Yilmazgurol1947. com İçindekiler: Özet/Summary



Yüklə 1,16 Mb.
səhifə13/23
tarix28.10.2017
ölçüsü1,16 Mb.
#19027
növüYazı
1   ...   9   10   11   12   13   14   15   16   ...   23

*******************

(10 Ağustos 2012   :)          İngilizcede, YANGIN ve ATEŞ kelimeleri aynı: "FIRE". Komutanın askerine verdiği komut da Türkçede "Ateş!", imgilizcede "Fire!"  8 Ağustos 2012 saat 19.00 sıraları, İzmir-Foça'da orman yangını. 10 hektar alan zarar gördü (Kızılçam,...)  9 Ağustos 2012, 08.00 sıraları, Foça'da, Askeri personel otobüsüne, Bombalı  "PKK" terörist saldırı. Bir asker şehit (özkan ATEŞli), 10 yaralı. 9 Ağustos 2012, öğleden sonra Muğla-Köyceğiz'de orman yangını. Müdahale eden Helikopter, 15.20 sıraları düştü. içindekiler 3 Rus,2 Türk öldü. Türklerden biri, Hava Kuvvetlerinden emekli, Pilot atıf ATEŞok. 9 Ağustos, hem Nagasaki, hem Nejat Uygur günü.  Orman Genel Müdürü Mustafa Kurtulmuşlu, kaza BAMBİ'nin (yani su haznesinin)bir ağaca veya taşa takılması sonucu oldu demiş. Nejat Uygur'un gelininin takma adı BAMBİ'ydi, evlenmeden önce. 31 Temmuz 1986 Amputasyon'dan birkaç gün sonra, ben hastanede iken, Cumhurbaşkanını yaverini taşıyan helikopterin düşüp içindekilerin ölmesinden beri, Helikopter, amputasyon simgesi. (heliKOPTuER). Nejat Uygur'un Kilis'li olması dolayısıyla, birinci olarak Nagasaki ile bağıntılamıştım, ama ikinci olarak, Silis/Kilis/Kilisten iskambil/Kilise'nin Kastaratları... ile de Amputasyona bağıntılamıştım. Orman genel Müdürü Kurtulmuşlu. Ama Atıf Ateşok, 28 Ağustos 2006'da, antalya-KAŞ'ta orman yangını söndürma sırasında, helikopteriyle GÖMBE göletine düşmüş, ama içindekilerle birlikte KURTULMUŞ.

Özetle, Nagasaki günü iki olay (ATEŞLİ ve ATEŞOK olayları) bağıntılı, ve öncelikle Nagasaki için. ATEŞLİ olayı, MİT marifetyle. (PKK'yı MİT'in kurduğunu unutmayınız, ve Bu önemli terör olayının, PKK yönetiminin, dolayısyla MİT'in işi olduğunuda görünüz.) Niye FOÇA? İzmir'de 4.cü dalga ezme, 31 Temmuz 2000'de, FOÇA'lı Ali Kundakçı vasıtasyıla başlatıldı da ondan. ATEŞOK olayı, Stella marifetiyle. Ama hem ATEŞLİ'nin hem ATEŞOK'un, ikiz olayda buluşturulması, Misyon koyucunun işi. Yani sürecin evveliyatı var.

Foça'da yaralananlar arasında 3 tane soyadı "DEMİR" li olan var. ÖZdemir, GÖKdemir, demirER. Yılmaz 1947-Demir 1949 doğumlu. Çok zaman önce yazmıştım, tekrarlıyayım: 46-47-48 sıra 49'da. (Kahramanmaraş Mardin MUĞLA / Haydi Sen De Koy Birkaç Tuğla).  (Kastamonu otuzyedi, Kestim onu öküz yedi / Ve sonra gemide çaycı, Önüne bak öküz dedi).

Ve dün Nagazaki günü, Londra olimpiyat. İlk ALTIN madalya, Tekvando. Servet Tazegül. 28 Temmuz 2012 Tanrısal gün de, Tekvandocu Ahmet Sarı'nın kurşunlanıp öldürülmesi ardından. Servet, ingilizce FORTUNE. Talih anlamı da var Fortune'ın. (MİTA MİTA FORTUNA, ispanyolca. Çanakkale'de, Revir'de öğrenmiştim, TV'den, İspanyollar yollarken Futbol takımlarını, MEKsikA'ya. 1986'da,"Amputasyon'dan" az önce.



*******************

(11 Ağustos 2012, Cumartesi   :)        16.10 civarı, CNN international'ı açtım. "Breaking News" Romney Campaign, in Norfolk Virginia. The governer of Virginia is speaking to the crowd. Background a warship. He finished his speech. And Mitt Romney, came from the warship, to speak. And he announced  Paul Ryan, as his vice-president pick. I am watching the event,"live".  Just e few minutes later, below another "breaking news", Two earth quakes, in Iran, measured 6.2 and 6.3, around Tabriz. My clock 16.23, the watch on the TV 09.23. Five minutes later Paul Ryan came from the warship. "wow" was his first word, to the crowd. He finished his oration, at 9.46 local time. I didn't turn off. Later around 17.10 I heard about th earthquakes, but not any report was taken yet for the results of the tremours. And I turned it off.

