YENİ YÜZYIL ÜNİVERSİTESİ
SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
6331 SAYILI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNUN İNŞAAT SEKTÖRÜNDE DEĞERLENDİRİLMESİ
Bitirme Projesi
Murat ERTAN
131101005
Bölüm: İş Sağlığı ve Güvenliği
Danışman
Yrd. Doç. Dr. Asuman KARA
Bitirme Tarihi (Şubat, 2014) I
Özgünlük Bildirisi
-
Bu çalışmada, başka kaynaklardan yapılan tüm alıntıların, ilgili kaynaklar referans gösterilerek açıkça belirtildiğini,
-
Alıntılar dışındaki bölümlerin, özellikle projenin ana konusunu oluşturan teorik çalışmaların ve yazılım/donanımın benim tarafımdan yapıldığını
-
Araştırma ve/veya anket çalışmaları için “etik kurul onay” yazısı alındığını bildiririm.
İstanbul, Şubat,2014
Murat ERTANII
6331 SAYILI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNUNİNŞAATSEKTÖRÜNDE DEĞERLENDİRİLMESİ
ÖZET
Bu ödevde 6331 sayılı İş Saplığı ve Kanunun inşaat sektöründe devlet, işveren ve çalışan üçlemesinde incelenmesi yapılmıştır. İlk olarak İş Sağlığı ve Güvenliğine genel bakış başlığı altında iş güvenliğinin dünyada ve ülkemizdeki tarihçesi anlatılmış ve İSG kavramı anlatılmaya çalışılmış ve teknik terimler ile ilgili terimler ve tanımlar açıklanmıştır. Daha sonra inşaat sektörü ile genel bilgiler verilerek sektör tanıtılmaya çalışılmış ve sektörün genel olarak analizi yapılmıştır.
İkinci bölümde İnşaatlarda mevcut İSG uygulamaları aktarılmış sağlık güvenlik planları ve uygulama koordinatörleri kavramları açıklanmıştır. İnşaatlarda iş kazaları türleri aktarılmış ve inşaatlarda yaşanan iş kazaları ile istatistik veriler sunulup İSG ve İnşaat sektörüne bir bütün olarak bakışın sağlanması amaçlanmıştır.
Üçüncü bölümde 6331 sayılı kanunun genel olarak yapısı ve sistematiği ile ilgili bilgiler verilmiştir.6331 sayılı kanunun çıkış sebepleri üzerinde durulmuş ve kanunun çalışma hayatına getirdiği konulara değinilmiştir.
Dördüncü bölümde 6331 sayılı kanun devlet, işveren acısından yeniliklerinden söz edilerek 6331 sayılı iş kanunun çalışma alanına kazandırdıkları aktarılmıştır,
Tartışma ve sonuç bölümünde inşaat sektöründe İSG yönetim sistemlerinin uygulanmasında yaşanılan ana zorluklardan söz edilmiştir Çalışma hayatındaki devlet denetim yetersizliği vurgulanarak, mevcut İSG profesyonelleri kanuni çalışma sürelerinin olması gerekenden az olduğu konusu üzerinde durulmuştur.
.
Anahtar sözcükler : İnşaat , Kaza , Devlet ,İş veren , Çalışan ,633
1 III
THE ASSESSMENT OF 6331 NUMBERED OCCUPATIONAL HEALTH AND SAFETY LAW IN THE BUILDING SECTOR
SUMMARY
In this project there is an evaluation of 6331 numbered Occupational Health and Safety Law within the frame of government, employer and employee. First of all information’s about the historical background of occupational safety in the world and in our country were given under the heading of general overview to occupational health and safety law, and the notion of Occupational Health and Safety is explained , technical and relevant terms and also definitions are explained. Then the introduction of the sector and general analysis are made by giving the general information’s about the building sector.
In the second part available implementations about Occupational Health and Safety are delivered and the notion of application coordinator is tried to explained. Types of occupational accidents are explained and it is targeted to offer an entire view by presenting statistical data about accidents in the buildings.
In the third part general information’s about the structure and systematic of 6331 numbered law are given. My project puts emphasis on the occurring of 6331 numbered labor law and its reflection the working life.
