YIRTIK PIRTIK KOSTÜMLÜ& YEŞİL: HULK
“Yenilmezler”i yaparken film yapımcıları için en büyük bilinmezlerden biri, Bruce Banner karakterini Hulk’a dönüşürken nasıl ele alacaklarıydı. Daha önce Eric Bana ve Ed Norton’la hayat bulduklarında Bruce Banner ve Hulk, ikinci halinin oyuncuyla hiçbir fiziksel bağlantısı olmayan, tamamen bilgisayar destekli bir karakteri olan iki ayrı varlıktı.
Joss Whedon, bu karmaşık karakterin gelişimini nasıl ele aldığını açıklıyor: “Biz daha önce hiç yapılmamış bir Hulk yaratmak istedik” diyor yönetmen. “Çizgi romanlarda Bruce Banner ve Hulk birbirine benzemiyordu. Televizyon dizisinde ikisini farklı oyuncular canlandırdı ve her zaman filmlerde bir aktör ve bilgisayar desteğiyle yaratılan bir yaratık oluyordu ama hareket yakalama teknolojisinin bugün geldiği noktayla Mark Ruffalo’nun karakterin her iki tarafını da oynamasını istedik”.
Yönetmen şöyle devam ediyor: “İşin çok başında Hulk’un yüzünü Mark Ruffalo’nun yüzüne göre yapılandırmaya karar verdik. Sadece karakteri canlandırırken kullanacağı hareketler açısından değil, aynı zamanda gerçek fiziksel özellikleri açısından da bu yolu izledik. Kemik yapısını, göz hatlarını ve ağzını da buna dahil ettik. Bruce Banner Hulk’a dönüştüğünde, ‘Aman Tanrım, bu Bruce Banner! Bu sadece onun büyük, yeşil ve çok kızgın hali!” dedirtmek için karakterler arasındaki aralıkta bir köprü kurmak istedik”.
Mark Ruffalo, Hulk’un önceki canlandırmalarından farklı bir yönünü ortaya koyuyor. “Karakterin diğer birçok versiyonunda Hulk çok keskin bir şekilde büyüyordu ama ‘Yenilmezler’de yaklaşık 2,5 metre uzunluğunda olacak” diyor aktör. “Sinirlendikçe güçleniyor ama çok fazla uzamıyor”.
“Hulk’un yüzünün ve mimiklerininözelliklerini, Mark Ruffalo’nun yüzünden almasını istedik. Bunun için de onu öncekilere oranla aktörle daha çok birleştirmeyi düşündük” diyor Kevin Feige. “Daha önce böyle bir şey yapmamıştık ama izleyicilerin Bruce Banner ve Hulk’u aynı bünyede hissetmesini sağlama konusunda bunun çok büyük bir yardımı oldu. Hulk’a dönüşürken, çok sempatik bir Bruce Banner’dan aldığımız temiz kalpliliğin tamamı ona gidiyor. Daha önce karakterden hiç almadığınız kadar çok ifade, karakter ve duygu alıyorsunuz”.
“Bir oyuncunun, her zaman bilgisayar desteğiyle yaratılan bir karaktere sahip olmuş bir şeyi oynamasına olanak tanıyan tamamen yeni bir teknoloji alanı olduğunu öğrendiğimde, bunu kendi ellerimle denememin harika bir şey olabileceğini düşündüm” diyor Ruffalo. “Bu Hulk için oyunun kuralını değiştiren bir şeydi çünkü bilgisayar desteğiyle yaratılan bir karakterde gerçek öfkeyi yakalamak zordur. Öfke, derin ve ilkel bir şeydir. Bunun bir sürü inceliği ve varyasyonu vardır, bu yüzden daha karanlık ve daha hümanist bir Hulk ortaya koyma fikri çok heyecan verici ve zorlayıcıydı”.
Film yapımcıları, Industrial Light & Magic’i (ILM) gündeme getirdi. Hulk’un öfke ve hiddetiyle Bruce Banner’ı birleştirecek yeni bir karakter versiyonu yaratma konusunda görsel efekt süpervizörü Janek Sirrs’le çalıştılar. Yönetmen Whedon için Mark Ruffalo’nun performansının her katmanını Hulk’a işlemek, karakterin görünümünü ve hissini yaratma açısından büyük önem taşıyordu.
