ZiKİr ehline sorun kitabın Orijinal Adı: «Fes'elu Ehle'z Zikri» Pr. Dr. Muhammed Ticani Semavi Ensariyan Yayınları – Kum Bas



Yüklə 1,17 Mb.
səhifə36/175
tarix03.01.2022
ölçüsü1,17 Mb.
#37977
1   ...   32   33   34   35   36   37   38   39   ...   175
126 / Zikir Ehline Sorun

karşı savaş açmış, İslam tarihinde binlerce Müslümanın kanının döküldüğü en büyük fitneye sebep olmuş olan Aişe, İslam kadınlarının en meşhuru oluveriyor ve Müslümanlar dinin hükümlerini ondan alıyorlar.

        Ama, rızası Allah'ın rızası, gazabı Allah'ın gazabı olan Hz. Fatıma'tüz-Zehra unutulup gidiyor; geceleyin gizlice defnediliyor; ondan önce de evi yakılmakla tehdit edilip, kapıyla duvar arasında sıkıştırılarak kaburgaları kırılıyor, hamile olduğu bebeğini düşürüyor ve Ehl-i Sünnet, onun; babasından rivayet ettiği tek bir hadis dahi bilmiyorlar!

        Aynı şekilde, Allah'ın Kitabının nassıyla ve Resulullah'ın diliyle lanetlenen Yezid bin Muaviye, Ziyad bin Ebih, İbn-i Mercane, İbn-i Mervan, Haccac, İbn-i As ve diğerleri, yönetimi ele geçirip müminlerin emirleri olarak adlandırılıyorlar.

        Ama, cennet gençlerinin efendileri ve Peygamber'in güzel kokulu iki gülü Hasan ile Hüseyin ve Peygamber'in soyundan olan Ümmetin İmamları sürgün ediliyor, zindanlara kapatılıyor ve sonunda kılıçla veya zehirlenerek öldürülüyorlar.

        Aynı şekilde, Resul-i Ekrem'e (s.a.a.) karşı açılan her savaşın başında yer alan münafık Ebu Süfyan'a övgüler yağdırılırken; Resulullah'ı var gücüyle savunan, yeğeninin davası yolunda her şeyi göze alan, bu uğurda kavmi ve /aşiretindan kovulan, üç yıl Şi'b-i Ebu Talip'te mahsur kalıp ekonomik ambargoya katlanan, İslam'ın maslahatı için, yani tüm köprüleri yıkmayıp Kureyş'in, Müslümanlara istedikleri eziyeti yapabilmelerini önlemek için, Firavun ailesinin mümini gibi imanını gizleyen Ebu Talip, küfurle


Ehl-i Beyt (a.s) Hakkında / 127

itham edilip, cehennemde ayağının altına beynini kaynatacak ateşten bir pompa koyularak cezalandırılacağı söyleniyor!

        Aynı şekilde, Allah ve Resulünün hükümleriyle alay eden, onlara asla değer vermeyen, çirkin emellerine ulaşmak için müminleri katleden ve Müslümanların gözünün önünde Resulullah'a (s.a.a.) küfreden, azatlı oğlu azatlı ve mel'un oğlu mel'un Muaviye, vahiy katibi olarak adlandırı- lıyor; "Allah'ın vahiyde güvendiği üç kişi vardı: Cebrail, Muhammed, Muaviye." deniliyor ve hikmet, tedbir ve siyaset adamı olarak tanıtılıyor.

        Ama, yeryüzünün taşıdığı ve gökyüzünün üzerine gölge düşürdüğü en doğru konuşan insan olan Ebuzer,1 fitneci olarak tanıtılıyor, dövülüyor ve Rebeze'ye sürgün ediliyor. Selman, Mikdad, Ammar, Huzeyfe ve Hz. Ali'nin velaye- tini kabul edip izinde yürüyen diğer bütün gerçek sahabiler, zulüm, işkence, sürgün ve katle maruz kalıyorlar.