The fourth part deals with the profits of 6331 numbered labor law by mentioning the innovations of 6331 numbered labor law from the aspects of government and employer
Argument and conclusion parts deal with the difficulties that are lived during the implementation of Occupational Health and Safety Administrative System. Current professionals draw attention to deficiency of government control in the working life and they also mention about the shortness of legal working time.
Keywords : Building, Accident , Employer, Employee, 6331
.
IV
İÇİNDEKİLER
Özgünlük Bildirisi I
ÖZET II
SUMMARY III
İÇİNDEKİLER IV
GİRİŞ 1
BÖLÜM 1.İŞ SAĞLIĞI GÜVENLİĞİ VE İNŞAAT SEKTÖRÜNE GENEL BAKIŞ 2
1.1. İş Sağlığı Ve Güvenliğinin Tarihçesi 2
1.1.1. Dünyada İş Sağlığı ve Güvenliğinin Tarihçesi 2
1.1.2.İş Sağlığı ve Güvenliğinin Ülkemizde Tarihsel Gelişimi 3
1.2.İnşaat Sektörüne Genel Bakış 4
1.2.1.İnşaat Sektörünün Türkiye’deki Gelişimi 5
1.2.2.İnşaat Sektörünün Analiz ..5
1.3. TANIMLAR ..6
BÖLÜM 2. İNŞAATLARDA İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ UYGULAMALARI ..8
2.1. İnşaat Sektöründe İş Sağlığı ve Güvenliği Uygulamalarını Olumsuz Yönde Etkileyen Unsurlar ..8
2.1.1. İnşaat İşlerinin Çoğunlukla Doğal İklim Koşullarında Gerçekleşmesi. ..8
2.1.2. İnşaat Sektöründe İşçi Devir Hızının Fazla Olması ..8
2.1.3.İşlerin Genellikle Farklı Organizasyon ve İş Disiplinine Sahip Taşeronlarla Yapılması. ..9
2.1.4. Çalışma Alanının Geniş ve Dağınık Olması…. ..9
2.1.5. Çalışma Alanının Genelde Zemin Seviyesinden Yukarıda ve Aşağıda Olması ..9
2.1.6. Çalışanların ve Malzemelerin Sürekli Hareket Halinde Olması.. 10
2.1.7. Şantiyedeki Hareketliliğin Sistematik Olmaması 10
2.1.8. Şantiyelerin Kendine Özgü Koşulları Olması 10
2.1.9. Kalıplaşmış Davranış Yaygınlığının Fazla Olması 10
2.2. İnşaat Şantiyelerinde Yürütülen Temel Faaliyetler ve Alınması Gereken İSG Önlemleri 10
2.2.1.Kazı Çalışmaları 10
2.2.2. Betonarme Kalıp Montaj ve Söküm Çalışmaları 11
2.2.3.Demir Döşemelerin İşlenmesi ve Montajı 12
2.2.4. Beton Dökümü 12
2.2.5. İskelelerde Yapılan Çalışma 13
2.2.6.Kaldırma Araçları ile Yapılan Çalışma 13
2.3.İnşaatlarda Sağlık ve Güvenlik Koordinatörlerinin Görevlendirilmesi , Sağlık Güvenlik Planları Bildirimi 13
2.3.1 Yapı İşlerinde Sağlık ve Güvenlik Koordinatörlerinin Görev, Yetki ve Sorumlulukları 14
2.3.2. Sağlık ve Güvenlik Planı 16
2.4.İnşaatlarda 6331 Sayılı Kanun Kapsamında Yürürlüğe Giren Yönetmelikler İle Değişen Unsurlar 22
2.5. İnşaat Sektörüne İş Kazaları 24
2.5.2.İnşaat Sektöründe Başlıca İş Kazası Tipleri 26
BÖLÜM 3. 6331 SAYILI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNUNA BAKIŞ 27
3.1. 6331 Sayılı İş Kanun Genel Sistematiği 27
3.2. 633 Sayılı İş Kanunun Çalışma Hayatına Getirdikleri 29
BÖLÜM 4. İNŞAAT SEKTÖRÜNDE 6331 SAYILI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNUN DEVLET, İŞVEREN VE ÇALIŞAN ACISINDAN İNCELENMESİ 30
4.1. 6331 Sayılı Kanunun Çalışma Hayatına Getirdikleri 30
4.1.1. İşyeri Hekimi ve İş Güvenliği Uzmanı Çalıştırma Yükümlülüğü 30
4.1.2. İşverenlerin Risk Değerlendirmesi Yapma veya Yaptırma Yükümlülüğü 30
4.1.3. İş Kazası ve Meslek Hastalıklarının Bildirimi 31
4.1.4. Sağlık Gözetimi ve Çalışanların Sağlık Muayenesi 31
4.1.5. Çalışan Temsilcisi 31
4.1.6. Güvenlik Raporu veya Büyük Kaza Önleme Politikası Belgesi 32
4.2. 6331 Sayılı İş Kanunun Devlet Acısından Değerlendirilmesi 32
4.3. 6331 Sayılı İş Kanunun Çalışan Acısından Değerlendirilmesi 33
BÖLÜM 5. TARTIŞMA VE SONUÇ....................................................................................34
KAYNAKLAR………………………………………………………………………………35
TABLOLAR
Tablo 2.1: SGK Sicil Numarası
Tablo 2.2: İş Yeri Tehlike Sınıfları Listesi
Tablo 2.3: 2012 Yılı İş Kazaları Vakalarının Yaş Grubu ve Cinsiyete Göre Dağılımı
Tablo 2.4: 2012 Yılı Meslek Hastalığı Vakalarının Yaş ve Cinsiyete Göre
1
GİRİŞ
Bu proje kapsamında 6331 sayılı İSG kanunu inşaat sektöründe çalışan, devlet ve işveren görev ve sorumlulukları acısından değerlendirilecektir. İnşaat sektöründe İSG uygulamaları, 6331 sayılı İSG kanunu, Türkiye ve Dünyada iş güvenliği ve tarihsel gelişimi genel hatları irdelenecektir.
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği kanunu 30.06.2012 tarihinde yürürlülüğe girmiş ve işyerinde işvereniyle, çalışanıyla, görevlileri ile sağlık ve güvenlik kültürü geliştirilmek hedef olarak belirlenmiştir. (1)
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ile mevzuattaki dağınıklığın giderilmesi, kapsamının genişletilmesi ve konulara bütüncül yaklaşım sergileyen bir yapıya kavuşturulması amaçlanmıştır.
Bu Kanunun amacı; işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ve mevcut sağlık ve güvenlik şartlarının iyileştirilmesi için işveren ve çalışanların görev, yetki, sorumluluk, hak ve yükümlülüklerini düzenlemektir.
İş hukukunun temel ilkesi olan işçiyi koruma, sağlık ve güvenliklerini güvence altına alma ilkesinin hayata geçirilmesinin en önemli aracı da şüphesiz ki iş sağlığı ve güvenliği mevzuatıdır.
Genel olarak 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunun doğmasına genel olarak aşağıda belirtilen sebepler neden olmuştur;
-
Avrupa Birliği’nin 89/391 Sayılı çerçeve direktiflerinin gerektirdikleri
-
155 ve 161 Sayılı ILO Sözleşmeleri gereklilikleri
-
4857 Sayılı İş Kanunu, tüm çalışanları kapsamına almaması
-
Bütün çalışanların İSG hizmeti almaya ihtiyacı olduğu
-
İSG’nin müstakil bir kanun olması gerekliliği
2
BÖLÜM 1. İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ İLE İNŞAAT SEKTÖRÜNE GENEL BAKIŞ
1.1.İş Sağlığı ve Güvenliğinin Tarihçesi
1.1.1.Dünyada İş Sağlığı ve Güvenliğinin Tarihçesi
İSG olarak tanımlanabilecek çalışmalar, ilk olarak köleci toplumlardan eski Roma’da gözlenmiştir. Ünlü tarihçi Heredot ilk kez çalışanların verimli olabilmesi için yüksek enerjili besinlerle beslenmeleri gerektiğine değinmiştir.
M.Ö. 200 yıllarında Hipokrates’in çalışmalarını daha da geliştiren Nicander, kurşun koliği ve kurşun anemisini incelemiş ve tanımlamıştır.