“Mark’tan yola çıkarak inşa ettiğimiz milyonlarca şey var. İşin sonunda bilgisayar desteğiyle yaratılmış olan Hulk’un insan gibi bir his vermesi gerekiyordu ama aynı zamanda da her şeyi bir insanın yapacağından daha dramatik bir şekilde ifade etmek zorundaydı” diyor Whedon. “ILM, Mark’ın performansından yola çıkarak yapılandırma yaparken, çıkardıkları işlere baktığım ve ‘Bunu daha ileri taşımalıyız. Ağzı biraz daha geniş açılmalı, kafasının daha hızlı kütürdemesi gerek’ dediğim zamanlar oldu. Onların tam anlamıyla Hulk olarak yorumlama yapması için tüm bunların büyütülmesi gerekiyordu ama diğer taraftan gerçeklik temelinden yola çıkmak zorundaydılar”.
Karakterin her iki tarafını oynamak, hareket yakalama yaratımını da içeren teknik süreç boyunca Ruffalo’nun ILM’de oldukça uzun vakit geçirmesi anlamına geliyordu. Ruffalo tiyatro altyapısının karakterin teknik yanına ne kadar yardımı dokunduğunu açıklıyor.
“Hulk’un bu versiyonunu yaratmak birçok farklı adımdan oluşuyordu” diyor Ruffalo. “Bunun oyunculuğun en eski formu olan tiyatroyla ne kadar ilişkilendirilebilir olduğunu görmek benim açımdan çok ilginçti. Bir tiyatro oyuncusu olarak siyah bir kutunun üstünde yürüyorsunuz ve yardım alabileceğiniz hiçbir şey yok, bu yüzden sadece hayal gücünüze güvenmek ve aslında orada olmayan şeyleri çıkarıp ortaya koymak zorundasınız”.
Oyuncu şöyle devam ediyor: “Tiyatro benim bir aktör olarak eğitim gördüğüm yer. Beni etrafta binlerce kameranın ve ışığın olduğu ve sadece kafamı hareket ettirebildiğim bu küçücük yere koyduklarında, hayal gücümü kullanarak kendimi Thor’la ya da başka birşeyle mücadele ettiğim bir durumun içine sokabildim”.
Hulk olarak beyaz perdede nasıl görüneceğini ilk kez gördüğü an, Ruffalo’nun keyif aldığı diğer bir adımdı.
“Bir ambar büyüklüğünde, etrafta bir sürü kameranın olduğu bir yere girdik ve ILM bana bir hareket yakalama kıyafeti giydirdi” diyor Ruffalo. “ 1 metreye 2 metre ebatlarında bir monitör vardı. Onun önüne geliyorsunuz ve Hulk’un size baktığını görüyorsunuz”.
“Monitörde yaptığınız hareketlerin aynısını Hulk’un yaptığını görüyorsunuz, dolayısıyla karşınızdaki görüntü size karakterin nasıl durduğunu ve nasıl davrandığını söylüyor” diye açıklıyor Ruffalo. “Ayrıca belli şekillerde hareket eden bir beden görüyorsunuz, böylece önünüzde bulunan fiziksel varlığa dayanan karakteri yaratıyorsunuz. Bu durum oldukça heyecan verici ve zorlayıcıydı”.
Bu benzersiz deneyimi aktör şu sözlerle açıklıyor: “Orada birkaç gün geçirdim. Üç saat boyunca ILM animatörlerinden biriyle dövüşü simule edecektim, sanki Hulk, Thor’a karşıymış gibi dövüşler gerçekleştirdik. Hareketlerimin tüm verilerini aldılar, onu bir bilgisayara yüklediler ve bu, Hulk’un temelini oluşturdu. Bu, son derece karmaşık, sistemli ve gerçekten birçok yönden gelişmekte olan bir teknoloji”.
“ILM’nin bu teknolojiyle yapabildiği şeyler gerçekten inanılmaz” diyor uygulayıcı yapımcı Jeremy Latcham. “Bu karakter için gerçek anlamda bir kapı açtı ve karakteri, filmimizde süper kahramanlarımızla olmasını istediğimiz şekilde, daha sinerjik yapmamıza olanak tanıdı”.
“O bir yaratık ama aynı zamanda da insanmış hissi veriyor. Bu durum beni çok heyecanlandırıyor” diyor Mark Ruffalo. “Deneyimlerime göre bu tarz filmlerde kendinizi iki film izliyormuş gibi hissediyorsunuz; Bilgisayar desteğiyle yaratılan filmve insan unsuru. Ama artık bu teknoloji sayesinde oyuncular olarak özgürüz ve izleyiciler film boyunca karakterden kopmadan onu takip edebiliyor”.
