10 Küçük ve orta ölçekli işletmelerde kayıt dışı faaliyetlerden ve karlardan sermaye sağlanması, sermayenin kaydı olarak konulması tespiti (Türker ve Örerler, 2004:150) bile tek başına muhasebe İşlemlerinde bütünlüğü bozan bir durumdur.
REZAEE, Zabihollah,(2002), Financial Statement Bfâüd - Preventation and Detection, John Wiley & Sons, Inc. New York.
SANLİ, Nail, (2008), " TÜRMOB'un Kalite Güvence Sistemine Yaklaşımı", İSMMMO, 2nd International Symposium on Auditing in Turkey, Yayın No:92, İstanbul.
KARABINAR, Selahattin,(2005), Kültür-Muhasebe Etkileşimi Açısından Muhasebe İklimi, Seçkin Yayınevi, Ankara.
«ARAKAYA, Mevlüt, (2010),"KOBİ'lerin Küresel Ekonomik iklime Uyumunda Uluslararası Finansal Raporlama Standartları", ASMMMO, Muhasebe ve Vergi Uygulamaları Dergisi -MUVU, Cilt 3, Sayı:2.
TEKİNALP, Ünal,(2005), "Türk Ticaret Kanunu Tasarısı", Bankacılar Dergisi, Sayı 5.
TÜRKER, Masum ve Esin Okay ÖRERLER, (2002), Türk Şirketlerinin Küresel Şirket Haline Getirilmesi Yolları, İstanbul Ticaret Odası Yayınları, Y.No:2004-60, İstanbul, 2004.
UÇMA Tuğba ve ERSERİM Alper,(2009), "Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Olabilme Sürecinin Türkiye ve Amerika'daki Yasal Düzenlemeler Açısından Karşılaştırılması", MÖDAV Muhasebe Bilim Dünyası Dergisi, Sayı 4.
USUL, Hayrettin, (2008), Davranışsal Muhasebe, Asil Yayın Dağıtım, Ankara.
UZAY, Şaban ve Seçkin GÖNEN, (2010), "Muhasebeci ve Denetçilere yönelik Yaptırımların Finansal Raporlama Sürecindeki Yeri", MÖDAV Muhasebe Bilim Dünyası Dergisi, Sayı:2010/1.
UZAY, Şaban, (2006), " Denetçilerin Denetiminde Yeni Bir Model Olarak Kamu Gözetim Kurulu ve Türkiye'de Uygulanabilirliği", MÖDAV Dergisi, Cilt:8, Sayı:4.
EK 1: Muhasebe Meslek Kalitesi Hakkındaki Meslek Mensuplarının Görüşleri (Araştırma
Sonuçları) _______
İfadeler
Kesinlikle Katılmıyorum
Katılmıyorum
Kararsızım
Katılıyorum
Kesinlikle Katılıyorum
Mesleğe giriş koşullarının başvuru ve sonrasında daha da zorlaştırılması mesleki kaliteyi artırır
12
% 8,1
35 % 23,6
12 % 8,1
47 % 31,8
42 % 28,4
Mesleğe giriş sınavları Avrupa Birliği ülkelerinde olduğu gibi test şeklinde yapılmalıdır
17 % 11,5
30 % 20,3
10
% 6,8
46 %31,1
45 % 30,4
Mesleğe giriş sınavlarında yabancı dil sınavı mutlaka bulunmalıdır
17
% 14,4
23 % 19,5
29 % 24,6
40 % 33,9
9 % 7,6
Muhasebecilik ve Mali Müşavirlik mesleğinin üniversitelerde uzmanlık alanı olarak okutulması, üniversiteye girişte seçilebilecek bir bölüm olması gerekmektedir
7 % 4,7
5 % 3,4
9 % 6,0
65 % 43,6
63 % 42,3
TÜRMOB ile YÖK arasında işbirliği kurularak üniversitelerde okutulan muhasebe dersleri sürekli revize edilmelidir
4 % 2,7
4
% 2,7
4 % 2,7
69 % 46,3
68 % 45,6
Meslek mensupları meslek örgütleri ile üniversiteler aracılığıyla uluslararası muhasebe ve finansal raporlama standartları ile ilgili sürekli mesleki eğitime tabi tutulmalıdır
3 % 2,0
4
% 2,7
8 % 5,4
70 % 47,3
63
% 42,6
Üniversitelerde düzenlenen meslek tanıtım günleri muhasebe meslek örgütleri tarafından daha dikkatli izlenmelidir
6
% 4,0
2
%1,3
6 % 4,0
79 % 53,0
56 % 37,6
Sürekli meslek içi eğitime biran önce başlanmalıdır
4 % 2,8
5 % 3,5
3
% 2,1
74
% 51,4
58 % 40,3
Meslek mensupları uygulamayı ve mevzuatı zaten bildikleri için sürekli eğitime tabi tutulmalarına gerek yoktur
