ZiKİr ehline sorun kitabın Orijinal Adı: «Fes'elu Ehle'z Zikri» Pr. Dr. Muhammed Ticani Semavi Ensariyan Yayınları – Kum Bas



Yüklə 1,17 Mb.
səhifə21/175
tarix03.01.2022
ölçüsü1,17 Mb.
#37977
1   ...   17   18   19   20   21   22   23   24   ...   175
Resulullah (s.a.a.) Hakkında /83

minde asıl hakim oydu dersem, mübalağa etmiş olmam. Bazı tarihçilerin nakline göre, "müellefet'ül-kulup" (islam'a yaklaşma ihtimali olan kafirler) Peygamber'in zamanında olduğu gibi, Ebu Bekir'in yanına gelerek Allah'ın farz ettiği kendi paylarını istediler. Ebu Bekir de bir kağıt yazarak mallarını almaları için onları Ömer' e gönderdi. Ama Ömer" Ebu Bekir'in onlara verdiği kağıdı alıp yırtarak onlara dedi ki: "Sizin gibilere ihtiyacımız yoktur. Allah islam'ı aziz kılmış ve bizi sizlere muhtaç etmemiştir. isterseniz Müslüman olun; istemezseniz de bizimle sizin aranızda kılıç hakim olacaktır. Onlar Ebu Bekir'in yanına geri dönerek dediler ki: "Bir türlü anlayamadık! Sen mi halifesin, Ömer mi?" Ebu Bekir; "Allah isterse, o halifedir." diyerek Ömer'in yaptıklarını aynen onayladLı.

        Ebu Bekir ashaptan iki kişiye vermek istediği arsanın senetlerini yazarak imzalaması için Ömer' e gönderdi. Ömer, Ebu Bekir' in yazdığı senetleri tükürüğüyle silip kazıdı. Onlar da Ömer'e küfrederek kızgın bir halde Ebu Bekir'in yanına gelerek; "Sen mi halifesin, o mu? Bir türlü anı aya- madık!" dediler. Ebu Bekir; "Hayır, o halifedir." dedi. O sırada Ömer öfkeli bir halde içeri girerek Ebu Bekir'e; "Bu arsaları bunlara vermeğe hakkın yok!" dedi. Ebu Bekir, "Ben senin bu işe (hilafet) daha layık olduğunu söylemiş- tim. Ama sen kendin bırakmayıp beni bu işe mecbur ettin."2 diye cevap verdi.
------------

1- el-Cevheret'ün-Neyyire Fi'l-Fıkh'il-Hanefi, c. 1, s. 164.


2- Askalani, el-İsabe Fi Ma'rifet'is-Sahabe, c. 3, s. 55, Uyeyne'nin Biyografısi; İbn-i Ebi'l-Hadid, Şerh-i Nehc'ül-Belağa, c.12,s.59.

84/ Zikir Ehline Sorun

        İşte buradan, Kureyş'in ve özellikle Ümeyye Oğullarının yanında Ömer'in niçin bu kadar yüce bir makama sahip olduğu anlaşılmaktadır. Öyle ki ona "Süper Zeka", "Kendisine İlham Olan", "Faruk" ve "Mutlak Adil" gibi lakaplar verip Resulullah'tan (s.a.a.) bile öne geçirmişlerdir.

        Hudeybiye barışından Peygamber'in vefatına kadar Ömer'in nasıl bir görüşe sahip olduğunu gördük. Ayrıca o, ashabın Peygamber'in eserlerine kutsal gözle bakmasını engelledi. Bu yüzden altında "Rıdvan Biati"nin vuku bul- duğu ağacı kestirdi. Resulullah'ın öldüğünü ve onu hatır- lamanın bir yararı olmadığını halka anlatmak için Peygamber'in amcası Abbas'a tevessül etti. Bugün vahhabiler de aynı sözleri söyleyip aynı amelleri yapıyorlarsa niçin onları kınayıp azarlıyoruz? Çünkü bunlar, sanıldığı gibi, İslam'da yeni meydana gelmiş şeyler değildir.

        Peygamber'in hadislerinin yazılmasını engelleyenlerin başında da Ömer'in geldiğini görüyoruz. Ashabı Medine' de hapsettiriyor ve başkalarının da hadis yazmalarını yasaklı- yor. Peygamber'in sünneti halkın arasında yayılmasın diye hadis kitaplarını yakıyor.

        İşte buradan da Hz. Ali'nin kendisini evine hapsetmesi- nin ve ashabın çözemediği çok zor durumlar dışında dışarı çıkmamasının sebebini anlıyoruz. Ömer de Hz. Ali'yi (a.s.) hiçbir makam, mevki veya göreve tayin etmedi. Hatta Hz. Fatıma' nın mirası dahi kendisine verilmedi. Çünkü eğer Hz. Ali'nin biraz malı olsaydı, halk Hz. Ali'ye yönelebilirdi. Bu yüzden bazı tarihçiler şöyle yazıyorlar: Hz. Ali halkın kendisine sırt çevirdiğini görünce Hz. Fatıma'nın şehadetinden )Onra Ebu Bekir'e biat etti.