YENİLMEZLER TEKRAR TOPLANIYOR
28 Temmuz 2011’de “Yenilmezler”, Albuquerque’deki prodüksiyon programlarını tamamlayıp beş haftalık çekim programlarına başlamak için Wilmington-Ohio’ya gittiler. Oyuncular ve ekip, ilk çekim yerlerine ulaşmak için fazla uzağa gitmek zorunda kalmadı çünkü şirketin özel uçağı Clinton County Airpark’taki sete indi. 3000 metrelik bir havaalanı pisti ve 90.000 metrekarelik modern nakliyat tesisiyle devasa bir kompleks olan çekim yeri, Helicarrier setinin dış kısmının dublörlüğünü yapacaktı.
Jeremy Latcham’a göre tesisin devasa alanı ve teknolojik görünümü, prodüksiyona Albuquerque’deki mekanda yakalamış olduklarıyla eşleşmesi gereken görsel dokuları çekme olanağı sağladı.
“Çok büyük ve geniş askeri araçları yerleştirebileceğimiz ama yine de bir Helicarrier’ın içindeymiş hissi verebilecek bir çekim yerine ihtiyacımız vardı” diye açıklıyor Latcham. "Ayrıca çekim yerinin son teknolojiye uygun bir yer hissi vermesi ve Helicarrier için oluşturmuş olduğumuz yapım tasarımına kolaylıkla entegre edilmesi gerekiyordu”.
“Airpark tesisinin alanı inanılmazdı, bu yüzden sadece var olan yapıları yerleştirdik ve gerçek dokulardan, borulardan, ızgaralardan, parmaklıklardan, podyumlardan ve tüm çekim yeri boyunca uzanan çıkıntılardan yararlandık” diye ekliyor yapım tasarımcısı James Chinlund.
“Setin görüntüsü beni gerçekten çok heyecanlandırdı” diyor yönetmen Whedon. “James kullanışlı çekim yerine ihtiyacımız olan şeyleri entegre etme konusunda harika bir iş çıkardı. Kusursuzdu, neyin gerçek neyin sonradan yapılmış olduğunu anlayamıyordunuz. Burası ayrıca oyunculara içinde oynayabilecekleri gerçek bir ortam sağladı. Bunu yapabildiğinizde çok daha içten gelen performanslar elde edersiniz”.
Prodüksiyonun birinci ekibi Wilmington-Ohio’daki sahneleri çekerken, ikinci ekibi Worthington-Pennsylvania’daki dünyaca ünlü Moonlight® marka mantarlara ev sahipliği yapan Creekside Mantar Çiftlikleri’nde bir kovalama sahnesini çekiyordu. Bu tesis dünyanın en büyük tek bir alandan oluşan mantar çiftliği ve yüzeyin altında 4000 metrekarelik bir alana yayılan 240 kilometrelik kullanılmayan kireç taşı tünellerini bünyesinde barındıran Amerika’daki tek yeraltı mantar çiftliği. Bu çiftlik, büyüklüğü ve tüm mantarların tamamıylakaranlıkta, yer altında yetiştirilmesi ve toplanması konusundaki eşsizliğiyle Guinness Rekorlar Kitabı’na girdi.
“Yenilmezler”, film yapımcılarına yerin 90 metre altındatoplam 240 kilometre uzunluğa sahip tünellerin tamamına erişim imkanı sağlayan tesiste çekim yapan ilk prodüksiyon. Yapım ekibinin tünelleri hazırlama sürecinde yaşadığı zorluklardan biri, onları ışıklandırmak ve Loki, Ajan Coulson ve Ajan Maria Hill’in de içinde bulunduğu kovalama sahneleri için ortamın tamamına enerji sağlamaktı.
“Aşağısı inanılmazdı” diyor Tom Hiddleston (Loki). “Tünellerde yaklaşık 15 arazi aracıyla saatte 80 kilometre hızla bir kovalama sahnesi çekiyorduk. Aracın arkasına pek sıkı olmayan bir şekilde bağlandım. Bu gerçek deneyimin yerini hiçbirşey tutmaz. Heyecan verici, tehlikeli ve dramatik bir deneyim. Sahnenin enerjisini ve dinamizmini hissedebiliyorsunuz. Bence bu sahne inanılmaz olacak. Şahsen ben, birinci ekipteki herkese oranın şimdiye kadar çekim yaptığım en müthiş çekim yerlerinden biri olduğunu söyledim”.
