RESULULLAH'A (S.A.A.) KUR'AN'I UNUTMA İFTİRASI!
Buhari, Sahih'inin "Kur'an'ın Faziletleri Kitabı"nda ve Müslim, "Yolcuların Namazı Kitabı"nda Aişe'den şöyle naklederler: "Resulullah (s. a. a.) birisinin geceleyin Kur'an'ın bir suresini okuduğunu işiterek; "Allah ona merhamet etsin. Ben filan surenin filan ayetini unutmuştum, o bana hatırlattı." dedi."
------------------------
1- Sahih-i Buhari, c. 6, s. 17 - 18; Sahih-i Müslim, c. 4, s. 1733, h.2213.
384 / Zikir Ehline Sorun
Başka bir rivayette ise Buhari, Aişe'den şöyle nakleder: "Resulullah geceleyin mescitte birinin Kur'an okuduğunu duyunca; "Allah ona merhamet etsin. Ben filan surenin filan ayetini unutmuştum, o bana hatırlattı" dedi."1
Yüce Allah'ın kendisini Kur'an'la gönderdiği ve ebedi mucizesi Kur'an olan, bütün Kur'an'ı, ayetler halinde nazil olmadan önce bir arada nazil olduğu günden beri ezbere bilen Resulullah'ın Kur'an'ın ayetlerini unutması mümkün müdür?!
Allah Teala buyurdu ki: "(Resulüm!) Onu (Kur'an'ı) çarçabuk almak için dilini kımıldatma."2 Yine buyuruyor ki: "Kuşkusuz o (Kur'an), alemlerin Rabbinin indirmesidir. Onu Ruh'ul-Emin (Cebrail), uyarıcılardan olasın diye apaçık Arap diliyle senin kalbine indirmiştir. Kuşkusuz o, öncekilerin kitaplarında da anılmıştır."3
Ama yalancılar, dalkavuklar ve iftiracılar, aklın ve mantığın kabul etmediği bütün hurafe, saçmalık ve safsataları Resulullah'a (s.a.a.) nispet vermektedirler. Dolayısıyla Müslüman araştırmacılar, Resulullah'ın (s.a.a.) mukaddes vücudunu, özellikle de "Sahih" diye anılan hadis kitaplarını dolduran böyle uydurma rivayetlerden tenzih etmelidirler.
Bizler buraya kadar sadece Sahih-i Buhari ve Sahih-i Müslim gibi Ehl-i Sünnet'in en muteber iki kitabından örnekler getirdik. Eğer Ehl-i Sünnet'in en muteber kitapları
----------------------------
1- Sahih-i Buhari, c. 6, s. 239 - 240; Sahih-i Müslim, c. 1, s. 543, h.788.
2- Kıyamet Suresi / 16.
3- Şuara Suresi / 192 - 196.
Hadis-i Şerifler Hakkında / 385
Resulullah'ın (s.a.a.) kutsallığını böyle zedeliyorsa, diğer kitaplarından ne beklenebilir ki?! Allah'a andolsun ki, bunlar Allah ve Resulünün düşmanlarının uydurdukları saçmalıklardır ki, Ümeyye Oğulları ve Abbas Oğulları zamanında onlara hoş görünmek için çıkarılmıştır. Çünkü onlar, Resulullah'a (s.a.a.) nazil olan şeylere inanmıyorlardı.
Diğer taraftan, kendi efendilerinin işledikleri cinayetler tarih kitaplarında kayıtlı olduğundan bunlara bir mazeret bulunmalıydı. Resulullah (s.a.a.) bi'setin başlangıcından beri onları tanıtmış, halkı onlara karşı uyarmış, hatta onları Medine'den çıkarmış ve onlara lanet bile etmişti. Taberi, Tarih'inde şöyle nakleder: "Resulullah (s.a.a.) bir gün Ebu Süfyan'ı bir eşeğe bindiği halde gördü. Muaviye onu çekiyor, Yezid de arkadan onu sürüyordu. Resulullah (s.a.a.) buyurdu ki: "Allah, ona binene, onu çekene ve onu sürene lanet etsin."1
Ahmed bin Hanbel, Müsned'inde İbn-i Abbas'tan şöyle nakleder:
"Resulullah ile birlikte yolculuğa çıkmıştık. Yolda iki kişinin şarkı söylediğini duyduk. Biri söylüyor, öteki yanıt veriyordu. Resulullah (s.a.a.), "Bakın o iki kişi kimdir?" diye buyurdu. "Muaviye ile Amr-ı As'tır." dediler. Resulullah (s.a.a.) ellerini göğe kaldırarak şöyle buyurdu: "Allah'ım! O ikisini terslerine çevir ve azarlayarak cehenneme at!"2
Bir gün Ebuzer (r.a.) Muaviye'ye dedi ki: "Resulullah'ın (s.a.a.) yanından geçip gittiğinde şöyle buyurduğunu duy-
--------------------------------
1- Tarih-i Taberi, c. 10, s. 58.
2- Müsned-i Ahmed bin Hanbel, c. 4, s. 421; Taberani, Tarih-i Kebir, c. 11, s. 38, h. 10970.
386/ Zikir Ehline Sorun
dum: "Allah'ım! Ona lanet et ve onu sadece toprak ile doyur."1
İmam Ali (a.s.) Iraklılara yazdığı bir mektupta şöyle buyuruyor: "Vallahi, eğer ben tek başıma kalsam, onlar bütün yeryüzünü doldursalar, yine de onlardan korkmam. Çünkü onların sapıklığında ve kendimizin hidayet üzere olduğumuzda hiç şüphem yoktur. Ben, Rabbime ulaşmayı arzuluyor ve onun güzel sevabını bekliyorum. Ama Allah'ın mallarını aralarında paylaşıp, kullarını köle edinen, iyilere düşman kesilip, kötüleri dost edinen cahil ve fasıkların bu ümmetin başına geçmesi beni üzüntülere boğuyor."2
Gördüğünüz gibi Resulullah (s.a.a.) defalarca onlara lanet etmiştir ve ashabın hemen hepsi bunları biliyordu. Bu nedenle, bu hadisleri gizleyip yok edemeyeceklerini görünce, bunların karşısında Resulullah'ı (s.a.a.) -haşa- cahiliye duyguları sarmış, önüne gelene lanet okuyan normal bir insan gibi tanıtan hadisler uydurdular.
Buhari, Sahih'inin "Dualar Kitabı"nda, Müslim ise, Sahih'inin "İhsan, Sıla ve Adap Kitabı"nda Aişe'den şöyle nakleder: "İki kişi Resulullah'ın (s.a.a.) huzuruna gelerek benim anlayamadığım bir şey söyleyerek onu öfkelendirdiler. O da onlara lanet etti. Onlar çıkıp gidince Resulullah' a (s.a.a.) dedim ki: "Herkes hayırdan yararlansa da, bu ikisi hayırdan yararlanamazlar." Resulullah; "Neden?" diye sorunca dedim ki: "Ya Resulallah! Çünkü sen onlara lanet ve beddua ettin." Resulullah bunun üzerine dedi ki: "Sen
-----------------
1- İbn-i Ebi'l-Hadid, Şerh-i Nehc'ül-Belağa, c. 8, s. 258.
2- İbn-i Kuteybe, el-İmame ve's-Siyase, c. 1, s. 137.
Dostları ilə paylaş: |