Gatibe MAHMUDOVA
Çağdaş Türk Dillerinde Türemiş Sözcüklerin İncelenmesi
Analysis of Derived Words in Contemporary Turkic Languages
50
kazanarak en azından kısmen Rus dilinin etkisinden kurtulmuştur. Türkiye ile
beraber onun dilinin de kullanım alanı, ilişkilerle genişlenmiştir. Türkçenin
Türk dilleri üzerindeki doğrudan etkisi eskisi ile kıyaslarsak
çok fazla
artmıştır. Dilbilimin tüm alanlarında olduğu gibi, sözcük türetme alanında da
yeni görüşler oluşmuş, bu alanı farklı yönlerden öğrenme yöntemleri ortaya
çıkmıştır. Doğal olarak, morfolojik kelime türetiminin yeni bir açıdan
incelemeye ihtiyaç duyulmaktadır. Nefret edilen bir milletin temsilcisi
olmalarına rağmen E.V. Sevortyan'ın bu kitapları değerli bir eserdir ve
günümüzde geçerliliğini kaybetmemiştir. Ancak
bu eserleri kelime türetimi
alanında morfolojik bir doktrin olarak kabul etmek doğru olmayacaktır. E.V.
Sevortyan'ın kitaplarının yayınlanmasından önce, 11. yüzyıldan itibaren
Türkoloji'de genel olarak ve belirli diller üzerine Türk dillerinin kelime
türetimi üzerine birçok eser yazılmıştır. 1963 yılında Azerbaycan Milli
İlimler Akademisi Sosyal Bilimler Haber dizisinin 4. sayısında S. Ceferov'un
"Azerbaycan dilinde fiil türeten ekler" makalesi yayınlanmıştır
(Ceferov,1963:24). Makale, E.V. Sevortyan'ın “Azerbaycan
dilinde fiil
türeten ekler” adlı eserinin eleştirisine adanmıştır. Öncelikle S. Ceferov, uzun
yıllar verimli bir çalışmanın ürünü olarak ortaya çıkan bu eserden bir
monografi olarak bahseder. Ancak, yukarıda da belirtildiği gibi, bu
çalışmanın da kendine özgü dezavantajları da vardır. Daha 1963 yılında S.
Ceferov bu eserin bir doktrin olarak kabul edilmesine karşı çıkmış ve bunun
sebeplerini olgularla açıklamıştır. E.V. Sevortyan'ın kitabının adı
“Azerbaycan dilinde fiil türeten ekler”dir. Ancak diğer dillerle
karşılaştırıldığında Azerbaycan dilinin örnekleri dışında bu dilin kendine has
özelliklerini
yansıtan
herhangi
bir
özelliğe
rastlamıyoruz”
(Sevortyan:1966:128). S. Ceferov'un bu sözlerinde büyük bir gerçek var.
Kitaptaki adı ile uyuşmayan yanı burada en az araştırılan
ve en az örnek
verilen dil Azerbaycan dilidir. Bu kitapta Azerbaycan dilinden çok az örnek
bulunmaktadır. Yazar Fuzuli, Vagif ve Vidadi'den sadece birkaç örnekle
yetinmektedir. Çağdaş edebiyattan örnekler esere yansımaz. İlginç olan
tarafı, E.V. Sevortyan'ın dünya Türkoloji kitaplarından geniş biçimde
kullanmasına rağmen kendinden önce araştırdığı dil üzerine yazılmış olan M.
Hüseynzade, S. Ceferov'un kitaplarını görmezden gelmiştir. Onları neredeyse
hiç kullanmamıştır. S. Ceferov E.V. Sevortyan adlardan fiil türeten
–la//-le, -
lan//-len,-laş//-leş, -lat//-let, -landır//-lendir,-laşdır//-leşdir – eklerden
bağımsız olarak incelenmesine tamamen karşıydı. Biz de eklerin bu biçimde
küçük parçalara ayırıp analizinin yapılmasına karşıyız. Özellikle
-la, // -le eki
ile türetilen fiillerin sözlüksel-anlamsal özellikleri üzerinde ayrıntılı
olarak
duran yazar, fiillerin sadece gramer özelliklerine gelince etkili veya etkisiz
olduklarından bahsetmektedir. Ya da kitapta başka bir olguya bakalım.
S.Ceferov, E.Sevortyan`ın belirli bir tarihsel dönemde
-la //-le ekleri
aracılığıyla ister isim, isterse de eylem köklerinden fiil türetme fikrine haklı
olarak katılmamaktadır. “Türk dil sisteminin belirli bir gelişme aşamasında,”
... Fiillerin ve isimlerin temellerinin bileşimde aynı olduğu doğrudur. İlk