallarla çalışan işlerin yapıldığı veya büyük endüstriyel kazaların olabileceği işyerlerinde, risk değerlendirmesi yapılmamış olması durumunda iş durdurulabilecektir.



4.1.3.  İş Kazası ve Meslek Hastalıklarının Bildirimi:

İşveren bütün iş kazalarının ve meslek hastalıklarının kaydını tutmak ve bu konularda rapor düzenlemek zorundadır. İşveren bildirimleri Sosyal Güvenlik Kurumu'na yapacaktır.6311 sayılı kanunun 14’ncü maddesinde belirtilen bu yükümlülüğün uygulanmasına ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı'nın görüşünü almak sureti ile bir yönetmelik çıkaracaktır.



4.1.4.Sağlık Gözetimi ve Çalışanların Sağlık Muayenesi

İşverenler;

-         İşe girişlerde,

-         İş değişikliklerinde,

-         İş kazası, meslek hastalığı, sağlık gibi sebeplerle işten uzaklaşmalarından sonra işe dönüşlerinde çalışanın talep etmesi halinde,

-         İşyerinin tehlike sınıfına göre Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca belirlenen aralıklarda çalışanlarının sağlık muayenelerini yaptırmak zorundadır.

Tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde çalışacaklar, yapacakları işe uygun olduklarını belirten sağlık raporu olmadan işe başlatılamaz.

4.1.5.Çalışan Temsilcisi

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun getirdiği en önemli yeniliklerden biri, işyerlerinde “Çalışan Temsilcisi” seçilmesi veya seçimle belirlenemediği takdirde işveren tarafından atanmasıdır.

Bir işyerinde kaç çalışan temsilcisinin görevlendirileceği, kanunun 20’nci maddesinde belirlenmiş olup şöyledir;

-         2 – 50 çalışanı bulunan işyerlerinde bir,

-         51 – 100 çalışanı bulunan işyerlerinde iki,

-         101 – 500 çalışanı bulunan işyerlerinde üç,

-         501 – 1000 çalışanı bulunan işyerlerinde dört,

-         1001 – 2000 çalışanı bulunan işyerlerinde beş,

-         2001 ve üzerinde çalışanı bulunan işyerlerinde altı (11 )

32

çalışan temsilcisi belirlenmek zorundadır. Temsilci sayısının birden fazla olması halinde, temsilciler arasından yapılacak seçimle bir “Baş Temsilci” belirlenecektir.



Çalışan temsilcileri, işyerinde iş sağlığı ve güvenliğini tehdit eden tehlikelerin kaynağının bertaraf edilmesini veya tehlikenin bertaraf edilmesi işin özelliği gereği mümkün değil ise riskin azaltılmasını, işverene öneride bulunma yoluyla isteme ve gerekli tedbirlerin alınmasını talep etme hakkına sahiptirler.

4.1.6. Güvenlik Raporu veya Büyük Kaza Önleme Politikası Belgesi

İşletmeye başlanmadan önce, büyük endüstriyel kaza oluşabilecek işyerleri için, işyerlerinin büyüklüğüne göre büyük kaza önleme politika belgesi veya güvenlik raporu işveren tarafından hazırlanır.

Güvenlik raporu hazırlamak zorunda olan işverenler, ancak hazırladıkları raporlar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca içerik ve yeterlilik olarak incelenmesinden sonra işyerlerini açabilirler.

4.2. 6331 Sayılı İş Kanunun Devlet Acısından Değerlendirilmesi

Kanun’un kapsamı 2. maddede düzenlenmiştir. Buna göre Kanun; kamu ve özel sektöre ait bütün işlere ve işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine, çırak ve stajyerler de dâhil olmak üzere tüm çalışanlarına faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanacaktır. Maddede “kamu ve özel sektöre ait bütün işler ve işyerleri” denmiş olsa da yürürlülük; kamu uygulamaları için iki yıl sonraya, küçük işyerleri için bir ve iki yıl sonraya ertelenerek daha baştan sınırlama yapılmıştır. Zira Kanun, “Kamu kurumları ile 50’den az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için yayımı tarihinden itibaren iki yıl sonra”, yine 50’den az çalışanı olan “tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için yayımı tarihinden itibaren bir yıl sonra” yürürlüğe girecektir. Oysa TMMOB tarafından yayımlanan “İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Raporu”na göre, 2010 yılındaki iş kazalarının yüzde 56’sı, aktif sigortalıların yüzde 62’sini, işyerlerinin de yüzde 68’sini oluşturan, 1–49 arası çalışanı bulunan ve işyeri sağlık ve güvenlik birimi ile işyeri hekimi, iş güvenliği mühendisi, işyeri hemşiresi veya sağlık memuru istihdam zorunluluğu bulunmayan işyerlerinde gerçekleşmektedir. Bu yürürlülük maddesi, 50’nin altında çalışanı bulunan işyerlerinde yaşanan (yüzde 56 oranındaki) iş kazasının, çok da dikkate alınmadığını göstermektedir.(17 )