Tünel sahnesinde Loki’yi takip eden kişi, S.H.I.E.L.D. yerleşkesinden kaçmadan önce onu yakalamaya çalışan Ajan Maria Hill. Cobie Smulders, bu benzersiz mekanda yapılan çekimlerde aksiyonun içine girebilmiş olmanın heyecanını yaşayan oyuncu arkadaşının duygularını paylaşıyor. “Kapısı olmayan bu devasa aracı kullanmak zorunda kalmak biraz korkutucuydu ama birkaç tekrardan sonra araçtan dışarı sarkıp silahımı ateşliyordum” diyor Smulders. “Bu çok eğlenceliydi. Bana ‘Başardık, başardık’ diyorlardı ama o kadar eğleniyordum ki ‘Birkaç tekrar daha alamaz mıyız?’ diye sorup duruyordum”.
AKROBASİVE PATLAMALAR: CLEVELAND SALLANIYOR!
Yapımda çekim programının son düzlüğüne gelindiğinde “Yenilmezler” oyuncuları ve ekibi, filmdeki en büyük aksiyon sahnelerini çekmek için Cleveland-Ohio’daki çalışmalara başladı. Sahnede bilinmeyen kötü güçler New York City’ye saldırıyor, 42. Cadde’de bir dizi büyük patlama gerçekleşiyor. Prodüksiyon, böylesine büyük bir sahnenin altından kalkabilmek amacıyla hazırlık aşaması ve sahnenin çekimi için dört hafta boyunca Cleveland şehir merkezindeki 9. Doğu Caddesi’ni kapattı. Şehir merkezindeki bir ana arteri kapatmak kolay bir iş değil ama film yapımcıları, çekim hazırlıkları aşamasında aylar boyunca şehir ve eyalet yetkilileriyle yakın bir çalışma yürüttü.
“Cleveland şehriyle ilgili planımızı sunarken, caddenin bilgisayarla oluşturulmuş, büyük ölçüde tahrip olmuş bir resmini getirdik ve ‘Başarmamız gereken şey işte bu’ dedik” diyor D’Esposito. “Bu ilk başta oldukça göz korkutucuydu ve odadabüyük bir sessizlik oldu, genel tepki bu yöndeydi,sadece ‘Vay canına’ diyebildiler. Daha sonra konuyu adım adım ele aldık, sokakları ve dükkan önlerini nasıl koruyacağımızı gösterdik. Bize çok yardımcı oldular ve ilk günden itibaren yapmamız gereken şeyleri yapmamıza izin verdiler”.
“Valiliğe, belediyeye ve film görevlisi Ivan Schwartz’a ne kadar teşekkür etsek az çünkü onların desteği ve çabaları olmadan şehir merkezindeki birkaç blokta böylesine büyük bir ayarlama yapmaya kalkışamazdık” diye ekliyor Patricia Whitcher. “Şehir inanılmaz yardımseverdi, bize ihtiyacımız olan her şeyisağladı. Orada çekim yapmak çok güzeldi”.
Sahnenin hazırlık aşamasında prodüksiyonun yapması gereken ilk şey, 9. Doğu Caddesi’ndeki bloklarda, New York City’deki 42. Cadde’nin keşmekeşini yaratmaktı. Caddedeki birçok işletme boş olduğu için yapım tasarımcısı James Chinlund’un elinde çok kısa bir sürede,var olan binalara inşa edilmiş düzinelerce yeni dükkan önü oldu.
“Cleveland şehrinin yetkilileriyle çalışmak harikaydı, çok yardımcı oldular” diyorChinlund. “Şehir merkezinde çekim yapmak bize büyük bir avantaj sağladı çünkü bize başlangıç için gereken tüm dokuyu verdi. 9. Doğu Caddesi görsel olarak harika bir görünüme sahip ve yapısı New York’taki 42. Cadde’yle büyük benzerlik gösteriyor”.
James Chinlund ve ekibi, bu New York City caddesini yaratmakta o kadar iyi bir iş çıkardı ki, ortaya çıkan şeyi tüm şehir aylarca konuştu. Binlerce meraklı insan boş binaların canlı New York City caddesine dönüşmesini, caddenin metro durakları ve popüler dükkan önleriyle tamamlanışını izledi. Prodüksiyon ve set tasarımı o kadar ikna ediciydi ki, yerel halkın bloğa açılan yeni dükkanlardan duydukları heyecanı ifade ettikleri duyuldu.
Chinlund ayrıca, patlamalı aksiyon sahnesinin çekiminde ihtiyaç duydukları her şeyi güvenli bir şekilde uygulayabilmeleri için yapım tasarımının, filmdeki diğer tüm departmanlarla uyumlu olduğundan emin olmak zorundaydı.
“Şehirle ilgili bir sürü planlama vardı ve kendi departmanlarımız bu sahnenin hazırlığına dahil oldular” diyor James Chinlund. “Aylar önce bunun bir modelini yaptık. Bu model tehlikeli akrobatik hareketlerin nerede olacağını ve dublörlerin nerede koşacaklarını gösteriyordu. Model çok basit görünse de, beklenen durumlar ve bunlara nasıl hazırlanılacağıyla ilgili olarak herkesin bilgi sahibi olmasını sağlıyordu”.
“Görsel efektleri bir çekim yeriyle harmanlarken, ikisi arasında kusursuz bir bağlantı olmak zorunda” diye açıklıyor yapımcı Kevin Feige. “Kullanabileceğimiz gerçek yapıları, gerçek arabaları ve gerçek unsurları almak, sonrasında da onları görsel efektlerle büyütmek istedik. Biz yönlendirecek bir görsel efekt ekibi istemiyoruz, bizim felsefemiz bu. İdeal olan yüzde 100 gerçek olması ve tavizlerin bundan sonra gelmesi. James Chinlund caddeyi tasarlama konusunda harika bir iş çıkardı çünkü görsel efektlerle büyüteceğimiz çok az şey kaldı”.
Cleveland’ın New York City’yle aynı türden bir mimariye sahip olmasından çok mutlu olan Yönetmen Whedon sahneyi tanımlıyor. “Olay, New York halkının ilk kez bilinmeyen kötü güçlerle karşı karşıya kaldığı donuk bir anla başlıyor. Bu yüzden hepsi arabalarını durdurmuş ve neler olduğunu anlamaya çalışıyor” diyor yönetmen. “Sonra birden geldikleri yerde büyük bir bombardıman oluyor ve cadde havaya uçmaya başlıyor. Arabalar ters dönüyor ve havaya uçuyor, insanlar canlarını kurtarmak için kaçmaya çalışıyor ve ardından Yenilmezler’le kötü güçler arasında bir savaş başlıyor”.
Özel efekt süpervizörü Dan Sudick ve ekibi, bombardıman sahnesi için dublörler güvenli bir şekilde hareket edebilsinler diye kusursuz piroteknikler ve iyi zamanlanmış tehlikeli araba akrobasileri ayarladı. Sudick ve ekibi büyük piroteknik olayları başarmak adına, bir hava saldırısını simule etmek için cadde boyunca yayılan 28 patlama ayarladı. Ayrıca sahnede caddenin ortasındailerleyen 21 araba da vardı. Bunların arasında cannon, flipper ve pyro tipi araçların yanısıra büyük tırlar vardı. Sahne için toplamda 50 araba kullanıldı.
Tüm piroteknikleri ve patlamaları güvenli bir şekilde oldukça sıkışık bir alanda koordine etmek, Sudick’in günlük işinin bir parçası. Sudick sahne için nasıl hazırlık yaptığını anlatıyor: “Bizim için ilk adım, sahnenin ortama uymasını nasıl sağlayacağımızı çözmekti. Sonrasında cadde kapamalarıyla, kamu kuruluşlarıyla ilgilenmemiz ve caddenin altında neler olduğunu öğrenmemiz gerekti. Bu şekilde arabaları yola bağladığımızda yüksek gerilimli elektrik hatlarına ya da gaz hatlarına denk gelmiyoruz” diye açıklıyor Sudick. “Bu durum ayrıca caddedeki binalara erişim sağlamamıza ve ekipmanlarımızı oralara koyup, kilitlememize yardım etti. Ayrıca patlamalar sırasında onları korumak için tüm pencereleri Lexan’la kaplamak zorunda kaldık”.
