Hadis-i Şerifler Hakkında / 401
ber olan bu gencin ümmeti, benim ümmetimin cennetinden daha üstün bir cennete gidecek." dediğini buyuruyor.
Bu hadisleri incelediğimizde şunu anlıyoruz: Adem'den İsa'ya kadar geçmiş peygamberlerden hiçbirisi kıyamette Allah'ın yanında şefaat edemiyorlar ve bu şefaat, sadece Hz. Muhammed'e (s.a.a.) mahsustur. Bizler de buna tam olarak inanıyor ve Resulullah'ı bütün insanlardan üstün biliyoruz. Ama Hz. Muhammed'in (s.a.a.) bu faziletlerine tahammül edemeyen Yahudilerle Emeviler, bunların karşısında Hz. Musa'yı üstün gösteren rivayetler uydurdular. Daha önce de hatırlattığımız gibi miraç gecesi namaz elli rekat farz kılınınca, Hz. Musa ona dedi ki: "Ben halkı senden daha iyi tanıyorum!" Onlar bununla da yetinmeyerek Resulullah'ın dilinden, Hz. Musa'nın Hz.Muhammed'den (s.a.a.) üstün olduğunu uydurdular. Gelin birlikte dinleyelim:
Buhari, Sahih'inin "Tevhid Kitabı, Meşiyyet ve İrade Babı"nda Ebu Hureyre'den şöyle nakleder:
"Bir Müslüman ile bir Yahudi birbirleriyle tartışmaya giriştiler. Müslüman şöyle dedi: "Muhammed'i alemdeki herkesten üstün kılan Allah'a andolsun ki..." Yahudi ise cevabında dedi ki: "Musa'yı alemdeki herkesten üstün kılan Allah'a andolsun ki..." Müslüman bunu işitince, Yahudinin yüzüne sert bir tokat attı. Yahudi de Resul-i Ekrem'in yanına giderek Müslümanı ona şikayet etti. Resulullah (s.a.a.) şöyle buyurdu:
"Beni Musa' dan üstün kılmayın. Çünkü halk kıyamet günü dehşete kapıldığında ilk önce uyanan ben olacağım. Ama Arş'ın kenarında Musa'nın durduğunu göreceğim ve onun da bayılıp tekrar ayıldığını mı, yoksa Allah'ın onu
402 / Zikir Ehline Sorun
istisna mı ettiğini anlayamayacağım." 1
Bir başka rivayette Buhari şöyle nakleder:
"Yahudinin biri suratına tokat yemiş olarak Resulullah'ın huzuruna çıkıp; "Ya Muhammed! Ensar'dan biri bana tokat attı" dedi. Resulullah; "Onu benim yanıma getirin!" buyurdu. O adam gelince Resulullah buyurdu ki: "Neden ona tokat attın?" O dedi ki: "Ya Resulallah! Ben Yahudilerin yanından geçerken bu adam Musa'yı bütün insanlardan üstün kılan Allah'a yemin ederim." dedi. Ben cevabında; "Muhammed'den de mi?" dedim. Sonra dayanamayarak hızlı bir tokat attım. Bunun üzerine Resulullah (s.a.a.) buyurdu ki: "Beni peygamberlerin içinde seçmeyin. Çünkü kıyamet günü bütün halk bayılacak. İlk önce ben ayılaca- ğım ve Musa'nın, Arş'ın direklerinden birini kucakladığını göreceğim ve onun benden önce mi ayıldığını yoksa Tur'da bayılmasının yeterli mi olduğunu anlayamayacağım."2
Yine Buhari, Sahih'inin "Kur'an'ın Tefsiri Kitabı"nda Ebu Hureyre'nin Resulullah'tan (s.a.a.) şöyle naklettiğini söyler:
"Allah Lut'a rahmet etsin. Zira o, her zaman sağlam bir esasa sığınırdı Eğer ben Yusuf'un zindanda kaldığı kadar zindanda kalsaydım, onların isteğini kabul ederdim. Biz İbrahim'den daha hakkız. Çünkü Allah ona, "Acaba iman getirmedin mi?" dediğinde, "Kalbimin mutmain olmasını istiyorum." dedi."3
Bununla da yetinmeyerek, Resulullah'ın (s.a.a.), Allah katında sonunun ne olacağından şüphelenenlerden biri
----------------------
1- Sahih-i Buhari, c. 9, s. 170.
2- Sahih-i Buhari, c. 6, s. 74 - 75.
3- Sahih-i Buhari, c. 6, s. 97.
Hadis-i Şerifler Hakkında / 403
olarak saydılar. Artık ne şefaat, ne övülen makam, ne peygamberlerden üstünlük, ne de ashabı müjdelemenin bir manası kalmıyor. Çünkü o, kıyamet günü kendi akıbetinin nasıl olacağını dahi bilmiyordu!
Birlikte Buhari'nin şu rivayetini okuyalım. Buhari, Sahih'inin "Güneşin Tutulması Kitabı"nda Harice bin Zeyd bin Sabit'ten şöyle nakleder:
"Ensar'dan Ümmü'l-Ala' isminde bir kadın, Osman bin Maz'un'un vefatını anlatarak şöyle dedi: "Osman bin Maz'un öldüğünde ona gusül verildi ve elbisesi ona kefen edildi. Resulullah içeri girdiğinde ben; "Allah sana rahmet etsin, ey Ebu Saib! Allah'ın yanında senin keramet ve yüce derecen olduğuna ben şahidim." dedim. Bunun üzerine Resulullah; "Allah'ın indinde yüce derecesi olduğunu nereden biliyorsun?" buyurdu. Bunu işitince; "Babam sana feda olsun ey Resulullah! Öyleyse Allah'ın indinde kimin yüce derecesi olur?" diye sordum. Buyurdu ki: "O artık ölmüştür ve ben onun için Allah'tan hayır ümit ediyorum. Ama Allah'a andolsun ki, ben bile Allah'ın Resulü olduğum halde bana nasıl davranılacağını bilmiyorum." O kadın dedi ki: "Vallahi bundan sonra kimseyi temize çıkarmayacağım."1
Gerçekten bu çok acayip bir sözdür. Eğer Resulullah bile kendisine nasıl davranılacağını bilmiyorsa, kim biliyor o halde?! Yüce Allah; "İnsan kendisini çok iyi bilir."2 ve Resulüne; "Allah senin önceki ve sonraki hatalarını affetsin, sana nimetlerini tamamlasın, seni doğru yola hidayet etsin ve Allah sana üstün bir yardımla yardım etsin diye biz seni apaçık bir fetihle zafere ulaştırdık."
-----------------------------------
1- Sahih-i Buhari, c. 2, s. 91. 2- Kıyamet Suresi / 14.
404 / Zikir Ehline Sorun
buyurmuyor mu?1
Eğer Müslümanların cennete gitmelerinin şartı, Resulullah'ı (s.a.a.) tasdik etmek, emirlerine itaat etmek ve ona tabi olmak ise, bu çirkin rivayeti kesinlikle kabul edemeyiz. Tüm bunlar Resulullah'ın (s.a.a.) nübüvvet ve risaletine bir gün bile inanmayan Ümeyye Oğullarının uydurmalarıdır. Onlar, Resulullah'ın (s.a.a.) siyaset ve zekası ile halka hakim olduğunu söylüyorlardı ve bunu Ebu Süfyan, Muaviye, Yezid ve onlardan olan diğer halife ve hakimler açıkça dile getirmişlerdir.
Dostları ilə paylaş: |