        Ve böylece, Hulefa Mektebi'nin izcileri, Muaviye'nin taraftarları ve zalim iktidarın oluşturduğu mezheplerin takipçileri, "Ehl-i Sünnet ve Cemaat" olarak tanıtılıp İs- lam' ı temsil ettikleri ileri sürülüyor; muhalifleri ise, tertemiz olan Ehl-i Beyt İmamlarına uymuş olsalar dahi, kafir ilan ediliyor!

        Ama, ilim şehrinin kapısı, hakkın ekseni ve İslam'ı ilk kabul eden Hz. Ali'ye ve onun soyundan gelen Masum İmamlar'a uyan Ehl-i Beyt Mektebi'nin izcileri, bidat ve dalalet ehli olarak tanıtılıyor; onlara karşı savaşanlar ise


-------------------------

1- Sünen-i Tirmizi, c. 5, s. 669; Müsned-i Ahmed, c. 2, s. 163.

128/ Zikir Ehline Sorun

Müslümanlardan sayılıyor! "Fe subhanellah ve la havle ve la kuvvete illa billah!"

        Yüce Allah ne güzel buyuruyor:

        "Ve onlara, yeryüzünde bozgunculuk yapmayın, denince, biz ıslah ediciyiz diyorlar. Halbuki onların kendileri bozguncudurlar da anlamazlar. Onlara, siz de halk gibi iman edin, denince; biz de sefihler gibi mi inanalım, derler. Onların kendileri sefihtirler, ama bunu bilemezler."ı

        Resulullah'ın (s.a.a.), dinin yarısını bildiği için Aişe' yi sevdiği iddiasına gelince... Bu iddia, Resulullah'tan (s.a.a.) rivayet ettikleri şu hadise dayanıyor: "Dininizin yarısını bu Humeyra'dan (Aişe'den) öğrenin." Ancak bu hadis, kesinlikle batıl ve uydurmadır. Çünkü bu, Aişe'den naklolunan komik ve üzücü hükümlerle uyuşmamaktadır ve Resulullah (s.a.a.) bu gibi sözlerden münezzehtir. Bu konuda, Müslim'in Sahih'inde ve Malik'in Muvatta'sında naklettiği, kadının kendisine mahrem olmayan erkeğe süt emzirmesi hadisine değinebiliriz.2 Bu hadis hakkında "Doğrularla Birlikte" adlı kitabımızda yeterince bahsettik. Daha fazla bilgi için oraya başvurabilirsiniz.

        Bu yüz kızartıcı rivayetin reddi için Resulullah'ın (s.a.a.) bütün zevcelerinin onu inkar etmiş olmaları yeterlidir. Ayrıca bu rivayeti nakleden şahıs, çok çirkin ve yüz kızartıcı olduğundan bir yıl onu nakletmeye cesaret edememiştir.



        Sahih-i Buhari'de de "Vatanından Uzaklaşan Namazı
-------------------

1- Bakara Suresi /13.


2- Sahih-i Müslim, c. 2, s. 107; el-Muvatta, c. 2, s. 606.

......


Ehl-i Beyt (a.s) Hakkında / 129

Dörtten iki Rekata İndirir Babı"nda Zühri'nin Urve'den, onun da Aişe'den şöyle naklettiğini görüyoruz: "Namaz farz olduğunda sadece iki rekat idi; bu yolcu namazı olarak sayıldı. Ama kendi şehrinde olan namazı tam olarak kılmalıdır." Zühri der ki: Urve'ye, "Peki Aişe yolculukta niçin namazını tam kılardı?" diye sorduğumda dedi ki: "Aişe de Osman gibi te'vil yaptı."

