T.C.
BAŞBAKANLIK
Diyanet İşleri Başkanlığı
Sayı : 65752239-045.02-
Konu : Lojman kiraları
YÖNETİM HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE
İlgi : 15/12/2014 tarihli ve 16225293-215.99-2680 sayılı yazı.
6360 sayılı Kanun uyarınca Devir, Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonunca Maliye Hazinesine devredilen taşınmazlar üzerinde bulunan cami lojmanlarında oturan görevlilerden kira alınıp alınmayacağı ve alman lojman kiralarının nereye ödeneceği hakkındaki ilgi yazıyla görüş istenmektedir.
Bilindiği üzere, 633 sayılı Kanunun Ek-4 üncü maddesi ile mülkiyeti mazbut ve mülhak vakıflar ile Vakıflar Genel Müdürlüğüne ve gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine ait olanlar hariç olmak üzere, mülkiyeti kamu kurum ve kuruluşları ile Hazineye ait taşınmazların üzerinde dernek veya vakıflarca kendi kaynaklarından ve/veya toplanan bağış ve yardımlarla yaptırılan cami, mescit ve Kur`an kursu binalarının, ticari faaliyetlerde kullandırılması öngörülen kısımlarının, işletilmek, işlettirilmek veya kiraya verilmek üzere ilgili dernek veya vakfın bedelsiz olarak tasarrufuna bırakılacağı; bunun dışında kalan cami, mescit ve Kur`an kurslarının ticari faaliyetlerde kullandırılması öngörülen kısımlarının ise, Diyanet İşleri Başkanlığınca işletilebileceği, işlettirilebileceği ya da kiralanabileceği hüküm altına alınmıştır.
2946 sayılı Kamu Konutları Kanununun 2 nci maddesinde, bu Kanunun, genel bütçeye giren daireler, katma bütçeli kurumlar, il özel idareleri, belediyeler, il özel idareleri ve belediyelerin kurdukları birlikler ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar tarafından yurt içinde ve yurt dışında inşa ettirme, satın alma, kiralama suretiyle temin olunan ve bu kurum ve kuruluşlar personelinin yararlanması için ayrılan kamu konutlarını kapsadığı belirtilmiştir.
23/09/1984 tarihli ve 18524 sayılı Resmî Gazete`de yayımlanan Kamu Konutları Yönetmeliğinin 6 ncı maddesinde de, kamu kurum ve kuruluşlarının yetkili makamlarınca, mevcut konutların kamu konut türlerine göre belirlenip, bu amaçta kullanılmak üzere ayrımının yapılması ile bu konutlar kamu konutu özelliğini kazanacağı, genel bütçeye bağlı dairelerin konutlarının ise, 178 sayılı Maliye ve Gümrük Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 13 üncü maddesinin (d) bendi ile 1050 sayılı Muhasebe-i Umumiye Kanununun 23 üncü maddesi uyarınca, ilgili idareye tahsis edildiği tarihte kamu konutu özelliğini kazanmış olacağı hüküm altına alınmıştır.
Bu itibarla, bir yerin kamu konutu özelliğini taşıyabilmesi için bu yerin kamu kurum ve kuruluşlarınca inşa ettirilmesi, satın alınması veya kiralama yoluyla temin edilmesi, yetkili makamlarca bu amaçla kullanılmak üzere ayrımının yapılması ve kamu konuru olarak tahsis edilmesi gerekmektedir.
Yukarıdaki hükümlere göre, genel bütçeli kamu kurum ve kuruluşlar tarafından yurt içinde inşa ettirme, satın alma, kiralama suretiyle temin edilmeyen ve kamu konutu olarak tahsis edilmeyen konutların, kamu konutu sayılmayacağı, mülkiyeti Hazineye ait taşınmazlar üzerinde dernek veya vakıflarca yaptırılan cami, mescit ve Kur`an kursu binalarının ticari faaliyette kullandırılması öngörülen kısımlarının ilgili dernek veya vakfın bedelsiz olarak tasarrufuna bırakılması gerektiği anlaşılmaktadır.
Ayrıca beş vakit namaz kıldırmanın haricinde, vakit namazlarından önce ve sonra Kur`an-ı Kerim okumak, cemaati dini konularda aydınlatmak, Kur`an-ı Kerim okumayı öğretmek, salâ vermek, Medeni Kanuna göre akdedilen nikâhtan sonra olmak üzere isteyenlere evlenmenin dinî merasimini icra etmek, teberrukat eşyasının bakım ve korunmasını sağlamak, cami ve çevresinin temizliğini sağlamak, ses cihazları ile diğer teknik araç ve gereçlerin bakım ve korunmalarını sağlamak ve burada saymadığımız daha birçok görev ve sorumluluk ile donatılmış bulunan cami görevlilerinin kapısı cemaat tarafından gece gündüz demeden çalınmakta ve hizmet vermesi talep edilmektedir.
Diğer taraftan, vatandaşlar veya kurdukları vakıf ve dernekler tarafından cami yaptırılır iken caminin altına veya hemen bitişiğine, cami ile birlikte veya cami inşaatı bittikten hemen sonra inşa edilen imam evleri, münhasıran cami görevlilerinin ikamet etmesi için yaptırılmaktadır.
İmam evi bulunmayan camilerde çoğu zaman çalıştırılacak görevli bulunmakta zorluk çekilmekte, bulunanlar da, evlerinin camiye uzak oluşundan dolayı yeterince verimli olamamaktadır. Çünkü, sabahın çok erken saatlerinde evden camiye ulaşım zorluğu bulunduğu gibi, cemaat ve mahalle sakinleri, namaz vakitleri haricinde cami görevlilerine ulaşmakta sıkıntı çekmektedir.
Açıklanan sebeplerle, imam evleri sırf cami görevlilerinin hizmetine tahsis edilmesi amacıyla yapıldıkları için, imam evlerinde oturan imam-hatip ve müezzin-kayyumlardan herhangi bir ücret alınmaması gerektiği mütalaa olunmaktadır.
Bilgilerine arz ederim.
Mustafa DAVARCI
I. Hukuk Müşaviri
Dostları ilə paylaş: |