64 % 43,2
51
% 34,5
10 % 6,8
11 % 7,4
12 % 8,1
Kaçak ve korsan muhasebeciyle mücadelede maliye idaresi illerdeki meslek odaları ile İletişim içinde olmalı, mükelleflerden aldıkları muhasebeci isimlerini odalara bildirmelidirler
8 % 5,4
2
%1,4
2
%1,4
* 44 % 29,7
92 % 62,2
Odaların gerek web üzerinden gerekse basılı yayın (kitap, dergi vb) çıkarmaları kaliteyi olumlu etkiler
5 % 3,4
15 % 10,1
12 % 8,1
83 % 56,1
33 % 22,3
Mesleğin üzerindeki Maliye Bakanlığı baskısı (vesayeti)
7
14
6
52
71
kaldırılmalıdır
% 4,7a
i %9,3
% 4,0
% 34,7
% 47,3
Meslek mensupları kazançlarını yükseltebilmek adına kaliteli hizmetten taviz verebilmektedir
11 T % 7Â .
21 % 14,2
10 ;' %6,8 '
71 % 48,0
35 % 23,6
Muhasebe mesleği kazancı yüksek bir meslek olarak qörülmektedir
15 % 10,1
38 % 25,5
18 % 12.1
58 % 38,9
20 %13,4
Resmi ücret tarifesi günün koşullarına uygun ve tatmin edicidir
33 % 22,1
46 % 30,9
16 %10.7
41 % 27,5
13 % 8,7
Meslek mensuplarının kazançları arttıkça meslek kalitesine verilen Önem de artar
8 % 5,3
9 % 6,0
10 % 6,7
51 % 34,0
72 % 48,0
Bağımsız muhasebeciler için muhasebe hizmeti verebilecekleri mükellef sayısının sınırlandırılması, mesleğe yeni girecek olanları rahatlatacak, böylece düşük ücretle defter tutma baskısını da azaltacaktır
Belirli büyüklük ölçülerini aşan İşletmeler için firma bünyesinde zorunlu SMMM istihdamı getirilmelidir
16 % 10,9
14 % 9,5
8
% 5,4
58 % 39,5
51 % 34,7
Mesleki kalite standartları geliştirilerek aynen diğer muhasebe standartları gibi uygulanması zorunluluk haline getirilmelidir
4 % 2,7
4 % 2,7
13 % 8,8
81
% 55,1
45 % 30,6
Uluslar arası muhasebe standartlarının uygulanmaya başlaması mesleki kalite düzeyine olumlu etki yapacaktır
4
% 2,7
7 % 4,7
18 % 12,2
80 % 54,1
39 % 26,4
Yeni meslek yasası ile SM unvanının kaldırılması, mesleğin gelişimi adına önemli ve gereklidir
16 % 10,7
21
% 14,1
12 % 8,1
53
% 35,6
47 %31,5
Gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında ülkemizde muhasebe mesleği hak ettiği değeri görememektedir
34 % 22,8
13 % 8,7
4
% 2,7
26 % 17.4
72 % 48,3
Muhasebeciliğin geleceğin mesleği olduğunu düşünüyorum
11 % 7,4
5 % 3,4
14 % 9,4
58 % 38,9
61 % 59,1
KOBİLERVE KREDİ DERECELENDİRME
Rahime Özlem ÖZSOY
Şekerbank TA. Ş., Mali Tahlil ve istihbarat Müdürlüğü, istanbul, TÜRKİYE ozlem.ozsov@sekerbank.coni.tr
ÖZET
Teknolojik gelişmelerin hız kesmeden ilerleyişi, küreselleşmenin günlük hayatımızı bile süratle değiştirmeye başlaması, sadece bireyleri değil, şirketleri de hızla değişime zorlamaktadır. Ticarette sınırların kalkması, ulusal sermayenin yerini hızla uluslar arası sermayeye bırakması, dünyanın herhangi bir yerinde yaşanan olumsuzlukların tüm dünyayı etkilemesi, "risk" kelimesinin hayatımızda daha fazla kullanılır olmasına yol açmıştır. Yakın zamanda birçok ülkeyi de derinden sarsan küresel krizle birlikte, riskten korunma yollarındaki arayış ve çalışmalar da hız kazanmaya başlamıştır. Bu çalışmanın amacı, risk algısı yüksek bir finans kesiminin oluşturulabilmesi ve riskin yönetilebilir olmasını hedefleyen BASEL II uzlaşısırida yer alan derecelendirme işlemleri hakkında bilgi vermek ve KOBİ'lerin bu sürece kendilerini nasıl hazırlayacaklarını yorumlamaktır.