        Müslim de Sahih'inin "Yolcu Namazı Babı"nda aynı rivayeti Buhari' den daha net bir şekilde nakletmiştir.1

        Bu ise apaçık bir tezattır. Aişe'nin kendisi yolcu namazının iki rekat olduğunu, Allah'ın bunu farz kıldığını ve Resulullah'ın bunu böyle uyguladığını söylüyor. Ama kendisi buna muhalefet ederek sırf Osman' m sünnetini ihya etmek için Allah'ın ve Resulünün hükmünü değiştiriyor. Bu nedenlerle Ehl-i Sünnet'in sahih kitaplarında birçok hükmün naklolunduğunu, ama Sünnilerin bunlara uymadığını görüyoruz. Çünkü onlar, çoğu zaman Ebu Bekir, Ömer, Osman, Aişe ve Muaviye gibilerinin te'villerini Allah'ın hükümlerine tercih etmektedirler.

        Eğer dinlerinin yarısını kendisinden öğrendikleri "Humeyra" Allah'ın hükümlerini te' vil edip değiştiriyorsa kocası Resulullah'ın (s.a.a.) buna razı olacağını ve dininizi Aişe'den öğrenin diyebileceğini hiç zannetmiyorum. Bunun dışında ileride, Sahih-i Buhari ve Sahih-i Müslim' de Aişe'ye uymanın günah olduğunu bildiren hadislere değineceğiz, inşaallah.

        Resulullah'ın Aişe'yi sevmesinin nedenini, "Resulullah


--------------------------------

1- Sahih-i Buhari, c. 2, s. 55; Sahih-i Müslim, c. 1, s. 478, h. 3.


Ehl-i Beyt (a.s) Hakkında / 130

(s.a.a.) Aişe ile evlenmeden önce Cebrail, Aişe'nin resmini Peygamber' e getirmişti ve sadece Aişe'nin evinde iken Peygamber' e vahiy nazil olurdu." şeklinde açıklayanların sözlerine gelince... Bu sözlere deliler dahi gülerler. Acaba Cebrail'in Peygamber'e getirdiği resim bir fotoğraf mıydı, yoksa bir yağlı boya tablosu muydu?!

        Kaldı ki, Ehl-i Sünnet'in Sahihleri, Resulullah (s.a.a.) Aişe'yi görsün diye Ebu Bekir onu bir tabak hurma ile Resul-i Ekrem' e gönderdiğini ve kızıyla evlenmesini kendisi Peygamber' e teklif ettiğini naklederler. Öyleyse Cebrail'in Resulullah'a (s.a.a.) Aişe'nin resmini getirmesine ne lüzum vardı?! Ayrıca Aişe'nin evinin Peygamber-i Ekrem'in evine uzaklığı birkaç metreden fazla değildi. Eğer Cebrail'in Resulullah'a (s.a.a.) herhangi birinin resmini getirmesi gerekseydi, Mısırlı Mariye-i Kıptiyye'nin resmini getirmeli ve ondan İbrahim adlı oğlunun dünyaya geleceğini müjdelemeliydi. Çünkü Mariye Mısır'da yaşıyor ve kimse onun geleceğini bilmiyordu.

        Bu nedenle; bu rivayetlerin, kumalarına karşı övünecek hiçbir şeyi olmayan Aişe'nin hayalinin ürünü veya sığ düşünceli insanların gözünde Aişe'nin makamını yüceltmek için Emevilerin Aişe'nin dilinden uydurdukları yalanlar olduğunu söylemekten başka bir çaremiz yoktur.

        "Resulullah (s.a.a.) sadece Aişe'nin evinde iken Cebrail ona nazil olurdu" sözü ise, öncekinden daha çirkindir. Oyşa Kur'an-ı Kerim'den bildiğimiz, Yüce Allah'ın; Resulullah'a karşı geldiği takdirde Aişe'yi Cebrail, müminlerin salihi ve meleklerle tehdit ettiğidir. O halde bu gibi sözler, Ehl-i Sünnet alimlerinin hayal ve zanlarından başka bir şey değildir; zan ise asla hakkın yerini tutamaz. "De ki: "Bize

Ehl-i Beyt (a.s) Hakkında / 131


Yüklə 1,17 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   32   33   34   35   36   37   38   39   ...   175




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin