dersiniz, bunu onların aleyhinde geçerli kabul edelim mi?" dedi ve bunu geçerli kıldı."1
Halifenin, ashabın huzurunda ilahi hükümleri değiştirmeye cüret etmesi, onların da Ömer'i onaylayarak itiraz ve inkar etmemeleri gerçekten çok şaşırtıcıdır.
Ama diğer taraftan bizi aldatarak diyorlar ki: Ashaptan biri Ömer'e şöyle dedi: "Allah'a andolsun ki senin yanlış bir işini görürsek, kılıçla seni düzeltiriz." Allah'a andolsun ki, bunlar halifelik döneminde demokrasi ve özgürlüğü ispat etmek için uydurulan yalan ve iftiralardır. Tarihteki uygulamalar, bütün bunları yalanlamaktadır. Uygulamalar, yazılanlara aykırı olduğu sürece yazılanların hiçbir değeri olmaz. Yoksa, onlar yanlışlığı Kitap ve sünnette görerek, Ömer'in onları düzelttiğini mi sanıyorlardı? Bu saçmalıklardan Allah'a sığınırız. Ben "Kafse" şehrinde iken bazı zavallılar "seni üç kez boşadım" cümlesi ile karılarının artık kendilerine haram olduğunu zannediyorlardı. Ben de, halifelerin değiştirdikleri değil, Allah'ın sahih hükümlerini onlara söyleyince çok seviniyorlardı. Kendini alim zannederler ise, "Şiiler her şeyi helal bilirler" diye halkı korkutuyorlardı. Hiç unutmuyorum, onlardan biri, bir gün bana yavaşça dedi ki: "Eğer gerçekten efendimiz Ömer bin Hattap bu ve bunun gibi hükümleri değiştirmiş ve ashap da sessiz kalmış ise, peki efendimiz Ali bin Ebi Talip niçin hiç itiraz etmedi?!" Ben ona şu cevabı verdim: "Kureyşliler Hz.Ali hakkında; "Cesur, ama savaş usulünü bilmiyor!' deyince cevaplarında dedi ki: "Bunlar ne diyorlar?! içlerinde savaş konusunda benden daha şiddetli ve daha tecrübeli
------------------------
1- Sahih-i Müslim, c. 2, s. 1099, h. 1472; Sünen-i Beyhaki, c. 7, 336; Süneni-i Ebi Davud, c. 2, s. 261, h. 2199.
İlk Üç Halife Hakkında / 319
birisi var mı?! Ben daha yirmi yaşındayken savaşla tanışmışım; şu anda da altmış yaşındayım! Ne yapa- yım?! Sözü dinlenmeyenin görüşü olmaz!"1
Evet! İmamlığını kabul eden Şiiler dışında hangi Müslüman onun sözlerini dinledi ki?! Hz. Ali geçici evliliğin (mut'a) yasaklanmasına karşı çıktı; bir bidat olan teravih namazına karşı çıktı; Ebu Bekir, Ömer ve Osman'ın değiştirdiği hükümlere karşı çıktı; ama Şiilerden başka kim onu dinledi?! Diğer Müslümanlar ona karşı savaştılar; ona lanet okudular; adını ve yâdını silmek için çaba harcadılar. Ömer'den sonra halifeliğe aday olanlardan biri olan Abdurrahman bin Avf, Hz. Ali'ye; "Eğer Ebu Bekir ve Ömer'in sünnetine uyarsan, seni halife yaparız." demişti. Hz. Ali (a.s.) da "Ben yalnız Allah'ın Kitabı ve Resulullah'ın (s.a.a.) sünnetine göre hükmederim." buyurmuştu. Böylece de onu kenara iterek Osman'ı seçtiler. Çünkü Osman onların şartlarını kabul etmişti.
Bu yüzden bugün bile görüyoruz ki, ilim şehrinin kapısı ve Resulullah'tan (s.a.a.) sonra halkın en bilgilisi, Allah'ın Kitabı ve Resulullah'ın (s.a.a.) sünnetini herkesten daha iyi bilen ve bütün amel ve sözleri Allah'ın Kitabı ve Resulullah'ın sünnetine uygun olan tek kişi, Hz. Ali (a.s.) olmasına rağmen, onun Ehl-i Sünnet ve Cemaat'in yanında pek yeri yoktur ve onlar Hz. Ali'ye uymak yerine Malik, Ebu Hanife, Şafii ve İbn-i Hanbel' e uyuyorlar, ibadet ve muamelelerde hükümleri onlardan alıyorlar; hiçbir meselede Hz. Ali'ye başvurmuyorlar. Büyük hadisçileri de hadiste aynı yolu izliyorlar. Örneğin; Buhari ve Müslim, Ebu
-----------------------
1- Nehc'ül-Belağa, 27. hutbe.
320/ Zikir Ehline Sorun
Hureyre, İbn-i Ömer, Akra', A'rec ve uzak - yakın herkesten çeşitli konularda yüzlerce hadis naklederken, Hz.Ali'den sadece Ehl-i Beyt'in makamını küçük düşürücü birkaç uyduruk hadis naklediyorlar. Bununla da yetinmeyerek Hz. Ali'ye uyan, ilim ve hikmeti ondan alan Şiileri kafirlikle suçlayarak onlara "Rafızi" lakabını takıyor ve en alçakça iftiraları atıyorlar. Gerçek şudur ki, Şiilerin Hz. Ali'ye uymaktan başka hiçbir suçları yoktur. Ali ki, üç halife döneminde bir kenara itilmiş, Emevi ve Abbasiler zamanında kendisi ve Ehl-i Beyt'ine karşı savaş açılmış, insanların gözünden düşürülmeye çalışılmıştır! Tarihi azıcık olsun araştıranlar, Hz. Ali'ye, Eh-i Beyt' e ve Şiilere karşı neler yapıldığını bilirler.
Dostları ilə paylaş: |