Anahtar Kelimeler:KOBl, BASEL II, derecelendirme, risk.
ABSTRACT
SMES AND CREDIT RATING
The progress of the technological developments with no pause and the globalization that has started to change even our daily lives not only forces the people, but also the companies to change rapidly. The release of the boundaries in trade, the international capital taking the place of the national capital, the problems anyfo/here around the worid affecting the whole world led to the use of the word "risk" more often in our liy.es. With the global crisis that has deeply affected many countries recently, the searches and studies io find ways to hedge from the risk have gained speed.
The purpose of this study is to establish a finance sector having a high risk perception, to give Information about the rating operations based on BASEL İl reconciliation aiming to manage the risk and to interpret how the SME should prepare themselves for the process.
Key vvords:SME, BASEL II, rating, risk.
1. GİRİŞ
Ekonomik krizlerin baş aktörleri olan finans kurumlarının temel işlevleri reel sektördeki gelişimi sağlayarak ekonomiye ivme kazandırmaktır. Dolayısıyla finans sektöründe yaşanacak olan krizler tüm ekonomiyi de olumsuz etkileyecektir. Finans sektöründe karşı karşıya kalınacak olan en önemli risklerden birisi ise "verilen kredilerin geri ödenmemesi" olup, ilgili riskin azaltılması konusunda da çalışmalar hızla devam etmektedir. Bu çalışmaların içerisinde, süresiz ertelenmekle birlikte, özünde riskin yönetilebilir olması ve finans sektörüne sağlıklı bir temel oluşturarak istikrarın sağlanması amacını taşıyan Basel II uzlaşısının ülkemizde de yakın bir gelecekte uygulanması öngörülmektedir. Base.1 l'de yer alan "sermaye yeterlilik rasyosu" Basel N'de gelişen finansal enstrümanlar karşısında yetersiz kalarak önemli derecede değişmiş, buna ilave olarak piyasa riskleri ile birlikte operasyonel riskler de sermaye yeterliliği hesaplamasına dahil edilmiştir. Basel II, finans sektörü için risk odaklı sermaye yönetimi ve risk odaklı kredi fiyatlamasını da beraberinde getirmektedir. Kredi kullanan firmaların-risk seviyesi ve kredi İşleminin risk seviyesi unsurlarını içeren Basel II, uygulanmaya başlanmasıyla birlikte finans sektörü ile doğrudan ilişkili olan reel sektörde de bazı değişimleri beraberinde getirecektir. KOBİ'lere yönelik teme! etki ise, kredi risklerinin özümlenmesinde bankaların KOBİ'lere verdikleri kredi derecelerini (İçsel derecelendirme) ya da bağımsız derecelendirme kuruluşlarının verdikleri kredi derecelendirme notlarını (dışsal derecelendirme) sektöre! i>azda portföy analizleri yaparak risk yönetim sürecinde etkin olarak kullanacak olmalarıdır.
1
Ülkemizde henüz kabul görmüş tek bir KOBİ tanımı olmamakla birlikte, çeşitli kuruluşlar bu tanımlamayı yapmıştır. Basel II sermaye uzlaşımda yer alan KOBİ tanımına bakıldığında ise tanımın "ciro" temelinde yapıldığı gözlenmektedir. Tanımın işaret ettiği 50.000.000 EURO sınırı düşünüldüğünde, uzlaşı etkisinin ne kadar geniş bir kitleyi kapsadığı da görülmektedir. Bu durumda ülke sınırlarında faaliyet gösteren şirketlerin yaklaşık %99'u KOBl kapsamına girecek, şirketler ve bankaların adaptasyonu için de oldukça zorlu bir süreç geçirilecektir. Bu süreçte finansa! piyasalarda faaliyet gösteren bankalara da, KOB’i lere de önemli görevler düşmektedir. Uzlaşının yaratacağı avantajlar ve dezavantajların içerisinde özellikle çalışmamız kapsamında olduğu için kredi derecelendirme konusu detaylı irdelenecektir.
2. DERECELENDİRME
Derecelendirme en basit şekliyle bir sınıflandırmayı ifade etmektedir. Risk derecelendirmesi temelde 2 unsur ile yapılır. Bunlar, borçlunun borcunu geri ödeyebilmek için gerekli mali ve ekonomik güce sahipliğini ölçen objektif unsurlar ile ödeme isteği ve taahhütlerini zamanında yerine getirip getirmeyeceğini sorgulayan sübjektif unsurlardır.[1] Gerek objektif gerekse sübjektif verilerin bir araya getirilmesi ile borçlulara ait bir kredi derecesine ulaşılır.
Gerek Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB), Hazine Müsteşarlığı, gerekse Avrupa Birliği tarafından yapılan farklı KOBİ tanımları gibi, bankaların da bazı kıstaslar ile, kredi kullanan işletmeleri aktif büyüklüklerine, çalışan sayılarına, faaliyet gösterilen sektörlere ve cirolarına göre bir sınıflamaya tabi tuttukları görülmektedir. Yapılan bu sınıflama ile kredileri değerlendirme ölçütleri değişmekte ve banka politikaları revize edilmektedir. Kredi derecelendirme işlemi yapılırken de her bedene farklı elbise mantığından hareketle, belirli ölçeklerde, sektörlerde, kredinin türüne göre ya da ciro kıstaslarına göre bankalar da farklı derecelendirme modellerini kullanabilmektedirler. Bireysel krediler farklı bir sınıflandırmaya tabi tutulurken, ticari kredi sınıfına farklı bir metodoloji uygulanmaktadır. Ayrıca ticari kredilerin de derecelendirilmesi kendi içinde bazı kıstaslarla farklılaşmaktadır. Şirketler kurumsallaştıkça mali verilerin daha çok gerçeği yansıttığı, daha küçük ölçekli şahıs şirketlerinde ise firma sahiplerinin kredibilitesinin firma kredibilitesi ile paralellik gösterdiği ve dolayısıyla daha küçük ölçekli şirketlerin derecelendirme işlemlerinde sübjektif unsurlara kısmen daha fazla önem atfedildiği görülmektedir.
Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurumunca yayımlanan "Bankacılık Sektörü İlerleme Raporu"'na [2] göre bankalar KOBİ kredileri ve perakende krediler için istatistiksel derecelendirme modellerinin yanı sıra, yargısal tabanlı derecelendirme modellerini de kullanmayı planlamaktadırlar. Bu durum da, daha büyük ve kurumsal olarak nitelendirilen şirketlerde mali verilerin gerçeği daha fazla yansıttığı ve bu firmalar için istatistiksel tabanlı derecelendirme (kısmen mali verilerin ağırlıklı olarak kullanıldığı) modellerinin daha efektif sonuçlar üreteceğini işaret etmektedir. Yine aynı raporda bankaların derecelendirme sonuçlarını ağırlıklı olarak;
Orta ve Uzun vadeli strateji belirlemede,
Yatırım ve Plasman kararlarında, Limit tahsisinde,
kullandıklarına değinilmiştir. Yine bankacılık kesimi tarafından bakıldığında ilgili raporda bankaların ileri yöntemleri kredi derecelendirme işlemlerinde 3 yıl içerisinde kullanmayı planladıkları dikkat çekmektedir. Bu durum da kredinin diğer tarafı olan kredi kullanan şirketlerin de, kendi mali verilerini bu paralelde düzenlemelerini zorunlu kılmaktadır. Daha düşük kredi notuna sahip olan firmalar için bankaların daha fazla sermaye tutması gerektiğinden, doğal olarak bankalar bunu kredi fiyatlarına yansıtacaklardır. Yine BDDK tarafından yapılan sayısal etki çalışması [3} sonucunda BASEL ll'nin uygulanması ile birlikte KOBi'lere kullandırılan kredilerin bankaların sermaye yükümlülüklerinde artışa yol açacağı tespit edilmiştir. KOBİ kredilerindeki, faiz artışını işaret eden bu durumdan ancak iyi bir kredi notu sayesinde etkilenmemek mümkün olabilecektir. Dolayısıyla firmaların öncelikle düşük maliyetli finansman yaratma kabiliyeti, iyi bir kredi derecelendirme notuna endeksli olacaktır.