Taksim'de, Naid Dinçer'e, "Tebrik ederiz" demiştim nedense(!?). Tebrik ederim, demeliydim. Bu yüzden hatırımda kaldı, o sözlerim. Tarihini hatırlamıyorum. 1965 seçimlerinden az sonra. Ne için İstanbul'daydım onu da hatırlamıyorum. 1967'de Hv.H.O. 2.ci sınıf öğrencisi olarak İstanbuldaydım. Ondan önce mi, Sonra mı, bilmiyorum.    Ve Misyon Koyucu'nun varlığını bulduktan sonraki süreç içinde, yani 1986 ve sonrasında, TEBRİZ kentini TEBRikederiZ biçiminde yorumladım, güncelde yaşadıklarımla bağıntılı olarak.

Ve bugün bir yenisini daha yaşadım. Tebrik ederiz dedi, Misyon-koyucu,Romney'in açıklamasının hemen ardından, İran depremleriyle. Kelime benzerliğine de dikkat: RYAN/IRAN (YRAN/IRAN). Şimdi saat 17.55.

20.20 de trthaber.com'dan: 50 ölü, 400 yaralı.     (İlave, 12 Ağustos 2012   :) Sabah Gazetesi'nden: (en az) 180 ölü, 1300 yaralı. 11 dakika arayla. Yerel saat 16.49 da 6.0 şiddetinde, 17.00 da 6.2 şiddetinde. TEBRİZ'in 60 km yakınında.  (Türkiye saati ile İran saati arasında birbuçuk saat fark var) anlaşılan TEBRİK, Ryan'ın açıklanışından az önce gelmiş, ama TV'ye açıklanış ardından gelmiş. Hürriyet gazetesinin dediği gibi "ikiz deprem". Artçı değil yani. Vurgu "iki". 11 dakika ara, ayın 11'inde, ikincisi (yerel) tam 17.00'de. TEBRikederİZ, veya TEBRİkederiZ. Birinci biçimde, iki eder mesajı. ikincisinde kederlenme mesajı.

26/27 Aralık 1939. Türkiye-Erzincan depremi. 35 bin ölü. TC tarihinin en büyük can kaybı, depremde. Özelliği, Eski günde başlayıp yeni günde bitmesi. Tam gece yarısı. Mesajı: Eski dünya yerine Yeni dünya, geçişi Türkler yapacak. ERzİN-can. 26 Aralık 2003 İran-bAM, deprem 30 bin ölü. 26 Aralık 2004 endonEZya, deprem ve tSUNAMI, Sumatra adası açıklarında. Asya'da 250 bin ölü. aySUN kayaci, maldivler'de yakalanmisti, depreme. EMRE aşık'a SUNami yaparken. ( İlahi EMRE ita-t-izl--). Çok korkmuştu. Sonra geçti korkusu. Maldivler, Hint okyanusu'nda WERcan adaları, ve de devlet, 300.000 nüfuslu "cumhuriyet".

13 Ağustos 2012 tarihli Hürriyet Gazetesinde bir vefat ilanı: YANya eşrafından merhum abdurrahman dURu, ve merhume avNİYE dURu'nun kızları,... diye başlıyor. BEDİA YEPREM, 11 Ağustos'ta İzmir'de vefat etmiş, 14 Ağustos'ta İstanbul'da toprağa verilecekmiş. Anneanne. Çok torunu var. Anladığım kadarıyla, beş kızı var. Sevenlerinin başı sağolsun. (DEPREM günü. YEPREM. /  RYAN günü.YANya)



*******************__(16_Ağustos_2012_:)'>*******************

(16 Ağustos 2012   :)        Dün, "Tiyatrocu" MÜŞFİK KENTER 80 (seks en) yaşında vefat etti. Ama, dün iki kişi daha vefat etmiş, vefat ilanları Hürriyet'te. İsimleri bağıntılı: GÖKÇE ARIKUT ve AYKUT GÖKÇE. Sevenlerine başsağlığı dilerim.  ArıKUT-AyKUT benzerliğine de özellilke dikkat. Misyon koyucu, "üçleme" yapmış yani. hİNDİsTAN'ın kuruluş yıldönümüydü, dün. Onu "kutlamak" için.  aRIkut-aYkut, değişik harfler, kızkardeşinde: yıLDIZKENTEr.  Onu hep YILDIZLI KENTLER'le bağıntılı algıladım. 6 yıldızlı, bir tane, 1 yıldızlılar 90000, hepsi 100000 çiçekkent. YILdıZ, YILmaZ'la da bağıntılıdır, ve de Yılmaz'ın birinci simgesidir. (* YILDIZ, star, zvezda, stella, "ulduz"). SUNA YILDIZOĞLU aslen ingilizdi (yanlış değilse). Ben Kenter'leri de aslen İngilz olarak biliyordum, Misyon bilincimin başlarından beri. Ama, Hürriyet gazetesi, baba diplomat Ahmet Naci Kenter, anne Olga Cynthia diyor. İngilizcede (baktım sözlüğe) yok Olga kadın adı. Biliyorum Rusçada var Olga kadın adı. Her neyse... Tabii hep sempati duydum, Kenter'lere.  Misyon Koyucu, Üçleme'yi, dün çekilen Şans Topu ile de desteklemiş. 3 Talihli, üçü de Ankara'dan: gÖLbaşı,  ALTINdağ, keçiÖREN. Çıkan sayılar: Dört tanesi, dizi halinde 3'lü. 3, 13, 23, 33. öteki ikisi 4-15. Ama, her talihliye 415 bin küsur ikramiye. Sayılar, mekanik hile ile. Sadece 3 Ankara'lıya çıkması, ve 415 bin küsur ikramiye işi, STELLA'nın kitlesel kullanımı marifetiyle. Yani,Çok gelişmiş bilgisayarlı, ve mükemmel programlanmış, anahtar kelimelerle, insan beyinlerini yönlendiren bilgisayar. Artı, uzay teknolojisi. Tüm insanların, beyinsel faaliyetleri kayıt ediliyor. Gerektiğinde bir bölüm insanlara, kitlesel kullanımla yönlendirme. Şans topu oyna/oynama. Şu sayıları seç. İşi yöneten kişi, operatör kişi, değil. Bizzat Bilgisayar. (Makinaya oynatma durumu, Mekanik hile kapsamında.)

