Habip yoldaşların mahkeme süreçleri başladı. O dönem hücrelere karşı bir kampanya yürütülüyordu. Kampanya çerçevesinde gazetelere yazı yazılacak, mahkemelerde teşhir konuşmaları yapılacaktı. Mahkemelerde pankart açmak diğer cezaevlerinde yapılmaya çalışılan bir eylem biçimiydi. Durumu farkeden Ulucanlar dış güvenliği mahkemelere gidenleri didik didik arıyordu. Habip yoldaşla Behzat yoldaş mahkemeye gidiyorlardı o gün. Akşamdan, “Hücrelere girmeyeceğiz, direneceğiz!” yazılı pankartı hazırladılar. Biz götüremeyeceklerini düşünüyorduk. Gittiler. Mahkemeye çıkmadan önceki aramada komutan; “Ben varken mahkemeye pankart götüremezsiniz” demiş. Bizimkiler de; “Biz istersek pankartı mahkemeye götürür ve açarız” demişler. Dediklerini de yapmışlar. Pankartı açıp sloganlarını atmışlar mahkemede. Salon birbirine girmiş.. O kadar aramadan sonra pankartı mahkemeye nasıl soktuklarına cübbeliler de şaşmış kalmış. Tabii hakim deliye dönmüş, komutan bağırıp çağırmış.