Buhari ve Müslim Hakkında /453
Onlar beni bezeyerek öğlen olmadan Resulullah'a teslim ettiler. Ben o zaman dokuz yaşındaydım." 1
Ben bunun gibi rivayetler hakkında hiçbir açıklama yapmadan yorumu siz aziz okuyuculara bırakıyorum.
Yine Buhari, Sahih'inin "Edep Kitabı"nda Aişe'den şöyle nakleder: "Ben Resulullah'ın huzurunda oyuncak bebeklerle oynardım; benimle oynayan arkadaşlarım da vardı. Resulullah içeri girdiğinde onlar utanırlardı, ama Resulullah onlara iyi davranır, onları benimle oynamaya teşvik ederdi; onlar da benimle oyuna devam ederlerdi."2
Aziz okuyucular! İnsafla konuşacak olursak, Buhari' deki bu rivayetleri okuduktan sonra, batılı eleştirmenlere söyleyebileceğimiz bir sözümüz kalır mı?!
Allah aşkına bana söyleyin! Aişe'nin Resulullah'a söylediği, "Görüyorum Rabbin, nefsinin isteklerini hemen yerine getiriyor!"3 sözünü okuduğunuz zaman, Resulullah'ın temizliğinden şüphelenen böyle bir kadına karşı kalbinizde zerre kadar saygı kalır mı?! Acaba bu, onun aklının, rüşdünün eksik olduğunu göstermiyor mu?!
Buhari'de, "Resulullah'ın nefsani isteklerinin hemen yerine getirildiği" veya "bir saatte on bir karısıyla yattığını ve o otuz erkeğin gücüne sahip olduğu" kaydedildikten sonra, İslam düşmanlarının, Resulullah'ın haşa- kadın düşkünü olduğu yönündeki iddialarına nasıl cevap verebiliriz?!
Evet! Bu konuda asıl suçlu, bu saçmalıkları o kitaplarda
-----------------------
1- Sahih-i Buhari, c. 5, s. 70 - 71. 2- Sahih-i Buhari, c. 8, s. 37.
3- Sahih-i Buhari, c. 6, s. 147.
454/ Zikir Ehline Sorun
okuyup da onaylayan ve o kitapları Kur'an gibi muteber kabul eden Müslümanlardır. Fakat gerçek şu ki, Müslümanlar özgür seçimleriyle bu yolu seçmiş değiller. Bilakis başlarındaki otoriteler, onları bu yöne yönlendirmiş ve bu kitapları onlara kabul ettirmişler.
Şimdi gelin de Buhari'nin Ehl-i Beyt'e attığı iftiralara birlikte göz atalım:
Buhari, Sahih'inin "Meğazi Kitabı" nda Ali bin Hüseyin'den, babası Hüseyin bin Ali'nin, babası Ali bin Ebi Talip'ten şöyle naklettiğini kaydeder:
"Bedir ganimetlerinden benim hakkıma bir deve düşmüştü. Resulullah da o gün Allah'ın kendisine geri döndürdüğü humustan bana bir deve vermişti. Ben Peygamber'in (s.a.a.) kızı Fatıma'yı (s.a.) evime getirmek istediğimde, Kaynuka Oğullarından bir kuyumcuyla, gidip biraz izhır (güzel kokulu bir bitki) getirmeyi kararlaştırdık. Onu getirip kuyumculara satmak ve parasıyla düğün yemeği masraflarının bir miktarını karşılamak istiyordum. Ben iki devemin semerleri, hararları ve iplerini toplamakla meşkuldüm. Develerimi de Ensar'dan birinin evinin yakınlarına bağlamıştım. Geri döndüğümde develerin hörgüçlerinin kesildiğini, böğürlerinin yarıldığını ve ciğerlerinin çıkarılıp götürüldüğünü gördüm! Gözlerimin gördüğüne inanamıyordum! "Kim bu işi yaptı?" diye sorunca dediler ki: "Hamza bin Abdulmuttalib yaptı! O şimdi Ensar' dan bir grupla birlikte şu evde oturmuş, şarap içiyor. Orada şarkı söyleyen bir cariye de var. O, söylediği şarkılarıyla Hamza'yı bu işe teşvik etti. Hamza da hemen kılıcını alarak develerin başına bu belayı getirdi." Ben hemen Resulullah'ın yanına koştum. Zeyd bin Harise de oradaydı. Resul-i Ekrem halimi görün-
Buhari ve Müslim Hakkında / 455
ce; "Sana ne oldu?" diye sordu. "Ya Resulallah!" dedim. "Hiç böyle bir gün görmemiştim. Hamza benim iki deveme saldırarak onları parçalayıp ciğerlerini çıkarmış. Şimdi de şarap içenlerle birlikte aynı evde oturmuş, şarap içiyor." Resulullah abasını sırtına atarak yola çıktı; ben ve Zeyd de peşinden gidip o eve vardık. Resulullah içeri girmek için izin istedi. İzin verdiklerinde içeri girer girmez Hamza'yı kınamaya başladı. Sarhoşluktan gözleri kızarmış olan Hamza Resulullah' a şöyle bir baktı; sonra dizlerine baktı; sonra tekrar Resulullah'a bakarak dedi ki: "Siz benim babamın köleleri değil misiniz?" Resulullah onun sarhoş olduğunu anlayınca arkasını dönerek evden çıktı; biz de onunla beraber çıkıp gittik." 1
Aziz okuyucular! Baştan sona yalan, suçlama ve iftira dolu olan bu rivayetin Seyyid'üş-Şüheda Hamza'ya nasıl hakaret ettiğini görüyor musunuz?! Bunun sebebi şudur: Hamza Ehl-i Beyt'in iftiharıydı. Hz. Ali (a.s.) şiirlerinde onu över ve, "Seyyid'üş-Şüheda (Şehitlerin Efendisi) Hamza benim amcamdır." diyerek onunla övünürdü. Resulullah da onunla övünürdü. Hamza şehit olduğu zaman çok üzülmüş, ona ağlamış ve "Seyyid'üş-Şüheda" lakabını ona vermişti.
Zayıf Müslümanlar gizlice ibadet ederlerken Allah Hamza'nın vücuduyla İslam'a izzet bağışladı. O, Kureyş'in karşısında tavrını açıkça kardeşinin oğlundan yana koyarak eşsiz bir cesaretle Müslüman olduğunu ilan etti.
Hamza, Resulullah'tan önce hicret ederek Resulullah'ın Medine'ye girmesinin hazırlıklarını yaptı. Hamza ile kardeşinin oğlu Ali, Bedir ve Uhud kahramanlarıdır. Buhari'nin
---------------------------------------
1- Sahih-i Buhari, c. 5, s. 105 - 106.
Dostları ilə paylaş: |