15 Ağustos'lar, FATİH'in Trabzon Rum Pontüs "imparatorluğu"nu sonlandırdığı tarih, 15 Ağustos 1461'den alınmış. İngiltere, Sömürgesi Hindistan Yarımadası'nı "Din esasına göre", benim doğum yılımda, 1947'de, ikiye bölüyor. 14 Ağustos 1947'de Pakistan Bağımsız oluyor. 15 Ağustos 1947'de de Hindistan. Pakistan iki parça. Doğu, Batı. Arada 1600 km. Büyük nüfus mübadelesi. Göç. 1972'de, Benim tutuklanıp ordudan ihraç edilş yılmda, 1972'de, Doğu Pakistan, "savaşla" Batı'dan "bağımsızlığını" ilan ediyor. Muciburrahman önderliğinde, BANGLADEŞ devleti adıyla. Ama 3 yıl sonra, gene bir 15 Ağustos'ta (15 Ağustos 1975'de) Muciburrahman tüm aile fertleriyle birlikte (sözde) öldürülüyor, ve yerine "Yeni Adam" getiriliyor, PLAN mucibi. Yılmaz da, plan MUCİBİ, Dünya Sosyalist devletini kurduktan "kısa bir süre sonra", tüm aile fertleriyle birlikte, öldürülecek. Pardon yanlış oldu, kardeşi tarafından Askeri darbe ile (sözde) öldürülecek, ve yerine "Yeni Adam" kardeşi Demir geçecek. PIŞŞŞŞT. Sakın inanma Demir. Plan Mucibince, hepimiz essahtan öldürüleceğiz. Misyon mucibince, onlar bizi tepelemeden, biz onları tepeleyip, kurtaracağız insanları, bu sahtekarların elinden....

Misyon koyucu, PKK'nın Teröre ("silahlı mücadeleye") başlamasını da bir "15 Ağustos'a koymuş. 15 Ağustos 1984. "Kutlu"(!) olsun. 40.000 ölü, 28 yılda. Misyon mucibince....

(18 Ağustos 2012, ilave   :) Bugünkü Hürriyet. yılmaz ÖZdil'in, "AŞK" başlılklı yazısını okudum. KENTER'lerin, ingiliz kökenli (daha doğrusu, anne ingiliz, baba türk) oldukları bilgimin doğru olduğu anlaşıldı. Sevgili YILDIZ KENTER'in de, "Hep Aşk Vardı" tiyatro-oyununu yazmasında da haklı olduğu anlaşıldı.



*******************

(17 Ağustos 2012   :)      Babam ADEM GÜROL'un vefatı (1995), TRT'ci haKAN GÜLCÜ'nün intiharı (1995), Dağcı haKAN GÜVENÇ'in Kırgızistan'da TANRI dağları'nda uçurum'a düşüp ölmesi (2004) (=GÜrol,GÜlcü,GÜvenç).        Japonyada, Deprem ve Tsunami, 25000 ölü,(amputasyon'dan 17 gün sonra)(1986), Gölcük depremi 20000 ölü (1999) (=aDEM, DeprEM).  (17 Ağustos'lar....)

(18 Ağustos 2012, ilave   :) Dün gece (17 Ağustos'ta), VAN, EDREMİT ilçesi'nde, depremzedeler için kurulan Konteyner-kent'in giriş noktasında nöbet tutan polislere PKK ateşi, bir polis, ABDURRAHMAN DOĞAN şehit.(Ailesine, sevenlerine başsağlığı dilerim. Zordur...) Babamla iki açıdan "bağıntılı": 17 Ağustos, hem tarih, hem Depremle ilgili mekan, hem ilçe adındaki MİT kelimesi, bu birinci açı. İkinci açı da şu, babam adem 1972 yılında, abdurrahman doğanSOY için, aynen şu sözleri kullanmıştı: "yesinler, içsinler". 1 Ocak 1971'de, İstanbul, 1.ci Fz.Filo'da kıta subaylığı görevine başlarken ben, Bilgin İltan (devre arkadaşım) da 2.ci Fz.Filo'da başlıyordu. Birlikte bir ev tuttuk. Moda'da, mühürdar caddesi, Başak apt. Giriş katındaki tek daire. ORHAN ergenekon'a ait. 31 Aralık 1972'de de boşalttık evi. İkinci yarıda, eve Bilgin'in Filosundan, Abdurrahman Doğansoy da geldi. Üçlü olduk.  Biz teğmen, o üsteğmen. Siyasi niteliği "yoktu". Ama başka bakımlardan komutanlarıyla "kavgalıydı". Eve isveçli kız getirip, karı-koca gibi, ama karı-koca olarak değil, uzun süre onunla kalarak, bana, "manevi" işkence yapmasının yanısıra, kendi öteki sorunlarına beni karıştırması, onu "arayanlara" karşı benim evde kalıyor olması da rahatsız etti beni. Ama katlanmak zorunda kaldım. Biz evi boşaltınca, Ben tabiatiyle annemlerin İzmir'den gelip aldıkları, Çolak İsmail sokaktaki evimizde kalmaya başladım. Ama mecburiyetten, Abdurrahman'ı da bir gece, "düşmanlarına karşı", o evde "saklanmasına" izin vermiştim. "silahlı" olarak bekliyordu, muhtemel bir "saldırı"yı her kimlerdense. Galiba, MİT'in takibinde olduğunu söylüyordu. O geceden sonra, alenen söyledim. Beni bir daha arama dedim. Babam da, "o sözlerle" şikayette bulunmuştu bana. "Yani bizim üzerimizden geçiniyor(lar)" anlamında. Tabi, ben, MİT'çi olduğunu, ve yaptıklarının, MİT'in işi olduğunu bilmiyordum o sırada. Bilmediğim için, "İsveçli kız" olayını da, bana manevi işkence olarak değil de, "arkadaş için" katlanmam gereken bir durum olarak kabullenmiştim. Ben "aç", o benim gözümün önünde, hem de benim evimde "döner" yerken.

