Sen işçi sınıfının üretici ve yaratıcı gücünün bir simgesiydin. Hiçbir şeyi birilerinden hazır halde beklemiyordun. Yoktan varetmesini biliyordun. En kötü malzemeden parlak bir yıldız yaratabiliyordun. Son olarak da düşmanın teslim alma saldırılarının karşısında bedenini siper ederek çıtayı iyice yukarılara taşıdın.
Çocuklarından ve ailenden hiç bahsetmemiştin bana. Özel sorunlarınla meşgul etmek mi istememiştin, yoksa yaptığın fedakarlıkların bilinmesini mi istememiştin, bilemiyorum. İzmir’de komünist hareketin efsaneleşen kahramanının sen olduğunu da çok sonradan öğrenebildim ancak. Yaptığın fedakarlıklar ve işler senin için doğal bir görevdi, sözünü etmeye değmezdi. Bunlar üzerinden övgüler almak yaralardı seni belki, de.