Resu/ullah (s.a.a.) Hakkında / 77
Gerçekten Ömer'in tutumu bizi şaşırtıyor! Resulullah'ın (s.a.a.) hadislerinin naklini yasaklıyor; bu yasağın delinmemesi için ashabı hapsediyor, Medine' den çıkmalarını engelliyor; adamlarını başka yerlerdeki insanlara hadis öğretme- me konusunda uyarıyor ve ashabın hadis dolu kitaplarını bir araya toplayarak yakıyor!
Ömer bin Hattap, Resulullah'ın sünnetinin Kur'an'ın açıklayıcısı olduğunu bilmiyor muydu?! Ömer, Allah'ın şu ayetini okumamış mıydı: "Halka nazil olanı onlara açık- layasm diye, sana Zikr'i indirdik.,,?!ı Yoksa Ömer, Resulullah'ın anlamadığını mı Kur'an' dan anlamıştı?! İşte burada bazı heva ve hevesine uyanlar, Kur'an'ın çoğu zaman Ömer'in görüşüne uygun ve Peygamber'in görüşü- ne aykırı olarak nazil olduğunu söylerler. Gerçekten bunlar hakkı anlamadan ne de büyük konuşuyorlar!
İşte bu yüzden Buhari'de, Ammar-ı Yasir'in, Peygamber'in kendisine teyemmümü öğrettiği hususundaki rivaye- tini Ömer'in kabul etmediğini ve Ammar' ın da korkudan; "Eğer izin vermezsen, söylemem." dediğini okurken hep hayret ederdim.2
Belli oluyor ki, Ömer Resulullah'ın hadislerini rivayet edenlere karşı sert davranıyor ve onlara eziyet ediyordu. Daha önce aktardığımız gibi Kureyş'ten olan ashap dahi
-----------------
Resulullah'ın (s.a.a.); "Hilafet, Kureyş'ten başkasmda olmaz." şeklindeki hadisine muhalefet etmiştir. Bu nedenle de Osmanlılar başa geçince, Ebu Hanife'nin mezhebini seçerek ona İmam-ı Azam dediler.
1- Nahl Suresi /44.
2- Sahih-i Buhari, c. I, s. 95-96; Sahih-i Müslim, c. 1, s. 280-281.
78 / Zikir Ehline Sorun
halifenin korkusundan Medine dışına çıkamıyodardı. Medıne' den çıkanlar ise hadis nakletmekten çekiniyodardı. Hatta Peygamber'in hadislerinin toplandığı kitaplar yakılı- yor ve kimse itiraz edemiyordu. Bu durumda, garip bir insan olan ve Hz. Ali'yi (a.s.) desteklediği için de Kureyş'in nefretini kazanan Ammar-ı Yasir doğalolarak hadis nakle- demezdi tabii.
Eğer biraz geçmişe dönerek İbn-i Abbas'ın musibet gü- nü dediği Resulullah'ın vefatından önceki perşembeye bakacak olursak Peygamber'in, kendisinden sonra dalalete düşmemeleri için oradakilerden kağıt ve kalem istediğinde, Ömer'in Resulullah' a itiraz edip onu sayıklamakla suçladı- ğını (Bu sözden Allah'a sığınırız) ve; "Allah'ın Kitabı bize yeterli." dediğini görürüz. Bu olayı Buhari, Müslim, İbn-i Mace, Nesei, Ebu Davud, Ahmed ve diğer tarihçiler naklederler.1
Ömer birçok sahabinin huzurunda, Resulullah'ın dahi hadislerini yazdırmasını ve vasiyet etmesini engelleyip, tarihin bir benzerini yazmadığı şekilde Peygamber' i sayık- lamakla itham edebiliyorsa, Resulullah'ın (s.a.a.) vefatından sonra kolları sıvayarak Peygamber'in hadislerinin nakledil- mesini engellemesine şaşırmamak gerekir. Çünkü o, artık güçlü ve kudretli bir halife olmuştu. Ashabın arasında kabilelerde sözü geçen, çıkar için, korkudan veya iki yüzlü- lükle Resulullah'ın yanında bulunmuş olan kendine bağlı adamları vardı. Onların hepsinin Ömer'in perşembe günü söylediği sözlerini onayladıklarını ve Resulullah'ın o önemli
------------------
1- Sahih-i Buhari, c. 6, s. II - 12, c. 7, s. 156, c. 9, s. 137; Sahih-i Müslim, c. 3, s. 1257 - 1259, Müsned-i Ahmed, c. 1, s. 222.
Resulullah (s.a.a.) Hakkında /79
vasiyetini yazmasını engellernede Ömer ile işbirliği yaptıklarını görüyoruz. Dolayısıyla ben, Resulullah'ın artık vasi- yet etmekten bu yüzden vazgeçtiğini sanıyorum. Çünkü o, ilahi vahiyle işin tehlikeli bir yöne doğru yürüdüğünü ve vasiyet ettiği takdirde İslam'ın temelinin sarsılıp yıkılacağını anlamıştı.
Resulullah, ümmetin sapmaması için o vasiyeti yazdır- mak istiyordu. Ama durum böyle olunca, yazılsaydı da hiçbir faydası olmaz, hatta sapmaya ve irtidada bile sebep olabilirdi. Bu durumda Resulullah, ölüm döşeğinde iken görüşünü nasıl değiştirmeyebilirdi ki?! Anam ve babam ona feda olsun. Rabbinin vahyi kulaklarına ulaşıyor ve ümmetin durumunu hasretle görüp şu ayeti hatırlıyordu: "Eğer o ölür veya öldürÜtürse, cahiliye dönemine mi dönecek- siniz?" Bu ayet kesinlikle tesadüf eseri olarak nazil olma- mış, yaptıkları işin neticesinin bildirilmesi için inmiştir. Kalplerde gizli olanı ve hain gözleri bilen Allah Teala, onların planlarını Peygamber' e haber verdi. Resulullah'ı (s.a.a.) teselli eden tek şey ise, Allah'ın ona bu işin sonunu bildirmesi ve çektiği zahmetlerden dolayı Allah indinde büyük bir mükafatı olduğunu belirtmesidir. Allah, ümmetin geri dönüşünün sorumluluğunu Peygamberine yükleme- miştir. Hatta ona daha önce şöyle buyurmuştur: "O gün zalim, ellerini ısırıp duracak da, ne olurdu, diyecek, ben de peygamberle aynı yolu tutsaydım. Yazıklar olsun bana, filancayı dost edinmeseydim. Andolsun ki, beni Kur'an'dan saptıran, hem de bana tebliğ edildik- ten sonra saptıran odur. Ve şeytan insanı yardımcısız ve hor - hakir bıraktı. Ve Peygamber dedi ki: "Ey Rabbim, kavmim Kur'an'ı ihmal etti, terkedilmiş bir hale getirdi. Ve biz böylece her peygambere, suçlular-
80/ Zikir Ehline Sorun
Dostları ilə paylaş: |