(Ve, saat 17.00'de)  TRTHABER.COM'a baktım: "Şehit polisin annesi tabutuna sarılarak, oğluna KÜRTçe ağıtlar yaktı... Şehit polis Bitlis'in GÜROymak ilçesine bağlı Değirmenköy'de toprağa verildi" yazıyor.  (Bir bağıntı daha. Babamın SOYadı, soyadımız GÜROl. üstelik bu, doğanSOY'la da bağıntılı.)

(Şimdi saat 22.00) Geçici görevle gitmiş, istanBUL'dan Van'a, polis DOĞAN. Ve  erDOĞAN, açılışını yaptı, dün İstanbul'da, "Türkiye'nin en uzun" Metrosunun, "Ya Allah, Bismillah" diyerek, KADIKÖY-KARTAL metrosunun.  Yarın Ramazan Bayramı'nın 1.ci günü:



(19 Ağustos 2012, İlave   :) "Önceki gün (yani 17 Ağustos'ta), Kendisine boşanma davası açan karısı Asiye ALTUNay'ı Balıkesir'in, EDREMİT ilçesinde, ŞEHİTLER parkına çağırdı Mehmet ALTUNay, ve tartışmadan sonra, 8 bıçak darbesiyle yaraladı" diyor özetle, bugünkü SABAH gazetesi.  Yani VAN-Edremit'te, Abd UR rahman DOĞAN'ın "Şehit" olduğu gün, BALI KES İR-Edremit'de, "Şehitler" parkında, bıçaklama olayı. Apaçık, iki olay "connected"(bağıntılı). Türkiye'de, bin kadar ilçeden, ikisinin adı EDREMİT. UR/KES destekli. (ALTUN/ALT'ın).    Ve, "Önceki akşam (yani 17 Ağustos'ta), Filipinler içişleri Bakanı Jesse Robredo'yu taşıyan pervaneli uçak denize düştü. İçindekilerden koruma polisini denizden balıkçılar kurtardı, ötekiler, 2 pilot ve bakan kayıp" diyor özetle bugünkü HÜRRİYET gazetesi. Bu da, aynı seriden bağıntılı. Ademinkiler, Filipinkiler bağıntısı var burda, 17 Ağustos dolayısıyla. Ve abdurrahman doğanSOY'daki "SOY" bağıntısıyla da. (Demir, Philip babadan; Andrew, Adem babadan. Onay mesajı). Bunun için, 17 Ağustos'ta KİLYOS'ta toprağa verildi Müşfik Kenter. (Baba Türk, anne ingiliz) (KİLYOS/SOYlik).

