İyi bir dert ortağıydı da. İnsanlar büyük bir rahatlıkla ona kendilerini açıyor, sorunlarını anlatıyorlardı. O, başka bir çevreden olup olmadığına bakmadan herkese yardımcı olur, sorunlarını paylaşır,
İyi bir dert ortağıydı da. İnsanlar büyük bir rahatlıkla ona kendilerini açıyor, sorunlarını anlatıyorlardı. O, başka bir çevreden olup olmadığına bakmadan herkese yardımcı olur, sorunlarını paylaşır, yardım elini uzatırdı.
İnatçıydı. Onun için her söz bir eylem manifestosuydu. Söylediklerini mutlaka yapar, yaptıklarını ise bir görev bilir, lafını dahi etmezdi. Bir kez olsun kendisine paye biçtiği olmamıştı. Kendisini devrimin bir hamalı sayar, omuzlarına yük almaktan kaçınmazdı. Bunu yaparken asla mütevazi kimliğinden ödün vermezdi. Tersinden her zaman eksik ve yetersiz(236)olduğunu söylerdi. Bir toplantımızda şöyle demişti: “Yoldaşlar beni neden eleştirmiyorsunuz? Bu beni çok rahatsız ediyor”.