Sudick ve ekibi için bir diğer zorluk da, bir sürü departmanı içeren bilgi koordine etme ve filtreleme işiydi. “Böyle bir sahneyi çekerken, dublörler, kamera, inşa, sanat, yerler, set tasarımı gibi unsurlar kullanılıyor, bu yüzden tüm departmanlar arasında açık ve organize bir iletişim hattı olmak zorunda” diyor Sudick. “Mesela, çok sayıda aksiyonu görmek adına iyi kamera pozisyonlarını anlamak için akrobasi ve kamera departmanıyla prova yapıyoruz. Sonrasında da aksiyon alanlarına akrobatik hareketleri nasıl entegre edebileceğimizi görmek için akrobasi departmanıyla toplantı yapıyoruz. Sonra da birşeyin tonunu hafifletip hafifletmeyeceğimizi ya da büyütüp büyütemeyeceğimizi anlıyoruz”.
“Konu özel efektler olduğunda Marvel’den Dan Sudick altın ayarında diyebilirim” diyor Jeremy Latcham. “‘Demir Adam’dan bu yana bizimle birlikte. Böyle bir sahneyi çekerken başarmak istediğimiz iki şey var, ilki görsel efektlerin kusursuz bir şekilde entegre edildiği bir görüntü ortaya çıkması, diğeri de güvenli bir şekilde tamamlanması. Dan’lebu iki durumun da en iyisini alıyorsunuz. O her zaman gereken görüntüyü sağlıyor ve biz de bu işle ilgilenileceğini ve herkesin güvende olacağını bilerek geceleri rahat uyuyabiliyoruz”.
15 Ağustos Pazartesi günü, yapılan tüm yoğun çalışma ve hazırlık karşılığını verdi. Dan Sudick ve ekibi hiçbir aksaklık çıkmadan bu etkileyici sahnenin üstesinden geldi. Üstelik bu olay Cleveland şehir merkezindeki 9. Doğu Caddesi’nde çekilmesine rağmen, “Kurtar bizi Thor!” başlığıyla The New York Post’un kapağında yer aldı.
“Evet, bugün tüm dünyayı havaya uçurduk” diyerek gülüyor yönetmen Joss Whedon. “Çektiğimiz şey kadar büyük bir şey yazıldığını hatırlamıyorum. Kimsenin hayatta kaldığını sanmıyorum, buna ‘Yenilmezler’de dahil, bu yüzden bu daha sonra sorun olabilir”.
Yönetmen şöyle devam ediyor: “Bu çok heyecan verici bir gündü. Yaklaşık 15 kamerayla çekim yaptık. Sayısız arabayı devirdik ve havaya uçurduk. Bu tam anlamıyla bir yıkım partisiydi. Bu yapmaya alışık olduğum bir şey değil ama bunun içinden biraz insancıllık çıkarmayı da başardık. Yani bu iş sadece bir gösteri değildi, olağanüstü bir şeydi”.
Bu olağanüstülüğü yakalama işi, tamamen Akademi Ödülü’ne aday gösterilen görüntü yönetmeni Seamus McGarvey’nin yetenekli ellerine teslim edildi. McGarvey, bombardıman için yaptıkları kamera ayarlarını açıklıyor. “Farklı pozisyonlarda ayarlanmış dört Aerial Alexa’mız vardı. Ayrıca Arri 435’lerle slow motion çekim yaptık” diyor McGarvey. “Bunlara ek olarak beş Canon EOS 5D Mark II’miz ve Canon EOS 7D’miz vardı. Geleneksel bir kamerayı yerleştiremediğimiz alanlara yerleştirmek açısından onlar pahabiçilmezdi”.
McGarvey şöyle devam ediyor: “Canon kameraları son derece riskli konumlara yerleştirmemize rağmen hiçbirini kaybetmedik. Kamerayı korumak için harika yuvalar yapmıştık, bu durum havada taklalar atarak bize doğru yaklaşan taksilerin yakın plan çekimlerini yapmamıza olanak sağladı. Ayrıca Canon’lardan birinin yanına bir dublör verdim ve o kamerayla birlikte koştu. Bu şekilde tehlike hissini gerçek anlamda alıyor ve kendinizi genellikle aksiyonun dışından görülen bir akrobatik durumun tam içinde hissediyorsunuz”.
Ertesi gün prodüksiyon, bombardımanın sonrasını çekti ve yönetmen Joss Whedon, Ohio merkezli 391. Askeri İnzibat Taburu’nun 25 üyesinden yardım aldı. Askerler, gerçeklik katmanı eklemek ve savaş sahnelerini vermek için olaya dahil edildi. OCPA-LA’nın (Amerikan Ordusu, Kamu İşleri Başkanlığı İdaresi) başkan yardımcısı Yarbay John Clearwater bu sahneler için “Mükemmel gerçeklik” diyor. “Bu, Amerikan Ordusu İkmal Kuvvetleri’ne ve 391. Askeri İnzibat Taburu’na bir övgü. 50 kalibrelik makineli tüfekleriyle ve Mark-19’larıyla Cleveland sokaklarını salladılar. Onların ateş gücünü ve ekip çalışmasına yatkınlığını gören film ekibinin aklı başından gitti”.
Sahnenin tamamlanmasının ardından taburla birlikte resim çektiren yönetmen Whedon da çok etkilenmiş ve minnettar kalmıştı. “Onları filmin içine dahil edebildiğim için gerçekten çok mutlu oldum” diyor Whedon. “Bu işin küçük bir bölümü ama gerçek bir şeye sahip olmak bir sahneye çok fazla şey katıyor. Bir silahı nasıl taşıyacaklarını ve ateşleyeceklerini, saldırı altındaki bir caddeyi nasıl devralabileceklerini biliyorlar ve harika bir iş çıkardılar”.
“Yenilmezler”in çekim programının tamamı boyunca, oyuncu kadrosunda güvenebileceğiniz bir ortak payda vardı. Loki’nin kötü düzenbazlığına karşı her karakterin ayrı bir önemi vardı. Tom Hiddleston şöyle açıklıyor: “Loki; Tony Stark, Nick Fury, Kaptan Amerika, Thor, Hulk, Black Widow ve Hawkeye’la burun buruna geliyor. Bu oyuncularla çalışmak gerçekten inanılmazdı. Onlar hem harika birer oyuncu hem de birer ikon. Bu, içinde olmayı umabileceğiniz süper kahramanlardan kurulu en iyi rock grubu”.
Hiddleston’ın Yenilmezler’deki oyuncu arkadaşları da filmde yaşadıkları deneyimden onunla aynı ölçüde heyecan duydu. “Bu türden bir fantezi dünyasında biraraya gelmiş böyle bir oyuncu grubunu ne zaman görürsünüz?” diye soruyor Scarlett Johansson. “Benim için hepsiyle çalışma şansı yakalamak çok değerliydi. ‘Yenilmezler’, insanların orijinal ‘Demir Adam’da sevdiği şeyleri bünyesinde barındırıyor ama bir bilimkurgu aşılamasıyla birlikte. Joss’ın bilim kurguyla ilgili sevdiği herşey, bu dünya dışı gerçekliğe sızabilmekten ama hala samimi ve içten olabilmekten geçiyor”.
“Bu filmde zaman zaman durumun ciddiyeti karşısında sarsılıyordum ve kendimi ‘Bu ne kadar iyi bir anlaşma’ diye düşünürken buluyordum. Şu anda 46 yaşındayım ve gerçekleşirken olayların değerini bildiğimiz bir gelişim evresinde olmalıyım diye düşünüyorum. Prodüksiyon boyunca bunu hissettim ve bu sık sık yaşadığım bir şey değil.Herkesle çalışmak ve birlikte vakit geçirmek çok eğlenceliydi” diyor Robert Downey Jr.
NEWYORK: YENİLMEZLER AYRILIYOR
Prodüksiyon, Cleveland-Ohio’daki işlerini tamamladıktan sonra çekimin son günleri için doğuya, New York City’ye doğru yola çıktı. “Yenilmezler” New York’ta geçtiği için tüm oyuncu kadrosu Central Park’taki bir sahne için son kez biraraya geldi.
“Filmler genellikle düzenli bir şekilde çekilmez ama New York’ta bitirmek, filmin son sahnesini prodüksiyonun son gününde, tüm kadroyla birlikte Central Park’ta çekim yapmamıza olanak tanıdı” diyor Kevin Feige. “Günün yarısını sahnenin mükemmel olmasını sağlamak için, diğer yarısını ise filmin prömiyerinde tekrar biraraya gelmeden önce vedalaşmak için harcadık”.