(20 Ağustos 2012,sabah, İlave   :)  Babamın ölüm yıldönümü "son derecede" önemli. "Bekliyorum", ne olacak, (ne koyacaklar) diye. 16 ağustos'a veya 18 ağustos'a, "Adem Gürol, Trafik kazasında öldü" koysalardı, "günartıbir/güneksibir" olarak envantere koyardım. Ama polis DOĞAN için yapmazdım bunu. 17 Ağustos gecesi "şehit", saat 24.00 den önce. Eminim, çünkü TRTHABER.COM 24.00'den önce açmıştı, "taziye" sayfasını. Öncelikle Tarih dolayısıyla aldım DOĞAN'ı . Sonra ne oldu. Ona bağlı, "mesajlar topluluğuna" dönüştü, konu.  Son olarak, Filipinli bakan'ın da eklenmesiyle. Her akşam, SKY-tv'ye bakmıyorum, tivibu'da. Ama dün akşam baktım. Ve ne gördüm? Edinburg Dük'ü (Yani Philip Baba) Pazar ayinine katılamamış. Kraliyet ailesi "onsuz" katılmış. Çünkü, 5 gündür hastanedeymiş, Dük. Bu ne demek?. Hemen ilk olarak, Filipinli Bakan ardından söylediklerimin doğru olduğunu gösteriyor. Çünkü "peşpeşe". 5 gündür, ne demek. Hastaneye, 15 Ağustos'ta yatırılmış. Yani, Müşfik Kenter'in öldüğü gün. Yani "mesajlar bütünü" nün süreci, 15 Ağustos'ta başlatılmış. Ve dün 19 Ağustos'ta (bana/bize) Philip haberi ile bitmiş. Bitmiş mi, yoksa devam mı ediyor, ayrı bir konu. Babamın vefat tarihi, "Azrail bozmasın" dileğiyle önceden kararlaştırıldı. 77 yaşında vefat etti babam. Philip Baba, 90 (veya 90 küsur) yaşında. Misyon Bilinci yok, "Global çete bilinci" var.  Onun da vefat tarihinin, "Azrail bozmasın" dileğiyle, Misyon koyucu (yani kökeni, Philip'in akrabaları olan Misyon koyucu) tarafından önceden kararlaştırıldığı kanaatindeyim. Bu "mesajlar bütünü"nün asıl ve son mesajı, Philip Baba'nın vefat zamanının geldiğini haber vermek mi (bana/size)? "Bilemem". Bir konu daha: Şu yada bu sebeble, DOĞAN'ın "şehit" olması nın MİT'in bir "Sahte" işi olması durumunda da, Bu "Mesajlar Bütünü" bozulmaz.  Ziya ül Hak'kın uçağını patlamasıyla ölmüş olduğu da "sahte" olay. İstihbaratçı işi. Ama 17 Ağustos 1988 dolayısıyla, son derecede önemli. 17 Ağustos 1995/1999'dan çok önce. Ben, "Tanrı değilmişim, Tanrı rolü oynayacakmışım" dedikten, Yani Misyonu (Misyonun doğrusunu) bulduktan birkaç ay sonra. Ziya ül Hak, TANRI'nın IŞIĞI demek, değilmi.  Ziya ül Hak'kın ölüm ayrıntılarını bilmememe rağmen, politik bilinç dolayısyla, uçak olayının sahte olduğundan eminim. Şimdi, Filipinler Cumhurbaşkanı Benigno Akino'ymuş. Anlaşılan, "oğul" Benigno. "Babası" Benigno, iktidara muhalif, sürgünde. İktidarda MARCOS'lar var (karı-koca). BENigno, "ille ülkeme döneceğim" dedi, ve döndü, Uçaktan inince, havaalanında "öldürüldü" (BEN o sırada, hapishanede, yıl 1984 veya 1985) Anında bildim, sahte olay olduğunu, Politik bilincimle. Üstelik o sırada, Global Çete bilincinden dahi yoksundum. İki süper güç önderliğinde iki kutuplu dünya bilincindeyken. Sonra ne oldu, Benigno öldürüldü "diye", karısını  CORAZON akino'yu başkan yaptılar Filpinler'e Marcos'ların yerine. (Baktım şimdi tarihine, 21 Ekim 1986). 25 Eylül 1986'da, Çanakkale, Hastanede iken, Doğum yıldönümümde, olay olarak, bir POLİS'in ölmesi vardı. Ayrıntıları unuttum. Trafik kazası belki. O sırada, Misyon bilincim de yitikti. (PolİS/PenİS). 21 Ekim 1986'dan az önce, Tahliye (aynı gün hem hastaneden taburcu, hem hapishaneden tahliye) oldum. CORAZON'un başkan oluşunu duysam bile, yorumlayamıyacak durumdaydım yani. Yorumlama, Misyon bilinci tekrar geldikten sonra, ve "yeri" gelince.... (20 Ağustos,saat 15.30'da, CNN Int.dan duydum, Prens Philip Hastaneden taburcu olmuş.) Ve bu sabah (20 Ağustos'ta) Kanal 7'de duydum ilk kez, sonra da baktım HABER7.COM'dan: Yazar FATİH BAYHAN, "Mustafa'dan, Kemal'e: ATATÜRK'ün Büyük sırrı" adıyla hazırlamakta olduğu kitap. Babası Mehmet Reşat, annesi Ayşe, Doğum yeri Malatya, Akçadağ. Baba savaşta şehit. Selanik'e halası Zübeyde'nin yanına. Annesi de ölünce, Zübeyde'nin nüfusuna kaydediliyor. Bilinen kardeşi Makbule. Ama Ömer de var. Çanakkale'de şehit. Onun oğulları Ahmet ve Mehmet'ten,şimdi Akçadağ ilçesinde, 50 kadar akrabası var, diyor. Geçenlerde Trafik kazasında ölen Manevi kızı ÜLKÜ ADATEPE de bunu doğrulamış, 2007'de Malatya'da iken. Ata'nın evinde bu konuşmaları duydum, demiş. Bu konuyu, benim bugün duymam dahi, AbdurRAHMAN doğan polis odağında oluşturulan mesajlar bütünü'nün bir parçası. ARİFE'den DOĞAN-lar, ELİZABETH'den DOĞAN-lar....

*******************__(23_Ağustos_2012_:)'>*******************__BAYRAM-2_(20_Ağustos_2012,Pazartesi..._2_Olay:)'>*******************__BAYRAM-1_(19_Ağustos_2012,Pazar..._3_Olay:)'>"H E R K E S E    İ Y İ    B A Y R A M L A R"

*******************

BAYRAM-1 (19 Ağustos 2012,Pazar... 3 Olay:)

1) Tekirdağ. Bayram namazı çıkışı, Cami Avlusu bayramlaşmak üzere toplanan insanlar, Bayram kutlaması için "havaya" ateş açan maganda tURhan Samast'ın kurşunuyla, mURat Serdar öldü. Hrant Dink "cinayetinin" sanığı Ogün Samast'ın kuzeniymiş, maganda. OGÜN'ünki MİT marifetyle, sahte ölüm. TURHAN'ınki STELLA marifetiyle essah ölüm. (Vurgu: "O" gün/ hangi gün?)

2)Kastamonu. V-ALLA Kanyonu. 6 kişilik grup. Biri, Anıl BAKAN, dereye düşüp SUDA kayboldu.Ötekiler mahsur. Ertesi sabah kurtarılabildiler: BAYRAM sönmez, Füsun Sönmez, Yalçın Akbulut, Necla Tatlı, Ahmet YARLIgan.

3)SUDAn, Ramazan Bayramını kutlamak için Güney Kordofan eyaletine giden uçağın,sabah Talodi kentine iniş sırasındaki patlamada, 3 BAKAN öldü. Toplam 32 ölü.  Gençlik ve Spor Bakanı Rahim Tutu, Kültür ve Turizm Bakanı Eiassa dayf-ALLA-h, DİN işleri Bakanı GAZİ el Saddık. (17 Ağustos'ta da Filipinler'de uçağının denize düşmesiyle, BAKAN, suda kaybolmuştu. İçişleri Bakanı, "memleketine" giderken).(21 Ağustos, 14.15 te TRTHABER.COM'dan, Bakanın cesdine ulaşılmış, Uçağın içinde)



*******************

BAYRAM-2 (20 Ağustos 2012,Pazartesi... 2 Olay:)

1) Ağrı (04 no.lu il) Deprem 4.0 şiddetinde, saat 02.08'de, diyaDİN ilçesi YENİçadır köyünde. (ilde, daha düşük şiddetlerde,art arda hissedilen toplam 31 depremden biri). Evrensel DİN, mezhepsiz tarikatsiz herkese, YENİdünya için. Sosyalist ekonomi temelinde, standart çiçekkentlerde, ikisi erkek ikisi kız 4 tane özkardeşlerin, doğumdan birbirlerine eş olacağı, toplum düzeni. "Tanrı" böyle istiyor. Kolay anlaşılır mesajlar, yıkıcı (suni) depremlerde... Global Çete Merkezi'nin (=Misyon Koyucu'nun) işi, "teknoloji" marifetiyle.

2)GAZİantep. Saat 19.45 sıraları. Bomba yüklü araç patlaması. 9 ölü, 65 yaralı. Global Çete Merkezi'nin, MİT marifetiyle, PKK etiketiyle, sivil halka yönelik yaptığı eylem. Global Çete Merkezi'nin (MİT'in) "Hadım" Yılmaz'dan beklediği: Dünya Sosyalist ve "ateist" devletini kurması. Önce İzmir'de "intikama" dayalı Klasik Terör, ardından Dünya'da "Şantaja" dayalı Nükleer terör. ABD'ye 2 Atom, onun teslim alınması adrdından Rusya'ya 1 Atom... Dünya devletinin kuruluş "Yol haritası".

********************

BAYRAM-3 (21 Ağustos 2012,Salı... İki "VEFAT", bir "KAZA":)

"Kaza": trAFik. (AF "trick"). Şırnak, Uludere, Gülyazı köyü yakınları. Göreve giden askerleri taşıyan sivil plakalı minibüs, virajı alamıyarak UÇURUM'a. Sürücü Köy Korucusu Mehdi Tosun, ve 9 asker "şehit". (8 j.uzm.çvş, 1 j.uzm.onb.) ER YOK.

Meliha ER. Başbakan ERdoğan'ın teyzesi. Vefat. Sabaha karşı. Kalp krizi. Yaş TRTHABER.COM'dan 67.  Ve, Perihan KIYmık, AİLE bakanı Fatma Şahin'in annesi. Hastanede Kalple ilgil tedavi sırasında. Vefat. Bakan, G.Antep'te kriz masasında iken öğrendiğine göre, vefat tarihi 21 Ağustos. Yaş 64 (Yaşıtım). (perihan-erhan- erkeklikhani)

"Son KIYım"... İnsanın insanı öldürmesini temelli sonlandırmak için... Yolaçan koşulları yokederek...



FATOŞcuğum, kABİNe'de 25 Bakan var. İKİ/bEŞ. Biri Kadın. "Aile" Bakanı. Adaşın, FATMA. Asil iş Aile. Yeni Aile... Toplumun temeli 12+ kişi. Bir de "Birim topluluk tanımladık, gerçekleştireceğiz. 50 aile'den oluşan. 600+kişi. Hayat, "Rotasyon'la geçecek" OBA'da (Birim topluluk'ta) (in the "Unit community").

*******************

(23 Ağustos 2012   :) Önceki gün, Hastanede ölen, Bakan Fatma Şahin'in annesinin, ve gene önceki gün Gaziantep'te sivilere yönelik terör olayında ölen 9 kişiden 6 sının cenaze namazlarının Gaziantep'te, dün aynı dakikalarda, aynı camide kılınması ardından toprağa verilmeleri, "ilginç, kaderin cilvesi" bir tesadüf değil, misyon-koyucu'nun iki ayrı olayı özellikle çakıştırması, vurgulayarak bağlantılandırmasıdır. Mesajı (bana/bize) büyük...  

*******************

(26 Ağustos 2012   :)   Bugün, Malazgirt Zaferi'nin (1071), ve Büyük Taarruz'un Başlangıcı'nın (1922) yıldönümü. Biz Türkler, Orta Asya'dan geldik Anadolu (Anatolia) ya. Ve şimdi sıra Dünya'nın her yanına gitmekte. Dünya Devleti'ni kurmak için. Asimetrik nükleer savaşla, Dünya'yı "tepeden" teslim alarak...

İkinci osmanlı padişahı (=beyi) Orhan Gazi'nin eşlerinden biri de Bizans İmparatoru'nun kızı. Bursa'yı (savaşla) alıp başkent yaptıktan sonramı aldı Bizans imparatorunun kızını, yoksa daha önce mi. Uygun olan, sonra. Ama (belli ki) anlaşma önce olmuş. Anadolu Selçuklu devleti son zamanlarında parçalandı. 20 tane beylik kuruldu, Anadolu'da. Biri de Bizans'a komşu, Bilecik, söğüt'te, 1299'da kurulan Osmanlı beyliği. Bu yeni durumda, Bizans Osmanlı'yı seçmiş yeni (gizli) partner'i olarak. İyi ki, "o" ressam, "o" yağlıboya tabloyu yapmış, Orhan Gazi'nin İmparatorun kızıyla evlenme töreninin. Tek başına o tablo bile yeter, 1453'de  Padişah 2.Mehmed'in, İstanbul'u Fethi'nin aslında, Bizans tarafından Osmanlıya (gizli işbirliği ile) devri olduğunu ispatlamaya.   Bizans'ın Türklerle gizli ibirliği, 1071'de başladı. "Büyük" Selçuklu (Türk) devleti, Horasan'da (Bugünkü İran ve Afganistan) 1038'de kuruldu. 1157'ye kadar 119 yıl. Alp Arslan 1063'de ikinci hükümdarı oldu. Taht kavgası sırasında öldürdüğü kişinin oğlu Süleyman'ı ve kardeşlerini Diyarbakır civarına sürgüne gönderdi. 1071 Malazgirt. 1072'de bıçaklı saldırıda ağır yaralanıp ölüyor Alp Arslan. Selçuklu davletinin kuruluşuyla, Bizans egemeliğindeki Anadolu'ya Türk baskısı artıyor. Bizans, bu durumun kendi kontrolü dışında gelişmesini istemediğinden, Alp Arslan'la gizli işbirliği başlatıyor imparator Romen Diyojen, 200.000 kişilik ordusuyla Malazgirt'te Alp Arslan'ı beklemeye başlamadan önce. (Ansiklopedi diyorki, Alp Arslan 60.000 kişilik ordusuyla, Malazgirt'e yönelmeden önce, imparatora elçiler gönderip Barış önermiş. Bu ne demek, elçiler Bizans'tan da belli ki gelmiş, Alp Arslan'a. Daha da doğrusu, önce Bizans başlatmış, elçi gönderme işini.) Savaş. Bizans ordusu "yeniliyor". İmparator "esir". Aleni antlaşma yapılıyor. Bizans, Antakya Urfa ve Malazgirt'i Selçuklulara verecek, her yıl vergi verecek, ve hatta Selçukluların düşmanlarına karşı, Selçuklulara askeri yardım yapacak. Ama bir şartla, İstanbul'a dönebilip imparator sıfatını devam ettirebilirse. Serbest bırakılıyor, ama "dönemiyor" İstanbul'a. Yerine İmparator olan kişi, onun yaptığı antlaşmayı kabul etmiyor. Ve böylece, Anadolu'nun (Bizans'ın kontrolünde) Türklerin eline geçmesinin yolu açılıyor. Bizans'ın garantisi ne? "Sır ortaklığı" (Hatta, eski sırlarında ortaklığı, Sezar'ın sırrı: Hristiyanlık, Jüstinyen'in sırrı: İslam). Böylece, çoğu Alp Arslan'ın komutanları olan kişilerin yönetiminde, 7 tane Beylik kuruluyor Anadolu'da, akınlarla. Bağımsız beylikler ama selçuklu'ya "bağlılar".   Alp Arslan'ın öldürülmesini fırsat bilen Süleyman faaliyete geçiyor. Ve Anadolu'da en güçlü konumda bu kez o oluyor. 1075'de de İznik'i alıp Başkent yaparak, Anadolu Selçuklu Devleti'ni kuruyor. Besbelli ki, Yakın Bölgede "Güç" Süleyman'ın eline geçince, Bizans bu kez ona yöneliyor. "Al İznik'i, kur yeni devleti". Anadolu Selçuklu devleti 1318 yılına kadar 243 yıl. Osmanlı Devleti 1299-1923, 624 yıl. Süleyman şah,Bizans'ta Botaniates'in tahta çıkmasına "yardım ettiği için", karşılığında Batı Anadolu'yu da almış. Ve hatta, Bizans 1081'de,bir antlaşma ile, Maltepe'yi sınır kabul edip Anadolu'nun tamamını Süleyman Şah'a armağan etmiş. Tabi savaşsız da olmaz.  Bizans "Selçuklu tehdidine karşı" Papadan yardım istiyor. Ve Böylece Haçlı Seferleri başlıyor. 1097'de, Birinci Haçlı Seferi orduları İstanbul'da buluşuyorlar. Selçuklu'nun ikinci hükümdarı 1.ci Kılıç Arslan, Başkent'i Konya'ya "taşımak zorunda" kalıyor. Toplam 19 hükümdar yönetmiş, Anadolu Selçuklu devleti'ni. Beşinci hükümdar, 2.ci Kılıç Arslan, İstanbul'da 3 ay kalarak, Bizans'la Barış Antlaşması yapmış. Ama Buna rağmen, "bir bahaneyle", Bizans Büyük bir orduyla Anadolu'ya yürümüş. Yürümüş ama, 2.ci Kılıç Arslan, Bizans ordusunu, Miryokefalon (Şimdiki Afyon yakınlarında) "pusuya" düşürüp dağıtmış, 1176'da. Ansiklopedi diyorki: Bizans'ın (Türklere karşı) iki büyük Bozgunu. 1071 Malazgirt, 1176 Miryokefalon. Miryokefalon'dan sonra, Bizans saldırmaktan vazgeçip, "savunmada" kalmış hep, Türklere karşı, (Yani İstanbul'u teslim edene kadar.)  İlk haçlı Seferi'nden sonra, Haçlı seferleri devam etmiş. 7-8 defa. 1291'de son bulmuş. (1299 Osmanlı'nın kuruluşundan önce, yani). 1212'de adı "Çocuk Haçlı Seferi" olan, ve büyük çoğunluğu 12 yaşından küçük, çocuklardan oluşan bir haçlı seferi bile yapılmış. Çocukların çoğu güç koşullara dayanamıyarak ölmüş, kalanlarda köle pazarlarında satılmış. ("Din adına".) The Crusades...

1.ci Dünya savaşı'nın amacı: Rusya'da Sosyalist Devlet, Anadolu'da Laik Devlet. Hem 3 büyük savaşla Dünya Sosyalist ve Ateist Devleti Kurmak Proje'sine uygun, hem Sosyalist ekonomi temelinde Sevgi toplumunu kurmak (global çete üyelerinden gizli) Misyonu'na uygun. Alenen görevlendirilen iki kişi. Biri "Mağdur" edildi, LENİN. (abisi, çar tarafından sözde öldürüldü). Biri "Mağrur" yapıldı (Çanakkale'de). Aslında ikisi de (gizli) kurban, biri 54 yaşında Sİfilis'ten, biri 57 yaşında Sİroz'dan öl(dürül)dü. Global çete üyeleri biliyor lar öldürüldüklerini. Proje'ye göre Yılmaz da kurban, ve öldürülecek, iş yaptırıldıktan sonra, ama gizlice değil, alenen. 15 Mayıs 1919'da Yunan İzmir'e çıkarıldı (İzmir'in işgali). Ve ertesi Gün 16 Mayı'ta, Mustafa Kemal İstanbul'dan yola çıkarıldı, deniz yoluyla, Samsun'a doğru, Yunan'ı "denize dökmek", ve Laik cumhuriyeti kurmak üzere. Yola çıkmadan önce, Padişah, Mustafa Kemal'i makamında kabul etti, başarılar diledi, ve saat armağan etti. Hedef Ankara'da Meclis toplamak. Bunun için İngilzler, İstanbul'daki Meclis'i 18 Mart 1920'de kapattılar, vekiller Malta'ya sürgüne. 36 gün sonra, 23 Nisan 1920'de Meclis (TBMM adıyla) Ankara'da toplandı. Birkaç ay sonra Padişah, "Vatan'ın parçalanmasını" öngören SEVR antlaşmasını imzaladı. (Yeni Meclis'e armağan). SEVR, ilgili ülkelerin parlementolarında kabul edildikten sonra yürürlüğe girecekti, ama zahmet edip imzalamadılar. Onaylayan sadece bizim Padişah. 26 Ağustos 1922, Yunan'a "büyük taarruz", 30 ağustos1922 "Zafer", 9 Eylül 1922 İzmir'in kurtuluşu. 18 Eylül'de Anadolu'da hiç Yunan askeri kalmadı. (Yanan, Yunan oldu). İngilizler ateşkes istediler. 11 Ekim 1922 Mudanya mütarekesi, en önemli maddesi, Yunan Trakya'yı "hemen" (15 gün içinde) terkedecek. (İngilzlerin armağanı) 1 Kasım 1922'de, Meclis "Saltanatı kaldırdı". 16 gün sonra'da 17 Kasım 1922'de, Padişah ("korkusundan"!) bir ingiliz savaş gemisiyle İstanbul'dan, "kaçtı". Ama halk dindar. Halifesiz kalmasın. Ertesi gün 18 Kasım 1922'de Meclis, Veliaht prens Abdülmecit'i tahta çıkardı, pardon "Halife" ilan etti. Ne yurtdışındaki Padişah, "ben hala Halifeyim" dedi, ne de Abdülmecit efendi, "iki tane halife olmaz" dedi. (18 Kasım 1949, Demir'in doğum tarihi). 24 Temmuz 1923 Lozan antlaşması. 29 Ekim 1923 Cumhuriyet'in ilanı. Sıra geldi, laikliğe. 3 Mart 1924 "Hilafet kaldırıldı" ve Osmanlı hanedanı yurtdışı edildi. Aynı gün,"Tevhid-i tedrisat" (din okulları iptal), ve Şeriye vekaleti iptal, yerine "Diyanet işleri Başkanlığı. 1925 Tekkeler Türbeler kapatılıyor. 1928 Anayasa'dan "Türk devleti'nin dini islamdır" sözleri çıkarılıyor. 1933 Okullarda Din dersleri kaldırılıyor....     Atatürk, Yılmaz'ın yetişeceği "ortamı" hazırladı.



Yüklə 1,16 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   9   10   11   12   13   14   15   16   ...   23




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin