Türk solundaki düşünce tembelliğine çok kızıyordun. Bizlerin de okuduğumuz şeyleri bütün yönleriyle irdelememiz gerektiğini savunurken, “roman okur gibi politik ve teorik yazılar okunmaz” diyordun. Kızıl Bayrak'ta çıkan bir yazıdaki eksikliklerin dikkatimi çekip çekmediğini test etmiştin bir gün. “Kadroların yazıları yeterince iyi incelemediği” düşüncesine kanıt olmuştu bu sorgulama.
Seni en son gördüğümde “çok neşeli görünüyorsun, seni kıskanıyorum” dediğimde, “ben her zaman neşeliyimdir” yanıtını vermiştin. Ve sıkı sıkı sarılıp, bir gün mutlaka görüşürüz diyerek vedalaşmıştık.