Central Park’ta çekim yapmak zaten hiç kolay değil, peki tüm “Yenilmezler” kadrosunu İşçi Bayramı’na denk gelen hafta sonunda Bethesda Çeşmesi’nde toplamak nasıl bir şey olacaktı? Binlerce meraklı gözün, en katılaşmış New York’lunun bile ilgisini çeken birşeyi görmeye çalışmasıyla, oyuncular, ekip ve film yapımcıları bu sorunun cevabına bizzat tanıklık ederek öğrenmiş oldular. Asgard etkisi taşıyan kostümleri içindeki Thor ve Loki’de dahil olmak üzere tüm Yenilmezler kadrosu kostümlüydü. Oyuncular bir ayı aşkın bir süre sonra ilk kez hep birlikte sette olacaklardı ama bu aynı zamanda son kez biraraya gelişleriydi.
Yönetmen Whedon için işin zor kısmı oyuncularının konsantrasyonlarını korumaktı. “Bu bir sirkin mezuniyet gününü kutlayan okul arkadaşlarıyla karşılaması gibiydi” diyerek gülüyor Whedon. “Her yerde paparazziler ve hayranlar vardı, oyuncular birbirlerini görmüş olmaktan çok mutluydu, birlikte sohbet ediyorlardı. Ben de kameraları mümkün olduğunca kayıtta tuttum çünkü kestiğimiz zaman tekrar başlamamızın zaman alacağını biliyordum”.
“Şu an geldiğimiz noktadaen güzel şey, neredeyse her karakterin kendi serisinin ve hayranlarının olması” diyor Kevin Feige. “Chris Hemsworth’ü görüp ‘Thor!’ diye bağıran, Chris Evans’ı görünce ‘Kaptan!’ diye bağıran çocuklar var. Ve elbette Robert Downey’ninki dünya çapında bir şey. Artık insanlar Jeremy Renner’ı Hawkeye olarak tanımaya başladı. Mark Ruffalo, yeni Bruce Banner olarak benimseniyor. O günkü durumun, herkesin konsantrasyonunu korumaya çalışan Joss’ı zorladığını biliyorum ama hepsinin birden Central Park’ta olması ve önlerinden geçildiğinde insanların çıldırmasını izlemek inanılmaz bir şeydi”.
5 Eylül 2011’de New York City’de prodüksiyon tamamlandı. Film yapımcıları, “Yenilmezler”in oyuncuları ve ekibiyle çıktıkları yaratıcı yolculukla ilgili düşüncelerini anlatıyor.
“Biz filmlerimizde duyguyla kaplanmış harika bir hikâye anlatmaya çalışıyoruz” diyor Louis D’
Esposito. “İzleyiciler tezahürat yapıyorlar, gülüyorlar ya da ağlıyorlar, bunun sebebi hikâyedeki karakterlere bağlanmaları. Bir sinema salonunda bu sesleri duyduğumuzda kendimizi harika hissediyoruz ve işimizi iyi yaptığımızı anlıyoruz. ‘Yenilmezler’de, izleyicilerin hikâyenin yere basan insan yönüne ve filmdeki ince esprilere karşılık vereceğini hissediyorum”.
“Ben New York’luyum bu yüzden geri dönmek ve şehir genelinde çekim yapmak harikaydı” diyor Joss Whedon. “Uzunca bir süre boyunca aynısını yapmaya çalıştığımız bir yerde sonlandırmak çok doğru bir şey yaptığımızı hissettiriyor. Bu inanılmaz bir deneyimdi ve oyuncu kadromdaki herkese bayılıyorum”.
“92. günde birinci günden daha az yoruldum. Bu, ‘Yenilmezler’ oyuncularının ve ekibinin yoğun çalışmasına bir övgü. İzleyiciler de bizim çekerken aldığımız kadar keyif alırsa, işte o zaman iyi durumda olacağımızı düşünüyorum” diyor Whedon.
“Marvel’de geçirdiğim 10 yıl boyunca hep yapmak istediğim şey, bu kahramanların hepsine ihtiyaç duyulan çok büyük ve felaket niteliğinde bir olayın olduğu, kahramanların yaptıkları işleri bırakıp bir araya geldikleri ve görevlerini tamamlamak adına tek vücut olarak savaşmaları gerektiği için uzunca bir süre iyi geçinmek zorunda kaldıkları bir filmi hayranlara sunmaktı” diyor yapımcı Kevin Feige. “‘Yenilmezler’i beyaz perdede biraraya getirmek hayallerimin bile ötesinde ve benim için kesinlikle kariyerimin en parlak noktalarından biri”.
“Yenilmezler” 4 Mayıs 2012’de vizyona giriyor ve dağıtımı Walt Disney Studios
Motion Pictures tarafından yapılıyor.
Dostları ilə paylaş: |