M.S.1.y.y.‘da yaşamış olan Plini, çalışma ortamındaki tehlikeli tozlara karşı çalışanların maske yerine geçmek üzere başlarına torba geçirmelerini önermiştir.
Juvenal ise, demircilerde görülen göz hastalıklarının işten kaynaklandığını, sürekli ayakta çalışanlarda varis oluşabileceğini açıklamıştır.(2)
Sanayi devrimi ile birlikte ilk önce kömür madenlerinde ortaya çıkan suyun tahliyesi için kullanılan buhar makinesinin, daha sonraları bu devrimin simgesi olan pamuklu dokuma makinelerinde kullanılması fabrika sistemlerinin ilk örneklerini meydana getirmiştir. Buharın icadı ile birlikte başlayan sanayi devrimiyle birlikte aile işletmelerinin yerini fabrika üretiminin alması sonucu üretim sürecinde çalışacak insana gereksinim giderek artmıştır.
Bu dönemde çocuklar ve kadınlarda dâhil tüm İşçiler fabrika ve maden ocaklarında çok kötü koşullarda iş kazalarına ve meslek hastalıklarına neden olabilecek etkilere maruz kalarak günde 16-18 saat gibi uzun süreler çalıştırılmışlardır. Yetersiz beslenme, olumsuz barınma, uzun çalışma, eğitimsizlik, deneyimsizlik, uyumsuzluk vb. nedenlere bağlı olarak meydana gelen meslek hastalığı ve kazalarında bir çok işçi yaşamını yitirmiş veya sakatlanarak çalışamaz hale gelmiştir.
Thomas Percival isimli bir hekimin genç işçilerin çalışma saat ve koşulları ile ilgili olarak yaptığı çalışma sonucunda hazırladığı rapordan etkilenen İngiliz parlamenter Sir Robert Peel; girişimleri ile “Çırakların Sağlığı ve Morali” isimli yasa yürürlüğe girmiştir. İSG yönünden İngiltere'de çıkartılan bu ilk yasanın sonucunda günlük çalışma saati 12 saat olarak sınırlamış ve işyerlerinin havalandırılması başta olmak üzere bir çok İSG kuralı getirmiştir.
1833 yılında İngiltere de “Fabrikalar Yasası” olarak adlandırılan yasanın yürürlüğe girmesiyle işyerlerinin denetimi için müfettiş atanması öngörülmüş, 9 yaşın altındaki çocukların işe alınması ve 18 yaşından küçüklerin ise 12 saatten fazla çalıştırılmaları yasaklanmıştır. (8 )
3
Sendikaların İSG’nin gelişip bu bağlamda meslek hastalığı ve iş kazalarının önlenmesine yönelik çalışmaları dışında 1919 yılında faaliyetine başlayan kısa adı ILO olan Uluslararası Çalışma Örgütü’ de bu konuda önemli çalışmalar yapmış ve ve bu örgütün 1946 yılında ise Birleşmiş Milletler ile imzaladığı anlaşma sonucunda bir uzmanlık kuruluşu olarak kabullenilmesinden sonra gelişmeler daha da hızlanmıştır. Uluslararası Çalışma Örgütü ve Dünya Sağlık Örgütü'nün de katkılarıyla olumsuz çalışma ve sağlık koşullarının düzeltilmesi amacıyla yasal düzenlemeler ve bilimsel çalışmalarla başlayan bu süreç gelişkin ve kapsamlı bir İSG mevzuatının oluşmasına yol açmıştır. (11 )
1.1.2. İş Sağlığı ve Güvenliğinin Ülkemizde Tarihsel Gelişimi
İş sağlığı ve güvenliğinin ülkemizdeki gelişimini ise Osmanlı ve Cumhuriyet dönemleri olmak üzere iki ayrı dönem itibarı ile incelemeliyiz.