Resulullah (s.a.a.) Hakkında /85

        Allah sana yardımcı olsun, ya Ali! Halk sana karşı nasıl düşmanlık etmesin ki? Sen onların kahramanlarını öldür dün, burunlarını yere sürttün. Fazilet pazarında onlara hiçbir fazilet bırakmadın. İyilikler meydanında hepsini geride bıraktın. Sen, Mustafa'nın amcası oğlu, halkın ona en yakın olanı, alemdeki kadınların hanımefendisi olan Fatıma'nın kocası ve cennet gençlerinin efendisi olan Ha- san ve Hüseyin'in babasısın. İlk Müslüman ve ilmi en çok olan sensin.

        Amcan, şehitlerin efendisi Hamza'dır. Kardeşin Cafer-i Tayyar'dır. Baban ise Mekke'nin büyüğü ve Peygamber'in (s.a.a.) koruyucusu Ebu Talip'tir. Pak İmamların hepsi senin evlatlarındır. Öncekilerin hepsinden önde ve ileride- sin. Sen Allah'ın ve Resulünün (s.a.a.) arslanısın; sen Allah'ın ve Resulünün (s.a.a.) kılıcısın ve sen Allah'ın ve Resulünün (s.a.a.) eminisin. Peygamber, Allah ve Resulü- nün müşriklerden beri olduğunu bildirmek için yalnız seni Mekke'ye gönderdi; senden başkasına güveni yoktu. Sen, "En Büyük Sıddık"sın. Sen, "En Yüce Faruk"sun ve hak her zaman seninle birliktedir. Batılıarın arasında hak seninle tanınır. Sen, Allah'ın parlak nuru ve hidayet bayrağısın. Senin sevgin ile müminler, senin düşmanlığın ile münafıklar tanınır. Sen ilim şehrinin kapısısın. Sana gelen, o şehre girmiş olur. Senin dışında başka bir kapıdan o şehre girdi- ğini söyleyen yalancıdır.

        Ey Ebul Hasan! Onlardan hangisi senin faziletlerinin bir zerresine sahiptir? Sen şerefin başlangıcı, bitişi ve kılavuzusun. Allah'ın sana verdiği faziletler yüzünden seni kıskandılar. Allah seni kendisine yaklaştırdığı için seni kendilerinden uzaklaştırdılar. Bu zalimler günlerin nasıl aleyhlerine çevri-

86/ Zikir Ehline Sorun

leceğini görecekler.

        Bütün bu okuduklarımız; bize Emir'ül-Müminin'in, ya- şarken de öldükten sonra da ne kadar mazlum olduğunu gösteriyor. O, kardeşi Resulullah'ı (s.a.a.) kendisine iyi bir örnek edinmişti. Resulullah da (s.a.a.) hem yaşarken hem de öldükten sonra mazlum idi. ÇünkÜ Resulullah da (s.a.a.) hayatı boyunca cihat edip nasihatlarda bulundu. İnsanlara hakkı gösterip onlara karşı hep merhametli davrandı. Onlar da son anında sayıkladığını söyleyip ona ağır bir darbe indirdiler. Ona karşı isyan ederek Üsame'nin ordusuna katılmadılar ve o hazretin emrini dinlernediler. Daha müba- rek cesedi yerde iken onun gusül, kefen ve defnine katıl- mayıp halife seçimi için Sakife'ye koştular. Anam babam Peygamber' e (s.a.a.) feda olsun. Onu ölümünden sonra dahi halkın gözünde küçük gösterdiler. Tüm bunlar Kur'an'ın ve vicdanın şahit olduğu Resulullah'ın (s.a.a.) masumluğunu silmek ve birkaç günlük dünyanın fani hü- kümetine ulaşmak içindi.

        Bu bahislerde bazı sahabilerin hilafete ulaşmak için Resulullah'ın (s.a.a.) şahsiyeti karşısındaki tutumlarını gördük. Başta Muaviye bin Ebu Süfyan olmak üzere Emeviler hilafeti miras olarak ele geçirdiler. Hilafetin artık daima kendi ellerinde kalacağını sandılar ve birgün hilafetin ellerinden çıkacağını asla düşünemiyorlardı. Peki Ümeyye Oğulları niçin Peygamber'in (s.a.a.) şahsiyetini küçük düşür11leğe devam ettiler?

        Bence bunun iki asıl sebebi vardır:

        1- Peygamber' i küçük düşürmek, kendilerini o hazrete nispet vererek övünen Haşim Oğullarını hor görmek. Böy-


 


Yüklə 1,17 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   17   18   19   20   21   22   23   24   ...   175




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin