Yoksulluk ve sosyal dişlanma ile iLGİLİ SİVİl toplum kuruluşlarinin rolü atölye çalişmasi

Bayan: Benim tecrübelerime göre genellikle böyle büyük ağlar kurmaya, büyük hedeflerle işe girdiğimizde büyük hayal kırıklıkları yaşıyoruz. Aslında ağların ilk temel işlevi bu bilgileri dikey ve yatay olarak akmasını sağlamak. Bugün burada gördüğümüz JIM örneği çok güzel bir örnek. Kimsenin JIM örneğinden haberi yoktu. Ki bu Avrupa Birliği ile ilgili tek alan da değil. Diğer alanlarda da aynı sorunlar var. o yüzden benim önerim en başta en azından bir haberleşme ağı olarak tutmak. Bir çok kişi var ki bu işlerle bağlantı kurmak istiyor fakat bu ülkenin başka arızalarından dolayı bunu nasıl yapacağını bilmiyor. Yani bunu yapabilecek yöntemler bulabilirsek eğer bu ağın giderek büyüyebileceğini de düşünüyorum ben. Benim aklıma da şöyle bir fikir geldi mesela en azından böyle bir toplantının yapıldığına, ve JIM gibi hemen harekete geçilecek ve insanları bir nebze heyecanlandırabilecek bir raporun varlığından bahseden bir yazıyı olabildiğince geniş kesimlere ulaşabileceğimiz mesela Radikal 2 gibi bir yerde yayınlatmak. Bir de eğitim meselesi ile ilgili bir şey de ben söyleyeceğim, bu eğitim çok fetişleştirilmiş durumda. Özellikle AB belgelerine baktığınızda işte hayat boyu eğitim gibi sürekli eğitimden bahseden bir jargon var. Bunun aslında en büyük tehlikelrinden birisi şu aslında insanalra gereksiz bir umut veriyor çünkü bunun bir sonu yok yani. Herkese eğitim verseniz bile sürekli aşağıda kalan bir grup insan olacaktır. O yüzden bu eğitim meselesini aslında bütün bu hikayenin aslında eğitimsizlikten kaynaklandığını söyleyen söylemlerden çok kaçınmak lazım. Benim söyleyeceklerim bu kadar.
Zelal Ayman: Şimdi hani kadın örgütlerinden hep söz ediyoruz, onlar arasında ortaklık konusunda yani biz çok fazla emek vererek oralara geldik ve hani buradan bu emeğin çıkabilmesi lazım. Başka türlü var olamıyor. Çok çok çeşitli kesimlerden kadın gruplarının ve kadınların büyük emeği var. şimdi belli konularda çok hızlı bir biçimde ve bir güven ilişkisine dayalı bir ilişki içerisinde davranıp ortak refleks gösterebiliyoruz. İşte en son Avrupa Birliği’nin bu işte çıkardığı fonların kadınlara ulaşmadığı hatta bırakın kadınları diğer konularda çalışan sivil toplum kuruluşlarına ulaşmadığı noktasında hızlı bir değerlendirme yaptık. Bir metin hazırladık. Kadın gruplarının imzasına açtık. İki üç gün içerisinde topladık bu imzaları ve gönderdik gerekli yerlere. Aslında bu genişleyebilecek de bir şey. Yani 5 bin euro için bizden 20 sayfalık proposal istiyorlar 40 sayfalık evrak istiyorlar, süper profesyonel bir İngilizce istiyorlar. Yani sırf para miktarı için bir şey demek istemiyorum ama bu kadar az bir para için bu kadar çok işi kim yapabilecek? Yani o zaman bu fonlar kime gidiyor? Bakanlıklar üzerinden bir şekilde dağıtılıyor. Ve Avrupa Birliği diyor ki biz stk’ları destekliyoruz. Yok böyle bir şey. Para yok ki. Nasıl destekliyor? Yani şimdi başka karma örgütlerle iş birliği anlamında kendi durduğum yerden söylüyorum b elki başka kadın hareketi aktivistleri başka türlü düşünüyor olabilirler ama çok yol almamız gerekiyor. Kadın gruplarıyla başka gruplarla iletişim için çok konuşmamız gerekiyor ve sırf sosyal politika ve yoksulluktan da söz etmiyorum yani. Yani çok temel bazı konularda anlaşmak için yani bir tür belki toplantı dizisi olabilir. Yani bu noktada bu işleyen ve ilerleyen bir süreç. Ben olabilirliliğinden şüphe etmiyorum ve yapabiliriz diye düşünüyorum. Sadece net bir çağrı ve tavırla yaklaşılması lazım. Yoksa her şey çok karışıyor. Ve belli prensipler üzerinden gidilmedi mi iş çıkmıyor diye düşünüyorum. Nuran Hoca’nın dediği gibi Avrupa Birliği’nin gündemini bize taşımak ve bizim gündemimizi Avrupa Birliği’ne taşımakta faydalı olacaktır. Fonlarla ilgili olarak da mesela Türkiye Devleti’nde fon var mı onu da bilmiyoruz yani. Yani o noktada ben stk’ların yani biz bu işi hakkıyla yapalım noktasında hareket etmesi gerektiğini düşünüyorum. Onun için herkesin gündemi çok dolu biliyorum ama bunun için çok uğraş lazım.
Nurhan Yentürk: Yani kadınlarla ilgili her türlü şeye karşı tavır alma, bunu izleme hepsiyle uğraşıyorlar. Bunu ben de izliyorum. Örneğin özel okullara para vermesi gibi bir şey dönüp dolaşıp sizin ilgi alanınıza giriyor. Ama bu çok zor bir şey. Somut proje somut iş bazlı yani Hale çok güzel ifade etti dikey yatay bir bilgi akışını sağlayabilmek. Ve sanıyorum zaten Bilgi STK ve Boğaziçi SPF bunu zaten yapıyorlar. Ama bunu bir ağ ile paylaşmak önemli. Bir ikincisi de örneğin uzun vadede savunuculuk faaliyetlerini yapabilmemiz için kendi anlayış çerçevesinde oluşturabileceğimiz modelleri dökümante edip böyle kamunun karşısına çıkabilir miyiz? Ve böylelikle alan bilgisini buraya taşıyabilir miyiz? Yani somut belirli hedefler koyup yani bir proje gibiymiş düşünüp bunu belirli bir süresi olan bir şekilde yapabilir miyiz? Yani somut bir iki şey ile çıkabiliriz. Yani somut saptayabileceğimiz bir şeyi birlikte götürmek. Bir bilgi akışı sağlanabilir. İşte Zelal’in dediği gibi devlete raporlarda sorulabilir işte kaynak nedir diye? İşte biz bunu önce gençlik için yapmıştık. Dolayısıyla modelleri böyle makro bilgilerle neler yapılabileceğine bakmak. Hem hayalci olmayan hem de alandan gelen bir çalışma. Yani networke dayalı bir çalışma yapılabilinir.
Başak Ekim: Bir de bu şey açısından da önemli gerçekten bizim ezberlediğimiz çok şey var işte Aksoy beni düşündürdü sertifikalı kadınlar gibi yani böyle bir takım sorunları bir takım ezberlerle çözmeye çalışıyoruz. Yani bu muhalif dili kurma ve ezberleri bozmada da bu tip bir ağın söyleyeceği çok şey var. ne tip bir sosyal hizmet anlayışı olması gerektiğine dair söylenecek çok şey var. işte JIM süreci bir tarafta duruyor. Yani böyle öncelikli konular belirleyip böyle bir sekreterya da oluşturulabilir. Bu şekilde devam edebiliriz. Ama tabi ki beraber düşünme sürecine zaman vererek. İsterseniz ilk etapta biz zaten bu toplantıyı deşifre edeceğiz raporlayacağız, ilk onu paylaşalım isterseniz. Oradan devam etmek faydalı olabilir.

Bayan: Sayısal olarak burada çok azız. Yani bunun altını çizmek lazım. yani bir biz bize gibi bir durum var. ama tabi bir yandan bir şeylerin ortaya çıkması açısından önemli ama bir yandan da çok sınırlı o kadar farklı düşüncelerin ortaya çıkması. Yani belki bu toplantının sonuçlarını çok geniş bir biçimde paylaşmak gerekebilir.

Ümit Aydoğmuş: Yurt inşası için bir plan yapılmış ve Deniz Feneri’ne üzerinde yorum yapması için bir yurt yönergesi galiba mesela içinde tecrit odası vardı mesela biz bunun olmamasını iptalini istedik. Böyle bir belge geldi bize. İşte bize standartlara dair bir şey sorulmuştu ve kendilerini aradığımda işte Avrupa Birliği mevzuatı nedeniyle yolluyoruz yani hani biz bunu görevimiz gereği gönderiyoruz, yani bizim bunu yollamamız gerekiyor ve siz de yazın bir şeyler dendi. İşte mesela o noktada kontakt kurup insanlardan görüş istemek gerekiyordu. Bir kaç uzmandan işte görüş istedik. Ve biz o tecrit odasının iptalini istedik. Ölçüler işte yurt ne kadar olacak işte içinde spor salonu olacak mı gibi şeyleri soruyorlar. Oyun odaları nasıl olmalı falan? Bu gibi şeylerle ilgili görüş isteniyor. Bunun için UNDP Türkiye’nin yoksullukla mücadele org diye bir siteleri var. belki hani aktivasyona açık olabilir.
Başak Ekim: Biz daha geniş katılımlı bir toplantının yapılması için duyuru yapmıştık ama herhalde haftanın ilk günü olması dolayısıyla böyle daha az bir katılım oldu ama belki ileride daha geniş katılımlı bir toplantı ayarlanabilir.
Bayan: Şimdi işin tuhafı zaten şu benim aklıma gelen kişileri zaten siz çağırmışsınızdır. Doğru kişileri de siz bulursunuz. Mesela benim aklıma şu insanlar geliyor mesela yanılmıyorsam kendi aralarında Ümraniye’de dershane kuran çocuklar vardı. Bunların örgütleri kapatıldı. Benim geniş bir yazı ile ulaşalım dediğim insanlar öyle insanlar. Hani bir parça bizimle bağları fazla olmayan ama böyle bir sürece katılmak isteyecek insanlar gibi.
Miceale Mose: Şimdi tabi bunları sonuca ulaştıramam çünkü ben dışarıdan gelen birisiyim. Tartışmalarınızı dinlemek çok ilginç oldu. Ne tür gelişmeler istediğinizi dinlemek, benim için burada bulunmak çok ilginçti. Sizin tartışmalarınızı, katkılarınızı dinlemek çok önemliydi. Bazı aktarımların çok önemli olduğunu düşünüyorum. Elbette yoksulluk ve sosyal dışlanma ile ilgili bir çok çalışma yapılıyor burada. Bu çok sevindirici bir şey. EAPN için sizinle irtibat halinde olmak son derece önemli. Elbette istediğiniz bir bilgi varsa bize başvurabilirsiniz. Size destek olabileceğimiz herhangi bir şey olursa çekinmeyin bizimle temasa geçmekten. Başka ülkelerde sizinle benzer çabalar gösteren başka kuruluşlarla temasa geçiyorsunuzdur elbette. Biz tabi bilgi alış verişini teşvik etmek istiyoruz. Biz tabi bütün bunları size bilgi olarak verebiliriz. Daha evvelde söylemiştim çok geniş yelpazede yayınlarımız var, ve sitemize bakarsanız bunların ne olduğunu görebilirsiniz veya bunları ısmarlayabilirsiniz. Benim açımdan işbirliğininin tam olarak ne açıdan yapılacağı çok önemli değil siz kendi ihtiyaçlarınız için en uygun olanını bulacaksınızdır kendi mücadeleniz için. Mühim olan sonuçtur. Tabi ki sonuç yoksulluk ve sosyal dışlanma yaşayan insanların durumunun düzeltilmesidir. Bizim amacımız budur. Eğer bunun için çalışırsak ve bu hedefi gözden kaçırmassak, yoksulluğun ortadan kaldırılması hedefini ve insanların kendi haytlarını değiştirmek için kendilerine bir takım araçların sunulması hedefi gözden ırak tutulmadıkça bunun binlerce değişik yolu olabilir. Ben de umuyorum ki siz de kendi yolunuzu yönteminizi bulacaksınızdır. Ve sizin kendi örgütünüzü nasıl sağlayacağınızı merakla bekliyoruz. Beni buraya davet ettiğiniz için çok teşekkür ederim.
Başak Ekim: Biz de size çok teşekkür ederiz katılımız için. Teşekkürler.

1 Parantez içi sonradan eklenmiştir.