-
Osmanlı İmparatorluğunda İş Sağlığı ve Güvenliği Gelişmeleri
Osmanlı İmparatorluğu'nda işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili mücadele 1820'lerde kurulan ilk işletmelerde çalışan işçilerin yaşama ve çalışma koşullarının düzeltilmesi amacıyla başlamış, ancak, 1850 yılında çıkarılan Polis Nizamnamesi ile bu tür etkinlikler engellenmiştir. İşçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda ilk çalışmaların başladığı 1850 yıllarında Osmanlı İmparatorluğu'nda, askeri amaçlı üretimlerin yanı sıra, daha çok el tezgâhlan olarak gelişmeye başlayan sanayileşme, daha sonraları kömür ocakları ve madenler, demir yolu yapımı, tütün işletmelerinin katılımı ile sürmüştür.
Beslenmeleri de son derece yetersiz olan işçiler, kömür ocaklarındaki sağlıksa koşullar nedeniyle kısa sürede kömür tozlanırın yol açtığı pnomokonyoz hastalığına yakalanmışlardır. Üretimi artırmak amacıyla 1865 yılında Madeni Hümayun Nazın Dilaver Paşa tarafından bir tüzük hazırlanmıştır. Ancak padişah tarafından onaylanmadığı için bir tüzük niteliği kazanamamış olan Dilaver Paşa Nizamnamesi, çalışma koşullarına ilişkin olarak getirdiği
düzenlemeler yanında, madende bir hekim bulundurulmasını da hükme bağlamıştır. Kömür madenlerinde çok sık görülen iş kazalarına ilişkin olarak ise bir hüküm getirilmemiştir. 100 maddeden oluşan Dilaver Paşa Nizamnamesi daha çok üretimin artırılmasına yönelik olmasına
karşın, işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili ilk yasal belge olması açısından önemlidir.(4)
Tanzimat'tan sonraki ikinci önemli belge olan Maadin Nizamnamesi, genellikle is güvenliğini ilgilendiren önemli hükümler getirmiştir.
-
Cumhuriyet Döneminde İş Sağlığı ve Güvenliği Gelişmeleri
Cumhuriyet dönemine bakıldığında, 1921 yılında 151 sayılı ― Ereğli Havza-i Fahmiye Maden Amelesinin Hukukuna müteallik Kanun‖ kömür işçilerinin çalışma şartları, iş güvenliği ve işçi sağlığı ile ilgili ilk yasadır.
1924 yılında 394 sayılı yasa çalışanlara hafta tatilini getirmiştir. Daha sonra ise 1935 yılında milli bayram ve genel tatil günleri hakkındaki yasa da yürürlüğe girmiştir. 1926 yılında 818
4
sayılı Borçlar yasası, iş kazası meslek hastalıkları ile ilgili hukuki hükümler getirmiştir. 1930 yılında çıkarılan Belediyeler Yasası ise denetim konusunda hükümler içermektedir. 1930
yılında çıkarılan 1593 sayılı‖ Umumi Hıfzıssıhha Kanunu‖ ve 1937 yılında çıkarılan 3008 sayılı İş Yasası bu konuda çıkarılan önemli yasalardır. Bu yasalara dayalı çok sayıda tüzük ile detaylar ve uygulamalar belirlenmiştir. ( 2 )
1946 yılında Çalışma Bakanlığını kurulması İş güvenliği ve İş sağlığı konusunda en önemli aşama olarak görülmektedir. 1945 yılında 4792 sayılı ― İşçi Sigortaları Kurumu Yasası‖ da önemli bir aşamadır.
3008 sayılı İş Yasası, 1967 yılında 931 sayılı yasayla yürürlükten kaldırılmış, bunun yerine ise 1971 tarihinde 1475 sayılı İş Yasası gelmiştir. Bu yasa uzun bir süre yürürlükte kalmış ve bu yasaya dayanarak birçok tüzük ve yönetmelikte çıkarılmıştır. 2003 tarihinde 4857 sayılı İş Kanunu yürürlüğe girmiş ve son olarak 2012 yılında 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu çıkartılmıştır.(6)
1.2.İnşaat Sektörüne Genel Bakış
İnşaat sektörü, konut başta olmak üzere, okul, fabrika, işyeri, hastane gibi her türlü bina inşaatını, yol, köprü, baraj yapımı gibi her türlü altyapı faaliyetlerini, elektrik, su, sıhhi tesisat, ısıtma, havalandırma gibi tüm donanım işlerini kapsamaktadır. İnşaat sektörünün ülke ekonomisi içindeki yeri ve önemini; üretim ilişkisi içinde bulunduğu sektörlerle bağlantıları ve bu bağlantıların düzeyi, kendisinin ve ilişkide bulunduğu sektörlerin ülke toplam üretimi içindeki payı, istihdam içindeki payı, ödemeler dengesi üzerindeki etkileri açısından irdelemek mümkündür.
İnşaat sektörü Yapı İşlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliğinde yer alan EK 1 Yapı İşleri Listesine göre ;
a) Bina
b) Set, baraj
c) Yol, demiryolu, havai hat
ç) Tünel
d) Metro
e) Köprü
f) Çelik yapı
g) İskele, liman, dalga kıran, gemi
ğ) Kanalizasyon, lağım
h) Kuyu
ı) Kanal
i) Duvar
j) Sıva, badana, boya işleri
k) Elektrik tesisatı
l) Sıhhi tesisat
m) Kalorifer tesisatı
n) Dülgerlik
o) Marangozluk
5
olmak üzere yukarıda belirtilen alt faaliyetleri kapsamaktadır.(5)
1.2.1. İnşaat Sektörünün Türkiye’deki Gelişimi
İnşaat Sektörü, Cumhuriyet'in ilk yıllarında öncelikle demiryolu hatları ve büyük su projeleriyle başlamıştır. Bu hamle, 2. Dünya Savaşı'nın sona erip, dünyada liberalleşme rüzgârlarının esmeye başladığı 1950'lere kadar devam etmiştir. İnşaat Sektörü'nün 50'ler ve 60'lardaki gelişiminin ardındaki temel etken, kamu altyapı yatırımlarıdır. İnşaat ve Taahhüt Sektörü'nün gelişimi bu dönemde hız kazanırken, Türkiye'nin 1952'de NATO'ya girişi, altyapı yatırımlarını artırıp, firmalara hem yabancılarla çalışıp tecrübe kazanma, hem de düşük maliyetlerle makine parkına sahip olma şansı vermiştir. Söz konusu dönemde sanayi yatırımları daha çok özel sektöre terk edilmiş, toplam yatırımların yaklaşık yarısını teşkil eden kamu yatırımları ise ağırlıklı olarak altyapı yatırımlarından oluşmuştur. Kamu ihalelerini kazanan Türk firmaları, bu alanda edindikleri tecrübeyle daha sonraki yıllarda yurtiçinde ve yurtdışında önemli projelere imza atmaya başlamışlardır. Başta barajlar, hidroelektrik santralleri, karayolları ve NATO ihaleleri olmak üzere bu hamle Müteahhitlik Sektörü için de büyük bir deneyim ve atılım anlamına gelmiştir. (2)
Türkiye'de 1980'li yıllardan itibaren ciddi gelişim göstermiş olan İnşaat Sektörü'nün büyüme eğilimi, 1988 yılından sonra yavaşlamıştır. Ayrıca 1988 yılında liberalizasyon süreci ve artan faizlerle yükseliş gösteren yatırım maliyetleri sonucu, inşaat talebi düşmüştür. 1993-2003 döneminde Türkiye Ekonomisi %26,13 oranında büyürken, İnşaat, Kamu İnşaat Sektörü'ndeki yatırımların azalması sonucu ana sektörler arasında küçülen tek sektör olarak %22,4 oranında daralma göstermiştir. (6)
Konut Sektörü, 2004 yılından itibaren ise canlanmaya başlamış, 2005'in ilk yarısında inşaat ruhsatlarındaki artış oranı, bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla %40 olmuştur.
Türk Müteahhitleri 1970'li yılların başlarından bugüne kadar geçen sürede 70 ülkede sayıları 5000 civarında proje gerçekleştirmiştir. Bunların toplam bedeli 130 milyar USD civarındadır. ( 3 )
1.2.2. İnşaat Sektörünün Analizi
Türkiye'de 2010 yılında inşaat izinlerinde gözle görülür bir artış yaşanmıştır. 2010 yılının ilk 9 aylık döneminde verilen inşaat izinlerinin toplam sayısı geçen senenin aynı dönemine kıyasla %41 artış göstermiştir. Her ne kadar tecrübeler bu izin alan inşaatlarının %60 ila 70'inin gelecek yıl inşa edileceğini gösterse de, sayılar 2011/2012 döneminde İnşaat Sektörü'nde bir büyüme yaşanacağının göstergesi olarak kabul edilebilir. Daha geniş bir perspektiften bakıldığında önümüzdeki 5 yıl için sektörün en büyük pazarlarının Türkiye ve Rusya olacağı görülüyor. 2011'in ortalarından itibaren Ukrayna'nın da Türk İnşaat Sektörü için önemli bir pazar olarak yeniden ortaya çıkması beklenmektedir. ( 9 )
Türkiye'nin İnşaat Sektörü'ndeki olumlu görünümün temelinde birbiriyle bağlantılı dört gelişme dikkat çekmektedir. Bunlardan en önemlisi her yıl 1 milyon civarında seyreden nüfus artışıdır. Bu rakam, yılda ortalama 200 bin yeni konut ihtiyacı anlamına gelmektedir. İkinci önemli faktör, hanelerdeki nüfus sayısında görülen azalmadır. İş veya eğitim nedeniyle kırsal
6
alandan kentlere yaşanan göçün konut talebini artıracak 3'üncü neden olduğu düşünülürken, Türk ekonomisinde devam eden pozitif büyüme eğilimi de talep artışı beklentilerini güçlendiren 4'üncü faktör olarak göze çarpmaktadır. (3)
1.3. Tanımlar
Sağlık: Sadece hastalıklardan ve mikroplardan korunma değil, bir bütün olarak fiziki, ruhi ve sosyal açıdan iyi olma hali.
Güvenlik: Kabul edilemez seviyedeki risklerden korunma hali.
İş sağlığı ve güvenliği : İşyerlerinde işin yürütülmesi sırasında, çeşitli nedenlerden kaynaklanan sağlığa zarar verebilecek koşullardan korunmak amacıyla yapılan sistemli ve bilimsel çalışmalardır.
Tehlike: Zarara neden olabilecek durum ya da gerçekleşme ihtimali bulunan fakat istenmeyen durumdur
Risk: Tehlikenin meydana gelme olasılığı ile yol açabileceği zararın ciddiyetinin bileşkesidir
İşveren: Çalışan istihdam eden gerçek veya tüzel kişi yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar
İşveren vekili: İşveren adına hareket eden, işin ve işyerinin yönetiminde görev alan kişi
İşyeri: Mal veya hizmet üretmek amacıyla maddi olan ve olmayan unsurlar ile çalışanın birlikte örgütlendiği, işverenin işyerinde ürettiği mal veya hizmet ile nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen işyerine bağlı yerler ile dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve bakım, beden ve mesleki eğitim yerleri ve avlu gibi diğer eklentiler ve araçları da içeren organizasyonu
İş kazası: İşyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ve ruhen ya da bedenen engelli hâle getiren olayı
Meslek hastalığı: Mesleki risklere maruziyet sonucu ortaya çıkan hastalığı
Önleme: İşyerinde yürütülen işlerin bütün safhalarında iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili riskleri ortadan kaldırmak veya azaltmak için planlanan ve alınan tedbirlerin tümünü
Tehlike sınıfı: İş sağlığı ve güvenliği açısından, yapılan işin özelliği, işin her safhasında kullanılan veya ortaya çıkan maddeler, iş ekipmanı, üretim yöntem ve şekilleri, çalışma ortam ve şartları ile ilgili diğer hususlar dikkate alınarak işyeri için belirlenen tehlike grubunu
İş güvenliği kültürü: İş sağlığı ve güvenliği politikasına uygun, saygılı, uzmanlığa değer veren ve taahhütlerini yerine getirmeyi benimseyen davranışlar bütünü
Çalışan: Kendi özel kanunlarındaki statülerine bakılmaksızın kamu veya özel işyerlerinde istihdam edilen gerçek kişiyi,
Çalışan temsilcisi: İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili çalışmalara katılma, çalışmaları izleme, tedbir alınmasını isteme, tekliflerde bulunma ve benzeri konularda çalışanları temsil etmeye yetkili çalışanı.
Dostları ilə paylaş: |