İL : OSMANİYE
AY-YIL : KASIM 2012
TARİH : 30.11.2012
يَا أَيُّهَا النَّاسُ إِنَّا خَلَقْنَاكُم مِّن ذَكَرٍ وَأُنثَى وَجَعَلْنَاكُمْ
شُعُوباً وَقَبَائِلَ لِتَعَارَفُوا إِنَّ أَكْرَمَكُمْ عِندَ اللَّهِ أَتْقَاكُمْ إِنَّ اللَّهَ عَلِيمٌ خَبِيرٌ
Hücurat,49/13
ZAYIF VE ENGELLİLERİ KORUMAK
Muhterem Müminler!
Yüce Allah, varlıklar içerisinde insanı, değerli ve şerefli bir konumda yaratmıştır. Bu sebeple insan, saygı ve hürmete layıktır. İnsanlar ekonomik, sosyal, kültürel, fiziki vb. yönlerden farklıdır.
Her toplumda mutlaka korunmaya muhtaç insanlar vardır. Bunların başında hasta, yaşlı, zayıf, otistik, zihinsel veya bedensel engelli olanlar gelmektedir.
Engelli kişiyi, “doğuştan veya sonradan bedensel, zihinsel, ruhsal vb. yeteneklerini değişik oranlarda kaybetmiş, hayatın normal gereklerine uyamayan, korunmaya, rehabilitasyon, danışmanlık ve destek hizmetlerine ihtiyacı olan insan" şeklinde tanımlayabiliriz.
İnsanın engelli olması, insan için bir kusur sayılmaz, sayılmamalıdır da. İslam dininde İnsanları fizikî durumlarına göre değerlendirmek veya ayıplamak günah sayılmıştır. Nitekim Peygamberimiz (s.a.s.): "Bir kimsenin mü'min kardeşini (herhangi bir kusuru veya fizikî engeli sebebiyle) küçümsemesi günah olarak ona yeter"(2) buyurmuştur.
Değerli Cemaat!
Yüce Allah, insanları, iman, takva, salih amel, güzel ahlâk veya inkâr, şirk, isyan ve zulüm sahibi olup olmamaları açısından değerlendirir; servet, ırk, renk, cinsiyet, dil, nesep, beden, engelli veya sağlıklı oluşları açısından değerlendirmez.
"Allah katında en üstün olanınız en muttakî olanınızdır(3) anlamındaki ayet ile, "Allah sizin sûretlerinize ve servetlerinize bakmaz. Fakat kalplerinize ve amellerinize bakar (4) anlamındaki hadis bu gerçeği ifade etmektedir.
“Hz. Peygamber engellilerle ilgilenmiş, onlara değer vermiş, onlara yeteneklerine göre kamuda görev vermekle topluma kazandırmaya çalışmış, onların ticaret yapmasını kolaylaştırıcı hükümler getirmiştir.(5)
Sağlıklı insanları hayata bağlayan bütün güzellikler, engelliler için de geçerlidir. Onların da umutları, hayalleri, idealleri, iş ve aile dünyaları vardır. Bizlerden farklı olarak onların bir de, engelli olmalarından kaynaklanan problemlerle dolu bir dünyaları vardır.
Bizlere düşen; engellilere karşı kapılarımızı sonuna kadar açmak, onları anlamak, varsa sıkıntılarını gidermek, hiç olmazsa güler yüz göstermek, konuşmak, korumak, kol kanat germek, onlara her türlü konuda yardımcı olmaktır.
Muhterem Müslümanlar!
Engelli kardeşlerimizin toplum hayatına katkıda bulunmaları için, yeteneklerini geliştirmek üzere onlara uygun mekânlar hazırlanması, eğitim imkânı sağlanması, yapabilecekleri işlerin verilmesi, insanî ve İslâmî görevimizdir.
Şunu unutmamalıyız ki; Engelliye yapılan yatırım, İnsanlığın geleceğine yapılan yatırımdır. Çünkü bugünün sağlıklı insanı yarının engellisi olabilir. Peygamber Efendimizin (s.a.s.) felâket, hastalık ve engelli olma durumlarında Müslümanların dayanışma içerisinde olmasını vurgulayan bir hadisi ile hutbemi bitiriyorum.
"Merhamet, sevgi ve birbirine destek olmada mü'minler, bir beden gibidir. O bedenin bir uzvu hastalanınca vücudun diğer organları, hasta uzvun elemini paylaşırlar."(6)
HAZIRLAYANIN ADI: İl Hutbe Komisyonu
________________________________
-
Hucurat,49/13
-
Müslim, Birr,32
-
Hucurat,49/13
-
Müslim, Birr,34
-
Prof. Dr. İbrahim SARICAM, Hz. Muhammed ve Evrensel Mesajı 359
-
Müslim, Birr,18
Dostları ilə paylaş: |