Küçük işletmelere devlet desteği sağlanacaktır. Kamu hariç 10’dan az çalışanı olan çok tehlikeli ve tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinin iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin yerine getirilmesinde, Bakanlık maddi destekte bulunacak. 10’dan az çalışanı bulunan, az tehlikeli sınıftaki işyerlerinin bu destekten yararlanmasına ise Bakanlar Kurulu karar verebilecek. Desteğin uygulamasında Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları esas alınacak. Sigortasız personel çalıştırdığı tespit edilen işyerlerinden, yapılan destek yasal faizi ile birlikte geri alınacak. Bu işyerleri destekten üç yıl süreyle men edilecek.


33


İşyerlerindeki çalışma hayatının teftişinde, iş sağlığı ve güvenliği koşullarının iyileştirilmesi için iş müfettişleri görev alacak. Kanuna aykırılığın tespiti durumunda, idari para cezaları daha caydırıcı halde uygulanacak.

  • İşveren, iş güvenliği uzmanı veya işyeri hekimi görevlendirmediğinde her bir kişi için 5.000 lira ceza ödeyecek ve aykırılığın devam ettiği her ay için de aynı miktar uygulanacaktır.

  • Risk değerlendirmesi yapmayan işverene 3.000 lira, aykırılığın devam ettiği her ay için 4.500 lira idari para cezası uygulanacaktır.

  • İşverenin iş kazası veya meslek hastalığını SGK’ya bildirmemesinin cezası da 2.000 lira olacaktır.

  • Büyük kaza önleme politika belgesi hazırlamayan işverene 50.000 lira idari para cezası verilecektir. (11)


4.3. 6331 Sayılı İş Kanunun Çalışan Acısından Değerlendirilmesi
6331 sayılı kanunun çalışanlar acısından getirdikleri şöyledir;


  • Sayı sınırı olmaksızın iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinden yararlanma hakkı

  • İşyerlerindeki iş sağlığı ve güvenliği çalışmaları ile ilgili görüş verme ve aktif katılım sağlayabilme hakkı

  • Ciddi ve yakın tehlike ile karşı karşıya kalması durumunda, gerekli tedbirler alınıncaya kadar çalışmaktan kaçınma hakkı

  • İş sağlığı ve güvenliği konularında eğitim alıp, bilgilenme hakkı

  • İş sağlığı ve güvenliği konularında temsil edilme hakkı

  • Kendisinin ve çalışma arkadaşlarının sağlık ve güvenliklerini tehlikeye düşürmeme hakkı

  • Kendilerine verilen üretim ve korunmayla ilgili tüm araç ve donanımları doğru kullanma. (11)

34

BÖLÜM 5. TARTIŞMA VE SONUÇ

İnşaat sektörü ülkemizde iş kazlarının en çok yaşandığı sektördür. Gerek sürekli çalışan sirkülasyonun yaşanması , gerek çalışma alanında sürekli değişikler olması İSG yönetim sistemlerinin inşaatlarda kurulmasını zorlaştırmaktadır.Çalışma alanın değişken bir yapı göstermesi iş güvenliği önlemlerinin uygulanabilirliğini kısıtlamakta ve imalat aşamasında oluşan yapıların ekstra tehlike oluşturması durumu daha da zorlaştırmaktadır.

Ülkemizde maalesef yönetici kadro dahil iş güvenliği kültürünün çalışanlar ve işverenlerde tam olarak oluşmamasından dolayı iş güvenliği uygulamaları sistematik olarak işlememektedir. Yapı işlerinde en büyük yaşanılan sıkıntı işverenlerin tehlikeler ile kaynağında mücadele etmek yaklaşımından ve toplu koruma önlemlerinden çok ,kişisel koruyucu önlemler ile İSG uygulamaları tercih etmeleridir.

Yapı alanı sürekli yaşayan ve değişikliklere uğrayan bir çalışma ortamı ve birden çok faaliyet kolu ve çok sayıda ekipman kullanarak yürütülen bir faaliyet olduğu için sürekli saha denetimleri yapılarak uygunuz durumlara zaman kaybetmeden müdahale edilmesi gereken bir çalışma alanıdır.İş güvenliği uzmanı ve iş yeri hekiminin mevcut çalışma süreleri asli görevlerini yerine getirmekte yetersiz iken çalışma saatlerinin düşürülmesi , çok tehlikeli sınıfta 500 çalışan için bir uzman atamasının 1000 kişiye çıkartılması güvenli bir çalışma ortamının sağlanmasını nerdeyse imkansız hale getirmiştir.

ÇSGB iş müfettişlerinin yeterli sayıda olmaması çalışma alanında devlet denetim mekanizmasının etkin olarak çalışmasını engellemektedir. Çıkarılan kanun ve mevzuat gerekliliğinin uygulanması kısmında aksamlar yaratmaktadır.

Özellikle inşaat sektöründe faaliyetler kademeli olarak işlemesi sonucunda değişen faaliyetlere göre farklı personel gelip kısa sürede çalışanların değişmesi büyük sorun yaratmaktadır. İnşaat sektöründe tüm projelerde aynı İSG uygulama düzeyinin olmaması, bu sektörde iş güvenliği kültürü oluşturulmuş personel yetiştirilmesini zorlaştırmaktadır.

Sonuç olarak çalışma hayatı üzerinde sürekli olarak bir devlet denetimi olduğu çalışanlara ve iş verenlere hissettirilmelidir. Yapı işlerindeki tüm sektörde İSG uygulamaları istenilen seviyelere getirilmeli , çalışanlara iş güvenliği önlemlerini almanın yapılan işin gerekliliği olduğu aşılanmalıdır.Aksi takdirde çalışanların gözünde iş güvenliği uygulamaları denetimin sıkı olduğu bir projede birilerinin zorla yaptırmaya çalıştığı formalitelerden öteye gitmeyecektir.

35

KAYNAKLAR
[1] KESKİN D. 6331 Sayılı İş Kanunu İşverence Organize Edilecek Yükümlülükler Konulu Sunumu, 2012
[2] ANTMEN B. İnşaat Sektöründe İş Sağlığı ve Güvenliği Bağlamında Şantiye Şeflerinin Görev ve Sorumlulukları, Yüksek Lisans Tezi, ADANA 2013
[3] Türkiye ‘ de İnşaat Sektörü Üzerine Bir Değerlendirme, Türkiye Kalkınma Bankası, Ekonomik ve Sosyal Araştırma Müdürlüğü, ANKARA 2008
[4] ONUR A. İş Güvenliğinin Önemi, Genel Tanımlar, DEÜ Mühendislik Fakültesi, Maden Mühendisliği Bölümü, İZMİR 2013
[5] Yapı İşlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği, ÇSGB 2013
[6] BARADAN S. Türkiye İnşaat Sektöründe İş Güvenliğinin Yeri ve Gelişmiş Ülkelerle Kıyaslanması, DEÜ Mühendislik Fakültesi Fen ve Mühendislik Dergisi, İZMİR 2006
[7] MÜNGEN M. İnşaat Sektöründeki Başlıca İş Kazası Tipleri, İTÜ İnşaat Fakültesi İSTANBUL 2011
[8] GÖKÇE H. 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve Getirdikleri, ÇSGB 2012
[9] DEMİRCİOĞLU M. ve KAPLAN A. 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası Çerçevesinde İşyerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Örgütlemesi. İSTANBUL
[10] http://www.asmo.org.tr/tablolar/genel/20121206_is_sagligi_seminer_sunu.pdf
[11] 6331 Sayılı İş sağlığı ve Güvenliği Kanunu Kitabı, ANKARA 2012

http://www.csgb.gov.tr/csgbPortal/ShowProperty/WLP%20Repository/csgb/dosyalar/kitap/kitap03_6331
[12] KOÇ Y. Türkiye – İLO İlişkileri, Türk – İş Eğitim Yayınları, No, ANKARA 2000
[13] ÖÇAL M. Yapı İşlerinde Sağlık ve Güvenlik Planı, Ç.Ü. Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü ADANA 2009
[14] İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin İş Yeri Tehlike Sınıfları Tebliği, ÇSGB 2012
[15] İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik, ÇSGB, 2013

[16] 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, 2012

29

[17] 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Hakkında Hukuki Değerlendirme, 2012



http://www.istabip.org.tr/dosyalar/hukuk/isgkdegerlendirme.pdf

[18] İş Kazası ve Meslek Hastalıkları İstatistikleri 2012



www.sgk.gov.tr

[19] Yapı İşlerinde İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü 2005



[20] Türkiye Hazır Beton Birliği, “Beton Dökümünde İş Güvenliği”,

THBB Eğitim Programları. ,2007

[21] İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulları Hakkında Yönetmelik, ÇSGB, 2013

.


83
Yüklə 396,39 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin